Jump to content

Faiz neden haramdır?


Recommended Posts

4 minutes ago, ck789 said:

krediyi veren risk almazken kredi alan risk alıyor bu gelişmeyi sağlamak için. faiz sermaye birikiminin en somut, en matematiksel aracıdır. sermayenin tabana yayılmasını değil merkezileşmesini sağlar. ha yine de toplumun genel olarak refah seviyesini yükselten bir enstrümandır diyebilirsiniz. burası politik bir konu. 

 

faiz ile ilgili temel sorun da bu. heryere işlediği için hakkaten faizi reddettiğin anda git köyünde oynaya dönüyor olay. ya hep ya hiç mantığı var. bu bile ne kadar tehlikeli bir şey olduğunu gösteriyor. ulusal egemenliklerin üzerinde mesela şu an faiz sistemi. herhangi bir ülke ben faiz sistemini istemiyorum dese dünya ekonomisinden afaroz edilir. neredeyse serbest piyasa = faiz gibi bir algı oluşmuş. kısmi rezerv vs. girmiyorum bile.

 

 

 

O bir takım angutların laflarından ibaret.

 

İş büyük yapıldıkça kazanır, kaide budur. 1400 yıl önce, bir gemi ile şarap taşımak karlıydı. Gemi ne kadar büyükse o kadar karlıydı. MEsele, herkesin gemi dolduracak gücü olmamasıydı. Bu sorun 2000 sene önce de vardı ve romalılar bunu feci sömürdüler. İşte faiz olayı da öyle başladı. Senin 100 liran var, onunla en fazla 5 lira kazanabileceksin. Ama sen onu bana verirsen, benim param, seni, onun, bunun parası derken, 10000 liralık ticaret yapıcaz, sende 20 kazanıyor olacaksın. İşte en basit anlatımla olay bu. 

 

Hollandanın zenginliğinin kaynağı budur mesela. Ama bu, ciddi güven ortamı gerektirir ki, işte o ortam burası gibi müsloş toplumlarda olmaz zaten. 

 

Bu amsatanların görmek, bilmek istemedikleri şey, mesela kiranın da faiz olduğudur. Mesela, kar garantisi falan denen sistemin basbaya faiz olduğudur. 

 

Herhangi bir ülke, faiz istememe hakkına sahip. Kimse de afaroz etmez. Ama ilkçağ koşullarına geri döner en fazla, işte o 2000 sene önceki roma devrinin sömürüsüne. 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
21 dakika önce, anibal yazdı:

Senin 100 liran var, onunla en fazla 5 lira kazanabileceksin. Ama sen onu bana verirsen, benim param, seni, onun, bunun parası derken, 10000 liralık ticaret yapıcaz, sende 20 kazanıyor olacaksın. İşte en basit anlatımla olay bu. 

 

bu bankacılık/faiz sisteminin çok küçük bir kısmı. hatta bu verdiğiniz örnek ortak şirket ya da kooperatife daha yakın kredi ile finanse edilen şirkete göre. 100 lirası olan insanlar bir araya gelip şirket/koopartif kurması durumunda faiz yok. bu kişiler 100er lirayı bankaya verip başka biri gelip bankadan kredi çektiğinde kredi çektiğinde faiz devreye giriyor. sizin verdiğiniz örnekte zaten riski 100 lira verenler de üstleniyor, ideal bankacılık sisteminde ise risk tamamen krediyi çekene yüklenmiş durumda. asıl sermaye sahipleri risk almadan para kazanıyor. bu da sermaye birikimine yol açıyor. 

 

kira olayı da faize yakın. bence faiz ideal kiradır. şu anki piyasa koşullarına göre insanlar kira/faiz karşılaştırmasına gidiyorlar ama farklı koşullarda bir ev eskidiği için değer kaybedebilirdi, evin ek olarak çıkarabileceği masraflar da ciddi bir ek gider kalemi oluşturabilirdi, kira geliri yalnızca bu masrafları ve değer kaybını karşılayan ya da karşılamayan bir şekilde piyasada dengelenmiş olabilirdi. bu sayede ev ihtiyaç için alınan, yatırım için alınmayan bir şey olabilir. şu an evlerin yatırım için alınıp fiyatları sürekli artan bir şey haline gelmesi bile bence ne kadar sorunlu bir ekonomide yaşadığımızı gösteriyor. bu suni talep yüzünden asıl ihtiyaç sahipleri ev alamıyor ya da fahiş faiz oranları ile adaletsiz bir borçlanmaya giriyorlar. bunlar mutlak kaide değildir, mevcut ekonomi politikasındaki sorunlardır.

