Jump to content

Muhammed'in Yasadigina Dair Kanitlar Var mi ?


Recommended Posts

  • İleti 148
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

 

Somut bir kanit var midir ?

MUHAMMED’in en tanınmış karıları:1. Hatice2. Sevde Binti Zem’an3. Ebubekir kızı Ayşe4. Ömer kızı Hafsa5. Huzeyme kızı Zeynep6. Ümmü Seleme (Hine)7. Haris kızı Cuveyriye8. Zeyd kızı Reyhane9. Zeynep Binti Cahş10. Ebu Süfyan kızı “Ümmü Habibe” (Remle)11. Huvey kızı Safiye12. Haris kızı Meymune13. Sem’un kızı Marya Kıbti MUHAMMMED’in boşadığı kadınlar:1. Dahhak kızı Fadime2. Zabyan kızı Aliye3. Kab kızı MileykeMuhammed’in nikahlayıp sonradan ayrıldığı kadınlar:1. Numan kızı Esma2. Kays kızı Kuiteyle3. Esma veya Seba (Sena) Binti Salt4. Necdet kızı Selma5. Huzeyl kızı Havle6. Seraf binti Halife7. Yezit kızı Amre El-Gifariye8. Yezit kızı Hind El-Kitabıye9. Davud kızı Mileyke10. Rufaa kızı Nesatlsat11. Kab kızı Esma12. Haris kızı (Saire) Kuteyle13. Amr kzı Senba/Seyba/Sabiye14. Cündüp bin Dimre Cind-i’nin kızı15. Serahil kızı İmeyme (Binti Cevn)16. Muaviye kızı Amre17. Süfyan kızı Seba (Sena)18.Ümmül Haram19. Hakim kızı Leyla MUHAMMED’in mehir parasını ödemeden aldığı kadınlar:1. Haris kızı Meymune2. Huzeyme kızı Zeynep3. Ümmü Serik4. Hakim kızı Havle MUHAMMED’in cariyeleri: 1. Nefise 2. Cemile MUHAMMED’in sözlendiği kadınlar:1. Amir kızı Dubaa2. Nuame Bel’anberi3. Sehl kızı Habibe Ensariye4. Cemre Binti Haris Bin Avf Bin Kab bin Zabyan5. Sevde Kireşiye6. Besame kızı Safiye7. Ebu Talib’in kızı Ümmü Hani (Fagite)8. İsmi bilinemeyen bir kadın MUHAMMED’in bazı nedenler yüzünden evlenemediği kadınlar:1. Abbas kızı Ümmü Habibe2. Hamza kızı Emame (Ammare)3. Muhammed’e önerilen Baldızı MUHAMMED’in ev işlerinde bakan cariyeler:1. Bereke (Ümmü Eymen)2. Emetullah binti Ruzeyme3. Hudre4. Redva5. Sad kızı Meymune6. Ruzeyne7. Selma (Ümmü Rafi)8. Marya (Ümmü Rebab)9. Marya (Ceddetu’l Müsenna)10. Ümmü İyas11. Havle (Ceddetu Hafs)12. Meymune binti Ebi Abis13. Ümmü Dümeyre14. Ümmü Ayas15. Rebiha16. Saibe........


