Jump to content

Şu anda hapiste olanların hepsi ya PKK'lı ya Fetöcü..."


Recommended Posts

  • İleti 43
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

 

Fetö'ye ve PKK'ya üzülen, onların hakları için endişe eden, onlardan sonra sıranın kendisine geleceğini düşünen bir insan cumhuriyetçi olamaz! Bu kadar net!

 

Kendinize güvenin biraz ya. s..mişim Fetö'sünü de PKK'sını da! Köklerini kazısınlar. Onlardan sonra niye sıra size gelecek olsun? Seçimle gelmiş olan AKP ile yapamadığınızı terörist manyaklar ve ruh hastası şeriatçı casuslarla mı yapacaksınız? 

 

AKP kendi hatasını kısmen telafi ediyor işte. Kafası kopan her PKK'lı ve Fetöcünün yerine cumhuriyetçiler gelecektir. Kendinize güvenin. 

 

Fethullahçı sıradan insanların içeri alınması sence adaletin yerine getirilmesi mi demek oluyor? Fethullah'ı devletin en kritik noktalarına akın akın sokan. devleti resmen ona emanet eden AKP'nin büyük başları, milletvekilleri olduğu gibi dururken sıradan insanların terör örgütü üyesi gibi mimlenip işinden aşından edilmesi mi Fethullah'la mücadele oluyor? Bu adamın binlerce cahil, sıradan müridi var, değil mi? Diğer dindarlar da birtakım tarikatlara vb üye, ama onlar terörist olmuyor. 

 

Evet, ben bu sıradan, dinle kafası yıkanmış cahillerin, açıkça devlet tarafından şiddetle yönlendirildiği ve sadece "hoca efendi" sandığı için Fethullah' inanıp cemaatine tabi olmak, desteklemek nedeniyle tutuklanmasına, işinden evinden edilmesine sonuna kadar karşıyım. Senin devletin onları yönlendirmiş, Fethullah denen köpeğe de devleti emanet etmiş.

 

Şimdi gidip simitçiyi, kahveciyi, sıradan memuru, işçiyi, öğretmeni tutuklayıp işinden etmek ve hapse atmakla mücadele ediyoruz yalanını söyleyen bu adi hükumete destek olmak, onların yalanına ve halk düşmanlığına, hepsinden de çok adalete ihanet etmek demektir.

 

Esas Fethullahçılar, esas darbeciler, esas teröristler devletin tepesindedir hala. Siz mücadele edecekseniz AKP'nin içindeki Fethullahçıları tespit ve deşifre edin, onların içeri atılmasını sağlayın madem.  

 

Cumhuriyetçi olmak bunu gerektirir. Sıradan, hiçbir şeyden haberi olmayan salak cahil vatandaşı götürüp Fethullah'ın kucağına eliyle koyan, açtığı okul ve yurtlara yine kendi eliyle yerleştiren ve bangır bangır seneler boyu devlet eliyle propagandasını yapan, şimdi destek olduğunuz bu iktidardır açıkça. Her taraf radyasyona bile dayanıklı dev hamam böcekleriyle dolmuş, siz bir sıkımlık canı olan karıncalara kafayı takmış, hamam böcekleri yanında yer alıyorsunuz.

 

Perinçek'in şu konuşmalarını desteklemek harbiden sağlam mide ister Robespierre. Adam adalet süper işliyor diyor, yargıçlar cumhuriyetin yargıçları diyor. Ve sen kalkıp bu adamı savunuyorsun hala. 

 

AKP hatasını telafi etmiyor. Onun böyle bir derdi yok, onun derdi kendini sağlama almak, yargılanmaktan kurtulmak, her şeyi tek başına götürüp sistemini kurmak.

Ne Fethullah'la ne de PKK'yla mücadelesi samimi. PKK'yı bu 15 senede besleyip büyüten de bizzat kendisidir, ne çabuk unuttun da şimdi mücadele ediyor deyip destek olabiliyorsun? Üç gün sonra özerklik hikayeleriyle gelecek, Kürdistan kurulsun demeye başlayacaklar, o zaman ne diyeceksin? "Bizi kandırdılar" mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Bu da yeni cambazlık...

