Jump to content

Süleyman Atları Okşadı mı Kesti mi?


Recommended Posts

Modern Meal'de Sad Suresi 31 ila 33. ayetler:

31- Hani ona(Süleyman'a) akşama yakın, bir ayağını tırnağı üstüne diken, öbür üç ayağıyla toprağı kazıyan, yağız atlar sunulmuştu.

32- O da demişti ki: "Gerçekten ben, mal (veya at) sevgisini Rabbimi zikretmekten dolayı tercih ettim." Sonunda bu atlar (koştular ve toz) perdesinin arkasına saklandılar.

33- "Onları bana geri getirin" (dedi). Sonra (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.



Daha eski tefsirlerin çoğunda bu âyetlerle ilgili olarak genel anlamda klasik tefsir geleneğindeki temel düşünce şöyledir: 

''Akşama doğru soylu koşu atları önüne getirildiğinde Hz. Süleyman bu atlarla çok meşgul olduğu için ikindi namazını veya o vakitte kendine özgü zikrini yerine getir(e)memiş, farkına varınca güneşin tekrar getirilmesini isteyerek böylece namazını veya zikrini vaktinde eda etmiş ve bu duruma düşmesine atlar sebep olduklarından dolayı da tövbe olarak onları kesip etlerini fakirlere dağıtmıştır. ''

Bu düşüncede olanlar arasında Zemahşeri Beğavi,Mukatil Bin Süleyman gibi büyük alimler ve ilk tefsirciler de vardır . Aslında bu ayetin bu şekilde yorumlanması Hicri 538 yılına kadar yani Zemahşeri dönemine kadar tek yorum olmuştur. 

Taberi de bu şekilde atları kestirmiştir Mukatil'de ,Beğavi de. BU AYETİ ATLARI OKŞAMA SIVAZLAMA ŞEKLİNDE YORUMLAYAN İLK tefsirci Mustafa Öztürk'ten öğrendiğim kadarıyla  Fahreddin Razi'dir ve kendisi Hicri 606'da ölmüştür.Fahreddin Razi de, '' Fatiha'dan bilmem kaç ansiklopedi tefsir çıkartırım'' diyen Kuran tefsiri yapacam diye ortaya yığınla tevil çöplüğü çıkaran biridir ve bugünkü Kuran mucizecilerinin idolü olagelmiştir onlar farkında olmasa da.

Dolayısıyla Kuran'a göre ,Süleyman'ın atları Rabbi'ni anmaktan alıkoyduğu için kestiği bence açıktır.


Şimdi asıl meseleye gelelim ve İslam kaynaklarından birazcık, az da olsa kopalım. Süleyman'ın ''bir ayağını tırnağı üstüne diken, öbür üç ayağıyla toprağı kazıyan, yağız atlar''ı ne demek? 

Hem tefsircilerin bildiğim kadarı, hem de Yahudi kaynakları bunların yarış atları olduğunu söylüyor. Yahudi efsanelerine göre de Süleyman'ın bir hipodromu vardı ve çeşitli zamanlarda(her ay) yarışlar düzenler ve diğer ülkelerden yöneticileri de davet ederdi. Bu tahtı ve zenginliği gibi ülkesinin başkentinin ihtişamını gösteren bir eğlenceydi. (Louis Ginzberg,Legends Of The Jews, Volume IV: V; 1906) 

Yahudi geleneğindeki bir başka yoruma göre de Süleyman bu zenginliğinden dolayı Tanrı'nın yasakladığı işler yaptı putperestliğe meyil gösterdi, izin verilmeyen sayıda kadınla evlendi ve Tanah'ta da yazdığı gibi izin verilmeyen sayıda çok atı ve eşi oldu.
(Tevrat/ Yasanın Tekrarı 17:14-17)

Bu nedenle bu yaptıkları ona Tanrı'nın buyruklarını unutturdu. İşte Kuran'daki bu kıssa bence Süleyman'ın hayatının sonunda veya belli bir döneminde çark ettiğini ve kendisine engel olan Rabbi'ni anmaktan alıkoyan at sevgisini kalbinden söküp atmak için atları kestiğini anlatıyor.Bu belki de Medine Yahudileri'nin Süleyman'ın kafir olarak öldüğü yönündeki bir inancına cevaptır bilemiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

 SÜLEYMANIN ATLARININ HİKAYESİ.

