Jump to content

Muhammed'in Yasadigina Dair Kanitlar Var mi ?


Recommended Posts

18 dakika önce, dramkow yazdı:


''Yoksa, "onu uydurdu" mu diyorlar! De ki: "Eğer doğru sözlüler iseniz Allah dışında, elinizin yettiklerini de çağırın da onun benzeri bir sure ortaya çıkarın."

Bu mesele hurufu mukatta ile ilgili. Madem kabala 'cılık yapıyoruz. Benden daha fazla bilgi yok. Unutmayın ki o bölge de bir çok semitik toplum var. Tek peygamber iddiası da Muhammed'in değil. Diğer peygamber kere ne oldu hiç merak ettiniz mi ya da Arapçanın neden İslam dan önce bir yazı ya da edebiyatı sanki yok edilmiscesine "yok"? Ya da hilful fidul diye bir örgüt var biri de oraya imiş. Ne oldu bu örgüte. Ya da ledud olayi. Biz bunlardan bahs ettiğimizde onlar bunlar sahih değil diyorlar neye göre sahih değil peki?....

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 148
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Muhammed'in yaşadığına dair tarihsel belgeler,kanıtlar yok.Muhammed'in yaşadığına tanık eden neden birilerinin belgeleri neden yok.Hristiyanlarda İsa Mesih'in yaşadığını incili referans alıyorlar.Hatta  hristiyanlar da  bu siteden İsa mesihin yaşadığını tarihsel olarak kanıtlamaya çalışıyorlar.http://inciltarihi.com/

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürkün yaşamını bile tam olarak bilemezken 1400 yıl önce Mekke ve Medinede yaşadığı varsayılan Muhammedin hayatının en ince noktaları ve bitmek tükenmeyen sözlerinin bu güne kadar fiksi ölüm tarihinden asırlar sonra kitaplara yazılması tuhaf değilmi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanların çoğu yalan olana inanmaya meraklıdır. Gerçekleri kabul etmek yalanı kabule nispetle yüzlerce kat daha zordur.

Gerçekler acı olabilir ve acıtabilir. Oysa yalan, hipnotize eder, uyutur, sevindirir. Unutmayın yalan etkili ve bağımlılık yapıcı bir uyuşturucudur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 09.06.2017 at 23:32, Photon yazdı:

Somut bir kanit var midir ?

 

Kuran, bütün müslümanlar, şahittir. Allah ' ın CC. kulu ve Resulü sav. olarak yaşamıştır.

 

haşa inkarcı olarak yaşamadığı için kabul etmezsiniz. tek sorun bu..inkarcı olmaması. ebu cehil yaşadı mı demiyorsun. Hz. Muhammed'in sav. Peygamber olmasını hazmedemiyorsunuz.

 

yahu 2 satır yazı bulsan tarihi eser olarak, hemen kabul edersin. binlerce hadis var kanıt diyorsun. ne biçim keferelik bu ki eskiden yoktu böyle şeyler.. bu çağa özgü bir keferelik.

 

 

senin yaşamadığına dair kanıtın var mı?zırvalıklar kanıt olmaz.

tarihinde FETİH tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, Hurrican yazdı:

İnsanların çoğu yalan olana inanmaya meraklıdır. Gerçekleri kabul etmek yalanı kabule nispetle yüzlerce kat daha zordur.

Gerçekler acı olabilir ve acıtabilir. Oysa yalan, hipnotize eder, uyutur, sevindirir. Unutmayın yalan etkili ve bağımlılık yapıcı bir uyuşturucudur.

Mesela Cennetteki Köşkler, Huriler ,gılmanlar Altın kadehlerde içilen temiz şaraplar,Yeşil ipekli altın sırmalı elbiseler hiçte acıtıcı değil değilmi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Antonius yazdı:

Mesela Cennetteki Köşkler, Huriler ,gılmanlar Altın kadehlerde içilen temiz şaraplar,Yeşil ipekli altın sırmalı elbiseler hiçte acıtıcı değil değilmi?


