Jump to content

Kürt sorunu


Recommended Posts

 

Kardesim sunu bir anlamadiniz gitti:

 

Kurtlerin baskaldiri ozgun degildir,

global politikanin bir durtuklemesi, bir provokasyonudur...

 

Kurtler ulusal bir kimlik talebinde bulunacak

entelektuel bir kimsesi bile yoktur.

Bunu diyecek kadar cahil misin ?

Türkiye'nin en önemli sanatçıları kürttür.Bir araştır istersen...Ulusal kimlik talebi yok dediğin adamlar ,25 eylülde ''tam bağımsızlık'' referandumu yapacak.

Siz hangi dünyada yaşıyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 315
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

 

 

Ne yapıyorlarmış o 50-60 kişi o bodrumda? Kimmiş o ölenler? Bu konularda bilgi veriliyor mu? Ben okumayacağım senin gönderdiğin linkteki yazıları Leo. Sen okuduğunu söyle. Kimmiş onlar kardeşim? Türk silahlı güçleri kimi öldürdü?

 

Devlete karşı silah çekersen ölürsün. Çok basit bir denklem bu. Silah çekersen devlet de sana silah çeker. Ya sen ölürsün ya da karşındakini öldürürsün. Bu olayda PKK'lılar ölmüş.

 

Türkiye açılım ihanetini terk ettikten sonra olan çatışmalarda 10 binin üzerinde PKK'lı öldürülmüştür. Resmi açıklama bu. Ha, bu ölenler dağda mı öldü, bayırda mı öldü, bodrumda mı öldü terasta mı öldü. Bunların ne önemi var?

 

Niye karnınızdan konuşuyorsunuz? Devlet evleri şehir savaşına uygun kaleler haline getiren, yerlere çukur kazıp içine patlayıcı dolduran, bunlara güvenerek kendi kafasına göre özerklik ilan eden insanlara karşı ne yapmalıydı? Ne olsun istiyorsunuz? 

 

Kimi savunuyorsunuz? Ne istiyorsunuz? Eveleyip gevelemeyin. Kafanızdakini açık bir şekilde söyleyin. Bakın ben açıkça söylüyorum. Türkiye kendisine silah çekenleri öldürür. Yeryüzündeki bütün devletler aynısını yapar.

 

- Tamam da ne adına öldürüyorsun? Sen artık ülke değilsin ki. İslami bir diktatörlüksün. Şu aşamada hangi düşünceye göre öldürüyorsun?

+ Cumhuriyet olsa bile o şekilde öldüremezsin. Dağlarda ateş açanı öldürürsün. Da şu anda Diyabakır'a gazetecileri sokmuyorlar. BM denetçilerini filan "casus" diye tutukluyorlar. Böyle iş olmaz.

 

- Önce Türkiye: AKP defolup gitsin, Demokrasi geri gelsin, din partileri kalıcı olarak yasaklansın 1

Seçim barajı, hukuk devleti, laik ve birleşik ve ücretsiz eğitim sistemi geri gelsin 2

PKK ile 90'lardaki gibi mücadele edilsin. Şehir çatışması nedir halka açıklansın. Sonra gerekli ise askeri çözüme ulaşılsın 3

Katar'a beni göndersinler 4

 

 

Bahsedilen 50-60 kişi terörist, diyorum. Teslim olma emrine karşı çıkıp güvenlik güçlerine saldırıda bulunmuşlardır, diyorum. Güvenlik güçleri de bunun sonucunda bu 'kişi'leri imha etmişlerdir, diyorum. Sen ne diyorsun?

 

- İşkence ve infaz odası büyük ihtimalle. resmen faşistlere cumhuriyet anlatıyoz.

 

 

şaka maka kuzey ırakta baya bağımsızlığa gidiliyor kuzey suriye abd güdümünde, önümüzdeki yıllar türkiyenin istediği şekilde gelişmeyebilir. sıkıntılı süreçler. devlet yönetmek zor. türkiye içini de karıştırabilirler bir gün bakalım ne kadar hazırlıklı olunacak. güçlü ülkeysen bertaraf edersin

 

- Bir şey diyecem. demiyorum.

 

 

Bunu diyecek kadar cahil misin ?

Türkiye'nin en önemli sanatçıları kürttür.Bir araştır istersen...Ulusal kimlik talebi yok dediğin adamlar ,25 eylülde ''tam bağımsızlık'' referandumu yapacak.

Siz hangi dünyada yaşıyorsunuz?

 

- İyi olur iyi. Ben "Evet" diycem

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Abartılı haber nedir Leo? Sen bana tutup geçen seneden haberler verince bu haber geçersiz kılınmıyor. Sansasyonel ve çarpıcı ifadeler ve sarsıcı bir başlık, her haber ajansının başvurduğu bir yöntemdir. Şayet, haberin ciddiyetini azaltır bir durum yok. BM'nin açıklamaları ortada, ne diye şikayet ediyorsun?

