Jump to content

Avrasyacıların Planı


Recommended Posts

Türkiye 15 Temmuz da yaşanan darbe ile devlet içinde ki amerikancı gladyonun temizlenmesini sağladı. Bu darbenin geleceğini az da olsa medyayı takip eden birisi anlayabilirdi. Darbeden bir kaç ay önce neo-con yazar Rubin, Türkiye de askeri darbe riski var diyor ve bu darbeyi de olumlu karşılıyordu. (Çünkü kendi adamları, bu adamın kim olduğunu bilen bilir) Ama fetullahçıların karşısında yer alan diğer klik ise Avrasyacılardı. Ergenekoncuların cezaevinde ki ses kayıtlarını dinlerseniz intikam için diş bilediklerini anlarsınız. "İntikam alacağız" "Bu ülke iç savaşla kendine gelecek" "Çoluk çocuk demeden.." gibi lafları eden ergenekoncular cezaevinden bitleri kanlanmış şekilde çıktı. Perinçek cezaevi çıkışı ilk konuşmasında, "cemaatlerin tarikatların kökünü kazıyacağız" diyerek fetullahçılara meydan okudu ve yaşanacak bir savaşın işaret fişeğini verdi. 2014 yılında televizyonda yaptığı bir konuşmasında ise "Türkiye bir devrime gidiyor, Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Fetullah Gülen bunların iktidarını toptan yıkacağız" diyerek açıkça tehdit ediyordu. Hatta zamanını bile veriyordu. 1-2-3 yıl içinde.. (Darbe 2016 da oldu. Yani 2 yıl sonra) Darbe gecesi Perinçek canlı yayınlara bağlanıp bu darbenin amerikancı olduğunu üzerine basa basa söylüyordu. Temizlik listelerini veren kişide onlarmış. Bin yıl süreceği söylenen 28 Şubatın devamını mı yaşadık acaba? 

 

Darbeden sonra alınan YAŞ kararlarında ergenekondan ihraç edilen bazı paşaların kritik noktalarda görevlendirildiğini gözden kaçırmamalıyız. Peki bu klikin darbe yapma riski var mı derseniz hayır derim. Perinçek, Tayyip Erdoğan ile bu savaşı kazanamayız diyerek bir şey ifade ediyor. Tayyip Erdoğansız bir hükümet ABD-FETÖ-PKK güdümünde hareket eder. Bu yüzden CHP ve HDP ittifakını da bu bağlamda değerlendiriyor. 7 Haziran-1 Kasım ve son olarak 15 Temmuz.. ABD'nin hükümet senaryoları yenildi. Avrasyacı klik, ABD karşıtlığını Tayyip Erdoğan üzerinden yapıyor. Bu sebeple Perinçek Tayyip Erdoğan karşıtlığı yapmıyor. Bu süreci istiklal savaşı olarak değerlendirmesi(ki doğru), Türkiyenin üstü kapalı şekilde ABD ile savaş vermesinden dolayıdır. Ama avrasyacı klik, Erdoğana güvenmiyor, Erdoğanda onlara. Bu yüzden Tayyip Erdoğanın karşısına güçlü bir hükmet modeli koyması gerekiyor avrasyacıların..

tarihinde Kuranınizinde tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Avrasyacı/Ulusalcı yapı, Erdoğan rejimiyle iki husus üzerinde ortak düşman anlayışına dayanarak ittifak kurdu,

1- Gülen Cemaati'ni bertaraf etmek ve devlet kadrolarını onlardan arındırmak

2- Anti-Kürt(ayrılıkçı olanlar) jeopolitiği

 

''Düşmanımın düşmanı, dostumdur'' düşüncesi iğrenç bir düşüncedir, Türk Devleti'nin Suriye'de YPG'ye karşı IŞİD vb. cihatçı gruplarla işbirliği yapmasının altında yatan düşünce zeminidir. Bu akılla hareket etmiş bir yapıdan ben şahsen medet ummam, ama ikisi arasındaki ittifak bahsettiğim 2 husus tamamlanınca aniden çökebilir. Erdoğan ordudaki Avrasyacı yapıya karşı önlem almak için SADAT gibi kendine sadık paramiliter yapılanmalar oluşturuyor. İşimiz zor, sonumuz hayır olsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet Ulusalcıları severim ve saygı duyarım ancak "Denize düşen yılana sarılmamalı yüzmeye gayret etmeli.Evvelemirde

FETÖ nün siyasi bir gücü olmadığını seçimler bize gösterdi.

