Jump to content

Eğer herkes ayetlerin dediğini yapsaydı nasıl bir dünya olurdu?


Recommended Posts

Herkes Allah`a ve ayetlere inanıyor dediklerine de harfiyen uyuyor:

Cinayet diye birşey yeryüzünde kalmazdı

Hırsızlık diye birşey de....

Dolandırıcılık da tarih olurdu.

Yalan söyleme, iftira atma ve kötü söz söyleme de....

Savaşlar ortadan kalkardı.

Yeryüzünde şiddetin her türlüsü kaybolurdu.

Faiz-tefecilik vb. başkalarına zarar vererek kazanma olmazdı.

Ekonomik girişim özgürlüğü ve mülkiyet hakkı olurdu.

İnsanlar birbirleriyle selamlaşmadan geçmeyecek kadar birbirlerine saygılı olurlardı.

Tüm dünya ülkeleri elele verir, sadece insanlığa daha iyi bir dünya oluşturmak için yarışırlardı.

Dünya tek bir ülke gibi olur, dolaşım, yerleşme özgürlüğü tüm dünyada en üst seviyede olurdu.

Zina olmayacağı için her çocuk aile ortamında doğar ve büyürdü.

Özel şirketler vb. güçler sadece kendilerinin değil, tüm insanların çıkarını ve hazzını düşünür , bu doğrultuda güzellikler üretirlerdi.

Dünyanın en fakir insanı bile 5 yıldızlı otellerde haftalarca tatil yapabilirdi.

Bilimde, teknolojide, sanatta ve demokraside şimdi bile hayal edemeyeceğimiz kadar ilerlenirdi.

Tüm insanlar hem kendilerinin, hem de tüm dünyanın "gerçek çıkarları" doğrultusunda yaşar ve yardımlaşırlardı.

Tabiat korunurdu.

Hastalıkların,sakatlıkların ve hatta yaşlanmanın büyük ölçüde önüne geçilirdi.

İyilik, huzur,mutluluk ve maddi-manevi tüm zenginlikler-konfor her yeri kaplardı.

Bu dünya cennetimsi bir hale getirilir, ahirette de kazananlardan olunurdu.

********************************

Not : Bu yazım Kuran Araştırmaları Grubu'nun "Yaşamın İçinden Dini Yazılar" adlı kitabında da yayınlanmıştır.

Selam ve sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünya yaşanmaz bir cehenneme dönerdi. Tektip olmak zorunlu olur, hiç bir farklı düşünceye izin verilmezdi. İnsanlar mutlak itaat eden ve hiç itiraz etmeyen robotlara dönüşerek insanlık sona ererdi. Artık bu robotlara insan denemez çünkü. İnsanlar kafirlikle suçlanamazsa müşriklikle, münafıklıkla suçlanarak korkunç bir totaliter düzen kurulurdu. Bu korkunç düzen, Orwell'in 1984 ünü mumla aratırdı. En küçük bir aykırı düşünce, fesad çıkarmak suçlamasıyla işkence ve öldürülme ile cezalandırılır, insanlar korkudan ağzını açıp bir laf etmeye bile korkardı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Emre_1974tr said:

Herkes Allah`a ve ayetlere inanıyor dediklerine de harfiyen uyuyor:

Cinayet diye birşey yeryüzünde kalmazdı

Hırsızlık diye birşey de....

Dolandırıcılık da tarih olurdu.

Yalan söyleme, iftira atma ve kötü söz söyleme de....

Savaşlar ortadan kalkardı.

Yeryüzünde şiddetin her türlüsü kaybolurdu.

Faiz-tefecilik vb. başkalarına zarar vererek kazanma olmazdı.

Ekonomik girişim özgürlüğü ve mülkiyet hakkı olurdu.

İnsanlar birbirleriyle selamlaşmadan geçmeyecek kadar birbirlerine saygılı olurlardı.

Tüm dünya ülkeleri elele verir, sadece insanlığa daha iyi bir dünya oluşturmak için yarışırlardı.

Dünya tek bir ülke gibi olur, dolaşım, yerleşme özgürlüğü tüm dünyada en üst seviyede olurdu.

Zina olmayacağı için her çocuk aile ortamında doğar ve büyürdü.

Özel şirketler vb. güçler sadece kendilerinin değil, tüm insanların çıkarını ve hazzını düşünür , bu doğrultuda güzellikler üretirlerdi.

Dünyanın en fakir insanı bile 5 yıldızlı otellerde haftalarca tatil yapabilirdi.

Bilimde, teknolojide, sanatta ve demokraside şimdi bile hayal edemeyeceğimiz kadar ilerlenirdi.

Tüm insanlar hem kendilerinin, hem de tüm dünyanın "gerçek çıkarları" doğrultusunda yaşar ve yardımlaşırlardı.

