Jump to content

Recommended Posts

Theresa May: “Bu şeytani ideoloji İslam değil”

İngiltere’de yedi kişinin öldüğü saldırı sonrası bir konuşma yapan İngiltere Başbakanı Theresa May dünyada şiddeti felsefe edinmiş radikal İslami teröristlerin gerçek İslam felsefesini değiştirdiklerini belirtti.

 

Başbakan May terörle savaşta bazı prensiplerin değişmesi gerektiğini, demokrasi adına potansiyel teröristleri koruyan bazı yasalarda değişiklikler yapılması gerektiğini  de ifade etti.

İngiliz Başbakanı konuşmasında, özellikle internette yayılan nefret söylemi ve bölücülüğe savaş açılacağını, bu konuda sanal dünyaya altyapı sağlayan büyük şirketlere baskı yapılacağını belirtti.

Terör saldırılarının  her zaman organize şebekelerin işi olmadığını, internette radikalleşen potansiyel teröristlerin yalnız kurt olarak son derece tehlikeli olduklarının altını çizen May sözlerine şöyle devam etti:

“Hali hazır yöntemlerle böyle bir tehditle baş edemeyiz. Bazı şeyler değişmeli. İster organize, ister yalnız kurt saldırıları olsun tüm bu terörün ortak bir noktası var. Bu ortak nokta faillerin hepsinin güya İslam felsefesi adı altında şeytani bir ideolojiye sahip olmaları, toplumu ayrılıkçılığa mezhep kavgasına yönlendirmeleri. Bu şeytani ideoloji tüm Batı ahlâk değerlerini yok saymakta, nefreti beslemekte. İslam bu değildir. İslam’ın Batı değerleri ile uyuşmadığını söylem haline getirmiş bu şeytani felsefe  İslam değildir, yozlaşmış bir düşüncedir.”

May konuşmasında ayrıca  terör ile savaşta  polis prosedürlerinde  değişikler yapılacağını  belirtti. İngiltere’de  göz altına alma süresi ve şartlarında değişiklikler söz konusu. Bu şekilde güvenlik güçleri potansiyel teröristleri daha önceden belirlemeyi hedef alıyor.

Seçimlerin planlandığı gibi perşembe günü yapılacağını belirten İngiliz Başbakanı, terörün  İngiliz demokratik sisteminin çalışmasına engel olamayacağını ifade etti.

May sözlerini şöyle tamamladı: “Her zaman olduğu gibi teröre karşı tepkimiz, bir araya gelmek, birlik olmak ve düşmanı yenmek olacaktır.”

 

http://www.salom.com.tr/newsdetails.asp?id=103352

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 75
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Theresa May'ın yerinde olsam arap birliği ülkeleriyle diplomatik ilişkileri keserdim ama kadın bunu yapmaktansa islam ülkelerinin klasik sloganını kullanıyor. Atap ülkeleri liberalizme kayıyor diye Katar arap ülkesiyle diplomatik ilişkiyi kestiler. Liberal ingiliz başbakan gerçek islamı tanımlıyor. 21.YY avrupası çok tuhaf.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İngiltere'nin yaratıp desteklediği Muslim Brothers terörist ilan edildi. İngiltere'nin diretkifi ile Muslim Brothers'e maddi destek sağlayan Katar diğer Arap ülkeleri tarafından tecrit ediliyor. İngiltere'deki patlamalar bu işle bağlantılıdır.

 

ABD ile İngiltere arasında bir sürtüşme var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 hours ago, Khan said:

Theresa May: “Bu şeytani ideoloji İslam değil”

May sözlerine şöyle devam etti:

“Hali hazır yöntemlerle böyle bir tehditle baş edemeyiz. Bazı şeyler değişmeli. İster organize, ister yalnız kurt saldırıları olsun tüm bu terörün ortak bir noktası var. Bu ortak nokta faillerin hepsinin güya İslam felsefesi adı altında şeytani bir ideolojiye sahip olmaları, toplumu ayrılıkçılığa mezhep kavgasına yönlendirmeleri. Bu şeytani ideoloji tüm Batı ahlâk değerlerini yok saymakta, nefreti beslemekte. İslam bu değildir. İslam’ın Batı değerleri ile uyuşmadığını söylem haline getirmiş bu şeytani felsefe  İslam değildir, yozlaşmış bir düşüncedir.”

 

 

Theresa May'in İslam'ı hiç bilmediği anlaşılıyor. Oysaki, yukarıdaki paragrafta söylenenler tam olarak İslam'ı anlatmaktadır. İslam budur.

 

İngiltere battı batıyor, hala 'ekin makasla biçilir' iddiasında.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sizler anladığım kadarıyla zamanında üst üste forumdan atıldığınız için sonradan geri gelip böyle bir saçmalık başlatmışsınız.

 

Yeni taktiğiniz "Ateist forumda kimse laikliği savunamaz" veya "İslam terör ideolojisidir" deyip, kim radikal veya siyasal İslam'a karşı laf söylerse hep birlikte "höööö, bura ateist foruuuum, susun laaaa" filan yapmak.

 

- İnandığımızı filan mı zannediyorsunuz? Bu tür forumların sizin gibi adamları mıknatıs gibi çekmesini halen anlayabilmiş değilim. (Crusader yerine böyle cevap vermiş olayım)

 

Ateistlere yakın hisseden, onların görüşlerini haklı bulan taraf biziz. Siz daha orta çağın haçlı seferleri dönemindesiniz. Ateizmden bir şey anlayamazsınız çünkü daha ümmet düzeyindesiniz, tersi değil.

 

Theresa May'in yorumuna gelince. Kendisi internet özgürlüklerini kısıtlamak istemektedir. İngiliz halkı buna büyük olasılıkla karşı çıkacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

I'm a muslim ask me about islam

- İngiltere'de yeni bir kampanya başlatıldı. Gönüllü Müslümanlar üstteki gibi bir T-Shirt giyerek dolaşıyorlar ve İslamı terör ile veya siyasal islam ile özdeşleştirme eğiliminde olan kişilere gönüllü olarak yanıt verip gerçek İslamı anlatıyorlar.

