Jump to content

Sekülerizm ve Laiklik ...


Recommended Posts

Arkadaslar sizlere izninizle birkac sorum var . Cevaplarini merak ettigim sorular ;

 

1) Sekülerizm ile Laiklik arasındaki temel farklar nelerdir ?

 

2) Negatif Özgürlükçülük ile Pozitif Özgürlükçülük Farkı Nedir ?

 

3) Elitizm tam olarak nedir ve bir kalkınma yolu mudur ?

 

4) Popülizm ile Halkçılık arasındaki fark nedir ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Laiklik ve sekulerizm uzerine

 

Dogu ile bati arasindaki temel fark batida varlilar olduklari gibi algilanir. Mesela batida kutu kutudur. Doguda ise varligi ifade eden kelimenin cok fazla manayi ifade eder. Ornegin ask kelimesi gibi.

 

Bu sebeple bati yani avrupalilar cogu kelimeyi ozellikle felsefe ile tanim haline getirmisler. Sekulerizm ve laiklik gibi.

 

Bunlar devlet evriminin bir asamasidir. Tanimlama bizlere kalmis.

 

Maramaranin istanbulu sekulerizmin laikligi ayni seyler.

 

Laiklik bir islam ovgusudur. Teizmin bas tacidir diyebiliriz. Islam dinin temel ilkeleri;

 

Tanri Allahin kendini tek ilah kabul ederek diger her seyi ret etmesidir. Bu musevilikden ve hrististiyanliktan farkli olarak kutsal olanida icerir. Ornegin peygamberin yaslandigi agaca caput baglnildigi icin kesilmesi olayi gibi. Yani islamda sadece tanri ret edilmez kutsallarda ret edilir.

 

Ikinci husus da vicdani davranislarin; iyi ve kotu cennet ve cehennem ile iliskilendirilmesi; daha sonrada iyinin tavsiye edilerek "tavsiye etme" kuralinin olusturulmasidir. Ogut vermek de diyebiliriz.

 

Bu durumda islam ulkelerinde her birey; mutlak cennete ulasmanin yolu vicdani iyi olani yapma. Bunu baska vicdanlara ogut olarak verme. Fakat bunlari yaparken Allah disinda kutsal olusturmama seklindedir. Buda bireyin hayatin icinde dini kurallara gore davranisini engellemektedir. Kutsal devlet kutsal din adami her hali ile sirk denilen keskin bicaga saplanmaktadir.

 

Bireylerden olusan toplum; bu sebeple otomatikmen laik davranis sergilemektedir.

 

Hristiyan ulkeleri bilimsel gelismeler sayesinde daha sonra islam ulkelerinin bu seviyesine gelmis daha sonra bunu dahada gelistirerek bu gun ki haline getirmislerdir.

 

Dolayisi ile laiklik; seriat denilen kavramin esasen daha gelismis versiyonudur. Bu yuzdende laik ulkelerde daha fazla dindar yine daha gelismis dindarlar olusur.

 

Ateistlerin laikligi diye bir sey yoktur. Cunku din kabul edilmediginde devletin din islerini ayirmasina da gerek yoktur. Cunku din diye birsey ateistlere gore yoktur.

 

Ateist bireyin laiklik kabulu "teist devlet"e boyun egme zorunlulugudur. Bunu herkes ozgurdur. Hosgoruluyuz. Seklinde ifade ederler. Esasen sorun azinlik olma durumundan ozgurce ateist kalabilmenin yolu Laiklikdir mantigindan savunur.

 

Bunu kavrayamayan dindarcilar laikligi bir ateist devlet yolu algilarlar. Oysaki laiklik ateistlere aba altindan gosterilen sopadir.

 

Benim kisisel gorusume gore;

 

Teknoloji henuz insan ihtiyaclarini karsilayamamaktadir. Cunku kapitalizm teknolojiyi ve bilimsel ilerlemeyi frenlemistir. Bu sebeple insanlar "para" "cografya" "millet" kavramlari ile devlet yapisiyla ihtiyaclarini karsilayabilmektedir.

 

Gelecekte; kapitalizm marksizme evrilecektir. Bunun arkasindan teknokoji insan ihtiyaclarini karsilayacak duzeye ulasacaktir. Bu durumda devletlere ihtiyac kalmayacaktir. Bu hali ile "laiklik ve sekulerizm" tarih kitapkarinda okudugumuz krallik donemleri gibi bir surec olarak bilinecektir.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Laiklik ve sekulerizm uzerine

 

Dogu ile bati arasindaki temel fark batida varlilar olduklari gibi algilanir. Mesela batida kutu kutudur. Doguda ise varligi ifade eden kelimenin cok fazla manayi ifade eder. Ornegin ask kelimesi gibi.

