Jump to content

Sahte Tevrat'ta yaratılmışların Tanrı Zannedilmesi


Recommended Posts

Vurmanın eşe vurma olmadığını, neyi anlattığını sureyi ve kitabı bütünlük içinde okuyunca anlıyorsun. İşte Kuran'a ortak kaynak edinmemek gerektiğini gösteren, sahte Tevrat ve sahte İncillerde daha doğrusu hadis kitaplarında olayların nasıl çarpıtıldığına güzel bir örnek daha.

tarihinde Emre_1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 122
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

 

Kuran'ın dışında kaynak edinmenin hazin sonuçlarından biri işte.

 

Aynı yönde benzer bir başka örnek daha:

 

Hadislerin-rivayetlerin Kuran’ı açıklamak şöyle dursun, tam tersine ayetlerin verdiği mesajı engelleyici, hatta çarpıtıcı özellikleri olduğuna en net örneklerden birini de Sad Suresi’ni okurken algılayabiliriz:

SAD


20. Yönetimini güçlendirdik; ona bilgelik ve çok iyi bir yargılama gücü verdik

21. Davacıların haberi sana ulaştı mı? Hani mabedine tırmanmışlardı.

22. Davud'un yanına girdiklerinde onlardan irkilmişti. "Korkma" demişlerdi, "Bir birinin hakkını çiğneyen iki davacı... Aramızda gerçeğe göre hüküm ver, haksızlık etme. Bize yolun ortasını göster."


23. "Bu benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu, benim ise bir tek koyunum var. Böyle iken, "Onu da bana ver," dedi ve tartışmada bana üstün geldi.

24. Dedi ki, "Senin koyununu kendi koyunlarına katmayı istemekle sana haksızlık etmiştir. Doğrusu, ortakçıların çoğu bir birinin hakkına el uzatır. İnanıp erdemli davrananlar bunun dışındadır, onlar ise sayıca ne kadar azdır!" Davud, kendisini sınadığımızı sanarak bağışlanma diledi, eğildi ve tevbe etti.

25. Böylece onu bağışladık. Yanımızda onun yakınlığı ve güzel bir yeri vardır.

26. Ey Davud, biz seni yeryüzünde yönetici kıldık. Halkın arasında adaletle yargı ver, hevesine ve duygularına kapılma, sonra seni ALLAH'ın yolundan saptırır. ALLAH'ın yolundan sapanlara, Hesap Gününü unuttukları için çetin bir ceza vardır.

Burada Davut Peygamber neden imtihan edildiğini ve hatta bir günah işlediğini düşünüp af diliyor?

Çünkü davacılarından birini dinleyip, henüz diğerini dinlemeden acele hüküm vermişti. Ve hiçbir delile de bakmamıştı bunu yaparken.

O ilk dinlediği davacı yalan söylüyor olabilirdi veya eksik bilgi vermiş olabilirdi. Örneğin o bir koyunu olanın belki de diğer çok koyunu olan kardeşine büyük bir borcu vardı da, bu yüzden istemişti?

İşte burada Davut Peygamber diğer kardeşi dinlemeden ve de delillere bakmadan hemen bir hükme vardığı ve de henüz dinlemediği kişiyi rencide edecek ağır sözler söylediği için hata yapmış oluyor. Ayrıca 26. ayette de bu durum vurgulanıyor. Adaleti hakkıyla yerine getirmesi gerektiği yönünde de bir uyarı alıyor.

Eğer Kuran’a hiçbir kaynağı ortak koşmadan ayetleri okursak bunu görebiliriz.

Ama ya Kuran’ın yanında hadisleri ve/veya değiştirilmiş İncil, Tevrat gibi diğer kaynakları da dine ortak ederek ayetleri okusaydık nasıl bir tablo çıkacaktı karşımıza?

Veheb Bin Münebbih'in Rivayetinden alıntı

"Derler ki, Davut’un ayakta durmuş, kendisini
seyrettiğini görünce o, kadın saçlarını açarak
vücudunu saçlarıyla örtmeye çalıştı ve bu da Davut’un
gönlünü çelmeye yetti. Davut yerine dönüp Zebur
okumaya başladıysa da o kadını bir türlü zihninden
silip atamadı, ona gönlü kaymıştı.

Nihayet Davut bir savaş için ordu hazırladı ve o
kadının kocasını da savaşa gönderdi. Ehl-i Kitab'ın
dediğine göre ordu komutanına, o adamı en ön saflara
sürmesini emretti, en tehlikeli görevlere onun
gönderilmesini istedi ve böylece adam o savaşta öldü.
Davut da zaten bunu istiyordu. Davut’un 99 karısı
olduğu halde kocası öldükten sonra dul kalmış olan o
güzel kadına da elçi gönderdi ve onunla da evlendi."

***************************
Kitab-ı Mukaddes’te de geçen bu öyküye göre, Davut Peygamber aşık olduğu evli kadını haremine katmak için onun kocasını savaşa gönderip dul kalmasını sağlıyor.

Yani bu hikâyeye göre, iki davacının meselesine bazı paralel yönleri olan bir olayı Davut peygamber evvelden yaşamıştı .

Bu rivayetteki iftiraya inanacak olan bir Müslüman, Davut peygamberin bu kötülüğü yaptığından ve dul eşi haremine kattığından dolayı tövbe ettiğini düşünecektir. Olayın sembolize edilerek ona hatırlatıldığı düşüncesine kapılacaktır hemen, ayetleri diğer kaynaklarla beraber ele alanlar.

Başka bir deyişle rivayette söylenene inanan bir Müslüman, ayetteki gerçeği göremeyecektir. Yani aslında Davut'un adaletle hükmetmediği için günaha girdiğini anlayamayacaktır
bile.