 

Doğu Perinçek:

"Türk yargısı son 50 yılın altın devrini yaşıyor"

http://odatv.com/turk-yargisi-son-50-yilin-altin-devrini-yasiyor-2106171200.html

 

Yeni Bahçeli de bu Perinçek. Hayırlı olsun.

Kılıçdaroğlu içeri alınırsa çok sevinecek. 

Adam büyük ahlaksız ve hain. Pes.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Türk Ateist said:

Perinçek'in şu konuşmalarını desteklemek harbiden sağlam mide ister Robespierre. Adam adalet süper işliyor diyor, yargıçlar cumhuriyetin yargıçları diyor. Ve sen kalkıp bu adamı savunuyorsun hala. 

 

Normal bir dönemde değiliz. Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Önce bunu tespit etmek lazım. İşin doğrusu 2002'den beri bir olağanüstü hal içindeyiz. Türkiye cumhuriyeti devleti, tıpkı Yugoslavya, Irak ve şimdi Suriye'de olduğu gibi bir tasfiye sürecine sokuldu. Olan bitenleri olağanüstü hal ve Türkiye için kırmızı alarm seviyesine gelmiş bir durum çerçevesinde değerlendiriyoruz.

 

Fethullahçıların yayın grubu dağıtılmadı mı? Sermaye grupları alaşağı edilmedi mi? Tetikçileri yurtdışına kaçmak zorunda kalmadı mı? Nasıl oluyor da Fethullah ile mücadele edilmiyor diyebiliyorsunuz?

 

PKK Güneydoğuda bir yerel iktidar kurmuştu. Bu iktidar dağıtılmadı mı? PKK'nın medya ve siyaset alanındaki baskın durumu alaşağı edilmedi mi? Nasıl PKK ile mücadele edilmediğini söyleyebiliyorsunuz?

 

Amacınız ne? Bütün derdimiz AKP'ye ve Tayyip Erdoğan'a laf sokmak mı? Bizim amacımız helva yapmak. Elimizde hangi malzeme varsa, yaptığımız helva o malzemenin tadında olur. Elinizde un varsa un helvası, irmik varsa ancak irmik helvası yapabilirsiniz. Elimizde şu an için bu mücadeleyi yürütmek için AKP hükümeti var. Tabii ki bu mücadele AKP'nin tadını taşıyacak. Başka yolu yok.

 

Tutuklama ve işten atmalarda haksızlıklar olmuş mudur? Şüphesiz ki olmuştur. Bunu şöyle düşünüyorum. Yunanistan Türkiye'yi bombalarsa biz Yunanistan'ın şehirlerine bomba atmayacak mıyız? Bu durumda orada masumlar ölmeyecek mi? Savaş maalesef böyle birşey.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Türk Ateist said:

AKP hatasını telafi etmiyor. Onun böyle bir derdi yok, onun derdi kendini sağlama almak, yargılanmaktan kurtulmak, her şeyi tek başına götürüp sistemini kurmak.

Ne Fethullah'la ne de PKK'yla mücadelesi samimi. PKK'yı bu 15 senede besleyip büyüten de bizzat kendisidir, ne çabuk unuttun da şimdi mücadele ediyor deyip destek olabiliyorsun? Üç gün sonra özerklik hikayeleriyle gelecek, Kürdistan kurulsun demeye başlayacaklar, o zaman ne diyeceksin? "Bizi kandırdılar" mı?

 

Bunları söyleyerek ne demek istediğini gerçekten anlamıyorum.

 

PKK'ya vuruluyor mu, vuruluyor, Fetö'nün çanına ot tıkılıyor mu, tıkılıyor. Ha, AKP'nin kafasında başka planlar varmış. Olabilir! Bizim de kafamızda farklı planlar var Türk Ateist. Biz de bu işin sonunda AKP'yi de indirip kendi iktidarımızı kurmak istiyoruz. Bizim için de bu durum geçici. Ne olacak? Kafamızdaki hayallere göre mi politika yapacağız.

