Jump to content

Recommended Posts

İnsan evrimsel rastlantıların bir ürünüyse neden kendi varlığının farkındadır? (Hard problem of consciousness)

 

İnsandan hiçbir farkı olmayan bir yapay zeka geliştirildiğinde, oturup kibirli bir biçimde üstün bir yapıya sahip olduğundan bahsedip onu yoktan var eden bir aklın olmadığını iddia ettiğinde ona nasıl bir cevap vereceğiz?

 

Canlı genomlarındaki bilginin kökeni olan ilk canlı organizmadaki temel tasarımın kaynak kodu biyolojik enigma ise elektron açısından bir sandalye ile aramızda fark olmadığını söyleyen kuantuma göre neden gözü olmadan gören, kulağı olmadan duyan, tüm evrene yayılmış foton sinirleriyle ya da ışık dalgalarıyla algılayan "biliş üstü" bir aklın tasarımı olmayalım?

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

aha bi moron embesil dusuk zeka daha gelmis .

 

Siz sorduğum soruyu tam olarak anlayabildiniz mi de hakaret ederek cevap verme cüretinde bulunuyorsunuz? Embesil kim, düşük zeka kim, buna neye göre karar verdiniz, referansınız nedir? Benim ateist olup olmadığımı, akıllı tasarıma inanıp inanmadığımı anlayabileceğiniz bir soru değil bu; bu beraber düşünmeye davet eden kapsamlı bir soruydu. Bir daha sazan gibi atlayıp terbiyesizlik yapmayın!

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

İnsan evrimsel rastlantıların bir ürünüyse neden kendi varlığının farkındadır? (Hard problem of consciousness)

 

İnsandan hiçbir farkı olmayan bir yapay zeka geliştirildiğinde, oturup kibirli bir biçimde üstün bir yapıya sahip olduğundan bahsedip onu yoktan var eden bir aklın olmadığını iddia ettiğinde ona nasıl bir cevap vereceğiz?

 

Canlı genomlarındaki bilginin kökeni olan ilk canlı organizmadaki temel tasarımın kaynak kodu biyolojik enigma ise elektron açısından bir sandalye ile aramızda fark olmadığını söyleyen kuantuma göre neden gözü olmadan gören, kulağı olmadan duyan, tüm evrene yayılmış foton sinirleriyle ya da ışık dalgalarıyla algılayan "biliş üstü" bir aklın tasarımı olmayalım?

 

kurgulanan senaryolar, ne kadar ulaşılamaz ve sorgulanamaz ve fakat anlaşılabilirse, o denli olası görünüyor bazıları için.

 

örneğin: komplo teorilerini çok seviyoruz. çünkü o kurguyu doğrulayabilecek herhangi bir bilgimiz/durumumuz/olanağımız/isteğimiz yok, fakat o kurguyu anlayabiliyoruz. böylece bir başkasının sorgulanamaz planını çözmüş/anlamış olmanın rahatlığı ve yeterliliğini hissediyoruz. 

 

bilim adım adım ilerler. ansızın hop diye bir kuram çıkmaz. küçük varsayımlar, adım adım doğrulanarak/yanlışlanarak daha büyük adımları ortaya çıkartırlar.

dolayısı ile bilim, her adımda ulaşılabilir ve doğrulanabilirlik sunar insanlara. Bu yüzden tek ve gerçek yol göstericidir.

 

komplo teorileri ise, hop diye ortaya çıkarlar. herhangi bir bilgiye dayanmaları gerekmiyor. kurguları, fazlası ile uyumluluk ve yumuşaklık gösterir. yani kurgulanan olayların son derece uyumlu biçimde ve yumuşakça işlediği görülür. hayatın dinamiklerine uygun olmayacak şekilde, her şey yolunda gider komplo teorilerinde.

 

yukardaki kurgunuzun hiçbir yeri doğrulanabilecek durumda değil. fakat anlaşılabilir ve her şeyi fazlası ile uyumlu bir kurgu. bu yüzden size hoş görünüyor. bu kurguya ucundan kıyısından giriş yapıp doğrulayamazsınız. bu yüzden, bu bilinmez fakat anlaşılabilirliğin hoş duyguları ile kendinizi avutmaya devam edebilirsiniz. 

 

fakat diğer yandan, bu komplo teorilerine inanmayanlar da olacaktır ve bunlar bazen ufak sorularla da olsa, kurgunun gizlenmeye çalışılan yumuşak karnını dürtebilirler. örneğin : sözünü ettiğiniz bilinç de evrenin bir parçası olduğuna göre, bu bilinç kendiliğinden mi var olmuştur, yoksa onu da yaratan bir başka bilinç söz konusu mudur? kendiliğinden var olmuşsa, bizlerin de kendiliğimizden var olması neden olası görünmüyor da, illa bir yaratıcı olasılığı düşünülüyor? gibi...   

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

İnsandan hiçbir farkı olmayan bir yapay zeka geliştirildiğinde, oturup kibirli bir biçimde üstün bir yapıya sahip olduğundan bahsedip onu yoktan var eden bir aklın olmadığını iddia ettiğinde ona nasıl bir cevap vereceğiz?

 

Gözlerinin içine bakarak, ondan bir tane daha yapıp yanına koyacağız. 

 

Oldukça saçma bir soru bence kusura bakma.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Hard problem of consciousness

 

Yazın hatalarla dolu. Evrim rastlantıyla çalışmaz. Mutasyon ve doğal seçilimle çalışır. Mutasyonların nedenleri vardır. Durduk yere nedensiz mutasyon olmaz. Ya dış etken, ya kodlama hatası. Mutasyonlar da birikimli seçilimle elenerek sadece işe yarayan mutasyonlar birikir ve bu da tasarlanmışlık görüntüsü verir.

