Jump to content

Türkiye'de Neden Ateist Oranıyla İlgili Kapsamlı Anket/Araştırma Yapılmadı?


Recommended Posts

Merhabalar, foruma yeni katılan bir üye olarak ilk iletim bu başlık olacak. Kendim, ismimden de anlaşılacağı üzere dinsizim, ateistim. Hem de öyle dinsizim ki, din kuramına ama özellikle İslamiyet'e karşı bir ''sefer'' başlatmış bulunuyorum(işin gırgırı). Dinselleşmenin ülkeme verdiği zararlardan dolayı, pasifist ve cılız, çekingen bir ateist değilim, olamam. Tabiri caizse, ''militan'' ateistim. Siyasal İslam'la ve dinci görüşteki kesimlerle uzlaşma gibi bir niyetim de yok.

 

Esas konuya gelince, Türkiye'de ateist, deist, agnostik ve panteistlerin(ya da kendilerini bu sıfatlardan herhangi birine uygun görmeyip de dinlere mesafeli olanların) oluşturduğu dinsizlerin mevcudiyetteki oranı ne yazıkki net olarak bilinmiyor. Yabancı anket şirketleri, batı ülkelerinde bununla ilgili kapsamlı anketler düzenlerken(Pew Research gibi) Türkiye'de bu oranı arama motoruna sorduğumda ya devletin güvenilmez resmi rakamlarına ya da birbiriyle büyük oranda çelişen(kimi %9 kimi %2 diyor) yerli ve yabancı araştırma şirketlerinin tarihi geçmiş sonuçlarına rastlıyorum. Devletin Müslüman oranını %99 gösteren istatistiği safsata çünkü kimlik kayıtlarını baz alıyor. Türkiye gibi hızla İslamlaşan ve otoriterleşen bir ülkede, İslamcılar devletin tüm kurumlarını hakimiyeti altına almışken ve adeta terör estiriyorken, dinsiz azınlıkta olanlar kimliklerini gizleme gereksinimi duyuyor(sosyal baskı vs. birçok neden var). 

 

Bu tür veriler, kimlikteki haneye bakılarak değil, kapsamlı anketler düzenlenerek saptanır ve burada metodoloji çok önemli. İstanbul'un lüks semtlerinde ve üniversitelerde yapılan anketlerle Konya'nın kırsal kasabasında düzenlen doğal olarak farklı bir demografiye ulaşacaktır. Bu sebepten dolayı isabetli bir araştırmanın, her eğitim düzeyine sahip, her ekonomik sınıfa ait insanı ve Anadolu coğrafyasının birkaç bölümünü birden kapsayan nitelikte olması gerekiyor. Türkiye'de mesela referandum ve seçim anketleri, hiç değilse bağımsız olanlar, bu yöntemle yapıldığı için sonuçları gerçek sandık sonuçlarına genelde yakın çıkıyor. Dini görüş hususunda yapılan tek tük, çoğu eski anketler de bu şekilde yapılmadığından uyduruk oluyor kaldı ki bu metotla uzmanca yapılsa dahi birçok ateist kağıtta şıkkı işaretlemekten çekinecektir dolayısıyla hakiki diniz oranı hiçbir zaman %100 isabetle saptanamayacaktır.

 

Sonuç olarak, burada şu iki husus üzerinde bir tartışma başlatmak istiyorum ki belki konuya bir açıklık getirilmiş olur:

1- Türkiye'de sahiden dinsiz insan oranı kabaca nedir, çoğalmakta mı(benim kanımca öyle) yoksa azalmakta mı

2- Neden Türkiye'de bu konu üzerinde doğrü dürüst, güncel araştırmalar yapılamıyor ve her kafadan farklı bir ses geliyor, yoksa böyle nitelikli bir anket var da ben mi farkında değilim?

 

Saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 dakika önce, Godless Crusader yazdı:

Merhabalar, foruma yeni katılan bir üye olarak ilk iletim bu başlık olacak. Kendim, ismimden de anlaşılacağı üzere dinsizim, ateistim. Hem de öyle dinsizim ki, din kuramına ama özellikle İslamiyet'e karşı bir ''sefer'' başlatmış bulunuyorum(işin gırgırı). Dinselleşmenin ülkeme verdiği zararlardan dolayı, pasifist ve cılız, çekingen bir ateist değilim, olamam. Tabiri caizse, ''militan'' ateistim. Siyasal İslam'la ve dinci görüşteki kesimlerle uzlaşma gibi bir niyetim de yok.

 

Esas konuya gelince, Türkiye'de ateist, deist, agnostik ve panteistlerin(ya da kendilerini bu sıfatlardan herhangi birine uygun görmeyip de dinlere mesafeli olanların) oluşturduğu dinsizlerin mevcudiyetteki oranı ne yazıkki net olarak bilinmiyor. Yabancı anket şirketleri, batı ülkelerinde bununla ilgili kapsamlı anketler düzenlerken(Pew Research gibi) Türkiye'de bu oranı arama motoruna sorduğumda ya devletin güvenilmez resmi rakamlarına ya da birbiriyle büyük oranda çelişen(kimi %9 kimi %2 diyor) yerli ve yabancı araştırma şirketlerinin tarihi geçmiş sonuçlarına rastlıyorum. Devletin Müslüman oranını %99 gösteren istatistiği safsata çünkü kimlik kayıtlarını baz alıyor. Türkiye gibi hızla İslamlaşan ve otoriterleşen bir ülkede, İslamcılar devletin tüm kurumlarını hakimiyeti altına almışken ve adeta terör estiriyorken, dinsiz azınlıkta olanlar kimliklerini gizleme gereksinimi duyuyor(sosyal baskı vs. birçok neden var). 

 

Bu tür veriler, kimlikteki haneye bakılarak değil, kapsamlı anketler düzenlenerek saptanır ve burada metodoloji çok önemli. İstanbul'un lüks semtlerinde ve üniversitelerde yapılan anketlerle Konya'nın kırsal kasabasında düzenlen doğal olarak farklı bir demografiye ulaşacaktır. Bu sebepten dolayı isabetli bir araştırmanın, her eğitim düzeyine sahip, her ekonomik sınıfa ait insanı ve Anadolu coğrafyasının birkaç bölümünü birden kapsayan nitelikte olması gerekiyor. Türkiye'de mesela referandum ve seçim anketleri, hiç değilse bağımsız olanlar, bu yöntemle yapıldığı için sonuçları gerçek sandık sonuçlarına genelde yakın çıkıyor. Dini görüş hususunda yapılan tek tük, çoğu eski anketler de bu şekilde yapılmadığından uyduruk oluyor kaldı ki bu metotla uzmanca yapılsa dahi birçok ateist kağıtta şıkkı işaretlemekten çekinecektir dolayısıyla hakiki diniz oranı hiçbir zaman %100 isabetle saptanamayacaktır.

 

Sonuç olarak, burada şu iki husus üzerinde bir tartışma başlatmak istiyorum ki belki konuya bir açıklık getirilmiş olur:

1- Türkiye'de sahiden dinsiz insan oranı kabaca nedir, çoğalmakta mı(benim kanımca öyle) yoksa azalmakta mı

2- Neden Türkiye'de bu konu üzerinde doğrü dürüst, güncel araştırmalar yapılamıyor ve her kafadan farklı bir ses geliyor, yoksa böyle nitelikli bir anket var da ben mi farkında değilim?

