Jump to content

Kuran ve Tevrat'taki hikayeler neden farklı?


Recommended Posts

Neden farklı olduğunu Kuran'ı dikkatli okursanız anlarsınız..Ama ben sizi yormayacağım..

 

‘’Allah'ın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyip onu az bir bedel ile değişenler (var ya); işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. kıyamet günü allah, onlarla ne konuşacak, ne de onları arıtacaktır. onlar için elem dolu bir azap vardır.(Bakara(2/174)

 

‘’Hani allah, kendilerine kitap verilenlerden, “onu (kitabı) mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz” diye sağlam söz almıştı. fakat onlar verdikleri sözü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. yaptıkları bu alışveriş ne kadar kötüdür!’’Al-i imran(3/187)

 

Şimdi bu iki ayetin ne maksatla yazıldığını anlatayım.Muhammed'in başlıca bilgi kaynağı Varaka bin nevfel ölünce,Muhammed'e data girişi oldukça kısıtlanmıştır.Hatta varaka ölünce vahiyler de belli bir süre kesilmiştir.

Hal böyle olunca bilgi nereden alınacaktı?Tabi ki yahudi ve hristiyanlardan..

Bir iki hristiyanı kendine bağlamış fakat onlarda Muhammed'e sırt dönüp kaçmışlardır.

Muhammed, bu sefer yahudilere yanaşmış onlara sorular sorup bilgi koparmaya çalışmıştır.Yahudiler, anlattıkları şeylerin araplara vahiy olarak yutturulduğunu görünce bilgi vermeyi kesmişler ya da daha doğrusu para karşılığı satmayı teklif etmişlerdir.Kime? Tabi ki Muhammed'e..

Muhammed bu duruma ifrid olup yukarıdaki ayetleri sallamış,yahudileri cehennemle tehdit etmeye başlamış..Körü körüne inanan ve cahil bir kitlen olduktan sonra yalanın ortaya çıksa ne olur değil mi?

 

Neyse işin daha acıklı tarafı var..Muhammed, bilgi alabilmek için yahudilere ücret ödemiştir.

 

 "Allah kitap verilenlerden, onu insanlara açıklayacaksınız ve gizlemeyeceksiniz diye ahid almıştı. onlar ise, onu arkalarına atıp, az bir değere değiştiler. alışverişleri ne kötüdür. ettiklerine sevinen ve yapmadıklarıyla övülmekten hoşlananların, sakın onların azaptan kurtulacaklarını sanma, elem verici azab onlaradır." (Al-i imran 187- 188).

 

Ve yahudiler Muhammed'e yanlış bilgiler vererek dolandırmışlardır.

 

‘’(Ey muhammed!) bazıları bilmedikleri şey hakkında atıp tutarak: “onlar üç kişidirler, dördüncüleri köpekleridir” diyecekler. yine, “beş kişidirler, altıncıları köpekleridir” diyecekler. şöyle de diyecekler: “yedi kişidirler, sekizincileri köpekleridir.” de ki: “onların sayısını rabbim daha iyi bilir. zaten onları pek az kimse bilir. o halde, onlar hakkında (kuran’daki) apaçık tartışma(yı aktarmak) dan başka tartışmaya girme ve bunlar hakkında onlardan hiçbirine bir şey sorma.Kehf (18/22)

 

Muhammed yukarıdaki ayette olduğu gibi bazen bu yanlış bilgilerin farkına varmış,çoğunlukla varamamıştır,yanlış bilgiyi olduğu gibi kurana aktarmıştır.

Kuran ve Tevrat'taki kıssaların farklılığının sebebi Kuran'da net olarak itiraf edilir.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bütün dinler Sümer metinlerinin mistisizm ile soslanmış hali zaten, büyü kitabından da farkı yok, elini göğe açıp bir dua ediyorsun günah münah kalmıyor, bir dua daha ediyorsun hasta annen ayağa kalkıyor, dükkânına karınca duası asıyorsun bereketin artıyor, işlerin açılıyor, çocuğuna sınava giderken okunmuş şeker yedirip boynuna da içinde dua yazılı muska astın mı çocuk profesör oluyor...

O kitapta bir Harry Potter eksik.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tevrat ve Kuran'daki öykülerin farklı olmasının nedeni şudur: Tevrat Yehova Tanrı, Kuran Muhammed merkezlidir.

 

Tevrat'ta zaman zaman peygamberlerin ya da 'Tanrı adamları'nın günahlarından ve yaptıkları hatalardan söz edilir. Örneğin Nuh'un şarap içmesi, Lut'un kızlarıyla cinsel ilişkiye girmesi, Davut'un şehvetine yenik düşüp komutanının karısıyla zina yapıp komutanı öldürtmesi, Süleyman'ın yaşlılığında Yehova'nın rakibi olan Tanrılara tapması, Harun'un çölde altından buzağı putu yapması, Musa'nın Medyenli bir kadınla evlenmesi vb. anlatılır.

