Jump to content

Kürt sorunu


Recommended Posts

- Okuyamazsın. Orhun Yazıtlarını copy-Paste yapayım. tercüme edebilir misin? - edemezsin.

/ Evet Türkçedir ama Osmanlıca gibi bir şeydir. Sen bir yere gideceğin zaman uçakla mı gidiyorsun, Tayyare ile mi gidiyorsun?

Şu anda kullandığın şey ne? - Bilgisayar (Kompütır değil)

- Yönetim biçimi Azerilerde "Respublika"'dır. Bizde, (Arapça ama) Cumhuriyet.

/ Tüm bu gelişimin arkasında cidi çabalar / çalışmalar var. Tüm dillerde böyle. Mesela Fransa'da, 10 yıl önce filan, Fransızca karşılığı olan İngilizce kelimelerin yaygın kullanımı yasaklanmıştır.

 

- O yüzden, ortam zaten gergin. Azınlıklar bu ülkede yıllardır bir sürü saçmalığa katlanmak zorunda kalıyor. Bilim adına böyle bir şey yapılabilir. Gerilim biraz olsun azalır. Belki biz de bu arada AKP'den kurtuluruz (Türkiye'de olmaz diye bir şey yok).

 

Çok değil ama bu biraz olsun rahatlama sağlar. Ben öyle düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 315
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Gelişmemiş bir dili illa elinden tutup geliştirmemizi istiyor. Türkçe için bile buna ayrılan maddi kaynaklar sınırlıdır.

 

Azınlıklar saçmalıklara katlanıyor da biz daha fazla onların saçmalıklarına katlanıyoruz. Bunu söylemek beni ırkçı yapmaz gerçeği söylemiş olurum hiç kusura bakmayın.

Yirmili yaşlardaki insanlar doğuya öğretmen olarak gittiği yerde öldürülüyorsa büyük sıkıntı var demektir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncelikle Kürtler azınlık değildir. Azınlık kelimesi hukuki bir ifadedir, tanımı bellidir. Türkiye'de gayrimüslimler azınlık olarak kabul edilir. Hakları Lozan Antlaşması ile belirlenmiştir. Azınlık diye ayrı bir statüye sahip olmalarının sebebi Türkiye değildir. Gayrimüslimler Osmanlı'nın son dönemlerinde uluslararası antlaşmalar ile yabancı ülkelerin himayeleri altına girmiştir. Bu alçakça bir iştir ama o dönem bunlar yapılmıştır. Bir ülke vatandaşı, başka bir ülkenin koruması altına girmeyi kabul ederse, daha sonra içinde yaşadığım devlet bana niçin güvenmiyor diye sorma hakkını kaybeder. Kimse kimsenin aklı ile alay etmesin.

 

Türkiye'de azınlıklar saçma sapan uygulamalara maruz kalmamıştır. Rumlar ile Yunanistan'daki Türkler mütekabiliyet esasına dayandırılmıştır. Yani Yunanistan kendi yurttaşı olan Türklere ne yaparsa, aynısını Türkiye Rum vatandaşlarına uygular. Kimse keriz değil. Maalesef yaşananlar kendi vatandaşlarımızı ülkelerimizin elinde bir tür rehin olarak bıraktırmıştır. Tarihsel olayların yarattığı bir durumdur bu.

 

Kürtler azınlık değildir. Kürtler yurttaşlık ifadesi olan Türk kimliğinin bir parçasıdır. Uygulama da bu şekilde olmuştur. Bugün Anadolu'daki Türk kimliğinin Orta Asya ile bir ilgisi yoktur. Tamamen Anadolu'ya ait bir kimliktir ve bütün etnik grupların katkısı ile oluşmuştur.