 

Keynes, orta vadede hepimiz ölüyüz der. Biz görünen gelecek ile ilgili plan yaparız. Politikaya bakış açımız böyle.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Normal bir dönemde değiliz. Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Önce bunu tespit etmek lazım. İşin doğrusu 2002'den beri bir olağanüstü hal içindeyiz. Türkiye cumhuriyeti devleti, tıpkı Yugoslavya, Irak ve şimdi Suriye'de olduğu gibi bir tasfiye sürecine sokuldu. Olan bitenleri olağanüstü hal ve Türkiye için kırmızı alarm seviyesine gelmiş bir durum çerçevesinde değerlendiriyoruz.

 

Fethullahçıların yayın grubu dağıtılmadı mı? Sermaye grupları alaşağı edilmedi mi? Tetikçileri yurtdışına kaçmak zorunda kalmadı mı? Nasıl oluyor da Fethullah ile mücadele edilmiyor diyebiliyorsunuz?

 

PKK Güneydoğuda bir yerel iktidar kurmuştu. Bu iktidar dağıtılmadı mı? PKK'nın medya ve siyaset alanındaki baskın durumu alaşağı edilmedi mi? Nasıl PKK ile mücadele edilmediğini söyleyebiliyorsunuz?

 

Amacınız ne? Bütün derdimiz AKP'ye ve Tayyip Erdoğan'a laf sokmak mı? Bizim amacımız helva yapmak. Elimizde hangi malzeme varsa, yaptığımız helva o malzemenin tadında olur. Elinizde un varsa un helvası, irmik varsa ancak irmik helvası yapabilirsiniz. Elimizde şu an için bu mücadeleyi yürütmek için AKP hükümeti var. Tabii ki bu mücadele AKP'nin tadını taşıyacak. Başka yolu yok.

 

Tutuklama ve işten atmalarda haksızlıklar olmuş mudur? Şüphesiz ki olmuştur. Bunu şöyle düşünüyorum. Yunanistan Türkiye'yi bombalarsa biz Yunanistan'ın şehirlerine bomba atmayacak mıyız? Bu durumda orada masumlar ölmeyecek mi? Savaş maalesef böyle birşey.

 

Fethullah'ın sermaye grupları, yayın grupları, eğitim grupları tetikçileri vb alaşağı edildi de ne oldu? Kimin elinde bu sermaye ve kurumlar? AKP'nin içindeki Fethullahçılar neden olduğu gibi duruyor? MİT'in, TSK'nın içindekiler neden olduğu gibi duruyor? Tayyip kim Robespierre?

 

Mücadele böyle olmaz. Fethullah ne kadar dinci ve hainse Tayyip de aynı derecede dinci ve hain. Evet, gerçekten de Fethullahçıları en sağlam biçimde temizleyebilecek adam Tayyip'tir, bunu ben de çok kere söylemişimdir ama yapacağına olan güven nereden geliyor? Neden güveniyorsun?

 

Bu, doğası gereği imkansız çünkü ne yaptılarsa birlikte yaptılar. Bütün o suçlara Tayyip birinci elden ortak. O yüzden adamı bir şekilde vatandaşlıktan çıkarıp Fethullah'ın dünya önünde konuşmasını, her birlikte yargılanmalarının önünü kestiler. Hani mücadele? Neden darbeyle ilgili hiçbir şey bilmiyoruz? Neden ABD'ye gerçek ve geçerli bilgi ve belge gönderemiyorlar? Neden hepimiz Fethullah'ın asla teslim edilmeyeceğinden emindik? Nedeni ABD mi sence?

 

O yüzden hepsi hikaye...

PKK'yla mücadele edildiği filan da yok. Gözünü ne güzel boyamışlar. Nasıl oluyorsa PKK eylemleri bitti, farkında mısın?

Doğru soruları sor Robespierre. Bak Doğu Abi'n adalet için yürüyen Kılıçdaroğlu'nu suçlayıp yargının son 50 yılın altın çağını yaşadığını söylüyor.

Buna da katılıyor musun?