 

 

 

BM nin bişi dediği yok. Duyumlar geliyor diyor. Kimden geldiğini tahmin edebiliyoruz.

 

O site fetocu deniliyor. Abartılı haberin nedeni bu olabilir.

 

Bu arada haberde şu cümle geçiyor: .... insanların canlı canlı katledildiğine ilişkin...  ben mi yanlış biliyorum yoksa bu adamların Türkçesinde  sıkıntı mı var?

 

 

Sözcü'ye de fetöcü deniliyor, Rus uçağını da fetö vurmuş. Onlara da inan istersen.

 

Haberin içeriğini dil bilgisi çerçevesinde eleştirmeden önce kendi kurduğun cümlelere bir bak istersen.

 

 

Ne yapıyorlarmış o 50-60 kişi o bodrumda? Kimmiş o ölenler? Bu konularda bilgi veriliyor mu? Ben okumayacağım senin gönderdiğin linkteki yazıları Leo. Sen okuduğunu söyle. Kimmiş onlar kardeşim? Türk silahlı güçleri kimi öldürdü?

Kendine çok güveniyorsan, BM'nin inceleme yapmasına izin ver de öğrenelim. 

 

 

Devlete karşı silah çekersen ölürsün. Çok basit bir denklem bu. Silah çekersen devlet de sana silah çeker. Ya sen ölürsün ya da karşındakini öldürürsün. Bu olayda PKK'lılar ölmüş.

 

Türkiye açılım ihanetini terk ettikten sonra olan çatışmalarda 10 binin üzerinde PKK'lı öldürülmüştür. Resmi açıklama bu. Ha, bu ölenler dağda mı öldü, bayırda mı öldü, bodrumda mı öldü terasta mı öldü. Bunların ne önemi var?

 

Niye karnınızdan konuşuyorsunuz? Devlet evleri şehir savaşına uygun kaleler haline getiren, yerlere çukur kazıp içine patlayıcı dolduran, bunlara güvenerek kendi kafasına göre özerklik ilan eden insanlara karşı ne yapmalıydı? Ne olsun istiyorsunuz? 

BM'nin açıklamasında öldürülenlerin PKK'lı olduğuna dair herhangi bir ifade bulunmuyor, zira kalabalık bir yapıyı ateşe verirsen sivillerin ölmesi kaçınılmazdır. Hukuk normları vardır, savaşta uygulanması gereken prosedürler vardır. Hangi yöntem ve silahların kullanılabileceğini belirleyen savaş kuralları vardır, mesela biyolojik, kimyasal, nükleer silahlar kullanılması yasaktır. Mayın döşemek de yasaktır, nitekim bu yasağı PKK ihlal etmekten çekinmez. Aynı şekilde, 'canlı canlı yakmak', meşru bir yöntem değildir. Bir binayı, içerideki sivillere rağmen ateşe vermek, kollektif cezadır. O binada PKK'lılar ile aynı zaman ve mekanda bulunmuş olan herkesi ölümle cezalandırmaktır. Ateş, sivil, terörist ayrımı yapmaz, kolay yayılır ve önündeki herşeyi yok eder. Haberde dört tane ihlal sayılmış; İşkence, infaz, öldürücü şiddet, keyfi gözaltı…

 

Savaş sırasında, devletin sınırları içerisinde devlet haricinde silahlarla kuşanmış bir yapıya müdahele etmek, hiç değilse çoğu durumda meşru müdafaadır. Silahlı bir militan, emniyet güçleri ve sivillerin can güvenliğini tehdit eder dolayısıyla ona ateş açılabilir. Ama elinde silahı bulunmadığı bir durumda, tutsak konumundayken veya teslim olmuşken öldürülmesi infaz kapsamına girer ve savaş suçudur. Aynı şekilde, yakalanmış herhangi bir suçlunun hukuki yargılanma süreci dışında ekstra şiddete tabi tutulması işkence kapsamına girer, gene savaş suçudur. Raporlarda bu tür ihmaller üzerinde duruluyor. Ek olarak, bodrumu tepesine çökmüş ev sakinleri var, bunların da ses kayıtları mevcut. Çıkış koridoru ve insanı yardım talep etmek için telefondan canlı yayına bağlanmış olan, çatışma esnasında yıkılan evinde mahsur kalmış insanlar var. Tabiki, yaşam koridoru&ilk yardım talepleri karşılık bulmadığı için ölüyorlar. 

 

 

Kimi savunuyorsunuz? Ne istiyorsunuz? Eveleyip gevelemeyin. Kafanızdakini açık bir şekilde söyleyin. Bakın ben açıkça söylüyorum. Türkiye kendisine silah çekenleri öldürür. Yeryüzündeki bütün devletler aynısını yapar.

Leo'yu bilmem ama benim neyi isteyip savunduğum başından beri gayet açık ve net. Defalarca kez yinelemekten dilimde tüy bitti, biraz genişleterek hatırlatıyorum.

 

Ne mi istiyorum?