 

Anadolu Türk kimliğinin tamamen özgün olduğunu şöyle anlayabiliriz; birçok maddi kültür ürünü, yiyecek içecek, danslar, ortak duygu referansları sadece Anadoluya aittir. Bugün Türk mutfağı denen birşey var. Peki bu mutfak Orta Asya'da da var mı? Orta Asya'da bizim gibi çay içiliyor mu? Yaprak sarma, baklava, kebap, döner, pilav üstü kuru, kolbastı dansı, halay, kasap havası ve benzeri maddi kültür unsurları Orta Asya ile ortak mı? Ama yurttaşlık anlamındaki Türk kültürüne dahil olan herkes bu varlıkların ortağı değil mi? O halde Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları ortak ve özgün bir kültürün eşit bireyleridir. Biz bu ortaklığı güçlendirmek zorundayız. Bu ortaklığı parçalamak, bileşenlerine ayırmak en büyük ihanettir.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Gelişmemiş bir dili illa elinden tutup geliştirmemizi istiyor. Türkçe için bile buna ayrılan maddi kaynaklar sınırlıdır.

 

Azınlıklar saçmalıklara katlanıyor da biz daha fazla onların saçmalıklarına katlanıyoruz. Bunu söylemek beni ırkçı yapmaz gerçeği söylemiş olurum hiç kusura bakmayın.

Yirmili yaşlardaki insanlar doğuya öğretmen olarak gittiği yerde öldürülüyorsa büyük sıkıntı var demektir.

 

 

- O konuda bende öfkeliyim. Ama burada, İstanbul'da da Aslı Erdoğan adlı yazarın (Erdoğan ile alakası yoktur) terör suçlamasıyla evi basılıp, 2 günü susuz geçen, 5 günlük gözaltı süresi ve ömür boyu hapis cezaları ile yargılanması olabiliyor. Ahmet Altan, Can Dündar gibi diğer ödüllü yazarlar hakkında "casus" denilerek tutuklama kararı çıkabiliyor. "15 Temmuz darbe girişimi" başlığında bir sürü haber ekledim. Sen İngilizce bilmiyor musun? Yoksa okumuyor musun? Yani Doğuda öğretmenimiz ölüyor. Burada da biz ölüyoruz. Değişen bir şey yok. Twitter'da Kılıçdaroğlunun hesabına gir. Bu kadar ameleyi nereden buluyorlar daha onu anlamadım ki. Siyasi kişilik, tweet atmış. salak herifleri ignor yapa yapa parmağım ağrıdı. DÜn de Gay-Lezbiyen yürüyüşü engellenmiş.

 

Yani Kürtlere ülke vermek istemiyor musun? - Verme! Ben sana bir şey mi dedim? Kendi Kentin (artık nerede yaşıyorsan) kimlerin elinde ona bak biraz. 165 gazeteci hapiste 10000 insan filan tutuklanmış. Yani Sen benle PKK konuşacak durumda değilsin. sen git reisin gelsin.

 

 

Öncelikle Kürtler azınlık değildir. Azınlık kelimesi hukuki bir ifadedir, tanımı bellidir. Türkiye'de gayrimüslimler azınlık olarak kabul edilir. Hakları Lozan Antlaşması ile belirlenmiştir. Azınlık diye ayrı bir statüye sahip olmalarının sebebi Türkiye değildir. Gayrimüslimler Osmanlı'nın son dönemlerinde uluslararası antlaşmalar ile yabancı ülkelerin himayeleri altına girmiştir. Bu alçakça bir iştir ama o dönem bunlar yapılmıştır. Bir ülke vatandaşı, başka bir ülkenin koruması altına girmeyi kabul ederse, daha sonra içinde yaşadığım devlet bana niçin güvenmiyor diye sorma hakkını kaybeder. Kimse kimsenin aklı ile alay etmesin.

 

Türkiye'de azınlıklar saçma sapan uygulamalara maruz kalmamıştır. Rumlar ile Yunanistan'daki Türkler mütekabiliyet esasına dayandırılmıştır. Yani Yunanistan kendi yurttaşı olan Türklere ne yaparsa, aynısını Türkiye Rum vatandaşlarına uygular. Kimse keriz değil. Maalesef yaşananlar kendi vatandaşlarımızı ülkelerimizin elinde bir tür rehin olarak bıraktırmıştır. Tarihsel olayların yarattığı bir durumdur bu.

