Jump to content

Çelişkili Ayet


Recommended Posts

40 minutes ago, gringer80 said:

çok basit olan birkaç ufak atom nasıl oluşuyor.???????? sen canın sıkıldıkça  bir kaç ufak atom yapabiliyor musun?????

 

Sonsuz karmaşıklıktaki bir tanrıdan daha basit olacağı kesin. Sen canın sıkıldıkça, ya da anlamadığın her pok için bir tanrı mı uyduruyorsun?

 

Literatur orada. Bak, araştır; kafana yatmayanı gel sor..

Ne de güzel alışmışsınız hababam sormaya..Siz soracaksınız, karşı taraf cevap veremeyecek ki; boşlukların tanrısını, boşlukların o ezik tanrısını oraya sokuşturuverin.. Burasını iyi belleyin. Sizin tanrınız bundan çünkü. Bilinmeyenle beslenen, bilinmeyenin gölgesine sığınan tanrı türü. Sizler de onun insan versiyonu. Öğrenmeye ne gerek var? Araştırmaya falan..

 

Velev ki sorunun cevabı yok.

Asıl soru şu:

 

Bunun için Tanrı zorunlu mu?

Zorunluluktan öte gerekli mi?

Gereklilikten öte mümkün mü?

 

Bu soruların her birinin cevabı: "hayır"

Bunu da kafanıza iyi kazıyın.

 

38 minutes ago, gringer80 said:

siz herşeyden şüphe edince bilimsel oluyorsunuz biz şüphe edince hıyar???? bu sadece kendi kendinizi kandırdığınızın göstergesi...

 

Siz, şüphe etmiyorsunuz. Sorun burada...şimdi sorsak; tanrıyı ne bilime ne de formel mantığa sığdırabilirsiniz..ama haberiniz dahi yok. Sonra da kalkmış kandırmaktan bahsediyorsunuz..boş laflar.

 

Bilim tarihi de orada, biliminden ağzının payını almaya yüzyıllardır doymayan dinlerin arsız tarihi de. O tarihe bakarsanız kimin kendini kandırdığını açıkça görebilirsiniz.

Geyiği de fazla uzatmayın.

Yazdık eğlendik bitti.

Bayıyor.

Şimdi; forum arşivi burada.

İşte, kapı gibi.

Orijinal zannettiğiniz sorularınızın her birine dair bir başlık, içerik bulacağınıza emin olabilirsiniz.

Bakın ben de ~1400 tane mesaj atmışım. Belki onlardan birine de denk gelirsiniz.

Ha olmadı açın internete bakın, kitap okuyun!

Biraz kitap da okuyun tabi.. Kuran hariç.

 

Ama unutmayın; burası teist öğütür.

Bilime ve evrime laf sokmaya çalışan her bir yobaz kara cahil de itina ile rezil edilir. (belki de sıraa sizde)

Peki neden bu kadar rahatız?

Çünkü "gerçekler" bizim tarafımızda.

 

Düzen safsatanızın kofluğunu görmüş oldunuz sanırım. Onca örneğe ve soruya adam gibi bir cevap yazamamış olduğunuza göre..

Hoş sizin gibi cahiller genelde sormaya alışıktır. Cevap verme melekeleri gelişmemiştir.

Geliştiririz.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 81
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

 

 

Sonsuz karmaşıklıktaki bir tanrıdan daha basit olacağı kesin. Sen canın sıkıldıkça, ya da anlamadığın her pok için bir tanrı mı uyduruyorsun?

 

Literatur orada. Bak, araştır; kafana yatmayanı gel sor..

Ne de güzel alışmışsınız hababam sormaya..Siz soracaksınız, karşı taraf cevap veremeyecek ki; boşlukların tanrısını, boşlukların o ezik tanrısını oraya sokuşturuverin.. Burasını iyi belleyin. Sizin tanrınız bundan çünkü. Bilinmeyenle beslenen, bilinmeyenin gölgesine sığınan tanrı türü. Sizler de onun insan versiyonu. Öğrenmeye ne gerek var? Araştırmaya falan..

 

Velev ki sorunun cevabı yok.

Asıl soru şu:

 

Bunun için Tanrı zorunlu mu?

Zorunluluktan öte gerekli mi?

Gereklilikten öte mümkün mü?

 

Bu soruların her birinin cevabı: "hayır"

Bunu da kafanıza iyi kazıyın.

 

 

Bilim tarihi orada. Biliminden ağzının payını almaya yüzyıllardır doymayan dinlerin arsız tarihi de. O tarihe bakarsanız kimin kendini kandırdığını açıkça görebilirsiniz.

Geyiği de fazla uzatmayın.

Yazdık eğlendik bitti.

Bayıyor.

Şimdi; forum arşivi burada.

İşte, kapı gibi.

Orijinal zannettiğiniz sorularınız her birine dair bir başlık, içerik bulacağınıza emin olabilirsiniz.

Bakın ben de ~1400 tane mesaj atmışım. Belki onlardan birine de denk gelirsiniz.

Biraz kitap da okuyun tabi. Kuran hariç.

 

Ama unutmayın; burası teist öğütür.

Bilime ve evrime laf sokmaya çalışan her bir yobaz kara cahil de itina ile rezil edilir. (belki de sıraa sizde)

Peki neden bu kadar rahatız?

Çünkü "gerçekler" bizim tarafımızda.