 

*Devletin operasyonları hukuki normları aşmadan, meşruluğunu yitirecek hareketler yapmadan icra etmesi ve bunun için de askerin herhangi bir suçtan ötürü soruşturulmasını fiilen engelleyen bu tasarının geri çekilmesi: https://tr.sputniknews.com/turkiye/201606071023216774-asker-yasal-zirh-tbmm/

 

*Operasyonlar sırasında hak ihlallerine maruz kalmış ve mülkiyetleri tahribata uğramış kişilerin mağduriyetlerinin tazminatla giderilmesi

 

*Kürt siyasal hareketine mensup ve suçsuz medya, STK, parti çalışanlarının serbest bırakılması, gerisinin ise adil yargılanması.

 

 

birader bölücümüsün sen ya ne bu tavırlar böyle? saçma sapan tripler.

 

herifler ülkeyi bölmek istiyor ne gül mü atacaklar? keşke daha da beterini yapsalar bölücülere aşağılık neundertaller.

14 yaşında ergen, aldırış etmeyin.

tarihinde Godless Crusader tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Godless Crusader said:

Abartılı haber nedir Leo? Sen bana tutup geçen seneden haberler verince bu haber geçersiz kılınmıyor. Sansasyonel ve çarpıcı ifadeler ve sarsıcı bir başlık, her haber ajansının başvurduğu bir yöntemdir. Şayet, haberin ciddiyetini azaltır bir durum yok. BM'nin açıklamaları ortada, ne diye şikayet ediyorsun?

 

Sen bana işgale uğramamış, bağımsız herhangi bir ülkenin askerlerinin "savaş suçlarından" yargılandığı bir örnek göster, söz ben de en önde senin saflarına geçeceğim.

 

Savaş suçu denen şey tek bir koşulda uygulanabilir. O suçtan yargılanacak askerin ülkesinin işgal edilmesi. İstanbul İngiliz işgali altındayken Türk askerlerini savaş suçlarından yargıladı. O puşt oğlu puşt İngiliz ibneler, Arabistan'da esir ettikleri askerlerimizi kireç kuyularına atarak katlettiler, geri kalanların hepsi kör oldu. Bu kahpeliği hangi mahkeme yargıladı? Var mı öyle bir mahkeme? Sen böyle bir olayın varlığından haberdar mısın? Hiç duymadın değil mi? Ama Türkiye'ye silah çekip öldürülenlerin hepisinin çetelesini ezbere biliyorsun.

 

Bağımsız bir ülkede BM araştırma yapamaz! BM siyasi bir organizasyondur, herhangi bir devletin içişlerine bu şekilde karışamaz. Türkiye'ye silah çeken kişi, ölmeyi göze alarak bu işe kalkışsın! Doğal olarak ölecektir, öldüğünde de kimse şaşırmasın.

 

Çok meraklıysan git BM vatandaşı ol. Biz ülkemizi savunmaya devam edeceğiz!

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Sözcü'ye de fetöcü deniliyor, Rus uçağını da fetö vurmuş. Onlara da inan istersen.

 

Haberin içeriğini dil bilgisi çerçevesinde eleştirmeden önce kendi kurduğun cümlelere bir bak istersen.

 

Haberi dil bilgisi çerçevesinde bal gibi de eleştiririm. Ben haber editörü müyüm önce kendi yazdıklarına bak diyorsun.

 

Haber art niyetli hazırlanmış arkadaş. Okunduğunda çıkan sonuçla haberin orjinal halinin farklı olduğu anlaşılıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

@Robespierre, yazdıklarının hiçbirinin argüman değeri yok. Benim anlattıklarımın da tamamını görmezden gelip, kafanda tasarladığın uyduruk bir rakip oluşturarak ona cevap veriyorsun, adeta şizofren gibi. Bunun haricinde, söylediklerin, benimkilere yanıt niteliği taşımıyor. Sanki Türkiye'nin kendisini savunmasına itiraz eden, İngiliz casusla tartışıyorsun, cümlelere bak. Türkiye'ye silah çekip öldürülenlerin hepsinin çetelesini ezbere biliyor muşum. Doktora görün bence.

 

Adamı CIA güdümlü, FETÖ elemanı, gizli bölücü, emperyalist piyonu çifte ajan olmadığıma ikna etmem 5-10 sayfa aldı, şimdi de geldiğimiz noktada deliye laf anlatıyorum. James Bond muyum lan ben? Kamerasından ateş eden cep telefonum ve patlayan kalemim var lan benim, uzak durun yıkarım ortalığı.

 

 

Sen bana işgale uğramamış, bağımsız herhangi bir ülkenin askerlerinin "savaş suçlarından" yargılandığı bir örnek göster, söz ben de en önde senin saflarına geçeceğim.

