Jump to content

Kuran köleliği kaldırmıştır


Recommended Posts

 

Sen meseleye ön yargılı olarak bakıyorsun. Öncelikle köleliği islamiyet getirmemiştir aksine islamiyet kaldırmıştır. Dünyanın çoğu yerinde çok uzun yıllar sonra kaldırılmıştır kölelik. Sürece yaymanın zulüm olduğunu söylüyorsun. Bir köle düşün bu insan köle olarak dünyaya gelmiş ve 20 30 yıl neyse hep köle olarak yaşamış. Ticaret nasıl yapılır para nasıl kazanılır bunu bilmiyor ve o insan sürekli köle olarak yaşadığı için zihninde kölelik var tam olarak anlatabildim mi. sen bir gün bir anda çıkıpta hadi kölelik bitti git başının çaresine bak dersen onu açıkta bırakırsan aç bırakırsan zulüm olmaz. Ama bunu zamana yayarsan insanları köle azad etmek konusunda teşvik edersen zulüm olur öylemi. Köklü bir değişiklik yapmadan önce insanları psikolojik olarak buna hazırlamak gerekmez mi. Bu süreç içerisinde o köle hür olmaya hazır hale gelecek bir gün özgür olacağını düşünecek psikolojik olarak ta diğer konulardada hazır olacak ve hür olacak. Köleliği İslamiyet getirmemiştir Kaldırmıştır buna göre yorum yapalım.

Köleliği islamiyet'in kaldırdığı iddiası safsata, geç onu geç. Şurda konuyu açan adam bile bir tane alakalı ayet veremedi bu iddiayı temellendirmek için. 

Süreç müreç yok efendim, bir hamleyle kaldırılmalı. Köle sahibi de tazminatını öder, olur biter. Şöyle iğrenç bir uygulamayı bide utanmadan gelip de savunuyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 98
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Müminûn, 23/5-6).“Onlar/ Müminler, mahrem yerlerini günahlardan korurlar. Yalnız eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri ile ilişki kurarlar.”

Köleliği kaldırmış ama cariyelerle ilişki helal. Evet, tabi.

Bunun gibi ayetlere ve daha önce yazılan Ahzab 50 ye cevap vermediğin sürece iddian ciddiye alınmayacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 hours ago, Emre_1974tr said:

Allah daha kullarını yaratmadan ne yapacaklarını biliyor:

 

http://emre1974tr.blogspot.com.tr/2011/07/kader-ve-ozgur-irade.html

 

Ve bu doğrultuda hak ettiklerini yaşatıyor.

 

 

Yazdıklarınız akıl alacak gibi değil. Seneler önce yazdıklarınızın aynısı. Hiç değişmemiş. Oyunu hep "zaman mefhumu ve geleceği görmek" üzerinden oynamaya çalışıyorsunuz.

Şimdili sadece üstteki kısımlara yönelik aşağıdaki soruları sormak gerek:

 

1- Allah kullarını yaratmadan ne yapacaklarını biliyor ya; Allah bunları geleceği görmeden de bilebilir öyle değil mi? Öyle olması gerekir zaten. Yani geleceği görmeden de bilebilir. Zaman mefhumunu işin içine katmadan..İşin içinde özgür irade olsa dahi. Özgür irade tanrı tarafından hesaplanabilir ve öngörülebilir midir? Soruya genel olarak bir "Evet" ya da "hayır"?...Bir şekilde geleceği görme kabiliyeti olmayan ancak mükemmel ya da yine yaptığı işle ilgili alim-i mutlak bir mühendis ya da programcı, ürettiği robot ya da yazılımın hangi durumlarda ne yapacağını geleceği görmeden bilebilir değil mi..? Mühendis ve programcı "o" neticede..

 