 

Düzen safsatanızın kofluğunu görmüş oldunuz sanırım. Onca örneğe ve soruya adam gibi bir cevap yazamamış olduğunuza göre..

Hoş sizin gibi cahiller genelde sormaya alışıktır. Cevap verme melekeleri gelişmemiştir.

Geliştiririz.

bu yazdıklarınızdan anladığım...valla burada patron biziz.saçma sapan sorular sorulacaksada biz sorarız.biz saçma sapan teorileri gerçek diye şemalandırırsak sizde olduğu gibi kabul etmek zorundasınız.zorunuza gidiyorsa başka kapıya ikileyin.bilim tarihi ortada..ve önceden kesin bilimsel gerçeklik diye sunulanlar zamanla %100 hatalı olduğu ortaya çıkabiliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunun için Tanrı zorunlu mu?

Zorunluluktan öte gerekli mi?

Gereklilikten öte mümkün mü?

 tanrı gerekli değil zorunluda değil...eeeeeeeeeeeeeeeeeeeee  ozaman biz nasıl oluştuk???????????? bunu bi açıklayın sizde rahat edin bizde rahat edelim...

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 minutes ago, gringer80 said:

bu yazdıklarınızdan anladığım...valla burada patron biziz.saçma sapan sorular sorulacaksada biz sorarız.biz saçma sapan teorileri gerçek diye şemalandırırsak sizde olduğu gibi kabul etmek zorundasınız.zorunuza gidiyorsa başka kapıya ikileyin.bilim tarihi ortada..ve önceden kesin bilimsel gerçeklik diye sunulanlar zamanla %100 hatalı olduğu ortaya çıkabiliyor.

 

Hiçbir halt anlamamışsın. Ayrıca ne haddimize..

 

Anlamı şu:

1- Sordukların bayat. ( Bunları ilk sen mi düşündün sanıyorsun?)

2- Forumda ve her yerde alası var. Defalarca cevap verildi.

3- Sen cahilsin

4- Babanın uşağı yok.

5- Ha babam soracağına otur araştır oku öğren,

6- Sonra gel "şurası şurası" kafama yatmadı de..

7- Yok öğle yağma ilkokul çocuğu gibi "peki o nasıl olmuş, peki bu nasıl olmuş" armut piş, ağzıma düş.

 

Sen burayı islami forumlarla karıştırdın herhalde. İstediğini yazmakta özgürsün benim nezdimde. Ama bil ki bu mevzular çok döndü buralarda, hatta internetin ve diğer forumların her bir köşesinde..

Merak etme sorduklarını biz de düşündük.

Merak etme birçoğumuz da bir zamanlar müslümandı..

Ama dikkat eçekecek, şaşırtacak bir tarafın yok bu halinle..o yüzden bizi de kendini de yorma, hazır forum arşivi var işte..

Gelip buraya deri diyince, atom deyince, hoplamalı bakteri deyince milletin şoka gireceğini falan mı sanıyorsun?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Hiçbir halt anlamamışsın. Ayrıca ne haddimize..

 

Anlamı şu:

1- Sordukların bayat. ( Bunları ilk sen mi düşündün sanıyorsun?)

2- Forumda ve her yerde alası var. Defalarca cevap verildi.

3- Sen cahilsin

4- Babanın uşağı yok.

5- Ha babam soracağına otur araştır oku öğren,

6- Sonra gel "şurası şurası" kafama yatmadı de..

7- Yok öğle yağma ilkokul çocuğu gibi "peki o nasıl olmuş, peki bu nasıl olmuş" armut piş, ağzıma düş.

 

Sen burayı islami forumlarla karıştırdın herhalde. İstediğini yazmakta özgürsün benim nezdimde. Ama bil ki bu mevzular çok döndü buralarda, hatta internetin ve diğer forumların her bir köşesinde..

Merak etme sorduklarını biz de düşündük.

Merak etme birçoğumuz da bir zamanlar müslümandı..

Ama dikkat eçekecek, şaşırtacak bir tarafın yok bu halinle..o yüzden bizi de kendini de yorma, hazır forum arşivi var işte..

Gelip buraya deri diyince, atom deyince, hoplamalı bakteri deyince milletin şoka gireceğini falan mı sanıyorsun?

 

armut pişmesin ağzıma düşmesin...neymiş deri sıcağı görünce evrimleşmeye karar vermişşşş.neymiş birkaç atom bir araya gelmiş....yahu niye gelsin. o bir araya gelen atomların her biri durduk yere hadi atom olalım diyip atom mu olmuşlar.böyle sorulara ne zaman cevap verdiniz???? tamam kardeşim sizin dediğiniz olsun bir yaratıcı olmasın.benimde işime gelirde....bu soruların cevabı nerede....

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 minutes ago, gringer80 said:

Bunun için Tanrı zorunlu mu?

Zorunluluktan öte gerekli mi?

Gereklilikten öte mümkün mü?

 tanrı gerekli değil zorunluda değil...eeeeeeeeeeeeeeeeeeeee  ozaman biz nasıl oluştuk???????????? bunu bi açıklayın sizde rahat edin bizde rahat edelim...

 

E işte boşlukların tanrısı işte.

Ve yine cevap yok.

Soruya soru.

Hep soru.

 

Biz termodinamikle olduk kardeşim. Self organization ile. Ok?

Ha cevabı olmasa ne olacak peki? Yuppii tanrı...Bu mudur senin inancın..? Rezillik başka bir şey değil.