Savaş kanunları ne yazık ki çoğu zaman temsili bir belge olmaktan öteye gidemiyor. Bazı şeylerin de etik dışı olup olmadığını anlamak için, yazılı belgelerin olması gerekmiyor. Şayet Türkiye, operasyonlar esnasında Cenevre Sözleşmesini, AB normlarını bir kenara bıraktım, bizzat kendi kanunlarını ayaklar altına alıyor. Fakat bazı ülkeler, fazla kamuoyu tepkisi olduğu durumlarda kendi askerlerini yargılayabiliyor, her ne kadar yetersiz ve göstermelik cezalar verilse de. Mesela ABD'nin Irak'ta, Abu Ghraib tutsak merkezinde işkence skandallarıyla ön plana çıkan, resimleri medyada uzun müddet dolaşmış olan askeri personeli, eve dönünce yargılanarak hapse mahkum edilmiştir. Sabrina Harman örneğine bakabilirsiniz. Peki 30 küsür yıl önce Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananlarla T.C. şuana kadar yüzleşti mi? Siz kendinize bu soruyu sorun. 

 

 

İstanbul İngiliz işgali altındayken Türk askerlerini savaş suçlarından yargıladı. O puşt oğlu puşt İngiliz ibneler, Arabistan'da esir ettikleri askerlerimizi kireç kuyularına atarak katlettiler, geri kalanların hepsi kör oldu. Bu kahpeliği hangi mahkeme yargıladı? Var mı öyle bir mahkeme? Sen böyle bir olayın varlığından haberdar mısın? Hiç duymadın değil mi?

Bu olayı biliyorum da eldeki konuyla ne ilgisi var, onu bilmiyorum.

 

 

Bağımsız bir ülkede BM araştırma yapamaz! BM siyasi bir organizasyondur, herhangi bir devletin içişlerine bu şekilde karışamaz. Türkiye'ye silah çeken kişi, ölmeyi göze alarak bu işe kalkışsın! Doğal olarak ölecektir, öldüğünde de kimse şaşırmasın.

Yapar, neden yapamasın? İşi bu değil mi? Türkiye, BM üyesi bir ülkeyse, BM'nin normlarına tabidir. Suriye'de araştırma yapılabiliyorsa, ki yapılabiliyor, Türkiye'de de yapılır. Sizin bu tür bağımsız araştırmaları engellemenizin arkasındaki motivasyonu da biliyoruz Robespierre, suçluluk farkındalığı. Örtbas etmek istiyorsunuz olup bitenleri, ama Dünya görüyor ve bunlar önümüzdeki yıllarda uluslararası platformlarda dile getirilecek. AB, Türkiye'yi 90'lı yıllardaki birçok talihsizlikten ötürü mahkum etmişti erken 2000'lerde. Sadece zaman ve sabır.

tarihinde Godless Crusader tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Bunu diyecek kadar cahil misin ?

Türkiye'nin en önemli sanatçıları kürttür.Bir araştır istersen...Ulusal kimlik talebi yok dediğin adamlar ,25 eylülde ''tam bağımsızlık'' referandumu yapacak.

Siz hangi dünyada yaşıyorsunuz?

Tam bagimsizlik mi?

hahahaha hohohoho h'h'h'h' neremle gulecegime sasiriyorum.

AMerika nin gudumunde politika izleniyor, bop kapsaminda...

kurdiistanin bir devlet yapilanmasi mi var, kurumsal teskilatlari mi var da sanki devlet olabilecekler. 

ne tam bagimsizlindan bahsediyon gardasssss...

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Tabi, işinize gelmeyince art niyetli. Bayrak ve millet güzellemeleriyle dolu bir propaganda parçası olsaydı koşa koşa gelirdiniz ama.

 

Bana kalırsa sen de iyi niyetli değilsin.

tarihinde Yurt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Godless Crusader said:

BM üyesi bir ülkeyse, BM'nin normlarına tabidir.

 

BM'lik bir durum yok.

 

Türkiye kendi ülkesi içinde, kendi topraklarında hak iddia eden ve uluslararası hukuğa göre terör örgütü olarak tanımlanan bir örgüt ile savaşıyor. BM'nin böyle bir duruma müdahil olması için hukuki bir temel yok. Bu çatışmalar sırasında Türk güvenlik güçleri çeşitli hatalar, aşırı davranışlar göstermiş olabilir. Bunlar münferit olaylardır. Türkiye devletinin genel olarak bölge halkına yönelik düşmanca bir tavrı yoktur. Birbiri ile savaşan, herhangi açıdan birbirine denk iki kuvvet yoktur. BM ile ilgili bir durum yoktur.

 

BM araştırmasına karşıyım çünkü BM 5 adet devletin siyasi etkilerine açıktır. Bu devletler, Çin hariç PKK ve onun temsil ettiği "dava"ya müdahildir. Yani BM ister istemez PKK taraftarı bir tutum içinde olacaktır. ABD açıkça PKK'yı kendi ordusu ilan etti. Bu durumda BM'den sağlıklı bir sonuç alabilir miyiz? Kesinlikle kabul edilemez. BM İsrail aleyhine karar çıkartabiliyor mu? PKK da aynı durumdadır. Kimse kendi kendini kandırmasın.