 

Haberi rivayet edenler şöyle demişlerdir;

– Süleyman AS. ın Bin atı vardı. Yine bir rivayete göre kendisi yaygısına yanlanıp Hindistan’a gazaya gitmişti. Savaşa vardı Oradan döndü. Yolu bir adaya uğradı. Orada 1000 at gördü. Hepsi de ot otluyorlardı. Hepsi de kınalı atlardı. Hz. Süleyman o atlara sevdalandı, devlere;

– Bu atları benim için tutun dedi. Devler;

– Ey Allah’ın resulü biz kaç kez bu atları görmüştük. Ne kadar uğraştı isekte onları tutamadık. Madem sen buyruk verdin, bize bir nice pamuk, şarap ve kayır(Çakıl taşı) ver. Ta ki bir sihir, bir büyü yapalım. Olabilir ki bu atları bir hile ile tuzağa düşürürüz. Dediler.

Süleyman AS. devler ne dilediyse verdi onlarda o adaya gittiler. Atlar onları gördüler kanat açıp uçtular, gittiler. Devler de o adada ne kadar pınar, su kaynağı varsa deliklerine pamuk tıkadılar, üstlerine çakıl taşı döktüler. Sularını denize akıttılar. Pınarların önlerini göl gibi kazdılar. Şarabı içine döktüler başka ne kadar pınar varsa göl haline getirdiler. O devler 1000 taneydi. Hepsi bu gölün suyuna gittiler.

Sonra o atlar geldiler. Ne kadar ki susamışlar. Ne kadar su istedilerse de su bulamadılar. O şaraplı suya geldiler. Su o şarabın kokusunu gidermişti. Atlar şarap gölünü görünce gidip ona su diye kana kana içtiler. Bir saat geçmeden hepsi sarhoş oldu.

Devler onları gözetlemekteydi atların sarhoş oluklarını görünce pusudan dışarı çıktılar. Atla uçmak diledi Fakat kanatları kımıldayamadı. Devler de onları tutup Süleyman AS. a getirdiler. Birer birer onun önüne koydular.…

Süleyman AS. zamanına ikindi vakti ibadeti bir Allah buyruğuydu. Bu zamanda ona atları birer birer gösterdiler. O da onlarla uğraşıp vakit geçirdi. Geride henüz gösterilmeyen yüz tanesi kalmıştı ki Süleyman AS. güneşe baktı batmaya yakınlaşmıştı İkindi ibadetinin vakti geçmişti.

Kendisine Allah tarafından azar geldi ve;

– Sen bu dünyayı o kadar seviyorsun ki ikindi ibadetini unuttun. Denildi. O da dua etti, güneş geriye döndü ikindi yerine vardı. Hz. Süleyman ikindi ibadetini yaptı ve Allah’ına şükranda bulundu.

Bu olayı Kur’an şöyle buyurmaktadır;

“Süleyman daima Allah’a yönelikti. Ona bir akşam üstü cins atlar sunulmuştu. Süleyman;”Doğrusu bu atları rabbimi anmayı sağladıkları için severim.” Dedi. Atlar koşuştular ve bir toz perdesi altında kayboldular. O da; “Yeter artık, onları bana getirin.” Dedi. (Sâd/33)

Süleyman AS. bu atları severken onu ibadetten alıkoymasını Sâd/32 ayeti şöyle açıklar.

 “ Ben bu at sevgisi Rabbime ibadetten alıkoydu dedi ve hem de güneş batmıştı.(Sâd/32)

Sonra Süleyman AS.

