Jump to content

çoğalmak fizik kanunu mudur


Recommended Posts

Bir bakıma fiziksel bir gerekliliktir. Özellikle mikroskobik canlılar için kesinlikle öyle olduğunu söyleyebilirim. Eğer ortamda birbiri ile reaksiyona girebilecek iki madde ve bu reaksiyonu başlatacak aktivasyon enerjisi mevcutsa bilin ki o reaksiyon gerçekleşecektir. İstisnai durumları saymıyorum tabi.

Canlıların da kocaman bir reaksiyonlar zinciri olduğunu kabul edersek bu durumun gayet güzel işlediğini söyleyebiliriz. Çevrede reaksiyona girecek madde var (karbon, azot, hidrojen, oksijen, fosfor vs...), reaksiyonu başlatacak aktivatör enerjiler var (ısı, ışık vs...) öyleyse reaksiyonlar olacak. Reaksiyonlar sonucu karbonhidratlar, proteinler, yağlar, şekerler sentezlenecek. Hücrenin kütlesi bunu taşıyamayacak boyuta ulaştında da bölünecek. Neden taşıyamayacağı belli. Hücre madde alışverişini dış yüzeyi boyunca yapar. Kütle arttığında yüzeydeki madde alışverişi o kütleyi besleyemeyecek duruma gelir. Hücre bölünerek yüzey/kütle oranını artırır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
çoğalmak ,çiftleşmek....

bölünerek veya eşeyli yada eşeysiz yada vsvsv

fiziksel kanun mudur?olmak zorundamıdır?bunun kanıtı nedir.

abiyogenez ile oluşmuş canlı ilk nasıl çoğalmıştır...

sorular dağınık oldu idare edin...

Çoğalmak olmasaydı canlılık olmazdı.

Çoğalmak canlı olmanın kaçınılmaz manifestasyonudur. Olmasa olmaz.

Çoğalmak bir yasa değildir.

Ama çoğalan hücre bazı yasalara uymak zorundadır.

İlk canlının nasıl çoğaldığı bilinmiyor..

Ama thecrow'un açıklaması oldukça mantıklı ve bana doğru gibi geliyor.

İlk canlı muhtemelen yalnız fiziksel olarak çoğalmıştır.

Yani belli bir büyüklüğe ulaşınca bölünmeye zorlanmıştır.

Seksüel çoğalma çok sonra keşfedilmiştir.

Çoğalmanın kronolojisi ve hangi aşamalardan geçtiği bilinmemektedir.

Çünkü çoğalma süreci geride iz bırakmamıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Çoğalmak canlı olmanın kaçınılmaz manifestasyonudur. Olmasa olmaz.

Çoğalmak bir yasa değildir.

Ama çoğalan hücre bazı yasalara uymak zorundadır.

Çelişki: İki cümle arasında tutarlılık yok.

Şöyle olmalıdır: Canlı olmanın kuralı türünü sürdürebilmek, üremektir. Benzerini üretebilmektir.

Seksüel çoğalma çok sonra keşfedilmiştir.

Keşfedilmek değil "gelişmek" olmalıydı.

Benzerini üretebilmek:

Evrimin ilk basamağında organik havuz içinde organik moleküller oluştuğu, rastlantısal olarak oluşan ilkel boyuttaki nükleik asitlerin, kendi benzerlerini çoğaltarak canlılığı başlattığı düşünülmektedir.

Nükleik asitler benzerini sentezlettirebilen, bilinen tek moleküldür. Bu iş için gelişmiş canlı hücresinde, bazı enzimlere gereksinmesi duyulmasına karşın, zorlu fizik koşullarında, enzimlere gerek olmadan da sürecin gerçekleşebileceğinin kanıtları bulunmuş. (Evrimin ilk aşamasında da zorlu fizik koşulları olması beklenen bir şeydir.)

Bu duruma örnek tek zincir DNA'nın kendi çiftinin sentezini sağlamasıdır.

Bugün genetik biliminin başarısı, bu molekülün davranış şeklinde yatar.

tarihinde evrimsel tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

emin değilim ama bazı şeyler yazabilirim..

bazı hayvanlarda üreme tamamen zevk içindir..yani olay sinir sistemi ile bağlantılıdır. bu hayvanların dişisiyle seviştikten sonra artık o dişiyle görüşmemesi çocuklarını görmemesi ve bunun hiç umrunda olmaması buna kanıt olabilir.yani neslinin devamı umrunda değil. umrunda olsaydı çocuklarının yaşaması için anneye yardım ederdi.

bazı canlılarda ise olay fiziksel gibidir. bu durum özellikle tek hücrelilerde görülür..hücrenin aşırı büyümesi bölünmeyi mecburi hale getirmektedir.

bazı hayvanlarda ise hem zevk hem de neslin devamı endişesi vardır. insanlar birinci kategoride yer alır ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Çelişki: İki cümle arasında tutarlılık yok.