 

Şöyle bir video var (fon müziği biraz salakça olmuş ama):

 

 

Facebook'ta da şöyle bir grup var (gidip soru sorabiliyorsunuz):

 

https://www.facebook.com/AskMeAboutIslam2

Link to post
Sitelerde Paylaş

Katar'ın muslim brothers'a maddi destek sağladığı iddiası kanıtlanamadı ve Donald Trump'ın twitter'da yazdıklarını saymazsak doğrulanamadı da. Ayrıca ingiltere muslim brothers'a baskı yapmak için önce Katar'a değil, sırasıyla Mısır, Arabistan, Flistin ve Yemen'e baskı yapması mantıklı olurdu. Katar krizinin neye sebep dayandığı açık değil ama aljazeera haber sitelerinin yayınlarına dayanıyor gibi gözüküyor. Katar emiri Tamim bin Hamid Sani, arap ülkelerinde görebileceğiniz en modern emirdir. Spor organizasyonların her çeşiti Katar'da vardır. Formula 1 ve moto gp organizasyonları, Tenis, yüzme ve atletizm yine Katar'da vardır. Diğer arap ülkelerinde bunları ara ki bulasın! Katar emirliği, batı görünümüne en yakın arap ülkesiyken tecrit edilmesinin altında başka şeyler olabilir ama ilk sebep aljazeera, burası kesin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Al Jazeera bir ABD projesidir. Tamamen ABD ve batı taraftarı yayın yapar. Şu Arap karnabaharı sürecinde manipülasyon amacı ile kurulmuştur. Bizim Taraf gazetesi gibi.

 

Katar bir devlet bile değildir. Kuveyt dahil bütün körfez ülkeleri gibi saçma sapan bir organizasyondur. 

 

Katar boyuna posuna bakmadan Suriye'deki savaşta bir taraf olma hevesine girişmiştir. Tayyip Erdoğan ile birlikte Müslim Brothers'ların koruyucusu ve kollayıcısı olma rolünü üstlenmiştir. Suudi Arabistan Müslim Brothers'ı düşman olarak görür. Mısır'daki Sisi hükümeti, İhvancı iktidarı silahla devirerek başa geçmiştir. Zaten o yüzden Tayyip Erdoğan hala Mısır ile doğru dürüst bir diplomatik ilişki kurmamıştır.

 

Tayyip Erdoğan'ın kullandığı ve son kongrede AKP resmi belgelerine girmiş olan 4 parmaklı işaret İhvan-ı Müslimin (Muslim Brothers) işaretidir.

 

2 hours ago, Cercis Hz Circis said:

Katar'ın muslim brothers'a maddi destek sağladığı iddiası kanıtlanamadı

 

Nasıl bir kanıt istiyorsun? Dekont falan mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

@leonardo18 size cins adam demişti ya, hakkatende cins adammışsınız ulan. Hem de ne cins.

 

İngilizce'de 'argument from authority' diye bir kullanım vardır, kabaca 'otoriteden yana argüman' olarak çevrilir. Bu mantıksal safsataya göre bir kişi, fikrini savunmak için kendi argümanları yerine güçlü bir otoriteye başvurur(devlet ve sayısal çoğunluk gibi), ondan yana tavır alır, güç sahiplerinin söyledikleri mutlak ve değişmez gerçektir ama ona karşı çıkan, sıradan bir hiçkimsedir ve sözünün hiçbir kıymeti/hikmeti yoktur. Mesela, sınırdışı harekatında kimden kaç kişinin öldüğüne dair TSK'nın resmi verilerini dayanak olarak sunmak(bkz. @Robespierre). Dinin doğru olduğunu temellendirmek için, nüfus çoğunluğunun teist olduğu sayısal figürleri sunmak ve 'bu kadar fazla insan yanılıyor olamaz' demeye getirmek de otoriteden yana argüman denen acizliğin tipik bir örneğidir.

 

Bana komik gelen, sabah akşam İngilizlere, Amerikalılara 'haçlılar, emperyalist köpekler, yahudi güdümünde siyonistler' diye sallayıp da işinize gelince o aynı haçlı, emperyal, siyonist köpeklere yaslanıp otoriteden yana argüman kullanmanız. Muthiş bir cinslik. Ağzınızdan düşürmediğiniz Irak işgalinin baş mimarı olan Bush da İslam için 'barışın dini' demişti, isterseniz biraz da ona yaslanın eksik olmasın.

 

Madem müslüman değilsin, nedir onlar için yaptığın avukatlığın hesabı? Bana saf demiş olman da ironik, İslamiyet'in barışçıl bir dini akım olduğuna kendini inandırabilmen için, hele hele iddia ettiğin gibi bunu müslim olmamana rağmen yapıyorsan, baya saf olman gerekiyor. Theresa May senin İslam'ının küresel itibarını çok mu umursuyor? Yemen'de gıda üretilen mekanları vurup müslüman çocukları adeta bir deri bir kemik bırakan, küme bombalayırla oranın Müslümanının yaşam alanlarını dümdüz eden Suudi Arabistan'a silah satan May, Müslümanların dininin yanlış algılanmasından içten ve derin bir rahatsızlık mı duyuyor?

 

Temelde, batılı liderlerin, terör eylemlerinden sonra İslam'ı öven konuşmalar yapmasının altında iki sebep yatar:

1. Diplomatık/Ticari: Petrol için bağımlı oldukları körfez ülkelerinin liderlerinin gönlünü almak istiyorlar, onları kızdıracak bir tutum takınmaktan çekiniyorlar.

2. Toplumsal: İngilte'de %5, Fransa'da %10 oranında bir müslüman nüfusu vardır, bunların hassasiyetlerine basmayı hükumetler göze almak istemezler. Avrupa'da Müslümanlar toplanıp eylem yapınca ortalığı talan ederler, bi ara alkol satılıyor diye -orası İngiltere yani- çevredeki bütün barları yakıp yıkmışlardı. 

 

 

 

İngiltere 'liberalizm'in doğduğu ülkedir. Liberal olduğunu iddia eden @Godless Crusader. Özellikle senin konu hakkındaki yorumlarını bekliyorum. 