Aslında bu gılman işini bi irdelemek lazım.
Anladığım kadarıyla Muhammed'in cennetinde müslim kadınlar için bi halt yok, onlar sadece Cumadan Cumaya "tanrısal baldır şov" izleyecek.
Bu gılman denilen elemanlar erkekler için düşünülmüş. Osmanlı'nın iç oğlanları gibi.
Gay toplumu için oldukça cezbedici bir vaat !!!   

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, adeist yazdı:


Aslında bu gılman işini bi irdelemek lazım.
Anladığım kadarıyla Muhammed'in cennetinde müslim kadınlar için bi halt yok, onlar sadece Cumadan Cumaya "tanrısal baldır şov" izleyecek.
Bu gılman denilen elemanlar erkekler için düşünülmüş. Osmanlı'nın iç oğlanları gibi.
Gay toplumu için oldukça cezbedici bir vaat !!!   

Abbasilerden Osmanlıyada geçen bir oğlancılık vardı.Kadını yasaklıyan toplumların kaçınılmaz gidişatı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, RedOneTheDiver yazdı:

Bu mesele hurufu mukatta ile ilgili. Madem kabala 'cılık yapıyoruz. Benden daha fazla bilgi yok. Unutmayın ki o bölge de bir çok semitik toplum var. Tek peygamber iddiası da Muhammed'in değil. Diğer peygamber kere ne oldu hiç merak ettiniz mi ya da Arapçanın neden İslam dan önce bir yazı ya da edebiyatı sanki yok edilmiscesine "yok"? Ya da hilful fidul diye bir örgüt var biri de oraya imiş. Ne oldu bu örgüte. Ya da ledud olayi. Biz bunlardan bahs ettiğimizde onlar bunlar sahih değil diyorlar neye göre sahih değil peki?....

Evet Hurufu MUKATTA yani kesik harfler..ama ben ''elif lam mim'' den bahsetmiyorum bir öğreti den hiç bahsetmiyorum..

 

Muhammed in yaşadığına inanan biri olarak Ayette ciddi bir meydan okuma var diyorum.O nun devrin den Yazı yok belge yok o zaman  O da yok demek bana inandırıcı gelmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 08.03.2018 at 09:52, dramkow yazdı:

İlgisi var tabi ki..

Bakın çok basit..Bir şeyin olmayan delili o şeyin olmadığını kanıtlamaz.
Benim sorduğum  şey çok basit 'O' yaşamadıysa bilinen tüm kişilerin tüm yaşananlar ın bir kurgu olduğunu mu idda ediyorsunuz diye soruyorum.

Yani Ali diye biri de yaşamadı mı Uhud savaşı olmadı mı,çevre liderlere yazılan mektup örnekleri sahtemi,sayfalarca küfür edilen cariye ler,2 elin parmak fazlası hanımları yok mu..bunlar da uyduruk mu?
Cevap evet yada hayır olabilir bu soruya..

Kısaca:

Evet hiçbiri yaşamadı

yada

Hayır onlar tarihte vardı Muhammed yoktu.

İdda edenlerin bunun için de bir kanıtı yada bir tezi olmalı.
Saygılar.

 

Evet, ne yazık ki hiçbiri yaşamadı, hepsi kurgu. Bunu iddia edenlerin çok sağlam delilleri var inanın bana. 

En basiti, bahsini ettiğiniz o mektupları bir inceleyin, gülmekten yerlere yatacaksınız. Kur'an-ı Kerim'in hayvan derilerine falan yazıldığı, Arap yarımadasında kağıdın esamesinin okunmadığı çağda Muhammed'in birtakım ülke liderlerine mektup yazıp yollayabilmesi ayrı garabet zaten.

Muhammed'e, İslam'a ait istisnasız tüm bilgiler yalnızca İslam kaynaklıdır. O yüzden güvenmemek lazım.

 

Eğer konu ilginizi çekiyorsa şu linke bir gözatın isterseniz.