FETÖ cü yapılanmalara karşı yapılan tasfiyelerin çoğu şişirmedir.

FETÖ nün Ortağı olan Dört parmakçı  Rabiacı İhvanül Müslümin FETÖ den daha tehlikelidir.Çünkü

-İhvanül Müslimin Rabia Siyasi İktidardır .Ve FETÖ nün patronudur.Ergenekonlar Balyozlar o patronun rıza ve emriyle yapılmıştır.

-En önemlisi yarının Bürokratlarının yetiştiği Üniversiteler ve Askeri Okullar giriş imtihanı soru çalımı failleri yakalanmamıştır.Nedeni Siyasi İktidardır.Bu artık her yıl büyük bir ihtimalle devam edecektir. FETÖ olmayacak ama Dört parmakçılar olacaktır.Bürokratlar çok önemlidir.Eğer O Osmanlının Milliyetçi Bürokratları olmasaydı Kurtuluş savaşı yapılmazdı.Asker parmağını dahi oynatmaz,Toplanan Vergilerde Ankaraya değil İstanbula giderdi.Çete halindeki Gayrı nizami Kuvvayı Milliyede yenilmeye mahkum olurdu.Bürokrasinin Siyasal İslamlaştırılması Türkiye  Cumhuriyetinin sonu olabilir.

Umarım bu İttifak çabuk bozulur.Çünkü Ulusalcılar Laik Türkiye Cumhuriyeti için önemli bir savunma gücüdür.Yoksa Zagor Te nay "EYYYYYY Ulusalcılar Atı alan Üsküdarı geçti" diye naralar atabilir,

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, yeniçeri53 yazdı:

Evet Ulusalcıları severim ve saygı duyarım ancak "Denize düşen yılana sarılmamalı yüzmeye gayret etmeli.Evvelemirde

FETÖ nün siyasi bir gücü olmadığını seçimler bize gösterdi.

FETÖ cü yapılanmalara karşı yapılan tasfiyelerin çoğu şişirmedir.

FETÖ nün Ortağı olan Dört parmakçı  Rabiacı İhvanül Müslümin FETÖ den daha tehlikelidir.Çünkü

-İhvanül Müslimin Rabia Siyasi İktidardır .Ve FETÖ nün patronudur.Ergenekonlar Balyozlar o patronun rıza ve emriyle yapılmıştır.

-En önemlisi yarının Bürokratlarının yetiştiği Üniversiteler ve Askeri Okullar giriş imtihanı soru çalımı failleri yakalanmamıştır.Nedeni Siyasi İktidardır.Bu artık her yıl büyük bir ihtimalle devam edecektir. FETÖ olmayacak ama Dört parmakçılar olacaktır.Bürokratlar çok önemlidir.Eğer O Osmanlının Milliyetçi Bürokratları olmasaydı Kurtuluş savaşı yapılmazdı.Asker parmağını dahi oynatmaz,Toplanan Vergilerde Ankaraya değil İstanbula giderdi.Çete halindeki Gayrı nizami Kuvvayı Milliyede yenilmeye mahkum olurdu.Bürokrasinin Siyasal İslamlaştırılması Türkiye  Cumhuriyetinin sonu olabilir.

