Jump to content

Kürt sorunu


Recommended Posts

 

 

Sen benim anlattığım konuyu bilmiyorsun galiba.

 

Açılım zırvalığı sürdüğü dönemde, hesapta PKK Türkiye sınırları dışına çekilecekti. Böyle bir tiyatro sahnelenmişti. Hasan Cemal bir anda aşırı gaza gelip dağdaki PKK'lıların yanına gitti. Onları Türkiye sınırına kadar uğurlamaya kalktı. Belki sınırı onlarla birlikte geçmeyi bile düşünüyordu. Böylece PKK ve Hasan Cemal Türkiye sınırları dışına çıkacaktı ve bence çok şahane olacaktı ama öyle olmadı. Adamı gezdirip aşağı indirdiler. Yukarı aldığın alıntı gibi şiirsel bir olay yok ortada.

 

Sen Kürtçe eğitimi savunuyorsun. Ama bu konu üzerine detaylı bir akıl yürütmen olduğunu sanmıyorum. Eğer düşünmüş olsan böyle saçma birşey söylemezdin. Seni böyle düşünmeye sevk eden, Hasan Cemal'in Amerikan istihbarat camiasındaki arkadaşlarıdır. Onlar Hasan Cemal'e söylüyor, Hasan Cemal de o sözleri Türkçeye çevirip biraz süslüyor. Senin önüne atıyor, sen de afiyetle yiyorsun. 

 

Türkiye'de Kürt kökenli çocuklar Kürtçe ilk öğretim eğitimi alırlarsa, üniversiteyi hangi dilde okuyacaklar? O da mı Kürtçe? Peki Barzani devletinde niçin üniversitelerde Kürtçe eğitim verilmiyor? İlköğretim Kürtçe, liseden sonra İngilizce. Biliyor musun bunu? Hadi bunu siktiret. Bilmiyorsundur muhtemelen. Peki kardeşim, diyelim ki Türkiye iyice zıvanadan çıktı ve Kürtçe eğitim veren tıp, hukuk, ekonomi, mühendislik fakülteleri kurdu. Buradan mezun olan çocuklar nerede çalışacak? İstanbul'da, Ankara'da, Antalya'da, İzmir'de, Bursa'da çalışabilecek mi? Kürtçe öğrendiği hukuk ve siyasal bilgiler eğitimi ile nerede ne iş yapacak bu çocuklar? Herhalde Türkiye'de bir Kürdistan icat edip, orada istihdam etmeyi düşünüyorsun bu çocukları?

 

Kürtçe kültürel olarak serbest olmalı, araştırılmalı, geliştirilmelidir. Ancak biz bu devletin içinde ortak bir hayat yaşayacaksak, herkesin Türkçe bilmesi ve konuşması şarttır. Devlet olmanın gereği budur. Anadilde eğitim demek, Türkiye bölünsün demektir. Lafı dolaştırma, direkt söyle. Ona göre konuşalım.

 

- Kaliforniya eyaletinde insanların İngilizce bilme zorunluluğu yok. Oradaki Latin kökenliler bazen inadına İspanyolca konuşuyorlar ve bütün ABD'de postanelerde filan tabelaların altında bir de o şeyin İspanyolcasını ekleyebiliyorlar.

Ama Kürtler bize o kadar uzak değiller. Çoğu zaten Türkçe biliyor. Kürtçe mahkeme filan olur mu bilemem. Ama yakın zamanda olabilecekler:

Doğudaki okullarda ilkokuldan itibaren orta çağ döneminde başlayıp kurtuluş savaşı ve cumhuriyet dönemine kadar giden Kürt halkının tarihi (çok da iyi bilmiyorum, bölgenin etnografyasına, ciddi kaynaklarına dayalı bir müfredat hazırlanmalıdır). Bunu böyle yaparsak, PKK'nın kendi Kürt tarihini aşılamasından daha iyi bir sonuç elde ederiz. Tabi ki bilimsel ve tarafsız bir müfredat hazırlanmalıdır.

- Kürt dili yazılı da bir dil olmalı. Araştırma yapılıp yine zorunlu olarak kendi dillerini öğrenmelerini sağlayabiliriz.

 

Üniversitelerde buranın hocalarının yetişeceği Kürt tarihi, Kürt edebiyatı, Kürt dili bölümleri açılacak. Üniversitelerde (en azından doğuda) Kürtçe konuşulabilecek.

Eğitim dili tabi ki Türkçe ve İngilizce olacak. Üniversitelerde öyledir.

Tercümanlar da gerekecek. Kürtçe mütercim tercümanlık filan olacak (Urduca varsa, Kürtçe niye yok?)

 

- Kürdistan icat etmeye gerek yok. Ama Avrupalılar yerel şiveleri / lehçeleri bile koruyup çocuklara kendi lehçeleri ile konuşmayı öğretiyorlar.

 

/Bu benim dediğim AKP yerine normal bir hükümetin geldiği dönemde olacak işler. Şimdi zaten hiçbir anlamı yok çünkü doğuda millet öğretmenleri filan öldürüyor. Ama illa bölünecek diye bir şey de yok. Bu benim dediğim zaten alakasız. Bir nevi ülkenin kültür çeşitliliğine saygı gösterme diyelim. Bölünme ayrı konu.

Bana göre: Orta doğu bu durumdayken bu tür şeylere sıra bile gelmiyor. Ben burada mantıklı olanı yapmaktan söz ediyorum, Ama bölgenin genelinde mantık yoksa, bu demektir ki bu zaten ancak biz güçlü cumhuriyet olduğumuzda kendiliğinden yapılacak bir şeydir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 315
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

9 hours ago, leonardo18 said:

 

 

Söylediğin aşağı yukarı herşey zaten var!

 

Kürtçe'nin kültürel varlığına kimsenin itirazı yok. Bazı insanlar ilkokuldan başlayarak bütün eğitim dililinin Kürtçe olmasından bahsediyor. Bu bir felakettir. Kalforniya'da İspanyolca tıp, hukuk, mühendislik, ekonomi ve siyaset bilimi eğitimi veren üniversite var mı? Adamlar bunu istiyor ve bunu çok normal birşeymiş gibi anlatıyorlar.

 

Kaldı ki İspanyolca hali hazırda söz konusu fakültelerde ders vermeye yetecek bir yeterliliğe sahip. İspanya devleti ve Güney Amerika'da birçok ülke İspanyolca ile her tür eğitimi veriyor. Kürtçe'nin böyle bir durumu yok. Kürtçe dilinde, bu bilim dillerinde eğitim bugüne kadar hiç verilmedi. 

 

Biz ne kadar güçlü bir cumhuriyet olursak olalım, yurttaşlar arasında kültürel ve duygusal birliği sağlayamazsak herşey boş. İlkokuldan üniversiteye kadar Türkçe dışında bir dil ile eğitim verilirse, o okullardan mezun olanlar kendilerini bu ülkeye ait hissetmezler. Aslında aynı şey İngilizce için de geçerlidir. İlkokuldan itibaren İngilizce eğitim alanlar da kendilerini bu ülkeye ait hissedemiyor bir türlü. Bence İngilizce eğitim de yasaklanmalıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

- Zannetmiyorum öyle bir şey isteyebileceklerini. Artı bu dediklerimin hiçbirisi yok. Kürtçe isim koymaları bile yakın zamana kadar yasaktı. Sen bile bana burada "Kürtçe isim yoktur" diyorsun. "Kürt dili yoktur, Kürtlerin kendi tarihleri yoktur" diyorsun.

- Kürt tarihinin devlet eliyle ve bilimsel olarak okutulması mı iyi, Yoksa PKK'nın bunlara el altından öğretmesi mi iyi? - Milliyetçiysen böyle şeyleri düşün biraz.