Kaynakları:Muhammed'in kesin sayısı bilinmeyen, çok sayıda evlilik, esire veya cariye edindiği değişik kaynaklarda bulunur. Bunlarin ilki Buhari, Muslim'dir. Enes bin Malik'in rivayetine göre, "Peygamber her gündüz ve gece boyunca, bütün eşlerini ziyaret ederdi ve mescide bitişik oda sayısı onbir idi." (Buhari,1,5,268)En taninan Kuran tefsircisi Ibn Kesir'e göre Muhammed'in 25 cariyesi olmuştur. Ibn Kesir Peygamberin, Reyhane'nin müslüman olmasindan sonra 627 yilinda onunla evlendigini söyler. 629 yilinda Muhammed, Marya ile evlenir. Veya Muhammed bin Cerîr Taberî (839 - 923)'nin Tarih er-Rusül ve'l Muluk ve'l Hulafa adli kitabinda peygamberin eşlerinden söz edilir. Taberi'ye göre, Muhammed 5 kadinla evlenmek istemiş, 11 eşi olmuş, iki cariye: Simeon kizi Marya ve Reyhane. Taberi bazi musluman kaynaklarda peygamberin 20 eşi oldugunu aktarir. Ayrica Taberi'nin "Cami'ul Beyân an Tevil'il Kur'ân" rivayet tefsirlerinin anası' olarak kabul edilen bu eserinde Peygamberin eşileri ile olan munasebetlerinden Kuran ayetlerinin tefsiri işiginda bahs edilir. Ayrica Muhammad Hamidullah'in Peygamberin hayatini anlatan kitaplarini örnek olarak gösterebiliriz.Hamidullah kitaplarinda Muhammed'in özgürlügüne kavuşturdugu cariyelerden bahs etmektedir. LISTE OLARAK 01-Hatice 02- Sevde binti Zem'a el-Amiriye (Sevde binti Zama) * Meydan Larousse C.11, s.22 03- Ayse (Aise) Ummu'l-mu'min Aise bint Ebi Bekr es Sidîk el-Kuresiyye · Ayse'nin 6 yasinda iken Muhammed'e nikah olduguna dair hadisler icin bak. Sahi-i Buhari Muhtasari C. 10, s.77-79, Hadis no 1553 · Islam AnsIklopedisi C.2, s.201-205, Diyanet Vakfi 04- Safiye binti Huyey bin Ahtâb en-Nadriye el-israilliyye el-Haruniye · Safiye binti Huyey bin Ahtar, Meydan Larousse C. 10, s. 822 · Seriat ve Kadin-Ilhan Arsel s. 246-247 · Seriat ve Kadin-Ilhan Arsel s. 265 · Sahi-i Buhari Muhtasari C. 8, s.429, Hadis no 1286 · Seriat ve Kadin-Ilhan Arsel s. 285 05- Cuveyriye binti Haris ibn Ebi Dirar el-Mustalikiye · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 490 06-Zeynep binti Huzeyme b. Haris b. Abdullah b. Amr b. Abdumenaf b. Hilal b.Amir b. Sa'saa el-Hilaliyye · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.4, s. 157 07- Meymune binti Haris el-Hilaliyye · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 49008- Mariye binti Sem'un el-Kiptiye el-Misriyye (Cariye, olen oglu Ibrahim'inanasi) · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s.485, 502,509 09- Reyhane binti Sem'un el-Kurziye (Cariye) · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 485, 491, 538 10-Zeynep binti Cahs el-Esediyye · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.2, s. 284, 380 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.3, s. 261 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.4, s. 248-251, 253, 275, 426 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 435, 485, 486, 489, 497 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.6, s. 161, 276, 277, 378, 513, 515 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.7, s. 59, 169, 173, 174, 521, · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.8, s. 162 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.9, s. 181 11-Ummi Seleme Hind binti Umeyye el-Mahzumiyye · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.3, s. 98, 99, 138 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.4, s. 157 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 496 12- Aliye b. Zebyan b. Amr b. Avf b. Ka'b b. Abd b. Ebibekir b. Kilab · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 491 13- Esmabinti Ka'b el Cevniyye (Umeyme) · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 494 14- Ummi Habibe Remle binti Ebi Sufyan Sahr b. Harb ibn Umeyye el-Umeviyye · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.3, s. 100 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.4, s. 244, 245,-247, 397, 496 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 496, 497 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.8, s. 53 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.10 90, s. 15- Hafsa binti Omer b. Hattab el-Adeviyye · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.3, s. 265, 477 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.4, s. 294, 346 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 244, 253, 268, 269, 391, 434, 485, 486, 488, 496, 497, 536, 538 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.6, s. 24 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.7, s. 229, 230, 349, 373, 544, · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.8, s. 57 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.9, s.12,13, · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.10, s.542 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.12, s. 146 · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.14, s. 330 16- Muleyka binti Ka'b · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 495 17- Leyla binti Hatim el-ensâriye · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 498-499 18- Gaziyye binti Cabir b. Hakim · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 497, 500 19- Ummu Serik el-Ensariye en-Ensariye en-Neccariye · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 494, 498 20- Senba · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 486 21- Ali b. Zebyan b. Amr b. Avf b. Ka'b b. Abd b. Ebibekir b. Kilab · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s.491 22- Havle binti Hakim es-Sulemi · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 17, 18 492, 497 23- Amre binti Yezid el-Gifariyye · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 486 24- Katile binti Kays · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 494 25- Esma binti Salt · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 494 26- Hamze binti Haris el-Muzeniye · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 494 (nisanlandi)27- Havle binti Huzeyl b. Hubeyre et-Taglibi · Samdan Muhammed'in yanina gelirken vefat etti. · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 491 28- Saraf binti Fudale b. Halife · Havle binti Huzeyl bi. Hubeyre et-Taglibi'nin teyzesi, Samdan Muhammed'in yanina gelirken vefat etti. · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 491 29- Emine · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 492 30- Umeyme binti Numan b. Serahil · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 492, 493 31- Fatima binti Dahhak b. Sufyan · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 59, 493 32- Amre binti Yezid el-Kilabiye · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 494 33- Amre binti Zeyd · Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 492 Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 485 . . . Peygamber (s.a.v) vefat ettigi zaman dokuz zevcesi vardi. Bu konuda ihtilaf yoktur. Bu zevcelerinin adlari soyle idi: Aise binti Ebu Bekir es-Siddik et-Teymiyye, Hafsa binti Omer b. Hattab el-Adeviyye, Ummu Habibe Remle binti Ebi Sufyan Sahr b. Harb Ibn Umeyye el-Umeviyye, Zeynep binti Cahs el-Esediyye, Ummu Seleme Hind Sevde binti Zem'a el-Amiriye, Cuveyriye binti Haris Ibn Ebi Dirar el-Mustalikiye, Safiye binti Huyey b. Ahtab en-Nadriye el-Israiliyye el-Haruniye. Allah onlardan razi olsun ve onlari hosnud kilsin. Vefat ederken Peygamber (s.a.v)'in iki de cariyesi vardi. Bunlarin adlari soyle idi: Mariye binti Sem'un el-Kiptiye el-Misriyye. Bu kadin Misir'in Ensina mintikasindadir ve Peygamber (s.a.v)'in oglu Ibrahim'in annesidir. Diger cariyenin adi ise soyle idi: Reyhane binti Sem'un el-Kurziye. Bu kadin Musluman oldu. Sonra Rasûlullah onu azad etti. O da ailesinin yanina gitti. Bazilarinin iddiasina gore bu kadin ortunup ailesinin yaninda kalmistir. Bazi Cariye isimleri: - Havle Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 537 - Rezine Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 537 - Reyhane binti SemIbni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 491 - Meymune binti Sa'd Ibni Kesir, Buyuk Islam Tarihi, C.5, s. 541