Patron beni liberallikten aforoz etti. Liberalizmin tapusu sendeydi de, meğerki biz farkında değilmişiz. Ne yapalım o halde, mecburen başka bir ideoloji arayışına açılacağız.

 

Kimin liberal olup olmadığını da sen mi belirliyorsun? O zaman ne zaman yeni bir fikir keşfetsem, istersen liste halinde sana yollayım da onay bekleyeyim. Bana liberallik hakkında ahkam kestiğini zanneden adamsın, gelip de şurda en illiberal uygulamalardan birini önüme koyuyorsun.

 

 

 

 

 

 

 

 

İngiliz Başbakanı konuşmasında, özellikle internette yayılan nefret söylemi ve bölücülüğe savaş açılacağını, bu konuda sanal dünyaya altyapı sağlayan büyük şirketlere baskı yapılacağını belirtti.

Terör saldırılarının  her zaman organize şebekelerin işi olmadığını, internette radikalleşen potansiyel teröristlerin yalnız kurt olarak son derece tehlikeli olduklarının altını çizen May sözlerine şöyle devam etti:

“Hali hazır yöntemlerle böyle bir tehditle baş edemeyiz. Bazı şeyler değişmeli. İster organize, ister yalnız kurt saldırıları olsun tüm bu terörün ortak bir noktası var. Bu ortak nokta faillerin hepsinin güya İslam felsefesi adı altında şeytani bir ideolojiye sahip olmaları, toplumu ayrılıkçılığa mezhep kavgasına yönlendirmeleri. Bu şeytani ideoloji tüm Batı ahlâk değerlerini yok saymakta, nefreti beslemekte. İslam bu değildir. İslam’ın Batı değerleri ile uyuşmadığını söylem haline getirmiş bu şeytani felsefe  İslam değildir, yozlaşmış bir düşüncedir.”

May konuşmasında ayrıca  terör ile savaşta  polis prosedürlerinde  değişikler yapılacağını  belirtti. İngiltere’de  göz altına alma süresi ve şartlarında değişiklikler söz konusu. Bu şekilde güvenlik güçleri potansiyel teröristleri daha önceden belirlemeyi hedef alıyor.

Seçimlerin planlandığı gibi perşembe günü yapılacağını belirten İngiliz Başbakanı, terörün  İngiliz demokratik sisteminin çalışmasına engel olamayacağını ifade etti.

May sözlerini şöyle tamamladı: “Her zaman olduğu gibi teröre karşı tepkimiz, bir araya gelmek, birlik olmak ve düşmanı yenmek olacaktır.”

Geçen, 'küfür de ifade özgürlüğü sayılmalıdır' başlığında ABD tipi ifade özgürlüğünden bahsederken aynen bunu kast ediyordum. Liberalizm, en kısa ve özet tanımıyla özgürlüklere öncelik veren ideolojidir. Nefret söylemi diye uydurulmuş bir safsatayla ifade özgürlüğünü sınırlandırmak, liberalizmle taban tabana zıt bir uygulamadır. Kanada ve Avrupa ülkelerindeki hükumetlerde, güvenliği tesis etmek yerine internette ayrımcılık, homofobi gibi 'suç'ların peşinden gitmeye öncelik verdiğinden siyasal sağın yükselmesine zemin hazırlamaktadır. Wilders'ı, faslılara karşı nefret söyleminde bulundu diye yargılayanlar adeta eline bir çuval dolusu oy vermişlerdir. Avrupa'da, bu tür hadiseler yüzünden İngiltere'nin Farage'ı, Hollanda'nın Wilders'ı, Fransa'nın Le Pen'i, ifade hürriyetinin beşiği olarak görülmektedir. Neftet söylemini ifade özgürlüğüne sınır biçen kimse, kendine liberal diyemez, iki yüzlü olur. 

 

Biraz geciksem de cevabını aldın.

 

 

tarihinde Godless Crusader tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamda Darül Harpte kafir öldürmek caizdir. Haram değildir. Bu sünni İslamda olan birşeydir. Bizzat bilgili kişilerle görüştüm öyle diyorlar. Küfür kanı helal , iman kanı haram kılar diye de bir laf vardır. Ha mantıken yaptıkları nasıldır, saçmadır, hele bir devlet kur güçlen ordu kur öyle saldır darülharbe.  Daha mantıklı değil mi? Darülislamda ise Zımmilerin hakları vardır yaşama korunma vs vs. İngiltere darülharp oldugu için sanırım böyle bir şeye girişmişler. Akidelerini bilmiyorum bu insanların. Işıdçı mı , taliban mı el kaide mi , bagımsız bir örgüt mü bilmiyorum.

 

Not: Farkındaysanız bilgi verdim. Hemen linç girişiminde bulunmayın. İnancım veya inancsızlıgım hakkında bilginiz yok.

tarihinde sorucu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
11 hours ago, Godless Crusader said:

Mesela, sınırdışı harekatında kimden kaç kişinin öldüğüne dair TSK'nın resmi verilerini dayanak olarak sunmak(bkz. @Robespierre).

 

Godless, sen merkez sağ partilerden birinde yönetici falan mısın? Tam bir merkez sağ siyasetçi gibi bir ton şey konuşup, sonuçta hiçbir şey söylememeyi başarıyorsun.

 

Aslında sana somut bir soru soruluyor. Liberal olduğunu iddia eden ülkeler, niçin İslamcı barbarları kolluyorlar?

 

Örneğin Sovyetler Birliği bir ideolojik devletti. Sovyetler'in ayak bastığı her yerde mutlaka dinci gericilik ile arada bir çatışma olurdu. Ama liberal ülkeler bunu yapmıyor. Özgürlüklerden yana olduklarını iddia ediyorlar, hatta çoğu zaman başka ülkeleri özgürlükleri kısıtlamakla itham edip o ülkelere yaptırım uygulamaya falan kalkıyorlar ama şu açık ki, aslında bir ideoloji savunucusu değiller. Riyakar ve çıkarcılar. Özgürlük ve demokrasi söylemleri ise sadece kendilerine alan açmak için kullandıkları basit birer sözcük.

