Jump to content

MUCİZELERİN DEVAMI...(2. BÖLÜM)


Recommended Posts


Güneş'i bir aydınlık, Ay'ı bir nur kılan ve yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona duraklar tespit eden O'dur. Yunus 5

 

Şu duraklarıda açıklasan. Ay, güneş nerde durak yapıyormuş?

Kuran sizin yaptığınızı 1400 yıl önce yazmış. Mucize! :D:D

 

Onlardan (Kitap ehlinden) bir grup var ki, Kitab’dan olmadığı hâlde Kitab’dan sanasınız diye (okudukları) Kitap’tanmış gibi dillerini eğip bükerler ve, “Bu, Allah katındandır” derler. Hâlbuki o, Allah katından değildir. Bile bile Allah’a karşı yalan söylerler. Al imran 78

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 80
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

2 hours ago, Emre_1974tr said:

Tam tersine olduğu gibi ayetlerde yazanı aktarıyorum şaşkın Robespierre,

 

Hadi ya. Bu ne? Senin blog'undan alıntılayalım.

 

35 Allah, göklerin ve yerin Nur`udur. Onun nurunun örneği, içinde çerağ bulunan bir kandile benzer. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça, inciden bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin ağacından yakılır. Bu ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa bile ışık saçar. Nur üzerine nurdur o. Allah, dilediğini kendi nuruna kılavuzlar. Allah, insanlara örnekler verir. Allah herşeyi bilmektedir. 

Burada açıkça bir benzetme yapılıyor ve bu yapılan benzetmenin ne olduğu da net bir şekilde yine Kuran`da veriliyor. 

 

Kuran'da bir benzetme yapıldığını söylemişsin. Yani kelime anlamı dışında başka bir anlam olduğunu iddia ediyorsun. Benzetme o demek. Allah açıkça bir ifade kullanıyor, sen hayır orada edebi bir oyun var Allah aslında onu demek istemedi diyorsun.

 

Bunu söyleyerek Allah'ın söylediğini bugün eriştiğimiz bilimsel bilgilere uydurmaya çalışıyorsun. Amacın bu. Peki ama Allah'ın sözü, o sözü açıklama dışında başka bir amaç gözetilerek yorumlanabilir mi? Dünya üzerinde herhangi bir insanın böyle bir yetkisi olabilir mi? Bence olamaz.

 

Eğer Allah'ın sözü düzeltme ve tekrar yorumlanma ihtiyacı duyuyorsa, bu işi bizzat Allah'ın yapması gerekir. Hiç kimse ona vekalet edemez. Ama yaklaşık 1500 yıldır kendisi ile iletişimimiz koptu. Ama belki de akıl hastanelerini gezmeliyiz. Çünkü oralarda görünmeyen insanlarla konuştuğunu iddia eden çok sayıda insan var. Belki de adamcağızı tutup oraya tıktık. Nerden bileceğiz?

 

Ha, Allah Muhammed son elçimdir demiş ama belki bu görüşünü de değiştirmek istiyordur. Belki orada da bir benzetme vardır. Bunu kim bilebilir ki.

 

Kuran'da kelime anlamı dışında bir anlam bulunduğunu iddia etmek çok büyük bir günah olmalı. Şirk tam olarak bu bence.
 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır; Nur, ışık ifadesi deyim olarak sözlük anlamında da apaçık verdiğim anlamda.

 

Ve Kuran bu anlamda kullandığını detaylı bir şekilde anlatmakta.

 

Kaldı ki farklı bir benzetme yapıyorsa ve diğer ayetlerde bunu açıklıyorsa yine anlam apaçıktır, tartışmasızdır.

 

Mesela;

 


 BELED

11. Fakat o, sarp yokuşa atılmadı.

12. Sarp yokuşun ne olduğunu sen ne bileceksin?

13. O tutsak bir boynu çözmek(köle azat etmek) tir.

14, 15, 16. Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.

 

ayette "sarp yokuş nedir bilir misin?" dedikten sonra "o yokuş köle azad etmektir" diyerek köle azad etmeyi yokuşa benzettiğini açıklıyor. Eğer bir benzetme yapıyorsa bunu mutlaka açıklıyor .