 

Saygılar.

Çoğalmaktadır ,türkiye'de kabaca 5.5 milyon ateist vardır ve yüzde 85'i  35 yaş altındadır... https://onedio.com/haber/turkiye-deki-ateist-nufus-hizla-artiyor-468344

türkiye'de doğdunuz diye müslümansınız diyenlere ufak da olsa bir cevaptır bu

Link to post
Sitelerde Paylaş

Önemli değil, çünkü ateist sayısının yetersiz olduğu kesin. Yeterince ateist olduğunda çok büyük bir devrim gerçekleşir, dinlerden özgürlük devri başlar. Gizli ateistleri sayarsak milyonlar rakamına inanabilirim, olabilir. Ama gizli ateist olmak asla bir yarar sağlamaz.

 

Gizli ateistlerin ağzına pelesenk gibi yapışmış "biz de Müslümanız" söylemi kesinlikle derhal bırakılıp, bunun yerine...

 

"Müslüman olmak diye bir şart yoktur" söyleminin acilen, hemen şimdi yerleşmesi lazım. Bu, devrimin başlaması için ilk acil adım. Bu söylem yaygınlaşıp kökleşince, sırada toplu başvurularla nüfustan din kaydını sildirme eylemi ikinci adım olacaktır. Ateist veya dinsiz sayısı resmi olarak yaygın bir duruma gelirse devrim ilk adımlarını atmış, koşmaya hazırlanıyor demektir.

 

Ülkenin üçte biri açıktan resmen dinsiz olursa çok büyük bir devrim başlamış demektir. Çığın önü alınamaz ve İslam biter. Bu karanlık başbelasından artık kurtulmanın yolu açılmış olur. Fakat bütün bu aşamalar için ilk adımı atmak şart. Bu "biz de Müslümanız" teranesine hemen şu anda son verilecek. Bu yayılmaz benimsenmezse başka hiç bir şey başarılamaz. Her yerde her fırsatta Müslüman olmak gibi bir şartın olmadığı vurgulanacak. İlk acil görev, budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 dakika önce, democrossian yazdı:

Önemli değil, çünkü ateist sayısının yetersiz olduğu kesin. Yeterince ateist olduğunda çok büyük bir devrim gerçekleşir, dinlerden özgürlük devri başlar. Gizli ateistleri sayarsak milyonlar rakamına inanabilirim, olabilir. Ama gizli ateist olmak asla bir yarar sağlamaz.

 

Gizli ateistlerin ağzına pelesenk gibi yapışmış "biz de Müslümanız" söylemi kesinlikle derhal bırakılıp, bunun yerine...

 

"Müslüman olmak diye bir şart yoktur" söyleminin acilen, hemen şimdi yerleşmesi lazım. Bu, devrimin başlaması için ilk acil adım. Bu söylem yaygınlaşıp kökleşince, sırada toplu başvurularla nüfustan din kaydını sildirme eylemi ikinci adım olacaktır. Ateist veya dinsiz sayısı resmi olarak yaygın bir duruma gelirse devrim ilk adımlarını atmış, koşmaya hazırlanıyor demektir.

 

Ülkenin üçte biri açıktan resmen dinsiz olursa çok büyük bir devrim başlamış demektir. Çığın önü alınamaz ve İslam biter. Bu karanlık başbelasından artık kurtulmanın yolu açılmış olur. Fakat bütün bu aşamalar için ilk adımı atmak şart. Bu "biz de Müslümanız" teranesine hemen şu anda son verilecek. Bu yayılmaz benimsenmezse başka hiç bir şey başarılamaz. Her yerde her fırsatta Müslüman olmak gibi bir şartın olmadığı vurgulanacak. İlk acil görev, budur.

camilerin durumuna bakarsak zaten :) türkiye'de 4 tip insan var -inanç bakımından

1-dindarlar

2-oruç tutanlar :)

3allah var (var da pek ilgilenmiyorum) diyenler-gizli ateist grubu bunların içine katıyorum ben

4-ateistler

 

türkiye dindar bir ülke değil zaten democ bunu toplumda son 10 yılda artan suç oranlarına bakarak anlayabilirsin ayrıca cami durumlarını başta belirttim dahası alkol tüketimi ve zina artıyor böyle dindarlık olmaz... 

şuradan da istatistiksel olarak görebiliriz  http://t24.com.tr/haber/pewin-anketine-gore-turkiyede-laiklik-yukseliste-seriat-isteyenlerin-orani-yuzde-13,338185

şeriat isteyenlerin oranı : %13

pakistan'da ise kur'an'a göre yönetim olsun diyenlerin oranı %97 

türkiye için araplaşıyor diyenlere de bir cevaptır bu

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
54 dakika önce, robertobaggio yazdı:

Çoğalmaktadır ,türkiye'de kabaca 5.5 milyon ateist vardır ve yüzde 85'i  35 yaş altındadır... https://onedio.com/haber/turkiye-deki-ateist-nufus-hizla-artiyor-468344

türkiye'de doğdunuz diye müslümansınız diyenlere ufak da olsa bir cevaptır bu

Alıntı

Anketlere katılanların yüzde 72’si üniversite veya yüksekokul, yüzde 17’si yüksek lisans veya doktora, yüzde 7’si de lise mezunu.

 

 Verdiğin linki ben de önceden görüntülemiştim ve bu yazıyor. Bu noktada, önceki iletimde dediğimi hatırlatmamda fayda var,

 

Bir saat önce, Godless Crusader yazdı:

İstanbul'un lüks semtlerinde ve üniversitelerde yapılan anketlerle Konya'nın kırsal kasabasında düzenlen doğal olarak farklı bir demografiye ulaşacaktır. Bu sebepten dolayı isabetli bir araştırmanın, her eğitim düzeyine sahip, her ekonomik sınıfa ait insanı ve Anadolu coğrafyasının birkaç bölümünü birden kapsayan nitelikte olması gerekiyor. Türkiye'de mesela referandum ve seçim anketleri, hiç değilse bağımsız olanlar, bu yöntemle yapıldığı için sonuçları gerçek sandık sonuçlarına genelde yakın çıkıyor.

 

Senin referans gösterdiğin 2015 yıllı araştırma, özellikle eğitimli kesim üzerinde yoğunlaşmış. Türkiye genelinde durum farklıdır. Ateist oranını artması konusuna gelince, dinsizliğin artışta olması küresel bir trenddir. Özellikle Avrupa ülkelerinde(İngiltere'nin neredeyse yarısı dahil), dinsizlik zirve yapmaktadır. Türkiye'nin de bu durumdan etkilenmemesi olanaksızdır. Fakat, Türkiye, diğerlerini geriden takip etmektedir. Bana kalırsa, ülkemiz özelinde dinsizliğin artış göstermesi başlıca iki nedene bağlanabilir,

1- Siyasal iktidarın, ''dindar ve kindar nesil yetiştirme'' projesinin ters tepmesi, gençleri dinden soğutması

2- Teknoloji, içinde bulunduğumuz dijital çağdaki internet olanakları. Özellikle sosyal medya.