 

Yukarıdaki iletimde de vurgulamaya çalıştığım gibi, bu konu bizim için duygusal herhangi bir öneme sahip değil. Yani Muhammed'le özel olarak ilgileniyor, ona gıcık olduğumuzdan "yokmuş ki" diye nanik yapmak istiyor değiliz. Bizimki sadece tarihsel bir merak, bu tarihin aslının ne olduğunu bilmek istemek.

Yani Müslümanları direkt ilgilendirmiyor gerçekten, onlarla bu konuyu tartışmak gibi hatalar yapmıyoruz. Onlarla tartışırken Muhammed de diğerleri yaşamış, olan biten doğruymuş gibi bakıyoruz o an, buna mecburuz. Bu iki yüzlülük ya da tutarsızlık değil, çünkü onların kafasında hepsi gerçek, hepsine dibine dek inanıyor ve kesin doğru kabul ediyorlar. Biz her durumda, yani Muhammed yaşamış da olsa yaşamamış da, onların kafasındaki İslam'la ilgiliyiz, referans aldıkları kitap ve hadisleri bu yüzden değerlendirmeye alıyoruz. Çünkü savundukları değerlerin kaynağı onlar.

 

 

tarihinde Türk Ateist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, dramkow yazdı:

Muhammed in yaşadığına inanan biri olarak Ayette ciddi bir meydan okuma var diyorum.O nun devrin den Yazı yok belge yok o zaman  O da yok demek bana inandırıcı gelmiyor.

Elbette insanlar yaşadı. Herkül yasamadi ama o kastedilen güçlü biri yaşadı. Ya da Oğuz Kağan üç güzel Uygur ciftlesti mi bilmiyorum ama Türk'ler bugüne gelmek için ciftlesti. Yani gerceklerin yaşayabilmesi için abartiya ihtiyaç vardır. Bunun edebi yönüyle ilgileniyoruz. Çok da güzel. Gönül tekin mesela bir edebiyatçı ama neler buluyor. Ha şimdi yukarıda biri soruyor aklımda deli sorular. Dedim acaba ney? Diyor Allah şeytani yaratmış şeytan secde etmemis. Etseydi yani biz burada olmayacak mıydık? Soru bu ka'le bile almadım. Soru dediğim gibi edebi bir masal. Hansel ve Gretel ekmekleri yere ararken karga yemeseydi. şekerlemeden evde yaşayan , çocukları yiyen cadı kadın hâlâ ormanda yaşayıp çocukları kaynatacakti akşam yemeğinde demek gibi bir şey. Yani ya bize gerçek bir delil getirecekler ya da kıyamet dedikleri saate kadar susacaklar. O zaman ak kara ortaya çıkar.

Hurufu mukatta ( biraz bilgi çok bilgi vermem huyum kurusun. ) Arap elif basi ezel ebed bir yazı değildir. Tanrı ya da evrensel birinin yazısı hele hiç değildir. Çok eski bir yazı sistemi değildir. Eldeki İbrani alefbet inin bir cakmasidir. Ve İbrani alefbet inin harf sayısı ile hurufu mukatta harflerinin sayilari ile aynı miktardır bu tesadüf mü değil çünkü Tanrı ilk İbrahim ile  konuştu ve Tevrat İbrahim diliyle kabala da bu dilde. Arap elif basi daha sonra altına üstüne nokta aldı. Bizimkiler bunu esreustun zannederler hayır. Çünkü eski yazılarda sadece 6 harf ile yazılıyor ezbere okunuyor.yani be te se aynı şekilde yazilirdi yada Cim ha hı aynı yazılır ezbere okunurdu. Daha sonra 6 harf daha eklendi. Hurufu mukatta kısacası bak işte biz sadece tanrının harfleri ile konuşuyoruz. Bu bir edebi yetenek. Sözlu edebiyatta Kars tarafında dudak değmez diye bir sanat var. Aşıklar sazı eline alır. Dudaklarin arasina iğne dik bir konumda konur. Eğer dudak ünsuzu bir harf söylerseniz yenilirsiniz maharet dudak ünsuzu olmadan atismak bu böyle bir söz lütfen gelenek. İşin içinde kabala o konuya da başkaları cevap versin mesela ateist batıni tasavvufcu arkadaşlar. Onlar da her gece Allah ile konuşuyor zaten Allah burada akıl demekmiş nlara göre. Siz siz olun kabala dan uzak durun. Sevgiler saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...
On 08.03.2018 at 22:36, Hurrican yazdı:

İnsanların çoğu yalan olana inanmaya meraklıdır. Gerçekleri kabul etmek yalanı kabule nispetle yüzlerce kat daha zordur.

