Jump to content

Maide 33'te ki bozguncular kimler?


Recommended Posts

İslam öyle bir din ki,giriş mecburi,çıkış yasak..iki durumun aksinde kelle gidiyor..

Hadi zoraki girdin diyelim en ufak bir cızırtı çıkarmayacaksın,bozgunculuktan yine kelle gidiyor.

Gönderdiği kitapları koruyamayıp bir de hala niye eski kitabımı okuyorsunuz diye haraç talep eden,vermediğinde ise kelle isteyen bir Allah..

Gördüğümüz üzere 

Dinler her bakımdan insan aklına düşmandır..

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 90
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

:lol: Bilader dedim diye kızanını ilk kez görüyorum! :D Her şeyin bir ilki oluyor demek ki! Kırk yıl düşünsem birine bilader dedim diye bana hakaret ediyorsun edepsiz saygısız üüüü diye mızmızlanacağını düşünemezdim! :D

 

Tabii ki birader de bana diyen olmaz ama Türkçede bu tür hitaplar sık ve yaygındır. Teyze, dayı, hatta anne de deriz bazen. İngilizcedeki gibi mister, sir gibi hitaplar bizde yok ve bunların Türkçe karşılıkları da çok yapmacık oluyor.

 

Bir biladeri bu kadar sorun edecek birini rüyamda görsem amma saçma bir rüya derdim ha! :D Kendimi mi çimdiklesem ne yapsam! :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

:lol: Tam da en işine gelmeyen kısmı "bilader"i bahane edip okumadım diyor! :lol:

 

Okudu, okudu da, çok sinirlendi tabii. Dogmatik tabusuna elleşilmesinden fena rahatsız olur bunlar. Bunun derdi tabii ki dogmatik tabusuna saçma sapan din demem. Yoksa bilader dedin bana diye kimse sinirlenmez! :D

 

Vah garipçiklerim yaaa... Ne zor saçma sapan bir dogmaya sahip olup onu savunmaya kendini mecbur hissetmek! Hayır ipe sapa gelir bir yanı olsa da savunsan, yok yani, ne ipe gelir ne sapa bir tarafı yok! O zaman ne yapacaksın, vay bana bilader dedi, vay bana şunu dedi diye mızıklayacaksın! :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 01.06.2017 at 20:49, Tengiz said:

Hızlı yazıyorum bazen yanlış. Gecenin 1'inde yazılmış bir ileti. Yanlış yazmışım, elim sürçmüş, özür dilerim

 

Mevzuyu anlamamışsın. "Bilader"e bir göndermeydi o. Dinime küfreden müslüman olsa gibisinden ..Hatalı yazmışsın olabilir. Ne özürü yahu..Zaten genel olarak imlaya dikkat eiyorsun göründüğü kadarı ile..Ama günlerdir gereksiz bir bilader polemiğine bağladın her nedense. Gurur yaptın. Bana bilader diyor diye şikayet de edersen forum tarihine geçersin sanırım.

Kaldı ki kasıtlı bir kullanım o. Bence de hitabet açısından daha samimi duran..Galat-ı meşhur gibi bir şey..

 

Quote

"Bozgunculuğun" çerçevesi nedir diye sorulmuş, ben de al sana konu hakkında ayetler diye cevap vermişim. Benim iddiam? Benim okuduklarım var. Şu ağacın dalı yeşildir yazıyor ben de ağacın dalı yeşilmiş yazıyorum, iddiam bu. 


Biz ağaçtan falan değil; tüm zamanlar üzeri ve ilahi olduğu "iddia edilen" kurandan bahsediyoruz. Hani şu her biriniz okuduğunu ve anladığını söyleyip, aha sonra her birinizin farklı ya da yanlış anladığı meydana çıkan kurandan. 1400 yıldır biribirini yiyen müslümanlar, mezhepler savaşlar falan. Bu forumda dahi tam olarak aynı kafada iki müslüman bulmak zor. 1400 senelik ilahi(!) bir kitabın, 1400 yıllık avans ve 1400 yıllı okuma sonrası verebildiği bu. O yüzden sizin "okuduklarınız" ve "genellemeleriniz" bizler işin birşey ifade etmiyor bayım. Biz bu yolun sonunu iyi biliriz. O yüzden ya apaçık koyun. Ortak olarak anlaşın gelin Ya da susun.