Umarım bu İttifak çabuk bozulur.Çünkü Ulusalcılar Laik Türkiye Cumhuriyeti için önemli bir savunma gücüdür.Yoksa Zagor Te nay "EYYYYYY Ulusalcılar Atı alan Üsküdarı geçti" diye naralar atabilir,

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

15 temmuz darbesini ulusalcilar(Perincek ve adamlari) erdogan ile birlikte yaptilar bati hayrani kemalistlere karsi. Suana kadar erdogan'dan sikayetci degiller cunku erdogan rusya ile is birligi yapiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 minutes ago, Bingel said:

 

15 temmuz darbesini ulusalcilar(Perincek ve adamlari) erdogan ile birlikte yaptilar bati hayrani kemalistlere karsi. Suana kadar erdogan'dan sikayetci degiller cunku erdogan rusya ile is birligi yapiyor.

Erdoğan dansöz gibi ne yaptığı yada yapmadığı belli değil.Erdoğanın arzusu İktidarda kalkmak ve Atatürkün kurduğu Laik Türkiye Cumhuriyetini   yıkıp Anadolu İslam Cumhuriyeti kurmaktır.Bunun içinde Hem ABD hemde Ruslardan yararlanmaya çalışıyor.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Avrasyacılık Türkiye'nin birliğinin sağlanması için geliştirilmiş bir stratejik yaklaşımdır.

 

Avrupalılar Türklerin Anadolu ve Avrupa'daki varlığını meşru görmüyor. Mesele sadece budur ve tam olarak budur. Avrasyacılık, bu topraklardaki varlığımızı güçlendirmek amacı ile, Asya ile ittifak kurmak demektir.

 

Asya ülkelerini geri kalmış, anti-demokratik bulabilirsiniz, sevmeyebilirsiniz. Ama mesele şu ki aynı şeyi Avrupalılar sizin için düşünüyor ve sürekli olarak size karşı düşmanlık yapıyorlar. Denge için Asya ile yakınlaşmak şart. Bu yakınlaşma Avrupa ile bağın tamamen kopması anlamına gelmiyor. Daha güçlü ve kendinden emin şekilde tekrar Avrupa ile masaya oturur, ticaretimizi yapar, demokrasimizi geliştirmeye devam edebiliriz. Asya ile ticaret yapmak ve Nato dışı askeri sistemlere sahip olmak bunların hiçbirine engel değildir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 hours ago, Kuranınizinde said:

Türkiye 15 Temmuz da yaşanan darbe ile devlet içinde ki amerikancı gladyonun temizlenmesini sağladı. Bu darbenin geleceğini az da olsa medyayı takip eden birisi anlayabilirdi. Darbeden bir kaç ay önce neo-con yazar Rubin, Türkiye de askeri darbe riski var diyor ve bu darbeyi de olumlu karşılıyordu. (Çünkü kendi adamları, bu adamın kim olduğunu bilen bilir) Ama fetullahçıların karşısında yer alan diğer klik ise Avrasyacılardı. Ergenekoncuların cezaevinde ki ses kayıtlarını dinlerseniz intikam için diş bilediklerini anlarsınız. "İntikam alacağız" "Bu ülke iç savaşla kendine gelecek" "Çoluk çocuk demeden.." gibi lafları eden ergenekoncular cezaevinden bitleri kanlanmış şekilde çıktı. Perinçek cezaevi çıkışı ilk konuşmasında, "cemaatlerin tarikatların kökünü kazıyacağız" diyerek fetullahçılara meydan okudu ve yaşanacak bir savaşın işaret fişeğini verdi. 2014 yılında televizyonda yaptığı bir konuşmasında ise "Türkiye bir devrime gidiyor, Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Fetullah Gülen bunların iktidarını toptan yıkacağız" diyerek açıkça tehdit ediyordu. Hatta zamanını bile veriyordu. 1-2-3 yıl içinde.. (Darbe 2016 da oldu. Yani 2 yıl sonra) Darbe gecesi Perinçek canlı yayınlara bağlanıp bu darbenin amerikancı olduğunu üzerine basa basa söylüyordu. Temizlik listelerini veren kişide onlarmış. Bin yıl süreceği söylenen 28 Şubatın devamını mı yaşadık acaba? 

