Jump to content

Rabbimizin bizlere sorduğu sorular


Recommended Posts

Birkaç örnek verelim:

DİŞİ (ankebut)

29:19 ALLAH`ın yaratılışı nasıl başlatıp, nasıl tekrarladığını görmediler mi? Bu, elbette ALLAH için kolaydır.
29:20 De ki, "Yeryüzünü dolaşın ve yaratılışın nasıl başladığını görün."6 Sonra, yine ALLAH (ahiretteki) son yaratılışı başlatacaktır. ALLAH`ın her şeye gücü yeter.


ENBİYÂ
(30) İnkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?



FATIR SURESİ

27. ALLAH`ın gökten bir su indirdiğini görmedin mi? Onunla çeşitli renklerde ürünler çıkarırız. Hatta dağlarda bile beyaz, kırmızı veya rengarenk katmanlar vardır. Bazı yollar ise siyahtır.

28. Aynı şekilde, insanlar, hayvanlar, çiftlik hayvanları da çeşitli renklerdedir. Bundan dolayıdır ki kulları arasında ALLAH`ı gereği gibi sayanlar bilim adamlarıdır. ALLAH Üstündür, Bağışlayandır

TUR SURESİ
35. yoksa onlar hiçbir şeysiz mi yaratıldılar? yoksa bizzat kendileri mi yaratıcıdır?

36. yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattı? Hayır, onlar gerekli bilgiye ulaşamıyorlar!

37. yoksa Rabbinin hazineleri onların yanında mı? yoksa güç ve egemenlik sahibi onlar mı?


Enbiya Suresi 43 yoksa onların; kendilerini bize karşı siperleyecek tanrıları mı var? Ne kendilerine yardıma güç yetirebilirler ne de bizden bir dostluğa muhatap olurlar.

--------------------------------------------------------------------------------

Enbiya Suresi 50 Bu, bereketli bir Zikir'dir ki, onu indirdik. yoksa siz onu inkâr mı ediyorsunuz?


--------------------------------------------------------------------------------

Neml Suresi 60 yoksa gökleri ve yeri yaratan, gökten size bir su indiren mi hayırlı? Biz o suyla sizin için gözler-gönüller açan bahçeler bitirdik. Sizin, onların bir tek ağacını bitirmeniz mümkün değildi. Allah'ın yanında bir ilah mı var? Hayır! Ama onlar döneklik eden bir topluluktur.

--------------------------------------------------------------------------------

Neml Suresi 61 yoksa yeri bir karargâh yapıp şurasına-burasına nehirler serpiştiren, üzerine dayanaklı dağlar konduran ve iki deniz arasına bir engel yerleştiren mi hayırlı? İlah mı var Allah'ın yanında!? Hayır! Ama onların çokları ilimden nasipsizliği sürdürüyorlar.

--------------------------------------------------------------------------------

Neml Suresi 62 yoksa zorda kalan yalvardığında, onun imdadına yetişip sıkıntı ve kaderi kaldıran, sizi yeryüzünün hükmedenleri kılan mı hayırlı? Allah'ın yanında bir ilah daha var mı!? Ne kadar da az ibret alıyorsunuz!

--------------------------------------------------------------------------------

Neml Suresi 63 yoksa size karanın ve denizin karanlıkları içinde yol gösteren ve rahmetini önünde rüzgârları müjdeci gönderen mi hayırlı? Allah'ın beraberinde bir ilah daha mı var?! Allah, onların ortak tuttuklarından uzaktır, arınmıştır.

--------------------------------------------------------------------------------

Neml Suresi 64 yoksa yaratmaya başlayıp sonra tekrar tekrar yaratan ve sizi gözeten ve yerden rızıklandıran mı hayırlı? Allah'ın yanında bir ilah mı var? De ki: "Getirin susturucu kanıtınızı, eğer doğru sözlüler iseniz."


