Jump to content

Recommended Posts

Bir ateistin evreni Rastgelelik prensibi ile açıkladığını düşünelim.

Bu esnada eğer bazı şeyleri bu prensip ile açıklayamazsa,

Dindar bir insan, bu kişinin Rastgelelik prensibi ile alakalı düştüğü çelişkiyi araştırmaz.

Çünkü Dindar bir insan için Ateizmin açıklamaları geçersizdir.

Dolayısıyla Bir insanın evini dağıtmak isteyip sonra dağıtmamasını değil, dağıtmak istemesini bir çelişki olarak görüp konunun içeriğine girmez.

Ancak kendisi ile çeliştiğini ortaya koymak adına böyle bir şey yapabilir ki, saçma insanlar zaten kendileriyle çelişirler.

Ayrıca bu ateistin bu Rastgelelik prensibi ile açıklayamadığı konuları Din içerisinde bulması ve hatta mantıklı karşılaması bu kişinin sahip olduğu “Allah’ın yokluğu” inancını zedelemez.

Kişi böyle bir şey yaptığı için Ateizmden çıkmaz. Dindar da olmaz

Dolayısıyla İnanç konusunda böyle bir serbestliğe sahip bir ateistin inançları sorgulama konusunda aynı duyarlılığı göstermesi beklenir.

Bir ateistin Dindar bir insanın kendi ile çeliştiğini ortaya koyması için kendi ile hangi konularda çeliştiğini tespit etmesi ve bu konuların o dindar için bir yükümlülük olduğunu kabul etmesi gerekir.

Fakat bir dindarın Bir ateistin çeliştiğini görmesi için o ateistin yükümlü olduğu şeylere bakmasına gerek yoktur.

Çünkü o kişi için yükümlü olunan şeylerin o kişi tarafından yapılması gerektiğini kabul ettiğinde o şeylerin yapılabilirliğini de makul görmüş olur.

Yani ortada bir saçmalık varsa ölçme biçmeye gerek kalmayacak derecede apaçık ve ortadadır.

Zaten Bir ateistin de yükümlü olduğu bir şey yoktur.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...