 

Bunun seni ilgilendiren kısmı ne? Sen kendine dünya görüşü olarak liberalizmi seçtiğini söylüyorsun ve içgüdüsel olarak batılı liberal devletleri koruma refleksine sahipsin. Ama onlar senin bu gayretini hak etmiyor. Çünkü samimi değiller ve aslında onlar savunduklarını iddia ettikleri değerleri savunmuyorlar. Bu durumda Godless sen aslında kraldan çok kralcı durumuna düşmüş oluyorsun.

 

illümünatimasonlukyahudilik zımbırtısını siktiret. Akıllı bir çocuksun. Şu soruları iyi düşün. Türkiye'deki AKP iktidarı batı desteği ile kurulmadı mı? Tayyip Erdoğan hiçbir resmi sıfatı olmadığı halde, bütün batılı liderlerce devlet başkanı gibi ağırlanmadı mı? Neydi o?

Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika'da pıtırak gibi türeyen ruh hastası İslamcı grupları batı kendi çıkarları için kullanmıyor mu?

 

Konuyu fazla dolaştırmadan, benim başka başlıklarda söylediğim sözleri, bağlamını hatırlamadığım şeyleri konuya dahil etmeden, mümkün olduğunca konunun özüne bağlı kalarak cevap verirsek şahane olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Konuyu fazla dolaştırmadan, benim başka başlıklarda söylediğim sözleri, bağlamını hatırlamadığım şeyleri konuya dahil etmeden, mümkün olduğunca konunun özüne bağlı kalarak cevap verirsek şahane olur.

Evet, mesela geçenlerde Güler marka pastırma almıştım, üzerine ok işareti koymuşlar ama orda kısayol falan yok. Bıçak olmadan paketi açılmıyor lanet pastırmanın, ben de işaret olan yerden çekip açmaya çalıştım o kadar. Uğraştırdı boşuna. Böyle saçma bir dizayn olur mu? Maden pastorma paketinin köşesine işaret koycaksın, o zaman ordan açılabilir yap ya da hiç işaret koyma ki anlayalım yani. Amerika'da tüketici kanunları vardır, seyyar Türk usulü boktan boktan, bir saat uğraştıran paketler yapmazlar. Marketten aldığın ürün, 'buradan açınız' diye gösterilen köşeden rahatlıkla açılır, sorun çıkarmaz. Adamlar, üretmeden önce müşteriye zorluk çıkarmaktan kaçınmak için en ince ayrıntısına kadar düşünüp tasarlamışlar. Bizde niye böyle değil?

 

Neyse işte, pastırmanın tadını beğendim. Niyetim reklam yapmak değil, ama güzeldi tavsiye ederim. Genellikle çeçenli seçerim. Yalnız, pastırma demişken bir şey dikkatimi çekti. Altyazılı Amerikan filmlerinde 'bacon' Türkçe'ye hep 'pastırma' diye çevrilir, sizin de dikkatinizi çekti mi? Ne zaman bacon'ın pastırma diye çevrildiğini görsem, tepem atıyor yemin ediyorum. Başka kelime mi bulamadınız aq. TDK bence derhal işe koyulup, Amerikan kahvaltılarının eksilmezi olan bacon için Türkçe bir karşılık bulmalı. Acil diyorum, çünkü ciddi problem. Hayatında hiç bacon yememiş olanlar yanlış anlayabilir, karıştırabilir, dışardan bakınca aynı görünüşe sahipler ama tatları çok farklı. Becerip de çeviremiyorsanız, hiç değilse öyle kalsın. 'Bacon' diye altyazı geçin, çok mu? İllaki herşeyi yerli yapacaklar, takıntıya bak. Sinemanın da tadı kaçtı.

tarihinde Godless Crusader tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Godless Crusader said:

Evet, mesela geçenlerde Güler marka pastırma almıştım, üzerine ok işareti koymuşlar ama orda kısayol falan yok. Bıçak olmadan paketi açılmıyor lanet pastırmanın, ben de işaret olan yerden çekip açmaya çalıştım o kadar. Uğraştırdı boşuna. Böyle saçma bir dizayn olur mu? Maden pastorma paketinin köşesine işaret koycaksın, o zaman ordan açılabilir yap ya da hiç işaret koyma ki anlayalım yani. Amerika'da tüketici kanunları vardır, seyyar Türk usulü boktan boktan, bir saat uğraştıran paketler yapmazlar. Marketten aldığın ürün, 'buradan açınız' diye gösterilen köşeden rahatlıkla açılır, sorun çıkarmaz. Adamlar, üretmeden önce müşteriye zorluk çıkarmaktan kaçınmak için en ince ayrıntısına kadar düşünüp tasarlamışlar. Bizde niye böyle değil?

 

Neyse işte, pastırmanın tadını beğendim. Niyetim reklam yapmak değil, ama güzeldi tavsiye ederim. Genellikle çeçenli seçerim. Yalnız, pastırma demişken bir şey dikkatimi çekti. Altyazılı Amerikan filmlerinde 'bacon' Türkçe'ye hep 'pastırma' diye çevrilir, sizin de dikkatinizi çekti mi? Ne zaman bacon'ın pastırma diye çevrildiğini görsem, tepem atıyor yemin ediyorum. Başka kelime mi bulamadınız aq. TDK bence derhal işe koyulup, Amerikan kahvaltılarının eksilmezi olan bacon için Türkçe bir karşılık bulmalı. Acil diyorum, çünkü ciddi problem. Hayatında hiç bacon yememiş olanlar yanlış anlayabilir, karıştırabilir, dışardan bakınca aynı görünüşe sahipler ama tatları çok farklı. Becerip de çeviremiyorsanız, hiç değilse öyle kalsın. 'Bacon' diye altyazı geçin, çok mu? İllaki herşeyi yerli yapacaklar, takıntıya bak. Sinemanın da tadı kaçtı.

 

La daha pastırmanın ambalajını açamıyorsun, gelmişin burda memleketi kurtarıyosun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kapitalizm Avrupa'yı bitirdi. Ülkeleri sahtekar siyasetçiler yönetiyor.

 

"İslam barış dinidir" diyen biri sahtekardır. İslam terörist bir ideolojidir. Her müslüman terörist olma potansiyeli taşır.