– Bu atları damgalayınca, boyunlarına ve butlarına damga vurun. Ta ki gaziler onlara binsinler ve Allah yolunda gaza etsinler. Dedi, duada bulundu. Hak tealâ da o atların kanatlarını çekti, yok etti, o kanatların kuvvetini ayaklarına verdi. O atlar Süleyman AS. dan sonra Arap ülkesinde kaldı ve adlarına Araplar arasında ün kazandı. Çöl halkının atları o soydandırlar.

(Tarih-i Taberi/ Cilt1, sayfa555.556)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Bayram ziyareti değildir, öyle değil mi! :D

 

İsaac Disraeli demiş ki efsaneler ejderhadır. Doğru söylemiş tabii.

 

Acaba Süleyman kafir gitti diye sevinmeli miyiz. Bu elimizi güçlendirir mi.

Süleyman kafir ölmedi Kuran'a göre (Bakara 202). Burda bizim için önemli olan konu sırf ibadeti engel oluyor diye Süleyman'ın atları kesmesi olur.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

1. Krallar 11

 

Kral Süleyman firavunun kızının yanısıra Moavlı, Ammonlu, Edomlu, Saydalı ve Hititli birçok yabancı kadın sevdi.  Bu kadınlar RAB’bin İsrail halkına, “Ne siz onların arasına girin, ne de onlar sizin aranıza girsinler; çünkü onlar kesinlikle sizi kendi ilahlarının ardınca yürümek üzere saptıracaklardır” dediği uluslardandı. Buna karşın, Süleyman onlara sevgiyle bağlandı. Süleyman’ın kral kızlarından yedi yüz karısı ve üç yüz cariyesi vardı. Karıları onu yolundan saptırdılar. Süleyman yaşlandıkça, karıları onu başka ilahların ardınca yürümek üzere saptırdılar. Böylece Süleyman bütün yüreğini Tanrısı RAB’be adayan babası Davut gibi yaşamadı. Saydalılar’ın tanrıçası Aştoret’e ve Ammonlular’ın iğrenç ilahı Molek’e taptı.  Böylece RAB’bin gözünde kötü olanı yaptı, RAB’bin yolunda yürüyen babası Davut gibi tam anlamıyla RAB’bi izlemedi. Yeruşalim’in doğusundaki tepede Moavlılar’ın iğrenç ilahı Kemoş’a ve Ammonlular’ın iğrenç ilahı Molek’e tapmak için bir yer yaptırdı. İlahlarına buhur yakıp kurban kesen bütün yabancı karıları için de aynı şeyleri yaptı.
  İsrail’in Tanrısı RAB, kendisine iki kez görünüp, “Başka ilahlara tapma!” demesine karşın, Süleyman RAB’bin yolundan saptı ve O’nun buyruğuna uymadı. Bu yüzden RAB Süleyman’a öfkelenerek,  “Seninle yaptığım antlaşmaya ve kurallarıma bilerek uymadığın için krallığı elinden alacağım ve görevlilerinden birine vereceğim” dedi, “Ancak baban Davut’un hatırı için, bunu senin yaşadığın sürede değil, oğlun kral olduktan sonra yapacağım.  Ama oğlunun elinden bütün krallığı almayacağım. Kulum Davut’un ve kendi seçtiğim Yeruşalim’in hatırı için oğluna bir oymak bırakacağım.”

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, poiuz said:

1. Krallar 11

 