 

Türkiye'nin güneydoğusundaki olaylar, hacim itibarı ile BM'yi ilgilendirecek büyüklükte değildir. Neticede burada bir nicelik kriteri olması gerekmiyor mu? 50-60 kişi yanan bir binada öldü deniyor. Bu BM'yi ilgilendirecek büyüklükte bir olay mı?  Irak'da (3 milyondan fazla insan öldü. Nüfusun %10'u civarında), Suriye'de 800 bin civarında insan öldü (nufusun %7'si civarında), Libya'da birkaç ay içinde 600 bin civarında insan öldü (nüfusun %10'u civarında). Böyle vahim olaylarda BM ne yaptı ki, Türkiye'de kriminal bir konu ile bu kadar aktif bir hale gelsin? Nedir buradaki kriter?

 

Niyet okuma diyebilirsin, ama senin gibi arkadaşların tavırlarından, aslında Türkiye'nin PKK ile savaşını haksız bulduğunuz sonucunu çıkarıyorum. Orda bodrumda insan öldü, burda çocuk vuruldu, öbür tarafta şu oldu, bu oldu. Bu olayları ortaya sürerek ve hatta suistimal ederek aslında Türkiye'nin haksızlığını kanıtlamaya çalışıyorsunuz. Bir şeyi net şekilde ortaya koyalım. Türkiye PKK ile yaptığı savaşta haklıdır. PKK haksızdır. Bu çatışmalarda Türk güvenlik güçlerinin çeşitli hatalar yapması, bazen kaçınılmazlık sonucu vahim sonuçlar çıkması olayların doğasının sonucudur. Bir kent savaşı yapıldı. Bu çatışmalarda masum kimse zarar görmedi diyemeyiz. Bunu kimse iddia edemez, hiçbir ordu da böyle bir iş başaramaz. 

 

Çatışmalarda masumlar zarar gördüyse, bunun sorumluluğu Türkiye'ye değil PKK'ya aittir. PKK saçma sapan hayaller ile acayip işler yapmasa, bütün bunların hiçbiri olmayacaktı. Niye böyle düşünemiyoruz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Abartılı haber nedir Leo? Sen bana tutup geçen seneden haberler verince bu haber geçersiz kılınmıyor. Sansasyonel ve çarpıcı ifadeler ve sarsıcı bir başlık, her haber ajansının başvurduğu bir yöntemdir. Şayet, haberin ciddiyetini azaltır bir durum yok. BM'nin açıklamaları ortada, ne diye şikayet ediyorsun? "

 

- Canlı yakma var mı bilmiyorum. Canlı yakma demişsin. İnfaz odası gibi bir şey anladığım kadarıyla. Ya da işkence odası.

 

- AKP'lileri ben olsam atardım. Burada "ateistim ama MHP'liyim" diyen yırtıyor. Akıllı adama benziyorsun, bence vaktini de harcama. Ben neyin e olduğunu basın sayesinde elbette biliyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Sözcü'ye de fetöcü deniliyor, Rus uçağını da fetö vurmuş. Onlara da inan istersen.

 

Haberin içeriğini dil bilgisi çerçevesinde eleştirmeden önce kendi kurduğun cümlelere bir bak istersen.

 

Sefil, alçak seni. Gitmiş Fethullah Gülen köpeğinin köpekliğini yapanların doluştuğu internet gazetesini delil diye getirmiş. Çatır çatır ıspatlarım sana o yazarların kim ve ne olduğunu. Merak eden herkes adlarını tek tek yazsın, görür zaten. 

"Sözcü'ye de Fetö'cü deniliyor" deyip AKP'nin herkesi Fetö'cü olmakla suçlamasının arkasına sığınma. Fethullahçılar yapıyor bunu. Sen sadece salak bir liberalsin, aklını başına al, kullandığın kaynakları didikle, kimin ne olduğunu anlamadan atlama. Buralara da taşıma bu pislikleri. Sinirim zıpladı görünce...

 

Gazetenin sahibi olan Said Sefa'nın esas adı Muhammed Said Solak. Mahkeme kararıyla adını değiştirmiş.

Aktif bir Fethullahçı. Fethullah'ın Türkçe olimpiyatları etkinliklerinde sunuculuk yapmış, şiirler okumuş vs. AKP ile Fethullah bozuşunca Tayyip muhalifi olmuş.

 

Sedat Laçiner Fethullahçı. 18 Mart Üni'ye AKP eliyle atanmış ve okulun anasını ağlatıp tekkeye çevirmiş. Okula mescit, cami filan yaptırmış işte. Tayyip'in, öğrencilerin kızlı erkekli evlerde kalmasına saydırdığı dönem başbakanını çok desteklemiş bu nurcu pislik. "Bu evlerde kaç kişinin nasıl kaldığıyla ilgilenen yok. Sonuç olarak yanyana evleri kiralayıp, duvarları delip iki evi tek eve çevirip karma halde kalanları da gördüm, 2 kız 3 erkek veya 3 kız 1 erkek aynı evde kalanları da... ...Bu bağlamda böylesine hayati bir konuyu gündeme taşıdığı için Sayın Erdoğan’a teşekkür etmek gerekir, çünkü yeni nesil öğrenciler konusu ekonomik kalkınmadan bile daha önemli..." filan demiş. Sonra AKP ile cemaat yollarını ayırınca, Çanakkaleliler'in,  "Çanakkale'nin Tayyip Erdoğan'ı" dedikleri bu dinci pislik de tutuklanmış işte. 