"Çok şaşırdım, o zaman tanrı var" yöntemi

"Kafa basmıyo, o zaman tanrı var" yöntemi

Bekle tanrı madalya takacak sana

 

Nick lane: "Yaşam neden var?" Oku.

Biraz emek ver.

Enik gibi sorup durma.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, gringer80 said:

mearic suresi ayet 4 - Diyanet İşleri (eski): Melekler ve Cebrail o derecelere, miktarı elli bin yıl olan bir günde yükselirler...bu ayettede başka bir zaman standardı var..Bizim tabi olduğumuz samanyolu galaksisinin zamanından Allahüteala  muaf....ayrıca bir sürü ayette kıyametin kopmuş olduğu  ve cennettekilerle cehennemliklerin konuşmaları anlatılıyor.Allah katında çoktan kıyamet kopmuş herkes cennette yada cehennemde.fakat bizim için henüz kıyamet kopmuş değil.(Yaratıcının dilediği dönem yardım edip dilediği dönem etmemesi sorusuna gelince  neden diye sormuştum cevabımı alamadım.) soruyun cevabını ben bir yatatılan olarak veremem yetkimde yok bilgimde yok.onun cevabı yaratıcıda.

 

"Ta'rucul melâiketu ver rûhu ileyhi fî yevmin kâne mikdaruhu hamsîne elfe senetin."

     
4. ileyhi : ona

                       

O dereceler nerenin, kimin dereceleri? Memurların meşhur derece ve kademeleri (en yükseği 1/4'ü) gibi bir şey mi? Ayetin orijinalinde "Ona" yani Allah'a dediğine ve yükselenler de melekler ve ruh (Cebrail) olduklarına göre, bu yükselenler Allahlık derecelerine mi yükselmiş oluyorlar? Anlaşıldığına göre öyle oluyorlar/olmaları gerekiyor.

 

Bu ayet zaman ayeti değil. yolculuk süresidir. Zaman ayeti bu; Hac 47: "Ve azabı senden acele istiyorlar. Ve Allah, asla vaadinden dönmez. Ve Rabbinin katındaki bir gün, sizin saydığınız bin sene gibidir." Sapla samanı karıştırıyorsunuz. Bir başka deyişle; sap yeyip, zaman zıçıyorsunuz.

 

"Galaksi" kelimesi hangi ayette geçiyor. Allah'ın Allahlık göklerini, galaksi, evren gibi bilimsel terimleri kullanarak kurtaracağınızı mı sanıyorsunuz. Allah, yer ile Arş arasının deve hızıyla elli bin (50.000) yıllık yol/mesafe olduğunu tapu gibi ayetlerle belirlemiş ve sınırlamış zaten. Genişleyen evrende sabit iki yer ve iki zaman.. Arş maddi alemin, yani evrenin ötesinde olduğuna göre, ya evren Arşa ve dolayısıyla Allah'a tecavüz ediyor ya da evrenle birlikte o da genişliyor veya sürükleniyor olmalı. Yani; kapılmış gidiyor bahtının rüzgarına.

 

 

 

 

 

 

 

     
     
     
   

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

E işte boşlukların tanrısı işte.

Ve yine cevap yok.

Soruya soru.

Hep soru.

 

Biz termodinamikle olduk kardeşim. Self organization ile. Ok?

Ha cevabı olmasa ne olacak peki? Yuppii tanrı...Bu mudur senin inancın..? Rezillik başka bir şey değil.

"Çok şaşırdım, o zaman tanrı var" yöntemi

"Kafa basmıyo, o zaman tanrı var" yöntemi

Bekle tanrı madalya takacak sana

 

Nick lane: "Yaşam neden var?" Oku.

Biraz emek ver.

Enik gibi sorup durma.

 

ortada bir resim varsa bir ressam niye olmasın ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

"Ta'rucul melâiketu ver rûhu ileyhi fî yevmin kâne mikdaruhu hamsîne elfe senetin."

     
4. ileyhi : ona

                       

O dereceler nerenin, kimin dereceleri? Memurların meşhur derece ve kademeleri (en yükseği 1/4'ü) gibi bir şey mi? Ayetin orijinalinde "Ona" yani Allah'a dediğine ve yükselenler de melekler ve ruh (Cebrail) olduklarına göre, bu yükselenler Allahlık derecelerine mi yükselmiş oluyorlar? Anlaşıldığına göre öyle oluyorlar/olmaları gerekiyor.

 

Bu ayet zaman ayeti değil. yolculuk süresidir. Zaman ayeti bu; Hac 47: "Ve azabı senden acele istiyorlar. Ve Allah, asla vaadinden dönmez. Ve Rabbinin katındaki bir gün, sizin saydığınız bin sene gibidir." Sapla samanı karıştırıyorsunuz. Bir başka deyişle; sap yeyip, zaman zıçıyorsunuz.

 

"Galaksi" kelimesi hangi ayette geçiyor. Allah'ın Allahlık göklerini, galaksi, evren gibi bilimsel terimleri kullanarak kurtaracağınızı mı sanıyorsunuz. Allah, yer ile Arş arasının deve hızıyla elli bin (50.000) yıllık yol/mesafe olduğunu tapu gibi ayetlerle belirlemiş ve sınırlamış zaten. Genişleyen evrende sabit iki yer ve iki zaman.. Arş maddi alemin, yani evrenin ötesinde olduğuna göre, ya evren Arşa ve dolayısıyla Allah'a tecavüz ediyor ya da evrenle birlikte o da genişliyor veya sürükleniyor olmalı. Yani; kapılmış gidiyor bahtının rüzgarına.