- Yok işte. Zaten saçma olur. Diyarbakır'da Üniversite var mı bilmiyorum. Üniversiteler arasında yatay geçişler olur. İstanbul'daki hoca Dİyarbakır'a gider, arada etkileşim olur. Üniversite eğitimi Türkçe'dir, Uluslar arası düzeyde İngilizcedir.

- Kendi ülkeleri olursa olur o ancak. Bir de Kürtçe'de üç temel dialekt var diye biliyorum. Yani öyle bir iş için de teknik altyapı lazım. Şimdilik benim bu dediklerimin yapılması, + bu HDP'nin iyi-kötü mecliste kalması gerekiyor.

- O dediğin eski bir mantık. Almanlar'da Hitler döneminde buna karşı çıkıp sonra federasyon oldular örneğin. Bu çok saçma bir düşüncedir. Zamanında yapılmış işte. Ermenileri sürmüşsün, Yunanlıları takas etmişsin. Kürtleri de asimile etmeye çalışmışsın, Ama bugünün şartlarında asimilasyon yapılamaz. 19 yy'da değiliz. O işler geçti. Ya aynı ülkede yaşamanın yolunu bulacaksın, Ya da bırakacaksın.

 

Benim söylediğim, Kültürel açıklık konusunun bağımsızlık konusuyla ilgisi bile yoktur. PKK konusu da ayrı bir konudur. PKK'ya karşı ülkenin güçlü olması gerekmektedir. Amerika'da adam döverek güçlü olunmaz. Bak Kılıçdaroğluna, ben 30'lu yaşlardayım. Trecking de yaptım. 500 km yol yürümek genç insan için bile zordur. Onu söyleyeyim. "Adalet istiyoruz" diye karda yağmurda yürüyor. Güç o şekilde sağlanır. Sonra diyalog imkanın artar, Orta-Doğu rezaletinin içine çekilmeyen bir ülke olursun, Tayyoş gibi adamları siyasetten uzak tutan düşük barajlı ve iki aşamalı bir seçim sistemi benimsersin. Ondan sonra mesela PKK'nın Rusya'dan, Amerika'dan destek almasını engellersin. Belli bir etki gücün olur, o etki gücünü kullanırsın.

 

İŞİD ile dostluk kuran bir partinin PKK'dan kesinlikle nefret ettiğine sen inanıyor musun?

Boş iş bunlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 19 Jun 2017 at 19:17, leonardo18 said:

- Zannetmiyorum öyle bir şey isteyebileceklerini. Artı bu dediklerimin hiçbirisi yok. Kürtçe isim koymaları bile yakın zamana kadar yasaktı. Sen bile bana burada "Kürtçe isim yoktur" diyorsun. "Kürt dili yoktur, Kürtlerin kendi tarihleri yoktur" diyorsun.

 

Kürtçe isim konusunda hurafe anlatmaya gerek yok. Osmanlı devletinin 1500'lü yıllardan itibaren tuttuğu nüfus kayıtları hali hazırda elimizin altındadır. Daha eski kayıtlara da ulaşılabilir. Bu nüfus kayıtlarında bundan 500 yıl önce o bölgede insanlar hangi isimleri taşıyordu, bunu öğrenebiliriz. Kürt milliyetçileri ve onları destekleyenler işkembeden sallamayı ve bunu ağlaya zırlaya yapmayı pek seviyor. Halbuki yapılacak şey basittir. Açın nüfus kayıtlarını, 1500 yılında o bölgede kim hangi ismi taşıyordu, koyun ortaya mesele bitsin. Bugün insanlara isim olarak verilen Kürçe kelimeler o gün insanlara isim olarak veriliyor muydu, verilmiyor muydu hep beraber görürsünüz.

 

Kürtçe sadece 12 Eylül döneminde 7-8 sene kadar yasaklı kalmıştır. Bu yasağı Türkiye'de savunan bir tek insan dahi yoktur. 12 Eylül faşistlerinin saçma sapan işlerinden biridir bu. 12 Eylül'den önce bırakın Türkiye devletinin Kürtçe'yi yasaklamasını, MHP'liler bile Kürtçe dergi yayınlıyordu be. 

 

Godles yine Amerika'nın Sesi'nden alıntılar yapıyor. Meseleye Amerika'nın Sesinden bakarsanız, Amerikanın borazanı olursunuz.

 

On 19 Jun 2017 at 19:17, leonardo18 said:

- Kürt tarihinin devlet eliyle ve bilimsel olarak okutulması mı iyi, Yoksa PKK'nın bunlara el altından öğretmesi mi iyi? - Milliyetçiysen böyle şeyleri düşün biraz.

 

Senin anladığın anlamda milliyetçi değilim. 

Kürt tarihi derken ne kast ediyorsun? Bugün batı Kürt milliyetçiliğini bir hançer olarak kullanıyor. Bunu sağlayabilmek için bir dil, alfabe ve tarih uydurdular. Kürt tarihi denen şey şudur; içinde K harfi geçen herşeyi Kürt'e tamamlıyorlar. Kürt tarihi diye anlatılabilecek birşey olsa, 19. yüzyıla gelindiğinde, Osmanlı'da yaşayan diğer halklar gibi Kürtler de kitlesel bir milliyetçilik içine girer ve bir devlet kurarlardı. Geçmişte dişe dokunur bir tarih ve devlet geleneği olmadığı için 19. yüzyılda bir Kürt devleti kurulamadı. 

 

Okullarda hangi Kürt tarihi anlatılsın istiyorsun? Fransa'daki enstitülerde kurgulanan masallar mı anlatılsın?

 

On 19 Jun 2017 at 19:17, leonardo18 said:

- Yok işte. Zaten saçma olur. Diyarbakır'da Üniversite var mı bilmiyorum. Üniversiteler arasında yatay geçişler olur. İstanbul'daki hoca Dİyarbakır'a gider, arada etkileşim olur. Üniversite eğitimi Türkçe'dir, Uluslar arası düzeyde İngilizcedir.

 

Diyarbakır'da ve güneydoğuda birçok üniversite var. Diyarbakırda tıp fakültesi bile var. Gayet iyi hekimler yetişiyor oradan.

 

Bir çocuk lise son sınıfa kadar Kürtçe eğitim alırsa, üniversiteye nasıl Türkçe gitsin? Olacak şey mi bu? Biraz mantığını kullan, öyle yaz.

 

On 19 Jun 2017 at 19:17, leonardo18 said:

- O dediğin eski bir mantık. Almanlar'da Hitler döneminde buna karşı çıkıp sonra federasyon oldular örneğin. Bu çok saçma bir düşüncedir. Zamanında yapılmış işte. Ermenileri sürmüşsün, Yunanlıları takas etmişsin. Kürtleri de asimile etmeye çalışmışsın, Ama bugünün şartlarında asimilasyon yapılamaz. 19 yy'da değiliz. O işler geçti. Ya aynı ülkede yaşamanın yolunu bulacaksın, Ya da bırakacaksın.

 

Almanya federasyon olmadı. Almanya zaten binlerce prensliğin silah zoru ile birleştirilmesi ile oluşmuştur. Tarihin hiçbir döneminde güçlü bir merkezi yönetime sahip olamamışlardır. Almanya'nın birleşme tarihi 1870'tir. Çok eski değil. O tarihten sonra bir araya gelen devletçikler ancak federasyon ile bir arada durabilirdi. Tek parça bir devlet durup dururken fededasyon haline gelmedi yani. Almanya'yı Türkiye'ye örnek göstermen, tarih bilmediğini gösteriyor.

 

Ermeniler ve Yunanlılar Türkiye'ye karşı savaştılar. Bir arada yaşama zeminini onlar tahrip etti. Daha sonra olanların sorumlusu sadece Türkiye değildir. Bir savaş oldu ve sonuç bu. Bu işin sorumlusu savaştır, Türkiye değil.