 

ilişkiye girmediği kadın yok bu kanıt sayılmazmı

Link to post
Sitelerde Paylaş

islam masalının arabistanda değil de akdeniz kıyılarında başladığına dair:

 

4 halifeden sonra emeviler bir şekilde hüküm sürüyorlar. emevilerin merkezi de şam/suriye, yani akdeniz kıyıları. ne kadar da ilginç şeyler bunlar.

emeviler, abbasiler tarafından siyah bayrak altında gerçekleşen devrimle ortadan kaldırılıyor ve 8.yy ortalarında abbasiler yönetime oturuyor.

abbasiler yönetimi bağdada taşıyorlar.

 

8.yy ortalarından önceki bütün camiler petraya (bugünkü ürdünde) bakarken, sonrasında mekkeye bakmaya başlıyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Buna kaynak nedir? Yakın sayılacak mesafelerdeki Great Mosque of Sana'a ve Mosque of Amr ibn al-As adlı yapıları kontrol ettim. Hafif sapma var gibi görünmekle birlikte doğru yöne bakıyorlar.

 

google earth kullanarak bakabilirsiniz. el aqsa tam olarak petraya bakıyor.

 

uzaklık arttıkça, yönler sapsa da, mekkeye göre sapma, petraya göre sapmanın en az 2-3 katı. aşağıdakiler daha çok petraya bakanlar.

halep camii mekkeden çok petraya bakıyor

suriye hama camii daha çok  petraya bakıyor

emevi camii daha çok petraya bakıyor.

 

diğerlerine üşendim, siz de bakabilirsiniz. liste şu: http://wikivisually.com/wiki/Category:8th-century_mosques

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tevrata Talmutlara İncillere baktığımızda bunların gerçek olmadığını rahatlıkla anlarız.Bu yazıtların  İnsan psikolojisinin sembollerle ifade edilerek uydurulmuş hikayeler olduğunu teşhis edebiliriz.Kuranda ise Muhammed anlatılmaz adıda topu topu 4 defa geçer.Muhammedin hayatı Kurandan çok çok sonraları ortaya atılmıştır.Ancak Muhammedin yaşamı o devirlerin tipik bir Arap bedevisine uygun olarak düzenlendiği için tarihte sanki gerçekten yaşamış intibaını uyandırır.Mucizeler Olağanüstülükler yoktur.Ama bunlar aynen Talmutlar şeklinde hazırlanmışlardır.Yani Kuranın Tevrat ve İncillerden farkı Muhammedin yaşamını anlatmayıp Genel İbrahimi dinin anlatımının  yapılmasıdır.Kuranı okuyan insan orada Muhammedi anlayamaz.Hatta Muhammed bir sıfatmıdır yoksa yaşamış bir insanmıdır o bile anlaşılamaz.Çok büyük bir ihtimallede Muhammedin yaşamı Emeviler devrinde bilinmiyordu.Muhammedin yaşamı Emevilerin son devirlerinde Onları aynı zamanda kötüleyen hikayeler halinde ortaya atılmaya başlandı.(Ümeyye,Süfyan Muaviye ,Yezit gibi)Abbasiler zamanında Metinler haline dönüştürüldü.Mezheplerde bu devirlerde ortaya çıktı.Muhammedin hayatını Abbasi arapları dışında İranlılar hatta Türklerde kaleme aldılar.(Muhammedin miracı Aliyi Aslan olarak görmesi ,Ona Yüzüğünü atması,Muhammedin Allahı sakalları ve bıyıkları yeni terlemiş bir delikanlı Ali şeklinde görmesi,Kırklar cemi,Engür şerbeti ezilmesi,Birinin içmesinden diğerlerininde aynı tadı alması gibi)Araplarda aynı Tevratı İncili yazan Aramiler gibi maalesef kendi gerçek tarihlerini kaleme almadılar.Tarihçilik yerine Doğmacılık yaptılar. Ve Maalesef Emeviler öncesi Arapları bilemiyoruz.Hatta Emevi devletininde tam olarak nasıl kurulduğunu gerçekte bilemiyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

google earth kullanarak bakabilirsiniz. el aqsa tam olarak petraya bakıyor.

 

uzaklık arttıkça, yönler sapsa da, mekkeye göre sapma, petraya göre sapmanın en az 2-3 katı. aşağıdakiler daha çok petraya bakanlar.

halep camii mekkeden çok petraya bakıyor

suriye hama camii daha çok  petraya bakıyor

emevi camii daha çok petraya bakıyor.