Kapitalizm İslam denen sapık ideolojiyi kullandığı için İslam'ın pisliklerini hep görmezden geliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 06.06.2017 at 22:54, Godless Crusader said:

İngilizce'de 'argument from authority' diye bir kullanım vardır, kabaca 'otoriteden yana argüman' olarak çevrilir. Bu mantıksal safsataya göre bir kişi, fikrini savunmak için kendi argümanları yerine güçlü bir otoriteye başvurur(devlet ve sayısal çoğunluk gibi), ondan yana tavır alır, güç sahiplerinin söyledikleri mutlak ve değişmez gerçektir ama ona karşı çıkan, sıradan bir hiçkimsedir ve sözünün hiçbir kıymeti/hikmeti yoktur. Mesela, sınırdışı harekatında kimden kaç kişinin öldüğüne dair TSK'nın resmi verilerini dayanak olarak sunmak(bkz. @Robespierre). Dinin doğru olduğunu temellendirmek için, nüfus çoğunluğunun teist olduğu sayısal figürleri sunmak ve 'bu kadar fazla insan yanılıyor olamaz' demeye getirmek de otoriteden yana argüman denen acizliğin tipik bir örneğidir.

Konuyu alâkasız yerlere çekme. Senin bahsettiğin 'otoriteden yana argüman' eğer uzun süreden beri uygulanıyorsa bu konuya iyi bir örnek olurdu. Ortada bu kadar kişi denen bir olgu yok. Sadece hükümet olarak bunu açıklamışlar. Haberden yola çıkarak olayın nasıl gerçekleştiğini, terörist(ler)in nasıl organize olduklarını, hangi araçla bunu gerçekleştirdiklerini, bu tür söylemlerin sosyal medyada aşırılığa meyilli bunalıma girmiş kişileri nasıl etkilediğinin araştırmasını yapmışlardır diye düşünüyorum. Türkiye'deki gibi onu engelleyelim, bunu engelleyelim işi çözeriz düşüncesi değil bu. İyi niyetli insanlar baz alınarak verilmiş bazı sınırsız özgürlüklerin terörist kişilerce istismar edilmesini tecrübe etmiş oldular. İnternet ve sosyal medya daha yeni bir olgu. Eski sistem haber yayma yöntemi gibi üzerinde ayrıntılı çalışma yapılmış bir alan değil. Yeni durumlar ortaya çıkıyor ve buna göre önlemlerin alınması gerekiyor. 

 

On 06.06.2017 at 22:54, Godless Crusader said:

Bana komik gelen, sabah akşam İngilizlere, Amerikalılara 'haçlılar, emperyalist köpekler, yahudi güdümünde siyonistler' diye sallayıp da işinize gelince o aynı haçlı, emperyal, siyonist köpeklere yaslanıp otoriteden yana argüman kullanmanız. Muthiş bir cinslik. Ağzınızdan düşürmediğiniz Irak işgalinin baş mimarı olan Bush da İslam için 'barışın dini' demişti, isterseniz biraz da ona yaslanın eksik olmasın.

Ben bu söylemleri kullanmıyorum. Yine eksik bilgi ile kafada kurgulanmış düşüncelerde karşıdaki kişiyi öyle zannetmek davranışı. 

 

On 06.06.2017 at 22:54, Godless Crusader said:

Madem müslüman değilsin, nedir onlar için yaptığın avukatlığın hesabı? Bana saf demiş olman da ironik, İslamiyet'in barışçıl bir dini akım olduğuna kendini inandırabilmen için, hele hele iddia ettiğin gibi bunu müslim olmamana rağmen yapıyorsan, baya saf olman gerekiyor. Theresa May senin İslam'ının küresel itibarını çok mu umursuyor? Yemen'de gıda üretilen mekanları vurup müslüman çocukları adeta bir deri bir kemik bırakan, küme bombalayırla oranın Müslümanının yaşam alanlarını dümdüz eden Suudi Arabistan'a silah satan May, Müslümanların dininin yanlış algılanmasından içten ve derin bir rahatsızlık mı duyuyor?

İslam veya herhangi bir düşünce olsun insanlar bunu kendine göre her türlü yorumlayabilir. Katil zihniyetli adama verirsen onun dikkatini çeken vahşi yerleri olur, bunları uygulamak ister. Mülayim biri yorumlarsa o ise barışçıl, insani yönlerine vurgu yapar ve uygulamaya çalışır. 

Eğer daha da merak ediyorsan, Yahudilik ve Hristiyanlık İslam'dan daha vahşidir. Buraya bu iki dinin de kutsal saydığı Eski Ahit'in bir bölümü olan Tevrat'tan bazı ayetler getirsem okuduklarına inanamazsın. 

 

On 06.06.2017 at 22:54, Godless Crusader said:

Temelde, batılı liderlerin, terör eylemlerinden sonra İslam'ı öven konuşmalar yapmasının altında iki sebep yatar:

1. Diplomatık/Ticari: Petrol için bağımlı oldukları körfez ülkelerinin liderlerinin gönlünü almak istiyorlar, onları kızdıracak bir tutum takınmaktan çekiniyorlar.

2. Toplumsal: İngilte'de %5, Fransa'da %10 oranında bir müslüman nüfusu vardır, bunların hassasiyetlerine basmayı hükumetler göze almak istemezler. Avrupa'da Müslümanlar toplanıp eylem yapınca ortalığı talan ederler, bi ara alkol satılıyor diye -orası İngiltere yani- çevredeki bütün barları yakıp yıkmışlardı.

Fransa ve İngiltere konusunda evet. Aslında yazdığın sıralama ters. Terör olaylarından sonra ikinci dediğin daha önemli bir neden. Çünkü insanlar ölüyor, kendi otoriteleri sarsılıyor, sorumlu oluyorlar. 

Ama yine de Batılıların çoğunun İslam'ı bildiği falan yok. ABD denen ülkedeki insanların gördüğüm kadarıyla tarih bilgisi bile yok. Pratik İslam siyasette nasıl çıkarlarına geliyorsa öyle yorum yapıyorlar. 