 

Arzu Yıldız diye bir kadın var yine. O da Gezi Direnişi zamanı Gezicilere ve direnişi destekleyen gazetecilere saydırıp durmuş, darbe yapıyorlar demiş bolca. AKP Fethullah'a operasyonları artırınca da çok sevdiği Fethullahçı dostu, Ergenekon ve Balyoz davalarının en önemli tetikçi ve ajanlarından biri olan Mehmet Baransu'yu savunmak için taklalar atmış, delirmiş... 17 Aralık olmasa Baransu hiç tutuklanır mıymış? Hem bu gariban adam belggelerin sahte olduğunu nereden bilsinmiş?

 

Ahmet Altan'a değinmeye gerek yok, siz liberallerin ağa babası, Fethullah'ın finanse ettiği Taraf'ın eski editör ve yazarı bir alçak.

 

Sen de utanmadan buraya aşağılık Fethullahçıların medya organını getirip kaynak diye sunuyorsun.

Yahu siz babadan oğula nesil misiniz, nesiniz bilmiyorum ki. On senedir bitmedi siz liberallerin Fethullahçı medyaya hayranlığı. Dün AKP'yi övüyor, türbancılara filan destek oluyor, Atatürk'e saydırıyor ve askeri içeri atıyor diye hayrandınız ve kaynak alıyordunuz, bugün benzeri başka nedenlerden. Hepsi de Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığından ibaret.

 

Akıl fikir dilerim sana da senin gibilere de.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

BM'lik bir durum yok.

 

Türkiye kendi ülkesi içinde, kendi topraklarında hak iddia eden ve uluslararası hukuğa göre terör örgütü olarak tanımlanan bir örgüt ile savaşıyor. BM'nin böyle bir duruma müdahil olması(araştırma yapmak, bir çeşit müdahele değildir) için hukuki bir temel yok(var). Bu çatışmalar sırasında Türk güvenlik güçleri çeşitli hatalar, aşırı davranışlar göstermiş olabilir. Bunlar münferit olaylardır. Türkiye devletinin genel olarak bölge halkına yönelik düşmanca bir tavrı yoktur(Türk polisi HDP'lilere nasıl muamele ediyor). Birbiri ile savaşan, herhangi açıdan birbirine denk iki kuvvet yoktur. BM ile ilgili bir durum yoktur.

 

BM araştırmasına karşıyım çünkü BM 5 adet devletin siyasi etkilerine açıktır. Bu devletler, Çin hariç PKK ve onun temsil ettiği "dava"ya müdahildir. Yani BM ister istemez PKK taraftarı bir tutum içinde olacaktır. ABD açıkça PKK'yı(YPG'yi) kendi ordusu ilan etti. Bu durumda BM'den sağlıklı bir sonuç alabilir miyiz? Kesinlikle kabul edilemez. BM İsrail aleyhine karar çıkartabiliyor mu?(evet) PKK da aynı durumdadır. Kimse kendi kendini kandırmasın.

 

Türkiye'nin güneydoğusundaki olaylar, hacim itibarı ile BM'yi ilgilendirecek büyüklükte değildir. Neticede burada bir nicelik kriteri olması gerekmiyor mu? 50-60 kişi yanan bir binada öldü deniyor. Bu BM'yi ilgilendirecek büyüklükte bir olay mı?  Irak'da (3 milyondan fazla insan öldü. Nüfusun %10'u civarında), Suriye'de 800 bin civarında insan öldü (nufusun %7'si civarında), Libya'da birkaç ay içinde 600 bin civarında insan öldü (nüfusun %10'u civarında)(uydurma rakamlar). Böyle vahim olaylarda BM ne yaptı ki, Türkiye'de kriminal bir konu ile bu kadar aktif bir hale gelsin? Nedir buradaki kriter?

 

Niyet okuma diyebilirsin, ama senin gibi arkadaşların tavırlarından, aslında Türkiye'nin PKK ile savaşını haksız bulduğunuz sonucunu çıkarıyorum. Orda bodrumda insan öldü, burda çocuk vuruldu, öbür tarafta şu oldu, bu oldu. Bu olayları ortaya sürerek ve hatta suistimal ederek aslında Türkiye'nin haksızlığını kanıtlamaya çalışıyorsunuz. Bir şeyi net şekilde ortaya koyalım. Türkiye PKK ile yaptığı savaşta haklıdır. PKK haksızdır. Bu çatışmalarda Türk güvenlik güçlerinin çeşitli hatalar yapması, bazen kaçınılmazlık sonucu vahim sonuçlar çıkması olayların doğasının sonucudur(Amerikan savaş doktrinini ezbere biliyorsun, bkz. collateral damage) . Bir kent savaşı yapıldı. Bu çatışmalarda masum kimse zarar görmedi diyemeyiz. Bunu kimse iddia edemez, hiçbir ordu da böyle bir iş başaramaz. 