 

Şu yazımda vermiştim ve açıklamıştım:

 

Kuran bir semboller kitabı değildir

 

http://emre1974tr.blogspot.com.tr/2011/07/kuran-bir-semboller-kitab-degildir.html

 

İşte dilinizi eğip bükerek kendi kafanızdaki anlamları yüklememeniz için kitabı apaçık birinci anlamında ve bütünlük içinde okuyacaksınız.

 

Hele ki dilinizi eğip bükerek panteist inancınızı kitaptanmış gibi göstermek için sözcük cımbızlama ahlaksızlığına da hiç girmeyeceksiniz bundan sonra (ruhçular üstüne alınsın).

 

Selam

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

menzil
 
bir yolculukta, belli bir yol alıştan sonra dinlenmek için durulan, daha önce belirlenmiş olan yer.
 
yolculukta iki konak arasındaki uzaklık.
 
at değiştirmek ya da konaklamak amacıyla posta tatarlarının ve kervanların indikleri han.
 
Yörüngeymiş :D
Onu sizin gibi "Kuranı bükenler" uyduruyor.
 
Kurana embrioyu, atomu, yörüngeyi vs sokan sizsiniz.
"Kafirleri yakacağım" diyen Allahı bile yalancı yapıp "Allah kimseyi yakmayacak, o ateş başka ateş" diyen sizlersiniz.
 
Allah APAÇIK bir kitap indirmiş ama müslümanlar yüzlerce cilt kitap yazarak bu apaçık kitabın apaçık olmadığını ispat ediyorlar, bunun yanında Kuranda Allahın yazdırdığı ayetin tam aksi bir anlam çıkarmaya çalışıyorlar!!!
Allah ve İslam için!!!
 
Müslümanlar nedense Fussilet Suresinde Allahın önce dünyayı sonra göğü yarattığını görmezden geliyorlar!!!
Neden acaba???
 
 
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

EVRENİN YAŞI DÜNYAMIZIN YAŞININ ÜÇ KATI

 
 
Yemin olsun, biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde/evrede yarattık. Ve bize hiçbir yorgunluk dokunmadı.(Kaf Suresi 38. ayet)
 
 
De ki: "Siz, yerküreyi iki günde/evrede yaratana gerçekten nankörlük edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? Âlemlerin Rabbi'dir O."(Fussilet Suresi 9. ayet)
 
 
Ayetler evrenlerin ve  evrenimizin 6 günde/evrede, dünyamızın ise 2 günde/evrede yaratıldığını söylüyor.
 
 
Yani evrenin yaşı veya yaratılış evresi, dünyamızın yaşından veya yaratılış evresinden 3 kat fazla demektir.
 
 
Günümüzde bilim de benzer bir bilgi veriyor: evrenimiz 13,5 milyar yaşında iken dünyamız 4,5 milyar yaşında diyor....
 
 
Diğer bir deyişle bilim de evrenimizin yaşının dünyamızın yaşının 3 katı olduğunu belirtiyor (4,5 X 3 = 13,5 eder).
 
 
Bana "ama bu oran sadece günümüzde geçerli" diyerek itiraz edenlere cevabım: Evrenimiz/evrenler 6 günlük evredeyken, dünya 2 günlük evredeymiş, Kuran'ın indiği dönemde evrenin yaşı dünyanınkinin 3 katı.

Ve bilimin de aynı şeyi söylemesi yeni bir mucizeyle tanıştırıyor bizi.
 
 
***
 
 
Bu arada, evrenlerin nasıl aynı anda/birlikte yaratıldığını Kuran ışığında anlattığım yazımı da tekrar paylaşayım:
 
 
 
Ve bu linkini verdiğim çalışmamda bahsettiğim ayetlerde anlatılan; yıldızların ışıktan/alevden atışlar yapması olayı da artık keşfedilmiş/görüntülenmiş olabilir:
 
 
 
Cannonballs_web_1024.jpg
 
 
Kuran'ın mucizeleri/delilleri her geçen gün daha da artan bir etkileyicilikle ortaya çıkmakta ve gözükmekte. 
 
 
Selam ve sevgiler

 

Bir de şu var; bundan sonra her Kuran okuyan bu orana tanık olacaksa, kıyamet bu oran bozulmadan kopacak demektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

Yasin 38
Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri (düzenlemesi)dir.