 

Kürtlerin asimilasyonu çok ilginç bir konu. Almanya sürekli olarak ülkesindeki göçmenlerin entegrasyonundan bahsedip duruyor. Şimdi sana uzmanlık sorusu geliyor Leo. Entegrasyon ile asimilasyon arasındaki farkları yazabilir misin? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Entegrasyon ile asimilasyon arasındaki farkları ...

 

Önemli bir nokta, aslında bunun ayrı bir konu bașlığı altında irdelenmesi fena olmazdı.

Çoğunlukların ve azınlıkların bir arada huzurlu bir șekilde yașaması açısından hayati bir önem arz ediyor.

Son yıllarda (bilhassa Doğu ve Batı Almanya´nın birleșmesinden sonra) Almanya ülkesindeki yabancılara elindeki tüm olanakları sağlıyor.  Öncesinde Türklerin durumu pek umrunda değildi. Ucuz ișçilerdi, sürekli ikametgah edeceklerini șüpheliydi. Ancak bu belirsiz durum değiști. Almanya´daki Türkler kalıcı, bu kesin. Karșılığında haklı olarak en azından Almanca dil öğrenmelerini, mevcut Anayasaya  ve hukuka uymalarını istiyor.

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Kürtçe isim konusunda hurafe anlatmaya gerek yok. Osmanlı devletinin 1500'lü yıllardan itibaren tuttuğu nüfus kayıtları hali hazırda elimizin altındadır. Daha eski kayıtlara da ulaşılabilir. Bu nüfus kayıtlarında bundan 500 yıl önce o bölgede insanlar hangi isimleri taşıyordu, bunu öğrenebiliriz. Kürt milliyetçileri ve onları destekleyenler işkembeden sallamayı ve bunu ağlaya zırlaya yapmayı pek seviyor. Halbuki yapılacak şey basittir. Açın nüfus kayıtlarını, 1500 yılında o bölgede kim hangi ismi taşıyordu, koyun ortaya mesele bitsin. Bugün insanlara isim olarak verilen Kürçe kelimeler o gün insanlara isim olarak veriliyor muydu, verilmiyor muydu hep beraber görürsünüz.

 

Kürtçe sadece 12 Eylül döneminde 7-8 sene kadar yasaklı kalmıştır. Bu yasağı Türkiye'de savunan bir tek insan dahi yoktur. 12 Eylül faşistlerinin saçma sapan işlerinden biridir bu. 12 Eylül'den önce bırakın Türkiye devletinin Kürtçe'yi yasaklamasını, MHP'liler bile Kürtçe dergi yayınlıyordu be. 

 

Godles yine Amerika'nın Sesi'nden alıntılar yapıyor. Meseleye Amerika'nın Sesinden bakarsanız, Amerikanın borazanı olursunuz.

 

 

Senin anladığın anlamda milliyetçi değilim. 

Kürt tarihi derken ne kast ediyorsun? Bugün batı Kürt milliyetçiliğini bir hançer olarak kullanıyor. Bunu sağlayabilmek için bir dil, alfabe ve tarih uydurdular. Kürt tarihi denen şey şudur; içinde K harfi geçen herşeyi Kürt'e tamamlıyorlar. Kürt tarihi diye anlatılabilecek birşey olsa, 19. yüzyıla gelindiğinde, Osmanlı'da yaşayan diğer halklar gibi Kürtler de kitlesel bir milliyetçilik içine girer ve bir devlet kurarlardı. Geçmişte dişe dokunur bir tarih ve devlet geleneği olmadığı için 19. yüzyılda bir Kürt devleti kurulamadı. 

 

Okullarda hangi Kürt tarihi anlatılsın istiyorsun? Fransa'daki enstitülerde kurgulanan masallar mı anlatılsın?

 

 

Diyarbakır'da ve güneydoğuda birçok üniversite var. Diyarbakırda tıp fakültesi bile var. Gayet iyi hekimler yetişiyor oradan.

 

Bir çocuk lise son sınıfa kadar Kürtçe eğitim alırsa, üniversiteye nasıl Türkçe gitsin? Olacak şey mi bu? Biraz mantığını kullan, öyle yaz.

 

 

Almanya federasyon olmadı. Almanya zaten binlerce prensliğin silah zoru ile birleştirilmesi ile oluşmuştur. Tarihin hiçbir döneminde güçlü bir merkezi yönetime sahip olamamışlardır. Almanya'nın birleşme tarihi 1870'tir. Çok eski değil. O tarihten sonra bir araya gelen devletçikler ancak federasyon ile bir arada durabilirdi. Tek parça bir devlet durup dururken fededasyon haline gelmedi yani. Almanya'yı Türkiye'ye örnek göstermen, tarih bilmediğini gösteriyor.

 

Ermeniler ve Yunanlılar Türkiye'ye karşı savaştılar. Bir arada yaşama zeminini onlar tahrip etti. Daha sonra olanların sorumlusu sadece Türkiye değildir. Bir savaş oldu ve sonuç bu. Bu işin sorumlusu savaştır, Türkiye değil.

 

Kürtlerin asimilasyonu çok ilginç bir konu. Almanya sürekli olarak ülkesindeki göçmenlerin entegrasyonundan bahsedip duruyor. Şimdi sana uzmanlık sorusu geliyor Leo. Entegrasyon ile asimilasyon arasındaki farkları yazabilir misin? 

 

- Yazmıyım diyorum. Ama biraz zorlasam bu konuyu anlıycak gibisin :) 

 

- Nüfus sayımını bilmem. İlginç bir teori. Ama bugün birçok Kürdün Kürtçe isimleri var. Yasa gereği ilk isimleri Türkçe olmak zorunda diye biliyorum.

 

- MHP'lilerin Kürtçe yayın yapmaları normal. Ben Kürt MHP'li de tanıyorum. Bu da iki halkın yakınlığına işaret eden bir olgu.

 

- "Amerika'nın borazanı" ne demek? Trump da gelmiş. Adam NATO'yu dağıtacam Ruslarla dost olacam filan diyor. COP 21'den çıktılar. Obamacare'i tavsiye ettiler. Bush Irağa girmiştir, tamamen nefsi müdafa için girmiştir. Amerika'nın öyle çok da büyük planları yok. Amerika'nın borazanı nedir? Bana Siyonizm taslama akşam akşam.

 

- KOnu çok belirsizdir. Piyasada "Kürtlerin tarihi" ile ilgili kitaplar vardır. Akademisyen olmadığım için hangi teorinin doğru olacağını bilmiyorum. Yani araştırdığım bir konu değil. Ama iki şıktan biri. Ya 1000'li yıllarda bizimle beraber orta Asya'dan, Afganistan taraflarından kopup geldiler (Çünkü Afganistan'ın bile Kürtleri var) ya da, PKK'nın dediği gibi, Hint-Avrupa grubundan, belki Tunç devrinden beri burada bulunan bir halklar. Belki'de Türk milliyetçilerinin dediği gibi melezleşmiş bir Türk Kavmiler (bu son olasılığa ben inanmıyorum). Bunu o sınıfa giren hocalar ve milli eğitim araştıracak önce. Daha o araştırma yapılmamış.

- Diğer bildiğim. Kurtuluş savaşında Türklerin yanında yer almayı seçtiler. Fakat sonrasında bekledikleri oranda özgür olamadılar. Çatışma ondan sonra başladı. İyi bir şey de değil.

 

- Ben öyle bir şey demedim. Her ülkenin azınlığı var. Lise eğitimini tabi ki ulusun anadilinde alıyorlar. Ama kendi dillerini/lehçelerini de doğru konuşup yazmayı öğreniyorlar. Tabi yine kendi etnik gruplarına özgü dil/kültür dersleri de alıyorlar. Asimilasyon dönemi artık bitmiştir. Bu dediğim konuda ısrar etmek tam bir geri kafalılık örneği. Kültür çeşitliliği korunur ve desteklenir. Asimilasyon dönemleri emperyalizm ile bitmiştir.