 

 

 

 

 

 

 

     
     
     
   

 

 

 

 

 

senin orjinal kuran farklı herhalde hüve nerede ben bulamadım...http://www.enfal.de/Arapca/mearic.htm

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

"Ta'rucul melâiketu ver rûhu ileyhi fî yevmin kâne mikdaruhu hamsîne elfe senetin."

     
4. ileyhi : ona

                       

O dereceler nerenin, kimin dereceleri? Memurların meşhur derece ve kademeleri (en yükseği 1/4'ü) gibi bir şey mi? Ayetin orijinalinde "Ona" yani Allah'a dediğine ve yükselenler de melekler ve ruh (Cebrail) olduklarına göre, bu yükselenler Allahlık derecelerine mi yükselmiş oluyorlar? Anlaşıldığına göre öyle oluyorlar/olmaları gerekiyor.

 

Bu ayet zaman ayeti değil. yolculuk süresidir. Zaman ayeti bu; Hac 47: "Ve azabı senden acele istiyorlar. Ve Allah, asla vaadinden dönmez. Ve Rabbinin katındaki bir gün, sizin saydığınız bin sene gibidir." Sapla samanı karıştırıyorsunuz. Bir başka deyişle; sap yeyip, zaman zıçıyorsunuz.

 

"Galaksi" kelimesi hangi ayette geçiyor. Allah'ın Allahlık göklerini, galaksi, evren gibi bilimsel terimleri kullanarak kurtaracağınızı mı sanıyorsunuz. Allah, yer ile Arş arasının deve hızıyla elli bin (50.000) yıllık yol/mesafe olduğunu tapu gibi ayetlerle belirlemiş ve sınırlamış zaten. Genişleyen evrende sabit iki yer ve iki zaman.. Arş maddi alemin, yani evrenin ötesinde olduğuna göre, ya evren Arşa ve dolayısıyla Allah'a tecavüz ediyor ya da evrenle birlikte o da genişliyor veya sürükleniyor olmalı. Yani; kapılmış gidiyor bahtının rüzgarına.

 

 

 

 

 

 

 

     
     
     
   

 

 

 

 

 

http://www.kuranmeali.org/70/mearic_suresi/4.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx  öyle bir gün ki süresi 50 bin yıl olan...burada zaman yok demek ne demek.kabak gibi zaman var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Galaksi" kelimesi hangi ayette geçiyor. Allah'ın Allahlık göklerini, galaksi, evren gibi bilimsel terimleri kullanarak kurtaracağınızı mı sanıyorsunuz. Allah, yer ile Arş arasının deve hızıyla elli bin (50.000) yıllık yol/mesafe olduğunu tapu gibi ayetlerle belirlemiş ve sınırlamış zaten. Genişleyen evrende sabit iki yer ve iki zaman.. Arş maddi alemin, yani evrenin ötesinde olduğuna göre, ya evren Arşa ve dolayısıyla Allah'a tecavüz ediyor ya da evrenle birlikte o da genişliyor veya sürükleniyor olmalı. Yani; kapılmış gidiyor bahtının rüzgarına.

develerin cinsi yaşı belirtilmişmi... malul atların cinsi ve yaşı bile hızlarını farklılaştırıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
40 minutes ago, gringer80 said:

armut pişmesin ağzıma düşmesin...neymiş deri sıcağı görünce evrimleşmeye karar vermişşşş.neymiş birkaç atom bir araya gelmiş....yahu niye gelsin. o bir araya gelen atomların her biri durduk yere hadi atom olalım diyip atom mu olmuşlar.böyle sorulara ne zaman cevap verdiniz???? tamam kardeşim sizin dediğiniz olsun bir yaratıcı olmasın.benimde işime gelirde....bu soruların cevabı nerede....

 

Karar veren bir şey yok. Hayır, hadi atom olalım diyerek olmamışlar. Kendi kıçından uydurduklarının, cahilliğiin ve ilkel zihninin hesabını bizden sorma istersen..?

Adresleri verdim. Ayrıca bir de tanrının nasıl olduğu sorusunun cevabına bak, yanında yazıyordur belki..

ikinci tekrar: Nick lane: "Yaşam neden var?" Oku. Kitap ve yazar önerisi anlamadın galiba.

 

37 minutes ago, gringer80 said:

ortada bir resim varsa bir ressam niye olmasın ki?

 

Ortaokul düzeyi analojilerle gelme. Ortada ne zannetiğin gibi bir resim, ne de ressam olması zorunluluğu var.

Analojin yanlış. Termodinamiğin birinci yasası var bir de..

Ayrıca, ressam varsa neden onun da ...diye gider bu süreç değil mi? Sizin aymazlık da tam burada başlıyor işte.. O vakit yine eski yazdıklarımızdan kopyala yapıştır. Yeni birşey getirmediğiniz için, yeni birşey yazmaya da gerek yok haliyle.

........................

Konuya önermeler mantığı açısından bakılırsa:

Herseyin bir yaraticisi olmali ve Allah'ın yaraticisi yoktur. (yaratmanın yerine başlangıcı koy istersen)

Kisaca;

Hem kendisi hem de degili dogru olabilen bir önerme (!) Çıkarımınızın geçersiz, yanlış. Hiçbir önemi ya da anlamı yok.