2- Hak ettikleri derken, ya da kendisi biliyor biz bilmiyoruz derken, ya da yüzleştirmek derken, veyahut ikna etmek derken; bize tüm zamanları ve tüm alternatif koşullarda yapıp edeceklerimiz gösterilmeden buna ikna etmiş olamaz ki? Nihayetinde yine o "biliyor" ama biz halen "bilmiyor" oluruz.. Çünkü o biliyor ama biz tüm zamanları ve tüm alternatif senaryoları görmedik..Yani tanrı aslen bizi ikna etmiş falan olmuyor. O vakit bizi neyle yüzleştiriyor? Böyle bir ikna yöntemi, böyle bir yüzleştirme olur mu? Kısa bir kesite istinaden tüm zamanlara ekstrapolasyon yapıp, bizim buna ikna olmamızı bekliyor. Hatta metazori şekilde dayatıyor. Biri sana gelip "kardeş sen iyisin güzelsin ama 50 sene daha yaşarsan suç işleyeceksin ben biliyorum, o yüzden yürü bakalım hapse.." dese, ona cevabınız ne olurdu? Veyahut "şimdi iyisin ama limit sonsuza giderken genel anlamda kötü bir ortalaman olacak" dese..Sınav bu dünya ama cevap bu dünya değil. Bu dünyada değil..Faraziye tüm zamanlarda. Hakkaniyete gel, sınava gel. Enam 28'de resmen bizim adımıza konuşuyor..Bizim adımıza konuşacaksan eğer, bu sınav ne? Bu sinavdan banane?

 

Ha, tüm zamanlarda hep aynı yapacak isen eğer, bu zaten bambaşka bir problemi doğuruyor. Zaten başka türlüsünü yapma kabiliyetin yok. Mümkün değil.

 

Bu konu ile ilgili açtığım bir başlık vardı. Sadece ilk iletiyi okumanız yeterli. Sonrasını arzunuz bilir. Kastettiğim şey genel olarak budur..

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

İnsanların dünyadaki yaşamsal önemi olan konularında ve hatta sizin inandığınız ahiret gibi sonsuza kadar ödül veya ceza gibi çok ciddi konularda öyle "Yanlış anlaşılma, kötüye yorma" gibi ihtimaller bulunması kabul edilemez.

 

İnsanlar dünyadaki kendi adaletleri için TCK gibi  net, yoruma kapalı kanunlar oluşturabiliyorsa sonsuza kadar cennet ve cehennem belirleyicisi Allah'ın da bunu becerebilmesinin beklenmesi gerekir.

 

 

Allah'ın ganimet olarak köle vermesi ----- YORUM YOK ---- görülmedi, duyulmadı

Köle edinmenin yasaklanmamış olması ------- YORUM YOK ----- görülmedi, duyulmadı

 

Yukarıdakilerle ilgili yorum gelmediğine göre sükut ikrardan gelir diyebiliriz herhalde.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yazılarım sayfalarca cevap veriyor, okunmadığından veya işinize gelmediğinden hayal kurmaya devam ediyorsunuz.

 

Evrimle ilgili soru için de geçerli bu durum tabii, ama bahsi açılmışken ona da örnek verelim tekrar:

 

http://emre1974tr.blogspot.com.tr/2011/07/armagedon.html

 

 

 

Selam

 

 

tarihinde Emre_1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu aşağıdaki liste ağırlıklı olarak Prof. Dr. Celal Yeniçeri'nin "Hz.Muhammed ve Yaşadığı Hayat" isimli kitabından derlenmiştir. Doğrusunu söylemek gerekirse böyle bir listeyi bu kadar derli toplu bir şekilde başka bir kaynakta (Tabii 2. el kaynak olarak) bulmak mümkün değil. Bu yüzden bu çalışma bence takdire şayandır kendisini tebrik ederim. Yorum kısımları bana aittir ve bazı ufak eklemelerim de olmuştur zaten okuduğunuz da bunu farkedeceksiniz.

Kadın köleleri (Cariyeleri)

1-- Emetullah: Sadece hizmetçi olarak gösteriliyor

2-- Ümeyme : Muhammed'in abdest alma işlerine bakıyor

3-- Bereket (Ümm-ü Eymen) : Muhammed'e babasından miras olarak kalmış ve ona dadılık yapmış. Muhammed onu Zeyd b. Harise ile evlendirmiş ve ondan Üsame'yi doğurmuştur. İlginç olan Ümmü Eymen'in Zeyd ile evlendiğinde oldukça yaşlı olmasına rağmen ondan bir çocuk dünyaya getirmesi. Zeyd yaşlı hanımı Ümmü Eymen'den nasıl bir çocuk yaptı anlamak mümkün değil. Çünkü Ümmü Eymen Muhammed'e dadılık yapmış . Muhammed onun için "annemden sonraki annem" demiş. Zeyd Muhammed'in üvey oğlu, Ümmü Eymen'de annesi gibi kabul ettiği baba mirası köle-dadısı. Aradaki yaş farkı had safhada...