 

- Nasıl olmamışlardır? sen Osmanlı tarihini de bilmiyorsun. Osmanlıları Viyana'dan İspanyollar mı geri döndürdü sanıyorsun? Kutsal-Roma imparatorluğunu, Prusya İmparatorluğunu, Halsburgları da mı bilmiyorsun? Sen MHP'li de değilsin o zaman. AKP türevi bir şeysin.

 

- O da bir yaklaşım. Ama derin konudur. Özellikle Yunan konusu. Da "olmuş bitmiş, ben cumhuriyetime, Atatürk'ün ilericiliğine bakarım" diyorsan seninleyim. Bir takım hacı babalar gibi "oh olsun" diyorsan çok farklı zemindeyiz demektir.

 

- Entegrasyonda kimse seni zorlamaz. AKP seçmenlerinin yarısı Almanya'dan. Oraya takunya ile gidip, 4 nesil sonra hala takunya ile dolaşıyorlar. Asimilasyonda askerler sen çocukken evine gelmişlerdir. "Türkçe konuş lan" diye babanın kafasına basıp adama (belki gerçekten Türkçe bilmeyen adama) baskı yapıyorlardır.

Bende sana yardımcı olayım: Cezayirde Fransızlar 50 sene filan kaldı, Şimdi oradaki arapların neredeyse tamamı Fransızca konuşuyor. Ama bu dediğim 20 yy'ın ilk yarısındaydı. Sonra istemeyerek de olsa Fransızlar gittiler. Çok da güzel biçimde önce diktatörlük sonra şeriat devleti oldular.

/Ben olayın mantığını anlatıyorum. Kürt-Türk ilişkisi böyle bir şeye benzetilemez bile. Yine de bu saate asimilasyon filan olmaz. Yani "Çözüm süreci" 2012 öncesi AKP politikaların birçoğu gibi, bence doğru bir işti. Ama siyaset. Şimdi Kılıçdaroğlu 10 gündür adalet yürüyüşündedir. Yani bu iş böyle olmaz.

 

Kılıçdaroğlu nasıl "Adaler, Adalet" diyor. Bende "Mantık, Mantık" diye geziyorum. Şeyini sallasan her şeyi bilen bir adama rastlıyorsun. Azınlık sorunu bir örnektir. Sen hala çökmüş, her cephede ezilmiş bugün olmayan ve gelecekte de küllerinden doğamayacak, artık tarih olmuş bir devletin zihniyeti ile mi hareket ediyorsun? Yoksa 1923'te ortaya çıkmış, mantığa dayalı yaklaşıma göre mi hareket ediyorsun? Bu kadar. Matematikte mantik yürütmeden çözüme ulaşılır mı? - Ulaşılmaz. Peki Siyasette Zırt TV'de senin hoşuna giden laflar eden siyasetçinin ya da sayın başbakanın ikna edici konuşmasının pratikte işe yarayacağını nereden biliyorsun? - Bilmiyorsun.

 

/Tabi heyecan yaptık ama, Benim mantığım böyle. Her ülkenin azınlığı var. Aleviler de bu ülkede neler çekti. Benim dediğim gibi olmazsa başka ne yapacaksın? O önemli.

 

Bölünme ayrı bir meseledir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, leonardo18 said:

asimilasyonda askerler sen çocukken evine gelmişlerdir. "Türkçe konuş lan" diye babanın kafasına basıp adama (belki gerçekten Türkçe bilmeyen adama) baskı yapıyorlardır

 

Diğer yazdıklarında pek üzerinde durulacak birşey yok ama bu fantazine cevap vermek zorundayım. Nerden uydurdun bunu sen? Nerden duydun böyle birşey?

 

Türkiye'de askerler evleri basıp, Türkçe konuşun lan diye insanlara işkence mi yapıyordu? Ne zaman oluyordu bu iş?

 

Bunu bir PKK'lıya anlatsan sana hötüyle güler. Yemin ederim, tumanı sıyırır kıçını havaya diker ve o hötten kikir kikir sesler gelir.

 

Yıllarca PKK'nın yayınlarını takip ettim, böyle fantastik bir iddia görmedim. Demek askerler evleri basıp insanları döve döve Türkçe öğretiyordu ha. Vay babalaar! Nasıl aşağılık bir devletmiş lan burası.

 

Oğlum, evladım, çocuğum... Mantık deyip duruyorsun, Diyarbakır'dan derlenmiş Türkçe türküleri hiç mi duymadın? Bak aşağıya bir link koyuyorum. O türküleri bir dinle bakalım, cenderme insanları döve döve mi besteletmiş bu türküleri. Vay arkadaş ya, kimlerle konuşuyoruz.

 

http://turku.sitesi.web.tr/diyarbakir/

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Diğer yazdıklarında pek üzerinde durulacak birşey yok ama bu fantazine cevap vermek zorundayım. Nerden uydurdun bunu sen? Nerden duydun böyle birşey?

 

Türkiye'de askerler evleri basıp, Türkçe konuşun lan diye insanlara işkence mi yapıyordu? Ne zaman oluyordu bu iş?

 

Bunu bir PKK'lıya anlatsan sana hötüyle güler. Yemin ederim, tumanı sıyırır kıçını havaya diker ve o hötten kikir kikir sesler gelir.

 

Yıllarca PKK'nın yayınlarını takip ettim, böyle fantastik bir iddia görmedim. Demek askerler evleri basıp insanları döve döve Türkçe öğretiyordu ha. Vay babalaar! Nasıl aşağılık bir devletmiş lan burası.

 

Oğlum, evladım, çocuğum... Mantık deyip duruyorsun, Diyarbakır'dan derlenmiş Türkçe türküleri hiç mi duymadın? Bak aşağıya bir link koyuyorum. O türküleri bir dinle bakalım, cenderme insanları döve döve mi besteletmiş bu türküleri. Vay arkadaş ya, kimlerle konuşuyoruz.

 

http://turku.sitesi.web.tr/diyarbakir/

 

- Ne demek istediğini anlamadım. Evet, Kürtlerin çoğu Türkçe biliyor. İçlerinde MHP'li olanlar bile var. Ama bazıları gerçekten de Türkçe bilmiyor. Bu anlattığım olayı bir yerden duydum. İnanmadım da diyemem. olmuştur.

 

- Güzel bir link olmuş. Tüm bu ulusçuluk kavramalarını ben o kadar da takip etmedim. Ama Fransız tarihini bilirim. XIV Louis zamanında Versaille sarayı inşa ediliyor ve bütün soylular bir şekilde bu sarayda bulunmak zorunda bırakılıyor. Louis XIV bu nedenle "Güneş Kral" olarak da bilinir ve "devlet benim" ifadesini ilk o söylemiştir. İtalya'nın birleşme dönemi de Garibaldi döneminde olmuş. İngiltere'de ise 11 yy'da "Magna Carta" olayı var. Soylu, feodal prenslikler bu dönemde Londra'nın iradesine bağlı olduklarını ifade ediyorlar.

Ve Osmanlı tarzı Monarşi'ye Batılılar 19 yy'da bile hayranlıkla bakıyorlar. Bizdeki her şeyin bir tek padişahın iradesine bağlı olması ve yerel derebeylerinin hiçbir gücünün bulunmamasına, cumhuriyetçi/ulusçu düşüncenin yaygınlaştığı döneme kadar hayranlıkla bakıyorlar.

 

Bu önemli bir konu. Hatta şunu da ekleyebilirim. Haçlı seferlerinin başlatılmasının bir sebebi de bu dediğiniz şeydir. Papa Avrupa'da yerel derebeylerin sürekli birbirleri ile mücadele içinde olduklarını ve sürekli kan aktığını görüyor. Sonunda "Öyleyse bunları örgütleyelim de başka yerde kan aksın" diyor ve gayet işe de yarıyor, Bu şekilde Avrupa kıtası zenginleşiyor (bir yoruma göre).