 

diğerlerine üşendim, siz de bakabilirsiniz. liste şu: http://wikivisually.com/wiki/Category:8th-century_mosques

 

Teşekkürler, çok ilginç. Emevi camii Mekke'yi tamamen ıskalayıp Petra'nın doğusuna bakıyor. Aqsa doğrudan Petra'ya, Hama çok yakın...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Milattan binlerce sene önce yaşamış hakanların, firavunların, kralların yaşadıklarına dair tonla kanıt var. Tonla demem kinaye değil, gerçek, çünkü bu kanıtlar taş anıtlar. Bu taş anıt yazılarının dili çözülmüş ve ne yazdığı anlaşılmıştır. Ortadan kaybolmuş bir dil bile olsa yerel dillerden izi sürülerek çözülebiliyor. Yazı sistematiği bir kez anlaşıldı mı, yani hangi sesi ne sembolle göstermişler çözümlendi mi, çorap söküğü gibi çözülüyor.

 

Küçük bir örnek vereyim, bilgisayarın mucidi olan İngiliz Alan Turing, Alman Enigma şifresini çözmekle görevlendirilmişti. Bunun için mekanik bir bilgisayar yaptı fakat makine şifreyi uzun uğraşlara rağmen çözemedi. Sonunda Alan Turing zekasıyla makineye yol gösterdi. Almanların her mesajda "Heil Hitler" kalıbını kullandıklarını farkeden Turing, bu sloganın şifrenin neresinde yer aldığına dair çözümlemeler yaptı ve tahminleriyle makineyi yönlendirdi. Makine 20 dakika içerisinde Enigma'nın sistemini çözümledi.

 

Sümerce örneğin, bu uygarlığın son döneminde Akad istilasına uğraması ve tamamen yıkılıncaya kadar Akad egemenliğinde yaşaması nedeniyle kaybolmuştu. Bilinmeyen bir dildi. Bu yüzden Sümer tabletlerini çözmek için önce Sümerce gün ışığına çıkarılmalıydı. Bunun için çok yoğun çalışma yapıldı, yerel dillerin hepsinden kelime örnekleri toplandı ve çivi yazıları ile bağıntıları kurulmaya çalışıldı. Önce olanaksız gibi görünüyordu ama küçük ipuçları birike birike sonunda çivi yazıları artan bir hızla çözümlenmeye başladı. Bu çalışmanın sonuncunda sadece çivi yazıları çözümlenmiş olmadı, ölü bir dil de yeniden hayata döndürüldü. Tabii söylemeye gerek yok, Sümer dili Arap ve İbrani dillerinde yaşamaktadır. Türkçede de Sümerce kelimeler var.

 

Bu taş yazıtların gerçek zamanlı oldukları fiziksel ve kimyasal testlerle kesinleştirilir. Yani birisi sonradan geçmişe dönük bu yazıları kazımamış olduğu belirlenir. Böylece bu yazıtlarda bahsedilen kişilerin gerçek zamanlı yaşadıkları anlaşılır. Tabii farklı belgelerdeki uyumlar da göz önüne alınır. Örneğin Hitit yazıtları ile Mısır yazıtları arasında çelişki yoksa, uyum varsa, Kadeş savaşı hekkında gerçek bilgilere ulaşılır.

 

Muhammed hakkında ise hiç bir bilimsel kanıt yok. Olmayınca olmuyor, yok yani, yapacak bir şey yok. Yaşadıysa da bunun hiç bir kanıtı yok. Bizans saray vakanüvistleri ünlüdür. Bunlar imparatorluk ne yaptıysa yazmışlardır. Hiç öyle Muhammed adında bir Arap peygamber olduğu iddiasıyla çıktı, imparatorumuza mektup gönderdi, imparatorumuz mektubu reddetti ve Muhammed ile savaştı filan diye yazmamışlar, eş zamanlı, gerçek tarihli olduğu kanıtlanmış belgelerde. Sonradan düzenlenmiş belgelerde elbette var. Bunlar rivayet... Gerçek zamanlı değil. Hadisler nasıl uydurma rivayetlerse, bunlar da böyle.

 

Gerçek zamanlı olduğu test edilmiş, onaylanmış belge olacak. Taş değil, papirüs, parşömen de olur elbet. Bilimsel testlerle bu belge 600 yılı öncesinde yazılmıştır denecek ve içinde Muhammed adında bir adamın peygamberim dediği iddiası olacak.

 

Milattan binlerce yıl öncesine ait Sümer tabletlerinde o kadar ayrıntı var ki şaşırtıcı. Muhammed hakkında ise milattan çok sonrasına ait olduğu iddia edildiği halde tek bir ayrıntı içeren gerçek zamanlı olduğu kanıtlı belge yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 8 months later...
On 12.6.2017 at 11:39, Türk Ateist yazdı:

 

Konu açılmış madem, size bir soru sormak istiyorum. Daha doğrusu kafamda tam oturtamadığım bir şey var bu konuyla ilgili.

Ben Muhammed yaşamdı derim, bilirsiniz. Sizin ve DreiMalAli'nin verdiği tüm kaynakları o vakitler okudum, çok yararlandım, düşündüm ettim vs. 