4-- Hadra : Hakkıda fazla bilgi yok. Azad edildiği söyleniyor

5-- Huleysa: Muhammed'in hanımı Hafza'nın mevlâsı (bu kelime bazı yerde köle bazı yerde azadlı köle veya hizmetçi, sırdaş, dost vb. anlamlar veriyor)

6-- Havle: Muhammed'in hizmetçisi (evinini süpürüyormuş)

7-- Rezine (veya Ruzeyne): Muhammed'in Hayber'de ganimet olarak esir alıp evlendiği yahudi asıllı eşi Safiyye'ye ait. Birinci sıradaki Emetullah'ın annesi aynı zamanda.

8-- Radva: Hakkında bilgi yok sadece isim olarak geçmiş

9-- Saibe: Bilgi yok..

10--Sedise: Hafza'ya ait olduğu söyleniyor

11--Sellâme : Muhammed'in cariyelerinden Marya'dan olan oğlu İbrahim'e dadılık yapmış

12--Selmâ: Muhammed'in bir defada azad ettiği dört kölesinden birisi. İbn-i Kesir'e göre aile içinde önemli bir yeri varmış. İyi bir ahçıymış ve Muhammed ile çarşıya da çıkarmış. Hakkında geniş bilgi var ama burada yazmaya gerek yok.

13--Şirin el-Kopti: Muhammed'in çocuk yaptığı cariye Marya'nın kızkardeşi. Mısır kralı Muvakkıs tarafından hediye olarak gönderildi. Muhammed de onu ünlü şairi Hasan b. Sabit'e hediye olarak vermiş.

14--Unkûde: Aişe'ye ait bir cariye

15--Meymune bint Sad: Muhammed'in azadlı cariyelerinden. Pek çok hadis rivayet etmiş

16--Meymune bint Uneyse : Muhammed'in azadlı cariyelerinden

17--Dumayra : Muhammed'in bir defada azad ettiği dört kölesinden birisi.

18--Ümm-ü Ayyaş: Muhammed onu Osman ile evlendirdiği kızına vermiş.

19- Meymune b. Ebi Abis: Bilgi yok

20--Marya el-Kopti (zevce cariye): Mısır kralı Muvakkıs tarafından hediye edildi. Muhammed'in zevce-cariyesi ondan bir çocuğu oldu adı İbrahim.

21- Nefise (zevce-cariye): Muhammed bir ara Zeyneb'ten üç aylığına ilişkiyi kesiyor. Üç ay sonra onunla barışınca Zeyneb kendisine bu cariyeyi hediye ediyor. Bu cariyenin güzelliğinden dolayı Muhammed ona "nefis" anlamına gelen "nefise" (yani 'nefis'in dişil olanı) ismi veriyor .Muhammed onu cinsel amaçlı olarakta kullanıyordu.

22- Cemile (zevce-cariye): Bir harpte ganimet olarak hissesine düşüyor ama hangi harp olduğu belli değil imiş (Bence Kureyza esirleri arasındaydı) Muhammed onu da cinsel ihtiyaçları için kullanıyordu. Tarihçiler bu konuda ittifak etmişlerdir.

Not 1: Kureyza baskınında Muhammed Kureyza kabilesinin erkeklerinin boyunlarını vurdurmuş kadınlarınıda esir almıştı. Muhammed'in payına 1/5 humus hissesi olarak 150-200 civarında kadın ve çocuk ganimet olarak düşmüş Muhammed de onları Şam esir pazarında sattırıp onların parasıyla savaş için at ve silah almıştır. (Not: Anneler ve çocukları ayrı ayrı satılmış ve çocuklar hem annesiz bırakılmış hem de köle olarak meçhul bir yaşama itilmiştir; akîbetleri bilinmemektedir. Zannımca ufak yaştaki kız çocukları yeni sahiplerinin cinsel istismarına uğramıştır.)

Not 2: Kureyza'da esir alınan Reyhane'yi bu listeye dahil etmedim çünkü onu Muhammed'in hanımları listesinde Tabii Reyhane'nin cariye olarak mı kaldığı yoksa Muhammed'in hanımı mı olduğu daima tartışmalı bir konu olmuştur. Prof.Dr. Celal Yeniçeri onu zevce-cariye olarak değerlendirmiş.