 

Darbeden sonra alınan YAŞ kararlarında ergenekondan ihraç edilen bazı paşaların kritik noktalarda görevlendirildiğini gözden kaçırmamalıyız. Peki bu klikin darbe yapma riski var mı derseniz hayır derim. Perinçek, Tayyip Erdoğan ile bu savaşı kazanamayız diyerek bir şey ifade ediyor. Tayyip Erdoğansız bir hükümet ABD-FETÖ-PKK güdümünde hareket eder. Bu yüzden CHP ve HDP ittifakını da bu bağlamda değerlendiriyor. 7 Haziran-1 Kasım ve son olarak 15 Temmuz.. ABD'nin hükümet senaryoları yenildi. Avrasyacı klik, ABD karşıtlığını Tayyip Erdoğan üzerinden yapıyor. Bu sebeple Perinçek Tayyip Erdoğan karşıtlığı yapmıyor. Bu süreci istiklal savaşı olarak değerlendirmesi(ki doğru), Türkiyenin üstü kapalı şekilde ABD ile savaş vermesinden dolayıdır. Ama avrasyacı klik, Erdoğana güvenmiyor, Erdoğanda onlara. Bu yüzden Tayyip Erdoğanın karşısına güçlü bir hükmet modeli koyması gerekiyor avrasyacıların..

 

Abd de; bir kanat Turkiyeye karsi duranlar ile ittifak halindedir. bknz ypg.

Bu ittifaklari yapanlar cemaatcilerin darbe oncesinde ki hali ile ittifak halinde olmasi gayet bellidir. Stv oyuncusu ergenekon ve darbe ile ilgili oncesinde oynadigi haberlerde cikti. Dolayisi ile Rubin=cemaat bence.

 

Perincekin ulusalcilara yakinligi solculugu vb. Hareretli sozleri vb. Orduda ergenekon gibi seyler vardi mantigini kurmaz. Orduda, cemaate bulasmamis teskilati; gizli bir kurum degilki. Turk ordusunun ana gorevi ulusu korumaktir. Dolayisi ile ordu yasal olarak ulusalcidir. Ulusalcilar kelimesini dogru bulmuyorum. Sagci solcu her turk vatandasi ulusalci olmali. Mesela durust adam iyidir diyemeyiz. Cunku durustluk min erdemdir ve her insan durust olmalidir. Yani her turk vatandasi zaten ulusalci olmalidir.

 

Adamlar belli kumpaslarla, onurlari ile oynanarak hapse girdi. Sonra davalardan aklandilar. Oda tvdekiler,  ulusalcilar, askerler, hanefi, vb... Bunlarin tek ortak ozelligi cemaate karsi fikirde olmalari. Hem halk hem siyasilar gercegi ya hep biliyorlardi yada zaman icinde anladilar.

 

Dolayisi ile, bu madurlar davalar icinde cemaat kim savcilari kim ne nedir hem medyatik olarak hemde hukuki olarak yasadi. Yazdilar. Anlattilar. Siyasilerin bunlara danismalari cok ama cok normaldir. Bu bir gizli gundemmis gibi yapmaya ve bunlar aslinda 28 subat felandi demek dogru degil bence.

 

Erdogan, yalnizmi? Abd karsitligi sol ve sag kesimi bir araya getirdi. Su anda abd ci bir siyasetci turkiyede karsitligi yok. Hatta oyleki halk nezninde ulkede cemaatcilik bir cesit abdajani gibi bir sey manasina geliyor.

 

Eger siyasi kurumlarda boyle bir yapilanma varsa; akp chp hdp ve mhp. Bunlar kongreye gittiklerinde iclerinden temizlenmeleri gerekir. Ancak operator gibi davranarak siyasilerin kurumsal kimliklerini yipratmanin anlami da yok. Cunku siyasi olarak gergin olmayan bir yapiya ihtiyacimiz var. Ekonomimiz dar bogazdan geciyor.

