Jump to content

ATEİSTLER CEVAP VERSİN


Recommended Posts

On 19.07.2017 at 07:17, democrossian said:

 

Biraz kızmışsın haklısın da ama cinsiyet ayrımı hoş değildir, bunu yapma...

 

Gözünden kaçan bir ayrıntı var; "Özü-sözü bir olan kişilere adam denir." diye, cinsiyetsiz adamlık tarifi yaptım. "adam/madam" Vurguyu üzerine çekince gözden kaçıyor tabii...

 

Ortaokulda benim yabancı dil mecburen Fransızca idi. Fransa'da "Mösyö"nün erkekler için, "madam"ın kadınlar için  kullanılan birer san olduğunu, Türkçelerinin "bay" ve "bayan" demek olduğunu öğrenmiştim. Burada en azından kadın ve kız ayırımı yoktu. Oysa Fransada/Fransızca'da evlenmemiş kızlar için"matmazel" sanı da kullanılıyordu. Bu gün, bu sanı unutturmaya, lügatlerinden çıkarmaya çalışıyorlar.

 

"Madam"ı özellikle kullandım, çünkü Türkiye'de "madam" demek, Müslüman olmayan evli kadın" demek oluyor. Bilindiği üzere Müsliman kadın, diğer dinlere mensup erkeklerle evlenemez, ama Müsliman erkekler yabancı dinli kadınları sözde Müsliman yaparak evlenebilirler. 

Batı kültür medeniyetinin, bilim ve teknolojisinin yarattığı sayısız nimetlerden hiç sorgulamadan, sınır tanımadan yararlanıp da, bir başka deyişle batının kucağına dibine kadar oturup da, Evrime saldırarak Müslimanlık taslayanlara yaraşan ve yakışan bir sandır madame... 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 374
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

1 minute ago, ilkeli said:

Bilindiği üzere Müsliman kadın, diğer dinlere mensup erkeklerle evlenemez, ama Müsliman erkekler yabancı dinli kadınları sözde Müsliman yaparak evlenebilirler. 

 

Kadın dinini değiştirmese de evlenebiliyorlar. Islam erkekler için gerçekten kolaylık dini. Muho içindeki şehveti doyurabilmek için aklına ne gelirse helal kılmış. Bunun büyük bölümünden sıradan muslumler de nasipleniyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yukarıdaki sözü bana "Biraz kızmışsın haklısın da ama cinsiyet ayrımı hoş değildir, bunu yapma..." diyen arkadaş mı söylüyor, şaşırdım doğrusu. 

 

Adamlık tarifim; özü sözü bir olan kişiye adam denir. Kadın veya erkek kim olursa olsun, bu tarifim uyarınca adamdır. 

Kişi; insan, şahıs, zat, birey

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, malta erigi said:

Kadın dinini değiştirmese de evlenebiliyorlar. Islam erkekler için gerçekten kolaylık dini. Muho içindeki şehveti doyurabilmek için aklına ne gelirse helal kılmış. Bunun büyük bölümünden sıradan muslumler de nasipleniyor.

 

Muho, mensubu olduğu şehvet düşkünü Arapların beyinlerine damardan girmiş, işi bitirmiş. Belli bir zümre bu dünyada cennetlerini yaşıyorlar zaten. Yaşayamayan, yaşama umudu da olmayan çoğunluğa da, hayali bile akıllarını başlarından alan hayal dünya fazlasıyla yetiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 19.7.2017 at 08:07, gringer80 said:

tahta çıkıp tenk tanrı benim diyen bir firavun varsa, bu firavunu genel olarak kabul etmek hangi mantık?????????

 

..Sizin benden başka bir ilâhınız olduğunu bilmiyorum... 

 

Firavunlar kendilerinin tanri olduklarini iddia etmislerdir...
Akhenaton vardi tektanrici, ATEN`e tapardi. 