Erkek köleleri

1-- Usâme: Zeyd'in oğlu. Bu listeye dahil edilmeyebilir. (Prof. Celal Yeniçeri almış) tabii Zeyd yaşlı hanımı Ümmü Eymen'den nasl bu çocuğu yaptı anlamak mümkün değil. Muhammed son günlerinde Usame'yi islam orduları başkomutanlığına getirdiğinde yaşı 18-19 idi.

2-- Eslem: Gazvelerde Muhammed'in eşyalarını taşıyormuş.

3-- Enese b. Ziyad: Bedir ve Uhud harbinde Muhammed'in mevlası olarak yer lmış

4-- Eymen : Ümmü Eymen'in oğlu Usame'nin anadan bir kardeşi .Muhammed'in abdest suyunu hazırlarmış. Hüneyn savaşında ölmüş

5-- Bâzam : Bilgi yok. Adı Tahman olarak da geçiyormuş

6-- Sevbân: Seferde olsun pazarda olsun Muhammed'in yanından hiç ayrılmazmış. Daha sonra Humus şehirne yerleşmiş ve Hicri 54 yılında orada vefat etmiş.

7-- Huneyn: O da Muhammed'in abdest alma işlerine yardımcı olur ve su temin edermiş. Ondan kalan suyu da sahabeye takdim edermiş.

8-- Zekvân: Bilgi yok..

9-- Râfi (Ebu Râfi): Muhammed'in Benü Nadir arazilerindeki kahyası olarak görev yapmış.MuhammedE turfanda meyve ve zebzeyi buradan o getirirmiş

10- Rebâh: Muhammed'i ziyaret edenlerle ilgilenirmiş.

11- Ruveyfa: Kendisi hakkında bilgi yok.

12- Zeyd b. Harise: Çok aşina olduğumuz bir isim. Kuran'da bile ismi geçiyor. Muhammed'in hanımı Zeyneb'i aldıktan sonra sürekli komutan olarak sefere çıkarttığı eski kölesi, sonraki üvey oğlu ve başkumandanı

13-- Zeyd Ebu Yesâr : Bilgi yok

14-- Sefîne: Muhammed'n hanımı Ümmü Seleme'nin kölesi. Asıl adı Mehran. Muhammed'e hizmet etmesi şartı ile Ümmü Seleme onu azad etmiş. Gazve ve seriyyelerde eşyaları onun sırtına yüklerlermiş.

15-- Selmanu'l Farisi: Muhammed onu ehl-i beytine dahil etmiş. Hendek savaşında hendek kazılması önerisi ondan gelir. Oldukça ünlü bir isimdir. Heryerde detaylı bilgi bulabilrisiniz.

16-- Şakrân : Muhammed'e babasından miras olarak kalmıştır. Mureysi (Ben-i Mustalık) gavzesinde elde edilen ganimetlerden yolda dökülenleri toplamakla görevlendirilmiş.

17-- Dumayra: Cahilliye öneminde köle yapılmış. Muhammed onu satın alıp azad etmiş.

18-- Tahmân (Mervan): Muhammed'in Hayber'deki arazilerine bakan kahya-kölesi

19-- Ubeyd: Bilgi yok

20-- Fadâle Yemani: İsmi İbn Hazm tarafından halife II. Ömer için hazırlanan listede geçiyormuş.

21-- Kafîz: Bilgi yok

22-- Kirkere: Savaşlarda Muhammed'in eşyalarını taşıyormuş. Ganimetlerden elbise çaldığı için Muhammed trafından cehennemlik olarak etiketlenmiş.Sahih hadis kaynaklarında geçer bu olay.

23-- Keysan: Muhammed'in azadlı kölesi. Muhammed onu azad ettikten sonra mevlası olarak zekattan bir şe yiyemeyeceğini söylemiş.

24-- Mebur el-Kopti: Mısır kralı Mukavkısın Muhammed'e hediye ettiği 3 kardeşten erkek olanı.

25-- Midam: Hayber ganimetlerinden mal aşırması nedeni ile Muhammed tarafından ölüm cezasına çarptırılmış ve cezası infaz edilmiştir.

26-- Nâfi: Bilgi yok

27-- Nufay: Cemel ve Sıffın harplerine katıldığı söyleniyor ama Muhammed'in yanındaki pozisyonu belli değil.