 

Bu sebeple bati yani avrupalilar cogu kelimeyi ozellikle felsefe ile tanim haline getirmisler. Sekulerizm ve laiklik gibi.

 

Bunlar devlet evriminin bir asamasidir. Tanimlama bizlere kalmis.

 

Maramaranin istanbulu sekulerizmin laikligi ayni seyler.

 

Laiklik bir islam ovgusudur. Teizmin bas tacidir diyebiliriz. Islam dinin temel ilkeleri;

 

Tanri Allahin kendini tek ilah kabul ederek diger her seyi ret etmesidir. Bu musevilikden ve hrististiyanliktan farkli olarak kutsal olanida icerir. Ornegin peygamberin yaslandigi agaca caput baglnildigi icin kesilmesi olayi gibi. Yani islamda sadece tanri ret edilmez kutsallarda ret edilir.

 

Ikinci husus da vicdani davranislarin; iyi ve kotu cennet ve cehennem ile iliskilendirilmesi; daha sonrada iyinin tavsiye edilerek "tavsiye etme" kuralinin olusturulmasidir. Ogut vermek de diyebiliriz.

 

Bu durumda islam ulkelerinde her birey; mutlak cennete ulasmanin yolu vicdani iyi olani yapma. Bunu baska vicdanlara ogut olarak verme. Fakat bunlari yaparken Allah disinda kutsal olusturmama seklindedir. Buda bireyin hayatin icinde dini kurallara gore davranisini engellemektedir. Kutsal devlet kutsal din adami her hali ile sirk denilen keskin bicaga saplanmaktadir.

 

Bireylerden olusan toplum; bu sebeple otomatikmen laik davranis sergilemektedir.

 

Hristiyan ulkeleri bilimsel gelismeler sayesinde daha sonra islam ulkelerinin bu seviyesine gelmis daha sonra bunu dahada gelistirerek bu gun ki haline getirmislerdir.

 

Dolayisi ile laiklik; seriat denilen kavramin esasen daha gelismis versiyonudur. Bu yuzdende laik ulkelerde daha fazla dindar yine daha gelismis dindarlar olusur.

 

Ateistlerin laikligi diye bir sey yoktur. Cunku din kabul edilmediginde devletin din islerini ayirmasina da gerek yoktur. Cunku din diye birsey ateistlere gore yoktur.

 

Ateist bireyin laiklik kabulu "teist devlet"e boyun egme zorunlulugudur. Bunu herkes ozgurdur. Hosgoruluyuz. Seklinde ifade ederler. Esasen sorun azinlik olma durumundan ozgurce ateist kalabilmenin yolu Laiklikdir mantigindan savunur.

 

Bunu kavrayamayan dindarcilar laikligi bir ateist devlet yolu algilarlar. Oysaki laiklik ateistlere aba altindan gosterilen sopadir.

 

Benim kisisel gorusume gore;

 

Teknoloji henuz insan ihtiyaclarini karsilayamamaktadir. Cunku kapitalizm teknolojiyi ve bilimsel ilerlemeyi frenlemistir. Bu sebeple insanlar "para" "cografya" "millet" kavramlari ile devlet yapisiyla ihtiyaclarini karsilayabilmektedir.

 

Gelecekte; kapitalizm marksizme evrilecektir. Bunun arkasindan teknokoji insan ihtiyaclarini karsilayacak duzeye ulasacaktir. Bu durumda devletlere ihtiyac kalmayacaktir. Bu hali ile "laiklik ve sekulerizm" tarih kitapkarinda okudugumuz krallik donemleri gibi bir surec olarak bilinecektir.

 

 

 

Diger sorulara da cevap verirseniz sevinirim .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sekülerizm: Dünyevi demektir. 

Laiklik: Halktan yana olmak demektir.

Her iki kelime dine karşı konumlanışı ifade eder. Din tanrısal/göksel bir felsefedir. Sekülerizm ise buna karşı dünyeviliği ifade eder. Düşünce ve davranışlarda dini öğretilerden sıyrılma, arınma gibi anlamlar ihtiva eder.

Laiklik ise kilise iktidarına karşı halkın tarafında olmak demektir. Kelimenin çıkış mantığı budur. Ortaçağ Avrupası'nda kilise en büyük siyasi iktidar odağı idi. Siyasi mücadele kiliseye karşı yürütülmüştür. Dolayısı ile laiklik aslında kilise iktidarına yani dinin siyasal iktidarına karşı olmak demektir. Kilise iktidarı ortadan kalkınca halktan yana bir düzen kurulacağına inançla halktan yana olmak anlamına gelen laiklik kelimesi bu durumu ifade etmek için kullanılmıştır.