MÖ 15. asrın sonlarında veya MÖ 14. asrın hemen başlarında dünyaya geldi. Babası III. Amenhotep öldükten sonra tahta geçti. Tahta geçtiği ilk yıllarda aile adı olan Amenhotep'i (Amon'un hoşnut olduğu) kullandı. Beşinci senesinde adını değiştirerek Akhenaton (Aten'in hizmetkârı) ismini kullanmaya başladı ve aynı yılında geleneksel çok tanrılı Mısır dinini yasaklayarak tek tanrılı Aten dinini kurdu.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Akhenaton
...ama hicbir Firavun kendisini TEK TANRI ilan etmemistir.

 


En büyük tanri Firavun degildi... 
RA, Mısır mitolojisinde güneş tanrısıdır. Kutsal merkezi Heliopolis'dir. Genellikle başında bir disk bulunan şahin kafalı insan biçiminde canlandırılmıştır. Eski tanrı Atum'la bir tutularak; IV. sülale döneminde devlet tanrısı olmuştur.
(MÖ 2400); ulusal bir tanrılığa ulaştı, ve daha sonra Amun ile birleşip Amun-Ra'yı oluşturdu. Ra diğer tanrılardan daha köklü bir yapıya sahip olduğundan çoğu olaylarda diğer tanrılara emir verdiği ve yönetici olduğu vurgulanmaktadır.Amun-Ra en güçlü tanrıydı ve Mısır'ı bir teokrasi'ye çevirdi. 
 
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ra
...En büyük tanri RA idi.


 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 19.7.2017 at 08:11, gringer80 said:

hacı hüssamın kızı gülo.....

 

Bu soruya cevap verememissin.
Sana baska bir soru.

Musanin dogumunu Kuranda okuyalim.

Kasas Suresi


4 - Çünkü Firavun, (Mısır) toprağında gerçekten azmış, halkını parça parça etmişti. Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise sağ bırakıyordu. Belli ki o bozgunculardandı.
5 - Biz ise istiyorduk ki, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunalım, onları önderler yapalım, onlara (ötekilerin) yerini aldıralım.
6 - Ve o yerde onları hakim kılalım, Firavun ile Hâmân ve ordularına, onlardan çekinmekte oldukları şeyi gösterelim.
7 - O esnada Musa'nın anasına "Onu emzir, kendisine zarar geleceğinden kaygılandığında onu denize (Nil nehrine) bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü biz onu tekrar sana vereceğiz ve onu peygamberlerden biri yapacağız" diye bildirdik.
8 - Nihayet Firavun ailesi onu yitik olarak aldı. Çünkü o, sonunda kendileri için bir düşman ve bir tasa olacaktı. Şüphesiz Firavun ile Hâmân ve askerleri yanılıyorlardı.
9 - Firavun'un karısı (sepetin içinden çocuk çıkınca kocasına), "İkimizin de gözü aydın! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlad ediniriz" dedi. Halbuki onlar işin sonunu sezemiyorlardı.
10 - Musa'nın anasının yüreği (tasadan) bomboş kalıverdi. Eğer biz, (vaadimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.

 

Sonra Firavun, Musayi büyütür, Musa "kazayla" birisini öldürür, korkar kacar, evlenir, peygamber olur vs. Devam

Suara Suresi


10 - Bir vakit de Rabbin, Musa'ya nida edip "Git o zalim kavme" dedi.
11 - "Firavun kavmine, hâlâ sakınmayacaklar mı?"
12 - (Musa) şöyle seslendi: "Ya Rab! Doğrusu ben korkarım ki beni yalancı sayarlar."
13 - "Ve göğsüm daralır, dilim dönmez, onun için Harun'a da elçilik ver."
14 - "Hem onların bana isnad ettikleri bir suç var. Ondan dolayı korkarım ki, hemen beni öldürürler."
15 - (Allah): "Hayır hayır" buyurdu, "haydi ikiniz âyetlerimizle (mucizelerimizle) gidin. Şüphesiz ki, biz sizinle beraberiz. (Onları) işitiyoruz."
16 - "Haydin Firavun'a gidin de deyin ki: İnan biz, âlemlerin Rabbinin elçisiyiz.
17 - İsrail oğullarını bizimle beraber gönder."
18 - "Â, dedi, biz seni çocukken himayemize alıp büyütmedik mi? Hayatının bir çok yıllarını aramızda geçirmedin mi?"
19 - "Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin!"
20 - Musa, "Ben, dedi, o işi o anda yaptım ki şaşkınlardandım."
21 - "Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberlerden kıldı."
22 - "O başıma kaktığın nimet de (aslında) İsrail oğullarını kendine köle edinmiş olmandır. "
23 - Firavun şöyle dedi: "Âlemlerin Rabbi dediğin nedir ki?"
24 - Musa cevap olarak: "Eğer işin gerçeğini düşünüp anlayan kişiler olsanız (itiraf edersiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbi'dir."
25 - (Firavun) etrafında bulunanlara: "İşitmiyor musunuz?" dedi
.