 

Quote

Savaşta inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurun. Nihayet onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayıp esir alın. Sonra harp ağırlıklarını atıp, savaş bitince de onları ya karşılıksız olarak, ya da fidye ile salıverin. Allah'ın emri budur. Eğer Allah dileseydi onlardan başka türlü de intikam alırdı. Fakat böyle olması sizi birbirinizle denemek içindir. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmaz."

 

Evet, var. Okusaydınız bilirdiniz, okumuyorsunuz sebebi bu. Sizin romantik pencerenizden bir kur'an istiyorsunuz ve size hoş gelmiyor diye kötü olmalı... Peki, iyiymiş.

 

İnkar edenlerle karşılaşmak ve hemen boynunu vurmak ne demek? Edenler ve etmeyenler arasında bir uygulama farkı mı var? Yoksa savaş sadece etmeyenler ile mi? Ula sen de savaş de, etkisiz hale getir de..Boynunu vur. Lafa bak. Vandallığın dibi.

 

Bulduğunuz yerde öldürün ayetinden yine savaş ayetine atlamışsın. Bulduğunuz yerde öldürün ne demek kardeşim? Hangisi geçerli? Yoksa bu kuran, içine bulunan şartlara göre kimi yerde ılıman, gücü elde edince de astığım astık şeklinde mi yazılmış? Bir kitapta tek anlam olur, anlam bütünlüğü olur. Bir yerde ak dediğine, öbüründe kara deyip sonra boyna biri gösterildiğinde diğerini göstermek aymazlığına gitmez. Kadir-i mutlak bir tanrı da bunu gayet güzel başarabilir. Ama başaramamış işte. Bir ayet kalk gidelim diyor, öbürü bok yeme otur diyor; size de bunların arasında gezip sarhoş olmak düşüyor. Bak isterse bir de başka türlü de yaparmış haspam, birbirimizle denemek içinmiş. Denek hayvanı mibarek. Kötülük problemi versiyon bilmem kaç..Tanrıya bak sen. Ya iyi değil, ya olmayı beceremiyor, ya da tanrı değil.

 

Okuyoruz okuyoruz da; okumak başka, ayetleri kafana göre çekip dansözlük yapmak bambaşka. Gerçek şu ki, bir ayetin varlığı diğerini ne yok ediyor ne de geçersiz kılıyor. Vandal ayetleriniz orada duruyor. Ve siz biri ile diğerine pansuman yapma yönteminden ötesini beceremiyorsunuz. Diğerini hükmünü ortadan kaldırmak pahasına bile.

Madem bu boku beceremiyorsun; savaş ve şiddetle ilgili tek bir ayet ver. Ne yapılacağı, nasıl yapılacağı ve ne yapılamayacağına dair. Bak, arap saçına çevirmişsin işte. Tengiz de seni kurtarmak adına romantizmin dibine vurmuş. Hümanizm adı altında boyun vurmalı ayetler getiriyor.

Quote

Ben kur'anı sana niye cımbızlayıp getireyim? Sana dediğim, al kur'anı oku. Baştan sona oku. Okumuyorsun, bir ayet veriyorsun ve ortalığı ayağa kaldırıyorsun. Ben de sana "okusan bak şöyle ayetler de var bunları birleştirip bir anlam bütünlüğü çıkarman lazım çünkü bunlar ortak kitaptan alıntı" diyorum. 

 

Öldürmek denen şey insanın tabiatında mevcuttur. Bugün modern hukukta bile nefsi müdafaa denen bir mefhum vardır. Sizin romantik pencereniz, hakikati ilan ettiğini söyleyen kur'anın hassasiyetine girmez, giremez.