 

Kürtler azınlık değildir. Kürtler yurttaşlık ifadesi olan Türk kimliğinin bir parçasıdır. Uygulama da bu şekilde olmuştur. Bugün Anadolu'daki Türk kimliğinin Orta Asya ile bir ilgisi yoktur. Tamamen Anadolu'ya ait bir kimliktir ve bütün etnik grupların katkısı ile oluşmuştur.

 

Anadolu Türk kimliğinin tamamen özgün olduğunu şöyle anlayabiliriz; birçok maddi kültür ürünü, yiyecek içecek, danslar, ortak duygu referansları sadece Anadoluya aittir. Bugün Türk mutfağı denen birşey var. Peki bu mutfak Orta Asya'da da var mı? Orta Asya'da bizim gibi çay içiliyor mu? Yaprak sarma, baklava, kebap, döner, pilav üstü kuru, kolbastı dansı, halay, kasap havası ve benzeri maddi kültür unsurları Orta Asya ile ortak mı? Ama yurttaşlık anlamındaki Türk kültürüne dahil olan herkes bu varlıkların ortağı değil mi? O halde Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları ortak ve özgün bir kültürün eşit bireyleridir. Biz bu ortaklığı güçlendirmek zorundayız. Bu ortaklığı parçalamak, bileşenlerine ayırmak en büyük ihanettir.

 

- Güzel diyorsun. Yurt arkadaşımıza da çıkıştım. Dediklerimi sana demedim. Bugün Twitter'de gördüğüm terbiyesiz sahte nikle ortalığı bulandırmaya çalışan serseri ruhlu insanlara söyledim. Bence Twitter'da da Block / Ban seçenekleri olmalı. Türkiye'de bu iş böyle olmayacak.

 

Demo: dediklerinde haklısın. Ve ben öyle görünmesem de PKK'ya karşı tepkiliyim. Bugüne kadar da bu konuda TC'yi haklı buldum.

/ Şu sıralar ve gelecekte olacakları düşünüyorum. AKP ikdidarını önce 2023', sonra (Malazgirtin yıldönümü) 2071'e uzatmak istiyor. Yani İngilizce varsa Bugün "15 Temmuz" başlığına eklediğim şeylere bakın. Özellikle ilk makaleye.

 

Ben Türk olarak zaten işin nereye varacağını bilmiyorum. Ama Kürtler için hepten endişeliyim. Bu senin dediklerin TC içerisinde Kürtlerin kimliği ve hakları. Bir yaklaşım biçimi ve biz bugüne kadar bunu böyle kabul ettik.

 

Peki 1071'e kadar bu insanların statüsü ne olacak. Her yere imam hatip açıyorlar, tek parti hükümetine geçilmiş. Kılıçdaroğlu yollara düşmüş. Bu dönemde Kürt kimliği nasıl olacak? Ülke değişiyor. Bunlar nereye değişecek?

 

Alakasız roman yazarı kadını PK'Lı olmaktan ömürboyu hapisle filan yargılıyor bunlar. İstanbul'da. Peki Diyarbakır, Sur gibi yerlerde şu anda durum nasıldır? Ne yapmaya çalışıyorlar o bile belli değil.

 

Yani ikinizi de aslında anlıyorum. Ben zaten de bir şey anlamadığım için. Çözüm sürecinin devam etmesi gerektiğini farz ediyorum.

Tabi PKK hariç. Türklerin Refah Partisi neyse, PKK da (bence) Kürtler için öyle bir şeydir. Bu ikisi zaten birlikte hareket eden unsurlar.

O yüzden, TC kalmadıysa (Atatürk'ü gömmekten bile söz ediyorlar) Kürdistan niye olmasın. Olsun. Biz zaten Y.ğı yemişiz bari onlar kurtulsun ala ala

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 hours ago, leonardo18 said:

Peki 1071'e kadar bu insanların statüsü ne olacak. Her yere imam hatip açıyorlar, tek parti hükümetine geçilmiş. Kılıçdaroğlu yollara düşmüş. Bu dönemde Kürt kimliği nasıl olacak? Ülke değişiyor. Bunlar nereye değişecek?