 

Burda Musayi büyüten Firavun konusur. Musa ise Firavundan korkup kactigini söyler.
Ve Kasas Suresiyle devam edelim.


29 - Artık Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: "Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber, yahut ısınmanız için o ateşten bir parça getiririm" dedi.
30 - Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, (oradaki) ağaç tarafından kendisine şöyle seslenildi: "Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım."
31 - Ve "Asânı at!" denildi. Musa (attığı) asâyı yılan gibi debrenir görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı. "Ey Musa! Beri gel, korkma. Çünkü sen emniyette olanlardansın." (buyuruldu.)
32 - "Elini koynuna sok, kusursuz bembeyaz çıkacaktır. Korkudan (açılan) kollarını kendine çek. İşte bu ikisi Firavun ve onun adamlarına karşı Rabbin tarafından iki kesin delildir. Çünkü onlar, yoldan çıkan bir kavim olmuşlardır." (diye seslenildi)
33 - Musa dedi ki: "Rabbim! Ben onlardan birini öldürmüştüm, beni öldürmelerinden korkuyorum."
34 - "Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder. Zira bana yalancılık ithamında bulunmalarından endişe ediyorum."
35 - Allah buyurdu: "Seni kardeşinle destekliyeceğiz ve size öyle bir kudret vereceğiz ki, âyetlerimiz sayesinde onlar size erişemeyecekler. Siz ve size tabi olanlar üstün geleceksiniz."
36 - Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince, "Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik" dediler.
37 - Musa şöyle dedi: "Rabbim, kendi katından kimin hidayet rehberi getirdiğini ve hayırlı akibetin kime nasip olacağını en iyi bilendir. Muhakkak ki zalimler, kurtuluşa eremezler."
38 - Firavun: "Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilâh tanımıyorum. Ey Hâmân, haydi benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et), bana bir kule yap ki, Musa'nın ilâhına çıkayım; ama sanıyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir." dedi.
39 - O ve askerleri, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar.
40 - Biz de onu ve askerlerini yakalayıp denize atıverdik. Bir bak, zalimlerin sonu nice oldu!

 

 

Evet Firavunun hikayesi denizde biter.
Bu olaydan sonra Musa 40 yil cölde dolanmistir ve 120 yasinda kutsal topraklari görüp, giremeden ölmüstür.

 

Benim sorum:
Musanin (en gec olasilik) dogumundan beri hükmeden Firavun ve onun sag kolu Haman kac sene yasamis olabilirler???
 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Bu soruya cevap verememissin.
Sana baska bir soru.

Musanin dogumunu Kuranda okuyalim.

Kasas Suresi


4 - Çünkü Firavun, (Mısır) toprağında gerçekten azmış, halkını parça parça etmişti. Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise sağ bırakıyordu. Belli ki o bozgunculardandı.
5 - Biz ise istiyorduk ki, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunalım, onları önderler yapalım, onlara (ötekilerin) yerini aldıralım.
6 - Ve o yerde onları hakim kılalım, Firavun ile Hâmân ve ordularına, onlardan çekinmekte oldukları şeyi gösterelim.
7 - O esnada Musa'nın anasına "Onu emzir, kendisine zarar geleceğinden kaygılandığında onu denize (Nil nehrine) bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü biz onu tekrar sana vereceğiz ve onu peygamberlerden biri yapacağız" diye bildirdik.
8 - Nihayet Firavun ailesi onu yitik olarak aldı. Çünkü o, sonunda kendileri için bir düşman ve bir tasa olacaktı. Şüphesiz Firavun ile Hâmân ve askerleri yanılıyorlardı.
9 - Firavun'un karısı (sepetin içinden çocuk çıkınca kocasına), "İkimizin de gözü aydın! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlad ediniriz" dedi. Halbuki onlar işin sonunu sezemiyorlardı.
10 - Musa'nın anasının yüreği (tasadan) bomboş kalıverdi. Eğer biz, (vaadimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.