 

yani ev kirası = kesin kar denklemi farklı koşullarda doğru olmayabilirdi. faiz ise tanımı gereği emeksiz garanti kardır.

 

bununla ben de faiz kadar olmasa da kira gelirininde adaletsizliğe sebep olduğunu düşünüyorum. faizin yasaklanması insanların böyle bir çözüme yönelmesine sebep oldu. bu da işte yukarda bahsettiğimiz ekonomik sorunlara sebep oluyor eline para geçen ev alıp kiraya verdiği için ev fiyatları da artıyor kiralar da artıyor. 

 

açıkçası ben de bu sorunların öyle devrimsel bir şekilde çözülmeyeceğini düşünüyorum. elektronik paralar zamanla yaygınlaşırsa bugün bankaların yaptığı işi otomatikleştirirlerse en azından aracıları ortadan kaldırmış olacağız. daha şeffaf faiz ve ekonomi politikaları ile daha istikrarlı bir gelecek sunabilir elektronik paralar. daha karmaşık sözleşmeler belge kalabalığına gerek kalmadan bilgisayar ortamında çok rahat düzenlenebilir ve mutlak olarak uygulanabilir. o zaman kredi sistemi yerine ortaklık sistemi, kooperatif ön plana çıkabilir. sermaye birikimi belli oranda azaltılarak bitirilebilir. aracının ortadan kaldırıldığında zaten serbest piyasadaki rekabet mekanizması bankaların kuyusunu kazmaya başlayacaktır. tabi sözde herkesin taptığı serbest piyasanın gerçekte serbest olduğunu yerseniz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 minutes ago, ck789 said:

 

bu bankacılık/faiz sisteminin çok küçük bir kısmı. hatta bu verdiğiniz örnek ortak şirket ya da kooperatife daha yakın kredi ile finanse edilen şirkete göre. 100 lirası olan insanlar bir araya gelip şirket/koopartif kurması durumunda faiz yok. bu kişiler 100er lirayı bankaya verip başka biri gelip bankadan kredi çektiğinde kredi çektiğinde faiz devreye giriyor. sizin verdiğiniz örnekte zaten riski 100 lira verenler de üstleniyor, ideal bankacılık sisteminde ise risk tamamen krediyi çekene yüklenmiş durumda. asıl sermaye sahipleri risk almadan para kazanıyor. bu da sermaye birikimine yol açıyor. 

 

kira olayı da faize yakın. bence faiz ideal kiradır. şu anki piyasa koşullarına göre insanlar kira/faiz karşılaştırmasına gidiyorlar ama farklı koşullarda bir ev eskidiği için değer kaybedebilirdi, evin ek olarak çıkarabileceği masraflar da ciddi bir ek gider kalemi oluşturabilirdi, kira geliri yalnızca bu masrafları ve değer kaybını karşılayan ya da karşılamayan bir şekilde piyasada dengelenmiş olabilirdi. bu sayede ev ihtiyaç için alınan, yatırım için alınmayan bir şey olabilir. şu an evlerin yatırım için alınıp fiyatları sürekli artan bir şey haline gelmesi bile bence ne kadar sorunlu bir ekonomide yaşadığımızı gösteriyor. bu suni talep yüzünden asıl ihtiyaç sahipleri ev alamıyor ya da fahiş faiz oranları ile adaletsiz bir borçlanmaya giriyorlar. bunlar mutlak kaide değildir, mevcut ekonomi politikasındaki sorunlardır.

 

yani ev kirası = kesin kar denklemi farklı koşullarda doğru olmayabilirdi. faiz ise tanımı gereği emeksiz garanti kardır.

 

bununla ben de faiz kadar olmasa da kira gelirininde adaletsizliğe sebep olduğunu düşünüyorum. faizin yasaklanması insanların böyle bir çözüme yönelmesine sebep oldu. bu da işte yukarda bahsettiğimiz ekonomik sorunlara sebep oluyor eline para geçen ev alıp kiraya verdiği için ev fiyatları da artıyor kiralar da artıyor. 