 

1071'den önceki Anadolu halkının çok büyük çoğunluğu şimdi kendisini Türk olarak görüyor ve Türklüğünden hiçbir şüphe duymuyor. Türkiye'de 1071 öncesi Anadolusundan kendi kimliğini koruyarak kalanlar Rumlar ve Ermenilerdir. Türkiye toprakları içinde nüfusları sembolik bir seviyededir.

 

Anadolu her zaman göç almıştır. Helenistik bir coğrafya değildir. Anadolu'yu besleyen nüfus kanallarından en önemlisi Kafkasya'dır. Pek dile getirilmez ama Anadolu Orta Asyalılar ve Elenler, Ortadoğulular dışında Kafkasyalıların da yurdudur. Benim eşim Çerkez. Bir büyük dayımız var, Hitit tabletlerinde yazanları anlayabiliyor! Çünkü Çerkezce yazılmış! Anadolu'nun en büyük ve özgün uygarlıklarından birinde Çerkezce mi konuşuluyormuş? Görünen o ki belki bir dönem, belki de halkın bir bölümü Çerkezce konuşuyormuş.

 

Bütün kimlikler siyasidir. Bu söylediğim, bu konuda duyabileceğin en yalın gerçektir. Kendini Türk olarak görüyorsan bunun organik bir sebebi yoktur. Bu tamamen siyasi bir durumun sonucudur. Bütün kimlikler için aynı şey geçerlidir. Kendini Kürt olarak görenler, eğer farklı bir siyasi atmosfer olsaydı kafana kafana mehter çakabilirdi. Kimlik meselesini kesin ve değişmez bir doğa kanunu gibi görmeyi bırakırsan aslında sorunun nasıl çözüleceğini de konuşabiliriz.

 

Bu arada minik bir parantez açalım. Rum kimdir? Rum Helen midir? Helenler Mora yarımadasında yaşayan küçük nüfuslu bir halk. Hiçbir zaman çok büyük nüfuslara ulaşmadılar. Ama Doğu Roma'nın yöneticisi oldular. Roma devleti de Rum halkını yarattı. Rum Roma vatandaşı demektir. Irki olarak Helen değildirler. Anadolu'nun yerel halkı (kim onlar? Huttiler, Guttiler, Likyalılar... adını bilmediğimiz bir yığın farklı kökenden insan) Roma'nın siyasi iklimi altında ortak bir kimlik geliştirdiler ve Rum oldular. Rum tam olarak bu demektir. Biz bugün Türk kimliğini de böyle görüyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 hours ago, Khan said:

Ermeniler de Rum'dur. Roma vatandaşlığı yani Rum iskan ve Hristiyanlık ile ilgilidir. Etnisite ile ilgisi yok.

 

Öyle ama Ermenice diye ayrı bir dil var, ayrı bir alfabeleri var, müzikleri, mutfakları, gelenekleri falan var. Ermeniler zaman zaman devletler kurmuş bir halk. Roma vatandaşı olmuşlar, Rum olmuşlar ama Ermeni kimliği bir şekilde ayakta kalmış. Ermeniler muhtemelen Kafkas kökenli bir halk. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Robespierre said:

 

Öyle ama Ermenice diye ayrı bir dil var, ayrı bir alfabeleri var, müzikleri, mutfakları, gelenekleri falan var. Ermeniler zaman zaman devletler kurmuş bir halk. Roma vatandaşı olmuşlar, Rum olmuşlar ama Ermeni kimliği bir şekilde ayakta kalmış. Ermeniler muhtemelen Kafkas kökenli bir halk. 

O şekilde değerlendirirsen Doğu Roma/Bizans haritasından bir sürü devlet veya etnik grup çıkmıştır. Balkanlara, Kafkaslara bakman gerekir. Bulgarlar, Sırplar, Gürcüler...

Diğer konu, Ermeniler dilleri bakımından Hint-Avrupalılara dahillerdir. Ama saf Hint-Avrupalı olabilirler mi, tartışmalı.