 

1.ve eş şemsu: ve güneş
2.tecrî: akar, gider
3.li: için
4.mustekarrin: karar kılınmış, kararlaştırılmış

Yörünge????


Yasin 39
Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.

 

2.kaddernâ-hu: biz ona takdir ettik
3.menâzile: menziller

Yörünge???

 

Yasin 40.

Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir

 

11.felekin: felek, yörünge(!!!)

 

Enbiya 33
O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.

 

9. felekin: yörünge(!!!), felek

 

Lokman 29
Görmedin mi ki, Allah, geceyi gündüzün içine ve gündüzü de gecenin içine sokuyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Her biri (kendi yörüngesinde) belli bir zamana kadar akar gider. Şüphesiz Allah, işlediklerinizden hakkıyla haberdardır.

 

11. eş şemse: güneş
12.ve el kamere: ve ay
13.kullun: hepsi
14.yecrî: akar gider, hareket eder, seyreder
15.ilâ ecelin: bir ecele kadar

Yörünge???


Evet "felek" yörünge demek diyelim, diğer yörüngeler nerden çıktı?
Allahınızın kitabını eğip, bükmeyin, orda yazılandan başka anlamlar çıkarmayın. Yoksa Allah sizi cezalandırır!!!

 

 

Güneşin ışığı ve ayın yansıyan ışığına bakalım.
Aşağıda (güneş gibi bir) "siracenin" nasıl (ay gibi) "nur" saçtığını okuyalım. Modern Kuran bükücüleri için olamaz bir şey ama Allah öyle yazmış!!!

 

Ahzap 45-46
Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil(?????) olarak gönderdik

 

4.ve sirâcen: ve sirac, kandil
5.munîren: nurlandıran

 

Sakın Muhammed güneş, Allah ay olmasın!?!

 

 

tarihinde poiuz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
29 minutes ago, Emre_1974tr said:

Hepsi de yörünge, felek de menzil de...

 

Selam

 

O Allah'dır ki, senelerin sayısını ve hesabını bilesiniz diye güneşi bir ışık, ayı da bir nur yaptı. Ve aya menziller tayin etti. Yunus 5


Çoğul!!!

Aya yörüngeler (!!!) tayin etti mi???

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ay’a da bir takım evrelerle ölçü biçtik. Nitekim o eski ve eğri hurma dalı gibi döner. (36: 39)

Ay, Dünya etrafındaki eliptik dolanımını 27 gün, 7 saat, 43 dakika, 11 saniyede tamamlar. Ay (Kamer) kelimesinin Kuran’da 27 kez geçmesi ise Kuran’ın ayrı bir mucizesidir (Kitabın matematiksel mucizeler ile ilgili kısmında bu konuya değineceğiz.) Ay, Dünya etrafında kıvrılan, sarılan bir yörüngede hareket eder. Dünya’nın Güneş etrafındaki dolaşımı gerçekleşirken Ay da Dünya’nın etrafında bazen önünde, bazen arkasında olmak üzere sarmal bir yol izler. Böylece Ay, Dünya’nın yörüngesi boyunca kıvrım kıvrım dönerek yol alan bir yörüngeye sahip olur. Tıpkı kıvrılan ve bükülen bir dal gibi. Bu bölümde incelediğimiz ayette, Ay’ın yörüngesine “urcun” kelimesiyle işaret edilir. “Urcun”, “hurmanın eğri, salkım dalı”nı ifade eder. Ayette bu eğri salkım dalı, “eski” ifadesiyle de tasvir edilmiştir ki hurma çöpünün eskisi daha ince ve daha eğri olmaktadır. Bu çok hoş, çok güzel tasvir edici bir benzetmedir. Bu benzetmeyle Ay’ın evrelerindeki ilk ve son şekliyle beraber, Ay’ın Dünya etrafında katettiği yörüngenin şekline de işaret olduğu kanaatindeyiz.