Sen bütün inancını "tükenmez kalemin bile bir ustası vardır" a yasla..

Sıra ustaya gelince "eöh..onun ustası yok" de çık işin içinden.

Oldu..Hep derim; "tüm inancınız bir dinamitin üzerinde duruyor" diye..

Bir insan kendiyle dalga geçmiyorsa, kendini kandırmaya çalışmıyorsa, ya da sadece biraz (kendine)samimi ise;

Çıkmazı itiraf eder.

Ya öncüllerinden ya da çıkarımından vazgeçeceksin. Çünkü ikisi bir arada ol(a)maz. 2+2=4

Mantık kurallarını keyfi olarak ihlal eden keyfi bir tanımı baştan uydurup, onu bir çeşit aksiyom ilan edip, bunun neden böyle olması gerektiğine dair hiçbir dayanak sunmadan getir koy karşımıza, sonra saf gibi inanmamızı bekle.

Yani yine cahilsin, yine cahilsin. Cahilsin ama bari biraz aklını kullan.

 

 

Ha bir de yakın tarihli şu başlığı oku. Başlık da, içerik de, cahil yazarı da senin başka bir kopyan. Üşenme oku ama.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
28 minutes ago, gringer80 said:

senin orjinal kuran farklı herhalde hüve nerede ben bulamadım...http://www.enfal.de/Arapca/mearic.htm

 

"mearic suresi ayet 4 - Diyanet İşleri (eski): Melekler ve Cebrail o derecelere, miktarı elli bin yıl olan bir günde yükselirler..."

 

Sen bu meali nereden aldıysan ben de oradan aldım. Hani şu 40 civarında mealin bulunduğu kaynaktan Buyur, hüve mi düve mi her ne halt ise buradaki ayetin Arapçasında varsa göster. 

http://www.kuranmeali.org/70/mearic_suresi/4.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

tarihinde ilkeli tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Karar veren bir şey yok. Hayır, hadi atom olalım diyerek olmamışlar. Kendi kıçından uydurduklarının, cahilliğiin ve ilkel zihninin hesabını bizden sorma istersen..?

Adresleri verdim. Ayrıca bir de tanrının nasıl olduğu sorusunun cevabına bak, yanında yazıyordur belki..

ikinci tekrar: Nick lane: "Yaşam neden var?" Oku. Kitap ve yazar önerisi anlamadın galiba.

 

 

Ortaokul düzeyi analojilerle gelme. Ortada ne zannetiğin gibi bir resim, ne de ressam olması zorunluluğu var.

Analojin yanlış.

Ressam varsa neden onun da ...diye gider bu süreç değil mi? Sizin aymazlık da burada başlıyor işte.. O vakit yine eski yazdıklarımızdan kopyala yapıştır. Yeni birşey getirmediğiniz için, yeni birşey yazmaya da gerek yok haliyle.

........................

Konuya önermeler mantığı açısından bakılırsa:

Herseyin bir yaraticisi olmali ve Allah'ın yaraticisi yoktur. (yaratmanın yerine başlangıcı koy istersen)

Kisaca;

Hem kendisi hem de degili dogru olabilen bir önerme (!) Çıkarımınızın geçersiz, yanlış. Hiçbir önemi ya da anlamı yok.

Sen bütün inancını "tükenmez kalemin bile bir ustası vardır" a yasla..

Sıra ustaya gelince "eöh..onun ustası yok" de çık işin içinden.

Oldu..Hep derim; "tüm inancınız bir dinamitin üzerinde duruyor" diye..

Bir insan kendiyle dalga geçmiyorsa, kendini kandırmaya çalışmıyorsa, ya da sadece biraz (kendine)samimi ise;

Çıkmazı itiraf eder.

Ya öncüllerinden ya da çıkarımından vazgeçeceksin. Çünkü ikisi bir arada ol(a)maz. 2+2=4

Mantık kurallarını keyfi olarak ihlal eden keyfi bir tanımı baştan uydurup, onu bir çeşit aksiyom ilan edip, bunun neden böyle olması gerektiğine dair hiçbir dayanak sunmadan getir koy karşımıza, sonra saf gibi inanmamızı bekle.

Yani yine cahilsin, yine cahilsin. Cahilsin ama bari biraz aklını kullan.

 

 

Ha bir de yakın tarihli şu başlığı oku. Başlık da, içerik de, cahil yazarı da senin başka bir kopyan. Üşenme oku ama.

bir ressamın olması zorunluluğu yoksa resim nasıl kendi kendine olmuş diye sorsan doğal olarak saçmalamış olursun...tükenmez kalemin var olduğunu kabul etmek akıllılık onun bir ustasının olduğunu kabul etmek aptallık.ebe mübarekler yoktan bir tane tükenmez kalemin zerresini yapında size inanalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 minutes ago, gringer80 said:

bir ressamın olması zorunluluğu yoksa resim nasıl kendi kendine olmuş diye sorsan doğal olarak saçmalamış olursun...tükenmez kalemin var olduğunu kabul etmek akıllılık onun bir ustasının olduğunu kabul etmek aptallık.ebe mübarekler yoktan bir tane tükenmez kalemin zerresini yapında size inanalım.