Rum tabirini ise Müslümanlar dahi sıfat olarak kullanır. Mevlana Celaleddin Rumî gibi mesela. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Küreselizm aslında karışıklık projesidir, halkları din, dil, ırk temelinde birbiriyle çatıştırarak güçlü bir sömürge dünyası oluşturmaktır.

Karışıklık projesi her türlü sonuçta kazanma projesidir, bu proje ekseninde yapılan her türlü harekette tek kazanan yine proje sahibidir.

Bu yüzden halkların çatışma, galip, mağlup gibi her türlü sonuçları sadece kaybeden tarafı temsil etmektedir.

Bu anlamda din, dil, ırk ve devlet olma çatışmaları, çatışan taraflar için kayıptan başka hiç bir anlam ifade etmemektedir.

Çünkü çatışmaların kendisi zaten bir proje sonucudur, oysa asıl çatışma proje sahibine karşı olmalıdır...

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, Khan said:

O şekilde değerlendirirsen Doğu Roma/Bizans haritasından bir sürü devlet veya etnik grup çıkmıştır. Balkanlara, Kafkaslara bakman gerekir. Bulgarlar, Sırplar, Gürcüler...

Diğer konu, Ermeniler dilleri bakımından Hint-Avrupalılara dahillerdir. Ama saf Hint-Avrupalı olabilirler mi, tartışmalı.

Rum tabirini ise Müslümanlar dahi sıfat olarak kullanır. Mevlana Celaleddin Rumî gibi mesela. 

 

 

Tamam da eski İstanbul'da, İzmir'de, Trabzon'da ve birçok yerde konuşulan Rumca diye bir dil var. Kıbrıslı Rumlar da öyle. Rumca, Yunanca'nın bir lehçesi gibi. O dili konuşanlar Helen mi? Muhtemelen değil, devlet dilini benimseyip "asimile olmuş" olan yerel halklar bunlar.

 

Biz de hala Rumeli diyoruz yahu. Rumi'ye kadar gitmeye gerek yok.

 

Bu arada, Güneydoğu'da birkaç kuşak eskiler Osmanlı ve Türk askerlerine Rum askeri dermiş. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 28.06.2017 at 18:51, Robespierre said:

Tamam da eski İstanbul'da, İzmir'de, Trabzon'da ve birçok yerde konuşulan Rumca diye bir dil var. Kıbrıslı Rumlar da öyle. Rumca, Yunanca'nın bir lehçesi gibi. O dili konuşanlar Helen mi? Muhtemelen değil, devlet dilini benimseyip "asimile olmuş" olan yerel halklar bunlar.

Bizim Türklerin tanımlamalarında büyük sorunlar var. Örneğin bugün Yunanistan dediğimiz yerde yaşayan insanlar kendilerine Hellen derler. Bu tabirin ortaya çıkışı ise aslında Büyük İskender dönemi ancak günümüze etkileri gelişi bakımından 1264 İstanbul'un Katolikler tarafından işgalidir. Bunu kendilerini Batılı Katolik Hristiyanlardan ayırmak için kullanmışlardır.

 

İonan(Yunan), Aiol, Atinalı, Lakedeimonyalı vs. gibi halklar aynı dilin farklı lehçelerini kullanırlardı. İstanbul, İzmir ve Trabzon'da Yunan/Aiol kolonizasyonu çok eskilere dayanır. Yani oradakiler aslen ırktan gelen bir dile sahiptirler(tabii zamanla bu değişmiştir). Bugün kullanılan dilin ve toplulukların Eskiçağ'dakiler ile ilgisi kalmamıştır.

 

Yunanistan'dakiler bizim Rumca dediğimiz(İyonca/Antik Yunanca ile alakası olmayan), Güney Kıbrıs'ta konuşulan ve kendi konuştukları dile Demotiki; Doğu Karadeniz'den gelenlerin konuştuğu dile veya lehçeye ise Romeika veya Pontiaka deniyor.