 

27 dakika önce, democrossian yazdı:

Önemli değil, çünkü ateist sayısının yetersiz olduğu kesin. Yeterince ateist olduğunda çok büyük bir devrim gerçekleşir, dinlerden özgürlük devri başlar. Gizli ateistleri sayarsak milyonlar rakamına inanabilirim, olabilir. Ama gizli ateist olmak asla bir yarar sağlamaz.

 

Gizli ateistlerin ağzına pelesenk gibi yapışmış "biz de Müslümanız" söylemi kesinlikle derhal bırakılıp, bunun yerine...

 

"Müslüman olmak diye bir şart yoktur" söyleminin acilen, hemen şimdi yerleşmesi lazım. Bu, devrimin başlaması için ilk acil adım. Bu söylem yaygınlaşıp kökleşince, sırada toplu başvurularla nüfustan din kaydını sildirme eylemi ikinci adım olacaktır. Ateist veya dinsiz sayısı resmi olarak yaygın bir duruma gelirse devrim ilk adımlarını atmış, koşmaya hazırlanıyor demektir.

 

Ülkenin üçte biri açıktan resmen dinsiz olursa çok büyük bir devrim başlamış demektir. Çığın önü alınamaz ve İslam biter. Bu karanlık başbelasından artık kurtulmanın yolu açılmış olur. Fakat bütün bu aşamalar için ilk adımı atmak şart. Bu "biz de Müslümanız" teranesine hemen şu anda son verilecek. Bu yayılmaz benimsenmezse başka hiç bir şey başarılamaz. Her yerde her fırsatta Müslüman olmak gibi bir şartın olmadığı vurgulanacak. İlk acil görev, budur.

Dediklerine büyük ölçüde katılıyorum, ülkemizin ateisti son derece cılız ve korkak. Toplumsal baskıdan dolayı da dinsiz olduğunu ifade etmekten sakınıyor. Bahsettiğin insan tiplerine ben bizzat tanık oldum. Facebook'ta ateist paylaşımları beğenip de dışarıda, insanlar arasında ''elhamdülillah müslümanım'' diyerek göğüsüne vuran tatlısu ateistlerinden derhal kurtulmalıyız. Eğer biz, böyle korkak olursak ezilmeye mahkum oluruz. Yanlız ateistlerin milyonlar oranında olması birşey ifade etmez, 80 milyon nüfus olduğu düşünülürse, birkaç milyon kişi yüzde oranında bir hiçe isabet edecektir. Ne zaman ki bu sayı 10 milyonu bulur(artık her ne tarihte olursa o da), o aman ateistler açıktan tanınmış, haklarını koruyabilen bir topluluğa dönüşür. Ateistlerin günümüz şartlarında bir atılım yapması zor.

 

 

tarihinde Godless Crusader tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
23 dakika önce, robertobaggio yazdı:

camilerin durumuna bakarsak zaten :) türkiye'de 4 tip insan var -inanç bakımından

1-dindarlar

2-oruç tutanlar :)

3allah var (var da pek ilgilenmiyorum) diyenler-gizli ateist grubu bunların içine katıyorum ben

4-ateistler

 

türkiye dindar bir ülke değil zaten democ bunu toplumda son 10 yılda artan suç oranlarına bakarak anlayabilirsin ayrıca cami durumlarını başta belirttim dahası alkol tüketimi ve zina artıyor böyle dindarlık olmaz... 

şuradan da istatistiksel olarak görebiliriz  http://t24.com.tr/haber/pewin-anketine-gore-turkiyede-laiklik-yukseliste-seriat-isteyenlerin-orani-yuzde-13,338185

şeriat isteyenlerin oranı : %13

pakistan'da ise kur'an'a göre yönetim olsun diyenlerin oranı %97 

türkiye için araplaşıyor diyenlere de bir cevaptır bu

 

 

Türkiye oldukça dindar bir ülkedir, sadece öteki müslüman ülkelerle kıyaslandığında biraz daha seküler bir nüfus yapısıyla onlardan ayrılır. Kamuoyu araştırmaları, halkın çoğunluğunun kendisini 'dindar' olarak tanımladığını saptamıştır. Ayrıca, suç oranlarının artması ile dindarlığın azalması arasında pozitif bir ilişkiden/paralellikten bahsedilemez. Gene, ABD'deki birçok araştırmaya göre, hapishane mahkumlarının ezici çoğunluğu tanrıya inandığını ifade edilirken bu oran, dışarıda daha azdır.

 

Alıntı

 Ankete göre, dinin yasalarda hiçbir etkisi olmamasını isteyenlerin oranı 2012’den sonra arttı ve yüzde 36’ya yükseldi.

Alıntı

Buna karşın Kuran'ın kuralları ve prensiplerinin dikkate alınmasını, ancak yasalara doğrudan etkisi olmaması gerektiğini savunan Türklerin oranı ise yüzde 38.

Ek olarak, verdiğin linkteki araştırmayı gene yanlış yorumlamışsın. Halk, bizzat şeriat istemede de, önemli bir oranın dini değerlerin yasalarda etkili olmasını savunduğu apaçık ortadadır ve buna karşı çıkan laik kesimin oransal olarak daha az olması(yüzde 36'ya karşı 38) laik gelenekten gelen bir cumhuriyet için tam bir rezalettir. 

 

Dinin, kanunlarda en ufak bir etkisi olması bile kabul edilemez, laikliğe aykırıdır. Helal et kanunu gibi kanunlar derhal anayasadan def edilmeli, Diyanet İşleri Bakanlığı'nın bütçesi kesilmeli, cami inşaat etme görevi devletten alınıp STK'lara devredilmelidir. Dinin devlette kurumsallaşmış olduğu bir ulus laik değildir. Din, sivil olmalıdır. 

 

tarihinde Godless Crusader tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, robertobaggio yazdı:

Çoğalmaktadır ,türkiye'de kabaca 5.5 milyon ateist vardır ve yüzde 85'i  35 yaş altındadır... https://onedio.com/haber/turkiye-deki-ateist-nufus-hizla-artiyor-468344

türkiye'de doğdunuz diye müslümansınız diyenlere ufak da olsa bir cevaptır bu

Ateist değil sadece herhangi bir dine inanmayan insanların sayısının hepsi onlar,yüzde 15'e falan geliyor o sayı,Vikipedi'de bakmıştım benzeri maddeye

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, Godless Crusader yazdı:

 

Türkiye oldukça dindar bir ülkedir, sadece öteki müslüman ülkelerle kıyaslandığında biraz daha seküler bir nüfus yapısıyla onlardan ayrılır. Kamuoyu araştırmaları, halkın çoğunluğunun kendisini 'dindar' olarak tanımladığını saptamıştır. Ayrıca, suç oranlarının artması ile dindarlığın azalması arasında pozitif bir ilişkiden/paralellikten bahsedilemez. Gene, ABD'deki birçok araştırmaya göre, hapishane mahkumlarının ezici çoğunluğu tanrıya inandığını ifade edilirken bu oran, dışarıda daha azdır.

 

Ek olarak, verdiğin linkteki araştırmayı gene yanlış yorumlamışsın. Halk, bizzat şeriat istemede de, önemli bir oranın dini değerlerin yasalarda etkili olmasını savunduğu apaçık ortadadır ve buna karşı çıkan laik kesimin oransal olarak daha az olması(yüzde 36'ya karşı 38) laik gelenekten gelen bir cumhuriyet için tam bir rezalettir. 