Şöyle olmalıdır: Canlı olmanın kuralı türünü sürdürebilmek, üremektir. Benzerini üretebilmektir.

Keşfedilmek değil "gelişmek" olmalıydı.

Benzerini üretebilmek:

Evrimin ilk basamağında organik havuz içinde organik moleküller oluştuğu, rastlantısal olarak oluşan ilkel boyuttaki nükleik asitlerin, kendi benzerlerini çoğaltarak canlılığı başlattığı düşünülmektedir.

Nükleik asitler benzerini sentezlettirebilen, bilinen tek moleküldür. Bu iş için gelişmiş canlı hücresinde, bazı enzimlere gereksinmesi duyulmasına karşın, zorlu fizik koşullarında, enzimlere gerek olmadan da sürecin gerçekleşebileceğinin kanıtları bulunmuş. (Evrimin ilk aşamasında da zorlu fizik koşulları olması beklenen bir şeydir.)

Bu duruma örnek tek zincir DNA'nın kendi çiftinin sentezini sağlamasıdır.

Bugün genetik biliminin başarısı, bu molekülün davranış şeklinde yatar.

Doğada her yeni süreç bir devrim, her devrim bir keşiftir.

Gelişmek deyince kaçınılmaz bir son veya evre anlaşılıyor.

Seks kesin olarak gelişme olmayıp müthiş bir devrimdir. Seks olmadan da çoğalma mümkündür.

İlk eleştirinizi de yanıtlamak isterdim ama, ne demek istediğniz açık değil.

Çelişkiyi nerede buluyorsunuz?

Nükleik asit enzimsiz nasıl çoğalabiliyormuş?

Bize dedikodu ve spekülasyon değil, somut kanıt gösterin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sözcükler üzerinden tartışmayı sevmememe karşın, bu anlamdaki tartışmayı ben başlatmış oldum. Biyolojik bilimlerle uğraşım ve bu konuda felsefik algılamalarım nedeniyle canlı sözcüğünü iki ardışık cümlede birbiri ile çelişen şekilde kullandığınızı düşünüyorum:

Çoğalmak olmazsa olmaz ise (sizin anlatımızla) yasa olmak durumundadır. Bu durumda üçüncü cümledeki anlatım, ?Çoğalmak bir yasa değildir? cümleniz ile çelişmektedir.

Canlı tanımından başlayalım:

TDK sözcüğüne göre canlının karşılığı; ?(1)Canlı olan, diri, yaşayan. (2) Yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, hayvan.? Sözcüğün anlamını verememiş, canlıyı tanımlayamamış.

Biyolojik anlamda canlı, ya da canlılık, biyolojik anlamda enerji alışverişi ve çoğalma evrelerini içeren bir süreçtir. Alive,living organism, vital, vitality, vivid, vivo sözcükleri kullanılır.

Örneğin yukarıdaki tanıma göre virüsler canlı değildir. Buna karşın RNA veya DNA'ları vardır, enerji alış-verişi yapamaz, tek başlarına çoğalamaz.

Evrimle ilgili, itiraz edilen konu ile ilişkili olarak:(kaynaklara bakınız)

Evrimin erken aşamasındaki süreç ile ilgili olarak Eigen hipotezi ve Radioactive beach teorisi gibi 6-7 farklı teori/hipotez mevcuttur. Bu hipotez ve teorilerde ileri sürülenlerin bir bölümü deneysel olarak gösterilmiştir. Laboratuvar koşullarında yine de eksik kalan bölümler mevcuttur. Örneğin ortaya çıkan ilkel ürünün stabilizasyonu gibi.

Organik molekül oluşum aşamasında sorun yoktur. Nükleik asid bazlarının karşılıklı nasıl dizilecekleri (replikasyon) bellidir. A-T-G-C nükleobazlarında her bazın karşısına ne geleceği hiç değişmedi, bunlarkolaylıkla kovalan bağ oluştururlar, yani replike olurlar. Basit anlamda replike olmakla birlikte, asıl sorun kompleks molekülün replikasyonudur. Polimeraz bu reaksiyonu bir fermuarın kapanması gibi, hızla ve düzenli olarak kapanmasından sorumludur. Şimdilik deney koşullarında RNA'ya polimeraz sentezlettirip replikasyonda kullanılması evresi açık kalmıştır.

Evrimin erken döneminde nükleik asidin (NA) ne olduğu tartışılmaktadır PNA, DNA, RNA??? Birçok kişi RNA üzerinde durmaktadır. Kendini, polimerazını, amino asitleri sentezlettirebilmesi nedeniyle.

Önceki iletiyi çok uzatmamak için ilk nükleik asid oluşumuna kadarki (teorik ve pratik) evreleri atlamıştım. Gelişmiş NA molekülünden de bahsetmemiştim.