 

Cımbızlayıp getiriyorsun çünkü. Bir ayet getirip ortalığı süt liman etmeye yeltenen sensin. Ve hangi anlam bütünlüğü yahu? Ortak kitap diyince her şey halloluyor sanki. Ben kitabını okudum kardeşim. Ve gördüğüm yegane bütünlük şu: seks, kölelik, cariyelik, savaş ve vandalizm.

Tanrıdan geldiği söylenen bir kitap için önce bardağın boş tarafına bakacaksın. İyileri insan da koyar. "Bak bu kitapta iyi şeyler de var" demek, o kitabın tanrıdan geldiği anlamına gelmez. Ama içerisinde "hemen boynunu vurun" ya da "bulduunuz yerde öldürün" diyen bir kitabın ben içine tükürürüm. O kitap tanrı malı olamaz. Bu derece seks, cariyelik uçkur, kesme biçme içeren kitap tanrı değil, olsa olsa vahşi bir diktatörün kitabı olabilir. Sizin romantik pencereniz ve aradan çektiğiniz üç beş ayetle afedersiniz ama, o diğer bok gibi ayetleri örtme çabanız bir şeyi değiştirmez.

 

Nefsi müdafaa teraneniz bu başlık altında dahi kırk kere ensenizde patlatıldı. Şu nefsi müdafaa yüzsüzlüğünü bırakın artık.
 

Quote

Velev ki mitolojik bir karakterin hikayesi hakkında tartışıyor olalım. Sen niyet okuyor kendine göre çıkarımlar yapıyor, kendi pencerenden yorumluyorsun ben de konu hakkında en yetkin kaynağı ortaya koyuyorum. Bu konuda tartışmaktan haz etmiyorsanız; hiç sual etmeyin, sorgulamayın. Size birileri sorduğunuz konunun ana kaynağı ile cevap verince bundan gocunacak ne var? Teşekkür dahi etmeniz lazım gelir.

 

Ben ne yazmışım, sen ne cevap vermişsin...En yetkin kaynak dediğin boynunu vurmak olsa gerek. Sen ana kaynakla falan cevap vermiyorsun "ana kaynak " ve "onun bütünlüğü" kavramlarının arkasına saklanıyorsun. Kerameti kendinden menkul bir ana kaynak ve onun ne idüğü belirsiz bütünlüğü. Karnımız tok diyoruz anlamıyor musun? Senelerdir zaten her dötü yemeyen ortaya bir "kuranın bütünlüğü" atıp, ardına bakmadan kaçıyor. O bütünlüğü gerçekten bir koysana desek her biri ziyadesiyle şapa oturacak.

 

Bütünlük vs. ayetler. Bütünlük ayetlere karşı. Müslüman arkadaşlar diyor ki: kuranın o ne idüğü belirsiz bütünlüğünü alın ve bu nedenle bahsettiğiniz o ayetleri "geçersiz" sayın. Hadise açıkça bu. Kadir-i mutlak tanrı başka türlüsünü becerememiş çünkü. Ha bir de ayetleri geçersiz saydığın için öteki tarafta şişi takarsa o da ayrı mesele..

 

Ana kaynak ve bütünlük laflarının arkasına saklanman kabak tadı veriyor. Mevzu bu. Ok?

Quote

Siz mefhumları birbiri ile karıştırıyorsanız o sizin sorununuz. İslamda içki içmenin müeyyidesi nedir? İbadete yaklaşmamak. Öldürün, kesin... nerede? 

Fikir özgürlüğüne sahipsin, inanırsın veya inanmazsın sana kalmış. Bu konudaki cezanı insanlar değil ancak yaratan verebilir. Ancak zulüm eder (ki zulüm sözcüğü büyük ölçüde iktisadi bir husustur), itidali bozar, fitne çıkartır, kan içersen... kanının içilmesi helaldir. (Kan içmek deyimini özellikle kullanıyorum ki bu vandalizm sözcüğünü kaç farklı ve yanlış versiyonuyla kullanacaksın merak ediyorum.)