 

Yani konuya nereden geldik bilmiyorum. Ama dahasını da ekleyebilirim. Mesela Fransızca'Nın Fransa da "tek dil" olması kendiliğinden olmamıştır. Hatta Fransızcanın dil olması bile kendiliğinden olmamıştır. Yine XIV Louis döneminde "Fransız Dil Kurumu" benzeri yapılar kuruluyor. Fransızcanın gramer kuralları filan belirleniyor. Ve bildiğim kadarıyla, Güneylilere dayatılıyor (bugün Güney Fransızların halen kendilerine özgü acayip bir şivesi vardır). Hatta eskide, bizdeki Osmanlıca gibi, Saraylarda latince konuşulurmuş. yani halkların kendi dillerini benimsemeleri bile süreçlere bağlı olarak gelişen bir şey.

 

- Benim dediğim artık 21 yy. Yani tek bir Almanya'nın hakimiyeti yerine Almanlar, "Yerel şive niye korunmasın?" diyebiliyorlar. Ben de öyle düşünüyorum. Mesela dizilerde Ege şivesi izliyoruz. Egeliler Egeli gibi, Karadenizliler (lazlar) Karadenizli gibi niye konuşmasın?

Tabi ki standart Ankara / İstanbul şivesi, baskın dil olacak, Ama yerel şiveler de kültürel bir zenginliktir. Ya da en azından Almanlar bu sonuca varmışlar.

 

Federasyon konusunu o kadar iyi bilmiyorum. Orada yaşayan birine sormak gerek. Ama Hitler döneminde şiddetle karşı çıkılmış filan diye biliyorum.

 

/Netice: Ben "çözüm süreci" olayına (eğer devam edilseydi, İŞİD ile işbirliği yapan hükümet Ankara'da "hain" bildiği kişileri kendi eliyle patlatmasaydı), ki büyük ihtimalle AKP diğer olumlu eylemleri gibi AB uyum süreci kapsamında bir hareketti, bence iyi olurdu.

 

Bağımsızlık konusunu dediğim gibi bilmiyorum. Ama o zamanlar AKP'nin "yenilikçi" bir imajı vardı. Bu imaj kapsamında bir şeyler yapıyordu. Herkes de "aferin" diyordu. Bence 1) devam etmeliydi. 2) O yola girdin mi dönüşü olmaz. Dansöz gibi kıvırtamazsın "Kültürel haklarını verecem" dedin. Ver o zaman. Kimse seni zorlamadı. Kendin o yola girdin. O zaman da vereceksin bu bu kadar basit.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, leonardo18 said:

 

- Ne demek istediğini anlamadım. Evet, Kürtlerin çoğu Türkçe biliyor. İçlerinde MHP'li olanlar bile var. Ama bazıları gerçekten de Türkçe bilmiyor. Bu anlattığım olayı bir yerden duydum. İnanmadım da diyemem. olmuştur.

 

İşte sorun bu. Türkiye'ye karşı bir yabancıllık duygusu içindesin. Çok ağır ve saçma sapan birşey duyduğunda bile buna inanma eğilimi içinde oluyorsun.

 

PKK Türkiye'nin eğitim sistemi ile bölgeyi Türkleştirdiğini iddia ediyor. Yoksa öyle döverek kimseye dilini unutturamazsın. PKK boşuna öğretmen öldürmüyor. 

 

Türkiye'de Türkçe bilmeyen insan yoktur. Güneydoğuda, dağ köylerinde falan bazı kadıncağızlar bilmiyor olabilir. Ama şehirlerde yaşayan herkes ve bütün erkekler Türkçe bilir. İnsanlar Türkçe'yi cebir ile değil kendi rızası ile öğrenmiştir. Kırmançi'nin çeşitli lehçeleri, Çerkezce, Zazaca, Gürcüce, Lazca, Ermenice, Boşnakça, Judao-Espanol, Rumca ve aklıma gelmeyen birçok yerel dil Türkiye'de konuşulur. Ama ortak anlaşma dili Türkçe'dir. ve bu durumu değiştirmek için bir tek mantıklı sebep yoktur.

 

Sana verdiğim linkteki şarkılara iyi bak. Bu şarkıların bazılarının kökeni 300-500 yıldır. Güneydoğu bölgesinde bu kadar Türkçe türkü nerden çıktı? Bunu iyi düşün. Sana ordan burdan kulaktan dolma bilgi vermiyorum. Somut, yerel kültüre ait olgular ortaya koyuyorum. Urfa sıra gecelerinde Türkçe türküler söylenir, Güneydoğu'nun her yerinde Türkçe türküler söylenir. Türkçe o bölgeye devletin zorla dayattığı bir devlet dili değildir. O bölgenin temel dilidir, baskın dilidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 19.06.2017 at 02:28, leonardo18 said:

- Kaliforniya eyaletinde insanların İngilizce bilme zorunluluğu yok. Oradaki Latin kökenliler bazen inadına İspanyolca konuşuyorlar ve bütün ABD'de postanelerde filan tabelaların altında bir de o şeyin İspanyolcasını ekleyebiliyorlar.

Latin kökenlilerin Kaliforniya'yı ABD'den ayırmak için İspanyolcayı malzeme ettiklerini düşünmüyorum. Orada BOP yada Büyük Batı Amerika Projesi gibi bir projenin olduğunu da düşünmüyorum. O bahsettiğin Latinler sefaletten kaçıp Kaliforniya'ya gidiyorlar. Türkiye ile ABD'yi bir tutmayın. Anlayış açısından bile bizde büyük sorunlar var.

 

On 19.06.2017 at 02:28, leonardo18 said:

Tercümanlar da gerekecek. Kürtçe mütercim tercümanlık filan olacak (Urduca varsa, Kürtçe niye yok?)

Bir dilin değerli olması için onun çok sayıda yazılı eser vermesi gerekiyor. Binlerce yıl eser vermemiş dili Cumhuriyet sonrası dönemde Türkçenin yanında fantezi olarak geçmişi olmayan dili mi geliştireceklerdi?

 

On 19.06.2017 at 02:28, leonardo18 said:

- Kürdistan icat etmeye gerek yok. Ama Avrupalılar yerel şiveleri / lehçeleri bile koruyup çocuklara kendi lehçeleri ile konuşmayı öğretiyorlar.

Bunu herkes yapıyor. Sen yapılmadığını sanıyorsun. 

 

On 19.06.2017 at 10:47, Robespierre said:

İlkokuldan üniversiteye kadar Türkçe dışında bir dil ile eğitim verilirse, o okullardan mezun olanlar kendilerini bu ülkeye ait hissetmezler.

Birincisi, iş bulamazlar. İkincisi, ait hissetmezler. Üçüncüsü, iş bulamadıkları için kendilerini Türkiye'ye hiç ait hissetmez, lanet ederler.

 

On 19.06.2017 at 10:47, Robespierre said:

Aslında aynı şey İngilizce için de geçerlidir. İlkokuldan itibaren İngilizce eğitim alanlar da kendilerini bu ülkeye ait hissedemiyor bir türlü. Bence İngilizce eğitim de yasaklanmalıdır.

Küçükten doğru düzgün İngilizce öğretilirse,

İngilizce eğitim verilmesinde sorun olmaz. 

Şu an Türkiye'de eğitimde en büyük sorunlardan biri yabancı dil. Bizim öğrenciler dünya ile senkronize olamıyor, güncel kaynaklara erişemiyor.

 

 

On 19.06.2017 at 19:17, leonardo18 said:

- O dediğin eski bir mantık. Almanlar'da Hitler döneminde buna karşı çıkıp sonra federasyon oldular örneğin. Bu çok saçma bir düşüncedir. Zamanında yapılmış işte. Ermenileri sürmüşsün, Yunanlıları takas etmişsin. Kürtleri de asimile etmeye çalışmışsın, Ama bugünün şartlarında asimilasyon yapılamaz. 19 yy'da değiliz. O işler geçti. Ya aynı ülkede yaşamanın yolunu bulacaksın, Ya da bırakacaksın.