Ayetler yanlış algılanacağı gibi, peygambere atılan iftirada anlatılanın da gerçek olduğu fikrine kapılanılacaktır.

Kuran’a başka dini kaynaklar eklemenin yaratacağı sonuçlara önemli bir örnek gerçekten.

 

Elimizdeki İnciller, Tevrat sahte kitaplar, hadis kitapları olduğu için dinin kaynağı değiller. Aynı şekilde rivayetlerden oluşan diğer  hadis kitapları da…

Rabbimizin dediği gibi “yalnızca Kuran” din alanında bize ışık tutmalıdır.

Yoksa görüldüğü üzere, hadisler Kuran süzgecinden geçirilmiyor, farkında olmadan tam tersine ayetler rivayetlerin etkisinde yorumlanıveriyor.

Selam ve sevgiler.

 

Doğru Sad Suresi'nde Davut'un zinasından bahsediyor yoksa niye tövbe etsin deli misiniz divane misiniz kafanızdan element uydurmayın . Sırf Davut'a toz kondurmamak için tefsircileriniz hadisçileriniz kıvırmış bazıları da dürüst davranmış Lut da Kuran'da 2 kızını Sodomlular'a evlenmesi için veriyor yani Lut kızlarını Sodom halkına,tecavüzcülere ikram ediyor melekleri korumak için. Hiç kıvırmayın bunlardan kaçmayın rahat olun sakin olun gerçek bunlar. Yahudi masalları Hristiyan masallarıyla İslam çok içli dışlıdır hiç merak etmeyin.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Lut azgın Sodom kavmine kızlarını vermeyi teklif  veriyor: (Tevrat değil Kuran )

 

Hud Suresi:

 

11:78 - Daha önceleri çirkin işler yapmış olan kavmi harıl harıl koşup geldiler. Lut onlara: "Ey kavmim! İşte size kızlarım, onlar sizin için daha temizdirler. Gelin Allah'tan korkun, beni misafirlerime rezil rüsvay etmeyin. İçinizde hiç aklı başında bir adam yok mu?" dedi.
blank.gif
11:79 - Onlar: "Sen de bilirsin ki, bizim senin kızlarınla bir ilgimiz yoktur. Sen bizim ne istediğimizi gayet iyi biliyorsun." dediler.
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Kuran'ın dışında kaynak edinmenin hazin sonuçlarından biri işte.

 

Aynı yönde benzer bir başka örnek daha:

 

Hadislerin-rivayetlerin Kuran’ı açıklamak şöyle dursun, tam tersine ayetlerin verdiği mesajı engelleyici, hatta çarpıtıcı özellikleri olduğuna en net örneklerden birini de Sad Suresi’ni okurken algılayabiliriz:

SAD


20. Yönetimini güçlendirdik; ona bilgelik ve çok iyi bir yargılama gücü verdik

21. Davacıların haberi sana ulaştı mı? Hani mabedine tırmanmışlardı.

22. Davud'un yanına girdiklerinde onlardan irkilmişti. "Korkma" demişlerdi, "Bir birinin hakkını çiğneyen iki davacı... Aramızda gerçeğe göre hüküm ver, haksızlık etme. Bize yolun ortasını göster."


23. "Bu benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu, benim ise bir tek koyunum var. Böyle iken, "Onu da bana ver," dedi ve tartışmada bana üstün geldi.

24. Dedi ki, "Senin koyununu kendi koyunlarına katmayı istemekle sana haksızlık etmiştir. Doğrusu, ortakçıların çoğu bir birinin hakkına el uzatır. İnanıp erdemli davrananlar bunun dışındadır, onlar ise sayıca ne kadar azdır!" Davud, kendisini sınadığımızı sanarak bağışlanma diledi, eğildi ve tevbe etti.

25. Böylece onu bağışladık. Yanımızda onun yakınlığı ve güzel bir yeri vardır.

26. Ey Davud, biz seni yeryüzünde yönetici kıldık. Halkın arasında adaletle yargı ver, hevesine ve duygularına kapılma, sonra seni ALLAH'ın yolundan saptırır. ALLAH'ın yolundan sapanlara, Hesap Gününü unuttukları için çetin bir ceza vardır.

Burada Davut Peygamber neden imtihan edildiğini ve hatta bir günah işlediğini düşünüp af diliyor?

Çünkü davacılarından birini dinleyip, henüz diğerini dinlemeden acele hüküm vermişti. Ve hiçbir delile de bakmamıştı bunu yaparken.

O ilk dinlediği davacı yalan söylüyor olabilirdi veya eksik bilgi vermiş olabilirdi. Örneğin o bir koyunu olanın belki de diğer çok koyunu olan kardeşine büyük bir borcu vardı da, bu yüzden istemişti?

İşte burada Davut Peygamber diğer kardeşi dinlemeden ve de delillere bakmadan hemen bir hükme vardığı ve de henüz dinlemediği kişiyi rencide edecek ağır sözler söylediği için hata yapmış oluyor. Ayrıca 26. ayette de bu durum vurgulanıyor. Adaleti hakkıyla yerine getirmesi gerektiği yönünde de bir uyarı alıyor.

 

 

:D gülünç

 

20. Yönetimini güçlendirdik; ona bilgelik ve çok iyi bir yargılama gücü verdik

 

uyduruk tanrınız diyor ki: davuta bilgelik ve çok iyi bir yargılama gücü verdik.

 

siz diyorsunuz ki: davut yarım yamalak dinleyip eksik yargıladığı için allah ona atarlanıyor.

 

:D kendi savınızı kendiniz çürütüyorsunuz.

 

 

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada da Davut hemen hatasının farkına varıyor, yani diğer tarafı dinlemeden, kanıtlara bakmadan acele hüküm vermeye kalktığının... ve bu yüzden özür diliyor.