 

Hellenizm ve Rum konusu için apayrı bir başlık açmak lazım. Günümüzde kullandığımız Rum ile Ortaçağ'da kullanılan Rum kelimesi farklı anlamlarda. Yukarıda yaptığım tanımlamalar bile çok kısır ve muğlak oldu, askıda kaldı.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Khan said:

 

Hellenizm ve Rum konusu için apayrı bir başlık açmak lazım. Günümüzde kullandığımız Rum ile Ortaçağ'da kullanılan Rum kelimesi farklı anlamlarda. Yukarıda yaptığım tanımlamalar bile çok kısır ve muğlak oldu, askıda kaldı.

 

 

Sosyalizm konusunda pek kısırsın ama tarih konusunda bir ummanmışsın doğrusu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Anadolu her zaman göç almıştır. Helenistik bir coğrafya değildir. Anadolu'yu besleyen nüfus kanallarından en önemlisi Kafkasya'dır. Pek dile getirilmez ama Anadolu Orta Asyalılar ve Elenler, Ortadoğulular dışında Kafkasyalıların da yurdudur. Benim eşim Çerkez. Bir büyük dayımız var, Hitit tabletlerinde yazanları anlayabiliyor! Çünkü Çerkezce yazılmış! Anadolu'nun en büyük ve özgün uygarlıklarından birinde Çerkezce mi konuşuluyormuş? Görünen o ki belki bir dönem, belki de halkın bir bölümü Çerkezce konuşuyormuş."

 

- Hititlerin kökeni kafkasyadır. Hitit güneşi filan da o bölgeden gelir. Ancak Hitit imparatorluğu birçok dilin aynı anda konuşulduğu bir imparatorluktu. Tabletlerin çoğu Nesi dilindedir. Bizdeki Osmanlıca gibi, Saray diliymiş. Ama amcan o tabletleri okuyamaz. Çoğu dönemin diplomatik dili olan Akadca yazılmıştır. Bir de bu işin eğitimi var. Eski dilleri öyle her önüne gelen kitap okur gibi okyamaz. Oturup sözlükle filan incelemen gerekir. Dayınız hem arkeolog hem dil üzerine eğitim almış biri değilse o dediğin biraz zor. :)

 

"Bu arada minik bir parantez açalım. Rum kimdir? Rum Helen midir? Helenler Mora yarımadasında yaşayan küçük nüfuslu bir halk. Hiçbir zaman çok büyük nüfuslara ulaşmadılar. Ama Doğu Roma'nın yöneticisi oldular. Roma devleti de Rum halkını yarattı. Rum Roma vatandaşı demektir. Irki olarak Helen değildirler. Anadolu'nun yerel halkı (kim onlar? Huttiler, Guttiler, Likyalılar... adını bilmediğimiz bir yığın farklı kökenden insan) Roma'nın siyasi iklimi altında ortak bir kimlik geliştirdiler ve Rum oldular. Rum tam olarak bu demektir. Biz bugün Türk kimliğini de böyle görüyoruz."

 

- Doğu-Doma / Bizans döneminin başlarında bu coğrafyada halen Latince konuşan romalılar vardı. Fakat Bizans'ın orta dönemlerinde filan tamamen helenleştiler. İstanbul sarayı bile Latinceyi bir kenara bırakıp Yunancaya geçti (İmparator heraklis / Hz Muhammed zamanındaki doğu-roma imparatoru) zamanında.

Likya dediğin Helenistik dönem krallıklarından biridir. Yunanlıdırlar. Roma/ Bizans döneminde de Kapadokya gibi, eyalet ismidir.

 

- Hutti bilmiyorum. Hitit döneminde Hurri krallığı vardır. Herhalde onu sordun.

 

 

Ermeniler de Rum'dur. Roma vatandaşlığı yani Rum iskan ve Hristiyanlık ile ilgilidir. Etnisite ile ilgisi yok.

 

- Ermeniler Roma zamanında Roma'ya bağlı krallıklardan biriydi diye biliyorum. İttihat ve Terakkicilere göre halk değildirler. Ama dilleri ve kendi alfabeleri bile vardır.