 

Ressamın ismi var, cismi var, canı var, beyni var ve resmi bu sahip olduklarıyla yapıyor. Adından başka bir şeyi olmayan, hayal bile olamayacak kadar varlıksız Allah neresiyle ne yapabilir? 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, gringer80 said:

http://www.kuranmeali.org/70/mearic_suresi/4.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx  öyle bir gün ki süresi 50 bin yıl olan...burada zaman yok demek ne demek.kabak gibi zaman var.

 

"senin orjinal kuran farklı herhalde hüve nerede ben bulamadım...http://www.enfal.de/Arapca/mearic.htm

 

Tükürdüğünü yalamayacaksın, dansözlük yapmayacaksın, mearic 4 ayetinde "hüve" kelimesini bulacaksın. Hadi sana kıyak yapayım, Arapçada "ü" sesi olmadığından dolayı "huve" kelimesini de kabul edeceğim. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, gringer80 said:

"Galaksi" kelimesi hangi ayette geçiyor. Allah'ın Allahlık göklerini, galaksi, evren gibi bilimsel terimleri kullanarak kurtaracağınızı mı sanıyorsunuz. Allah, yer ile Arş arasının deve hızıyla elli bin (50.000) yıllık yol/mesafe olduğunu tapu gibi ayetlerle belirlemiş ve sınırlamış zaten. Genişleyen evrende sabit iki yer ve iki zaman.. Arş maddi alemin, yani evrenin ötesinde olduğuna göre, ya evren Arşa ve dolayısıyla Allah'a tecavüz ediyor ya da evrenle birlikte o da genişliyor veya sürükleniyor olmalı. Yani; kapılmış gidiyor bahtının rüzgarına.

develerin cinsi yaşı belirtilmişmi... malul atların cinsi ve yaşı bile hızlarını farklılaştırıyor.

 

Bu soruları deveci Muhammed'e ve/veya onun Allah'ına soracaksın. At, eşek, deveden başka bildikler, binecekleri mi var ki... 

Ben sana gen de yardımcı olayım. İslamın seferilik uygulamasının mesnedi olan "üç günlük yol" ölçüsü  hangi hayvanın hızına göre belirlenmiş ise,  bu 50.000 yıllık yolculu süresi de o hayvanın hızına göre verilmiştir.   

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

bir ressamın olması zorunluluğu yoksa resim nasıl kendi kendine olmuş diye sorsan doğal olarak saçmalamış olursun...tükenmez kalemin var olduğunu kabul etmek akıllılık onun bir ustasının olduğunu kabul etmek aptallık.ebe mübarekler yoktan bir tane tükenmez kalemin zerresini yapında size inanalım.

 

öncelikle uyduruk tanrınızın yoktan bir şey yapması gerekiyor ki, sizin iddialarınızın altı dolsun. işte bu bu gördüklerinizin hepsini allah yapmıştır demeniz, bizler için bir şey ifade etmiyor.

 

çağırın uyduruk tanrınızı, yoktan var etsin herkesin gözü önünde.

 

uyduruk tanrınız, arap masallarına göre her şeye kadirdir. yani çağırırsanız, gelmeye de kadirdir; yoktan var etmeye de kadirdir. ama ne işse, uyduruk tanrınızın bütün yetenekleri, onu uyduran arapların ölüp gitmesi ile uçup gitmiş. kendi yok ama adı kalmış.

 

Yukarda belirttiğim kısma bakarsak: sanki uyduruk tanrınız yoktan bir tükenmez kalem ya da zerresini yaratmış ve siz de o sırada ordaymışsınız gibi konuşmuşsunuz. orda mıydınız gerçekten? uyduruk tanrınız aynı gösteriyi bizim önümüzde de yapabilir mi? uyduruk tanrınız kitabında onu yaparım, bunu yaparım, şunu yaptım falan deyip duruyor. haydi çağırın, yapsın. boşuna nefes tüketmemiş olursunuz.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hocam yazının tamamını bile okumamışsınki sen sana ne diyim oku bak öğren

 

çok basit olan birkaç ufak atom nasıl oluşuyor.???????? sen canın sıkıldıkça  bir kaç ufak atom yapabiliyor musun?????

Bundan sonra bişey hakkında eleştiri yapıcaksan veya cevap vericeksen hepsini okursun. 

çok basit ! Birkaç ufak atomun birbirleri ile fizik kurallarına uygun bir şekilde bağdaşması birbiriyle etkileşime girmesi sonucu oluşur. Fakat bundan sonra bana sorucaksınki atom nası oluştu ! Oda çok basit bigbangdan sonra evren oluşurken patlama sonucu etrafa yayılan  enerji parçacıkları higgs bozonu adını verdiğimiz yapıda kütle kazandılar ve bu kütlelerde hepsinin farklı atomlar olup birleştiğinde farklı maddeler oluşturmasını sağladı. Higgs bozonunuda birçok enerji parçacığından oluşan küme olarak adlandırabiliriz. Peki bigbang nası oluştu diyorsan  cevabı sana şöyle veriyim. Evrenin  oluşumu sırasında geçerli olan  fizik kanunlarını bilmediğimiz için  nasıl oluştuğunuda bilemiyoruz çünkü fizik kanunları sadece bizim evrenimiz için geçerli.  Aynı zamanda evren hiçbirzaman oluşmadı hep vardı çünkü evren oluşmadan önce zaten zaman yoktu  oluştuktan sonra aman oldu bu yüzden evrenin oluşmasından önceki zaman diye bir kavram yok !   bak 2. cümleye 2 cümle bile okumamışsın bundan sonra sorucaksın diye tahmin bile etmişim