Kral Süleyman firavunun kızının yanısıra Moavlı, Ammonlu, Edomlu, Saydalı ve Hititli birçok yabancı kadın sevdi.  Bu kadınlar RAB’bin İsrail halkına, “Ne siz onların arasına girin, ne de onlar sizin aranıza girsinler; çünkü onlar kesinlikle sizi kendi ilahlarının ardınca yürümek üzere saptıracaklardır” dediği uluslardandı. Buna karşın, Süleyman onlara sevgiyle bağlandı. Süleyman’ın kral kızlarından yedi yüz karısı ve üç yüz cariyesi vardı. Karıları onu yolundan saptırdılar. Süleyman yaşlandıkça, karıları onu başka ilahların ardınca yürümek üzere saptırdılar. Böylece Süleyman bütün yüreğini Tanrısı RAB’be adayan babası Davut gibi yaşamadı. Saydalılar’ın tanrıçası Aştoret’e ve Ammonlular’ın iğrenç ilahı Molek’e taptı.  Böylece RAB’bin gözünde kötü olanı yaptı, RAB’bin yolunda yürüyen babası Davut gibi tam anlamıyla RAB’bi izlemedi. Yeruşalim’in doğusundaki tepede Moavlılar’ın iğrenç ilahı Kemoş’a ve Ammonlular’ın iğrenç ilahı Molek’e tapmak için bir yer yaptırdı. İlahlarına buhur yakıp kurban kesen bütün yabancı karıları için de aynı şeyleri yaptı.
  İsrail’in Tanrısı RAB, kendisine iki kez görünüp, “Başka ilahlara tapma!” demesine karşın, Süleyman RAB’bin yolundan saptı ve O’nun buyruğuna uymadı. Bu yüzden RAB Süleyman’a öfkelenerek,  “Seninle yaptığım antlaşmaya ve kurallarıma bilerek uymadığın için krallığı elinden alacağım ve görevlilerinden birine vereceğim” dedi, “Ancak baban Davut’un hatırı için, bunu senin yaşadığın sürede değil, oğlun kral olduktan sonra yapacağım.  Ama oğlunun elinden bütün krallığı almayacağım. Kulum Davut’un ve kendi seçtiğim Yeruşalim’in hatırı için oğluna bir oymak bırakacağım.”

 

Müslümanlar Tevrat'taki bu gibi hikayeler yüzünden ona 'muharrif' (tahrif edilmiş, bozulmuş) diyorlar.

 

Tevrat'a göre Davut ve Süleyman peygamber değil kraldır. Yoldan çıkıp sapıtmaları mümkündür. Nitekim öyle de olmuştur.

 

Ama Kuran'a göre onlar peygamberdir ve günahsızdırlar. Sapıtmaları mümkün değildir. Tevrat 'bozulduğu için' bunun tersini söylemektedir.

 

Bence çatışmanın kilidi burada.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Süleymanın yaşadığı kesin değil muhtemelen hic yaşamadı. Yaşadıysa da, Kuran ve Tevratta "muhteşem" şekilde anlatılan hükmettiği toprakların yüzölçümü anca Bayburt kadardı.


Aynısını Muhammed hakkında da düşünüyorum. Yaşadıysa küçük bir bölgede etkili olmaya çalışmış birisi. "Büyük savaşlar" dedikleri birkaç yüz kişinin savaşı. Bursa BJK taraftarları arasındaki kavgalara daha fazla insan karışıyor.

 

Sonraları insanların abartarak büyüttüğü, fantaziler  katarak birer mucize olarak anlatılan hikayeler. İsanın suyun üzerinde yürümesi gibi. Nuhun HER hayvandan birer çift gemiye alması gibi. Yağan yağmur sayesinde suların bilmem ne dağına kadar yükselmesi gibi.

 

Tevrattaki hikayeler mi doğru yoksa Kurandakiler mi diye soran olursa...
Tevrattaki hikayelerin (Sümerler, Babil gibi) eski kültürlerden biraz değiştirilerek alındığını düşünüyorum. Kuran da Tevrattan kopyaladığı için bana "suyunun suyu" gibi geliyor. Hatta Kuran birçok hikayeyi anlatmayıp sadece işine geldiği şekilde değiştirdiği yerleri yazmakla geçiştirmiş. 