 

 

O şekilde değerlendirirsen Doğu Roma/Bizans haritasından bir sürü devlet veya etnik grup çıkmıştır. Balkanlara, Kafkaslara bakman gerekir. Bulgarlar, Sırplar, Gürcüler...

Diğer konu, Ermeniler dilleri bakımından Hint-Avrupalılara dahillerdir. Ama saf Hint-Avrupalı olabilirler mi, tartışmalı.

Rum tabirini ise Müslümanlar dahi sıfat olarak kullanır. Mevlana Celaleddin Rumî gibi mesela. 

 

 

- Sırp, Bulgar, Gürcü halklarını zaten biliyorsunuz.

Siyasi nedenlerle Kürt kimliği yadsınmasa o kadar da kötü olmayacak bence.

 

/ Irkçılık düzeyinde değerlendirme yapmaya gerek yok. Büyük şehirde kent merkezine filan gidin. Her milletten insan var. Artık bunlar sorun değil. 1930'lardaki gibi aşırı milliyetçi, Herkesin kendini "üstün ırk" olarak tanımladığı dönemde değiliz. İçinizde "ben kürdüm" diyen adama her gördüğünüzde para veren var mı? -Yok.

Biraz bazı şeylere izin versek hem PKK'nın iddia ettiği şeyler azalır, Hem de sırtımızdan gereksiz bir yükü atmış oluruz.

 

 

 

Tamam da eski İstanbul'da, İzmir'de, Trabzon'da ve birçok yerde konuşulan Rumca diye bir dil var. Kıbrıslı Rumlar da öyle. Rumca, Yunanca'nın bir lehçesi gibi. O dili konuşanlar Helen mi? Muhtemelen değil, devlet dilini benimseyip "asimile olmuş" olan yerel halklar bunlar.

 

Biz de hala Rumeli diyoruz yahu. Rumi'ye kadar gitmeye gerek yok.

 

Bu arada, Güneydoğu'da birkaç kuşak eskiler Osmanlı ve Türk askerlerine Rum askeri dermiş. 

 

- Bilmediğim konuda konuşmayım. Ama Ermenice ve Ermeni kimliği ayrıdır. Gürcü / Laz da ayrıdır.

/ Bir de hepsinin canına okunmuş işte. Sümela Manastırı modern bir kilisedir. Ama Milliyetçilik akımları yüzünden hem oradaki insanlar taşınmış, hem de kiliseleri kapatılmıştır.

 

 

 

Tamam da eski İstanbul'da, İzmir'de, Trabzon'da ve birçok yerde konuşulan Rumca diye bir dil var. Kıbrıslı Rumlar da öyle. Rumca, Yunanca'nın bir lehçesi gibi. O dili konuşanlar Helen mi? Muhtemelen değil, devlet dilini benimseyip "asimile olmuş" olan yerel halklar bunlar.

 

Biz de hala Rumeli diyoruz yahu. Rumi'ye kadar gitmeye gerek yok.

 

Bu arada, Güneydoğu'da birkaç kuşak eskiler Osmanlı ve Türk askerlerine Rum askeri dermiş. 

 

- Yunanca tarih içinde evrimleşmiştir. Klasik Yunanca Bizans Yunancasından, Bizans Yunancası modern Yunancadan farklıdır.  Türkçe nasıl değişiyorsa Yunanca da değişiyor.

 

 

Bizim Türklerin tanımlamalarında büyük sorunlar var. Örneğin bugün Yunanistan dediğimiz yerde yaşayan insanlar kendilerine Hellen derler. Bu tabirin ortaya çıkışı ise aslında Büyük İskender dönemi ancak günümüze etkileri gelişi bakımından 1264 İstanbul'un Katolikler tarafından işgalidir. Bunu kendilerini Batılı Katolik Hristiyanlardan ayırmak için kullanmışlardır.