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

"Galaksi" kelimesi hangi ayette geçiyor. Allah'ın Allahlık göklerini, galaksi, evren gibi bilimsel terimleri kullanarak kurtaracağınızı mı sanıyorsunuz. Allah, yer ile Arş arasının deve hızıyla elli bin (50.000) yıllık yol/mesafe olduğunu tapu gibi ayetlerle belirlemiş ve sınırlamış zaten. Genişleyen evrende sabit iki yer ve iki zaman.. Arş maddi alemin, yani evrenin ötesinde olduğuna göre, ya evren Arşa ve dolayısıyla Allah'a tecavüz ediyor ya da evrenle birlikte o da genişliyor veya sürükleniyor olmalı. Yani; kapılmış gidiyor bahtının rüzgarına.

develerin cinsi yaşı belirtilmişmi... malul atların cinsi ve yaşı bile hızlarını farklılaştırıyor.

o yer ile arş yer temelli bir sistem  sümerlilerde astroloji çok yaygın bir sözde bilimdi sümerler bilim konusundada çok ileri bir toplumdur ve bu toplum   din fikrini ilk ortaya atan toplumdur    Muhammedden çok çok daha önce yaşamıştır. Asıl konumuz  bu yol mesafe dediğin kavram dünya ile 7. gök arası mesafe 7. gök ne diyorsan bak sana atıcam ne olduğunu bu eski bir sümer inancıdır göğün 10 katman olduğuna inanılırdı(Muhammed 7 ye indirmiş ) ve insanlar tanrının yanına kartal gibi hayvanlar sayesinde yükselir ve  ondan hediye alarak geri dönerlerdi: Kiş kentinin Kralı Etena ile ilgili önemli, oldukça tanınmış küçük bir destan var. Tufan öncesi krallar listesinde Etena adı, felaketten hemen sonra hanedanın kralları arasında görülür; orada " çoban, göge çıkan, bütün ülkeleri birleştiren, kral olan, 1560 yıl hükmeden diye anlatılır. Bu adlandırma, bize göge uçuşuna dair hiç bir Sümer metni kalmamış olmasına ragmen, Etena'nın maceralarının eski kroniklerce bilindigini göstermektedir. Ayrıca uçuşunda başarılı oldugu da anlaşılıyor. Fakat uçuşu ile ilgili günümüze gelen daha sonraki Sami metni parçaları çogunlukla son Asur monarkı Asurbanipal'in kütüphanesinden geliyor.  TAMAMEN OKU SONRA CEVAP VER !:

Küçük destanın giriş bölümünde, günümüze kadar gelebilen biçimiyle, yüce kuş Güneş Kartalının bile suç işlemesini anlatarak başlar..

Kuş komşusu yılana "Gel" der "barış ve dostluk yemini edelim ve ona 
uymayanın üstüne güneş tanrısı Samaş'ın laneti yagsın"

Güneş tanrısının önünde yemin ettiler ve yeminlerini lanetle mühürlediler. "Şamaş, Şamaş'ın sınırların aşana öldürücü darbeler indiren eliyle felaketin en büyügünü versin! Ölüler dagı ona girişini kapasın"

Sonra yavruları oldu ve dogdular. Yılanınki bir karaagaç gölgesinde, kuşunki bir dag dorugunda dogdu. Ve kuş yabani bir boga veya eşek yakaladıgında, yılan bundan yedi, çekildi ve yavruları yedi. Yılan yabani bir keçi veya antilop yakaladıgında, ulu kartal yedi, çekildi ve yavruları yedi. Ta ki bir gün kartal yavruları tüylenip de kötü düşünceler kuşun aklına düşünceye kadar.

"Aman" dedi "yılanın yavrularını yiyeyim." Yavrularından biri, "Ey babacıgım" dedi "bunu yapma, Şamaş'ın agına kurban olma." 

Kuş gene de harekete geçti, yılanın yavrularını yuttu, yuvasını yıktı, yılan 
baktıgında yavruları yok olmuştu. Bunun üzerine Şamaş'a gitti. "Elbette ey Şamaş, senin agın tüm dünyayı tutar; senin tuzagın bütün gökyüzüdür! Ve senin agından kim kaçabilir?" diye dua etti.

Güneş tanrı "Hazırlan" dedi "Daga çık, Saklanma yerin yabani boga yeri olsun. Karnını yar, içine gir ve yuvanı orda kur. Gökteki bütün kuşlar, aralarında senin kartalın da inecek, kuşkusuz hepsi içeri girmeyi düşünecekler. Kanadından yakala. Kanatlarını ve pençelerini kopar. Onu yol, bir çukura at ve orda açlıktan ve susuzluktan ölsün."

Yılan denileni yaptı ve çukurdaki mahvolmuş kuş Şamaş'a seslendi: 
"Efendim, benim sonum bu çukurda mı geçecek. Elbette cezamı hakettim. Fakat bırak kartalını yaşasın, sonsuza kadar senin adını ulularım."

Güneş tanrı ona dedi : "Sen kötülük ettin, acıya neden oldun, tanrılar bunu yasaklamıştır. Yaptıgın utanılacak şey; yemin etmiştin. Ve gerçekten şimdi üstüne yemininin lanetini salacagım. Sana kimi gönderirsem onu al ve bırak seni elinden tutup götürsün. 