 

Dinin, kanunlarda en ufak bir etkisi olması bile kabul edilemez, laikliğe aykırıdır. Helal et kanunu gibi kanunlar derhal anayasadan def edilmeli, Diyanet İşleri Bakanlığı'nın bütçesi kesilmeli, cami inşaat etme görevi devletten alınıp STK'lara devredilmelidir. Dinin devlette kurumsallaşmış olduğu bir ulus laik değildir. Din, sivil olmalıdır. 

 

O değerler adalet dürüstlük falan yani İslami dğerler gibi görür halk bunları.

Bizde helal et yasası var mı,ben yok diye biliyorum?

Diğer dediklerin de doğru diyanet imam hatipler falan kapatılmalıdır,din dersleri de öyle,laik devlet asla dini tutmaz kurumsal olarak,finansal olarak destek olmaz herhangi bir şekilde,işlerinde de bulundurmaz asla.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, Laik Filozof yazdı:

O değerler adalet dürüstlük falan yani İslami dğerler gibi görür halk bunları.

Bizde helal et yasası var mı,ben yok diye biliyorum?

Diğer dediklerin de doğru diyanet imam hatipler falan kapatılmalıdır,din dersleri de öyle,laik devlet asla dini tutmaz kurumsal olarak,finansal olarak destek olmaz herhangi bir şekilde,işlerinde de bulundurmaz asla.

Benim bildiğim kadarıyla, Türkiye'de et üretiminde hayvanların öldürülmesinde ''kafa kesim'' yönteminin uygulanması bir zorunluluk. Ayrıca, domuz etinin üretimi de yasak, ancak dışarıdan ithal edilebiliyor ve dışarıya ihraç edilebiliyor. Yanılıyorsam düzeltin.

 

Laiklik için yapılması gerekenler uzun uzun tartışılabilir. Ben birkaç tane daha ekleyeyim,

-Din dersi seçmeli yapılmalı,

-dini eğitimi baz alan imamhatip gibi okulların kapısına kilit vurulmalı

-dini eğitim veren yurt ve vakıfların kapatılmasıyla(aladağ faciasını hatırlayın) eğitim, İslami indoktrinasyondan arındırılmalı Politik İslam'ın tekelinden kurtarılmalı

-kuran kursları, ailenin çocuğunu zorla oraya göndermesinin çocuk istismarı kapsamına gireceğinden, derhal kapatılmalı

-TRT gibi devlet sermayeli yayın ve basın kuruluşlarından dini içerikli programlar kaldırılmalı

-ve son olarak cemaat ve tarikatlar yasaklanmalıdır.

 

Daha çok var, uzun uzun yazarım da konunun aslından sapmamak için onları sonraya bırakıyorum.

tarihinde Godless Crusader tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Godless Crusader yazdı:

Benim bildiğim kadarıyla, Türkiye'de et üretiminde hayvanların öldürülmesinde ''kafa kesim'' yönteminin uygulanması bir zorunluluk. Ayrıca, domuz etinin üretimi de yasak, ancak dışarıdan ithal edilebiliyor ve dışarıya ihraç edilebiliyor. Yanılıyorsam düzeltin.

 

Laiklik için yapılması gerekenler uzun uzun tartışılabilir. Ben birkaç tane daha ekleyeyim,

-Din dersi seçmeli yapılmalı,

-dini eğitimi baz alan imamhatip gibi okulların kapısına kilit vurulmalı

-dini eğitim veren yurt ve vakıfların kapatılmasıyla(aladağ faciasını hatırlayın) eğitim, İslami indoktrinasyondan arındırılmalı Politik İslam'ın tekelinden kurtarılmalı

-kuran kursları, ailenin çocuğunu zorla oraya göndermesinin çocuk istismarı kapsamına gireceğinden, derhal kapatılmalı

-TRT gibi devlet sermayeli yayın ve basın kuruluşlarından dini içerikli programlar kaldırılmalı

-ve son olarak cemaat ve tarikatlar yasaklanmalıdır.

 

Daha çok var, uzun uzun yazarım da konunun aslından sapmamak için onları sonraya bırakıyorum.

Bir de 5.5 milyon kişi yüzde 15 oranına denk geliyor bunlar sadece ateistler değil,herhnagi bir dine inanmayan insanlar ülkemizdeki,vikipedide bir yerde okumuştum bu sayıyı

Link to post
Sitelerde Paylaş
51 dakika önce, Godless Crusader yazdı:

 

 Verdiğin linki ben de önceden görüntülemiştim ve bu yazıyor. Bu noktada, önceki iletimde dediğimi hatırlatmamda fayda var,

 

 

Senin referans gösterdiğin 2015 yıllı araştırma, özellikle eğitimli kesim üzerinde yoğunlaşmış. Türkiye genelinde durum farklıdır. Ateist oranını artması konusuna gelince, dinsizliğin artışta olması küresel bir trenddir. Özellikle Avrupa ülkelerinde(İngiltere'nin neredeyse yarısı dahil), dinsizlik zirve yapmaktadır. Türkiye'nin de bu durumdan etkilenmemesi olanaksızdır. Fakat, Türkiye, diğerlerini geriden takip etmektedir. Bana kalırsa, ülkemiz özelinde dinsizliğin artış göstermesi başlıca iki nedene bağlanabilir,

1- Siyasal iktidarın, ''dindar ve kindar nesil yetiştirme'' projesinin ters tepmesi, gençleri dinden soğutması

2- Teknoloji, içinde bulunduğumuz dijital çağdaki internet olanakları. Özellikle sosyal medya.

 

Dediklerine büyük ölçüde katılıyorum, ülkemizin ateisti son derece cılız ve korkak. Toplumsal baskıdan dolayı da dinsiz olduğunu ifade etmekten sakınıyor. Bahsettiğin insan tiplerine ben bizzat tanık oldum. Facebook'ta ateist paylaşımları beğenip de dışarıda, insanlar arasında ''elhamdülillah müslümanım'' diyerek göğüsüne vuran tatlısu ateistlerinden derhal kurtulmalıyız. Eğer biz, böyle korkak olursak ezilmeye mahkum oluruz. Yanlız ateistlerin milyonlar oranında olması birşey ifade etmez, 80 milyon nüfus olduğu düşünülürse, birkaç milyon kişi yüzde oranında bir hiçe isabet edecektir. Ne zaman ki bu sayı 10 milyonu bulur(artık her ne tarihte olursa o da), o aman ateistler açıktan tanınmış, haklarını koruyabilen bir topluluğa dönüşür. Ateistlerin günümüz şartlarında bir atılım yapması zor.

 

 

Bence Türkiyenin gerçeğinde toplumsal baskı önemli ve kilit noktadır.