28-- Vâkıd: Bilgi yok

29-- Hürmüz Ebû Keysân: Bedr savaşına katılmış. Muhammed onu azad etmiş ve zekat malından yiyemeyeceğini söylemiş

30-- Hişâm: Bilgi yok

31- Yesâr: Gatafan ve Süleym harbi sırasında Muhammed'in eline geçmiş. Güzel namaz kıldığı için Muhammed onu azad etti. Muhammed'in zekat sürülerinin çobanlığını yapıyordu. Ureyne kabilesinden bazı kimseler tarafından gözleri oyularak vahşice öldürülmüş daha sonra da Muhammed onlara misilleme olarak aynı işleme taabi tutmuştur. (Not: Maide 33 ayetinin bu olay nedeni ile indiği (!) söylenir)

32-- Ebû el-Hamrâ: Muhammed'in hizmetçisi olarak geçiyor ama ne hizmetinde bulunduğu belirtilmiyor.

33-- Ebû Seleme: Muhammed'in çobanı

34-- Ebû Safiyye : Bilgi yok

35- Ebû Dumayra: Daha önce adı geçen Dumayra'nın babası. Cahilliye döneminde köle yapılmış ve daha sonra Muhammed tarafından satın alınmıştır.Muhammed daha sonra onu ehl-i beytine almıştır.

36- Ebû Ubeyde : Azadlı köle. Ahçılık yapıyormuş

37-- Ebû Asîb: Azadlı köle olarak geçiyor.

38-- Ebû Kebşe Süleym el-Enmârî: Uhud ve sonraki diğer harplere katılmış. Muhammed'den çokca hadis rivayet etmiş.

39-- Ebû Muveyhibe: Ben-i Mustalık gazvesinde Aişe'nin devesini sürenlerden. Zannımca o da Aişe'nin kölesi idi. Muhammed onu daha sonra azad etmiştir.

Hürlerden hizmetçileri

1--Enes b. Malik
2--Esla b. Şerîk
3--Esma b. Harise
4--Bukeyra
5--Bilal b. Rebâh el Habeşî
6--Habbe ve Sevâ
7--Zu-Mıhmar
8--Rabî'a b. Ka'b el-Eslemi
9--Sa'd
10--Abdullah Revâha
11--Abdullah b. Mesûd
12--Ukbe b. Âmir
13--Kays b. Sa'd
14--Mugîra b. Şu'be
15--Mikdâd b. Esved
16--Mûhacir
17--Ebu's-Sehm
18- Ebu Bekr : İlginç ama İbn Kesir onu da Muhammed'in hizmetçisi olarak göstermiş

Not: Bu yukarıdaki "hür hizmetçiler"le ilgili bilgilere girmiyorum istediğiniz kadar çok bilgiyi internette bulabilirisiniz

Toplam: 22+ 39+18 =79 köle

Bu konuda en geniş bilgi İbn Seyyidi'n-Nas (Seyiddünnas)'da. Toplam 53 erkek köle 15 cariye ve 18 sahabelerden hür hizmetçi ismi geçiyormuş. (Bu bilgi Arif Tekin'de geçiyor)
İbn-i Kesir'in (el-sira) siretinde de Muhammed'in kölelerinin 40 kadarınının ismi hayat hikayesi dahil verilmekteymiş.
İbnu'l Kayyum da ise 45 köle ismi geçiyormuş.
İbn Sad (ö. 230) ise sadece 17 köleden bahsediyormuş.
Ayrıca;
Hammâd (ö 267 h. )---Teriketû'n Nebi
Hakim-Müstedrek
Moğultay-el-İşare
İbnu'l Cevzi-Telkih bu konuda kaynaklar arasında.

Alıntı
 

Azad etmeye ömrü yetmemiş :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Böyle rivayetlere, delilsiz şeylere, peygamberlere atılan iftiralara nasıl iman ediyorsunuz? Bu kadar saf mısınız?

 

 İşte  bu yüzden hurafeleri, zanları bırakıp, akla, delillere, bilime ve bilgiye yönelin diyoruz. Dogmalarınızı sorgulamaktan korkmayın.

 

Selam

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümanlar Bedir Savaşında esirleri fidye karşılığında ailelerine satarak iyi para yaparlar. 
Ve tanrıları şu ayeti indirir.


Enfal 67 
Yeryüzünde ağır basıncaya (küfrün belini kırıncaya) kadar, hiçbir peygambere esirleri bulunması yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, halbuki Allah (sizin için) ahireti istiyor. Allah güçlüdür, hikmet sahibidir.

 

Allah esirler edinilmesini istemez!!! Çünkü islamın 'çoğunluk" ve "güçlü" olma zamanı gelmiştir.
Allah onlara dünya malı değil, ahireti ikram eder. 
Devam.