Vakia Suresi

62. Andolsun, birinci yaratılışı(nızı) biliyorsunuz. O halde düşünseniz ya!

63. Ektiğiniz tohuma ne dersiniz?!

64. Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?

65. Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde şöyle geveleyip dururdunuz:

66. “Muhakkak biz çok ziyandayız!”

67. “Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!”

68. İçtiğiniz suya ne dersiniz?!

69. Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?

70. Dileseydik onu acı bir su yapardık. O halde şükretseydiniz ya!..

71. Tutuşturduğunuz ateşe ne dersiniz?!

72. Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?

**********************************************************

Selam ve sevgiler.

 

http://emre1974tr.blogspot.com.tr/2011/07/rabbimizin-bizlere-sordugu-sorular.html

tarihinde Emre_1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Rabbimizin sorular sormasındaki amaç

 
Kuran'da Yaratıcımızın kullarına sorular sorduğunu görmekteyiz. Bundan dolayı bazı insanlar "Allah zaten herşeyi bilmiyor mu, neden soruyor?" şeklinde itirazlar dile getiriyor.

Yüce Rabbimiz elbette herşeyi biliyor. Hatta gelecekte olacakları bile...

Soru sormasının nedeni öğrenmek değil, kullarına hakettiklerini vermek ve yaşatmaktır.


Bir soru illa ki öğrenmek için sorulmaz.

1- O kişiye hakettiği bir deneyimi yaşatmak için de sorulur.


2- İfadeyi güçlendirmek, düşündürmek, mesaj vermek vb. amaçlar için de sorular sorulur.


Bu bir yana, Allah zaten bu 2 günlük özet imtihan hayatında bizlere hakettiklerimizi yaşattırıp, bizi kendimizle yüzleştiriyor. Ahiret hayatının kendisi böyle "sonucu Allah tarafından bilinen sorular" üzerine kurulu.Dünya yaşantısı bu doğrultuda zaten. Çünkü zaten yüce Rabbimiz, biz bu dünyada sonsuza dek yaşasaydık ne yapacağımızı gayet iyi biliyor ve bunu özetleyen 2 günlük örnek bir imtihan hayatı yaşatıyor. "Kader ve Özgür İrede" başlıklı çalışmamda bunun çözümlemesini ayetler ışığında yapmıştım.

Bakara 260

Hani İbrahim de şöyle yakarmıştı: "Rabbim, göster bana, nasıl diriltiyorsun ölüleri?" "İnanmadın mı?" diye sordu. "İnandım, dedi, ancak kalbimin tatmin olması için ..." Allah dedi ki: "Kuşlardan dört tane al, onları kendine ısındırıp alıştır. Sonra her dağın üstüne onlardan bir parça koy. Sonra da onları çağır. Koşarak sana geleceklerdir. Bil ki Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.

Tüm bunlar insanları gerçeklerle ve kendileriyle yüzleştirme planına hizmet eden deneyimler. Ve sorular da bunun bir parçası. Bu sayede ahirette itiraz hakkın da kalmıyor.

A'raf Suresi 12 Allah buyurdu: "Sana emrettiğimde secde etmeni engelleyen neydi?" İblis dedi: "Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın."

Burada yine Rabbimiz yarattığı varlığa hakettiği deneyimi yaşatıyor.

İblis'in kötülerden olduğunu biliyordu ve bunun açığa çıkması gerekiyordu. Ne söylenirse yapıyordu bugüne kadar İblis ama Adem'e secde şıkkını karşısına çıkartırsa bunu yapmayacağını bildiğinden Allah, bu imtihanı karşısına çıkarttı.

Yani kalbindeki kötülükle yüzleştirilip aleyhinde gerekli delil açığa çıkarılmış oldu.