 

Ama sahte Tevrat ve İncillere yani hadis kitaplarına bakarak ayet yorumlamaya kalkışanlar bunu Davut Peygambere atılan iftira doğrultusunda yorumlamaya kalkıp saçmalıyorlar.

 

Aynı şekilde Eyyub peygamberin eşine vurduğu iftirasını atan hadis kitaplarının etkisinde ayet yorumlamaya kalkanlar tercümeye parantez içinde "eşine" ifadesini ekleyiveriyor ve ayeti yine anlamının 180 derece tersinde yorumlayıveriyorlar maalesef.

 

Görüldüğü üzere  piyasada şu an mevcut olan tek kutsal kitap Kuran'dır.

 

Sahte inciller ve Tevrat ise hadis kitaplarıdır. Gerçek İncil ve Tevrat bir gün su yüzüne çıkarsa zaten Yahudi ve Hıristiyanların ezici çoğunluğu İslam'a koşar. Buna da malum güçler izin vermemek için çabalar.

 

Selam

tarihinde Emre_1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

 

Deli dana misali, bu anlamamak için bin dereden su getiriyor.

Hepsi uydurma, alo oradamısınız, Size söylüyorum, hepsi uydurma.

Heee, Sizinki  de dahil.

Hâlâ mı keçi inadınızdan vaz geçmeyeceksiniz ?

O zaman ișiniz yaș, biz keçileri susuz götürüp, sulu getiririz. :monkey_80_anim_gif:

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Görüldüğü üzere  piyasada şu an mevcut olan tek kutsal kitap Kuran'dır.

 

Sahte inciller ve Tevrat ise hadis kitaplarıdır. Gerçek İncil ve Tevrat bir gün su yüzüne çıkarsa zaten Yahudi ve Hıristiyanların ezici çoğunluğu İslam'a koşar. Buna da malum güçler izin vermemek için çabalar.

 

Selam

 

Malum güçlermiș, sevsinler.

Kimmiș onlar ? Yaz șuraya, öyle kaçak güreșmek yok.

Daha açık konușayım. Şu hiç beğenmediğiniz yahudiler ve hiç hazzetmediğiniz hrıstiyanlar var ya.

Iște bunlar Size kendi dinlerinin kopyasını bir güzel gagalamıșlar.

Bunlar allem etmișler, kallem etmișler, evrim geçirmișler, sonunda piyasaya yarım yamalak yeni bir din inșa etmișler.

Zaten bu yüzden kitabınızda konu bütünlüğü yoktur, konular karman çormandır.

Bunları bildiğiniz için, mecburen "aman efendim bütün kitabı okumak gerekli anlamak için" diye viyaklarsınız.

Niyeymiș ?. Ben sadece bir konu hakkında bilgi almak istiyorsam, bana ne kitabın tümünden ?

Konu A sayfasında bașlıyorsa, B sayfasında devam edeceğine, niye Z sayfasına bakmalıyım ?.

Onlar Sizi iyi keklemișler, haberiniz bile yok !

Afiyet olsun, efendim.:smashfreak:

 

 

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Ne oldu Hıristiyan misyoner arkadaş, nikini niye değiştirdin (Desert Wind)? Öteki çok mu belli ediyordu?

 

Bir maaş için yaptığın şeylere bak.

 

Selam

Beyinsizler için ateistforum: Herkes istediği an nick değiştirme hakkını kullanabilir mesela benim bu nickim ilkel çölyazmalarına hitap ediyor zekân yetmez.

tarihinde Desert Wind tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
35 minutes ago, Emre_1974tr said:

Ne oldu Hıristiyan misyoner arkadaş, nikini niye değiştirdin (Desert Wind)? Öteki çok mu belli ediyordu?

 

Bir maaş için yaptığın şeylere bak.

 

Selam

 

Hristiyan olsa ne yazar, misyoner olsa ne?! Forum onca dana tipi müslüman misyonerle dolu iken çok mu?

Ayrıca bu açık bir iftira. Hayrola, iftira etmek sünnetten midir?

Değilim dediği müddetçe değildir. Sana da bok yemek düşer emre. Ha bir de "iftiracı" sıfatını güzelce sırtlanmak.

Maaş demek ha? Müslümanlık böyle bir şey olsa gerek.

İftiracı_1974..

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu arada Sahte Tevrat'taki hatalardan biri de Yuşa adlı ayrı bir peygamberden bahsetmesidir. Daha doğrusu adını yanlış sunmaktadır.

 

Kuran bu konunun da doğrusunu belirtir elbette, konuyla ilgili yazım yakında inşallah.

 

Selam

tarihinde Emre_1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

 

 

9 minutes ago, Emre_1974tr said:

Aldığın maaşı hak etmek için yeterli çaba gösteremiyorsun Desert Wind, oluşturduğun karakter de dediğim gibi daha inandırıcı temellere oturmalı biraz . Forumlardaki diğer sinsi meslektaşlarından da yardım alıyorsundur gerçi.

 

Selam

 

 

 

Ona buna çamur atmayı bırak. Gerçekleri arıyorsan (g*tün tutuyorsa) on dakikanı ayır ve aşağıdaki yazıyı oku. Anlamadağın veya "yanlış" dediğin bir şey varsa tartışalım

 

Ben bu siteye ilk geldiğimde ateist değildim, kafamda sorular vardı ve cevap arıyordum.

Ateistlerin "güzel/mantıklı" cevaplarının yanında müslümanların "çaresizlikleri" benim ateist olmamda büyük rol oynadı.

Şimdi sende de bu çaresizliği görüyorum.