Kendimden basit ve tipik bir örnek vereyim, ișin hangi boyutta olduğunun daha iyi anlașılması açısından:

Yakın bir akrabam geçenlerde oğlu için söz aldı. Tören evde oldu. Gelin adayının ailesi ve bilhassa babası koyu dindar olduğu için, söz alındıktan sonra, kayınpeder hep beraber dua etmek istedi, duasını sesli yaptı ve "El Fatiha" diyerek dua merasimini bitirdi.
Merasimdeki bütün davetliler kayınpedere uydular, ellerini açtılar, edilen duayı onayladılar ve "Fatihayla" sonuçlandırdılar.
Yani demek istedigim; orada bulunan misafirler, inançları ne olursa olsun, uymak zorunda hissetikleri için uydular. Çünkü oradakilerin bazıları caminin yolunu dahi bilmezken, tanımadıkları tanrılarına dua ettiler.  
Ben hariç.
Ben ellerimi de açmadım ve dua merasiminin bitmesini bekledim.
Belki de bu șekilde yavaș yavaș, alıștıra alıștıra, bizlerin de olduğunu onlara öğretmemiz gerek.


Türkiyenin neresinde olursanız olun, bu tip eylemler, hayatımızın bir parçası haline gelmișken, insanların çok rahat bir șekilde inançsızlıklarını dıșa vurmasını bekleyemezsiniz. Hasılı Türkiye gibi ülkelerdeki bu yönde yapılan araștırmalar gerçek rakamları yansıtamazlar.

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye'de ateistlere karşı mevcut bakış açısınını anlamanız için, şunu da şuraya serpiştireyim:

Yorum sizin...

 

Not: görüntülerin orijinalini bulamadığım için, üzerine commentary yapan adamın perspektifinden izlemek zorundasınız. Burada birkaç yanlış bilgi var, röportaj edilenlerin mülteci olması gibi, onlara aldanmayın. Adamlar bizzat T.C vatandaşı ve bizimle yaşayıp bizim gezdiğimiz yerlede gezip bizim alışveriş yaptığımız yerlerde alışveriş yapıyorlar ve bu herifler ''ateistleri öldürün'' gibi ifadeleri rahatça kamera önünde kullanabiliyorlar. Ürpertici.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Godless Crusader yazdı:

Merhabalar, foruma yeni katılan bir üye olarak ilk iletim bu başlık olacak. Kendim, ismimden de anlaşılacağı üzere dinsizim, ateistim. Hem de öyle dinsizim ki, din kuramına ama özellikle İslamiyet'e karşı bir ''sefer'' başlatmış bulunuyorum(işin gırgırı). Dinselleşmenin ülkeme verdiği zararlardan dolayı, pasifist ve cılız, çekingen bir ateist değilim, olamam. Tabiri caizse, ''militan'' ateistim. Siyasal İslam'la ve dinci görüşteki kesimlerle uzlaşma gibi bir niyetim de yok.

 

Esas konuya gelince, Türkiye'de ateist, deist, agnostik ve panteistlerin(ya da kendilerini bu sıfatlardan herhangi birine uygun görmeyip de dinlere mesafeli olanların) oluşturduğu dinsizlerin mevcudiyetteki oranı ne yazıkki net olarak bilinmiyor. Yabancı anket şirketleri, batı ülkelerinde bununla ilgili kapsamlı anketler düzenlerken(Pew Research gibi) Türkiye'de bu oranı arama motoruna sorduğumda ya devletin güvenilmez resmi rakamlarına ya da birbiriyle büyük oranda çelişen(kimi %9 kimi %2 diyor) yerli ve yabancı araştırma şirketlerinin tarihi geçmiş sonuçlarına rastlıyorum. Devletin Müslüman oranını %99 gösteren istatistiği safsata çünkü kimlik kayıtlarını baz alıyor. Türkiye gibi hızla İslamlaşan ve otoriterleşen bir ülkede, İslamcılar devletin tüm kurumlarını hakimiyeti altına almışken ve adeta terör estiriyorken, dinsiz azınlıkta olanlar kimliklerini gizleme gereksinimi duyuyor(sosyal baskı vs. birçok neden var). 

 

Bu tür veriler, kimlikteki haneye bakılarak değil, kapsamlı anketler düzenlenerek saptanır ve burada metodoloji çok önemli. İstanbul'un lüks semtlerinde ve üniversitelerde yapılan anketlerle Konya'nın kırsal kasabasında düzenlen doğal olarak farklı bir demografiye ulaşacaktır. Bu sebepten dolayı isabetli bir araştırmanın, her eğitim düzeyine sahip, her ekonomik sınıfa ait insanı ve Anadolu coğrafyasının birkaç bölümünü birden kapsayan nitelikte olması gerekiyor. Türkiye'de mesela referandum ve seçim anketleri, hiç değilse bağımsız olanlar, bu yöntemle yapıldığı için sonuçları gerçek sandık sonuçlarına genelde yakın çıkıyor. Dini görüş hususunda yapılan tek tük, çoğu eski anketler de bu şekilde yapılmadığından uyduruk oluyor kaldı ki bu metotla uzmanca yapılsa dahi birçok ateist kağıtta şıkkı işaretlemekten çekinecektir dolayısıyla hakiki diniz oranı hiçbir zaman %100 isabetle saptanamayacaktır.

 

Sonuç olarak, burada şu iki husus üzerinde bir tartışma başlatmak istiyorum ki belki konuya bir açıklık getirilmiş olur:

1- Türkiye'de sahiden dinsiz insan oranı kabaca nedir, çoğalmakta mı(benim kanımca öyle) yoksa azalmakta mı

2- Neden Türkiye'de bu konu üzerinde doğrü dürüst, güncel araştırmalar yapılamıyor ve her kafadan farklı bir ses geliyor, yoksa böyle nitelikli bir anket var da ben mi farkında değilim?

 

Saygılar.

https://www.bimer.gov.tr/

 

Bimere yazı yazın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
46 dakika önce, Godless Crusader yazdı:

Benim bildiğim kadarıyla, Türkiye'de et üretiminde hayvanların öldürülmesinde ''kafa kesim'' yönteminin uygulanması bir zorunluluk. Ayrıca, domuz etinin üretimi de yasak, ancak dışarıdan ithal edilebiliyor ve dışarıya ihraç edilebiliyor. Yanılıyorsam düzeltin.

 

Laiklik için yapılması gerekenler uzun uzun tartışılabilir. Ben birkaç tane daha ekleyeyim,

-Din dersi seçmeli yapılmalı,

-dini eğitimi baz alan imamhatip gibi okulların kapısına kilit vurulmalı

-dini eğitim veren yurt ve vakıfların kapatılmasıyla(aladağ faciasını hatırlayın) eğitim, İslami indoktrinasyondan arındırılmalı Politik İslam'ın tekelinden kurtarılmalı

-kuran kursları, ailenin çocuğunu zorla oraya göndermesinin çocuk istismarı kapsamına gireceğinden, derhal kapatılmalı

-TRT gibi devlet sermayeli yayın ve basın kuruluşlarından dini içerikli programlar kaldırılmalı

-ve son olarak cemaat ve tarikatlar yasaklanmalıdır.

 

Daha çok var, uzun uzun yazarım da konunun aslından sapmamak için onları sonraya bırakıyorum.

imam hatiplerin kapatılması konusuna katılıyorum arkadaşlar ama üniversitede din eğitimi olmalı özgürlük açısından bir mahallede imam hatip açılınca insanlar kendilerini zorunlu hissediyor ve imam hatip'e yolluyor çocuğa sorulmadan, sonra başkaları demesin '' kız imam hatip açıldı neden göndermedin çocuk edepli yetişirdi'' ... ama inanç özgürlüğü kesinlikle olmalı arkadaşlar size göre tanrı olmayabilir ancak diğer insanlara göre de olabilir o yüzden devlet bütün ihtiyaçlara aynı oranda yaklaşmayı başarabilmelidir laik bir devlette 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Laik Filozof yazdı:

O değerler adalet dürüstlük falan yani İslami dğerler gibi görür halk bunları.