Almanya'nın federasyon yapısı ile Türkiye'yi karşılaştırma. İkisinin kökleri farklı. Kaç kere söyledim, yine söylüyorum. Türkiye'ye federasyon yapısı gelirse Yugoslavya ile Irak arasında bir şey olur. 

 

4 hours ago, leonardo18 said:

- KOnu çok belirsizdir. Piyasada "Kürtlerin tarihi" ile ilgili kitaplar vardır. Akademisyen olmadığım için hangi teorinin doğru olacağını bilmiyorum. Yani araştırdığım bir konu değil. Ama iki şıktan biri. Ya 1000'li yıllarda bizimle beraber orta Asya'dan, Afganistan taraflarından kopup geldiler (Çünkü Afganistan'ın bile Kürtleri var) ya da, PKK'nın dediği gibi, Hint-Avrupa grubundan, belki Tunç devrinden beri burada bulunan bir halklar. Belki'de Türk milliyetçilerinin dediği gibi melezleşmiş bir Türk Kavmiler (bu son olasılığa ben inanmıyorum). Bunu o sınıfa giren hocalar ve milli eğitim araştıracak önce. Daha o araştırma yapılmamış.

Araştırdığın bir konu değil ise yazmaman gerekiyor. Kürtler Hint Avrupalıdır. Hint-Avrupalıların Kafkasya'dan İran topraklarına inmesi en uzak Demir Devri'nden 350-400 yıl sonrasıdır. Yani M.Ö. 800'lerdir. 

 

4 hours ago, leonardo18 said:

- Diğer bildiğim. Kurtuluş savaşında Türklerin yanında yer almayı seçtiler. Fakat sonrasında bekledikleri oranda özgür olamadılar. Çatışma ondan sonra başladı. İyi bir şey de değil.

Kurtuluş Savaşı'nda bu coğrafyada milliyetçilik anlayışı yoktu. Bu söylem tamamen palavra. Nerede bunun kaynağı? Hangi kaynakta böyle bir sözleşme yapıldığı yazıyor?

 

 

4 hours ago, leonardo18 said:

- Nasıl olmamışlardır? sen Osmanlı tarihini de bilmiyorsun. Osmanlıları Viyana'dan İspanyollar mı geri döndürdü sanıyorsun? Kutsal-Roma imparatorluğunu, Prusya İmparatorluğunu, Halsburgları da mı bilmiyorsun? Sen MHP'li de değilsin o zaman. AKP türevi bir şeysin.

Prusya İmparatorluğu'na kadar olan devletlerde merkezi yönetim zayıftır. O zamanlar Alman toplulukları Araplar kadar bile birbirlerine bağlı değiller. Hâlâ bile Alman toplulukları eyaletlerin yanı sıra iki devlet. Avusturyalılar ile Almanlar aynıdır. 

 

1 hour ago, leonardo18 said:

- Benim dediğim artık 21 yy. Yani tek bir Almanya'nın hakimiyeti yerine Almanlar, "Yerel şive niye korunmasın?" diyebiliyorlar. Ben de öyle düşünüyorum. Mesela dizilerde Ege şivesi izliyoruz. Egeliler Egeli gibi, Karadenizliler (lazlar) Karadenizli gibi niye konuşmasın?

Tabi ki standart Ankara / İstanbul şivesi, baskın dil olacak, Ama yerel şiveler de kültürel bir zenginliktir. Ya da en azından Almanlar bu sonuca varmışlar.

Bunu söyleyen kesin Bavyeralılardır. Adım kadar eminim. Ama terimi bilmiyorsun onu eklemem lazım.

https://www.turkedebiyati.org/lehce-sive-agiz-dil-nedir.html

Bavyera ayrı bir şive olarak değerlendirilecek kadar farklıdır. İzlediğim bazı vidyolarda kuzeyli Almanlar bu şiveyi anlamıyorlar. İstanbul ağzı, Ege ağzı, Karadeniz ağzı gibi bir şey değil bu.

 

1 hour ago, leonardo18 said:

/Netice: Ben "çözüm süreci" olayına (eğer devam edilseydi, İŞİD ile işbirliği yapan hükümet Ankara'da "hain" bildiği kişileri kendi eliyle patlatmasaydı), ki büyük ihtimalle AKP diğer olumlu eylemleri gibi AB uyum süreci kapsamında bir hareketti, bence iyi olurdu.

Çözüm süreci bir rezaletti. Kendilerinin hayali olmayan isteklere inandırılmış bir halkın barış için bunları talep etmesi -ki aslında PKK'lı teröristlerin talep etmesi- ve ardından teröristlere göz yumulması dönemini kapsayan bir süreçti. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çözüm süreci diye birşey yoktu. Bunu bir türlü anlayamıyorsunuz. Birşeyler olacaktı da son anda işler bozulmadı. Hiçbir şey olmayacaktı. Olamazdı.

 

Çözüm süreci denen şey, PKK'lılar ve AKP'liler için amaçlarına ulaşmak için kendilerine yonttukları ucube bir dönemdi. Ne istediklerini, neyi konuştuklarını kendileri de bilmiyorlardı.

 

Samimi ve saf PKK taraftarları Türkiye'yi bölme müzakeresi yaptıklarını sanıyorlardı.

Samimi ve saf AKP taraftarları ise "Kemalizmin zulmüne uğramış" zavallı Müslüman Kürtlerin gönlünü alacaklarını, oturup anlaşıp sulh yapacaklarını sanıyorlardı.

 

Halbuki çakal PKK'lılar bu dönemin geçici olduğunu biliyorlardı ve mümkün olduğu kadar yapmayı planladıkları savaşa hazırlandılar. Leo, mantıklı olduğunu iddia ediyorsun. PKK madem bir barış müzakeresi yapacağına inanıyordu ise, niçin şehirleri bubi tuzakları ile doldurdu? Evleri birer kaleye dönüştürdü. Evlerin altından tüneller kazdı, şehirlere patlayıcı yığdı? Madem barış olacaktı, bu neyin hazırlığıydı?

 

Çakal AKP'liler de bu işten bir sonuç çıkmayacağını biliyordu. Onlar sadece laik cumhuriyeti yıkmak için batının desteğinin peşindeydi. Aptal batı AKP'yi idare ediyorum sanırken, AKP kendi kafasındaki projeyi uyguladı. Çözüm sürecinin aslında olmadığını, olmayacağını çok iyi biliyorlardı.

 

PKK Türkiye'yi bölmek ve doğuda bir devlet kurmak istiyor. Bu işe destek verecek ve sonuçlarını kabul edecek nüfus %3'ü bulmaz. Çözüm süreci denen sokak tiyatrosu sırasında PKK hormonlu şekilde büyüdü. Olan, o dönemde gaza gelerek PKK'nın saflarına katılan gariban gençlere oldu. Sonuçta 10 binlercesi öldü. Bu ölümlerde PKK ve AKP kadar, bu saçmalıktan bir sonuç çıkacağını düşünen Leo gibi saf liberaller de sorumludur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, jumanjii.35 said:

bu konu dünyada ender olan veya hiç olmayan bir konu. 40+ milyon kürt nüfus var ve sadece kendilerine ait bir ülkeleri yok. dünyada başka bir örneği var mı bunun bilmiyorum

 

Dünyada 40 milyon Kürt yok! Nerede yaşıyor bu Kürtler? 

 

Ulan Kuzey Irak'ın nüfusu kaç? Suriye'de toplasan 1,5 Milyon Kürt çıkmıyor. Türkiye'de kendini Kürt hisseden 3-5 milyondan fazla Kürt çıkmaz. Nerde kardeşim bu 40 milyon Kürt?

 

PKK'nın Suriye'nin kuzeyinde işgal ettiği topraklarda Kürt nüfus toplam nüfusun %15'i civarında.