 

On 06.06.2017 at 22:54, Godless Crusader said:

Geçen, 'küfür de ifade özgürlüğü sayılmalıdır' başlığında ABD tipi ifade özgürlüğünden bahsederken aynen bunu kast ediyordum. Liberalizm, en kısa ve özet tanımıyla özgürlüklere öncelik veren ideolojidir. Nefret söylemi diye uydurulmuş bir safsatayla ifade özgürlüğünü sınırlandırmak, liberalizmle taban tabana zıt bir uygulamadır. Kanada ve Avrupa ülkelerindeki hükumetlerde, güvenliği tesis etmek yerine internette ayrımcılık, homofobi gibi 'suç'ların peşinden gitmeye öncelik verdiğinden siyasal sağın yükselmesine zemin hazırlamaktadır. Wilders'ı, faslılara karşı nefret söyleminde bulundu diye yargılayanlar adeta eline bir çuval dolusu oy vermişlerdir. Avrupa'da, bu tür hadiseler yüzünden İngiltere'nin Farage'ı, Hollanda'nın Wilders'ı, Fransa'nın Le Pen'i, ifade hürriyetinin beşiği olarak görülmektedir. Neftet söylemini ifade özgürlüğüne sınır biçen kimse, kendine liberal diyemez, iki yüzlü olur. 

ABD ırkçılıktan muzdarip bir coğrafya değil. Eğer ikinci dünya savaşında yaşananları okursan Avrupa'da 19. yüzyılın sonlarından itibaren yapılan ırkçılık söylemlerinin başlarına neler getirdiğini anlarsın. Bunu daha önce de söyledim, şimdi de söylüyorum. Her ülkenin özgürlükler anlayışı kendi kültürü, gelenekleri ve tecrübeleri çerçevesinde şekillenir; hukuksal düzene oturur.

Bir ülkede küfür etmenin cezası olmadığını düşünelim. Ancak insanların ise bunu kaldıramadıklarını ve küfür eden kişiyi darp edip cinayetlerin olduğunu farz edelim. Eğer devlet buna hukuk düzeninde önlem almazsa o ülkede bu konuda ciddi cinayetler ve toplumsal huzursuzluk yaşanacaktır. Yani özgürlüklerin sınırı yaşanmışlıklardan gelir. Tabii bu yaptığım yorumlar AKP gibi aşırıcı bir parti için geçerli değil. Onlar da katkı yaparlar ama muhafazakar ve gelenekçi oldukları için özgürlükleri çok baskılarlar. 

 

 

On 06.06.2017 at 22:54, Godless Crusader said:

eonardo18 size cins adam demişti ya, hakkatende cins adammışsınız ulan. Hem de ne cins.

Senin bir hayalin vardı. Onu yazayım da cins olduğum kanıtlansın. Seni nasıl hâlâ kaale alabildiğim için cins olduğum.

 

On 27.05.2017 at 20:50, Godless Crusader said:

Özgürlük, benim hayattaki birinci temennimdir, benim için ekonomiden de, güvenlikten de önemlidir, öyle ki, sokaklarda zırhlı emniyet güçlerinin yürüdüğü, terör saldırılarının kolayca etkisiz hale getirildiği ve kimsenin can verme tehditiyle yaşamadığı ancak ağzını açana hapis cezası verildiği bir açık hava hapishanesinde yaşamaktansa, her hafta canlı bombaların iflak ettiği, buna karşın herkesin kanaatini(İslamcılar hariç :D) serbestçe ifade edebildiği hür bil ülkede yaşamayı tercih ederim. Bu yüzden ifade özgürlüğü, bir 'entellektüel gevezelik' nitelendirmesine indirgenemeyecek kadar hayati bir husustur. 

Bunu hatırladın değil mi? Yorumu konuyu okuyan diğer kişilere bırakıyorum.

tarihinde Khan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Al Jazeera bir ABD projesidir. Tamamen ABD ve batı taraftarı yayın yapar. Şu Arap karnabaharı sürecinde manipülasyon amacı ile kurulmuştur. Bizim Taraf gazetesi gibi.

 

-Yurt dışında sadece popülistlerin özellikle okudukları 1-2 tane saçma sapan basın kuruluşu vardır. Al jazeera izleyebiliyorsan da izle bence. CNN ile aynı düzeyde hatta daha ciddi bir yayın kuruluşudur. (Ben taraf maraf bilmem, Cumhuriyet'i bile özel durumlarda okuyorum. Bilimsel ve yansız değilse vaktim olmaz)

 

Crusader: "Madem müslüman değilsin, nedir onlar için yaptığın avukatlığın hesabı? Bana saf demiş olman da ironik, İslamiyet'in barışçıl bir dini akım olduğuna kendini inandırabilmen için, hele hele iddia ettiğin gibi bunu müslim olmamana rağmen yapıyorsan, baya saf olman gerekiyor. Theresa May senin İslam'ının küresel itibarını çok mu umursuyor? Yemen'de gıda üretilen mekanları vurup müslüman çocukları adeta bir deri bir kemik bırakan, küme bombalayırla oranın Müslümanının yaşam alanlarını dümdüz eden Suudi Arabistan'a silah satan May, Müslümanların dininin yanlış algılanmasından içten ve derin bir rahatsızlık mı duyuyor? "

 

- Avrupa'da öyledir evet. Maalesef artık "Hıristiyanlar İslamiyeti bizden daha iyi biliyor" noktasına geldik.

Robes dini savunmaz. Ben savunurum. Bir yere daha yazdım. Burada Radikal / Siyasal islam hariç İslam'ı savunamazsın.

 

"Temelde, batılı liderlerin, terör eylemlerinden sonra İslam'ı öven konuşmalar yapmasının altında iki sebep yatar:

1. Diplomatık/Ticari: Petrol için bağımlı oldukları körfez ülkelerinin liderlerinin gönlünü almak istiyorlar, onları kızdıracak bir tutum takınmaktan çekiniyorlar.

2. Toplumsal: İngilte'de %5, Fransa'da %10 oranında bir müslüman nüfusu vardır, bunların hassasiyetlerine basmayı hükumetler göze almak istemezler. Avrupa'da Müslümanlar toplanıp eylem yapınca ortalığı talan ederler, bi ara alkol satılıyor diye -orası İngiltere yani- çevredeki bütün barları yakıp yıkmışlardı."