 

Suan yasadigimiz suriye krizi ve terorist kurtler problemini cozmek zor degil bunu istiklal savasi gibi gormemeliyiz. Bu "bir alan" savasidir. Burada temel olarak s4 fuzesinin alinmasi cok onemli. Ayrica yunanistan-kibris deniz bolgesinin kontrolude cok onemli. Kuzey kibrista rusya menfaatine bir adim atarsak rusya ypg destegini keser. Cunku merkezi irak-suriye-misir-suudi-iran hukumetleri bu konjektore gore tavrini turkiye-rusya ekseninde guc kimde seklinde degerlendirir. Buda catismasizlik ile sorunlari cozer.

 

Burada; liberal ekonomistlere dikkat etmemiz lazim. Bunlar iktisat okuyup ticaret yapmayan ve ekonomiyi bir grafik ile anlamaya calisan ahmaklar. Onlar ama ab ile iliskileri kesmemiz lazim. Putin ile gorusurken abd ile soyle iyi iliskilerimizi surdurmemiz lazim diye genel haber kanallarinda ötüp duracaklardir.

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 07.05.2017 at 18:03, Robespierre yazdı:

Avrasyacılık Türkiye'nin birliğinin sağlanması için geliştirilmiş bir stratejik yaklaşımdır.

 

Avrupalılar Türklerin Anadolu ve Avrupa'daki varlığını meşru görmüyor. Mesele sadece budur ve tam olarak budur. Avrasyacılık, bu topraklardaki varlığımızı güçlendirmek amacı ile, Asya ile ittifak kurmak demektir.

 

Asya ülkelerini geri kalmış, anti-demokratik bulabilirsiniz, sevmeyebilirsiniz. Ama mesele şu ki aynı şeyi Avrupalılar sizin için düşünüyor ve sürekli olarak size karşı düşmanlık yapıyorlar. Denge için Asya ile yakınlaşmak şart. Bu yakınlaşma Avrupa ile bağın tamamen kopması anlamına gelmiyor. Daha güçlü ve kendinden emin şekilde tekrar Avrupa ile masaya oturur, ticaretimizi yapar, demokrasimizi geliştirmeye devam edebiliriz. Asya ile ticaret yapmak ve Nato dışı askeri sistemlere sahip olmak bunların hiçbirine engel değildir.

 

Bir Aydınlıkçı olarak Rusya'nın terör örgütü PKK'yı terör örgütü olarak tanımlamaması,açıkça zıttı söylemesi konusunda ne düşünüyorsun;
http://www.cnnturk.com/dunya/rusyadan-sok-aciklama-pkk-ve-ypg-teror-orgutu-degil

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Laik Filozof said:

Bir Aydınlıkçı olarak Rusya'nın terör örgütü PKK'yı terör örgütü olarak tanımlamaması,açıkça zıttı söylemesi konusunda ne düşünüyorsun;
http://www.cnnturk.com/dunya/rusyadan-sok-aciklama-pkk-ve-ypg-teror-orgutu-degil

 

Ne düşünmemi bekliyorsun? Tabii ki sinirleniyorum buna. Rusların bu yanlıştan dönmelerini umut ediyorum.

 

Bir konuyu netleştirelim. Biz Rusçu değiliz. Biz dengeciyiz. Batının saldırıları karşısında güç kazanmak için Asya'dan destek alalım diyoruz. Aradaki çatışma ve çelişkileri kullanalım diyoruz. Yoksa Rusların (hatunları hariç) hayranı değiliz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Avrasyacıların politikaları ülkeyi direkt olarak batırır. 

 

On 07.05.2017 at 18:03, Robespierre said:

Asya ile ticaret yapmak ve Nato dışı askeri sistemlere sahip olmak bunların hiçbirine engel değildir.