 

Sekülerizm: tanrısallığa karşı dünyevilik Laiklik: Kilise iktidarına karşı halk iktidarı. İki kavram da din merkezli felsefeleye karşı akıl merkezli felsefeyi ileri sürer.

 

Negatif ve pozitif özgürlükçülük ne demek? Çok yaygın kullanılan kavramlar değil bunlar. Kelime anlamlarına bakarak kavramlar hakkında fikir sahibi olunabilir. Özgürlükten ziyade, negatif ateizm, pozitif ateizm kelimeleri daha fazla günceldir. Negatif ateizm ile, bir ateistin dinlere karşı çatışmacı tavırlara girmesi kast ediliyor. Pozitif ateizm ise ateistin inananlar ile harhangi bir çatışma içine girmeden, kendi felsefi konumunu muhafaza etmesi demektir.

 

Elitizm,  İslamcıların ve onların yardakçılarının cumhuriyetçileri karalamak maksadı ile uydurdukları bir kavramdır. İslamcılar cumhuriyetçilerin kendilerini halktan üstün gördüklerini, halkı hor gördüklerini iddia ederler. Bu tutumda olduklarını iddia ettikleri kişilere elitist derler. Buna karşılık bazı filozoflar eşit oya dayalı demokrasiyi sakıncalı bulmuştur. Devleti ve toplumu seçkinlerin yönetmesi gerektiğini söylerler. Sokrates, Nietzsche gibi filozoflar bayağılık ve cehaleti mahkum eder. Bu felsefi yaklaşımlar da seçkincilik/elitizm olarak görülebilir. Tabii ki elitizm bir kalkınma yolu değildir.

 

Popülizm ve halkçılık ile ilgili forumda yeni yazışmalar yapıldı. Oradan bakabilirsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evde yalniz kalan genc cocuk tv izleme muzik dinleme ozgurlugune sahip olur. Ancak milyarlari yoktur. Milyarlari olsa idi evde yalniz kaldigindaki ozgurluk hali ps satin alma veya evde oryantel oynatmada olabilirdi. Iste parasiz olunca negatif parali olunca pozitif oldu. Bu liberalin tanimidir. Cunku liberal icin insan odulu paradir.

 

Devlet ile doga bir dualizmdir. Birbirlerine karsidirlar. Devletler dogadan korunmak amacli var olurlar. Bu durumda bireyin doga kurallari ile yasama hakki elinden alinir. Bu durumda birey otarite "siyasi devlet" karsisinda hicbir zaman ozgur kalamaz. Ancak kalmak ister.

 

Yada Allah islam dininde insana sah damarindan daha yakindir. Bu durumda insan Allah karsisinda asla ozgur olamaz.

 

Iste bu olamama hali, ile ozgurlugu isteme durumu negatif ozgurluktur. Gunah islemekle Allaha veya rusvet alma hali ile devlete karsi negatif ozgurluk kullanilir.

 

Pozitif olan ise otaritenin kurallari icinde yapilan durumdur.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Evde yalniz kalan genc cocuk tv izleme muzik dinleme ozgurlugune sahip olur. Ancak milyarlari yoktur. Milyarlari olsa idi evde yalniz kaldigindaki ozgurluk hali ps satin alma veya evde oryantel oynatmada olabilirdi. Iste parasiz olunca negatif parali olunca pozitif oldu. Bu liberalin tanimidir. Cunku liberal icin insan odulu paradir.

 

Devlet ile doga bir dualizmdir. Birbirlerine karsidirlar. Devletler dogadan korunmak amacli var olurlar. Bu durumda bireyin doga kurallari ile yasama hakki elinden alinir. Bu durumda birey otarite "siyasi devlet" karsisinda hicbir zaman ozgur kalamaz. Ancak kalmak ister.

 

Yada Allah islam dininde insana sah damarindan daha yakindir. Bu durumda insan Allah karsisinda asla ozgur olamaz.

 

Iste bu olamama hali, ile ozgurlugu isteme durumu negatif ozgurluktur. Gunah islemekle Allaha veya rusvet alma hali ile devlete karsi negatif ozgurluk kullanilir.

 

Pozitif olan ise otaritenin kurallari icinde yapilan durumdur.

 

Peki siz ozgurlukcu musunuz ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...