 

Peki, Süleyman atlarını kesmişmidir?
Tevrata göre Süleymanın 40.000 atı varmış. Eğer atlarını kesmiş olsa Tevrat yazardı. Ve bir hükümdarın, o günün en önemli silahı olan atlarını kesmiş olması düşünülemez.
Bence bunu müslümanlar kendilerine değil başkalarına örnek olsun diye "kesti" demişler, Allah sevgisini göstermek istemişler. 
Sonraları, zamanla kendileri güçlenince, atlar kendilerinde (iktidarda) toplanınca, atların önemi artınca veya o günün hükümdarları da atları sevince "kesti" "okşadı" olmuştur diye düşünüyorum.

 

 

Konudan ayrı bir şey eklemek istiyorum.
Yukarda Eski Ahitten yaptığım alıntıda Süleymanın Ammonluların tanrısına taptığını yazıyor. Ammonlular Lutun nesli oluyor. 
YHWHnin bu kadar sinirlenmesinin nedeni ise diğer tanrıların/tanrıçaların ona ciddi rakip olmaları. Büyük bir rekabet var, diğer tanrılar 400 peygamberleriyle buluşup yemek yerler vs.
Ve geçimsizlik ;-)

Sonra Yoşiya Baal ve Aşeranın eşyalarını tapınaktan çıkarttırır.

 

Kral Yoşiya Baal, Aşera ve gök cisimleri için yapılmış olan bütün eşyaları RAB’bin Tapınağı’ndan çıkarmak üzere Başkâhin Hilkiya’ya, kâhin yardımcılarına ve kapı nöbetçilerine buyruk verdi... 
2. Krallar 23

 

Baalı tanıyoruz. Aşera kim derseniz...?
YHWHnin eski karısı!!!


Hosea 2
Azarlayın annenizi, azarlayın, 
Çünkü o benim karım değil artık, 
Ben de onun kocası değilim. 
Yüzünden akan fahişeliği, 
Koynundan zinaları atsın. 
Yoksa onu çırılçıplak soyacak, 
Anneden doğma edeceğim, 
Çöle, çorak toprağa çevirecek, 
Susuzluktan öldüreceğim. 
Acımayacağım çocuklarına, 
Çünkü onlar zina çocuklarıdır. 
Anneleri zina etti, 
Onlara gebe kaldı, rezillik etti. 
‘Oynaşlarımın ardından gideceğim’ dedi, 
‘Ekmeğimi, suyumu, yapağımı, ketenimi, zeytinyağımı, içkimi onlar veriyor.’ 
İşte bu yüzden onun yoluna dikenli çit çekeceğim, 
Yolunu bulamasın diye 
Önüne duvar öreceğim. 
Oynaşlarının ardına düşecek, 
Ama onlara erişemeyecek, 
Onları arayacak, 
Ama bulamayacak. 
O zaman, ‘İlk kocama döneyim’ diyecek, 
‘Çünkü o zamanki halim şimdikinden iyiydi!’ 
Ama kendisine tahıl, yeni şarap, zeytinyağı verenin, 
Baal için harcadığı altınla gümüşü bol bol sağlayanın 
Ben olduğumu bilmedi. 
Bu yüzden zamanında tahılımı, 
Mevsiminde yeni şarabımı geri alacağım; 
Çıplak bedenini örten yapağımı, ketenimi çekip alacağım. 
Evet, oynaşlarının önünde ayıbını ortaya çıkaracağım, 
Kimse elimden kurtaramayacak onu. 
Bütün sevincine, bayramlarına, 
Yeni Ay törenlerine, Şabat günlerine, 
Dinsel bayramlarının tümüne son vereceğim. 
 Viran edeceğim asmalarını, incir ağaçlarını, 
Hani, ‘Bunlar oynaşlarımın bana verdiği ücrettir’ dediği; 
Çalılığa çevireceğim onları, 
Yem olacaklar yabanıl hayvanlara. 
Cezalandıracağım onu, 
Baallar’a buhur yaktığı günler için; 
Halkalarla, takılarla süslenmiş, 
Oynaşlarının ardınca gitmiş, 
Beni unutmuştu
” 


Evet, islamın, hristiyanlığın, museviliğin temelini oluşturan hikayeler bunlar.