Gerçekler acı olabilir ve acıtabilir. Oysa yalan, hipnotize eder, uyutur, sevindirir. Unutmayın yalan etkili ve bağımlılık yapıcı bir uyuşturucudur.

 

:)

 

Söyleyene bak...

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 4.3.2018 at 12:16, democrossian yazdı:

Bunlar çok değerli tarihsel bilgiler. Çok faydalandım. Değerli DreiMalAli, ne kadar işlerin yoğun olsa bile foruma uğramalısın. Bu bilgilerden faydalanamıyor olmak bizim için bir haksızlık. Mutlaka yanlış anlatımları düzeltmeli ve doğrusunu yazmalısın. Bu artık bir görev. Bundan kaçınmamanı diliyorum.

 

Ben de bir soru sorayım seni hazır bulmuşken: Muaviye'nin babasının Ebu Süfyan olduğu doğru mudur?

 

Sevgili demokrassian.

 

Haklısın. Şimdiye dek iki sefer yazmak için uğraştım, zor geldi ve bıraktım. Çünkü... Örnek vermem gerekirse, Volker Popp'un 200 sayfalık ve ağır bir dille yazılmış makalesi bu konuyu işliyor. Almanca. Haddinden fazla bilmediğim, anlamadığım terimler kullanıyor. Bazı yerlerde bilmediğim diller geçiyor, eski yazı/yazıtlarla ilgili açıklamalar yapıyor vs. Bu yüzden çok zorlandım ve bıraktım.

Ama henüz vazgeçmiş değilim. Belki ispat yerine özet olarak vermek daha verimli olurdu. Bunu biraz düşüneyim.

 

Ek: [Alıntı] Ben de bir soru sorayım seni hazır bulmuşken: Muaviye'nin babasının Ebu Süfyan olduğu doğru mudur?[/Alıntı]

Muaviye hakkında, yanılmıyorsam, elimizde bir yazıt ve bir sikke bulunuyor. Fakat bu verilerde Muaviye'nin soyu hakkında ayrıntılı bilgi bulunmuyor. Ayrıca Muaviye kendisini " Maauiya" diye isimlendiriyor. Bu onun gerçek ismimidir yoksa yönetici sıfatı mıdır kesin belli değil. Yani ne anasını tanıyoruz ne de babasını.

 

Sevgiler

tarihinde DreiMalAli tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 6.3.2018 at 08:25, dramkow yazdı:

Olmayan bir dinin olmayan Peygamberi nin olmayan Kitabını Bir kaç akıllı (Şu amaçla yada bu amaçla) ''hadi bir din uyduralım bir peygamber bulalım ve ona vahiy iniyo deyip herkesi bu dine katalım'' diye ortaya çıkacak ve kitaba (peygamberin) ismen de adını koyacak ama böyle biri hitap ettiği toplum da yaşamayacak ama sonuç olarak insanlar olmayan dinin olmayan peygamberine inanıp evlerini barkllarını bırakıp yollara düşecek acı çekecek gözyaşı dökecek. Bir tanesi de 'La bu adıyla bizim toplumumuza gönderilen peygamber nerdedir arkadaş''demeyecek.

Anlamadığım şu:HZ. Muhammed yaşamadı diyen arkadaşlara göre tüm bu hicret olayları,savaşlar,antlaşmalar,şahsiyetler(Ebubekir,Ömer,Osman,Ali,Ayşe,Hatice fatıma vs vs) hepsi hikaye mi? yani islam tarihi diye bir şeymi yok? yoksa bunlar var ama Muhammed mi yok.