 

Particilik iyi bir şey değil. Hepimiz birtakım partileri destekliyoruz, partimizin liderini savunuyoruz ama yanlış yaptıklarında da karşısına geçip sus demeyi, artık git demeyi bilmek lazım. Ya da partiyi terketmeyi. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Bunları söyleyerek ne demek istediğini gerçekten anlamıyorum.

 

PKK'ya vuruluyor mu, vuruluyor, Fetö'nün çanına ot tıkılıyor mu, tıkılıyor. Ha, AKP'nin kafasında başka planlar varmış. Olabilir! Bizim de kafamızda farklı planlar var Türk Ateist. Biz de bu işin sonunda AKP'yi de indirip kendi iktidarımızı kurmak istiyoruz. Bizim için de bu durum geçici. Ne olacak? Kafamızdaki hayallere göre mi politika yapacağız.

 

Keynes, orta vadede hepimiz ölüyüz der. Biz görünen gelecek ile ilgili plan yaparız. Politikaya bakış açımız böyle.

 

Valla Perinçek hapisten çıktı çıkalı Tayyip'in yanında. Başkanlık için hayır dedi filan ama çapı küçük olduğu için önemsiz. Hayır oyunu bize kazandıran CHP ve muhalif MHP'liler filan işte. Yine de sağolsun tabii.

 

Ben ne Fethullah'la ne de PKK'yla gerçekten mücadele edilmediğini görüyor, biliyorum. Bu ikisini parlatıp devletin tepesine getiren AKP iken ve sadece geçici çıkar çatışmaları nedeniyle bunlarla şu anda mücadele ediyor görünmesine ne inanırım ne de desteklerim. 

Olması gereken bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Türk Ateist said:

Bu, doğası gereği imkansız çünkü ne yaptılarsa birlikte yaptılar. Bütün o suçlara Tayyip birinci elden ortak. O yüzden adamı bir şekilde vatandaşlıktan çıkarıp Fethullah'ın dünya önünde konuşmasını, her birlikte yargılanmalarının önünü kestiler. Hani mücadele? Neden darbeyle ilgili hiçbir şey bilmiyoruz? Neden ABD'ye gerçek ve geçerli bilgi ve belge gönderemiyorlar? Neden hepimiz Fethullah'ın asla teslim edilmeyeceğinden emindik? Nedeni ABD mi sence?

 

AKP ile Fethullah'ın ortak olduğunu görmek için çok keskin bir politik sezgiye sahip olmaya gerek yok. Herşey ortada. Bazı iribaşların kaçmasına göz yumdular falan. Bunları biz de görüyoruz. Ancak biz sonuca bakıyoruz. Sonuç itibarı ile Fethullah mevzi kaybetti mi? Genel olarak tarikatların imajı bozuldu mu? Bu alandaki ideolojik üstünlüğü yitirdiler mi? Liberaller bu ortaçağ böceklerini sivil toplum örgütü diye yağlıyordu. Bitti mi bunlar, bitti. Tamam. Bunlar kazançtır. Kayıplar ve tehditler duruyor mu, duruyor. Kar zarar hesabı yapıyoruz.

 

Politikada hiçbir zaman tam bir kazanç olmaz. Her zaman ittifaklar ve minik adımlar ile ilerlemek zorundasın. Aksi halde kendi yarattığın tatlı evrende yaşarsın. Tayyip Erdoğan bile bu kadar gücü elde etmek için sürekli ittifaklar ve ileri geri adımlar yapmadı mı? Hali hazırda, bizim gibi minicik bir grubun desteğini önemsemiyor mu? O ittifaklar, o ileri geri adımlar olmasa bu noktaya gelebilir miydi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

AKP ile Fethullah'ın ortak olduğunu görmek için çok keskin bir politik sezgiye sahip olmaya gerek yok. Herşey ortada. Bazı iribaşların kaçmasına göz yumdular falan. Bunları biz de görüyoruz. Ancak biz sonuca bakıyoruz. Sonuç itibarı ile Fethullah mevzi kaybetti mi? Genel olarak tarikatların imajı bozuldu mu? Bu alandaki ideolojik üstünlüğü yitirdiler mi? Liberaller bu ortaçağ böceklerini sivil toplum örgütü diye yağlıyordu. Bitti mi bunlar, bitti. Tamam. Bunlar kazançtır. Kayıplar ve tehditler duruyor mu, duruyor. Kar zarar hesabı yapıyoruz.