Bizde helal et yasası var mı,ben yok diye biliyorum?

Diğer dediklerin de doğru diyanet imam hatipler falan kapatılmalıdır,din dersleri de öyle,laik devlet asla dini tutmaz kurumsal olarak,finansal olarak destek olmaz herhangi bir şekilde,işlerinde de bulundurmaz asla.

Helal et yasası elbette yok :) ama popeyes , burger king gibi gayrimüslimlerin sahip oldukları firmalar bile ''helal et'' sertifikasına sahiptir zaten mahalle aralarındaki kasapların %90ında felan vardır heralde diye tahmin ediyorum da helal et nerden çıktı ya :) laik devlet neden dini içinde bulundurmasın ki eğer halkın böyle bir ihtiyacı varsa devlet bunu yapar o kadar da abartma istersen ama elbette diyanet milyarlarca dolarlık bütçe boşuna almamalı bu da başka mesele. Örneğin halkın yüzde 50'si biz zıplamak istiyoruz dedi zıplamak bizim için artık bir ihtiyaçtır dedi devlet bunu görmezden gelebilir mi saçma diye elbette halk zıplamak istiyorsa trambolin ihtiyacı karşılanmalıdır yoksa zulüm olur bu :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Ten Ten yazdı:

https://www.bimer.gov.tr/

 

Bimere yazı yazın.

Daha konunun başında devletin resmi rakamlarını yerden yere vuruyoruz, sen gelip bir devlet kurumunu öneriyorsun bana. Yok almayayim. 

 

2 saat önce, robertobaggio yazdı:

imam hatiplerin kapatılması konusuna katılıyorum arkadaşlar ama üniversitede din eğitimi olmalı özgürlük açısından bir mahallede imam hatip açılınca insanlar kendilerini zorunlu hissediyor ve imam hatip'e yolluyor çocuğa sorulmadan, sonra başkaları demesin '' kız imam hatip açıldı neden göndermedin çocuk edepli yetişirdi'' ... ama inanç özgürlüğü kesinlikle olmalı arkadaşlar size göre tanrı olmayabilir ancak diğer insanlara göre de olabilir o yüzden devlet bütün ihtiyaçlara aynı oranda yaklaşmayı başarabilmelidir laik bir devlette 

 

Vay vay vay.... Bir Müslüman, 'inanç özgürlüğü' diye bir olgudan bahsediyor. Ne garip bir manzara!

 

Mazlumken siz özgürlük için dilenin, hoşgörü ve tolerans bekleyin. Güçlüylen de ezin, yıkın, acımayın! Ne yaman bir çelişki...

Soruyorum, senin haydut peygamberin Mekke'de putları hoyratça yıkar, vandalize ederkerken, adeta koca bir inancı bin bir vahşetle ait olduğu coğrafyadan silip süpürürken inanç özgürlüğü olgusunu umursadı mı? Noldu da şimdi dininizin size örnek almakla da yetinmeyip taklit etmenizi emretiği o 'idol' karakterin kanlı yolundan saptınız? 

 

1 saat önce, robertobaggio yazdı:

laik devlet neden dini içinde bulundurmasın ki

Bir devletin dini içeriyor ya da dinler arasında resmi olarak taraf tutuyor olması, laiklik ilkesine kökten aykırı bir durumdur! Din ve devlet işlerinin toptan ayrılması, laikliğin temel bir gerekliliğidir. 

 

Alıntı

 Örneğin halkın yüzde 50'si biz zıplamak istiyoruz dedi zıplamak bizim için artık bir ihtiyaçtır dedi devlet bunu görmezden gelebilir mi saçma diye elbette halk zıplamak istiyorsa trambolin ihtiyacı karşılanmalıdır yoksa zulüm olur bu :)

Duyduğum en komik analoji! Bunu bir kenara not ediyorum.

 

1 saat önce, robertobaggio yazdı:

eğer halkın böyle bir ihtiyacı varsa devlet bunu yapar o kadar da abartma istersen ama elbette diyanet milyarlarca dolarlık bütçe boşuna almamalı bu da başka mesele. 

Din kesinlikle bir 'ihtiyaç' değildir. İstek ve ihtiyaçları ayırabilmen gerekiyor. Ben, kendi vergimle elalemin masal tapınağına yatırım yapacak değilim. Halk, çok istiyorsa kendi cüzdanıyla kendi camisini kendisi yapsın. O yapıyı zaten sınırlı sayıda, belirli bir dini kesime ait insanlar kullanıyor, herkes değil. Bana mı kalmış herkesin ideolojik isteklerini finanse etmek?

 

1 saat önce, Ten Ten yazdı:

Ateizm derneği neden anket yapmıyor?

Onlara sor.

tarihinde Godless Crusader tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
47 dakika önce, Godless Crusader yazdı:

Daha konunun başında devletin resmi rakamlarını yerden yere vuruyoruz, sen gelip bir devlet kurumunu öneriyorsun bana. Yok almayayim. 

 

Vay vay vay.... Bir Müslüman, 'inanç özgürlüğü' diye bir olgudan bahsediyor. Ne garip bir manzara!

 

Mazlumken siz özgürlük için dilenin, hoşgörü ve tolerans bekleyin. Güçlüylen de ezin, yıkın, acımayın! Ne yaman bir çelişki...

Soruyorum, senin haydut peygamberin Mekke'de putları hoyratça yıkar, vandalize ederkerken, adeta koca bir inancı bin bir vahşetle ait olduğu coğrafyadan silip süpürürken inanç özgürlüğü olgusunu umursadı mı? Noldu da şimdi dininizin size örnek almakla da yetinmeyip taklit etmenizi emretiği o 'idol' karakterin kanlı yolundan saptınız? 

 

Bir devletin dini içeriyor ya da dinler arasında resmi olarak taraf tutuyor olması, laiklik ilkesine kökten aykırı bir durumdur! Din ve devlet işlerinin toptan ayrılması, laikliğin temel bir gerekliliğidir. 

 

Duyduğum en komik analoji! Bunu bir kenara not ediyorum.

 

Din kesinlikle bir 'ihtiyaç' değildir. İstek ve ihtiyaçları ayırabilmen gerekiyor. Ben, kendi vergimle elalemin masal tapınağına yatırım yapacak değilim. Halk, çok istiyorsa kendi cüzdanıyla kendi camisini kendisi yapsın. O yapıyı zaten sınırlı sayıda, belirli bir dini kesime ait insanlar kullanıyor, herkes değil. Bana mı kalmış herkesin ideolojik isteklerini finanse etmek?

 

Onlara sor.

Devlette talep olmazsa anket yapılmaz.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Ten Ten yazdı:

Devlette talep olmazsa anket yapılmaz.