 

İonan(Yunan), Aiol, Atinalı, Lakedeimonyalı vs. gibi halklar aynı dilin farklı lehçelerini kullanırlardı. İstanbul, İzmir ve Trabzon'da Yunan/Aiol kolonizasyonu çok eskilere dayanır. Yani oradakiler aslen ırktan gelen bir dile sahiptirler(tabii zamanla bu değişmiştir). Bugün kullanılan dilin ve toplulukların Eskiçağ'dakiler ile ilgisi kalmamıştır.

 

Yunanistan'dakiler bizim Rumca dediğimiz(İyonca/Antik Yunanca ile alakası olmayan), Güney Kıbrıs'ta konuşulan ve kendi konuştukları dile Demotiki; Doğu Karadeniz'den gelenlerin konuştuğu dile veya lehçeye ise Romeika veya Pontiaka deniyor.

 

Hellenizm ve Rum konusu için apayrı bir başlık açmak lazım. Günümüzde kullandığımız Rum ile Ortaçağ'da kullanılan Rum kelimesi farklı anlamlarda. Yukarıda yaptığım tanımlamalar bile çok kısır ve muğlak oldu, askıda kaldı.

 

 

 

- Bu dediklerinin çoğu doğru. da tabi detayı da var.

 

Yurt: Bu Osmanlı'nın Yunanlıları ezdiği dönemden kalma saçma sapan bir iddiadır. "Aynı" halk tabi ki değil. Da günümüz yunanları Etyoplalıların devamı da değil. Helenlerin / İskenderin devamı işte.

 

Kürtler de öyle. Bu Osmanlı kafasından ya çıkılacak, ya çıkılacak.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

BM nin bişi dediği yok. Duyumlar geliyor diyor. Kimden geldiğini tahmin edebiliyoruz.

 

O site fetocu deniliyor. Abartılı haberin nedeni bu olabilir.

 

Bu arada haberde şu cümle geçiyor: .... insanların canlı canlı katledildiğine ilişkin...  ben mi yanlış biliyorum yoksa bu adamların Türkçesinde  sıkıntı mı var?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, leonardo18 said:

- Bir evin bodrumunda 50-60 kişiyi katletmişler. Haberlere bak ilgileniyorsan.

 

Ne yapıyorlarmış o 50-60 kişi o bodrumda? Kimmiş o ölenler? Bu konularda bilgi veriliyor mu? Ben okumayacağım senin gönderdiğin linkteki yazıları Leo. Sen okuduğunu söyle. Kimmiş onlar kardeşim? Türk silahlı güçleri kimi öldürdü?

 

Devlete karşı silah çekersen ölürsün. Çok basit bir denklem bu. Silah çekersen devlet de sana silah çeker. Ya sen ölürsün ya da karşındakini öldürürsün. Bu olayda PKK'lılar ölmüş.

 

Türkiye açılım ihanetini terk ettikten sonra olan çatışmalarda 10 binin üzerinde PKK'lı öldürülmüştür. Resmi açıklama bu. Ha, bu ölenler dağda mı öldü, bayırda mı öldü, bodrumda mı öldü terasta mı öldü. Bunların ne önemi var?

 

Niye karnınızdan konuşuyorsunuz? Devlet evleri şehir savaşına uygun kaleler haline getiren, yerlere çukur kazıp içine patlayıcı dolduran, bunlara güvenerek kendi kafasına göre özerklik ilan eden insanlara karşı ne yapmalıydı? Ne olsun istiyorsunuz? 

 

Kimi savunuyorsunuz? Ne istiyorsunuz? Eveleyip gevelemeyin. Kafanızdakini açık bir şekilde söyleyin. Bakın ben açıkça söylüyorum. Türkiye kendisine silah çekenleri öldürür. Yeryüzündeki bütün devletler aynısını yapar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, leonardo18 said:

- Bir evin bodrumunda 50-60 kişiyi katletmişler. Haberlere bak ilgileniyorsan.

Bahsedilen 50-60 kişi terörist, diyorum. Teslim olma emrine karşı çıkıp güvenlik güçlerine saldırıda bulunmuşlardır, diyorum. Güvenlik güçleri de bunun sonucunda bu 'kişi'leri imha etmişlerdir, diyorum. Sen ne diyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...