Antik Yunandan bir farkı var mı?

 

İyi günler

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Süleymanın yaşadığı kesin değil muhtemelen hic yaşamadı. Yaşadıysa da, Kuran ve Tevratta "muhteşem" şekilde anlatılan hükmettiği toprakların yüzölçümü anca Bayburt kadardı.


Aynısını Muhammed hakkında da düşünüyorum. Yaşadıysa küçük bir bölgede etkili olmaya çalışmış birisi. "Büyük savaşlar" dedikleri birkaç yüz kişinin savaşı. Bursa BJK taraftarları arasındaki kavgalara daha fazla insan karışıyor.

 

Sonraları insanların abartarak büyüttüğü, fantaziler  katarak birer mucize olarak anlatılan hikayeler. İsanın suyun üzerinde yürümesi gibi. Nuhun HER hayvandan birer çift gemiye alması gibi. Yağan yağmur sayesinde suların bilmem ne dağına kadar yükselmesi gibi.

 

Tevrattaki hikayeler mi doğru yoksa Kurandakiler mi diye soran olursa...
Tevrattaki hikayelerin (Sümerler, Babil gibi) eski kültürlerden biraz değiştirilerek alındığını düşünüyorum. Kuran da Tevrattan kopyaladığı için bana "suyunun suyu" gibi geliyor. Hatta Kuran birçok hikayeyi anlatmayıp sadece işine geldiği şekilde değiştirdiği yerleri yazmakla geçiştirmiş. 

 

Peki, Süleyman atlarını kesmişmidir?
Tevrata göre Süleymanın 40.000 atı varmış. Eğer atlarını kesmiş olsa Tevrat yazardı. Ve bir hükümdarın, o günün en önemli silahı olan atlarını kesmiş olması düşünülemez.
Bence bunu müslümanlar kendilerine değil başkalarına örnek olsun diye "kesti" demişler, Allah sevgisini göstermek istemişler. 
Sonraları, zamanla kendileri güçlenince, atlar kendilerinde (iktidarda) toplanınca, atların önemi artınca veya o günün hükümdarları da atları sevince "kesti" "okşadı" olmuştur diye düşünüyorum.

 

 

Konudan ayrı bir şey eklemek istiyorum.
Yukarda Eski Ahitten yaptığım alıntıda Süleymanın Ammonluların tanrısına taptığını yazıyor. Ammonlular Lutun nesli oluyor. 
YHWHnin bu kadar sinirlenmesinin nedeni ise diğer tanrıların/tanrıçaların ona ciddi rakip olmaları. Büyük bir rekabet var, diğer tanrılar 400 peygamberleriyle buluşup yemek yerler vs.
Ve geçimsizlik ;-)

Sonra Yoşiya Baal ve Aşeranın eşyalarını tapınaktan çıkarttırır.

 

Kral Yoşiya Baal, Aşera ve gök cisimleri için yapılmış olan bütün eşyaları RAB’bin Tapınağı’ndan çıkarmak üzere Başkâhin Hilkiya’ya, kâhin yardımcılarına ve kapı nöbetçilerine buyruk verdi... 
2. Krallar 23

 

Baalı tanıyoruz. Aşera kim derseniz...?
YHWHnin eski karısı!!!