 

açıkçası ben de bu sorunların öyle devrimsel bir şekilde çözülmeyeceğini düşünüyorum. elektronik paralar zamanla yaygınlaşırsa bugün bankaların yaptığı işi otomatikleştirirlerse en azından aracıları ortadan kaldırmış olacağız. daha şeffaf faiz ve ekonomi politikaları ile daha istikrarlı bir gelecek sunabilir elektronik paralar. daha karmaşık sözleşmeler belge kalabalığına gerek kalmadan bilgisayar ortamında çok rahat düzenlenebilir ve mutlak olarak uygulanabilir. o zaman kredi sistemi yerine ortaklık sistemi, kooperatif ön plana çıkabilir. sermaye birikimi belli oranda azaltılarak bitirilebilir. aracının ortadan kaldırıldığında zaten serbest piyasadaki rekabet mekanizması bankaların kuyusunu kazmaya başlayacaktır. tabi sözde herkesin taptığı serbest piyasanın gerçekte serbest olduğunu yerseniz. 

 

Bu dediklerin, kağıt üzerinde mantıklı görünüyor, ama realite böyle değil maalesef. 

 

Para, malum, likit olarak bilinir aslen. İş, şirket, kiralık şey (araç, ev, işyeri vs.) likit değildir, istediğin noktaya yöneltemez, istediğin kaba koyamazsın. Bu nedenle, likitte kalmak her zaman istenen şeydir. İşte faizde, bu likidin kirasıdır. 

 

Faiz, emeksiz, garanti kar falan değildir. Faiz alacam umuduyla bankerzede olanlar falan saymakla bitmez. Alacağın fazini enflasyon falan yüzünden zarar yazması gibi risklerde her zaman gerçekleşip gelmiştir. En başta dediğim şeyi atlıyorsun: Türkiye gibi, yiyicilik düzeni falan olan yerlerde ki faiz olayı başka bir şeydir ve bir sömürü aracından ibarettir. 

 

Faiz konusunu, doğru dürüst ülkelerdeki uygulamaları ile değerlendirmen lazım. Neden Almanya'da kimse böyle zırlamaz, faizler şöyle, yok yok böyle diye? FED faiz artırır, indirir, ama ABD'de aslen kimse bundan şikayet etmez, zırlayıp durmaz. Farketmediğin şey, bu ülkede ve benzerlerinde, işte yunanistan, arjantin falan, paranın finans sektörü ötesinde, reel sektöre geçip para kazandırma şansının olmamasıdır. Yani, parayı ben alacam, faizini ödeyeceğim, ama o parayı fabrika yapıp, kendimde kazanacağım. Para, reel olarak kar edecek. Ve ne dedik, bunu, büyük ölçekte yapıcam ki, faizi kurtarsın, herkesi memnun edecek para kazansın. Ama ülkede üretim olmadığı, büyümek isteyenlerin önleri yiyiciler tarafından kesildiği vs. vs. için, o para, birleşse de kazanamaz ve faiz tersine bir masraf, bir kan emici mekanizma olur çıkar. İşte, TCMB faiz veriyor bir sürü, para bulmak, doları tutmak vs. için, o para senden benden çıkıyor, buyur işte. Ama ABD merkez bankası, parayı bildiğin bedava veriyor milletine, alın kullanın da, batmasın ülke iyice diye. 

 

Faizin bir enstrüman olarak faydalı olmasının yolu, para kazanan bir ekonominin var olmasıdır. Böyle bir ekonomi yok, ancak olayı dışarıdan borç bularak çevirebiliyorsan, faiz seni soymaları için ideal bir araç olacaktır. 

 

Ha, diyorsun ya, faiz vermem falan dersen... Adam sana parasını neden versin, salak mı bu? Sen faiz vermeyeceksen, o da sana parasını vermez elbette. Sen de kalırsın öyle açıkta. Öyle kooperatfi falan filan ile, bu yürümez. Kendine araba alıcaksın, kooperatif kurup mu alıcan? Sen araba almazsan, araba yapan nasıl satacak? O satamazsa, orada çalışna nasıl kalacak? 

 

Olay, mikro ölçekten, makro ölçeğe doğru gider bu şekilde. Bizde, arabayı alan sen, parayı veren alman ya da fransız bankası. Arabayı yapan alman fabrikası. Sen kredi aldın, alman bankasına kazandırdın, sonra gidip BMW aldın, alman fabrikasına kazandırdın. Sonuç, genel ekonomi adına kölelik ettin, sömürüldün. İşte bizde dönen düzen bu düzen. 