Ayın Yörüngesi
 

Ayın Yörüngesi

 

http://www.mucizeler.com/2011/03/ay’in-yorungesi/

 

 
    
 
tarihinde Emre_1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

 

Ayın hızını ve uzaklığını değiştirdiğini ve ayın yörüngesi hakkında bir çok bilgi milattan 1000 yıl önce  antik Babilde bile biliniyordu.
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Babylonian_astronomy


https://en.m.wikipedia.org/wiki/MUL.APIN

 

 

Ayın yörüngesi hakkında günümüzün bilimine çok yakın hesapları Hipparkos (M.Ö.190 - 120) yapar.
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Hipparkos

 

Batlamyus, Hipparkosun teorileri üzerinde devam çalışır. Yazdığı kitaptan Araplar yararlanır.
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Batlamyus

 

 

Yani:
Muhammedden yüzlerce, binlerce yıl önce bilinen birşeyi Kuran yazınca mucize olmaz, en iyi ihtimalle doğru yazmış diyebiliriz.
Ama ben bundan da şüpheliyim.


Çünkü ayetleri sırayla okursak gündüz ve gecenin insanlara bir "işaret" olduğunun altını çiziyor.

 

Ve gece onlar için bir âyettir (ibrettir). Ondan gündüzü sıyırırız (çekip alırız). O zaman onlar karanlıkta kalanlardır.
Ve  Güneş, onun için istikrarlı kılınan (yörüngesinde) akar gider. İşte bu azîz ve alîm olan (en iyi bilen) Allah’ın takdiridir.


Arap çöllerinde dolunayın küçülmesini ve yeni (ince) ayın eğri bir hurma dalı gibi görülmesi daha mantıklı. 

 


www.yeniresim.com_-_Gkyz_Resimleri_32.jp

Ayım menzilleri de görülüyor

 

Ve Ay, kurumuş hurma salkımı dalı gibi bir şekil (bedir şeklinden hilâl) haline dönünceye kadar ona menziller takdir ettik.

 

arabistan_hurmasi_yetistiriciligi-111.jp


 

Eğer önceki ayetlerde ayın yörüngesinden bahsediyor olsaydı Yasin 40ta ayın yörüngesinin güneş tutulmasında güneşe yaklaştığını yazardı. Burda insanların dünyadan gördükleri konu ediliyor!

 

Yasin 40ta ne güneş aya yetişemezmiş, ne de gece gündüzü geçemezmiş ;)

 

 

 

tarihinde poiuz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah ...

menazil-inisler ölçüverendir aya,

yillarin sayisini bilin diye.

 

Buradaki "menazil-inisler"in

ayin yörüngesi degil

dolunayda baslayip karanlik ayda sona eren evreleri oldugu kesin yani dolunay --> siskin ay --> çeyrek ay --> son hilal --> karanlik ay.

Çünkü yillarin sayisinin ayin yörüngesiyle ilgisi yoktur,

yillarin sayisini bilmenizi saglayan sey ayin evrelerinden biri olan örn "şehr-dolunay"lardir. 

 

Çöldeki arap

ayin yörüngesini bilmez

ama dolunaylari bilir,

özellikle "şehru ramazân"i bilir, ki yilin en uzun gündüzünden sonraki ilk dolunay olup ötekilerden daha parlak ve daha büyüktür. 

O dolunayi her gördügünde degnegine bir çentik atarsa ve attigi çentikleri sonra sayarsa yillarin sayisi ögrenir.

 

"Şehru ramazân-sicak dolunay"larin sayisi = şemsî yillarin sayisi. 

 

Buyurun,

2001’den 2033’e kadar "şehru ramazân-sicak doluany"in ortaya çiktigi tarihler

(Bkz. https://kalender-365.de/ay-takvimi.php?yy=2001):  

 

05 Tem 2001

24 Hazi 2002

13 Tem 2003

02 Tem 2004

22 Hazi 2005

11 Tem 2006

30 Hazi 2007

17 Tem 2008

07 Tem 2009

26 Hazi 2010

15 Tem 2011

03 Tem 2012

23 Hazi 2013

12 Tem 2014

02 Tem 2015

19 Tem 2016

09 Tem 2017

28 Hazi 2018

16 Tem 2019

 

05 Tem 2020

24 Hazi 2021

13 Tem 2022

02 Tem 2023

22 Hazi 2024

11 Tem 2025

30 Hazi 2026

17 Tem 2027

07 Tem 2029

26 Hazi 2030

15 Tem 2031

03 Tem 2032

23 Hazi 2033

 

33 dolunay = 33 semsî yil

................. = 34 kamerî yil

 

Görüldügü üzere

sicak dolunaylarin sayisi

kamerî yillarin sayisina degil

semsî yillarin sayisina esittir. 