 

Sonra Firavun, Musayi büyütür, Musa "kazayla" birisini öldürür, korkar kacar, evlenir, peygamber olur vs. Devam

Suara Suresi


10 - Bir vakit de Rabbin, Musa'ya nida edip "Git o zalim kavme" dedi.
11 - "Firavun kavmine, hâlâ sakınmayacaklar mı?"
12 - (Musa) şöyle seslendi: "Ya Rab! Doğrusu ben korkarım ki beni yalancı sayarlar."
13 - "Ve göğsüm daralır, dilim dönmez, onun için Harun'a da elçilik ver."
14 - "Hem onların bana isnad ettikleri bir suç var. Ondan dolayı korkarım ki, hemen beni öldürürler."
15 - (Allah): "Hayır hayır" buyurdu, "haydi ikiniz âyetlerimizle (mucizelerimizle) gidin. Şüphesiz ki, biz sizinle beraberiz. (Onları) işitiyoruz."
16 - "Haydin Firavun'a gidin de deyin ki: İnan biz, âlemlerin Rabbinin elçisiyiz.
17 - İsrail oğullarını bizimle beraber gönder."
18 - "Â, dedi, biz seni çocukken himayemize alıp büyütmedik mi? Hayatının bir çok yıllarını aramızda geçirmedin mi?"
19 - "Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin!"
20 - Musa, "Ben, dedi, o işi o anda yaptım ki şaşkınlardandım."
21 - "Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberlerden kıldı."
22 - "O başıma kaktığın nimet de (aslında) İsrail oğullarını kendine köle edinmiş olmandır. "
23 - Firavun şöyle dedi: "Âlemlerin Rabbi dediğin nedir ki?"
24 - Musa cevap olarak: "Eğer işin gerçeğini düşünüp anlayan kişiler olsanız (itiraf edersiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbi'dir."
25 - (Firavun) etrafında bulunanlara: "İşitmiyor musunuz?" dedi
.

 

Burda Musayi büyüten Firavun konusur. Musa ise Firavundan korkup kactigini söyler.
Ve Kasas Suresiyle devam edelim.


29 - Artık Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: "Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber, yahut ısınmanız için o ateşten bir parça getiririm" dedi.
30 - Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, (oradaki) ağaç tarafından kendisine şöyle seslenildi: "Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım."
31 - Ve "Asânı at!" denildi. Musa (attığı) asâyı yılan gibi debrenir görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı. "Ey Musa! Beri gel, korkma. Çünkü sen emniyette olanlardansın." (buyuruldu.)
32 - "Elini koynuna sok, kusursuz bembeyaz çıkacaktır. Korkudan (açılan) kollarını kendine çek. İşte bu ikisi Firavun ve onun adamlarına karşı Rabbin tarafından iki kesin delildir. Çünkü onlar, yoldan çıkan bir kavim olmuşlardır." (diye seslenildi)
33 - Musa dedi ki: "Rabbim! Ben onlardan birini öldürmüştüm, beni öldürmelerinden korkuyorum."
34 - "Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder. Zira bana yalancılık ithamında bulunmalarından endişe ediyorum."
35 - Allah buyurdu: "Seni kardeşinle destekliyeceğiz ve size öyle bir kudret vereceğiz ki, âyetlerimiz sayesinde onlar size erişemeyecekler. Siz ve size tabi olanlar üstün geleceksiniz."
36 - Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince, "Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik" dediler.
37 - Musa şöyle dedi: "Rabbim, kendi katından kimin hidayet rehberi getirdiğini ve hayırlı akibetin kime nasip olacağını en iyi bilendir. Muhakkak ki zalimler, kurtuluşa eremezler."
38 - Firavun: "Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilâh tanımıyorum. Ey Hâmân, haydi benim için çamur üzerine ateş yak (ve tuğla imal et), bana bir kule yap ki, Musa'nın ilâhına çıkayım; ama sanıyorum, o mutlaka yalan söyleyenlerdendir." dedi.
39 - O ve askerleri, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar.
40 - Biz de onu ve askerlerini yakalayıp denize atıverdik. Bir bak, zalimlerin sonu nice oldu!