 

Biz, İslamcı bir devletten hiçbir beklenti içerisinde olmadık. Şayet, her türlü yalan ve sahtekarlığa başvuran, ideolojisinde fanatikleşmiş ve çeteleşmiş bir devletin, kendi hoşlarına gitmeyecek sonuçlar doğurması muhtemel bir anketi samimiyetle yürütmesini beklemek saflık olur. Bunu özel şirketler ya da STK'lar yapmalıdır. Devlete güven olmaz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
39 dakika önce, Godless Crusader yazdı:

Biz, İslamcı bir devletten hiçbir beklenti içerisinde olmadık. Şayet, her türlü yalan ve sahtekarlığa başvuran, ideolojisinde fanatikleşmiş ve çeteleşmiş bir devletin, kendi hoşlarına gitmeyecek sonuçlar doğurması muhtemel bir anketi samimiyetle yürütmesini beklemek saflık olur. Bunu özel şirketler ya da STK'lar yapmalıdır. Devlete güven olmaz. 

http://aa.com.tr/tr/yasam/turkiyede-dini-hayat-arastirmasi/141424

Türkiye'de Dini Hayat Araştırması

Dini eğilimlerin ve bunların gündelik hayattaki yansımalarının belirlenmesi amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığınca yaptırılan "Türkiye'de Dini Hayat Araştırması" tamamlandı.

 
Türkiye'de Dini Hayat Araştırması
 
 
 
 
 

ANKARA - Sarp Özer

 "Türkiye'de Dini Hayat Araştırması" tamamlandı. Buna göre nüfusunun yüzde 99,2'si Müslüman olan Türkiye'de nüfusun yarıya yakını vakit namazlarını her zaman kılıyor. Halkın tamamına yakını dini bilgilerini 16 yaş ve öncesinde öğrenirken, kadınların yüzde 71,6'sı dışarı çıkarken başını örtüyor.

Diyanet İşleri Başkanlığınca yaptırılan "Türkiye'de Dini Hayat Araştırması" tamamlandı. Yurt genelindeki 21 bin 632 kişiye uygulanan anketle vatandaşların dini eğilimleri ve bunların gündelik hayattaki yansımalarının belirlenmesi amaçlandı. Araştırmaya katılanların yüzde 50,9'unun kadın, tamamının ise 18 yaş ve üzeri olduğu belirtildi.

Buna göre, katılımcıların yüzde 99,2'si İslam dinine mensup olduklarını belirtti. Sadece yüzde 0,4'ü İslam dışındaki diğer dinlere mensup olduğunu ya da herhangi bir dine mensup olmadıklarını ifade etti.

İslam dinine mensup olanların yüzde 77,5'i Hanefi, yüzde 11,1 Şafi, yüzde 0,1'i Hanbeli, binde 3'ü Maliki ve yüzde 1'i Caferi mezhebine mensup olduklarını söyledi. Hiçbir mezhebe mensup olmayanların oranı yüzde 6,3. Ameli mezhebini bilmeyenlerin oranı ise yüzde 2,4 olarak belirlendi. Kenttekilerin yüzde 2,6'sı kırsaldakilerin ise yüzde 1,7'si Ameli mezhebini bilmediklerini ifade etti.

Allah'ın varlığına inanma durumlarına bakıldığında ise "Allah'ın gerçekten var ve bir olduğuna inanıp bundan hiçbir şüphe duymayanların" oranı yüzde 98,7 oldu. Soruya "Bazı şüphelerim olsa da Allah'ın varlığına inanıyorum", "Bazen Allah'a inanmak bana makul geliyor", "Allah'ın var olup olmadığından emin olamıyorum" veya "Allah'ın varlığına inanmıyorum" yanıtını verenler ise yüzde 0,8 olarak bildirildi. 

Ülke genelinde "Kur'an'da anlatılanların hepsi doğru ve gerçek olup bütün zamanlarda geçerlidir" önermesine katılanların oranı yüzde 96,5, katılmayanların oranı yüzde 1 oldu. Katılımcıların yüzde 1,6'sı ise fikirlerinin olmadığını kaydetti.

Öldükten sonra yeniden diriltileceği ve yaptıklarının hesabını vereceğini düşünenlerin oranı yüzde 96,2 olarak tespit edildi. Buna inanmayanların oranı ise yüzde 0,9 çıktı. 

Melek, cin ve şeytan gibi varlıklara ilişkin kanaatlere bakıldığında bunların gerçek olduğuna inananların oranı yüzde 95,3 oldu. 

Namaz alışkanlıkları

Ülke genelinde vakit namazlarını her zaman kılanların oranı yüzde 42,5 olarak belirlendi. Hiçbir zaman vakit namazı kılmayanların oranı ise yüzde 16,9 oldu. Kırsalda yaşayanların yüzde 50,5'i vakit namazlarını her zaman kılarken bu oran kentte yaşayanlarda yüzde 39,4'e düştü.

Vakit namazlarını kılma sıklığı cinsiyete göre değerlendirildiğinde kadınların yüzde 49,8'i erkeklerini ise yüzde 34,8'i vakit namazlarını her zaman kıldıklarını belirtti. Yaş grubuna göre vakit namazlarını kılma sıklığı incelendiğinde ise yaş arttıkça vakit namazlarını kılanların da arttığı görüldü. 18-24 yaş grubunda vakit namazlarını her zaman kılanların oranı yüzde 26,2 iken bu oran 65 ve daha yukarı yaşlarda yüzde 69,9'a çıktı.

Eğitim seviyesi arttıkça vakit namazlarını her zaman kılanların oranının genel olarak azaldığı görülürken okur-yazar olmayan kişilerden vakit namazını her zaman kılanların oranı yüzde 69,3 oldu. Bu oran lisans ve üstü mezunlarda ise yüzde 27,4'e geriledi.

Cuma namazı

Ülke genelindeki erkeklerin yarıdan fazlası cuma namazını her zaman kıldıklarını belirtti. Katılımcıların yüzde 57,4'ü cuma namazını her zaman kıldıklarını söylerken hiçbir zaman kılmayanların oranı yüzde 7,2 oldu. Çoğunlukla kıldıklarını belirtenlerin oranı yüzde 17,6, ara sıra kıldıklarını söyleyenlerin oranı ise yüzde 12,7 olarak belirlendi. 

Kentte yaşayan erkeklerin yüzde 54,6'sı cuma namazını her zaman kıldıklarını bildirirken kırsalda yaşayan erkeklerde bu oran yüzde 65 oldu. Yaş grubuna göre bakıldığında ise yaş arttıkça cuma namazını her zaman kılanların sayısı da arttı.

Erkeklerin cuma namazı kılma sıklıkları bölgelere göre değerlendirildiğinde ise her zaman kılanların oranı en yüksek orta Anadolu bölgesinde, en düşük ise batı Marmara'da çıktı. 

Oruç ve zekat

Yurt genelinde "Sağlığım elverdiği sürece ramazanda oruç tutarım" görüşünü paylaşanların oranı yüzde 83,4 olurken "Hiç oruç tutmam" diyenler yüzde 2,5 oldu. Erkeklerin yüzde 80,7'si sağlığı elverdiği sürece ramazanda oruç tuttuğunu belirtti. Kadınlarda bu oran yüzde 86 çıktı.