1. Zerre kadar çekinmiyorlar. 6 Gün savaşını biliyor musun (60'lı yıllarda Arapların İsrail'e saldırdıkları savaş). Hepsini darmadağın ederler. Araptan ben korkmuyorum, o niye korksun?

2. İsteseler hem almazlar, hem sınır dışı ederler. 

 

Asıl sebep: - Sömürgeci oldukları için İslam'ı gayet iyi biliyorlar. Bilimsel gerçekleri de biliyorlar. Ben de biliyorum. Bu açıdan yanlış olduğunuzu da hep söylüyorum.

İslam'a düşmanlık yapan bir tek Trump vardır. O da Hıristiyan / dindar kesimin oylarını toplamak için yapıyor. Bana ne isterseniz sorabilirsniz. "İslam böyle" dedikleri şeylerin 100%'ü kandırmaca.

 

Robes: "Örneğin Sovyetler Birliği bir ideolojik devletti. Sovyetler'in ayak bastığı her yerde mutlaka dinci gericilik ile arada bir çatışma olurdu. Ama liberal ülkeler bunu yapmıyor. Özgürlüklerden yana olduklarını iddia ediyorlar, hatta çoğu zaman başka ülkeleri özgürlükleri kısıtlamakla itham edip o ülkelere yaptırım uygulamaya falan kalkıyorlar ama şu açık ki, aslında bir ideoloji savunucusu değiller. Riyakar ve çıkarcılar. Özgürlük ve demokrasi söylemleri ise sadece kendilerine alan açmak için kullandıkları basit birer sözcük."

 

- Evet ama zor anlıyorsunuz. Bana "11 Eylül'de Talibanlar ABD'yi vurmadı" gibi bir şey söyleyeceksen bilemem. Ama adamları vurdular. kaç bin kişi öldü. ondan sonra her ay bir yerlerde bombalı katliam yapıldı. Bu da "demokrasi görtürecem" diye bile gitmedi ( I ve II dünya savaşlarına öyle deyip girmişlerdi) bu sadece bir "senin ülken benim ülkemi tehdit ediyor" meselesidir. Adamları öldürüyorsunuz.

 

"Bunun seni ilgilendiren kısmı ne? Sen kendine dünya görüşü olarak liberalizmi seçtiğini söylüyorsun ve içgüdüsel olarak batılı liberal devletleri koruma refleksine sahipsin. Ama onlar senin bu gayretini hak etmiyor. Çünkü samimi değiller ve aslında onlar savunduklarını iddia ettikleri değerleri savunmuyorlar. Bu durumda Godless sen aslında kraldan çok kralcı durumuna düşmüş oluyorsun. "

 

- Şu anda bir şey savunacak halde değiller. Orta doğu 50 senedir bu durumda. Savunulacak bir şey kalmadığı için (en azından Obama döneminde) bir şeyler yapmak istiyor gibiydiler. Şimdi o da kesin değil. Bakarsın Rusya'ya (ve Tayyibe ve İran'a) havale edip çekip giderler. hiç belli olmaz.

 

"illümünatimasonlukyahudilik zımbırtısını siktiret. Akıllı bir çocuksun. Şu soruları iyi düşün. Türkiye'deki AKP iktidarı batı desteği ile kurulmadı mı? Tayyip Erdoğan hiçbir resmi sıfatı olmadığı halde, bütün batılı liderlerce devlet başkanı gibi ağırlanmadı mı? Neydi o?

Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika'da pıtırak gibi türeyen ruh hastası İslamcı grupları batı kendi çıkarları için kullanmıyor mu?"

 

- Eskiden AKp için ben de "Tamam gelsinler de rahat etsinler, sonra belki giderler" filan diyordum. Batı da öyle zanneti. 2012 yılına kadar (bence) Tayyibin korkutucu bir yönü yoktu. AB ile iyiydi, Kürtlerle iyiydi, İş dünyası ile iyiydi, ülke gelişiyordu. Sonra boku çıkmaya başladı. Demokrasi olunca boku çıkmaya başlayan hükümet gider normalde. Bu gitmedi, onun yerine tek parti sistemi kurdu.

 

Sözde Müslümanlığın yapısı bu. "Olmaaaaz, Haraaaaaam" diye gezip gece cümbüşe giden hacı ağa gibi düşün. Bu da yalan söylüyor ama Allah için yalan söyleyip soldurular yapıyor. O yüzden yalan söylediği için cehennemde yanmayacak. Onun psikolojisi böyle bir şey.

 

 

Kapitalizm Avrupa'yı bitirdi. Ülkeleri sahtekar siyasetçiler yönetiyor.

 

"İslam barış dinidir" diyen biri sahtekardır. İslam terörist bir ideolojidir. Her müslüman terörist olma potansiyeli taşır.

Kapitalizm İslam denen sapık ideolojiyi kullandığı için İslam'ın pisliklerini hep görmezden geliyor.

 

- Bu konuda ciddi yanlış içindesiniz (ben öyle düşünmüyorum. Öylesiniz).

 

Khan "İslam veya herhangi bir düşünce olsun insanlar bunu kendine göre her türlü yorumlayabilir. Katil zihniyetli adama verirsen onun dikkatini çeken vahşi yerleri olur, bunları uygulamak ister. Mülayim biri yorumlarsa o ise barışçıl, insani yönlerine vurgu yapar ve uygulamaya çalışır. 

Eğer daha da merak ediyorsan, Yahudilik ve Hristiyanlık İslam'dan daha vahşidir. Buraya bu iki dinin de kutsal saydığı Eski Ahit'in bir bölümü olan Tevrat'tan bazı ayetler getirsem okuduklarına inanamazsın."

 

- Bu doğru. Hem de, ciddi Müslümanların hepsi terör eylemlerini kınıyorlar. İngilizler için değil, Pakistanlı, Faslı da kınıyor. Kınamayanlar çoluk çocuk, ezik kimse, Sow TV profesörü, Cübbeli Ahmet filan.