 

Bu da kanittir ki Kuran'da sözü edilen YIL

dolayisiyla Kuranen geçerli olan YIL semsî yildir.

Kamerî yil uydurmadir, sanaldir. Öyle bir yil yok.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Elbette evreler anlamı da var temelde. Ama aynı zamanda yörüngeyi de vermekte bu ifade ve ayet. Ve mucize olan kısmı da bu.

 

Tıpkı dünyanın yuvarlaklığını, geoit şekilde olduğunu anlatırken kullanılan ifadeler gibi.

 

Bu ayla ilgili ayetlerin hepsi yörüngelerinden bahsediyor.

 

Selam

 

 

 

 

tarihinde Emre_1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İki müslüman kendi aralarında bile anlașamazken, dinsizlerle nasıl anlașacaklar bu insan ürünü kitap hakkında ?!

Bildiğiniz keçi inadı iște.

 

Aklıma bir fıkra geldi yine:

"Dostum, senin eșin neyden ölmüștü ?"

"Neyden olacak ?. Keçi inadı yüzünden!"

"Yok canım, olur mu öyle șey?"

"Olur, olur. Bu kesinlikle zehirli mantar değil." diye tutturdu.

 

 

 

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

  Yemin olsun, biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde/evrede yarattık. Ve bize hiçbir yorgunluk dokunmadı.(Kaf Suresi 38. ayet)

 
De ki: "Siz, yerküreyi iki günde/evrede yaratana gerçekten nankörlük edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? Âlemlerin Rabbi'dir O."(Fussilet Suresi 9. ayet)
 
Ayetler evrenlerin ve  evrenimizin 6 günde/evrede, dünyamızın ise 2 günde/evrede yaratıldığını söylüyor.
 

 

Kuran'dan doğru birşeyler çıkarabilmek için, bizzat okuduğunuz ayeti bile inkar ediyorsunuz;  10.ayette dağlarla birlikte 4 günde yarattığı, açıkça belirtilmiş.

Sadece bu da değil; Evrenden önce yaratılmış bir dünyadan bahsediliyor. Tıpkı Enbiya 30'daki gibi, dünya merkezli bir evren...

daha doğrusu kuran'da evren diye birşey yok, "gökler" var.


Kuran'a göre bu sözde tanrı, dünyayı 4 günde yaratmış, ancak dünyadan trilyonlarca kat fazlasını 2 günde yaratmış.
Anlayacağınız bu iddia bilime ters olduğu gibi, aynı zamanda büyük bir matematiksel orantısızlık içeriyor.

Oluşum sürecinde gezegenler farklı zamanlarda ortaya çıkmıyor. ancak kuran'da bahsedilen "sonra" ifadesi, konuyu bilimsel gerçeklerden daha da uzaklaştırıyor.

Ayrıca kuran'daki "gün" gerçek anlamdaki gündür. dünyanın milyarlarca yılda oluştuğu keşfedilmeden "evre" şeklinde yorum getirilen bir tefsir yoktu.

Dikkat ederseniz, Kaf 38'de "6 günde yarattık ama bize yorgunluk dokunmadı" diyor... 13.7 milyar yıllık bir süreçte oluşmasını planlamış olsa, neden yorulmadan bahsedilsin..? 

Bir de, sözde evreni yarattıktan sonra "arşa kurulma" hikayesi var. milyarlarca yılda hiç tahtına oturmadan yaratmakla mı uğraştı bu tanrı...?

 


Zaten bu durumda, "benim tanrım dünyayı ve evreni 6 günde yaratmayı beceremez" demiş oluyorsunuz ! Bu iddianızda kararlı mısınız.. bence tekrar düşünün?     

 

 

 

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir de neymiş Kuran gezegen ile yıldızı ayırt etmişmiş, ahana mucizeymiş! :D

 

Ya Müslümler... Fıkra mısınız siz ya... Cahilliğiniz böyle var ya paçalarınızdan sızıyor, çok komiksiniz yahu! Dünyada sizin kadar cahil hiç kimse kalmadı yahu!

 

Gezegen ve yıldız ayrımı ilkçağ bilgisi bile değil, daha eski, taş devri bilgisi be! Cahilliğinizi bu kadar açık etmeseniz olmuyor yani, ,illa biz cahilin böyle en kara cahiliyiz diye ilan edeceksiniz!