 

17 hours ago, poiuz said:

 

 


Tevrat ve İncil gerçekten değiştirildi mi


İslamcı camiada Tevrat ve İncil'in Allah tarafından gönderildiği, ancak bu kitapların zaman içerisinde insan eli ile değiştirildiği, asıl hallerinin korunamadığı, sadece Kur'an'ın hiç bir değişikliğe maruz kalmadan korunmasının başarıldığı iddia edilir. Peki gerçekten Tevrat ve İncil Tanrı kelamı mıdır? Eğer öyle ise zaman içerisinde insan müdahalesine maruz kalarak değiştirilmiş midir? En önemli soru ise; Eğer bu iddiaların her ikisi de doğru değilse, o halde İslamcılar neden böyle bir yalan söylemektedirler? Hem de ortaya çıkarılması bu denli kolay bir yalan neden söylenir? Daha açık bir şekilde soracak olursak, Kur'an Allah'ın kelamı ise, İslamcılar neden Kur'an'da Tevrat ve İncil hakkında alenen yazılanları çarpıtmak pahasına bu iki kitap hakkında yalana başvurmaktadırlar?

 

Tevrat ve İncil'in değiştirildiğini söylemek İslamcıların müminleri bu iki kitaptan uzak tutmak için uydurdukları bir yalandan ibarettir, bu karışık mevzuyu nedenleri ile yazımızın içerisinde iyice açacağız, Tevrat ve İncil'i tasdik ettiğini söyleyen Kur'an bu konuda asıl kaynağımız olacak. İddia odur ki, Allah hep aynı inancı, aynı kitabı, yani Kur'an'ı ve İslam'ı göndermekteydi, fakat insanlar zamanla inancı bozuyor ve değiştiriyorlardı, bu sebeple Allah bir kez daha gönderiyordu, fakat yine aynı şey oluyordu, ta-ki Muhammed Peygamber'e son kez indirilene kadar. Bu argüman Allah'ın dönemsel olarak fikir değişikliğine gitmediğini, sürekli farklı dinler göndermediğini, hep aynı dini gönderdiğini ancak insanların o inancı bozduklarını iddia etmektir ki zihinlerde Allah'a ve dine karşı çelişik bir durum var intibası oluşmasın.

 

 NEDEN BUNA İNANIYORLAR

 

Burada dikkatinizi çekmek istediğim iki husus bulunmaktadır, insanların Tevrat'ın değiştirildiğine inandırılmak istenmelerinin altında farklı sebepler yatmaktadır, bu kitapların değiştirildiklerine inanacak olursanız, onları okuduğunuzda Kur'an ile aralarındaki çelişkiler zihninizi fazla kurcalamayacaktır, değiştirildiklerini düşünerek asıl kaynağın Kur'an olması gerektiğine kanaat edeceksiniz ve neden bu kitapların çeliştiklerini düşünerek zihninizi yorup bulandırmayacaksınız.

Mevcut dizimde ikinci sırada bulunan ve Muhammed Peygamber'in Medine'ye hicretinden sonra yazılan Bakara suresi, aynı zamanda Kur'an'ın bir özeti gibidir. Oldukça uzun olan bu surenin ayetlerinde Yahudiler hakkında çok sayıda bölüm bulunur, aynı zamanda bilhassa Tevrat hakkında ihtiyacımız olan bilgi de bu surenin içeriğinde sık sık tekrar edilir. Fakat İslamcılar da çok iyi biliyorlar ki, Türkiye'de Müslümanların büyük bir kesimi Kur'an'ı baştan sona Türkçe okumamışlardır ve okuduklarını sandıkları Arapçayı da bilmezler. O halde kitabın içerisinde ne anlatıldığını da bilmediklerine göre, bilhassa Tevrat konusunda kandırılmaları pek kolaydır. Halbuki sadece Bakara suresini okumak dahi Tevrat ve İncil hakkında söylenen ''değiştirildiler'' yalanını ortaya çıkarmaya yetecektir.

 

Ya da belki de İslamcılar haklıdırlar, Tevrat ve İncil gerçekten zaman içerisinde insan eliyle değiştirilmiştir, peki o halde Kur'an'da hatalı bilgi mi verilmektedir?

Bakara suresinin henüz başında, dördüncü ayette şöyle demektedir, ''Onlar (takva sahipleri) ki, sana indirilene ve senden önce indirilenlere (bütün semavî kitaplara) îmân ederler...''

Bakara suresi Tevrat'ı tasdik eden ve ''kutsayan'' sözler ile doludur, bakınız 41. ayette ne deniyor?

''Sizin yanınızda olanı (Tevrat’ı) tasdik edici olarak indirdiğim şeye (Kur’ân’a) îmân edin ve O’nu inkâr edenlerin ilki siz olmayın.''

 

 DEĞİŞTİRİLDİĞİNİ SÖYLEMEK KURAN'I İNKAR

 

 Henüz surenin ilk başında ''iyi bir mümin'' nasıl olur sorusuna yanıt verir gibi yapılan açıklamalardan bir tanesi ''bütün semavi kitaplara'' iman etmekten geçiyor. Buradan anlamamız gereken, Kur'an mümin için ne denli önemliyse, Tevrat ve İncil de o denli önemli olmalıdır, Kur'an ne kadar okunuyorsa, Tevrat ve İncil de aynı oranda okunmalıdır, çünkü bu anlatıma göre Kur'an kendinden önceki kitapların devamıdır ve onları tasdik eder, yani sadece Kur'an okunduğunda bilginin tamamını alamayacaksınız. Fakat birileri her üç kitaba da eşit oranda iman etmenizi istemiyor olmalılar ki, Kur'an'da yazan bilgiler ile çelişmek pahasına size öteki iki kitabın Allah kelamı olmadığını, insanlar tarafından değiştirildiklerini söylüyorlar. Tekrar ve tekrar aynı alternatif soruyu zihinlerde yer etmesi için soralım, ya Tevrat ve İncil'in insan elinde değiştiğini söyleyenler haklılarsa o halde Kur'an mı hatalıdır?