Bana göre İkisi de Topuğa kurşun sıkmaktır.

 

Sevgili dramkow.

Muhammed, Muhammed'in soyu, arkadaşları, yaşamı, maceraları, evlilikleri, savaşları ve Erken İslam Tarihi hakkında en eski kaynaklar 9. ve 10 yüzyılda, yani Muhammed'e atfedilen ölüm tarihinden 200-300 sene sonra ve nerdeyse aniden ortaya çıkmıştır bir kaç eserdir. Bunların haricinde ve özellikle de eşzamanlı hiç bir tarihi belge bulunmamaktadır. Muhammed hakkında kaynak ne ise Hicret, Ebu Bekir, Osman vs. hakkında kaynakta odur. Bunlar çin ayrı ayrı kaynak yoktur, hepsi tek kaynaktan alınmış masallardır.

Yaşamamış birisini ne anası olur ne babası, ne arkadaşı ne eşi ne de çocuğu. Yaşamamış birisi kaçabilir (hicret), ne savaşabilir, ne yemek yiyebilir ne su içebilir. Tuvalete dahi gidemez. :D

 

Şu iki linkte bol bol okunacak bil mevcuttur. Önce linklerdeki yazıları okursan daha sağlıklı sorular sorabilirsin.

1.

 

2.

 

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 7.3.2018 at 12:49, Türk Ateist yazdı:

 

Sevgili DreiMalAli, görüyorum ki yine çok eğlenmişsin  yazarken. :) Okurken ben de çok eğlendim, eğlenirken yine bilgilendim.

İslam'ın,  uzun süre devam eden Pers ve Bizans tepişmeleri bittikten ve ortalık boş kaldıktan sonra ortaya çıktığı malum ama anlattığın bu detayların çoğunu bilmiyordum. Çok sağol.

Ama hani senin de belirttiğin gibi, bunları aktif olarak harekete geçiren esas veya ilk lider kim, bir şekilde bilemiyoruz.

 

622 yılı sihirli.:) Hicreti filan geçtim, bir Hristiyan devletini yöneten Muaviye, 622 yılında Galilee Denizi'nin güneydoğusunda bir hamam yaptırması için bölge valisine emir veriyor. Hammat Gedar Hamamı 622 yılında böylece yapılıyor. Ve hamamın orta yerinde, ana salonunda bizim Müslümanların hiç anlamadığı dev bir yazıt astırıyor. Bizimkiler anlamıyor çünkü yazıt Hristiyanlık öncesi döneme ait Yunanca bir yazıt. 

Ayrıca halife dedikleri Muaviye'nin basbayağı haç simgeli sikkeleri falan var. Hatta birtakım tarihçilere göre İslam'la Hıristiyanlığın birleştiği bir dolu belge, delil vb var.

 

Acayip yoğun olduğunu biliyorum, o yüzden vakit ayırıp yazdığın için tekrar teşekkürler. Çok değerli bilgiler bunlar.

Mart ayı içindeyiz, malum toplantıdan sonra yeni bir şeyler ortaya çıktı mı, neler oldu, vaktin olursa bir parça sözedersin artık.:)

 

 

Sevgili Türk Ateist.

 

Eğlenmek gibi bir niyetim yoktu ama tarih ile masal bir araya gelince bıyık altından gülmeler de hemen ortaya çıkıyor. :D

Muhtemelen ben senin sorunu yanlış anladım. Kısaca arap egemenliğini başlangıcına değindim. Senin sorun ise daha değişik olsa gerek. Ne sorduğunu henüz tam olarak anlamadım.

Ama madem sen de eğlenmişsin... Gel, beraber biraz daha eğlenelim. :D

...