 

Geçenlerde, bu Muhammed yok, tamam da bu bedevileri talana, savaşa, dini yaymaya, gaspa vs süren veya sürüye liderlik eden kimdi dedim kendi kendime. Sürü lidersiz olmaz, hele o çağlarda. Böyle bir şey mümkün değil. Bu lider kişinin kendini peygamber olarak ataması gerekmiyor. Yani Muhammed'in yaptığı sanılanları yapması gerekmiyor ama biri mutlaka var olmalı.

O kişi peygamber rolünde değildi ise bile, neden efsaneleri onun adıyla yaymadılar, neden onu yüce insan yapmadılar da Muhammed diye birini uydurdular? Hazırda biri varken..

Ya da o kişi sahiden Muhammed adlı herhangi bir lider olabilir mi? Bu durumda İslam'ın tanımladığı ve taptığı Muhammed yine var olmuş olmuyor, o her durumda yok. Müslümanların var dediği, yaşam öyküsünü, anılarını, yaptıklarını anlattığı ve tapındığı Muhammed zaten yok, onlar her durumda dandik İslam kaynaklarını referans aldığı için kandırılıyor.

 

Bu sorunun dinle ilgisi yok. Ne demek istediğimi, kafama takılanın ne olduğunu umarım açıklayabilmişimdir. 

 

 

 

 

Sevgili Türk Ateist.

 

Pers hükümdari Hüsrev Kudüs'e baskın yapar. Hristiyanların en kutsal mabedi olan Mezar Kilisesini harap eder ve dahada önemlisi, o kilisedeki kutsal haçı kaçırır. Bu olay Roma'yı (Bizans kilisesini) kemiklerine kadar sızlatır. Bunun üzerine Roma kilisesi Bizans imparatoru Heraklios'a kilise hazinesinin ağzını sonuna kadar açar. Kilisenin gümüşleri ile ordu kuran Heraklios Perslere karşı sefere çıkar. Tesadüf bu ya, sene 622'dir (Bu tarih bir şeyler hatırlatıyordur herhalde. :D ). Kilisenin bütün imkanlarıyla yapılan bu sefere ilk haçlı seferi de diyebiliriz.

Bir kaç sene süren bu kaç-kovala savaşında Heraklios umulmadık bir zafer kazanır. Hüsrev kaçar, kaçarken ölür. Muhtemelen kendi adamları tarafından öldürülür. Perslerin elinde çok küçük bir bölge kalır. Heraklios o kutsal haçı perslere kendi elleri ile diktirir, kilisenin açılışına gider ve bir daha o bölgeye uğramaz.

 

Herklios'un zaferinin en büyük nedenlerinden birisi ermenileri ve bölgede, pers egemenliği altında bolca bulunan ve fakat piskoposlarını dahi seçemeyen hristiyanları kendi saflarına çekebilmesidir. Bu arada muhtemelen hani şu Kuran'da Rum suresinde geçen ""Rumlar yakın bir yerde mağlub oldular. Ama bu yenilgilerinden sonra galip gelecekler. Birkaç yıl içinde..." kehanetini de hristiyanlar arasında piyasaya yayar. :D

 

Orta Doğu'nun problemli olduğunu gayet iyi bilen Heraklios o bölgeyi bu savaştan bir kaç sen önce gözden çıkarmıştı zaten. Persleri yerle bir ettikten sonra, savaşta kendisine yardım etmiş olan hristiyan arap kabilelerini bölgeye yetkili bekçi olarak bırakır ve bölgeden çekilir.

Bu kabileler Bizans'ın yandaşlarıdır, foederati'leridir. Foederati Aramice qarama/karama, Arapça Quraysh/Kuraish'dir. Yani bizim bildiğimiz "Küreyş"den başkası değildir. Hani şu yaşamamış Muhammeed'in, var olmayan Küreyş kabilesidir! Hah işte o Küreyş ancak bu andan itibaren ve Bizans'ın yandaşı/bekçisi olarak ortaya çıkmış ve var olmaya başlamıştır. :D

Bu tarihten sonra o bölgede tek bir Bizans yapısı yapılmamıştır. Ne bir garnizon ne bir han ne bir hamam. Bizanslar tarafından tamir edilen tek bir yapı dahi yoktur. Bizans'ın çekilemesiyle ve foederati'lere/Küreyş'e rağmen bölgede bir otorite boşluğu oluşmuştur. Böylece araplar tarihte ilk olarak kendi kendisini yönetme yetkisine sahip oldular. İlk krallarının/beylerinin kim olduklarını bilmiyoruz. Çünkü elimizde tarihi veri bulunmuyor.