Gelen adam çok yaşlı, dermansız çoban kral, Kiş kentinden Etena'ydı.Bu yaşlı adam "Ulu efendim Şamaş" diye dua etmişti. "Sen koyunlarımın gücünü ve tüm ülkede kuzularımı tükettin. Ben gene de tanrılara saygı duydum, ölüleri düşündüm, rahiplerin kurbanlarını eksik ettirmedim. Emredersen, Ulu Efendim, biri benim için dogum bitkisi saglasın. Dogum bitkisi bana ayan olsun. Onun meyvasını kopar Ulu Efendim ve bana bir çocuk bagışla."

Güneş tanrı "Daga çık" dedi. "Çukuru ara. İçine bak. Oradaki kuş sana 
dogum bitkisi gösterecek. Ve Etena denildigi gibi yaptı.

Parça parça tabletlerin burasında öykü bölünüyor. Masal tekrar başladıgında yaşlı kral kartala binerek en aşagı gök katının kapısına varmış bile. Burada güneş, ay, fırtına ve Venüs gezegeni var. Kuş sürücüsüyle konuşuyor.

"Gek arkadaşım, seni daha ötelere, Anu'nun yüksek katlarına götüreyim. Gögsünü bana yasla. Ellerini kanatlarımın tüylerine, kollarını kanatlarımın omuzlarına göm."

İki saat daha çıktılar. Kuş bagırdı: "Aşşagı bak, arkadaşım, dünya nasıl 
görünüyor! Tuzlu denizi okyanus sarmış. Ortasındaki kara da dag."

İki saat daha çıktılar. Kuş bagırdı: "Aşagı bak, arkadaşım, dünya nasıl 
görünüyor! Tuzlu deniz karanın çevresinde geniş bir şeritten ibaret."

İki saat daha ve gene: "Aşagı bak arkadaşım, dünya nasıl görünüyor! 
Tuzlu deniz bahçıvanın sulama çukurundan daha büyük degil."

Anu, Bel ve Ea'nın yüksek kapısına ulaştılar. Etena ve kartalı. Tablet gene kırılıyor ve devam ediyor: 

"Gel arkadaşım, seni daha ötelere, tanrıça İştar'ın katına götüreyim. 
Seni onun ayakları dibine bırakayım. Gögsünü bana yasla. Ellerini 
kanatlarımın tüylerine göm."

İki saat daha ve kuş: "Aşagı bak, arkadaşım, dünya nasıl görünüyor. 
Kara dümdüz görünüyor, koca tuzlu deniz de avlu kadar" dedi. 

İki saat daha: "Aşagı bak arkadaşım, dünya nasıl görünüyor. Kara 
küçük bir tümsek ve tuzlu deniz sepet kadar."

İki saat daha çıktılar. Fakat Etena bu kez baktıgında aşagıda ne kara 
ne deniz göremedi."Aman arkadaşım, daha çıkma" diye bagırdı ve o 
anda düştüler. İki saat düştüler, iki saat daha.

Bundan sonra metin dagılıyor.

Daha sonra Miraç olarak İslamiyete de yansıyan göge uçuş motifinin eski topluma yabancı olmadıgı anlaşılıyor. Sümer ve daha sonraki Babil mitolojisinde kralların göge uçarak tanrılara ulaşma ve ölümsüz olma çabaları var. Bu uçuşta da Etana nın göge uçuşu gerçekleştirerek tanrılar arasına katıldıgı anlaşılıyor. 

İslamiyetin yayıldıgı cografya eski Sümer ve daha sonraki Babil/ Asur mitolojisiyle içiçe. Eski inanışlar halk arasında kabul görüyor ve nesiller boyunca anlatılıyor. Bu konuyla ilgili daha evvel Şakku Sadr hadisesinden bahsetmiştim :



Miraç motifi de eski Sümer/ Babil inanışlarının Muhammede uyarlanmasından başka bir anlam ifade etmiyor. Egemene kutsallık kisvesi altında bir otorite saglama çabalarından başka bir şey olmayan bu çabalar bir devlet kurucusu olan Muhammed'e de yakıştırılıyor. O zamanki sistemde bir egemen ancak tanrının oglu, yakını ya da elçisi oldugu takdirde itibar görebiliyor ve toplum ancak bu temelde biat edebiliyor.

Eski Sümer motifinde göge yükselme, tanrılarla buluşma, gögün yedi kat olması ve tanrılarla buluşup itibar kazanma motifleri İslami miraçta da hemen hemen aynı temellerde bir araya getirilmiş. Yalnız burada hayvanlar farklı ve tanrıların yerini peygamberler almış.

Bu mitos bize aynı zamanda eski geleneklerin daha sonraki toplum ve kültür biçimleri tarafından nasıl kabul edilip, biraz farklılaştırılarak ileriki nesillere aktarıldıgını da gösteriyor.

Kutsal denilen hiç bir kitapta, Tanrının vahyi oldugu iddia edilen hiç bir kitapta o zamana kadar bilinmeyen yeni bir şey bulabilmek mümkün degil. Söylenen her sözün daha evvelki toplum/ kültür ve inanç biçimleri ile sıkı baglarını görebilmek mümkün. Ancak bu metinleri toplumların içerisinde bulundugu sosyo ekonomik koşullarla birlikte okumak gerekiyor. O zaman bu metinlerin yeni bir toplumsal sisteme geçişte ideoloji görevini üstlendigini ortaya koyabilmek için tanrıdan vahy almak gerekmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...