 

 

Evet Firavunun hikayesi denizde biter.
Bu olaydan sonra Musa 40 yil cölde dolanmistir ve 120 yasinda kutsal topraklari görüp, giremeden ölmüstür.

 

Benim sorum:
Musanin (en gec olasilik) dogumundan beri hükmeden Firavun ve onun sag kolu Haman kac sene yasamis olabilirler???
 

 

 

Hadi diyelim firavun genel lakap başka bir firavun geldi Musa büyüdüğünde  ( ki bu metinden çıkmaz çok zorlamanız lazım) e Haman isim kaç yıl yaşadı bu adam Yahu?

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Kadın adam olmaz.

 

Cinayete hâlâ bir çok hukukçunun bile "adam öldürmek" demesi utanç verici bir geriliktir. Bazı kalıplardan bir türlü çıkılamıyor. Kadınlar asla adam tanımı içinde yer almayı kabul etmezler. Kadına adam denilir mi yahu? Kadınlar hakaret olarak algılar bunu yani! Bu ayıbın bir an önce yok edilmesi lazım. Bu ayıbın kaynağı tabii ki ilkel geri vahşi İslam dogması. Çünkü bu çağ dışı dogmaya göre hür bir adama köle ve kadın öldürdü diye kısas uygulanamıyor. Hür bir adam hür bir adamı öldürürse bu cinayet oluyor!!! 

 

Benzer durumlar dünyada da yaşandı. Örneğin 70 li hatta 80 li yıllara kadar ABD de "beyaz kadın ticareti" diye bir terim vardı. Bu absürt terim bir türlü ortadan kalkmıyor, birileri bunu illa kullanıyorlardı. Türk medyası da fuhuşa beyaz kadın ticareti demeyi matah bir laf sanıyordu. Bu tabii utanç verici bir söylem. Siyah kadının ticaretinin zaten serbest olduğu anlamına gelir bu. Toplum sonunda bunun bilincine varabildi ve ABD medyasında bir daha bu terim duyulmaz olunca ortadan kalktı. Fuhuşa beyaz kadın ticareti demek iyice bir felaketti, çünkü bu, siyah kadın zaten fahişe olarak doğar, ayıp olan beyaz kadının fahişe olması anlamına gelir.

 

Bu "adam öldürme" teriminin de acilen yok edilmesi lazım. Bu ilkel geri terim, kadını öldürmek zaten serbest, suç olan adamı öldürmek anlamına gelmektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

@ilkeli"Dünya zaten düz değildi, orta çağ insanlarının görgüsü, bilgisi ve algısı öyleydi. Kuranın yazarı Muhammed de bir orta çağ insanı olarak öyle görüyor ve biliyordu. Kuran Allah yazdırdıysa, dünyayı Allah yarattıysa neden kuranda dünyanın yuvarlak olduğunu ima eden bir tane bile ayet yok. Aksine tepsi gibi düz bir dünyayı belgeleyen sayısız ayet var. Anlaşılan yaratıcının yarattığı dünyadan haberi yok. "

Demissiniz.

Hangi ayetler olduğunu soylememissiniz. Çünkü bunu da ilk sizden duydum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 7/27/2017 at 13:07, democrossian said:

 

Cinayete hâlâ bir çok hukukçunun bile "adam öldürmek" demesi utanç verici bir geriliktir. Bazı kalıplardan bir türlü çıkılamıyor. Kadınlar asla adam tanımı içinde yer almayı kabul etmezler. Kadına adam denilir mi yahu? Kadınlar hakaret olarak algılar bunu yani! Bu ayıbın bir an önce yok edilmesi lazım. Bu ayıbın kaynağı tabii ki ilkel geri vahşi İslam dogması. Çünkü bu çağ dışı dogmaya göre hür bir adama köle ve kadın öldürdü diye kısas uygulanamıyor. Hür bir adam hür bir adamı öldürürse bu cinayet oluyor!!! 