Asya ile ticaret biraz hayal konusu. Çin Asya'da çok kuvvetli. Bize pazar bırakmazlar.

Diğer yandan Çin ve Rusya bizim ihracat yaptığımız ülkeler değil. Çin ile rekabet edemeyiz; Rusya ise bizim en çok ithalat yaptığımız, girişimcisi çok az olan, aslında petrol ve doğal gaz ile geçinen körfez ülkeleri benzerinde bir ülke.

Peki, Orta Asya ülkelerde yargının durumu nedir? Adalet var mı?

Oraya girişimci mi göndereceğiz yoksa devletçi sistem kafasıyla bürokratları mı göndereceğiz

 

NATO dışı askeri sistemlere sahip olmak eğer kendi teknolojimizi geliştirerek yapmak ise evet mantıklı. Ancak Rusya'dan veya Çin'den askeri sistem almak ise NATO üyeleri saf değil. Kendi sistemlerinin içine eski sosyalist ülkelerin sistemlerini sokmazlar. Ya NATO'dansındır ya da değilsindir; bunun arası yoktur.

 

ABD'yi, Avrupa müttefiklerini Rusya ve Çin'den daha büyük düşman görmek ise bence bilgisizliktir. Rusya bizim hâlâ düşmanımızdır. PKK'yı tanımıyor ve Büyük Kürdistan'ı Türkiye'yi coğrafi olarak İran ve Orta Asya Türk devletlerinden koparmak için destekliyor.

Çin'in ise ne olduğu belli değil üstelik Türkiye ile stratejik ilişki oluşturacakları bir konu yok. Çinlilerden mal dışında ne alabiliriz sorusuna verebilecek cevap bulamıyorum.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Khan said:

Avrasyacıların politikaları ülkeyi direkt olarak batırır. 

 

Avrupa bizden kara kaşımız kara gözümüz hatrına mı mal alıyor? Avrupa'ya sattığımız tekstil ürünleri gibi düşük teknolojili ürünler var. Onları her halükarda almaya devam ederler. Sanayi ürünleri satışı ise karışık. Görünürde Avrupa'ya otomobil bile satıyoruz. Ama gerçek öyle mi? Getirdikleri parçaları burada montajlayıp, önemli bir kısmını da burada satıp bir bölümünü Avrupa'ya götürüyorlar. Türkiye'nin yabancı sermaye ile kurulan işletmelerde Türklerin katma değer payı (20 sene öncesinden aklımda kaldığı kadarıyla) % 15 civarında. O pay da ancak işçi ücretleri olarak cebimize girer. Vergi bile vermiyor adamlar. Çin Asya pazarına hakimse Avrupa pazarına da hakim. Asya'da çok büyük nüfus var. İlla ki satacak şeyler buluruz. Rusya'ya da satmaya devam ederiz.

 

Kaldı ki Türkiye yaklaşık 100 milyonluk bir pazar. Sadece Türkiye ve hinterlandı büyük bir ekonomi yaratmaya yeter. Batıdan siyasi olarak uzaklaşma bize ne kadar pazar kaybettirir, bunun objektif bir analizi yapılmalıdır. Sandığınız gibi vahim bir tablo çıkmayacağına eminim. 

 

Asya ile siyasi yakınlaşma ve Nato dışı savunma sistemlerine sahip olmamızın ekonomimizi kötü etkileyeceğini sanmıyorum. Şu an ekonomimiz gerçekten çok kırılgan ve çok zayıf. Biraz zorlu bir geçiş süreci ile daha güçlü bir ekonomiye sahip olabiliriz. Batının bize karşılıksız olarak verdiği hiçbir şey yok. Siyasi olarak onlardan uzaklaşmamızın ekonomiye zarar vereceğini sanmıyorum. Bu bir efsane.