Kişilerin zekat ibadetini yerine getirme durumları incelendiğinde maddi durumu uygun olduğunda her yıl zekat verdiğini belirtenlerin oranı yüzde 71,9 oldu. Maddi durumu uygun olsa bile zekat vermeyenlerin oranı ise yüzde 1,1'de kaldı. Katılımcıların yüzde 14,6'sı maddi durumunun zekat vermeye uygun olmadığını belirtirken yüzde 11,1 maddi durumu uygun olduğunda bazen zekat verdiğini söyledi.

Katılımcıların yüzde 83'ü ise maddi durumu uygun olduğunda her yıl fitre verdiklerini kaydetti.

Yaş ilerledikçe hacca gidenlerin sayısı artıyor

Anketle Türkiye genelinde hacca gittiğini belirtenlerin oranı yüzde 6,6 olarak belirlendi. Hacca gitmediğini ama imkanı olursa gitmek istediğini belirtenler yüzde 84,9 olurken katılımcıların 3,2'si hacca gitmek yerine muhtaç birine yardım etmeyi tercih ettiğini belirtti.  Erkeklerden hacca gidenlerin oranı yüzde 7,3 kadınlarda ise 5,9 olarak görüldü. Yaş gruplarına bakıldığında ise yaş ilerledikçe hacca gidenlerin sayısının arttığı belirlendi. 18-24 yaş grubunda hacca gidenlerin oranı yüzde 1,5 iken bu rakam 65 ve üstü yaşlarda yüzde 26,6'ya çıktı. Kur'an-ı Kerim'i Arapçasından okumayı bildiklerini söyleyenlerin oranı yüzde 41,9 oldu. 

Başını örtenlerin oranı

Ankette kişilerin dua etme sıklıklarına ilişkin soru da soruldu. Buna göre, katılımcıların yüzde 92,5'i bir sebebi olmaksızın her zaman dua ediyor. Yüzde 55,4 şükretmek istediğinde, yüzde 47,1 maddi ve manevi sıkıntıya düştüğünde dua ediyor. Yüzde 43'ü yakınını kaybettiğinde, dua ederken diğer dua etme sebepleri arasında dünyalık bir talepte bulunma ve mutlu olma yer alıyor.

Ankete göre dışarı çıkarken başını örten kadınların oranı yüzde 71,6 oldu. Örtmediğini belirtenler yüzde 27,2, soruya cevap vermeyenler ise yüzde 1,1 olarak açıklandı.

Kentte yaşayanlardan dışarı çıkarken başını örtenlerin oranı yüzde 65, kırsalda ise yüzde 88,9 oldu. Kadınların başlarını örtme sebepleri arasında ise sırasıyla dini inanç, aile isteği, gelenek- görenek, çevre baskısı yer aldı. Yüzde 91,8 dini inancı gereği başını örttüğünü belirtirken gelenek ve görenek nedeniyle başını örttüğünü belirtenlerin oranı yüzde 5,9, ailesi istediği için başını örtenlerin oranı yüzde 1,8 çevre baskısından başı örtenlerin oranı ise yüzde 0,1 olarak belirlendi.

Dini bilgiler

Ayrıca katılımcıların tamamına yakını dini bilgilerini 16 yaş ve öncesinde öğreniyor.

Söz konusu kişilerin bilgi sahibi olduğu kaynakların başında ise ailesi ve yakın çevresi geliyor. Katılımcıların yüzde 91,8'i ailesi ve din görevlilerinden dini bilgi sahibi olduğunu aktarırken bunu sırasıyla din görevlileri, televizyon ve gazete, Diyanet'e bağlı Kur'an kursları ile örgün öğretim kurumları izledi.

"Helal ve haram konuları günümüz şartları dikkate alınarak yeniden gözden geçirilebilir" diyenlerin oranı yüzde 46 olurken bu düşünceye katılmadıklarını belirtenler yüzde 44,5'te kaldı. Katılımcıların yüzde 8,4'ü ise bir fikirlerinin olmadığını kaydetti.

Yurt genelinde "Sarhoş olmayacak kadar içki içmek günah değildir" ifadesine katılanların oranı yüzde 6,4 olurken bu görüşe katılmayanların oranı yüzde 87,6 olarak belirlendi.

Kurşun döktürme 

Nazardan kurtulmak için kurşun döktürmenin doğru olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 11,7 yanlış olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 79,3 olarak tespit edildi. Erkeklerde bu inanışı doğru bulanların oranı yüzde 9,6 iken bu rakam kadınlarda yüzde 13,7'ye çıktı. 

Bir ihtiyacını türbe ve yatırdan dilemeyi doğru bulmayanların oranı yüzde 85,2 olurken günlük hayatında karar verirken bu tercihinden Allah'ın hoşnut olup olmayacağını her zaman düşündüğünü belirtenlerin oranı yüzde 77,3 olarak belirtildi.

Katılımcıların yüzde 87,1'i çocuklarını İslami hassasiyetlere uygun olarak yetiştirdiğini ifade etti. Misafirlikte kadın ve erkeklerin aynı ortamda bulunmamasını hemen her zaman tercih ettiğini belirtenlerin oranı yüzde 27,4 olurken ara sıra tercih ettiğini belirtenler yüzde 32,1, hiçbir zaman tercih etmediğini ifade edenlerin oranı 38,5 oldu.

Katılımcıların yüzde 68,9'u eş seçiminde önceliğinin dindarlık olduğunu belirtirken tamamına yakını resmi nikah kıyıldıktan sonra dini nikahın da gerekli olduğunu kaydetti.

Halkın yarısı dini grup ve cemaatlerin yararlı olduğunu belirtti. Bu görüşe kısmen katıldığını belirtenlerin oranı yüzde 19 olurken yüzde 16,7'si bu düşünceye katılmadığını kaydetti. Dini grup ve cemaat faaliyetlerini devlet tarafından denetlenmesi gerektiği fikrine ise yüzde 67,5 oranında katılım oldu. 

Diyanet İşleri Başkanı Görmez

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ise kitap haline getirilen araştırmanın kaleme aldığı önsözünde, başkanlığın görevlerini bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalarak  ve milletçe bütünleşmeyi amaç edinerek gerçekleştirdiğini bildirdi.

Toplumun itikat, ibadet ve ahlak alanlarındaki ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak için yurt genelinde çalışmalarını aksatmadan sürdürdüklerini belirten Görmez, "Başkanlığımızın TÜİK'in katkılarıyla kamuoyuna takdim ettiği bu araştırma aslında ciddi ve nitelikli bir alan çalışmasıdır" ifadesini kullandı.

Araştırma sonucunda ortaya çıkan verilerin birçok açıdan analize ve değerlendirmeye muhtaç olduğunu belirten Görmez, şunları kaydetti:

"Araştırma, ülkemizde yaşayan İslam dinine mensup vatandaşların inanç ve ibadetlerini yerine getirme ve dini bilgi durumlarıyla dinin gündelik yaşamdaki yansımalarına ilişkin tespitleri içermektedir. Bu veriler toplumu din konusunda aydınlatmakla görevli olan Diyanet İşleri Başkanlığının hizmet planlamalarında önemli bir dayanak olacaktır. Bu çalışma ayrıca ülkemizde yaşanan dini hayat hususunda araştırma yapan, fikir yürüten, sorumluluk sahibi her kişiye sağlam ve üzerinde zihin yorulabilecek bilgiler sunmaktadır." 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...