 

Politikada hiçbir zaman tam bir kazanç olmaz. Her zaman ittifaklar ve minik adımlar ile ilerlemek zorundasın. Aksi halde kendi yarattığın tatlı evrende yaşarsın. Tayyip Erdoğan bile bu kadar gücü elde etmek için sürekli ittifaklar ve ileri geri adımlar yapmadı mı? Hali hazırda, bizim gibi minicik bir grubun desteğini önemsemiyor mu? O ittifaklar, o ileri geri adımlar olmasa bu noktaya gelebilir miydi?

 

Diyorum ki, bütün bunlar olması zaten kaçınılmaz şeyler, biz oturup izleriz. Tayyip'i desteklemek değil, "Hepsini sen kendin yaptın, bütün bu teröristlere devleti sen kendin teslim ettin, paşaları içeri tıkmak için PKK'nın ele başlarını tanık diye dinleyen sendin, Fethullah aşkın dünyanın dilindeydi; bütün bu rezillik senin eserin" demek bizim işimiz. 

Tayyip eşeğinizi kaybettirdi, sonra da buldurup sevinmenizi sağlıyor. Şaka gibi. 

 

Senin Perinçek adamı yere göğe sığdıramıyor, adalet altın çağını yaşıyor, yargıçlar hep cumhuriyetçi deyip yine Kılıçdaroğlu'na saldırıyor. Utanmasa PKK'yı da hep CHP besledi falan deyip çözüm süreci ihanetini destekleyecek hani. Artık o kadar uçmuş, gözü dönmüş.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Türk Ateist said:

Senin Perinçek adamı yere göğe sığdıramıyor, adalet altın çağını yaşıyor, yargıçlar hep cumhuriyetçi deyip yine Kılıçdaroğlu'na saldırıyor. Utanmasa PKK'yı da hep CHP besledi falan deyip çözüm süreci ihanetini destekleyecek hani. Artık o kadar uçmuş, gözü dönmüş.

 

 

Yok be ablam. Kılıçdaroğlu yürüyüşünün yönünü Selocan'a doğru yönlendirdi. Bundan sonrasını siz düşünün mü diyeyim ben de?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Robespierre seninle tartışmayacağım, sadece yaşadıklarımdan ve gözlemlediklerimden örnek vereceğim, bunu da "seni eski ben" gördüğüm için yazıyorum.

Vatan Partisinde 15 yıl mücadele ettim, yetmişli yıllardan bu yana dışardan biliyordum ama ilk yıllarım daha çok bu örgütün geçmişinden günümüze olan sürecini araştırmak ve okumakla geçti. Her dönem farklı bir örgüt kimliğine girdiğini, öz eleştiri yaparak bazılarının yanlış olduğunu bizzat kendi kaynaklarından öğrendim. Misaki milli sınırları korumak adına bazı düşmanlarla birlikte hareket etmesi temel politikasıdır. Diğer saflar için olabilir ama bir düşmana karşı diğer düşmanla birlikte olmak devrimcilikte yoktur, lakin koşullar dayattı son çare olduğunu varsayalım, bunun dahi kendine göre koşul ve sınırları olmalı. İşte Aydınlık örgütü koşul ve sınır koymadan her devrin adamını oynadı, bugün de AKPci oluverdi.

Oysa en büyük düşman ABD'nin baş aktörü AKP'nin kendisidir, onunla birlikte olup da hangi düşmanı alt ederek yurt savunmasında zafer kazanabilir. Maalesef Aydınlık örgütü yurt sınırlarını koruma palavrasıyla asıl düşmanla işbirliği içine girme işini her zaman yapmış ve bu şekilde devrim mücadelesine sürekli darbe vurmuştur...