Tabiat korunurdu.

Hastalıkların,sakatlıkların ve hatta yaşlanmanın büyük ölçüde önüne geçilirdi.

İyilik, huzur,mutluluk ve maddi-manevi tüm zenginlikler-konfor her yeri kaplardı.

Bu dünya cennetimsi bir hale getirilir, ahirette de kazananlardan olunurdu.

********************************

Not : Bu yazım Kuran Araştırmaları Grubu'nun "Yaşamın İçinden Dini Yazılar" adlı kitabında da yayınlanmıştır.

Selam ve sevgiler.

 

Sen aslını-neslini bilmiyor musun? Bildiğin halde bu zırvaları sıralayabiliyorsan aslını-neslini inkar ediyorsun demektir. 

Aslın ademden gelen, neslinde ondan gelenle devam edendir. Din masallarına göre Adem, Allah'ın çamurdan heykelini yapıp ruhundan üfleyerek yarattığı ilk insandır. Havva'yı da Ademden üretmiştir. 

Ademin heykeli, yani bedeni su-toprak vesaire olarak doğadan olduğu malum ve burada bir sorun yok sayılır. Ademi'in ruhu, yani canlılığının ve davranışlarının tüm argümanları karakteri dahil Allah'tan olduğuna göre, ondan Adem'e, Adem'den sana intikal eden, senden de nesline intikal eden ve edecek olan bu ruhtur. İyi ve/veya kötü her ne arıyorsan "Sana şah damarından daha yakın olduğunu" söyleyen  bu ruhta  ara, uzaklarda arama. Bu ruhu ve dolayısıyla kendinizi temize çıkarmak için, şeytan icat etmenin, kadını şeytanlaştırmanın anlamı yok. Tanrı da sizsiniz, şeytan da... Üstelik, Habil ile Kabil masalında kötü karakter, iyi karakteri öldürdüğünden dolayı siz kötü karakterin neslinden gelmiş oluyorsunuz. Bu düzmeceleriniz de aslında bu suçluluk psikolojisinin yansımaları olup, kendinizi olmadığınız ve asla olamayacağınız bir karakter olarak gösterme çabalarınızdır. Boşuna debeleniyorsun, debelendikçe batıyorsun. Bu zırvaları ben yazdım diye de utanmadan böbürleniyorsun

 

Her şeye kadir Allah'ınız, bir Adem ve bir Havva yaratarak bunların nesilleri olarak sizleri; "Kardeşler olarak, kardeş kardeş, kardeşçe:) yatın, sakın ola yaramazlık yapmayın:)" diyerek, Babayasa olarak yazmışken, bu babayasayı, anayasaymış gibi ırzına geçile geçile bu günkü hale kimler getirdi?..  Peygamberler, insanların bozdukları, değiştirdikleri ilahi yasaları düzeltmek, aslına döndürmek için gönderilmiyorlar mıydı?

Demek ki neymiş? Dinler masal, peygamberler de bu masalların masalcılarıymış. 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Herkes Allah`a ve ayetlere inanıyor dediklerine de harfiyen uyuyor:

Cinayet diye birşey yeryüzünde kalmazdı

Hırsızlık diye birşey de....

Dolandırıcılık da tarih olurdu.

Yalan söyleme, iftira atma ve kötü söz söyleme de....

Savaşlar ortadan kalkardı.

Yeryüzünde şiddetin her türlüsü kaybolurdu.

Faiz-tefecilik vb. başkalarına zarar vererek kazanma olmazdı.

Ekonomik girişim özgürlüğü ve mülkiyet hakkı olurdu.

İnsanlar birbirleriyle selamlaşmadan geçmeyecek kadar birbirlerine saygılı olurlardı.

Tüm dünya ülkeleri elele verir, sadece insanlığa daha iyi bir dünya oluşturmak için yarışırlardı.

Dünya tek bir ülke gibi olur, dolaşım, yerleşme özgürlüğü tüm dünyada en üst seviyede olurdu.

Zina olmayacağı için her çocuk aile ortamında doğar ve büyürdü.

Özel şirketler vb. güçler sadece kendilerinin değil, tüm insanların çıkarını ve hazzını düşünür , bu doğrultuda güzellikler üretirlerdi.

Dünyanın en fakir insanı bile 5 yıldızlı otellerde haftalarca tatil yapabilirdi.

Bilimde, teknolojide, sanatta ve demokraside şimdi bile hayal edemeyeceğimiz kadar ilerlenirdi.

Tüm insanlar hem kendilerinin, hem de tüm dünyanın "gerçek çıkarları" doğrultusunda yaşar ve yardımlaşırlardı.

Tabiat korunurdu.

Hastalıkların,sakatlıkların ve hatta yaşlanmanın büyük ölçüde önüne geçilirdi.