 

Kuran'da bu öyküleri bu biçimleriyle bulamazsınız. Çünkü Muhammed'e referansla bütün peygamberler günahsızdır. Oysa ki bunlar günahkarların işleridir. İlla anlatmak zorunda kalındığında da eğip bükerek, failleri ve yerleri değiştirerek, uydurma kişilikler yaratarak öyküler bambaşka durumlara getirilir.  

 

Kuran Muhammed'in otobiyografisi gibidir. Orada Allah değil Muhammed önemlidir. Çünkü Muhammed Allah kadar kusursuzdur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neden farklıdır yazıda anlattım:: 

 

 

Bu konuyla ilgili yazmış olduğum her mesajda, her açtığım konuda, her paylaşımımda özellikle belirtiyorum ve özellikle tekrarlıyorum. Kuran'ı Kerim hiçbir zaman Tevrat'tan, hiçbir zaman Tanah'tan hiçbir zaman İncil'den alıntı yapan bir kitap olmadı, benim iddiam budur . Kuran'ı Kerim'in alıntı yaptığı metinler halk arasında popüler olan Kutsal Kitaplar'ın içinde yer alan mitolojik öyküleri açıklayan apokrif kitaplar, tefsirler, düzmece kutsal yazılardır. bunlara örnek olarak Mesih'in Arapça Çocukluk İncili, Midraşlar, Apokrif Metinler ,Talmud verilebilir.

Kuran'ı yazan kişiler öyle görünüyor ve öyle anlaşılıyor ki bu 2 dinin hikayelerine o kadar da yakın değiller. Öyle görünüyor ki teolojilerine de uzaklar. 

Mesela Yahudiler'in içinde Musa zamanında Samiri diye Kıpti isyancı bir kişinin olduğunu ve bu kişinin Musa zamanında yaşadığını sanıyorlar, aslında Samael olarak bahsi geçen Şeytan'ın altından buzağının böğürmesine sebep olduğu öyküyü anlatan Pirke De Rabbi Eliezer midraşik risalesinde geçen hikayeye referans vermek isterken ellerine yüzlerine bulaştırıp Samiriler'in olmadığı zamanda yani Musa'nın zamanında Samiri diye bir adam varmış gibi bahsediyorlar.

Ya da İsa'yla ilgili ilk olarak kanonk İnciller yazıldıktan sonra üretilmiş bulunan çocukluk öykülerine sanki gerçekmiş gibi değinerek apokrif düzmece Çocukluk İncilleri'ne anlatılarına sanki gerçekmiş gibi referans veriyor Kuran yazarları. 

Bu 2 örnek sadece vahim durumu görmek açısından yeterli.(2 Meryem konusuna hiç girmiyorum rezalet bir anakronizm söz konusu) Şimdi bunu yapmalarının nedenine değinelim:

Bu tür Kutsal Yazılar'a alternatif üretilen metinler Kutsal Yazı'da geçen ama detayları belirtilmeyen öyküleri detaylandırırlar, halkın merak duygusunu tatmin ederler ve aslında Kutsal Kitap'ta yer almayan bazı uçuk öyküler de üretilir ki halk ateşli bir şekilde inancına bağlı kalsın ve halk gece yatarken eğlenceli bir öyküyü ateş sohbetlerinde okusun,okutsun veya dinleyip feyz alsın. Çünkü Kutsal Kitaplar çoğu zaman öyküyü uzatmaz mucizeyi anlatır yazar ve geçer. Apokrif metinler Kutsal Kitap'ın boşluklarını doldurur, eksiklerini giderir, saçma olan öyküleri ve çelişkileri bir nevi tefsir mahiyetinde mantık çerçevesine oturtur ve bu metinler halka açık olduğu için popülerdir Kutsal Kitaplar ise üst dini zümreye hitap eder ve okuma yazmaya hakimiyet ister. Kulaktan kulağa aktarılan belli başlı hikayeler dışında Kutsal kitaplar avam tarafından detaylı bilinmez bilinen daha çok bu popüler ve daha uçuk olan apokrif metinlerdir. Bunların halka ulaşma başarısı Kutsal Metinler'e göre daha yüksektir. Bu yüzden Kuran yazarları apokrif metinlerden kulaktan dolma veya halk arasında dolaşan öyküleri almışlardır ana metinlerdekileri değil.

ÖZETLE Apokrif metinler çoğu zaman hem ana kutsal kitabın da önüne geçerek halk nezdinde çok daha fazla değer bulurlar hem de ana kitapta ayrıntılı olarak yer almayan konuları işlerler. Bu
ise, apokrif metinlerin önemini bir kat daha artırır .

Bu yüzden Kuran yazarları bilmedikleri Yahudi ve Hristiyan Kutsal Kitapları'ndan ziyade bu metinlerden popüler öykülere aşinadırlar ve çoğu zaman yanlış , değişik versiyonları anlatılan ve bahsi geçen coğrafyada yanlış bilinen asıl öyküden farklı hikayeleri Kuran'a dahil etmişler, hatta bazen anlatılan öyküdeki kelimeleri ve olayları büyük ihtimal kulaktan dolma olduğu için yanlış aktarmışlardır .

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...