Sevgili Robespierre, bu deneylerden geçmiş biri olarak bilgi ve enerjini bu örgütte harcamana gerçekten üzülüyorum, çünkü rahatsızlığımdan dolayı şu kelimeleri dahi yazarken zorlanıyorum. Bu örgütten uzaklaş, dışardan takip et, olayları daha doğru alğılayacağını düşünüyorum, umarım yanlış anlamazsın, zira ben de ayrılmakta çok inat etmiştim...

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Yok be ablam. Kılıçdaroğlu yürüyüşünün yönünü Selocan'a doğru yönlendirdi. Bundan sonrasını siz düşünün mü diyeyim ben de?

 

Desen ne olur ki Robespierre? Kılıçdaroğlu beni hiç bağlamıyor, ne yapıp ettiğini, yürüyüşünü filan da zerre kadar takip etmiyorum.. Kılıçdaroğlu gitmedikçe ve CHP adam gibi toparlanma yoluna girmedikçe ona da oy falan yok benden. Ne emeğimi ne bilgimi kullanımlarına sunarım. Kılıçdaroğlu koltuk sevdasına düştü; yalakalarının, Alevilerin filan gazına gelip referandumu kendi başarısı sandı. Ne büyük gaflet... Diğer başlıkta mı ne yazdım; referandumda, sahada kazandığımız seçimi masada verdi milyonlarca insanın sokağa dökülüp hak arama refleksini durdurarak ihanet etti. Bu da benim gözümde vatana ihanettir. İlle ajan olmak, birilerinin adamı olmak gerekmiyor ihanet etmek için.

O gider de parti toparlarsa CHP yine bizim. Zaten bizim. Ülkenin kurucu babasının partisi o. Kılıçdaroğlu kim ki...

 

Ama bu Perinçek bambaşka bir versiyon. Şaka gibi. Adam bildiğin AKP destekçisi, yalakası olup çıktı, Kılıçdaroğlu'nun protestosuna sardı.

Ve ben senin hiç de samimi ve içten bir biçimde savunduğuna inanmıyorum. Valla da billa da inanmıyorum. Seninki yılların alışkanlığı gibi duruyor. Kızma bana, sana seni anlatmaya kalkmak haddim değil, sadece hislerim böyle. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, Laik Filozof said:

Zaten 15 Temmuz tiyatrosunu derinlerdeki adamları ile anlaşarak Perinçek ile Erdoğan kurguladı,NATO'cuları tasfiye için;

 

https://t.co/reDINjIf6x?amp=1

 

15 Temmuz'da TBMM bombalanmadı mesela,EYP patlatıldı orada,bu 21.sayfadan itibaren yazıyor orada,ve daha yedikleri nice halt o gece

 

Ne meraklıymışsınız böyle imzasız ihbar mektuplarına be kardeşim. Ergenekon, Balyoz boyunca imzasız ihbar mektubu atıp durdular, bunları yalayıp yuttunuz ama doymamışsınız.

 

Kim yazmış bu belgeyi? Niye isim yok? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Türk Ateist said:

Ama bu Perinçek bambaşka bir versiyon. Şaka gibi. Adam bildiğin AKP destekçisi, yalakası olup çıktı, Kılıçdaroğlu'nun protestosuna sardı.

Ve ben senin hiç de samimi ve içten bir biçimde savunduğuna inanmıyorum. Valla da billa da inanmıyorum. Seninki yılların alışkanlığı gibi duruyor. Kızma bana, sana seni anlatmaya kalkmak haddim değil, sadece hislerim böyle. 

 

Samimiyetle birşey söyleyim mi, yaptığımdan bazen ben de şüpheye düşüyorum. Yalan yok.

 

Yakın zamanda bir oğlum oldu. Onun bezlerini taşımak gibi geliyor bazen. Evet duygusal bir bağ var ve yaptığımızı yapmak zorundayız ama bazen biraz zorlanıyoruz be birader.