 

68. Allah tarafından önceden verilmiş bir hüküm olmasaydı, aldığınız fidyeden ötürü size mutlaka büyük bir azap dokunurdu.

 

Müslümanların kervanalara saldırırken, Muhammedin de 5/1 ganimetlerden pay alma hakkı olduğunu söyleyen ayet olmasaymış Allah insanları cezalandırırmış. 
Ama Allah merhametliymiş!

 

69. Artık elde ettiğiniz ganimetten helâl ve temiz olarak yeyin. Ve Allah'tan korkun. Şüphesiz ki Allah bağışlayan, merhamet edendir.

 

Evet, Allah artık esir alınmasını istemiyor, herkes öldürülsün istiyor!!!
Ama buna Bedir Savaşından sonra karar veriyor. Müslümanlar bu "gelecek" ayeti bilmediklerinden fidye aldıkları (öldürmedikleri) için bu seferlik cezalandırılmıyorlar!


Bunda sonra gelen iki ayet esirlerin "gerçek" müslüman olurlarsa bağışlanabileceklerini söyler. Yok eğer hainlik yapacak olurlarsa zaten müslümanların  kontolünde oldukları hatırlatılıyor.

 

70. Ey Peygamber! Elinizdeki esirlere de ki: Eğer Allah kalplerinizde hayır olduğunu bilirse, sizden alınandan (fidyeden) daha hayırlısını size verir ve sizi bağışlar. Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
71. Eğer sana hainlik etmek isterlerse (üzülme, çünkü) daha önce Allah'a da hainlik etmişlerdi de Allah onlara karşı sana imkân ve kudret vermişti. Allah bilendir, hikmet sahibidir.

 

Bunlar ne yazık "ölü ayetler" çünkü Allah baştan(Enfal-67) esir alınmasını yasaklıyor.

 

Bir yıl sonra Uhud savasında aşağıdaki ayet gelir.

 

Muhammed 4 
Savaşta inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurun. Nihayet onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayıp esir alın. Sonra harp ağırlıklarını atıp, savaş bitince de onları ya karşılıksız olarak, ya da fidye ile salıverin. Allah'ın emri budur. ...

 

Allah hâlâ kafirlerin boyunlarının vurulmasını (öldürülmesini) ister
Ama artık esir almama ve fidye almama yasağı kaldırılmıştır.


Kısaca: İslam egemen olana kadar rakibi yok et! İslam egemen olunca yine esir edinebilir, fidye alabilirsin!!!

 

Ama beyninle değil "kalbinle" ararsan boncuk da bulabilirsin ;)

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, Emre_1974tr said:

Böyle rivayetlere, delilsiz şeylere, peygamberlere atılan iftiralara nasıl iman ediyorsunuz? Bu kadar saf mısınız?

 

 İşte  bu yüzden hurafeleri, zanları bırakıp, akla, delillere, bilime ve bilgiye yönelin diyoruz. Dogmalarınızı sorgulamaktan korkmayın.

 

Selam

Doğma dediğin din kitaplarında olur.Zaten biz burada Doğmaları sorguluyoruz.Ama tabi sana göre Bilimin kanunları doğma.Lavvazye kanunu doğma değilmi? Ne Yaptı Salih öyle Semanta Fokus gibi kaşını gözü oynattı şıııppaaa :Dtiki tak Kayadan Deve çıktı.Dimeekki Yoktan var oluyomuş Allahü taala isterse:lol:

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 hours ago, Emre_1974tr said:

 

Yahu ne demek iyi okunmamış Emre bey?

Başta hem kalkıp yüzleştirmek, bizi ikna etmek vb. diyorsun,

Sonra kalkıp "zaten biliniyordu o yüzden tam istenilen yerde duruduruldu" diyorsun..

Gördün mü bak ne dediğini anlamışsız. Bizim adımıza atıp tutma okumadınız çözümlemediniz diye. Gayet basit yazdıkların.

Basit ama; biz sonsuz hayat ya da sonsuz alternatiflerde ne yapıp edeceğimizle yüzleştirilmedik ki neticede?

Bu sınav bütünü kapsamıyorsa eğer biz ne ile yüzleştirildik?

Kısacık bir sınav yapılıyor ve akabinde biri tepeden inme şekilde "sen zaten şöyle olacaktın" diyor.

Tepeden inme.