İblis de olayın hemen devamında tuzağa düşürüldüğünü anlıyor ve şöyle diyor:

16. Dedi: "Beni azdırmana yemin ederim ki, onları saptırmak için senin dosdoğru yolun üzerine kurulacağım."

İblis "beni azdırmana karşılık" derken işte bu tuzağa düşürülmekten bahsediyor. Çünkü İblis'in özgür iradeyle neyi yapmayacağını ve nerde gerçek yüzünü göstereceğini iyi bildiğinden Allah, bu İblis'in kötülüğünü sergileyeceği imtihanı karşısına çıkartıp zalimliğini sergilemesini sağladı.

Kısacası Rabbimiz burada aslında yine sorusunu birşey öğrenmek için değil, tam tersine birşey öğretmek ve deneyimletmek için soruyor. Yani hakettiğine kavuşturuyor...



Sebe-40. Hepsini topladığı gün meleklere, 'Şunlar mı size tapıyordu?' der.

Sebe-41. Dediler ki, 'Sen yücesin, velimiz (dostumuz) onlar değil, Sensin. Hayır, onlar cinlere tapıyorlardı. Çokları onlara inanıyordu.'

İşte yine burada da aslında Allah bilmediği birşeyi sormuyor, zaten en iyi O biliyor.

Yine Kullarına hakettikleri deneyimi yaşatıyor.

Ayrıca bu ayetlerde cinlerin-şeytanların nasıl melek , ruh vs. kılığında insanları saptırdığını da anlatmakta, insanları bu oyunlara karşı uyarmakta.




Maide Suresi 116 Allah şunu da söyledi: "Ey Meryem oğlu İsa! Allah'ın yanında beni ve annemi de iki tanrı olarak kabul edin diye insanlara sen mi söyledin?" İsa dedi: "Hâşâ! Tespih ederim seni. Hakkım olmayan bir şeyi söylemek benim haddime değildir. Eğer onu söylemişsem sen onu elbette bilirsin. Sen benim içimde olanı bilirsin ama ben senin zatında olanı bilmem. Çünkü sen, evet sen, gaybları çok iyi bilensin!"

Yine aynı şekilde Rabbimiz İsa'ya merak amaçlı sormuyor, cevabı bildiği gibi, İsa'nın ne cevap vereceğini de kelimesi kelimesine zaten biliyor.


Ayrıca Yaratacımızın ifadeyi güçlendirmek, kullarını düşündürmek amaçlı sorduğu sorulara örnekler:


ENBİYÂ
(30) İnkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?



FATIR SURESİ

27. ALLAH`ın gökten bir su indirdiğini görmedin mi? Onunla çeşitli renklerde ürünler çıkarırız. Hatta dağlarda bile beyaz, kırmızı veya rengarenk katmanlar vardır. Bazı yollar ise siyahtır.

28. Aynı şekilde, insanlar, hayvanlar, çiftlik hayvanları da çeşitli renklerdedir. Bundan dolayıdır ki kulları arasında ALLAH`ı gereği gibi sayanlar bilim adamlarıdır. ALLAH Üstündür, Bağışlayandır

TUR SURESİ
35. yoksa onlar hiçbir şeysiz mi yaratıldılar? yoksa bizzat kendileri mi yaratıcıdır?

36. yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattı? Hayır, onlar gerekli bilgiye ulaşamıyorlar!

37. yoksa Rabbinin hazineleri onların yanında mı? yoksa güç ve egemenlik sahibi onlar mı?

***

Dediğim gibi, yüce Rabbimizin bu dünyada bizleri imtihan etmesi de aslında O'nun açısından sonucu bilinen bir "kulları kendileriyle yüzleştirmedir". Bu sayede hem kulların ahirette itiraz hakkı kalmıyor, hem de bazı küçük ceza ve mükafatları daha bu dünyada tatmış oluyorlar.

Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için ayrıca "kader ve özgür irade" başlıklı çalışmama da göz atabilirsiniz.

Selam ve sevgiler
 
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Neml Suresi 61 yoksa yeri bir karargâh yapıp şurasına-burasına nehirler serpiştiren, üzerine dayanaklı dağlar konduran ve iki deniz arasına bir engel yerleştiren mi hayırlı? İlah mı var Allah'ın yanında!? Hayır! Ama onların çokları ilimden nasipsizliği sürdürüyorlar.