 

Doğu Perinçek benim düşünce dünyamda derin izler bırakmış bir insandır. ABD'nin Irak saldırısı beni çok etkiledi. Çok çok üzüldüm. Bush sürekli olarak Irak'ı tehdit edip duruyordu. Saldıracak deniyordu ama öylesi birşeye ihtimal vermiyordum. O gece uyku tutmadı, televizyonun karşısında sigara içerek oturuyordum. Birden alt yazı geçmeye başladı. ABD bombardımana başlamıştı. Birden ne olduysa Makber şarkısı çalınmaya başladı. Sabaha kadar ağladım.

 

Ben o zamanlar İşçi Partisi'nden uzaklaşmıştım. ÖDP-EMEP çizgisinde bir yerlerde idim. Bir ara resmen ÖDP üyesi de olmuştum. ABD'nin Irak saldırısına Perinçek dışında hiç kimse net ve uzlaşmaz bir şekilde karşı çıkamadı. Bunun bayraktarlığı İşçi Partisi'nin elinde idi. Sol kesimler Irak'ın dağılmasının PKK'ya yarayacağını seziyor ve biraz kafaları karışıyordu. Tabii bir de Saddam Hüseyin ile yanyana gelmeye cesaret edemediler. Bu işleri sadece Perinçek yapabildi. Ve ben bu duruşu gördükten sonra tekrar partim olan İşçi Partisi'ne yapıştım.

 

Doğu Perinçek beni Türk bayrağı ile barıştırmıştır. 12 Eylül'den sonra 1 Mayıslara elinde Türk Bayrağı ile ilk olarak İşçi Partisi çıktı. Tabii diğer sol ile büyük ardebeler çıktı. Onlar 1 Mayıs alanlarında Türk Bayrağı görmek istemiyorlardı. Nitekim artık 1 Mayısları ayrı olarak kutluyoruz. Bu işin temeli İşçi Partisi'nin Türk Bayrağı ile alanlara çıkması ile başlamıştır. Benim gibi birçok sosyalist, İşçi Partisi sayesinde Türk Bayrağı'na yaklaştı, Türk Devrimi'nin önemini kavradı. Doğu Perinçek bize politikayı okumayı ve politika oluşturmayı öğretti. Gerçekten çok ince bir zekası olduğunu düşünüyorum. 

 

Doğu Abi Türkiye siyasetinin son 50 senesinin en etkili figürlerinden biridir. Kuşakları etkilemiş bir liderdir. Benim için hep öyle kalacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Samimiyetle birşey söyleyim mi, yaptığımdan bazen ben de şüpheye düşüyorum. Yalan yok.

 

Yakın zamanda bir oğlum oldu. Onun bezlerini taşımak gibi geliyor bazen. Evet duygusal bir bağ var ve yaptığımızı yapmak zorundayız ama bazen biraz zorlanıyoruz be birader.

 

Doğu Perinçek benim düşünce dünyamda derin izler bırakmış bir insandır. ABD'nin Irak saldırısı beni çok etkiledi. Çok çok üzüldüm. Bush sürekli olarak Irak'ı tehdit edip duruyordu. Saldıracak deniyordu ama öylesi birşeye ihtimal vermiyordum. O gece uyku tutmadı, televizyonun karşısında sigara içerek oturuyordum. Birden alt yazı geçmeye başladı. ABD bombardımana başlamıştı. Birden ne olduysa Makber şarkısı çalınmaya başladı. Sabaha kadar ağladım.

 

Ben o zamanlar İşçi Partisi'nden uzaklaşmıştım. ÖDP-EMEP çizgisinde bir yerlerde idim. Bir ara resmen ÖDP üyesi de olmuştum. ABD'nin Irak saldırısına Perinçek dışında hiç kimse net ve uzlaşmaz bir şekilde karşı çıkamadı. Bunun bayraktarlığı İşçi Partisi'nin elinde idi. Sol kesimler Irak'ın dağılmasının PKK'ya yarayacağını seziyor ve biraz kafaları karışıyordu. Tabii bir de Saddam Hüseyin ile yanyana gelmeye cesaret edemediler. Bu işleri sadece Perinçek yapabildi. Ve ben bu duruşu gördükten sonra tekrar partim olan İşçi Partisi'ne yapıştım.