Hosea 2
Azarlayın annenizi, azarlayın, 
Çünkü o benim karım değil artık, 
Ben de onun kocası değilim. 
Yüzünden akan fahişeliği, 
Koynundan zinaları atsın. 
Yoksa onu çırılçıplak soyacak, 
Anneden doğma edeceğim, 
Çöle, çorak toprağa çevirecek, 
Susuzluktan öldüreceğim. 
Acımayacağım çocuklarına, 
Çünkü onlar zina çocuklarıdır. 
Anneleri zina etti, 
Onlara gebe kaldı, rezillik etti. 
‘Oynaşlarımın ardından gideceğim’ dedi, 
‘Ekmeğimi, suyumu, yapağımı, ketenimi, zeytinyağımı, içkimi onlar veriyor.’ 
İşte bu yüzden onun yoluna dikenli çit çekeceğim, 
Yolunu bulamasın diye 
Önüne duvar öreceğim. 
Oynaşlarının ardına düşecek, 
Ama onlara erişemeyecek, 
Onları arayacak, 
Ama bulamayacak. 
O zaman, ‘İlk kocama döneyim’ diyecek, 
‘Çünkü o zamanki halim şimdikinden iyiydi!’ 
Ama kendisine tahıl, yeni şarap, zeytinyağı verenin, 
Baal için harcadığı altınla gümüşü bol bol sağlayanın 
Ben olduğumu bilmedi. 
Bu yüzden zamanında tahılımı, 
Mevsiminde yeni şarabımı geri alacağım; 
Çıplak bedenini örten yapağımı, ketenimi çekip alacağım. 
Evet, oynaşlarının önünde ayıbını ortaya çıkaracağım, 
Kimse elimden kurtaramayacak onu. 
Bütün sevincine, bayramlarına, 
Yeni Ay törenlerine, Şabat günlerine, 
Dinsel bayramlarının tümüne son vereceğim. 
 Viran edeceğim asmalarını, incir ağaçlarını, 
Hani, ‘Bunlar oynaşlarımın bana verdiği ücrettir’ dediği; 
Çalılığa çevireceğim onları, 
Yem olacaklar yabanıl hayvanlara. 
Cezalandıracağım onu, 
Baallar’a buhur yaktığı günler için; 
Halkalarla, takılarla süslenmiş, 
Oynaşlarının ardınca gitmiş, 
Beni unutmuştu
” 


Evet, islamın, hristiyanlığın, museviliğin temelini oluşturan hikayeler bunlar.

Antik Yunandan bir farkı var mı?

 

İyi günler

Süleyman'ın atları kestiği efsanesi muhtemelen Tevrat dışı Yahudi kaynaklarından geliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öykü aggadik-midraşik bir anlatıma benziyor. Muhtemelen o tür bir öyküden kaynaklanmakta. Atların kesilmesi öyküsünü henüz Yahudi kaynaklarında göremesem de tüm literatürü taradığımı söyleyemem bir de şöyle bir şey var Yemen Yahudi ve Hristiyanlık'ı ana akımdan uzak literatürü farklı olabiliyor,yani elimizde o lüteratürde sözlü aktarımda anlatılan ve yazılı kaynağa geçirilmiş öyküler de olabilir bu da onlardan biri olabilir muhtemeldir, muhtemel olmayan bu atların kesilmesi öyküsünü Kuran yazarlarının ürettiği ,böyle bir şey yok bence ,Kuran farklı öyküler anlatıyor ,bazen birbirine de karıştırıyor öyküleri ama bu ona benzemiyor yapısı farklı bir kere Süleyman'ın atları olduğunu bilen biri yazmış bu öyküyü yoksa  nerden çıkmış olabilir ki tek ihtimal var Tevrat dışı Yahudi kaynakları.Neden çünkü atlarının olduğu Tevrat kaynaklı kesilmesi ise muhtemelen bu öykünün süslenmiş hali.O da nerde olur Tevrat dışı tefsirlerde sözel efsanelerde midraşlarda aggadalarda.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Eski Ahitte bir de şöyle bir şey yazar:

 

Kral çok sayıda at edinmemeli, daha çok at satın almak için halkı Mısır’a göndermemeli. Çünkü RAB size, ‘Bir daha o yoldan dönmeyeceksiniz’ dedi. 

 

Atayacağınız kral yüreğinin RAB’den sapmaması için çok kadın edinmemeli, büyük ölçüde altın, gümüş biriktirmemeli...
Yasanın Tekrarı

 

Müslümanlar ilk bölümden esinlenmiş olmasınlar. Süloyu temize çıkartmak için. Belki de başka bir hikayeden esinlenmişler veya karıştırmışlardır. Ben başka bir şey bulamadım.