 

Bak verdiğin linkten getirdim o dökümü gördün mü? Ne karıştırması? Bozgunculuk ve fesat skalası baya geniş kuranın gördüğün üzere. Yok yok neredeyse..Bunla yaşamasını ve sindirmesini iyi bilin.  Kendi elinle getirdiğin ayetler bunlar.  Teşekkürler..İçki ne alaka :) yahu daldan dala atlamak bu olsa gerek. Ben ayeti yapıştırıyorum. Sen kendi öznel yorumunu. Aramızdaki fark bu. İçki ne kardeşim? Biz içiki içen öldürülür dedik mi de bunu getirdin önümüze?  Dikkat mi dağıtmaya çalışıyorsun? Vandalizmin el kitabı kuran. Yalan mı?

Quote

Cihad-ı ekber, büyük cihat demektir ve nefse karşı yapılır. Küçük cihat ise silahlı müdafaadır. Cihad-ı asgar da denir.

https://www.google.com.tr/search?q=Cihad-ı+asgar&oq=Cihad-ı+asgar&aqs=chrome..69i57j69i60l2.327j0j4&sourceid=chrome&ie=UTF-8

Tabi küçük cihat diye aratınca bulamadın. Neyse yeni bir şey daha öğrenmiş oluyorsun, bunlar faydalı şeylerdir.

 

:) Benim verdiğim linkte de yazıyor bunlar..Ne yapmaya çalıştığını anlamak mümkün değil . Kendi kendini ego tatmini takıntısı mı? Küçük cihad silahlı müdafaa(!) demek. İşte mevzu bu ya en başından beri..Benim neyi aratıp neyi aratmadığımla ilgili kendi adına atıp tutma istersen. Ya da uğraş debelen sen bilirsin.

 

Netice itibari ile kendi verdiğin ayetler dahi seni, sizi ele verdi. Bozgunculuk ve fesat problemine net bir açıklama getirmek yerine, "bak kuranda şöle güzel ayetler de var, süper kitap taam mı.." yönteminden öteye gidemiyorsunuz ne yazık ki.. Bunu yaparken de aynı zamanda bu kitabın kadir-i ve alim-i mutlak tarafından yazılmış olan nihai mesaj olduğu iddiasında bulunduğunuzu da unutuyorsunuz..Kadir-,i mutlağın yazdığı kitapta bunca karmaşaya, çelişkiye, biribirini iptal eden ayetlere falan ne hacet..Siz kadir-i ve alim-i mutlaklığın ne olduğunu henüz kavrayamamışsınız..

 

Başlığın başı sonu ortada işte. Biri gelip de başlığın kendisine ve ana sorusuna şurada net, şüphe götürmez ve tüm müslümanların hermfikir olduğu bir cevap vermiş desin. Ama yok. Biri madie 33'deki bozguncu ve fesatçıların kim olduklarnı, kim olmadıkları ile birlikte yazsın. Yoksa uzatmayalım artık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

tlefon;

 

bundan birkaç saat önce uzun uzadıya yazına cevap veriyordum ki çıkmam gerekti. Şimdi aynı şeyleri tekrar yazmaya çok üşeniyor zira yararı olacağını zannetmiyorum. Dolap beygiri gibi dönmeye başladık ve sıkıcı bir hale geldi. Kısaca değineceğim;

 

Bilader sözcüğünü sevmiyorum. Biraderin avam ağzında sakız olmuş zavallı, mazlum bir hali o. Bana bilader denmesi hoşuma gitmiyor. İnsanlara; anlamı olmayan, içi boş, avam sakızı sözler tükürmek huzursuzluk yaratmalı. Size basit geliyor ancak en büyük milli sorunlarımızdan biri dilimiz. Dilimize yaftalanan bitleri temizlemek, şu et parçasını hakiki lezzetlerle tanıştırmak mecburiyetindeyiz. Ancak böylece daha medeni insanlar olabilir, birbirimizi daha iyi anlayabilir, kavga etmek yerine konuşmayı deneyen insanlar olabiliriz. Şurada bana "salak, geri zekalı, mal" dahi dendi, hiçbirine kızmadım. Umurumda bile olmadı. Ancak bir şeyleri yanlış kullanıyor, kasti olarak buna devam ediyorsanız bu konuda sizi uyarmam sizin hayrınızadır.