 

Birisi faiz almadan para versin, bizde taksitle alalım denebilir de tabi. Peki o parayı kim, nerden bulup verecek? Parası olan, sen arabayla hava basacan diye, neden kendi parasını sana versin? Devlet mi versin, onun parası nerde, nerden çıkacak? Ha, diyoruz ya, petrol kuyuların, altın madenlerin akşama kadar para basar, o zaman sorun yok. Ama bu yoksa, faiz olmadan bir ekonomi yürümez, fakir kitleler daha ezilir, kalkınma denen şey masal olur. 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 16.07.2017 at 13:47, Brokolii said:

Evet bu sorum daha çok müslümanlara buyrun tartışalım. Şimdi benim elimde bir miktar para var ve bunu bankaya yatırıyorum banka da bana paramı kullandığı için bir miktar para veriyor kendisi çok daha fazlasını alırken. Paramı faizsiz yatırdığımda ne oluyor peki? Banka paramı kullanıyor onun üzerinden para kazanıyor ve bana vermiyor. Yani iki durumda da ben bankaya başkasının parasından faiz almasında yardımcı olmuş oluyorum. O zaman neden bankaya para yatırmak günah değildir de faizini almak günahtır. 

Ayrıca oturduğun yerden para kazanmanın bir sürü yolu var. Mesela elimde param var ve bankaya yatırmıyorum çünkü günah. Gidip 3-5 tane ev alıyorum, yani parayı başka bir şeye çeviriyorum onları kiraya veriyorum. Peki ne değişti? Yine para üzerinden kazanç, parası olan bunu yapamıyor ama ben yapabiliyorum. Hatta 3-5 tane kullanmayacağım evi alarak da talebi yükseltmiş oluyorum, diğer insanların ev alma şansını da azaltmış oluyorum. Peki mantık bunun neresinde? Lütfen açıklayın aydınlatın bizi.

Şimdi liberal ekonomideki faiz ile islamdakinin ilgisi yok. Buradaki husus Ahmet mehmetten 12 tane altın borç alıyor. Mehmet Ahmete 1 yıl sonunda 24 altın karşılığında bunu veriyor. Ahmette borcunu ödemek için her ay 2 altın veriyor ve yıl sonunda 24 altını ödemiş oluyor. Burada enflasyon 0. Bahsedilen faiz budur. 

Bunu şimdiye uyarladığında banka faizi enflasyona göre belirleniyor. Yani para değer kaybettiği için. 

İslam dini burada, borçlunun hakkını, güçlü olandan koruyor. Bu iyi bir şey. Sen hiç tefeciye borç ödedin mi? Yada banka da olsa enflasyondan kat kat fazla bir kredi ödedin mi? İnsana yapılan nasıl bir eziyet. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 hours ago, Rhodium said:

Şimdi liberal ekonomideki faiz ile islamdakinin ilgisi yok. Buradaki husus Ahmet mehmetten 12 tane altın borç alıyor. Mehmet Ahmete 1 yıl sonunda 24 altın karşılığında bunu veriyor. Ahmette borcunu ödemek için her ay 2 altın veriyor ve yıl sonunda 24 altını ödemiş oluyor. Burada enflasyon 0. Bahsedilen faiz budur. 

Bunu şimdiye uyarladığında banka faizi enflasyona göre belirleniyor. Yani para değer kaybettiği için. 

İslam dini burada, borçlunun hakkını, güçlü olandan koruyor. Bu iyi bir şey. Sen hiç tefeciye borç ödedin mi? Yada banka da olsa enflasyondan kat kat fazla bir kredi ödedin mi? İnsana yapılan nasıl bir eziyet. 

 

İslam dininin doğduğu topraklarda, doğduğu zamanda, para yoktu ki, paraya dair bir fiiliyat olsun.

 

Kurandaki cezalara, hadislerdeki ceza, borç alacak vs. mevzularına bakın. Hiçbirinde para geçmez. Bir fakir doyurmak, köle azat etmek, deve vermek, dişi deve vermek, bir avuç hurma, demir zırh vs. vs. hep ilkel bir mal takas sistemi görürsünüz. Devrin sahabelerinin hayatında, her türlü mal takasına dair bir şeyler bulurken, para ile ilgili tek bir şey bulamazsınız.