Bildiğimiz ilk arap beyi Muaviye'dir. İslam literatüründe Muaviye olarak bilinse de, Gadara'daki yazıtında Muaviye kendisini Maauiya diye isimlendirir. Maauiya = ağlayan,  sulu gözlü. :D. Muhtemelen Muaviye'nin gerçek isimi değil teolojik bir sıfatıdır. Günümüzde cami cemaatının salya-sümük ağlamasına benzer ve fakat duygusal ve etkili bir sıfatı olması gerek. Bu "Sulu Gözlü" Bizans'a bağlılığını, sadakatını, minnettarlığını Gadara'daki yazıtında da göstermektedir. Yazıtta Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek amacıyla ilk başa efendisi Bizans'ın tarih sayımını yazar, peşinden Gadara şehrinin tarih sayımını ve en sona da "kat arabas" (araplara göre) tarih sayımını yazar. Dikkat! Hicri takvim değil "kat arabas" takvim! :D Bu "Sulu Gözlü"nün yazıtı ise bir haç işareti ile başlamaktadır!
Ha!... Unutmadan söylemek lazım:
- Muaviye bir hristiyan devletini yönetmektedir. (Bak: Yazıttaki haç işareti!)

- Muaviye bir halife değildir. Bir yönetici olarak halife terimi ancak ya 8. yüzyılın sonunda ya da 9. yüzyılda ilk olarak kullanıır. Tam tarih şu an aklıma gelmiyor.

- Muaviye'nin yönettiği devlet "Emevi Devleti" değildir. Muaviyenin yönettiği devlete "Emevi Devleti" ismi 9./10. yüzyılda ilk olarak verilir. Daha önce hiç bir tarihi belgede "Emevi Devleti" geçmez!

- Muaviye'nin Bizans'a sadakatı Heraklios'un ölümüne kadar sürer. Efendisi Heraklios öldüğünde, intikamını almaya falan kalkışır fakat yüzüne-gözüne bulaştırır.

- Muaviye'nin çocukları tarihsel değildir, arap masalıdır.

- Tarihi belgesi bulunan diğer arap beyi (halifesi değil, beyi) Abdul Melik'tir. Abdul Melik de bir hristiyandır.

- ...

 

Sevgiler

 

tarihinde DreiMalAli tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlar çok değerli tarihsel bilgiler. Çok faydalandım. Değerli DreiMalAli, ne kadar işlerin yoğun olsa bile foruma uğramalısın. Bu bilgilerden faydalanamıyor olmak bizim için bir haksızlık. Mutlaka yanlış anlatımları düzeltmeli ve doğrusunu yazmalısın. Bu artık bir görev. Bundan kaçınmamanı diliyorum.

 

Ben de bir soru sorayım seni hazır bulmuşken: Muaviye'nin babasının Ebu Süfyan olduğu doğru mudur?

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 04.03.2018 at 00:04, DreiMalAli yazdı:

 

Sevgili Türk Ateist.

 

Pers hükümdari Hüsrev Kudüs'e baskın yapar. Hristiyanların en kutsal mabedi olan Mezar Kilisesini harap eder ve dahada önemlisi, o kilisedeki kutsal haçı kaçırır. Bu olay Roma'yı (Bizans kilisesini) kemiklerine kadar sızlatır. Bunun üzerine Roma kilisesi Bizans imparatoru Heraklios'a kilise hazinesinin ağzını sonuna kadar açar. Kilisenin gümüşleri ile ordu kuran Heraklios Perslere karşı sefere çıkar. Tesadüf bu ya, sene 622'dir (Bu tarih bir şeyler hatırlatıyordur herhalde. :D ). Kilisenin bütün imkanlarıyla yapılan bu sefere ilk haçlı seferi de diyebiliriz.

Bir kaç sene süren bu kaç-kovala savaşında Heraklios umulmadık bir zafer kazanır. Hüsrev kaçar, kaçarken ölür. Muhtemelen kendi adamları tarafından öldürülür. Perslerin elinde çok küçük bir bölge kalır. Heraklios o kutsal haçı perslere kendi elleri ile diktirir, kilisenin açılışına gider ve bir daha o bölgeye uğramaz.

 

Herklios'un zaferinin en büyük nedenlerinden birisi ermenileri ve bölgede, pers egemenliği altında bolca bulunan ve fakat piskoposlarını dahi seçemeyen hristiyanları kendi saflarına çekebilmesidir. Bu arada muhtemelen hani şu Kuran'da Rum suresinde geçen ""Rumlar yakın bir yerde mağlub oldular. Ama bu yenilgilerinden sonra galip gelecekler. Birkaç yıl içinde..." kehanetini de hristiyanlar arasında piyasaya yayar. :D

 

Orta Doğu'nun problemli olduğunu gayet iyi bilen Heraklios o bölgeyi bu savaştan bir kaç sen önce gözden çıkarmıştı zaten. Persleri yerle bir ettikten sonra, savaşta kendisine yardım etmiş olan hristiyan arap kabilelerini bölgeye yetkili bekçi olarak bırakır ve bölgeden çekilir.

Bu kabileler Bizans'ın yandaşlarıdır, foederati'leridir. Foederati Aramice qarama/karama, Arapça Quraysh/Kuraish'dir. Yani bizim bildiğimiz "Küreyş"den başkası değildir. Hani şu yaşamamış Muhammeed'in, var olmayan Küreyş kabilesidir! Hah işte o Küreyş ancak bu andan itibaren ve Bizans'ın yandaşı/bekçisi olarak ortaya çıkmış ve var olmaya başlamıştır. :D

Bu tarihten sonra o bölgede tek bir Bizans yapısı yapılmamıştır. Ne bir garnizon ne bir han ne bir hamam. Bizanslar tarafından tamir edilen tek bir yapı dahi yoktur. Bizans'ın çekilemesiyle ve foederati'lere/Küreyş'e rağmen bölgede bir otorite boşluğu oluşmuştur. Böylece araplar tarihte ilk olarak kendi kendisini yönetme yetkisine sahip oldular. İlk krallarının/beylerinin kim olduklarını bilmiyoruz. Çünkü elimizde tarihi veri bulunmuyor.