 

Ağaçtan kastım tabiat dersi değildi, niyet okumadığımı, okuduğum şeyi olduğu gibi ifade ettiğimi anlatmak istedim. 

 

Bir müslüman bir ayeti alıp diğerini tardedemeyeceğine göre bir anlam birliği kurup öyle değerlendirmeli. Siz nasıl düşünürseniz düşünün, benim yoğunlaştığım kısım hedef kitle. Hedef kitle; müslümanlar, savaşın ancak ve ancak saldırgana karşı, müdafaa amaçlı olabileceğini düşünmek zorundalar. İnandıkları kitabın emri bu. EĞER SAVAŞ İÇİN UYGUN ORTAM OLUŞTUYSA, siz de savaşın, gözünüzü sakınmayın, öldürün ancak aşırıya kaçmayın. Benim bu husustaki ayetleri önüme alıp, umumi bir değerlendirme yaptığımda karşıma çıkan bu. 

 

http://www.ihsaneliacik.com/2015/07/17/kuranda-ozsavunma-savas-ayetleri-haritasi/

 

Bu adam da müslüman, reformist olduğunu biliyorum. Benimle aynı fikire varmış. 

 

Bozgunculukla ilgili ayetleri okuduğumda; nesile(insana), ekonomik kaynaklara zarar veren, kan döken, zulüm işleyen kitle olduğu anlamını çıkarıyorum. İtidali bozan ve kan döken kimseler olduğunu anlıyorum. Bunu niyet okuma yaparak değil, doğrudan anlıyorum. Siz nasıl o ayetleri okuyup "çerçeveyi göremedim" diyorsunuz, onu da bilmiyorum. İçki içen insan örneğini verdim, içki haramdır. İçki içerek Allah'ın emrine karşı gelinir değil mi? Ancak bir yerde içki içeni öldürün diye bir ayet yok.

 

 Gelelim şu vandallık, vandal ayet... diye tabir ettiğin yere. Vandal ayet deyince ben Vandallara inen ayetler gibi anlıyorum. Vandalizm diye bir terim var hiç sevmem. Birde bunu envai şekilde kullanınca tam şenlik oluyor. 

 

Yürün aslanlarım savaş edelim
Buna kavga derler bey ne paşa ne
Haykırıp haykırıp kelle keselim
Seyreyleyin eli ayağı şaşana

Yürü beyler cenge harbi çalınır
İyi kötü bu meydanda bilinir
Kılıç değer adam iki bölünür
Nusret bizim beyler neci paşa ne

Gürzün kösteğini kola takmalı
Arap atı sağa sola yıkmalı
Kargılar mızraklar birden kalkmalı
Fırsat vermen Arap atlar kaçana

Köroglu der durman edek cengimiz
Bundan belli olsun yiğit hangimiz
Üç saat sürmeli burda hengimiz
Tarih yazın şu dağlara nişane

 

Bundan sonra Türkizm mi desek Vandalizm yerine? Türk ayetler, bu Türklük... Savaş böyle bir şey. Kılıç indi mi kelleler kopar. İstersen sen "etkisiz hale getirildi" de. TSK bunu yapıyor mesala Türk askeri ile "öldürmek" fiili yan yana gelmesin diye "etkisiz hale getirildi" diyor. Propaganda bu. Romantik bir pencereden bakıp "niye bu kadar gerçekçi olmak zorunda?" diye soruyorsun. Askeriye bünyesinde bulunduysan "kelle almak" kullanımına rastlamışsındır. Savaş bu, romantik ifadelerle şirinleştiremezsin. Hakikati dile getirdiğini söyleyen bir kitapta böyle bir dil kullanılması beni rahatsız etmiyor. 

 

Almak istediğin cevap "Müslümanlar VANDALLARDI. İslamda herkes öldürülür. Müslüman olmayan herkesin öldürülmesi gerekir. Müslümanların hepsi birer seri katil olmak zorunda..." Bu cevabı alana kadar (ki seninle aynı fikirde olanlar bu cevabı verecekler) tatmin olmayacaksın. 