 

Bunda, romanın baya baya çökmüş olması, roma parasının hükmünü kaybetmiş olması gibi etmenler rol oynar. Bölgede para, muhammed çok daha sonra, müslümanlar tarafından basılıp kullanılmıştır. 

 

Bu durumda, faiz mevzusunda söz konusu olan, para olamaz zaten. Rivayete göre ilgili ayetler, iki kabile mi desek, aşiret mi, amr oğulları ile muğire oğulları arasında çıkan bir mevzu olduğuna dair bilgiler vardır. Fakat bunlar çok bulanıktır, hangisi hangisine mal vermiş, mal almış, belli değildir. 

 

Burada işte, olayı önce anlamak gerekir. Ayette faizden bahsedilmez, ribadan bahsedilir ki, artış demektir aslen. Başka ayet ve hadislerde bu durumu biraz açıklar. Şöyle ki, buğday buğdayla, arpa arpayla, tuz tuzla falan değişilebilir. Burada da bir ölçü verilir, bir ölçü alınır. Şimdi bu ne iştir, kafa karıştırır elbette. Buğdayın varken, neden başkasından buğday alırsın? Bu, dikkat edin, vadeli olayı kapsamaz, o başka mesele. Gidip elden, bir sa verecek, bir sa alacaksın. Velakin, bu noktalarda hiç bir zaman, para olayından bahsedilmez. Vadeli olayına gelince, vadeli alıp vermek zaten yok. Velakin, bir ölçü buğdaya iki ölçü arpa istenebilir, fakat elden ve peşin olmak kaydıyladır. Bazıları ise, bununda olmayacağını, arpa ve buğdayın aynı şey (hububat) olduğunu, ama mesela arpa ile hurma için böyle bir şey olabileceğini iddia ederler. 

 

Görüldüğü gibi, mevzu sanıldığından daha karışıktır ve parayı değil, aslen malı kapsar, tarif eder. Bu durumda, para da, mal gibi değerlendirilir elbette. Ve, sen evini kiraya veriyorsan, verdiğin ev, ama sana bir riba, yani artış sözkonusu ki, alacağın kira tam olarak bu demek. 

 

Yani, amanda bu faiz mevzusu, para, banka falan gibi sayıklamak, abesle iştigaldir. İslamda faiz, mal üzerine tanımlıdır ki, ev, bark, hayvan falan hepsi bu tanıma girer. Daha absürt olan ise, paraya dair hiç bir tanım olmadığı halde, olayı paraya indirgemeye çalışan embesillerin oluşudur. 

 

İşin daha enteresan tarafı ise, muhammedin faiz almakta ısrar edenleri öldürmekle tehdit edip, savaşacaz sizinle demesidir: "Ey inananlar, Allah’tan korkun ve eğer iman ediyorsanız faizden arta kalanı bırakın. Eğer böyle yapmazsanız Allah ve Resulü tarafından, size karşı harp ilan edilmiş olduğunu bilin." Muhammed bu mevzuyu taaa bu kadar ciddiye almaktadır. Faize bulaşana baya baya harp ilan etmeye çıkmaktadır. 

 

Hal buyken, müslümanların kira alması muhakkak haramdır. Kredi çekip, faiz ödeyip ev, araba falan alması haramdır. Kar ortaklığı falan denen hülleciliklerle, parasını verip, daha fazla parayı geri alması da aynı şekilde haramdır. Hal budur, gidip yok 12 altın alıp 24 altın vermek falan gibi, alakasız benzetmeler işi sulandırmaktan ibarettir. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, anibal said:

 

İslam dininin doğduğu topraklarda, doğduğu zamanda, para yoktu ki, paraya dair bir fiiliyat olsun.

 

Kurandaki cezalara, hadislerdeki ceza, borç alacak vs. mevzularına bakın. Hiçbirinde para geçmez. Bir fakir doyurmak, köle azat etmek, deve vermek, dişi deve vermek, bir avuç hurma, demir zırh vs. vs. hep ilkel bir mal takas sistemi görürsünüz. Devrin sahabelerinin hayatında, her türlü mal takasına dair bir şeyler bulurken, para ile ilgili tek bir şey bulamazsınız.

 

Bunda, romanın baya baya çökmüş olması, roma parasının hükmünü kaybetmiş olması gibi etmenler rol oynar. Bölgede para, muhammed çok daha sonra, müslümanlar tarafından basılıp kullanılmıştır. 