Sasani hanedanlığından olan II. Hüsrev 591 senesinden beri pers kralıdır. Persler Suriye  ve Mısır’ı işgal etmişlerdir. “Rum yenildi (Rum 30/2).” :D

Heraklius 610 senesinde İstanbul’da –ki o zaman Konstantinopol’du- Bizansa imparator seçilir. Artık dediği dedik, çaldığı düdüktür.
Tesadüf bu ya, Muhammed 610 senesinde ilk vahyi alarak peygamber olur. Artık onun da dediği dedik, çaldığı düdüktür. Ne de olsa değirmende dayısı, pardon yav... Yukarısında Allah’ı vardır. :D

II. Hüsrev 614 senesinde Kudüsü işgal eder Mezar kilisesini yıkar, kutsal haçı kaçırırlar. Kudüs halkını İran’ın doğusuna sürerler. Bu sürgün işlemi artık gelenek haline gelmiştir. Persler ele geçirdikleri şehirlerin halkını yüzyıllardan beri İran’a sürüyorlar ve o sürgünleri şehir kurma işlerinde çalıştırıyorlardı. Bu nokta ilerde önemli olacak! Çünkü bu sürgünler giderken, inaçlarını, dinlerini ve kutsal kitaplarını da (Diatessaron: İncillerin bir araya getirilmiş, özetlenmiş haliyle oluşturulmuş kitap) birlikte götürüyorlardı. Sürgünde olanların genel karaekterlerinden birisi, eski yaşamlarını mümkün olduğu kadar değiştirmemek, konserve etmektir. Bu yüzden dinleri eski hali ile kalacak, Batı’daki değişmelerden haberleri olmayacaktı. Yüzyıllar sonra, torunlarının torunlarının... torunları, mesela Abdul Melik önderliğinde Batı’ya, eski Kutsal Topraklarına tekrar geldiklerinde, bambaşka bir Hristiyanlıkla karşılaşacaklardır. Neyse...

622 senesinde Heraklius kilisenin hazinesini harcayarak ateşetaparlara karşı sefere çıkar. Yüzyıllardan beri ilk olarak yine bir Bizans imparatoru ordusunun başına geçmiş olur. Aynı sene içinde perslere karşı ilk büyük bir zaferini kazanır, perslerin belini kırar. “Ve onlar yakın bir yerde, ... gelip geleceklerdir (Rum 30/3)”.
Tesadüf bu ya, geleneksel İslam anlatısında 622 senesi bir dönüm noktası olan Hicret (=Kaçış) olarak geçer.

Heraklius 627 senesinde, Ninive’de perslere karşı ikinci zaferine gerçekleştirir. “Bir kaç sene içinde (Rum 30/4).”
Tesadüf bu ya, geleneksel İslam Tarihine göre 627 senesinde Hendek Savaşı yapılmış, müslümanların sevinmişlerdir. “O gün müminler ferahlayacaklar (Rum 30/4).” :D

628 senesinde bizans ve persler arasında barış anlaşması yapılır. Persler işgal ettikleri toprakları geri vereceklerdir.
Tesadüf bu ya, aynı senede, 628'de, Muhammed, Hudeybiye anlaşması yapar. :D 

Mezar Kilisesi onarılır ve 630 senesinde tekrar açılır, Kutsal Haç yerine dikilir.
Tesadüf bu ya, 630 senesinde Mekke yenilir ve Kabe putlardan arındırılır. :D

Not 1: Tarihleri kontrol etmeden, hafızadan yazıyorum. Belki 1-2 sene yanılmış olabilirim.

Not 2: O malum toplantı gayet iyi geçti. Sözlü olarak endişelendiğim bir haber de aldım:
O günlerde suudiler İngiltere'den milyarlarca dolarlık silah alma anlaşması imzaladılar. Sözlü olarak aldığım  bir bilgiye göre, kaz gelen yerden tavuk esirgemeyen ingilizler, maalesef şu meşhur olan Birmingham Kuran sayfalarını suudilere hediye etmişler. Eğer doğruysa, bu sayfalar üzerinde artık ya bilimsel çalışma yapılamayacaktır ya da sadece suudi preslerinin istediği sonuçlar çıkacaktır. :(

 

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...