 

Öldürmekle ilgili savaş halinin ancak saldırıya karşın müdafaa bazlı olabileceğini söylüyorum, ayet gösteriyorum. Başka ayet gösteriyorsunuz ve "burada öldür" var diyorsunuz. İki ayeti birleştirin ve ortak anlam çıkarın diyorum. Bunun yerine "hayır birini tercih edeceğim, bu muhakkak diğerini de yalanlıyor" diye sizin ifadenizle "öznel" bir yargıda bulunuyorsunuz. Ne yapabilirim? Nasıl isterseniz öyle düşünme özgürlüğüne sahipsiniz. Benim yaptığım iki ayeti de kabul edip ortak bir çatı altında değerlendirmek, sizinki birini atıp diğerini göstermek. Zira bir misyonunuz ve o misyona ulaşmak amaçlı soru soruyorsunuz, merakınızdan değil. Misyonunuz, islam pis, müslümanlar cani... bunu duymak. Bunu duydukça mutlu oluyorsunuz. Oluverin, ne diyeyim. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 01.06.2017 at 12:50, Hasan Akçay said:

Mâide 33'te

"Ellerini kesin!" ya da "Elleri kesilecektir!" anlaminda bir emir degil

"Eden bulur" gibi bir durum tesbiti var.

 

Bunun ayrintili bir açiklamasi için Muhammed Esed'in "Kuran Mesaji"na bakilabilir.

 

*

 

Ortadogu'da

halen yapilmakta olan mezhep kavgalarina dikkat. 

O kavgalarda

dinî ya da laik hiç bir yasal yaptirim söz konusu degil; hiç bir mahkemenin verdigi idam, el kol kesme, sürgün karari yok

ama kafa kesmeler, el bacak koparmalar, insanlari evinden yurdundan sürmeler dolu dizgin.

Çünkü eden bulur diyen Allah'in tesbiti islevini yerine getiriyor.

Allah'in yasakladigi mezhebçiligin tohumlarini ektiler ektiler ektiler,

simdi harmanini kaldiriyorlar yani ettiler, buluyorlar. Mâide 33'ün yaptigi tesbit bu.
 

*

Ayrica, Mâide 33 ellerin ve ayaklarin çaprazlama kesilmesinden de söz etmiyor. Çevirilerde çaprazlama diye çarpitilan ifadenin Arapç.a metindeki karsiligi  "min hilaf"tir, ki muhalefet etmeleri yüzünden anlamindaidr. 

Örnegin Firavun "Bana MUHALEFET ETMENIZ YÜZÜNDEN sizin ellerinizi ve ayaklarinizi kesecegim" diyor; ÇAPRAZLAMA demiyor, MUHALEFET ETMENIZ YÜZÜNDEN diyor (Şuarâ 49).

Allah Mâide 33'te "Bana savas açanlarin elleri ve ayaklari koparilir..." deyip bi tesbitte bulunuyor, örnegin fesadin kol gezdigi Ortadogu'da oldugu gibi. Elleri ve ayaklari ÇAPRAZLAMA koparilir demiyor, eden bulur misali yasalara MUHALEFET ETMELERI YÜZÜNDEN fesat çikar diyor.

 

"Firavun, size izin vermeden inandınız ha dedi, şüphe yok ki o, sizin büyüğünüz, büyüyü o öğretti size; şimdi anlarsınız siz, mutlaka ellerinizi, ayaklarınızı çaprazvari kestireceğim ve hepinizi de astıracağım."  (Şuara 49)

 

Musa ile Firavun masalından anlaşıldığı üzere, bu ayet, Firavunun yasasıymış. Musa, bu yasayı araklayıp Allah'ın yasası diye 

Tevrat'a geçirmiş. Muhammed de ondan araklayarak Kuran'a geçirmiş, geçirmekle kalmamış özü aynı olmak üzere bazı değişiklikler yaparak kendi ayetini/yasasını (Maide 33) yazmış.