İyilik, huzur,mutluluk ve maddi-manevi tüm zenginlikler-konfor her yeri kaplardı.

Bu dünya cennetimsi bir hale getirilir, ahirette de kazananlardan olunurdu.

********************************

Not : Bu yazım Kuran Araştırmaları Grubu'nun "Yaşamın İçinden Dini Yazılar" adlı kitabında da yayınlanmıştır.

Selam ve sevgiler.

 

 

Rastgele bakarken bile ne kadar gülünç hayaller içinde yaşadığınız görülebiliyor.

 

Size göre: 5 yıldızlı otel sahipleri içinde müslüman olan yokmuş, diye anlıyoruz.

 

Bu müslümancıklar neredeyse allah bile islamı bilmez diyecekler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam hakkıyla dört dört uygulansın,bok gibi bir dünya olurdu.Düşünce özgürlüğünün olmadığı,farklı düşüncelerin yeşermediği,tek tipleştirici,aşırı,baskıcı,tutucu,dayatmacı,zorlayıcı,yeteneklerin,yaratıcılıkların öldürüldüğü,açığa çıkartılamadığı,beyin çölleştirici,gerici,ilerlemeye,gelişmeye engel bir düzen kurulur,her yer arabistana dönüşürdü.Aykırı bir düşünce,görüş ortaya atanlar,islamı eleştirenler,islam karşıtlığı yapanlar,islam karşıtı düşüncelerini yayanlar fitne çıkarmak,bozgunculuk yapmak,islami düzeni yıkmaya çalışmak,allaha,islami düzene savaş açmak gibi gerekçelerle,maide 33te geçen yaptırımlara çarptırılırdı,tabi sürülmezlerdi,islama göre fitne olan düzenler ortadan kaldırıldığı,allahın dini islam yeryüzüne egemen olduğu için,o yüzden diğer üç yaptırım uygulanırdı,el ayak çapraz kesimi,çarmıha germek,öldürmek.

 

Müzik,sinema,tiyatro,dizi vb etkinlikler olmazdı,bunlar yasaklanırdı,bunlar insanları Allahtan,dinden uzaklaştıran eylemler olarak görülürlerdi.İslami bir düzende,bir kadının örneğin,binlerce erkeğin önünde konser vermesine,sesini duyurup,kendini göstermesine izin verirler mi,vermezler.Kadınlı,erkekli yapılan her türlü etkinlik yasaklanırdı,kadın ve erkeğin bir araya gelmesi engellenirdi,bir kafede oturup,erkeksen ben kadın arkadaşlarımla,kadınsan ben erkek arkadaşlarıma çay,kahve içip,konuşacağım diyemezdin.Karma eğitim yasaklanırdı.Kadınlar kara çarşaf ve türevlerini giyerdi.Bunlardan başka bir giyside satılmazdı.Yeteneklerin,yaratıcılıkların,düş güçlerinin ortaya çıkmasının engellendiği bu beyin köreltici,çölleştirici düzende,kitaplar yazılamazdı,üretkenlik sıfıra inerdi.Bu beyin çölleştirici etkiden kurtulup bir kitap yazsanız,bu kitabı pazara süremezdiniz,çünkü islami düzende böyle bir pazar asla oluşmazdı.Bir an böyle bir pazarın oluştuğunu varsaysak bile,kitabınızın içeriğinde islama bir aykırılık bulup bu kitabı pazara sürmenizi engellerdiler.Örnek olarak islami bir düzende,kitabınızın içeriğinde,kadın ve erkek karakterlerin olması,o kitabın yasaklanması için yeterli olurdu.Yine kitabınızın içeriğinde,tanrıların,mitolojik,fantastik,doğaüstü ögelerin olması şirk olarak görülürdü.İslami düzenin korunması,varlığını sürdürmesi ile müslüman sayısının azalıp azalması arasında doğrudan bir bağlantı vardır.Dinden dönenler çoğalır,müslümanlar azalırsa islami düzen yıkılır.Düzenleri kurayanlar da,koruyanlar da insanlardır.İnsan olmadan haliyle islami bir düzen de olmaz.İşte islami düzeni korumak adına yine dinden çıkanlar öldürülürdü,böylece diğer kişilere de gözdağı,korku verilirdi.İslami düzen varlığını ancak korku,dayatma,sindirme,zorlama,baskı ile sürdürebilir.

Kısacası aşırı baskıcı,dayatmacı,zorlayıcı,yasakçı,beyin çölleştirici bir düzen kurulur,bu düzende ot bitmezdi,ot bitsede,o otu, islama aykırı,islami düzen için sakıncalı olduğu gerekçesiyle koparırdılar.