 

Pazarlığı yüksekten açıyor aq ABD'lileri. Gerçi bu salaklar 1900'lü yılların başında bütün Doğu Anadolu'yu Ermeni sanıyordu. Aynı hesap. Sevres Antlaşması Türkiye'ye dayatıldığında Türkiye'ye gelen Amerikalı bazı subayların yazdıkları raporlar var. Bulabilirseniz okuyun. Hayal ettikleri devasa Ermeni nüfusun Anadolu'da olmadığını şaşkınlıkla yazıyorlar. Ermeniler Türkler ile karışık yaşıyor ve oldukça düşük bir nüfustalar diye yazmışlar. Aynısını bugün Kürtlere yapıyorlar. Siz 40 milyonsunuz, hadi aslanım bir asılsanız koparırsınız diye gaz veriyorlar. Yazıktır günahtır. Böyle saçma sözlerle Kürt gençleri ateşe sürülüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

İşte sorun bu. Türkiye'ye karşı bir yabancıllık duygusu içindesin. Çok ağır ve saçma sapan birşey duyduğunda bile buna inanma eğilimi içinde oluyorsun.

 

PKK Türkiye'nin eğitim sistemi ile bölgeyi Türkleştirdiğini iddia ediyor. Yoksa öyle döverek kimseye dilini unutturamazsın. PKK boşuna öğretmen öldürmüyor. 

 

Türkiye'de Türkçe bilmeyen insan yoktur. Güneydoğuda, dağ köylerinde falan bazı kadıncağızlar bilmiyor olabilir. Ama şehirlerde yaşayan herkes ve bütün erkekler Türkçe bilir. İnsanlar Türkçe'yi cebir ile değil kendi rızası ile öğrenmiştir. Kırmançi'nin çeşitli lehçeleri, Çerkezce, Zazaca, Gürcüce, Lazca, Ermenice, Boşnakça, Judao-Espanol, Rumca ve aklıma gelmeyen birçok yerel dil Türkiye'de konuşulur. Ama ortak anlaşma dili Türkçe'dir. ve bu durumu değiştirmek için bir tek mantıklı sebep yoktur.

 

Sana verdiğim linkteki şarkılara iyi bak. Bu şarkıların bazılarının kökeni 300-500 yıldır. Güneydoğu bölgesinde bu kadar Türkçe türkü nerden çıktı? Bunu iyi düşün. Sana ordan burdan kulaktan dolma bilgi vermiyorum. Somut, yerel kültüre ait olgular ortaya koyuyorum. Urfa sıra gecelerinde Türkçe türküler söylenir, Güneydoğu'nun her yerinde Türkçe türküler söylenir. Türkçe o bölgeye devletin zorla dayattığı bir devlet dili değildir. O bölgenin temel dilidir, baskın dilidir.

 

- Yok, arkadaşım anlattı. Yalan söylediğini de sanmıyorum.

 

- Ben PKK'ya yakın hisseden birisi değilim.

 

- Türkçe bilecekler tabi. Benim dediğim kendi dillerini de düzgün biçimde öğrenmeliler.

 

- Biz oranın sömürgecisi de değiliz. Tabi ki Türkçe bilecekler. Ama kentlerde de Türkçe bilmeyen insanlar olduğunu ben düşünüyorum. Benim söylediğim konunun akıllı / medeni biçimde ele alınabilmesi.

 

"Latin kökenlilerin Kaliforniya'yı ABD'den ayırmak için İspanyolcayı malzeme ettiklerini düşünmüyorum. Orada BOP yada Büyük Batı Amerika Projesi gibi bir projenin olduğunu da düşünmüyorum. O bahsettiğin Latinler sefaletten kaçıp Kaliforniya'ya gidiyorlar. Türkiye ile ABD'yi bir tutmayın. Anlayış açısından bile bizde büyük sorunlar var. "

 

- Bölünmenin ayrı mesele olduğunu söyledim zaten.

 

"Bir dilin değerli olması için onun çok sayıda yazılı eser vermesi gerekiyor. Binlerce yıl eser vermemiş dili Cumhuriyet sonrası dönemde Türkçenin yanında fantezi olarak geçmişi olmayan dili mi geliştireceklerdi?"

 

- Kendi kendini yanıtlamışsın işte. Türkçe dediğin de gökten inmedi. İsrail'in Yunanistan'ın dili de sil baştan icat edildi. B,r de Osmanlı zihninin huyu bu. Ermeniler için "bunlar halk değil", Yunanlılar için "Eski yunanların modern yunanlarla alakası yoktur", Arapları zaten hakir görüyor. Kibir hiçbir zaman iyi bir şey değil. Onu da söylemiş olayım.

 

"Bunu herkes yapıyor. Sen yapılmadığını sanıyorsun.  "

- neyin Yapılmadığını sanıyorum? - Eğitimini alıyorlar diyorum. Konuşma olarak değil, Millet kendi lehçesini bile okullarda öğreniyor.

 

"Küçükten doğru düzgün İngilizce öğretilirse,

İngilizce eğitim verilmesinde sorun olmaz. 

Şu an Türkiye'de eğitimde en büyük sorunlardan biri yabancı dil. Bizim öğrenciler dünya ile senkronize olamıyor, güncel kaynaklara erişemiyor."

 

- İngilizcenin temeli tabi ki orta okuldan itibaren atılır. Da İngilizce eğitim de olmaz. Kendi dilini de koruyacaksın.

 

"Almanya'nın federasyon yapısı ile Türkiye'yi karşılaştırma. İkisinin kökleri farklı. Kaç kere söyledim, yine söylüyorum. Türkiye'ye federasyon yapısı gelirse Yugoslavya ile Irak arasında bir şey olur. "

 

- O zaman Tayyibin vilayet sistemine de karşı çıkacaksın. Sırada o var çünkü. :)

 

"

Araştırdığın bir konu değil ise yazmaman gerekiyor. Kürtler Hint Avrupalıdır. Hint-Avrupalıların Kafkasya'dan İran topraklarına inmesi en uzak Demir Devri'nden 350-400 yıl sonrasıdır. Yani M.Ö. 800'lerdir. "

 

- "Buna benzer bir şey olmalı" diye mantık yürütüyorum zaten.

 

"Kurtuluş Savaşı'nda bu coğrafyada milliyetçilik anlayışı yoktu. Bu söylem tamamen palavra. Nerede bunun kaynağı? Hangi kaynakta böyle bir sözleşme yapıldığı yazıyor? "

 

- Milliyetçilik olmasa da akıllıca olanı yaptıklarını ben düşünüyorum. O yüzden barışçıl çözüm yollarına bu kadar inanıyorum.

 

 

"Bunu söyleyen kesin Bavyeralılardır. Adım kadar eminim. Ama terimi bilmiyorsun onu eklemem lazım.

https://www.turkedebiyati.org/lehce-sive-agiz-dil-nedir.html

Bavyera ayrı bir şive olarak değerlendirilecek kadar farklıdır. İzlediğim bazı vidyolarda kuzeyli Almanlar bu şiveyi anlamıyorlar. İstanbul ağzı, Ege ağzı, Karadeniz ağzı gibi bir şey değil bu."

 

- Okulda gördüm. Neredeyse her eyaletin şivesi var. Standar Almanca Kuzey / Kiel bölgesi Almancası. Tabi hiç gitmedim. O yüzden kesin de konuşmayım.

 

Jumanji: Öneri olarak mantıksız değil. Bu da bir seçenek. Da ben şu aşamada bölünme konusuna girmek istemiyorum. Şöyle istemiyorum: Başımızda AKP var. Adam Katar'a asker gönderiyor. Almanya'da MİT ajanları kol gezmeye başlamış. İran rejimine doğru gidiliyor. Diyelim ki bir şey oldu. Mesela ABD Kürdistan'I kurdurttu. AKP bunlara rahat verecek mi? Vermeyecek. 2000'lerde bu konu tartışılabilecek bir konuydu. Şu anda en iyisi rafa kaldırmak. Kendi derdimizle uğraşmamız gerek. Kürt düşünecek halimiz bence yok.