 

İber yarımadasında taaaa taş devrinden kalma gözlem araçları var, hâlâ bunlar ayakta, yıkılmamış! Çünkü dev taş blokları birbirine yaslayarak oluşturmuşlar bunları. Bu dev taş blokların arasına pencereler oymuşlar ve arkasındaki toprağı kazarak tüneller oluşturmuşlar. Böylece ilkel bir teleskop yapmışlar. Karanlık tünelin içinden kayaların arasında görünen gök parçasında, hedef bir takımyıldız görünüyor. Dikkat sadece onun üzerine toplandığı için daha net görünüyor. Tabii yaz mevsiminde... Kışın gök manzarası değişir ve zaten bulutlu olur. Yaz gökyüzüne göre ayarlı pencereler...

 

Yıldızların ışığının kırpıştığı ve yerlerinin büyük ölçüde sabit olduğu, gezegenlerin ise Ay gibi doğup battıkları ve ışıklarının sabit olduğu taş devri bilgisi be salak kafalı andaval geri zekalılar! Bu lafların fazlasını hak etmeseniz söylemezdim! Fazlasını hak ediyorsunuz! Kuran yıldız ile gezegeni ayırt eder, bu da mucizedir diyene ne saydırsan yerine gider, boşa gitmez!!! Dünyada sizden daha salak kimse kalmadı! 

 

Taş devri insanının bilim çabası vardı... Sizin bu çağda mucize arayarak ne kadar zavallı duruma düştüğünüzün farkında bile olmamanız insanlık adına kara bir leke, ezici bir utanç... İnsanlık sizden utanç duyuyor, yüzü kızarıyor sizi gördükçe. Türümüz hâlâ bu utancı mı taşıyor diye...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...
 

EVRENİN YAŞI DÜNYAMIZIN YAŞININ ÜÇ KATI

 
 
Yemin olsun, biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde/evrede yarattık. Ve bize hiçbir yorgunluk dokunmadı.(Kaf Suresi 38. ayet)
 
 
De ki: "Siz, yerküreyi iki günde/evrede yaratana gerçekten nankörlük edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? Âlemlerin Rabbi'dir O."(Fussilet Suresi 9. ayet)
 
 
Ayetler evrenlerin ve  evrenimizin 6 günde/evrede, dünyamızın ise 2 günde/evrede yaratıldığını söylüyor.
 
 
Yani evrenin yaşı veya yaratılış evresi, dünyamızın yaşından veya yaratılış evresinden 3 kat fazla demektir.
 
 
Günümüzde bilim de benzer bir bilgi veriyor: evrenimiz 13,5 milyar yaşında iken dünyamız 4,5 milyar yaşında diyor....
 
 
Diğer bir deyişle bilim de evrenimizin yaşının dünyamızın yaşının 3 katı olduğunu belirtiyor (4,5 X 3 = 13,5 eder).
 
 
Bana "ama bu oran sadece günümüzde geçerli" diyerek itiraz edenlere cevabım: Evrenimiz/evrenler 6 günlük evredeyken, dünya 2 günlük evredeymiş, Kuran'ın indiği dönemde evrenin yaşı dünyanınkinin 3 katı.

Ve bilimin de aynı şeyi söylemesi yeni bir mucizeyle tanıştırıyor bizi.
 
 
***
 
 
Bu arada, evrenlerin nasıl aynı anda/birlikte yaratıldığını Kuran ışığında anlattığım yazımı da tekrar paylaşayım:
 
 
 
Ve bu linkini verdiğim çalışmamda bahsettiğim ayetlerde anlatılan; yıldızların ışıktan/alevden atışlar yapması olayı da artık keşfedilmiş/görüntülenmiş olabilir:
 
 
 
Cannonballs_web_1024.jpg
 
 
Kuran'ın mucizeleri/delilleri her geçen gün daha da artan bir etkileyicilikle ortaya çıkmakta ve gözükmekte. 
 
 
Selam ve sevgiler

 

Yaşlardaki küsuratları da dahil et diyenler için edelim:

 

Dünyamız 4.57 milyar yaşında

Evren 13.7 milyar yaşında.

 

Yine 3 katı

 

Selam ve sevgiler

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...