 

Yazının ilerleyen kısımlarında Bakara suresine ve daha başka surelere tekrar başvuracağız, ancak önce size yanıtı vereyim ve sonrasında gerçek hikayeyi anlatayım istiyorum. Evet, aslında İslamcılar haklılar, Tevrat da İncil de insan eliyle yazılmış kitaplardır, fakat dikkatinizi çekerim, Kur'an her kim tarafından yazıldıysa bu gerçeği o günlerde ya bilmemektedir ya da bilmezden gelmektedir ve her ikisinin de Allah tarafından tasdik olunmuş iman edilmesi gereken kitaplar olarak tanıtır.

 

TEVRAT NEDEN KORUNAMADI

 

 İlk olarak Tevrat'ın hikayesine ve ne şekilde yazıldığına bakalım, ancak şundan eminim, büyük çoğunluğunuz ya hiç Tevrat okumadınız, ya da okuduysanız da şöyle bir göz attınız ve fazla önem vermediniz, öyle ya asıl kitap Kur'an varken Tevrat'a ne gerek kalır? Halbuki Kur'an tam tersini, Kur'an'ın Tevrat'ın devamı olarak geldiğini söylemektedir.

Rivayet odur ki, Tevrat Musa Peygamber'e Allah tarafından gönderilmiştir ancak Yahudiler kitabın bu halini koruyamamışlardır. Musa Peygamber'e indirildiği iddia edilen bir değil beş kitaptır, bu beş kitap bir kitap olarak derlenmiştir ve Tevrat oluşturulmuştur. Musa'ya gönderildiği iddia edilen beş kitaba Pentateuch adı verilir ve Tekvin (Yaratılış), Exodus (Çıkış), Leviler, Sayılar, Tesniye adları ile anılırlar.

 

 Doğrudur, Yahudiler Pentateuch'ı koruyamadılar ve kaybettiler, peki o halde mevcut Tevrat nedir?

 İşte bu biraz karışık bir konu, Tevrat iki unsurun bir araya gelmesinden oluşur, Musa Peygamber'e indirildiği rivayet edilen kitaptan kalan bilgiler, Kral Peygamberlerin eklemeleri ve ''Filozof Peygamberlerin'' sözlerinden derlenenler. Öyle ya, nasıl Kur'an aslında bir ölçüde dinleyenlerin zihinlerinde kalanlardan kağıda aktarılmıştır, Yahudilerin de ezber kabiliyetleri fena değildir ve onlar da ezberlediklerini zamanla yazıya dökmüşlerdir. Peki ya bu 'Filozof Peygamberler' kimlerdir ve nasıl oluyor da sözleri Tevrat'a girmektedir?

 

Yahudiler yazıyı ilk kullanan toplumlardan biridir, bu sebeple tarihleri boyunca Tevrat'ı sık aralıklarla bakır levhalara yazmışlar, bakır zamanla yıprandığı ve yazılar okunmaz hale geldiği için yaklaşık 50-100 senede bir bu yazıları yeni levhaların üzerine temize çekmişlerdir. Bu esnada Peygamberlerin sözlerinden uygun gördüklerini Tevrat'a eklemeye zaman içerisinde devam etmişler, Peygamberlerin bazı sözlerini ise zamanla benimsemekten uzaklaşarak Tevrat'tan çıkarmışlardır.

 

 KİM BU PEYGAMBERLER

 

 Bu noktada durup ''kim bu Peygamberler?'' sorusunu sormamız gerekiyor.

 

 Yahudilik inancında üç çeşit Peygamber bulunur,

 1- Allah'ın vekil tayin ettiği Musa, İbrahim gibi Peygamberler.

 2- Kral olmayı başararak Yahudi geleneklerine göre aynı zamanda Peygamber sayılanlar, Davut gibiler.

 3- Filozof Peygamberler, İslam'da yüz binin üzerinde olarak verilen

 

Peygamberlerin çoğunluğu işte bu adı sanı bilinmeyen Filozof Peygamberlerdir, Yahudi tarihinde bu kişiler hakkında verilen bilgiler ziyadesi ile enteresandır.

 Önce en çarpıcı olanına, yani Filozof Peygamberler kimlerdir bu konuya değinelim. Bu konuda anlatacaklarımın kaynağı 2000 yılında Pozitif Yayıncılık tarafından basılan Paul Johnson'ın eseri olan ''Yahudi Tarihi'' adlı kitaptır, rahatsız olacak kimse çıkarsa meselesini P. Johnson ile halletsin.

 

 İslam'da dünyaya 124.000 Peygamber gönderildiği rivayet edilir. Anlaşıldığı kadarı ile İbrani toplulukları kendi içlerinde Peygamber olarak anılan çok sayıda insan çıkarmışlardır, yaşadıkları kentlerde, kendilerine seçtikleri bir meydan, bir köşede konuşlanan Filozof Peygamberler asla çalışmazlar, vakitlerini büyük ölçüde içki ve uyuşturucu tüketerek geçirirler, insanlar din ve yaşamsal konular ile ilgili akıllarına takılan soruları bu bu kişilere sorarlar, onlar da inanca uyan ya da uymayan bir yanıt verirlerdi, bu yanıtların en kabul görenleri ve beğenilenleri Tevrat'a eklenir, kitap bu şekilde adım adım çok uzun bir sürecin ardından ortaya çıkmıştı, işte bu sebeple Tevrat herhangi bir Peygambere gönderilmiş bir kitap değil, onbinlerce insanın yüzlerce senede yazdıkları bir tarihi dökümandır.