 

 Crusader: "Özgürlük, benim hayattaki birinci temennimdir, benim için ekonomiden de, güvenlikten de önemlidir, öyle ki, sokaklarda zırhlı emniyet güçlerinin yürüdüğü, terör saldırılarının kolayca etkisiz hale getirildiği ve kimsenin can verme tehditiyle yaşamadığı ancak ağzını açana hapis cezası verildiği bir açık hava hapishanesinde yaşamaktansa, her hafta canlı bombaların iflak ettiği, buna karşın herkesin kanaatini(İslamcılar hariç :D) serbestçe ifade edebildiği hür bil ülkede yaşamayı tercih ederim. Bu yüzden ifade özgürlüğü, bir 'entellektüel gevezelik' nitelendirmesine indirgenemeyecek kadar hayati bir husustur.  "

 

- Bir parça ekonomik rahatlama için 1 parça özgürlük'ten taviz veren her ülke, neticede her ikisini de kaybeder ve öyle mal mal gezer "Katar şurası, moskova burası" diye

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 hours ago, leonardo18 said:

Yurt dışında sadece popülistlerin özellikle okudukları 1-2 tane saçma sapan basın kuruluşu vardır. Al jazeera izleyebiliyorsan da izle bence. CNN ile aynı düzeyde hatta daha ciddi bir yayın kuruluşudur. (Ben taraf maraf bilmem, Cumhuriyet'i bile özel durumlarda okuyorum. Bilimsel ve yansız değilse vaktim olmaz)

 

Leo, patronu olan bir şirket nasıl tarafsız yayın yapabilir? Sence bu mümkün mü?

 

Senin "bilimsel" ve "yansız" olduğunu düşündüğün basın kuruluşlarının tamamı birer şirkettir. Hepsinin patronu vardır. O şirketlerde çalışanlar bankada çalışan insanlardan farklı değildir. Kariyer planları olan, gündelik ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan sıradan insanlardır. Bu insanlar niçin "tarafsız" olma, "sadece gerçeği sunma" gibi erdemli saiklere sahip olsunlar? Mantıklı bir tane sebep yok.

 

İdeolojik yayınlar dışında kalan mainstream olarak tabir edilen bütün medya kuruluşları ve yayınevleri "tarafsız", ya da her ne demekse "bilimsel" görünümlerini bir pazarlama stratejisi olarak sahiplenirler. Öyle görünerek daha etkili olacaklarını bilirler. Yoksa, patronu olan hiçbir kurum bağımsız olamaz.

 

Batıyı savunmak için kendini bu kadar paralama. Gittikçe bu iş daha da zorlaşacak. Çünkü batı kendini kurtarmak için iğrenç savaşları başlatma arifesinde. Burada batıyı savunmak için gösterdiğin gayret 2-3 sene sonra sana çok saçma görünecek.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, Robespierre said:

Batıyı savunmak için kendini bu kadar paralama. Gittikçe bu iş daha da zorlaşacak. Çünkü batı kendini kurtarmak için iğrenç savaşları başlatma arifesinde. Burada batıyı savunmak için gösterdiğin gayret 2-3 sene sonra sana çok saçma görünecek.

Arap baharı, Suriye'deki savaş başlamadan önce Batı medyasında Müslüman coğrafyasına demokrasi insan hakları gelecek diye bir takım grupları övdüler, reklamını yaptılar. Şimdi geriye bakınca bu gruplardan hangisinin demokrasi ve insan hakları ilgisi var veya Ortadoğu'da herhangi bir örgütün hangisinin bu kavramlarla bağlantısı var?

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Leo, patronu olan bir şirket nasıl tarafsız yayın yapabilir? Sence bu mümkün mü?

 

Senin "bilimsel" ve "yansız" olduğunu düşündüğün basın kuruluşlarının tamamı birer şirkettir. Hepsinin patronu vardır. O şirketlerde çalışanlar bankada çalışan insanlardan farklı değildir. Kariyer planları olan, gündelik ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan sıradan insanlardır. Bu insanlar niçin "tarafsız" olma, "sadece gerçeği sunma" gibi erdemli saiklere sahip olsunlar? Mantıklı bir tane sebep yok.

 

İdeolojik yayınlar dışında kalan mainstream olarak tabir edilen bütün medya kuruluşları ve yayınevleri "tarafsız", ya da her ne demekse "bilimsel" görünümlerini bir pazarlama stratejisi olarak sahiplenirler. Öyle görünerek daha etkili olacaklarını bilirler. Yoksa, patronu olan hiçbir kurum bağımsız olamaz.

 

Batıyı savunmak için kendini bu kadar paralama. Gittikçe bu iş daha da zorlaşacak. Çünkü batı kendini kurtarmak için iğrenç savaşları başlatma arifesinde. Burada batıyı savunmak için gösterdiğin gayret 2-3 sene sonra sana çok saçma görünecek.

 

- Evet ama yayın kuruluşlarının izleyicilerine karşı sorumlulukları vardır. Bu sorumluluğu göz ardı edemezler. Ederlerse hem inandırıcılıklarını hem de hedefledikleri kitleyi kaybederler. Sadece fakirler TV izlemiyor. Diyelim ki ben Amerikalı bir iş adamıyım, Angola'da otel filan açacağım. CNN bana düzgün bilgi vermezse nasıl iş yapacağımı belirleyemem. O yüzden CNN bana bir kere bile yanlış bilgi verirse, kanal değiştirip diğer basın kuruluşunu takip etmek zorunda kalırım.

- ben bir şey savunmuyorum. Sahte faşist ideolojiniz sizi ve bu ülkeyi paralıyor, ben onu ifade ediyorum.

 

 

Arap baharı, Suriye'deki savaş başlamadan önce Batı medyasında Müslüman coğrafyasına demokrasi insan hakları gelecek diye bir takım grupları övdüler, reklamını yaptılar. Şimdi geriye bakınca bu gruplardan hangisinin demokrasi ve insan hakları ilgisi var veya Ortadoğu'da herhangi bir örgütün hangisinin bu kavramlarla bağlantısı var?

 

- Bide bana "batı - matı" diyip duruyorsunuz. Siz nesiniz? Varşova paktı mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...