 

Çatışmalarda masumlar zarar gördüyse, bunun sorumluluğu Türkiye'ye değil PKK'ya aittir. PKK saçma sapan hayaller ile acayip işler yapmasa, bütün bunların hiçbiri olmayacaktı. Niye böyle düşünemiyoruz?

Topu topuna beş paragraflık bir yazıya nasıl bu kadar yanlış sığdırabilirsin, anlam veremiyorum. Hangi birine cevap yetiştireceğim. Ben en makulunu yapıp yanlışları kalınlaştırıp birkaç ek yorum ekliyorum. Fazla ter dökmeye değmez. Laftan anlayacak değilsin zaten.

 

 

 

Sefil, alçak seni. Gitmiş Fethullah Gülen köpeğinin köpekliğini yapanların doluştuğu internet gazetesini delil diye getirmiş. Çatır çatır ıspatlarım sana o yazarların kim ve ne olduğunu. Merak eden herkes adlarını tek tek yazsın, görür zaten. 

"Sözcü'ye de Fetö'cü deniliyor" deyip AKP'nin herkesi Fetö'cü olmakla suçlamasının arkasına sığınma. Fethullahçılar yapıyor bunu. Sen sadece salak bir liberalsin, aklını başına al, kullandığın kaynakları didikle, kimin ne olduğunu anlamadan atlama. Buralara da taşıma bu pislikleri. Sinirim zıpladı görünce...

 

Gazetenin sahibi olan Said Sefa'nın esas adı Muhammed Said Solak. Mahkeme kararıyla adını değiştirmiş.

Aktif bir Fethullahçı. Fethullah'ın Türkçe olimpiyatları etkinliklerinde sunuculuk yapmış, şiirler okumuş vs. AKP ile Fethullah bozuşunca Tayyip muhalifi olmuş.

Sen yavan bir köpek olduğun için, beğenmediğin her kaynağı, Tayyip abinden öğrendiğin gibi 'fetöcü' diye yaftalaman sana yakışır. Ispatlamaktan bahsedip de ekşisözlük'ten bulduğun bilgileri önüme koyuyorsun, bu kadar salaksın sen. Ağzı olan herkesin gönlünce atıp tuttuğu bir yorum sitesinden aldığın bilgileri burada gerçekmiş gibi sunuyorsun, dangalak seni. 

 

Said Sefa'nın adı hiçbir zaman 'Muhammed Said Solak' olmadı. Doğru dürüst kaynaklardan(Birgün, Sözcü gibi mesela) okusaydın belki bu kadar zırvalamazdın. Gidip sözlük sitesinden biyografisini çıkartmışsın. Haberdar gayet güvenilir ve sağlam bir kaynaktır, sen kim bilir Said Sefa'nın 'fuatavni' olduğu iddialarına da inanmışsındır bu aklınla. Sefa bey, binbir zorluğa rağmen, yurtdışından mesleğini icra etmeyi ve bağımsız haber yapmayı sürdürmektedir. Bu, takdir edilebilir bir davranış ve karakterdir. Cemaati eleştirdiği tweetleri de mevcuttur. Hakkında, AKP medyası öncülüğünde bir karalama kampanyası başlatılmış, Emre Uslu'ya atfedilen 'fuatavni' suçlaması ona yöneltilmiş, çiğköfte sofrasında çektiği bazı fotoğraflar referans  gösterilerek hakkında terör örgütüne hizmet etmekten iddianameler hazırlanmıştır.

 

Bu Erdoğan'ın rutin ve standart prosedürüdür. Hakimiyet altına aldığı medya aracılığıyla sahte belgeler üreterek hedef göstermek, tepeden atama yargıç ve savcılar vasıtasıyla temelsiz iddianameler hazırlamak ve hapsetmek. Buna muhalif olma iddiasındaki birinin kanması, en büyük kepazeliktir. Bu yapılanları göremiyor olup da AKP'nin medyasıyla birkaç internet trollünün yorumları üzerinden Tayyip'in kayığına atlaman da kendin hakkında bilmem gereken herşeyi açıklıyor aslında. 

 

Kanıt falan da sunduğun yok. Kaynak göster madem kendinden bu kadar eminsin, birlikte görelim. 

 

 

tarihinde Godless Crusader tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Topu topuna beş paragraflık bir yazıya nasıl bu kadar yanlış sığdırabilirsin, anlam veremiyorum. Hangi birine cevap yetiştireceğim. Ben en makulunu yapıp yanlışları kalınlaştırıp birkaç ek yorum ekliyorum. Fazla ter dökmeye değmez. Laftan anlayacak değilsin zaten.