 

 Zamanla Yahudi toplumu bu Peygamber kalabalığından bir şekilde rahatsızlık duymaya başlamışlardı, Peygamberlik anlaşıldığı kadar ile zamanla kontrolden çıkan bir meslek grubuna dönüşmüş ve aşırı tükettikleri alkol ve uyuşturucunun etkisinde söyledikleri sözler ile davranışlarının inanca zarar verdiği, bazen aşırı sarhoşluktan Filozof bir Peygamberin dilinin dahi dönmediği ve saçma sapan yanıtlar verebildiklerini düşünerek bu insanları dışlamaya karar vermişlerdi. Babil'e gerçekleşen büyük sürgün esnasında Ezekiel'in ve Babilli rahiplerin katkıları ile son halini alan Tevrat'ın daha fazla değişmesini istemeyen Yahudi seçkinler topluluğu halklarını Peygamberlere karşı kışkırtmaya başlamışlar, bu insanları bir çok yaşam alanından tekme tokat kovuluyorlar hatta bazıları öldürülüyor ve Filozof Peygamberler gittikleri yerlerde sadece kızgın ve saldırgan kalabalıklar bulmaya başlıyorlardı, kısa sürede ortalıkta Peygamber kalmamıştı. Bu sebeple ilerleyen dönemlerde Yahudiler sadece İsa'yı değil birden fazla Peygamberi öldürmekle suçlanmışlardır. Bakara suresinde bu konu da ele alınmakta ve Yahudilerin birden fazla Peygamberi öldürdükleri belirtilmektedir, kaldı ki Yahudiler de bu tarihi olayı gizleme ihtiyacı hissetmezler.

 

Yahudi tarihinin dönüm noktası M.Ö. 597 yılında gerçekleşir, Babil Kralı Nebuchudnezzar (Nebukadnezar) Kudüs'ü ele geçirir, kralı, soyluları ve din adamlarının önde gelenlerini esir alarak Babil'e götürür, Yahudilerin ''büyük sürgün'' olarak andıkları bu olay zihinlerde çok acı bir dönem olarak kalmakla birlikte Yahudi inancının son şeklini alacağı dönem olarak bilinir, Yahudilere soracak olursanız bu sürgün hayatı sanki bin yıl sürmüş gibidir, ancak hepi topu 50 sene sürmüş, ardından bağışlanarak ülkelerine geri dönmüşlerdir.

 Babil'e sürgüne gönderilen seçkin İbraniler arasında bir isim var ki, daha sonra Peygamber sayılmış ve Judaizm'in ortaya çıkmasında etkili olmuş rahip Ezekiel'dir, gördüğü bir takım hayallerin ardından verdiği mesajlar ile Peygamber olduğuna kanaat getirilmiştir, dinsel saflığın elde edilmesi durumunda kurtuluşun mümkün olacağını söylemiştir, elde ettiği güç ile Yahudi inancına son şeklini vermeyi başarmıştır, Babil'den ülkelerine geri dönen seçkinler Judaizm'i topluluğun geri kalanına kabul ettirmeyi başarmışlardı. Böylelikle Yahudiler için ''Peygamberler dönemi'' kapanma aşamasına gelmişti, çünkü kitaplarının daha fazla değişmesini istememektedirler. Verdiğim tarihlere dikkat edecek olursanız, bu olay Muhammed doğmadan bin sene ve hatta daha fazla zaman önce gerçekleşmiştir. Kısacası Kur'an, Muhammed doğmadan bin sene önce değiştirilmiş bir kitabı tasdik etmektedir.

 

 İşte Tevrat bu şekilde ortaya çıkmıştır, çok sayıda kaynaktan gelen bilgiler derlenmiş, Babil sürgününün ardından Tevrat'a son şekli verilmiştir, Musa'ya gönderdiliği iddia edilen Tevrat kaybolmuş, dönemler içerisinde o günlerden kalan bilgiler yeni bilgiler ile güncellenerek harmanlanmıştır.

 

BİR DE İNCİL'E BAKALIM

 

 Peki günümüze kalan en eski Tevrat kaç seneliktir? 2000 senelik, yani Kur'an'dan daha eskidir. Anlaşılacağı üzere Muhammed Peygamber yaşarken Tevrat vardı ve anlattığım şekilde kaleme alınmıştı. O halde eğer Kur'an Allah'ın kelamı ise, ''her şeyi bilen'' Allah Tevrat'ın durumunu da gayet iyi bilmelidir, Kur'an'da Tevrat'ı tasdik ettiğini ve o kitaba da iman edilmesini söylerken kitabın değiştirildiğini bilmiyor muydu? Yoksa Allah Tevrat'ın insanlar tarafından değiştirilmiş halini mi kutsamaktadır?

 Aslında son bir olasılık daha var fakat onu da yazımızın sonunda söyleyelim, isterseniz önce Kur'an'da tasdik edilen bir diğer kitap olan İncil'e bakalım.

 Öncelikle bir konuyu açıklığa kavuşturmakta fayda var, tarihte hiç bir belge yoktur ki İsa'ya bir kitap indiğinden söz etsin. İsa'nın zaten yeni bir din yaratmak gibi bir derdi de yoktu, kaldı ki İsa'nın gerçekten yaşadığına dair bir belge de bulunmaz. Fakat yaşadığını varsayarak yazmaya devam edeceğiz, İsa aslında bir Yahudi reformcusudur ve Roma'dan önce Ortadoğu'da söz sahibi olan Yunan toplumunun yaka silktikleri Yahudi inancını dönüştürme gayretlerinin bir uzantısıdır. Boşuna ilk İnciller Yunanca değildi hani.