Bildiğimiz ilk arap beyi Muaviye'dir. İslam literatüründe Muaviye olarak bilinse de, Gadara'daki yazıtında Muaviye kendisini Maauiya diye isimlendirir. Maauiya = ağlayan,  sulu gözlü. :D. Muhtemelen Muaviye'nin gerçek isimi değil teolojik bir sıfatıdır. Günümüzde cami cemaatının salya-sümük ağlamasına benzer ve fakat duygusal ve etkili bir sıfatı olması gerek. Bu "Sulu Gözlü" Bizans'a bağlılığını, sadakatını, minnettarlığını Gadara'daki yazıtında da göstermektedir. Yazıtta Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek amacıyla ilk başa efendisi Bizans'ın tarih sayımını yazar, peşinden Gadara şehrinin tarih sayımını ve en sona da "kat arabas" (araplara göre) tarih sayımını yazar. Dikkat! Hicri takvim değil "kat arabas" takvim! :D Bu "Sulu Gözlü"nün yazıtı ise bir haç işareti ile başlamaktadır!
Ha!... Unutmadan söylemek lazım:
- Muaviye bir hristiyan devletini yönetmektedir. (Bak: Yazıttaki haç işareti!)

- Muaviye bir halife değildir. Bir yönetici olarak halife terimi ancak ya 8. yüzyılın sonunda ya da 9. yüzyılda ilk olarak kullanıır. Tam tarih şu an aklıma gelmiyor.

- Muaviye'nin yönettiği devlet "Emevi Devleti" değildir. Muaviyenin yönettiği devlete "Emevi Devleti" ismi 9./10. yüzyılda ilk olarak verilir. Daha önce hiç bir tarihi belgede "Emevi Devleti" geçmez!

- Muaviye'nin Bizans'a sadakatı Heraklios'un ölümüne kadar sürer. Efendisi Heraklios öldüğünde, intikamını almaya falan kalkışır fakat yüzüne-gözüne bulaştırır.

- Muaviye'nin çocukları tarihsel değildir, arap masalıdır.

- Tarihi belgesi bulunan diğer arap beyi (halifesi değil, beyi) Abdul Melik'tir. Abdul Melik de bir hristiyandır.

- ...

 

Sevgiler

 


Muhteşem tarihi bilgiler, öncelikle teşekkür ederim şahsım adına.
Bu tarih, en azından internet ve özellikle de bu forum üzerinden yaptığım araştırma sonuçları ile oldukça uyumlu görünüyor;
Yani "Muhammed isimli bir şahıs asla yaşamadı !
Mekke o tarihlerde çok küçük bir deve kervanı konaklama yeriydi (belki bir han bile değil) Medine ise çok daha sonraları kuruldu."
Lakin,
Muhammed asla yaşamadı ise Kuran'da bulunan Ahzap 50 gibi onlarca hedonist ayeti kim/kimler ve kimin faydası için uydurdu o zaman?

Saygılarımla,

Link to post
Sitelerde Paylaş

Olmayan bir dinin olmayan Peygamberi nin olmayan Kitabını Bir kaç akıllı (Şu amaçla yada bu amaçla) ''hadi bir din uyduralım bir peygamber bulalım ve ona vahiy iniyo deyip herkesi bu dine katalım'' diye ortaya çıkacak ve kitaba (peygamberin) ismen de adını koyacak ama böyle biri hitap ettiği toplum da yaşamayacak ama sonuç olarak insanlar olmayan dinin olmayan peygamberine inanıp evlerini barkllarını bırakıp yollara düşecek acı çekecek gözyaşı dökecek. Bir tanesi de 'La bu adıyla bizim toplumumuza gönderilen peygamber nerdedir arkadaş''demeyecek.

Anlamadığım şu:HZ. Muhammed yaşamadı diyen arkadaşlara göre tüm bu hicret olayları,savaşlar,antlaşmalar,şahsiyetler(Ebubekir,Ömer,Osman,Ali,Ayşe,Hatice fatıma vs vs) hepsi hikaye mi? yani islam tarihi diye bir şeymi yok? yoksa bunlar var ama Muhammed mi yok.

Bana göre İkisi de Topuğa kurşun sıkmaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
26 dakika önce, dramkow yazdı:

Olmayan bir dinin olmayan Peygamberi nin olmayan Kitabını Bir kaç akıllı (Şu amaçla yada bu amaçla) ''hadi bir din uyduralım bir peygamber bulalım ve ona vahiy iniyo deyip herkesi bu dine katalım'' diye ortaya çıkacak ve kitaba (peygamberin) ismen de adını koyacak ama böyle biri hitap ettiği toplum da yaşamayacak ama sonuç olarak insanlar olmayan dinin olmayan peygamberine inanıp evlerini barkllarını bırakıp yollara düşecek acı çekecek gözyaşı dökecek. Bir tanesi de 'La bu adıyla bizim toplumumuza gönderilen peygamber nerdedir arkadaş''demeyecek.