 

Doğu Perinçek beni Türk bayrağı ile barıştırmıştır. 12 Eylül'den sonra 1 Mayıslara elinde Türk Bayrağı ile ilk olarak İşçi Partisi çıktı. Tabii diğer sol ile büyük ardebeler çıktı. Onlar 1 Mayıs alanlarında Türk Bayrağı görmek istemiyorlardı. Nitekim artık 1 Mayısları ayrı olarak kutluyoruz. Bu işin temeli İşçi Partisi'nin Türk Bayrağı ile alanlara çıkması ile başlamıştır. Benim gibi birçok sosyalist, İşçi Partisi sayesinde Türk Bayrağı'na yaklaştı, Türk Devrimi'nin önemini kavradı. Doğu Perinçek bize politikayı okumayı ve politika oluşturmayı öğretti. Gerçekten çok ince bir zekası olduğunu düşünüyorum. 

 

Doğu Abi Türkiye siyasetinin son 50 senesinin en etkili figürlerinden biridir. Kuşakları etkilemiş bir liderdir. Benim için hep öyle kalacak.

 

Perinçek'le de partiyle de güçlü bir duygusal bağın olduğu açık. Bunu sanıyorum herkes görüyor. Öte yandan şuursuz bir duygusal bağlılık değil elbette, Perinçek'in nelerinden çok etkilendiğini ve çok değerli bulduğun birtakım eylem ve politikalarını da anlatmışsın.

 

Benim hiçbir partiyle duygusal bir bağım olmadı, son yıllara kadar hiçbirine üye olmadığım gibi sürekli aynı partilere oy vermiş de değilim. Üye olmak zorunluluk haline geldi, herkes yakın bulduğu partiye üye olmalı, aktif olmalı, bir şeyler yapmalı, örgütlenmeli deyip durdum. Eminim burada herkes beni köklü CHP'li falan sanıyor, Kılıçdaroğlu hayranı sanıyor ama bu tür bağlılıklar ruhuma da politika anlayışıma da çok ters. O yüzden seni hem anlıyor hem anlamıyorum. 

 

Bebeğin sağlıkla, huzurla büyür, çok mutlu ve başarılı bir geleceği olur umarım.

Mis gibi kokuyordur o şimdi. Onu benim için boynundan kokla.:)

Annesine, yani eşine de sevgi ve selamlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Benim hiçbir partiyle duygusal bir bağım olmadı, son yıllara kadar hiçbirine üye olmadığım gibi sürekli aynı partilere oy vermiş de değilim. Üye olmak zorunluluk haline geldi, herkes yakın bulduğu partiye üye olmalı, aktif olmalı, bir şeyler yapmalı, örgütlenmeli deyip durdum. Eminim burada herkes beni köklü CHP'li falan sanıyor, Kılıçdaroğlu hayranı sanıyor ama bu tür bağlılıklar ruhuma da politika anlayışıma da çok ters. O yüzden seni hem anlıyor hem anlamıyorum. 

 

Devrimci mücadele örgütsüz olmuyor, kapitalizm her yolu tıkayınca insanlar az-buçuk da olsa yakın bulduğu örgüte mecburen katılıyor.

Bu mecburiyet yüzünden herhangi bir örgüte katılmak sadece morali motive ediyor, yoksa düşünceni pratiğe dökme şansın olmuyor.

Doğu Perinçek, devrimci psikolojisini çok iyi bilen birisidir, onun örgütüne katılanların genelde zorunluluktan kaynaklandığının bilincindedir, işte bunu fırsata çevirerek çeşitli cazibelerle bir yandan okşuyor diğer yandan insanları etkisizleştiriyor. Bu bir tür ideolojik uyuşturucudur, aynısını ülkücü liderler de uyguluyor.

Bu uyuşturucunun tesirinden kurtulmak pek kolay değildir, çünkü ideolojik hedefin ile manevi bağlılık birleşince silkinip kendine gelemiyorsun.

15 yıl bu partide bulunmama rağmen ben şanslıydım, istediğim zaman koptum, zira Atatürk'ten başka hiç kimseye manevi bağlılık duymadım...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...