 

 

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bu akıl hastaları, islam dünyasındaki mezheplerin varlığının, herkesin kendi yorumununu doğru olduğunu öne sürmesinden kaynaklandığını; çünkü islam cahil arabın zırvaları olduğundan, içinde çoğu zaman ne saçmaladığınını bile anlaşılamadığını göremiyorlar. kendi uyduruk islamları bile geri kalanların tamamından farklı. buna rağmen, islam hakkıyla uygulansaydı, her şey süper olurdu hayalleri ile orgazm oluyorlar.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Önce bir tespitimizi dile getirelim: Konu sahibi yine zırvalamıș.

Akabinde șunu da gözüne sokalım:

Dünyanın neredeyse 80% dindarların ișgali altında zaten. Durum ortada, vaziyet bombok. Ne insan, ne hayvan nede doğa sevgisini görmek mümkün. Eh, birde dünyanın tümü dindar olsaydı de, ne olurdu acep ?.

Orta çağ ikinci kez yașanırdı.

 

Bütün bunları geçtim, Tanrısı bütün insanların iyi ve dürüst olmasını zaten istemiyor.

O takmıș birkere kafasına, tahtalı köyle mangal yapmayı.

Bu zerzevatta gelmiș buraya ahkâm kesiyor, sanki Tanrısının ne cins oldugunu bilmiyormuș gibi.

 

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tamamen bir ütopya olurdu. Kur'an bunu yapmayı başaramadı. Dünya ile yukarıdaki yazıyı karşılaştırırsanız dünyanın tamamen kaotik bir ortam olduğunu görürsünüz. Allah'ın gücü mü yetmedi, insanların cehennemde yanıp gitmelerini mi istedi, anlamadım. Her şeyi bizim üstümüze yığdı. Madem bir şey yapmayacak neden sonsuz gücü var ki? Ya da sonsuz kudret? Ya da kendisi neden sonsuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ütopya olması olanaksız. Distopya olurdu. Ütopya olabilmesi için islamın kimse inancından, düşüncesinden, fikrinden dolayı kınanamaz demesi gerekirdi. Müşrikleri gördüğünüz yerde öldürün diyen bir düzenin gerçekleşmesi tam bir distopya, yani kara ütopya olur.

 

Allah ise elbette ve kesinlikle yok. O yüzden öbür soruların bir anlamı yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kötülük problemini yanlış anlamamak lazım. Kötülüğün olması tanrının olmadığının kanıtı değildir. Tanrının olmadığı başka yollarla kanıtlanır. Kötülük problemi ise şudur: Tanrının olması durumu çok kötü olurdu, çünkü dünyanın kötü bir temelde yaratılmış olması söz konusu olurdu ki bu yüzden tanrıdan nefret etmek gerekirdi. Bu kötü temel, canlıların birbirlerini yemeden hayatta kalamayışlarıdır.

 

Tanrının olması durumunda insanlık sonsuz bir nefrete mahkum kalırdı. Tanrının olmayışı çok iyi, yoksa bu nefret insanlığı kaplardı. Canlıların birbirini yemesinden doğa sorumlu, doğa da bilinçli olarak bunu tasarlamadığı için doğadan nefret etmiyoruz. Sorun çözülmüş oluyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atlas muhabirleri Alaska'da bir çekim gerçekleştirdiler. Bir kurt sürüsünün bir geyik sürüsüne saldırması ile olay başlamıştı. Saldırıda geyik sürüsünün lideri de sürüsünü korumak için kurtlara saldırdı ve kurtları püskürtmesine rağmen şanssız bir ısırık aldı. Kötü şans, bu ısırık da iyileşmedi, iltihaplandı.

 

Bir hafta sonra yarası aşırı şekilde iltihaplanınca ateşi yükseldi ve sürüsüne liderlik edemez duruma gelince sürüden geride kaldı. Ateşini bastırmak için Teklanika nehrine doğru gitti. Buz gibi sularda ateşini söndürmeye çalıştı. Kurt sürüsü sonunda açlığa çözüm bulmuştu. Geyiğin etrafı kurtlarla sarıldı.

 

Mücadele günlerce sürdü. Geyik çok güçlüydü, hasta olmasına rağmen buldozer gibi saldırıyordu. Sonunda gücü tükendi, ateşi de iyice yükselmişti. Üstelik ayılar da gelmişti. Kendini nehre attı. Kurtlar ender bir işbirliği ile ayılarla birlikte uğraşarak onu zorlukla suda sürüklenmeden kıyıya çekebildiler. On gün süren acısı sona erdi. Kurtların açlığı ile birlikte.

 

Bu hüzünlü öykü her dakika tekrarlanıyor. Yeryüzü bir trajedi sahnesi... Tanrının olması çok ama çok kötü olurdu. Bunlardan sorumlu bir tanrı... Hayal etmek bile berbat.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...