 

Gerçi kitap ileriki bölümlerinde (atın önemini anlayınca) "tanrının atlarından" bahseder, atlarla savaşmak normal olur.(Kuranda "kes" in "okşa" olduğu gibi)

 

Bir de

Süleyman, tanrısı ne istemediyse yapmış!

At

Avrat

Altın

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Eski Ahitte bir de şöyle bir şey yazar:

 

Kral çok sayıda at edinmemeli, daha çok at satın almak için halkı Mısır’a göndermemeli. Çünkü RAB size, ‘Bir daha o yoldan dönmeyeceksiniz’ dedi. 

 

Atayacağınız kral yüreğinin RAB’den sapmaması için çok kadın edinmemeli, büyük ölçüde altın, gümüş biriktirmemeli...
Yasanın Tekrarı

 

Müslümanlar ilk bölümden esinlenmiş olmasınlar. Süloyu temize çıkartmak için. Belki de başka bir hikayeden esinlenmişler veya karıştırmışlardır. Ben başka bir şey bulamadım.

 

Gerçi kitap ileriki bölümlerinde (atın önemini anlayınca) "tanrının atlarından" bahseder, atlarla savaşmak normal olur.(Kuranda "kes" in "okşa" olduğu gibi)

 

Bir de

Süleyman, tanrısı ne istemediyse yapmış!

At

Avrat

Altın

 

Süleyman'ın bu yüzden sırf bu emirlere uymadığı için çok at çok kadın aldığı için çok servet biriktirdiği için öbür dünyası Yahudilik'te şaibeli Kuran'sa temize çıkarayım demiş sonuçta peygamber onun da hakkı var. Yahudilik'te ise peygamberliği şaibeli yani kısa süreli bir peygamberlik dönemi var belki ama hayatının tamamını peygamber olarak geçirdiğini söylemek abes olur. (ki 2dindeki peygamberlik anlayışı aşırı farklı) Ki peygamber de olsa günah işleyebilir sadece İslam'a göre işleyemez 3 din içinde.

 

Dediğin gibi atları kestiği yani okşamadığı bence açık. Bunu da ya Kuran yazarları süslemiş ve kestirmiş atları ,ya da etraftaki bir hikayeden duymuşlar direk aktarmışlar. Bence 2.si daha makul çünkü pek süsleme bir detaya benzemiyor atların kesilmesi , aslında şimdi düşündüm de bir ihtimal daha var Musa ile Hızır(adı geçmez) olayındaki balığın abı hayat suyunda ölüyken canlanması öyküsünün aslında Zulkarneyn yani Büyük İskender öyküsüne ait olup öyküdeki detaylanların karıştırılması -bilerek veya bilmeyerek- olayında olduğu gibi Süleyman atları kesmemiştir ama Süleyman'ın benzeri bir kral bunu yapmıştır Kuran da onu Süleyman öyküsüne eklemiştir.Bakmak lazım devasa bir literatür zorlasak çok şey çıkar ama uzmanlık gerek.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Haydaa bu atları sakatlama geleneği Süleyman'a babası Davut'tan geçti galiba:

 

TaNaH 2. SAMUEL 8. Bölüm 

 

Bir süre sonra Davut Filistliler’i yenip boyunduruğu altına aldı ve Meteg-Amma’yı Filistliler’in yönetiminden çıkardı.
 
2 Moavlılar’ı da bozguna uğrattı. Onları yere yatırıp iple ölçtü. Ölçtüğü iki sırayı öldürdü, bir bütün sırayı sağ bıraktı. Moavlılar Davut’un haraç ödeyen köleleri oldular.
 
3 Davut Fırat’a kadar krallığını yeniden kurmaya giden Sova Kralı Rehov oğlu Hadadezer’i de yendi. 4 Bin yedi yüz atlısıyla yirmi bin yaya askerini ele geçirdi. Yüz savaş arabası için gereken atların dışındaki bütün atları da sakatladı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...