 

Evrim çok aşırı uzun sürmüştür ve çok acımasız eleme yapar. Robotlar kıyasıya bir ölüm kalım savaşını bir milyar yıl sürdürmeden canlılar düzeyine gelemezler. Evrim yenilenemez, tekrarlanamaz, denenemez, sınanamaz. Evrimin çalıştığı koşulları yeniden sağlamak olanaksız.   

 

İnsanlar transformersleri göremeyeceklerdir. O zamana insanlık çoktan ortadan kalkar. Bir transformers beni kimse yaratmadı dediğinde haklı olacaktır. Çünkü onu evrim yaratmıştır. Örneğin ekmeği evrim yaratmıştır, çünkü ekmeği yaratan fırıncıyı evrim yaratmıştır. İnsanın yarattığı şeyleri, insanı da evrim yarattığı için evrim yaratmıştır. Ne yani şimdi Boeing 707 yi evrim mi yarattı? Elbette. Çünkü onu yaratan insanı evrim yarattı. Transformers haklı, evrimleştim ben diyecektir. Beni siz yarattınız demeyecektir.

 

Kuantum çok aşırı karmaşıktır. Öyle her şey elektronlar filan demekle olmaz. Öyle basit açıklamalar yok. Hiç olmadı ve hiç olmayacak. İnsanın son kalan ferdinin kafasında acaba şu nasıldır diye sorular olacak. Sorular yanıtlanmadan insanlık sona erecek. Bu kesindir. Tanrı olsaydı, onun da kafasının içinde acaba şu nedir nasıldır diye sorular dönerdi. "Ben neden varım?" sorusunu yanıtlayamazdı örneğin. Sonsuza kadar düşünse, neden var olduğunu açıklayamazdı.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

İnsan evrimsel rastlantıların bir ürünüyse neden kendi varlığının farkındadır? (Hard problem of consciousness)

 

 

Evrim, sadece rastlantı ile işlemiyor... doğal seçilim var.       

İnsanın kendi varlığının farkında olmasına dayanarak, yine kendi varlığının farkında olan bir kaynaktan geldiği söylenebilir. ama buradan tanrı sonucu çıkmaz;
 "Tanrı" dediğimizde, insana hakim olabilecek güce sahip, tek ve ölümsüz bir varlık, anlaşılır.

Bu aynı zamanda, hiçbir teknoloji ile algılanamadığı iddia edilen akıl ve bilim dışı komik bir varsayımdır.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 05.06.2017 at 00:34, metalycra said:

1- İnsan evrimsel rastlantıların bir ürünüyse neden kendi varlığının farkındadır? (Hard problem of consciousness)

 

2- İnsandan hiçbir farkı olmayan bir yapay zeka geliştirildiğinde, oturup kibirli bir biçimde üstün bir yapıya sahip olduğundan bahsedip onu yoktan var eden bir aklın olmadığını iddia ettiğinde ona nasıl bir cevap vereceğiz?

 

3- Canlı genomlarındaki bilginin kökeni olan ilk canlı organizmadaki temel tasarımın kaynak kodu biyolojik enigma ise elektron açısından bir sandalye ile aramızda fark olmadığını söyleyen kuantuma göre neden gözü olmadan gören, kulağı olmadan duyan, tüm evrene yayılmış foton sinirleriyle ya da ışık dalgalarıyla algılayan "biliş üstü" bir aklın tasarımı olmayalım?

 

1- Bu soru bir safsata. Çift yönlü, hatta belki 3 yönlü bir safsata.

 

Öncelikle rastlantı dediğimiz şey zaten bir zorunluluk. Bu bağlamda her şey rastlantı, rastlantı olmayan bir şey mi var? Rastlantı denerek küçümsenmeye çaılışılan mefhumdan kasıt nedir? İkincisi evrim rastlantı değil, aslen doğal seçilimin determine ettiği bir süreçtir. Sizin adınıza yazmıyorum ama, evrimi salt rastlantısal bir süreç olarak nitelemek bu bağlamda cahilliktir. En nihayetinde ise, neden olmasın? Soru içerisinde, sanki evrimsel sürecin neticesinde kendi varlılığının farkındalığı gibi bilişsel bir mertebe ortaya çıkamazmış şeklinde bir koşul, ön kabül gizli ki, bu da doğru değil. Bu da bir cahillik. Kısacası bu sözde akıl yürütmeye dayalı soru, içerisinde üç adet temellendirilmeye muhtaç, mevcut hali ile ise 3 adet safsata ihtiva ediyor.

 

2- Yapay zeka kendi durumunu muhtemeldir ki bizden daha iyi muhakeme edecektir. Kendisinin evren içerisindeki mikro-makro süreç ve dinamikler neticesinde ortaya çıkıp çıkamayacağını göstermesi gerekir ki, bu muhakemeyi de olması gerektiği gibi yapacaktır. Nihayetinde abiyogenez ve evrim gibi kendiliğinden örgütlenme türevi süreçler neticesinde ortaya çıkmadı. Gerçek bu. Gerçeklerin de er ya da ortaya çıkmak gibi bir huyu var. Hele bir yapay zeka için.

 

3- Bu şey tanrı olmadığı sürece, o biliş üstü aklın da kaynağı ve dayandığı silsile de verilebildiği sürece olabilir. Tanrı olamaz. Ayrıca daha önemli olan nokta şu: Öyle olmak gibi bir "zorunluluğumuz" yok. Ortada mantıksal bir zorunluluk, dayatma yok. Bu, buz gibi bir gerçek. Bu tip spekülasyonlar ise her daim yapılabilir.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...