- Bahsettiğim NA bileşeni olan moleküllerin bir araya gelerek yaşamın ilk basamağını oluşturması.

- Diğeri; İlkel NA modelinde polimeraz gereksinmesi olmadan nükleotidlerin karşılığı olan nükleotidlerle birleşmesi evresidir.

Kısacık yazıda hücreye giden yoldan bahsetmedim.

Bu ilkel NA moleküllerini kullanarak hücreye giden kompleks süreç henüz gösterilememiştir. Kopuk kopuk görülen bulguları tamamlamak için çalışmalar yapılmaktadır. Hücreye giden yolda da kanıtlanmış bilgiler henüz eksiktir. Aradaki kopukluklar yeni bilgilerle doldurulmakadır.

İlginç şeyler bulunmuştur: örneğin meteorlarda amino asitler. Haşin koşullarda aminoasitlerin oluşabilmesi ilginç bir olaydır.

Yaşamın ilk başlangıç evresi denilince çoğu kişi bugünkü dünya koşulları gibi bir ortam algılamaktadır. O dönemde tahmin edilen dünya ısısı 100° dereceye dek çıkabilmekte, serbest oksijen nadir bulunmakta, vs. Günümüzün canlılarının büyük kısmı o ortamda yaşayamazdı. Gayzer ağızlarında bulunan bazı mikroorganizmaların yaşayabildiği ortamı anımsatmaktaydı.

Vücut sıcaklığımız 37° C'dir. DNA sentezi bu ısıda gerçekleşmekte. Oysa genetik çalışmalarda DNA?yı çoğaltmak için +90° C, +57 C gibi yaşamla bağdaşmaz ısı dereceleri kullanılmaktadır. Dolayısıyla dünyanın 100° C?si şaşırtmasın.

Evrim denilince hep canlının evrimi düşünülür. Oysa ilkel canlıların biyokimyasal evrimi de söz konusudur. Örneğin polimeraz enzimi bile bir anlamda evrim geçirmiş durumdadır.

Cinsellik evrim midir devrim midir?

Bence evrimdir. Hiçbir canlı türü sabah kalkıp, erkekler buraya kızlar oraya demediğine göre evrimdir. Milyonlarca yıllık gelişim süreci romantik sözcüklerle nitelendirilemez.

Siz devrim diye nitelendirdiniz diye eşeysiz üremeye devam edenler alınmaz.

Siz de benim sözcüklerime alınmayın.

Bazı kaynaklar vermek isterim:

-- Abiogenesis şeklinde google?da arama yapabilirsiniz.

-- http://www.natureprotocols.com/

-- Woese CR. On the evolution of cells. Proc Natl Acad Sci U S A. 2002. 25;99(13):8742-7.

-- Joyce GF. DIRECTED EVOLUTION OF NUCLEIC ACID ENZYMES. Annual Review of Biochemistry 2004, 73: 791-836.

-- Usher DA. Early chemical evolution of nucleic acids: a theoretical model. Science 1977, 196:311 ? 313

-- Beier M,Reck F,Wagner T,Krishnamurthy, R, Eschenmoser A. Chemical Etiology of Nucleic Acid Structure: Comparing Pentopyranosyl-(2'-4') Oligonucleotides with RNA. Science; 99, Vol. 283, 699.

-- Kitap: Life's Origin: The Beginnings of Biological Evolution J. William Schopf (2002)

-- http://www.origins.rpi.edu/pres/cooks/cooks.htm (Prof.GR Cooks-Purdue Un.seminer)

Saygılar.

tarihinde evrimsel tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Cinsellik evrim midir devrim midir?

Bence evrimdir. Hiçbir canlı türü sabah kalkıp, erkekler buraya kızlar oraya demediğine göre evrimdir. Milyonlarca yıllık gelişim süreci romantik sözcüklerle nitelendirilemez.

Bence de evrimdir..

Ama siz gelişmedir demiştiniz!

Değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...
İlk canlının nasıl çoğaldığı bilinmiyor..

Ama thecrow'un açıklaması oldukça mantıklı ve bana doğru gibi geliyor.

İlk canlı muhtemelen yalnız fiziksel olarak çoğalmıştır.

Yani belli bir büyüklüğe ulaşınca bölünmeye zorlanmıştır.

bölünmeye zorlanmıştır ne demek?

yani belli bir büyüklüğe ulaşmış canlı varlık bölünebilmesi için ne gerekir.

şunu anlamaya çalışıyorum:uçmak için belli şeylere ihtiyaç duyulur.

bölünmek için neler gerekir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
bölünmeye zorlanmıştır ne demek?

yani belli bir büyüklüğe ulaşmış canlı varlık bölünebilmesi için ne gerekir.

şunu anlamaya çalışıyorum:uçmak için belli şeylere ihtiyaç duyulur.

bölünmek için neler gerekir?

Kolonya yukarıda yazdığımı okumadın mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...