 

Türkiye'nin içine çıktığı kuyudan çıkması şart. Bunun bedelleri olacak ama sonucun bugünki halimizden daha kötü olacağını sanmıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ABD ile zaten ticaretimiz yok. Dikkate alınacak bir ekonomik ilişkimiz yok ABD ile. Avrupa ile yaptığımız ticaretten Avrupa da kazanç sağlıyor. Bize kıyak olsun diye herhangi birşey yapmıyorlar. Çin, Rusya ve hatta İran da Avrupa ile ticaret yapıyor. Asya ile ekonomik ve kısmen askeri yakınlaşma olursa, Avrupa'nın bize bütün ticaret kapılarını kapatacağını düşünmek yersiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

25 minutes ago, Robespierre said:

ABD ile zaten ticaretimiz yok. Dikkate alınacak bir ekonomik ilişkimiz yok ABD ile.

http://www.trthaber.com/haber/ekonomi/turkiyenin-en-fazla-ihracat-yaptigi-10-ulke-192292.html

https://tr.linkedin.com/pulse/türkiyenin-en-fazla-ihracat-yaptığı-ülkeler-murat-odacı

https://www.ihkib.org.tr/fp-icerik/ia/d/2016/11/21/2016-ocak-eylul-turkiye-ihracat-yapilan-ulkeler-ihkib-201611211547100440-D179F.pdf (Bulabildiğim en son değerler)

Buradan anlıyoruz ki ekonomiden bilgi sahibi olmayınca konuşmamak gerekiyormuş.

Rusyacığını göremedim, aşağıda ise Çin'i zar zor gördüm.

 

Bir üstteki iletiye cevap verme gereği duymadım çünkü ortada bilgi olmadan konuşma var.

 

Doğu Perinçek'in peşine takılanların biri de mi ekonomiden anlamaz? Serbest piyasayı kabul etmeyince böyle oluyor sanırım.

 

Az bilgi sahibi olabilesin diye, hem senin gibi Orta Asya pazarına yönelmemiz gerektiğini söyleyen biri dış politika ile ekonomiyi bağlıyor. Tamamını izlemeni tavsiye ederim.

 

tarihinde Khan tarafından düzenlendi
Ekleme, düzeltme
Link to post
Sitelerde Paylaş
7 minutes ago, albastı said:

Amacımız yarım kalan Atatürk devrimlerini tamamlamaktır. Bunun önünde en büyük engel NATO culuktur. Hele Atlantik çemberinden bir çıkalım gerisi çok kolay olacak.

Popülist söylemlerden ziyade içeriği olan yazılar başlığın zenginliği ve diğer arkadaşların bilgilenmesi açısından hepimiz için daha faydalı olacaktır.

Yarım kalan Atatürk devrimleri de nedir? Hangi hayal dünyasının ürünü bu? NATO'culuk ile ne alakası var?

Lanet olsun! Bu Batı yine bizim gelişmemize engel oluyor. Bir bıraksalar dünyayı yerinden oynatacağız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Verdiğin linkten alıntılıyorum;

 

Türkiye'nin en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkeler arasında 674 milyon 258 bin dolarla Irak, 536 milyon 352bin dolarla ABD, 385 milyon 515 bin dolarla Suudi Arabistan, 332 milyon 189 bin dolarla İran ve 328 milyon 490 bin dolarla Rusya yer aldı.

 

Irak'a ABD'den daha fazla mal satıyoruz. Rusyacığımız'a ise, ABDciğiniz'in yaklaşık %60'ı kadar mal satıyormuşuz. 

 

Tabii yapılan ticaretin niteliği de önemli. Acaba ABD'ye ne satıyoruz? Satılan mal içinde bizim katma değerimiz ne kadar? Bunlar da ayrı analizler ama şimdilik bu kadarı yeter gibi görünüyor.

 

İktisat fakültesi mezunu ve ekonomi teorisi yüksek lisanslıyım. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
55 dakika önce, Robespierre yazdı:

Verdiğin linkten alıntılıyorum;

 

Türkiye'nin en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkeler arasında 674 milyon 258 bin dolarla Irak, 536 milyon 352bin dolarla ABD, 385 milyon 515 bin dolarla Suudi Arabistan, 332 milyon 189 bin dolarla İran ve 328 milyon 490 bin dolarla Rusya yer aldı.