 

Bu durumda, faiz mevzusunda söz konusu olan, para olamaz zaten. Rivayete göre ilgili ayetler, iki kabile mi desek, aşiret mi, amr oğulları ile muğire oğulları arasında çıkan bir mevzu olduğuna dair bilgiler vardır. Fakat bunlar çok bulanıktır, hangisi hangisine mal vermiş, mal almış, belli değildir. 

 

Burada işte, olayı önce anlamak gerekir. Ayette faizden bahsedilmez, ribadan bahsedilir ki, artış demektir aslen. Başka ayet ve hadislerde bu durumu biraz açıklar. Şöyle ki, buğday buğdayla, arpa arpayla, tuz tuzla falan değişilebilir. Burada da bir ölçü verilir, bir ölçü alınır. Şimdi bu ne iştir, kafa karıştırır elbette. Buğdayın varken, neden başkasından buğday alırsın? Bu, dikkat edin, vadeli olayı kapsamaz, o başka mesele. Gidip elden, bir sa verecek, bir sa alacaksın. Velakin, bu noktalarda hiç bir zaman, para olayından bahsedilmez. Vadeli olayına gelince, vadeli alıp vermek zaten yok. Velakin, bir ölçü buğdaya iki ölçü arpa istenebilir, fakat elden ve peşin olmak kaydıyladır. Bazıları ise, bununda olmayacağını, arpa ve buğdayın aynı şey (hububat) olduğunu, ama mesela arpa ile hurma için böyle bir şey olabileceğini iddia ederler. 

 

Görüldüğü gibi, mevzu sanıldığından daha karışıktır ve parayı değil, aslen malı kapsar, tarif eder. Bu durumda, para da, mal gibi değerlendirilir elbette. Ve, sen evini kiraya veriyorsan, verdiğin ev, ama sana bir riba, yani artış sözkonusu ki, alacağın kira tam olarak bu demek. 

 

Yani, amanda bu faiz mevzusu, para, banka falan gibi sayıklamak, abesle iştigaldir. İslamda faiz, mal üzerine tanımlıdır ki, ev, bark, hayvan falan hepsi bu tanıma girer. Daha absürt olan ise, paraya dair hiç bir tanım olmadığı halde, olayı paraya indirgemeye çalışan embesillerin oluşudur. 

 

İşin daha enteresan tarafı ise, muhammedin faiz almakta ısrar edenleri öldürmekle tehdit edip, savaşacaz sizinle demesidir: "Ey inananlar, Allah’tan korkun ve eğer iman ediyorsanız faizden arta kalanı bırakın. Eğer böyle yapmazsanız Allah ve Resulü tarafından, size karşı harp ilan edilmiş olduğunu bilin." Muhammed bu mevzuyu taaa bu kadar ciddiye almaktadır. Faize bulaşana baya baya harp ilan etmeye çıkmaktadır. 

 

Hal buyken, müslümanların kira alması muhakkak haramdır. Kredi çekip, faiz ödeyip ev, araba falan alması haramdır. Kar ortaklığı falan denen hülleciliklerle, parasını verip, daha fazla parayı geri alması da aynı şekilde haramdır. Hal budur, gidip yok 12 altın alıp 24 altın vermek falan gibi, alakasız benzetmeler işi sulandırmaktan ibarettir. 

 

 

Tamam. Açıklaman için teşekkürler. Bu dediğine göre şöyle denebilir. 

Ahmet Mehmete seneye almak üzere 10 koyun veriyor borç olarak. Yalnız seneye borcunu isterken 15 koyun vereceksin diyor. İşte bahsedilen bu 5 fazla koyun. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Faize arabin kafasi calismiyor.

Benden 1,000 tl Alan su nedenlerle FAIZ ÖDÜYÜR.

tl.bir yilda bir miktar satin alma gücünü kaybeder.

Satin alacagimiz hersey bir miktar degeri yükselir.

Birde benim calisarak kazandigim para üstünden para kazanacan bütün bunlardan dolayi parayi Alan parayi kazanana bunlari ödemege biz FAIZ diyoruz veeeeee Faizde HARAM degil HELALDIR.Faiz vermeyen aldigi paradan kazanacagi para aksi halda Haram olur.

Dedeniz

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...