 

"Çözüm süreci diye birşey yoktu. Bunu bir türlü anlayamıyorsunuz. Birşeyler olacaktı da son anda işler bozulmadı. Hiçbir şey olmayacaktı. Olamazdı. "

 

- Olmalıydı o zaman. AB bizden bu tür şeyleri eğlence olsun diye talep etmedi. Vergi reformu gibi, yeni hukuki düzenlemeler gibi düzeltmeler bu ülkeye yarar sağlar. Meğer tiyatro imiş. Tamam. O zaman baştan alacaksın. Bu işler böyle.

 

"Samimi ve saf PKK taraftarları Türkiye'yi bölme müzakeresi yaptıklarını sanıyorlardı.

Samimi ve saf AKP taraftarları ise "Kemalizmin zulmüne uğramış" zavallı Müslüman Kürtlerin gönlünü alacaklarını, oturup anlaşıp sulh yapacaklarını sanıyorlardı."

 

- Evet kandırıldık. Batı'yı da dolandırmaya çalıştı. Mültecileri bile pazarlık malzemesi yaptı.

/ Ama tüm bunlar doğru da olsa. Fikir yine de doğru fikir. Şunu kabul ediyorum: Hiç başlanmayabilirdi. Cumhuriyet dönemindeki gibi, "20 sene sonra" denilebilirdi. Denmediyse, o yola artık girilmiştir. En azından yapıyormuş gibi yapacaksın. Bu neye benziyor? Kolombiya'da silah bırakan Marksist gerillaların affedilip yeniden topluma kazandırılma çabalarına benziyor. geri dönüşler filan olur. Ben Hükümetin yaptığı işe kızıyorum. Mesela gar'daki gösterici patlatma olayı. Böyle siyaset adamı olunmaz, onu söylüyorum.

 

"Halbuki çakal PKK'lılar bu dönemin geçici olduğunu biliyorlardı ve mümkün olduğu kadar yapmayı planladıkları savaşa hazırlandılar. Leo, mantıklı olduğunu iddia ediyorsun. PKK madem bir barış müzakeresi yapacağına inanıyordu ise, niçin şehirleri bubi tuzakları ile doldurdu? Evleri birer kaleye dönüştürdü. Evlerin altından tüneller kazdı, şehirlere patlayıcı yığdı? Madem barış olacaktı, bu neyin hazırlığıydı?"

 

- Ben zaten PKK'nın muhatap alınmasından yana değilim. K.Irak'ta Barzani ciddi bir Kürt şahsiyettir. Ona saygım vardır. Diğer ufak-tefek Kürt grupları (TR dışındakiler) umrumda değil. Bağdatı bile alsalar umrumda olmaz. +Kobane'de iki terör örgütünün karşılaşması olayı olmuştur. Ben o savaşta Kürtleri tutuyorum. Onun haricinde PKK baş belası bir terör örgütüdür. Bunu da sürekli kanıtlamaktadır. Ben bölgedeki halk için konuşuyorum. Çözüm süreci devam etmelidir.

 

- Oranın halkı öfkelendikçe olay Filistin benzeri bir şeye doğru gidiyor olabilir. Siyaseti ayarlarsan, Halk terör örgütüne daha az destek verir. Ben PKK'yı değil, halkı biraz kazanmaya çalışıyorum.

 

- :)) :lol:

 

- Benim takip etme gücümün de bir sınırı var. 1998 seçimlerinde Refah birinci MHP ikinci parti olunca ben bu ülkeye notumu verdim. O zamandan beri de bir şey değişmedi diyebilirim. Milliyetçi ve dinci kesim yine bugünkü gibiydi, tek fark, aralarında Feto da vardı.

2000'lerde "liberal" davranmış olabilirim ama ne yapsaydım? - Bir yerden sonra, "bu kadar oy alıyorlarsa, yönetsinler, heveslerini alsınlar, halk da hevesini alsın, sonra gitsinler" noktasında idik. (başka işim yokmuş gibi onla da uğraşamazdım). + AB'nin de desteği ile, gerçekten mantıklı işler de yapıyorlardı.

 

Sonra 2012'de hep beraber "Yeter, siz gitmiyonuz mu?" dedik. Geçen sene bu zamanlarda da "Gitmiyok, hepinizi hak dinine sokacaz" cevabı da geldi.

 

Yani işler karışık.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, leonardo18 said:

- Kendi kendini yanıtlamışsın işte. Türkçe dediğin de gökten inmedi. İsrail'in Yunanistan'ın dili de sil baştan icat edildi. B,r de Osmanlı zihninin huyu bu. Ermeniler için "bunlar halk değil", Yunanlılar için "Eski yunanların modern yunanlarla alakası yoktur", Arapları zaten hakir görüyor. Kibir hiçbir zaman iyi bir şey değil. Onu da söylemiş olayım.

Hâlâ söyleneni anlamıyorsun. Adamları duygusal olarak tatmin etmek için bir dil alınıp zorla geliştirilemez, okula koyalım öğrensinler diye bir konu yok. Kürtçe dili gelişememiş İranî dillerden biridir. Batılıların 'diller ölmesin' sloganı ile bu işler yürümez. Bunun kibir ile alakası yok. Şu ana kadar ölen bir sürü dil vardır.

Türkler kültürü ile, bir miktar dili ile kendini yere göğe sığdırmayabilir ve haklıdır. Farslar hem dili hem de kültürleri ile kendilerini yere göğe sığdırmayabilirler, onlar da haklıdır.

Kürtlerin böyle bir şey yapmaya hakkı yok. Çünkü hiçbir şeyleri olmadığı için şişirme kültür ve dil algısı yaratmaya çalışırlar.

 

 

tarihinde Khan tarafından düzenlendi
Hatalı kelime
Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkçe'nin gelişimi de öyle kolay olmadı. Jön Türklerle filan başladı. Ama asıl Cumhuriyet döneminde gelişti. 1950'lerde doğanların kullandıkları kelimenin yarısı Arapça ve Farsçadır. Türkçe 80'lerden itibaren rayına oturmaya başladı. Ve bu Fransa'da da böyle olmuştur. Önce Latince konuşan soylular bir de halka ait, yöresel farklılıklar görülen bir dil vardı. Rönesans'la birlikte (bizden 400 sene önce) bir dil kurumu kuruldu. Ulusal dil öyle öyle yaygınlaştı.

 

- "Yazılı eser vermediler" dediğin için bunları anlattım. Ki vermişlerdir büyük ihtimalle.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, leonardo18 said:

Türkçe'nin gelişimi de öyle kolay olmadı. Jön Türklerle filan başladı. Ama asıl Cumhuriyet döneminde gelişti. 1950'lerde doğanların kullandıkları kelimenin yarısı Arapça ve Farsçadır.

Yarısı Arapça ve Farsça dediğin dil de Türkçedir. Bahsettiğimiz kelimeler ve ekler çünkü. Türkçe temel yapı değişmiyor. Bugün dahi kelime hazinen yeterli ise yazıyı zenginleştirmek için o kelimeleri kullanabilirsin. Başka bir başlıkta bundan bahsettim.

Ek olarak Türkçe için bugün anlayabileceğin Evliye Çelebi Seyahatnamesi var aklıma gelen. Eski Türkçe elifbasını ve okunuş kurallarını öğrenirsen rahatlıkla okuyabilirsin.

 

6 hours ago, leonardo18 said:

- "Yazılı eser vermediler" dediğin için bunları anlattım. Ki vermişlerdir büyük ihtimalle.

Büyük ihtimallesi yok. Varsa yaz, yoksa atıp tutma. Çıkacak çıkacak 2 tane şiir kitabı çıkacak. Onları da bugünkü Kürtler anlayabilir mi şüpheli.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...