Anlamadığım şu:HZ. Muhammed yaşamadı diyen arkadaşlara göre tüm bu hicret olayları,savaşlar,antlaşmalar,şahsiyetler(Ebubekir,Ömer,Osman,Ali,Ayşe,Hatice fatıma vs vs) hepsi hikaye mi? yani islam tarihi diye bir şeymi yok? yoksa bunlar var ama Muhammed mi yok.

Bana göre İkisi de Topuğa kurşun sıkmaktır.

 

insanlar, olmayan şeyler adına bu zahmetlere girişmiyorsa, tersten gidilerek:

- yunan tanrıları vardır, çünkü yunan mitolojik külliyatı arabın masallarını 100 kere cebinden çıkartır. dahası, arabın masallarının önemli bir kısmı da yunan mitolojisinden araktır. kim niye bunca uydursun?

- hindu tanrıları vardır, çünkü insanlar durduk yerde binlerce tanrı uydurup onlara tapınmazlar

...

 

gelmiş geçmiş her tanrıyı doğrulayabilirsiniz. bu durumda, islam gene uydurma olur. çünkü islama göre allahtan başka ilah yoktur.

oysa ki yukardaki mantıkla bütün tanrıları doğruladınız.

 

islam, tarihsel ismi ile levant denilen bölgede doğmuş dinlerin bir uzantısıdır. yöresel anlatımlar, diğer dinlerle etkileşimler, siyasal gereklilikler doğrultusunda evrilerek bugünkü haline gelmiştir. islamın ilk camileri (640-750~800 arası yapılanlar) mekkeye bakmaz, oysa ki sözde 632de son bulmuş olan kuranda kıble mescid-i haramdır. 750~800lerin özelliği, abbasilerin emevileri doğrayıp, yönetime el koymalarıdır. bu yıllardan sonraki camiler mekkeye bakmaya başlar. yani kıbleyi taşıyanlar, allah değil, abbasilerdir.  

 

muhammed diye birisi hiçbir zaman olmadı. yalnızca masallar ağızdan ağıza aktaralırken bilinmeyen sözcüklerden isimler türedi, sözcüklere anlamlar yüklendi. günün gerekliliklerine göre ayetler uydurulup kurana eklendi. bu yüzden 12-13.yy -haydi 2yy da benden,10.yy olsun - öncesine ait tam kuran da bulunamaz. bulunanlar ancak bir grup parça parça surelerdir.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
34 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

muhammed diye birisi hiçbir zaman olmadı. yalnızca masallar ağızdan ağıza aktaralırken bilinmeyen sözcüklerden isimler türedi, sözcüklere anlamlar yüklendi. günün gerekliliklerine göre ayetler uydurulup kurana eklendi. bu yüzden 12-13.yy -haydi 2yy da benden,10.yy olsun - öncesine ait tam kuran da bulunamaz. bulunanlar ancak bir grup parça parça surelerdir.

 

Muhammed yaşamadıysa Tekrar sorayım o zaman ..

 

YANİ Ebu bekir diye biri de yaşamadı keza Ömer Ayşe ebu Cehil Ali vs vs hiçbiri yoktu hendek savaşı uhud savaşı hiç yapılmadı. Bu bölge de yaşaNdığı ya da yaşadığı söylenenler hiç var olmadı..sadece Mekke ve medine vardı çöl vardı deve vardı bir de yüksek sıcaklıklar vardı.Gerisi birileri tarafın dan  eklendi,süslendi ve bugünkü hale ulaştı...

 

YA DA Muhammed yoktu ve yukar da bahsi geçen isimler den bazıları (şu ya da bu nedenle) ortak karar aldılar ve bu Hikayeyi yazdılar.İnsanlar da inandı ekledi süsledi ve bugünkü hale ulaştı?

 

Hangisi ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, dramkow yazdı:

Muhammed yaşamadıysa Tekrar sorayım o zaman ..

 

YANİ Ebu bekir diye biri de yaşamadı keza Ömer Ayşe ebu Cehil Ali vs vs hiçbiri yoktu hendek savaşı uhud savaşı hiç yapılmadı. Bu bölge de yaşaNdığı ya da yaşadığı söylenenler hiç var olmadı..sadece Mekke ve medine vardı çöl vardı deve vardı bir de yüksek sıcaklıklar vardı.Gerisi birileri tarafın dan  eklendi,süslendi ve bugünkü hale ulaştı...

 

YA DA Muhammed yoktu ve yukar da bahsi geçen isimler den bazıları (şu ya da bu nedenle) ortak karar aldılar ve bu Hikayeyi yazdılar.İnsanlar da inandı ekledi süsledi ve bugünkü hale ulaştı?

 

Hangisi ?

 

emevilere kadar geçen sözde islam devrinin hiçbir gerçekliği bulunmuyor. anlatılagelen şeyler başka şeylerin uyarlanması vb olabilir

@dreimalali bu konuda geçen gün detaylı bir yazı yazmıştı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...