 

Dağlar yukarıdan yeryüzüne inmedi, Magma tabakasının ve tektonik tabakların birbirini itmesi ve yukarı hareketi ile meydana geldiler. Statikte değiller, hareketlerine devam ediyorlar. 

 

Dağlar kondurmak ne demektir mesela? Anlam vermek zor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 



Yüce Rabbimiz elbette herşeyi biliyor. Hatta gelecekte olacakları bile.


 

 sayın ahmak,

Senin sözde rabbinin bir bok bildiği yok,

Aç inandığın hikaye kitabını iyice oku.

 

Senin rabbin,

batıyı doğuyu bilir,nedense kuzeyi,güneyi bilmez,

Yağmuru bilir,onlarca ayet de yağmur der,

ama,kar yağışından bihaberdir,

Ayrıca,yıldızları ,sanki misket büyüklüğünde de dünyaya düşmesin diye

engeller,

 

Anlayacağın sayın ahmak ,

senin rabbin cahilin en önde gidenidir,

senin gibi cahillerin de ,böyle bir cahilin yazdığı hikaye kitabına 

çok fazla anlam yüklemesi normaldir.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Meydana gelmiş olmasına tanık oluyoruz. Ayrıca bilim ve teknoloji sayesinde ayette bahsedilen Big Bang'e de tanık oluyoruz.

 

Selam

Senin Allah'ın önce dünyayı sonra kosmosu (ona da gök diyor ne alakaysa) yarattığını iddia ediyor.

Dünya, bing bangdan 9 milyar yıl sonra oluşmuştur,yani kosmosun oluşumundan çok sonraları..

Tam tersi yani.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 
 
İnkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi?

Bu sudan meydana getirdik lafı da mealcilerin sahtekarlığından başka bir şey değil.Güya bilimle uyumlu hale getiriyorlar..!

Kuran'da su'dan kastedilen şey meni'dir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Okuyacak ve öğreneceksiniz.

 

Başlangıç için.

 

http://emre1974tr.blogspot.com.tr/2016/05/goklerevrenler.html

 

Evrenle ilgili iftiralarınıza cevaplarım yazılarımda var gördüğünüz üzere. Hiç vızıklayacak alanınız bile yok.

 

Göğü çökmesin, üzerimize düşmesin diye tutması da Big Crunch'ın kıyamete kadar engellendiğini anlatıyor. Evrenin içe çökmesinin...

 

Kar yağması meselesine gelince,

 

Öncelikle "doludan" doğrudan bahseden ayeti verelim:

 

Nur 43 Görmedin mi, Allah, bulutları sürüyor, sonra onları kaynaştırıp iç içe sokuyor, sonra onları birbiri üstüne yığıyor. Nihayet, onların arasından yağmurun çıktığını görüyorsun. Gökten, ondaki dağlardan bir dolu indiriyor da onunla dilediğini çarpıyor, dilediğinden de onu yan geçiriyor. Onun şimşeğinin parıltısı, neredeyse gözleri alıp götürecek.

 

Bunun dışında suyu yağmuru çeşit çeşit yağdırdığını söyleyen ayet yağmurdan doluya, kara kadar tüm yağış biçimlerini kapsar.

 

Ayrıca taş yağmuru gibi felaket getiren yağışlardan da bahsedilir.

 

Selam

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Nur 43 Görmedin mi, Allah, bulutları sürüyor, sonra onları kaynaştırıp iç içe sokuyor, sonra onları birbiri üstüne yığıyor. Nihayet, onların arasından yağmurun çıktığını görüyorsun. Gökten, ondaki dağlardan bir dolu indiriyor da onunla dilediğini çarpıyor, dilediğinden de onu yan geçiriyor. Onun şimşeğinin parıltısı, neredeyse gözleri alıp götürecek.