 

Irak'a ABD'den daha fazla mal satıyoruz. Rusyacığımız'a ise, ABDciğiniz'in yaklaşık %60'ı kadar mal satıyormuşuz. 

 

Tabii yapılan ticaretin niteliği de önemli. Acaba ABD'ye ne satıyoruz? Satılan mal içinde bizim katma değerimiz ne kadar? Bunlar da ayrı analizler ama şimdilik bu kadarı yeter gibi görünüyor.

 

İktisat fakültesi mezunu ve ekonomi teorisi yüksek lisanslıyım. 

ne satacagiz biz 100 ton domates satarken onlar bunun karsiliginda bir iphone satip ayni net kar elde ediyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, Khan said:

Popülist söylemlerden ziyade içeriği olan yazılar başlığın zenginliği ve diğer arkadaşların bilgilenmesi açısından hepimiz için daha faydalı olacaktır.

Yarım kalan Atatürk devrimleri de nedir? Hangi hayal dünyasının ürünü bu? NATO'culuk ile ne alakası var?

Lanet olsun! Bu Batı yine bizim gelişmemize engel oluyor. Bir bıraksalar dünyayı yerinden oynatacağız.

NATO, Türkiye de kemalist bir rejim istemiyor. Kemalizmin modası geçmiştir, kemalizm Türkiye gömleğine dar geliyor diyenler, Türkiye de gladyo yoluyla önce ordumuza sonra da tüm devlet kurumlarına sızdılar. Ama ABD'nin piyonları Türkiye de yenilmiştir. Bundan sonra ki hedef Türkiyeyi ekonomik yollardan tehdit etmek, iç karışıklığı artıracak olayları kışkırtmaktır.

 

Ayrıca Nato ülkeleri şuanda sınırımızda bir terör örgütünü destekliyor. İşte, daha dün akşam YPG'ye ağır silah verme kararı aldı amerika. Biliyosunuz kısa zaman önce Çatışmazlık bölgesi hayata geçti. Bu güzel bir adım, şuanda Suriye Ordusu Şam-Bağdat yolunda kontrolü sağlamak için Tadif sınır kapısına ilerliyor. ABD, İranın Irak üzerinden Suriye ve Lübnana uzanarak orada bir hat, bir güç birliği oluşturmasını istemiyor. Esadın dün ki konuşmasını bir okuyun, Suriye de dengeler Esad'ın lehine. 

 

 

tarihinde Kuranınizinde tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, hemdemo said:

ne satacagiz biz 100 ton domates satarken onlar bunun karsiliginda bir iphone satip ayni net kar elde ediyorlar.

 

Rusya bize iPhone satmıyor. Tarımsal ürün ve turizm hizmeti sunuyoruz, karşılığında doğalgaz alıyoruz. Belki biraz da silah alacağız. Aslında batı ile ticaretten daha adil bir ticaret gibi görünüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Robespierre yazdı:

 

Rusya bize iPhone satmıyor. Tarımsal ürün ve turizm hizmeti sunuyoruz, karşılığında doğalgaz alıyoruz. Belki biraz da silah alacağız. Aslında batı ile ticaretten daha adil bir ticaret gibi görünüyor.

Tamam haklisin ama asil deginmek, dikkat cekmek istedigim husus baska.

mesela iphone. binnetice bir plastik/silikon parcasi ve maliyeti cok dusuk. 

Gerci arastirma gelistirmeye yatirimlar vs var ama biz ayni kari elde etmek icin tonlarca domates uretiyoruz.

yuzlerce kisi bu uretim surecinde calisiyor falan.

gunumuzde toprak parcasiymis, vatanmis bunlarla, ulusalcilikla beyin yikanmasin artik.

bir iphone olayi bitiriyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...