 

Sen yavan bir köpek olduğun için, beğenmediğin her kaynağı, Tayyip abinden öğrendiğin gibi 'fetöcü' diye yaftalaman sana yakışır. Ispatlamaktan bahsedip de ekşisözlük'ten bulduğun bilgileri önüme koyuyorsun, bu kadar salaksın sen. Ağzı olan herkesin gönlünce atıp tuttuğu bir yorum sitesinden aldığın bilgileri burada gerçekmiş gibi sunuyorsun, dangalak seni. 

 

Said Sefa'nın adı hiçbir zaman 'Muhammed Said Solak' olmadı. Doğru dürüst kaynaklardan(Birgün, Sözcü gibi mesela) okusaydın belki bu kadar zırvalamazdın. Gidip sözlük sitesinden biyografisini çıkartmışsın. Haberdar gayet güvenilir ve sağlam bir kaynaktır, sen kim bilir Said Sefa'nın 'fuatavni' olduğu iddialarına da inanmışsındır bu aklınla. Sefa bey, binbir zorluğa rağmen, yurtdışından mesleğini icra etmeyi ve bağımsız haber yapmayı sürdürmektedir. Bu, takdir edilebilir bir davranış ve karakterdir. Cemaati eleştirdiği tweetleri de mevcuttur. Hakkında, AKP medyası öncülüğünde bir karalama kampanyası başlatılmış, Emre Uslu'ya atfedilen 'fuatavni' suçlaması ona yöneltilmiş, çiğköfte sofrasında çektiği bazı fotoğraflar referans  gösterilerek hakkında terör örgütüne hizmet etmekten iddianameler hazırlanmıştır.

 

Bu Erdoğan'ın rutin ve standart prosedürüdür. Hakimiyet altına aldığı medya aracılığıyla sahte belgeler üreterek hedef göstermek, tepeden atama yargıç ve savcılar vasıtasıyla temelsiz iddianameler hazırlamak ve hapsetmek. Buna muhalif olma iddiasındaki birinin kanması, en büyük kepazeliktir. Bu yapılanları göremiyor olup da AKP'nin medyasıyla birkaç internet trollünün yorumları üzerinden Tayyip'in kayığına atlaman da kendin hakkında bilmem gereken herşeyi açıklıyor aslında. 

 

Kanıt falan da sunduğun yok. Kaynak göster madem kendinden bu kadar eminsin, birlikte görelim. 

 

 

 

Orası Fethullahçı kaynak oğlum. Bırak sözlüğü, internette genel bir tarama yap, görürsün. Fuat Avni safsatalarına senin gibi gördüğüne atlayan salaklar inanır, ben değil. Ben o adamı ne okurum ne de ciddiye alırım. Salak seni..

 

Tayyip senin gibilerin abisi. Parlatıp durdunuz vaktiyle, şimdi hepiniz en büyük düşmanı kesildiniz sözde. Git sen Ahmet Altan ve ne olduklarını yazdığım diğerlerini oku. Öteki adam dinci, Fethullahçı bir nurcu resmen, rektörü olduğu üniversiteyi tekke yapmış diyorum, okumuyor musun? Diğer kadın Fethullah'ın maaşlı köpeği. Gidip okusana yazılarını, geçmişte söylediklerini, yaptıklarını. 

 

Pislik seni. Getirdiği kaynağa bak. Bu site Fethullahçı diyene de Tayyip'in herkesi Fetöcü diye yaftalamasını hatırlatıp engel koy küçük aklınca.

 

Siz adi liberal döküntüler bu adamları allayıp pullarken, Fethullah'ın köpekliğini yapan medyanın satılmışlarına tapınırken yazıyorduk biz bunları. Tayyip'i milat kılan sizsiniz, cahil geveze.

 

Kaynak getirdiğin yerin yazarlarının hepsi vaktiyle Tayyip'e tapan ülke düşmanları, aptal! AKP'yle Fethullah kötü olunca hepsi AKP düşmanı oldu sözde. Sen utanmıyor musun bunları buraya taşıyıp da Fethullah köpeklerini saymaya?

Taraf Gazetesinin finansörü kimdi? Bu yazar dediğin alçaklar nerelerde yazıyor, neler söylüyorlardı? Sen kimi kandırdığını sanıyorsun?

 

Senin için hepsi referans tabii. Ortadoğunun liberal bozuntusu...

Şeriatçıları parlatıp güçlendirdiniz, işi bitince Tayyip sizi kapı önüne koydu, şimdi elinizde bir Kürtçülük kaldı hainlik yapabileceğiniz. 

 

tarihinde Türk Ateist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu  başlıkta hakaret sözcükleri oldukça fazla. Adam gibi tartışmayı sürdürmezseniz başlık kapanacak. Zaten bildiğiniz üzere bu tür başlıklardan hoşlanmıyor ve açılıp tartışılmasını istemiyoruz, o nedenle kapatırken hiç düşünmeden seri bir şekilde kapatırız... Nedenini ize sormayın, çünkü bin kere izah ettik...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...