 

"Allah’a ve Resûlüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir. Bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır."  (Maide 33)

 

Bu ayetler, şarlatanlara ve şarlatanlıklara yer vermeyecek kadar açık ve netler. Sizi rahatsız eden de bu olmalı, yani çok açık, çok net ve çok ilkel olmaları. Sizin yaptığınız da, Allah sözü diye taptığınız ayetleri kapalı, muammalı, çok anlamlı -ki aslında anlamsız demek oluyor- hale getirme gayretkeşliğidir..

 

Neticeye gelirsek, demek ki neymiş: Allah sözü diye taptığınız bu ayetlerin aslı, Firavun sözü/yasası imiş. Diğer bir deyişle, Firavun Allah'mış veya Allah Firavun'muş

 

 

tarihinde ilkeli tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

:D Tengiz, senin bu bilader lafına takman tamamen acizliğinden, çaresizliğinden kaynaklı bir durum. Bunu hakaretten daha ağır algılaman son derece komik bir abartı. Çok gülünç duruma düştüğünün farkında mısın? Bu alınganlığı abartacağım diye nerelere vardırdın.

 

Bir zaman müslümün biri beni çok sinirlendirdi. Burada, forumda filan değil, gündelik görüştüğüm ve yüz yüze sohbetim olan birisi. Dayanamayıp dinine sövdüm. Bir ay kafam rahat etti, sohbeti konuşmayı kesti. Sonra içimden tuttu, biraz sempatik de birisidir. Kıyamam. Şundan özür dileyeyim dedim. Diledim de. Bana söylediği şu oldu: "Anama sövsen o kadar ağrıma gitmezdi"!!! Bir an afalladım. Bunların kafa ile bizim kafa çok farklı, bunlar ayrı yaratıklar, bizim bunları, bunların bizi anlaması olanaksız diye düşündüm.

 

Ülen nasıl elin yavşak cahil yağmacılarının dogması senin anandan üstün oluyor be! Anan senin her şeyin, sen anan neyse osun! Benim anama biri laf etsin, onu gebertmezsem insan değilim! Onun anasından emdiği sütü burnundan getiririm. Ne demek yahu! Ben bunlardan sıra dağlarla ayrıyım, bunlarla benim ne işim var yahu diye düşündüm. Bu düşündüklerimi ona söyleme gereği bile duymadım. Bütün sempatisi gözümde sıfırlandı. Yani sempatik oluşunu takdir ederdim önce. Anasını saçma salak bir dogmanın önüne atıp çiğnetmedi mi, gözümde bitti...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

İnkâr eden ve insanları Allah’ın yolundan alıkoyanların,bozgunculuklarına karşılık olarak azaplarının üstüne azap ekleriz.Nahl 88

 

Sana haram ayda/savaşın yasak olduğu ayda savaşmayı soruyorlar. De ki: “O ayda savaşmak büyük bir günahtır. İnsanları Allah'ın yolundan alıkoymak, Allah'ı inkâr etmek, Mescid-i Harâm'ın ziyaretine engel olmak ve halkını oradan çıkarmak ise Allah katında daha büyük bir suçtur. Fitne de, adam öldürmekten daha büyük bir günahtır.” Eğer onların güçleri yeterse, sizi dininizden döndürünceye kadar size karşı savaşa devam ederler. Sizden de kim dininden döner ve kâfir olarak ölürse, onların yaptıkları işler dünyada da ahirette de boşa gider. Onlar cehennemliktir ve orada sürekli kalırlar.Bakara 217

 

 

Nelerin fitne,bozgunculuk olarak görüldüğü açıkça ortada.Allah'a inanmamak ve Allah yolundan alıkoymak.

 

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 11 months later...
On 28.08.2018 at 14:37, Buzul yazdı:

İnkâr eden ve insanları Allah’ın yolundan alıkoyanların, bozgunculuklarına karşılık olarak azaplarının üstüne azap ekleriz.Nahl 88

İslama göre allaha inanmayan ve islamı eleştirip, insanları allah yolundan alıkoyanlar bozguncudurlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...