 

Ayrıca özgür irade diye sürekli ortaya atıp kaçmaya çalıştığın şey nedir?

Onu özel yapan nedir?

Özgür iradekadir-i ve alim-i mutlak bir şey için yine bir programdan, algoritmadan ibarettir.

Algılanabilir, çözümlenebilir, hesaplanabilir, öngörülebilir.

Tanrı, özgür iradenin de ne yapacağını bilir.

Tıpkı biir programcının veya mühendisin kendi yaratımı ya da programının hangi koşullarda ne yapacağını bileceği gibi.

Hangi girdilere karşılık hangi çıktı verilecek.

 

Gerçekte imkansız olsa da, tanrı burada Laplace'nin Şeytanı'dır.

Ne yapıp edeceğimizi bilmesi için geleceği görmesi gerekmez.

Eğer tanrı özgür iradeyi kendi yaratıp, onun ne yapacağını da hesap edebiliyor,önceden öngörebiliyor ise,

O zaman o özgür irade tanrı onu öyle yarattığı için öyle davranmaktadır.

Bu durumda özgür irade yoktur. Tanrının bilgisi dışına ise zaten çıkılamaz.

 

Bu, bir programcının önce robotu proglamlayıp, sonra ondan hesap sormasına benzer.

Çünkü o özgür iradeyi imal eden de o tanrı!

Özgür iradenin olması için ise, tanrının da onu hesap edemiyor, ya da öngöremiyor olması gerekir.

Bu durumda sorumluluktan bir nebze kurtulmuş olur.

Pekala tanrı için böyle bir şey mümkün müdür Emre Bey? Böyle bir eksiklik?

 

Ayrıca özgür irade dediğimiz şey dahi ne kadar özgürdür? Kısıtsızdır?

Biyoloji, hormonlar vb..

Onca cezai yaptırıma rağmen insanlar ceza işlemekte, hatta daracağına gitmekteler..Bazı motiv, güdü ve isteklerinin önüne geçememekteler..

Sigarayı bırakamamakta, bunun için yeri geldiğinde ölmekte, ya da sakat kalmaktalar..

Pişmanlık denen mefhum neden vardır mesela? Ya da öfkeyle kalkıp zararla oturmak deyimi?

Bir insan gerçektem bir şeyi "istememe" ya da onun önüne geçememe kabiliyetine sahip midir?

 

Ayrıca; ben istemiyorum kardeşim böyle bir sınavı, böyle bir özgür iradeyi.

Sonsuz kötü olacak ve neticede yanacak isem eğer, beni hiç yaratma, sınavı da yapma.

Ya da bana başka bir özgür irade ver. O herneyse işte. Hani şu beni sonsuz iyi yapacak olanından.

Özgür iradeyi de imal sensin değil mi neticede, a tanrı? Nasıl çalıştığını da bilen sensin.

Bana bunu verebilir misin? Yoksa nasıl çalıştığını bilmiyor musun?

 

Cenneti de istemiyorum. Sevdiklerimlerimin yaşayacağı tek bir üzüntü, kıllarına gelecek tek bir zararı dahi sonsuz cennete değişmem.

Birileri bunun için acı çekecekse eğer, cennetin batsın.

Sonsuz adaletini de istemiyorum.

Ben en başta, o acının hiç yaşanmamış olmasını istiyorum. Çünkü ben cennet peşinde koşan bir çıkarcı, bir oportünist değilim.

Senin yaptığın, sağladığın şey adalet değil; intikam.

Adalet ve intikam ise birbirinden farklı şeylerdir.

Adalet en başta sağlanır. sonradan elde ettiğin şey ise,sadece intikamdır.

Adalet yerini bulmaz, intikam bulur. Hani soğuk yeneninden.

Ahirette bize yedirilecek olanından.

 

Ben, birileri bir yerlerde daha önce çapraz kestiği için, karşılığında aynısını yapmak zorunda kalmak istemiyorum.

Böyle bir kısasa alet olmak, onun seviyesine inmek istemiyorum.

Bir katili yakaladığımız zaman onu direk öldürüsek eğer, ondan bir farkımız kalmaz.

Bunu en sıradan, en zavallı, en harcıalem insan dahi bilir.

Ancak caniler, despotlar ve sadistler bilmez. Bilmek de istemez.

 

Ayrıca ben ikna olmuyorum, olmadım kardeşim.