Ee ne var bu ayette?bedevinin biri, ilkokul  öğrencisinin ev ödevi gibi gözlemini anlatmış..

Ben sabah cep telefonundaki hava durumu programına bakıyorum,Allah'ın saat kaçta bulutları sürüp kaynaştıracağını,üzerimize ne yağdırıp yağdırmayacağını öğreniyorum.Ona göre evden hazırlıklı çıkıyorum.

Bu sene kafama hiç yağmur ya da dolu tanesi değmedi.

Geçen sene yağmur yedim ama..Çünkü hava durumu programına bakmıyordum.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Tanrı Ne zaman nerede sormuş?

 

Sorular çalındığı için sınav iptal... :D Kıyamet kopacakmış aslında, vakti saati gelmiş de, cemaat soruları çalıp elemanlarına dağıttığı için ertelenmiş! :lol: Allah yeni soruları bir türlü hazırlayıp sınav tarihini belirleyemiyormuş. Eeee çalınanları 23 yılda hazırlayabildi diyorlardı. Onlar da dandik dandik sorulardı zaten. Yağmur yağınca ne olur soru, yerde yeşillik biter cevap! Böyle dandik şeyler... Bunlar için 23 yıl uğraşmış! Müslümler bu dandik sorulara bile çalışmayıp çoğu çakınca cemaat bakmış olmuyor soruları çalmış! Allah da bir bakmış nerde cemaatçi var cennete doluşacak, kıyamet iptal... :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sürerim buluttan tarlaları. Yağmurlar Ekerim göğün göğsüne:)

iyi de şu an biliyoruz ki Allah'ın bişey yapmasına gerek yok ki bulutlar doğal yollarla oluyor zaten. Olan bişey için niye boşuna çabalıyor ki. Hoşuna mı gidiyor bulut sürmek? 

Allahınız bi boşluk görmeyegörsün. Hemen ben yaptım diyor nedense:)))

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Rabbimizin sorular sormasındaki amaç

 
***

Dediğim gibi, yüce Rabbimizin bu dünyada bizleri imtihan etmesi de aslında O'nun açısından sonucu bilinen bir "kulları kendileriyle yüzleştirmedir". Bu sayede hem kulların ahirette itiraz hakkı kalmıyor, hem de bazı küçük ceza ve mükafatları daha bu dünyada tatmış oluyorlar.

 

Bir kere bizim değil, bilakis Sizin Tanrınız. Bu yüzden șu "bizim" kelimesini münasip bir yerinize koyunuz efendim, çünkü herkesin gri hücreleri pantolonunda bulunmaz. Tanrınızın reklamını yaparken, "biz"li kavramlar kullanmanız yersiz. O "biz" kavramında bireysel olarak sadece Siz varsınız, çünkü kitabınızı ve önderinizi din kardeșlerinizin hepsi farklı anlıyor. Bu forumda bunun sayısız örneklerini bulursunuz.   

Eğer onun bizlere bir diyeceği varsa, buyursun bizzat kendisi gelsin. Biz öyle körü körüne ona buna biat etmeyiz. Siz arada kalabalık yapmayınız lütfen.

Ayrıca o örnek verdiginiz cümlelerin tümü insan ürünüdür. Yazan(lar) ve yazdıran(lar) istisnasınız Sizin gibi, eğer kabız degilseniz, hergün sıçmak zorunda olan insanlardı. Bunu hınzır gibi bildiginizden eminim.  

Yani referansınız ve argümanlarınızın temeli olası bir Tanrıdan ziyade, eskilerin insan kaynaklı masallarına dayanır. Kitabınızda bile kendine yer bulmuștur. Bu, o zaman bile kușkulu, herșeye körü körüne inanmayan akıllı insanların olduğuna ișaret eder.
Bunu, 21. yüzyılda yașamanıza ve bilimin bütün imkanlarından yararlanmanıza rağmen, Sizin için söylemek mümkün değil.

 

Haydi kolay gelsin...

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...