 

 İsa, Yahudi inancının aşırı katı kurallara sahip olduğunu, barışçıl olmadığını düşünen ve bu inancı daha yumuşak başlı bir inanç sistemi haline getirmek isteyen kişidir. Bu sebeple herhangi bir kitap yazmamıştır, Filozof Peygamberlerin sonuncusudur ve Tevrat'ın elden geçirilerek içerisindeki şiddet öğelerinden ve insan hayatını zorlaştıran unsurlardan arındırılmasını, evrensel bir hale getirilmesini istemiştir. İsa'nın öldürüldüğü söylenen tarihten onlarca yıl sonra ortaya çok sayıda İncil çıkmıştır ve ancak yüzlerce sene sonra bunlardan dört tanesi kabul görerek geriye kalanlar yasaklanmıştır, yine bütün bunlar Muhammed doğmadan yüzlerce sene önce yaşanmış ve nihayete ermiş konulardır.

 

 İSA NEDEN UNUTULDU

 

 Peki sonra ne oldu? Yahudiler Babil sürgününden sonra kendisini peygamber ilan eden herkese saldırdıkları gibi İsa'yı da Romalılara öldürtürler, çarmıha gerilerek öldürülen İsa nasıl oluyorsa bir anda herkes tarafından unutulur. Kimi rivayete göre aradan 30-35 sene geçer, Hatay'da doğmuş Yahudi bir ailenin çocuğu olan Pavlus adında bir tüccar, Şam'a giderken yolda mola verdikleri esnada ufak bir gezintiye çıkar ve çalılıkların arasından çıktığını iddia ettiği İsa'nın ruhu ile karşılaşır. İsa, Pavlus'a hikayesini anlatır ve söylendiğine göre Pavlus bu olaydan çok etkilenerek 50.000 sayfaya yakın yazı yazar (şimdiki sayfa ve harf boyutlarına göre değil elbette), ancak Pavlus sadece İsa'nın son üç günü hakkında yazılar yazmaktadır, çünkü iddiası o ki kendisine anlatılan hikaye İsa'nın son üç gününde yaşadıklarından ibarettir. Bir şekilde bu hikaye okuyanlar tarafından çok tutulur ve hemen ardından geliştirilerek İsa'nın doğumundan başlayıp ölümüne ve hatta ölümünden sonra yaşananlara dair farklı varyasyonlar halinde, farklı kişiler tarafından tekrar yazılmaya başlanır. Birbirinden farklı İncil varyasyonları olmasının sebebi de bu farklı yazarların hikayeyi yorumlama şekilleridir.

 

 Bir diğer iddiaya göre Pavlus zaten varolan ve yeni bir inanç sistemi olan Hristiyanlar ile mücadele etmek üzere Şam'a gitmektedir, ancak bir tüccarın neden böyle bir işe kalkıştığı soru işaretidir. Bu konuda çok çeşitli rivayetler bulunmaktadır, okur rivayetlerin bir diğerine inanmış ve bu anlattıklarıma muhalefet olmak isteyebilir, her ne ise, Pavlus Hristiyanlık inancının asıl mimarıdır. Yahudilikten daha esnek kuralları olan bir inanç sistemi hayata geçirildiğinde, insanlar adım adım Yahudilikten ya da Pagan inancından Hristiyanlığa doğru geçiş yapmaya başlamışlardır.

 

İNCİL NEDEN KUTSAL

 

 Dönelim tekrar konumuza, İncil'in insanlar tarafından yazıldığı alenen bilinen bir gerçektir ve Hristiyanlar dahil kimse bu gerçeği inkar etmez, peki ama o halde Allah'ın kitaplarını övüp insanların yazdıkları kitapları küçümseyen Kur'an neden İncil'i tasdik etmekte ve kutsal kabul etmektedir?

 

 Bakalım Kur'an'da bu konuda neler yazıyor?

 Kur'an'da Bakara suresine göre Allah Musa'ya kitap indirmiştir, ancak İsa'ya kitap verdiğini söylemez, aksine sadece ''beyyineler'' verdiğini, yani açık deliller verdiğini söyler.

 Bakara 87: ''Andolsun ki, Biz, Musa’ya kitap verdik ve ondan sonra ardarda resûller gönderdik. Ve Meryem’in oğlu İsa’ya beyyineler (açık deliller) verdik ve onu Ruh’ûl Kudüs ile destekledik.''

 Peki Allah İsa'ya kitap verdiğini söylemezken, Müslümanlar neden İsa'ya indirilen bir İncil olduğunu ancak tahrif edildiğini iddia ederler? Bir diğer soru, Allah İsa'ya kitap indirmediyse, İncil'i neden tasdik eder? Daha sonra Bakara 136'da İsa'ya bir şey verildiğinden bahsedilir ancak bu 'şey' kitap olarak tarif edilmez.

 Bakara 89: ''Ve onlara, Allah katından onların beraberindeki şeyi (Tevrat’ı) tasdik eden bir Kitap, (Kur’ân) geldiği zaman (o’nu kabul etmediler).'

 Bakara suresi'nde açıkça Kur'an'ın Tevrat'ı tasdik ettiği söyleniyor, Muhammed Peygamber hayattayken varolan, hatta Muhammed Peygamber doğmadan önce de varolan Tevrat örnekleri halen bulunmaktadır, bunlar şimdiki Tevrat ile karşılaştırıldığında aralarında hiç bir fark yok, Muhammed Peygamber'in yaşadığı ve Kur'an'ın yazıldığı dönemde Allah Tevrat'ı tasdik ediyorsa, Müslümanlar neye dayanarak Tevrat'ın tahrif edildiğini iddia etmektedirler?

 

 Bakara 91: 'Ve onlara: “Allah’ın indirdiğine îmân edin.” denildiği zaman: “Biz, bize indirilene îmân ederiz.” dediler. Ve, onun arkasındakini (ondan sonra geleni) inkâr ederler. Ve, o haktır ve onların yanındakini tasdik edicidir.''