 

Benzer durumlar dünyada da yaşandı. Örneğin 70 li hatta 80 li yıllara kadar ABD de "beyaz kadın ticareti" diye bir terim vardı. Bu absürt terim bir türlü ortadan kalkmıyor, birileri bunu illa kullanıyorlardı. Türk medyası da fuhuşa beyaz kadın ticareti demeyi matah bir laf sanıyordu. Bu tabii utanç verici bir söylem. Siyah kadının ticaretinin zaten serbest olduğu anlamına gelir bu. Toplum sonunda bunun bilincine varabildi ve ABD medyasında bir daha bu terim duyulmaz olunca ortadan kalktı. Fuhuşa beyaz kadın ticareti demek iyice bir felaketti, çünkü bu, siyah kadın zaten fahişe olarak doğar, ayıp olan beyaz kadının fahişe olması anlamına gelir.

 

Bu "adam öldürme" teriminin de acilen yok edilmesi lazım. Bu ilkel geri terim, kadını öldürmek zaten serbest, suç olan adamı öldürmek anlamına gelmektedir.

 

 

Beyaz kadın ticareti konsepti biraz farklı bir olay. 

 

Siyah kadın ticareti demek, teknik olarak, bir kadını alıp, köle olarak, her türlü şekilde, birine komple satmak demek. 

 

Beyaz kadın ticareti ise, kadınları, seks gibi şeyler için bir kerelik kullanmak üzere kiralamak demek.

 

Evet, terimlerin yanlışlığı, ırkçılığı aynen geçerli. Fakat, terimin aslını bilmek önemli. Beyaz kadın ticareti fahişelik, siyah kadın ticareti ise, kölelik bağlamında kullanılan terimler. Burada zaten, aslında, konu rengi değilde, işin beyaz mı, yani parlak, süslü, temiz görünen mi, yoksa kötü kara pazarın bir işi mi olduğu. Yani, siyah bir kadında beyaz kadın ticaretine tabi olabiliyordu, beyaz bir kadında kara kadın ticaretine. Basitçe, renk sıfatı, kadını değil, ticareti niteliyordu.

 

Fakat bu işin kökeninin bahsettiğin ırkçılığa vardığı sonucunu değiştirmiyor. Öyleki, bu yaklaşım, zorla veya gönüllü fahişe işletmeyi, yani pezevenkliği meşrulaştıran bir durum yaratıyordu. Yani kadını köle olarak satmak kara ticaret (kara para gibi), diğeri ise beyaz, ak ticaret... 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Deyişi beyaz kadının ticareti değil de kadının beyaz ticareti diye algılamak doğru olmaz. İnsan ticaretinin siyahı beyazı olmaz. Renklendirme yapmak her şekilde yanlış. Beyaz para demiyoruz. Kara para deyince de Afrika ülkelerinin paralarını anlayan kimse yok. İnsanlardan siyah beyaz diye bahsettiğin anda ırktan bahsediyorsundur. Beyaz olan kadın değil, ticaret diye bir şey olamaz. Böyle bir şeyden söz bile açmak abestir.

 

Mel Gibson'ın Bir Zamanlar Askerdik filminde mükemmel bir replik vardı. Eşleri Vietnam'da olan asker eşleri toplanmış konuşuyorlar. Lojmanlarda siyahilerin çamaşırları ile beyazların çamaşırları ayrı makinelerde yıkanıyor ve beyazların çamaşırlarını yıkamaları için ayrılan makinede "Beyazlar İçindir" yazıyor. Siyahi kadın ironik bir tavırla soruyor: "O makine beyazlar içinse diğerinde de renklileri yıkayacağım değil mi?" Beyaz kadınlar bu ironik soru karşısında başlarını önlerine eğiyorlar. Çünkü bir gün siyahi veya beyaz, herhangi birinin kocasının künyelerini teslim etmeye bir asker kapılarına gelebilir. Bu açıdan aralarında fark yok ve bu ayrım utanç verici.

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...