Sen bana 3 tane soru sorup, akabinde bütün sınavdan kaldığımı belirtiyorsun. Tüm müfredattan.

Sen biliyor olsan bile, ben halen bilmiyorum ki?

Sen beni neyle yüzleştirdin? Neye ikna ettin?

Sadece bunu senin bildiğinle yüzleşmiş olduk. O da faraziye.O da metazori. O da zorbalıkla.

Bu sınavın amacı bu ise eğer, neden sadece bu sınav yeterli olmuyor da, arkasından sonsuzluğumuzla ilgili bir önermede bulunuyorsun.

O zaman sınav yeterli değil.amacına hizmet edemiyor.

Arkasından bir de senin sözün gerekiyor.

O vakit bu sınavı neden yaptın?

En baştan tek bir kerede sen kötüsün deseydin ya?

Çünkü arada hiçbir fark yok.

 

Hem sen yarat, hem sen hesap sor.

Programı sen yaz, hesabı biz ödeyelim.

Oldu gözlerimiz doldu.

 

Milleti sürekli okumamakla, çözümlememekle falan itham ediyorsun ama,

Sen sana verdiğim o başlığı, ya okumamış, ya doğru çözümlememiş, ya da her ne yaptıysan eğer, netice itibari ile hiç anlamamışsın.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahu bu adamlar bir çocuğun durduk yerde öldürülmesine, kuranda açıkca yazan bir hadiseye, böyle bir caniliğe, böyle bir pisliğe, gelecekte şöyle böyle olacaktı şeklinde akla zarar bir masal üzerinden inanabiliyor, onu sözde bir mantığa bürüyebiliyor, kabul edebiliyor; ondan sonra kalkıp, buz gibi bir gerçek olan evrim'e spiritüel inanç diyor.

 

Evrim'e aklı sıra laf sokan herkes burada itina ile rezil edilir. Emre 1974'de buna dahildir. Şansını fazla zorlamamasını öneririm. Sonu kötü olur.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammet'in babası Abdullah, kervan seferinden dönerken Yesrib'de öldüğünde, Muhammed'e miras bıraktıkları mallar arasında; deve sürüsü, koyun sürüsü, ev ile Ümmü Eymen adında bir cariyesi vardı. Eymen adını Türkiye sosyetesinde ece erken adlı sunucu buradan esinlenip oğluna ad vermiş. Abdullah'ın oğlu Muhammed'e Ümmü Eymen adında bir cariye miras kalıyor ama Allah, aynı Muhammed'e köleliği kaldırtıyor! Tevafuk dedikleri bu olsa gerek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yine okumamış ve hiç anlamamışsın veya işine gelmediği için sayıklamaya devam etmişsin Teflon . Sayfalarca tam o konuyu delil ve mantık örgüsüyle tam tablo sunuyorum. En ufak bir kıvırma payın yok, yeter ki dogmalarını sorgulama ve gerçeği öğrenme niyetine biraz olsun gir.

 

Selam

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Köleliği islamiyet'in kaldırdığı iddiası safsata, geç onu geç. Şurda konuyu açan adam bile bir tane alakalı ayet veremedi bu iddiayı temellendirmek için. 

Süreç müreç yok efendim, bir hamleyle kaldırılmalı. Köle sahibi de tazminatını öder, olur biter. Şöyle iğrenç bir uygulamayı bide utanmadan gelip de savunuyorsun.

İslam tarihini oku istersen biraz. İslamın köleliği kladırdıktan sonra sahabelerin azad ettiği köle sayısına bir bak. Sonra o dönemdeki müslüman olmayan toplumlardaki kölelik sistemine bak. Müslümanlar köle azad ederken gayrimüslimlerin köleleştirdiği insanlara bir bak ondan sonra kimin söylediklerinin safsata olduğunu bir daha düşün.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Kölelik en son İslam toplumlarında kalkmıştır.İlk ve Ortaçağ Ticaretten ziyade Silahşörlük yani Askerlik devriydi.Kaldıki Ticaret yapabilmek için sermaye gerekir.Oda bu gün çoğu insanda yok

 

Söylediğin şeyin doğru olması için islmaiyetten önce bir kitlenin çıkıp kölelik kaldırıldı bütün köleler serbest demiş olması gerekir. Böyle bir kanıtın varsa bize ispatla bunu. İslamiyet köleliği kaldırdığı zaman kölelik yaygın olan birşeydi. Yani dediğin şey imkansız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...