 Bakara suresi'nde olduğu kadar başka surelerde Tevrat'ın içeriği onaylanmaktadır;

 Kasas-49 “De ki “Eğer doğru sözlü iseniz, Allah katından, bu ikisinden (Kuran ve Tevrat) daha doğru bir Kitap getirin de ona uyayım.”

 Âli İmran-93 “Tevrat’ın indirilmesinden önce İsrail’in kendisine haram ettiğinden başka bütün yiyecekler İsrailoğullarına helal idi. De ki: “Doğru sözlü iseniz Tevrat’ı getirip okuyun”.

 Maide-43 ”İçinde Allah ın hükmü bulunan tevrat ellerinde varken, gelip senden hüküm vermeni istemesinler”

 Enam-91 “Musa ya Tevrat ı indirdik. İnsanlar için bir nur ve hidayet var Tevrat ta”

 

 Bu tarz örneklerin sayısı çok fazla, göründüğü kadarıyla Tevrat'ın değiştirildiğine dair hiç bir şey söylemez Kur'an, ancak içeriğindeki sözlerin farklı yorumlandıklarını söylemektedir.

 Bakara-75 “Şimdi, onların tebliğ ettiğimiz şeye inanacaklarını bekliyor musunuz? Aksine, bir çoğu Allah’ın kelamını dinler ama onu anladıktan sonra bile bile çarpıtırlar. “

 Aslında bu tam olarak günümüzde Müslümanların da yaptıkları bir hareket olarak tanımlanabilir, her biri Kur'an'ı okur ve farklı anlamlar çıkarırlar.

 

 NEDEN "DEĞİŞTİRİLDİ" DİYORLAR

 

 Peki gelelim bazı Müslümanların Tevrat ve İncil'in değiştirildiğini söylemelerinin sebeplerine, bu konuda farklı fikirler ortaya atabiliriz. En önemli sebep şu olabilir, her ne kadar çok benzeseler de Tevrat ile Kur'an arasında bazı çelişkiler ortaya çıkabilmektedir. Konu İncil olunca bu çelişkiler daha üst bir seviyeye çıkar ve İncil zaten tek kitap olmadığı için hem farklı versiyonları hem de kendi içinde çelişmesi ayrıca kafa karışıklığı yaratır.

 

 Bu sebeple Müslümanlar bu çelişkiler müminlerin inançlarını zedelemesinler diye Tevrat ve İncil'in tahrif edildiği iddiasını ortaya atmışlardır. Fakat kendi kitapları olan Kur'an bu iddiayı yalanlamaktadır. Muhammed'in yaşadığı dönem bulunan Tevrat ile günümüzdeki Tevrat arasında hiç bir fark olmadığını daha önce defalarca söylemiştik.

O halde şu soruyu sormakta fayda var, İslam inancı zaman içinde değiştirilmiş olabilir mi? Ya da Tevrat ve İncil'in aslında insan eli ile yazıldığını birileri bilmiyor olabilir mi?

 

 Yanıtı vermeyi okura bırakıyorum. Fakat şundan emin olabilirsiniz, birileri sizi fena kandırıyorlar

 

Şıvan Okçuoğlu

 

 

 

Okumak istemiyorsan kısaca İncil ve Tevratın, Kurandan önce insanlar tarafından yazıldığı ve Muhammed zamanındaki kitaplarla şimdiki kitaplar arasında bir fark olmadığı ve Kuranın (ve Muhammedin) yinede bu kitapları tastik ettiği yazıyor. 

Ve daha fazlası yazıyor. Konu hakkında bir şeyler öğrenmek isteyenler için "ideal"

 

İyi günler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümlerin saçmalamaktan başka hiç çareleri yok ama bu kadar da saçmalayanını daha önce pek görmemiştim. Ben de zaten eşine bir demet sapla vur yazıyor filan demedim. Son derece açık sorduğum soruya şimdi yanıt mı verdi ne yaptı bu? Anladıysam Müslüm olayım! Anlayan varsa bana anlatsın. Ne dedi bu şimdi? Davut'a mı vurmuş yanlış mahkeme ettiği için? Davut nerden çıktı, anlayan var mı? Önce Davut'tan bahsediyor, sonra Süleyman'dan, sonra Eyüp'ten... Eee bu şimdi Süleyman'ı da aradan çıkarıp Davut'a nerden alaka kurup atladı?

 

Bu Eyüp denen adama ne yap diyor, niye yap diyor, bu herifin yemin ettiği konu ne arkadaş! Sorular bu kadar basit. Yanıt müsveddesi de bir o kadar saçma! Daha ben bu kadar saçma sapan bir yanıt aldığıma hiç şahit olmamıştım. Akıllısı gelsin derken daha da delisi geliyor! :lol:

 

Dindarr'ı mumla arayacağız galiba! :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

 

Vurmanın eşe vurma olmadığını, neyi anlattığını sureyi ve kitabı bütünlük içinde okuyunca anlıyorsun. İşte Kuran'a ortak kaynak edinmemek gerektiğini gösteren, sahte Tevrat ve sahte İncillerde daha doğrusu hadis kitaplarında olayların nasıl çarpıtıldığına güzel bir örnek daha.

 

Böyle demiştim democrossian.

 

Eğer ilgili ayetleri ve kitabı bütünlük içinde okursan peygamberler böyle durumlarda dua ettiğinde onlara ne cevap verildiğini, nereye vurduklarını görürsün.

 

Selam

 
   
 
 
 
   
 
 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanırsın devlet sırrı! "Söylemeyecem işte söylemeyecem!" Bu herif ne konuda yemin etmiş?

 

Yani var ya ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyorum ha! Böyle uyduruk saçma bir yanıt görmemiştim. Tamam çok saçma sapan yanıtlar gördüm ama bu kadarını ilk kez görüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...