Ten Ten 0 Temmuz 22, 2017 gönderildi Raporla Share Temmuz 22, 2017 gönderildi Peki ben bunu mu sordum? sormadın örnek olsun diye yazdım. Başkalarının neden yanlış bilgilere sahip olduğunu bilmiyorum. Kendimden örnek vermem gerekirse kuantum mekaniğinden özel görelilik teorisinden anlamadığım için herşeyi klasik mekanik ile açıklamak gibi yanlış bilgiye sahibim. Link to post Sitelerde Paylaş
malta erigi 0 Temmuz 22, 2017 gönderildi Raporla Share Temmuz 22, 2017 gönderildi Merak da büyük etken. insan, zihinsel açlık çeken tek hayvandır. Insan bilmek ister. Cevap yanlış dahi olsa, hiçbir cevap olmamasından daha cazip gelir insanlara. Link to post Sitelerde Paylaş
ekinegemen 0 Temmuz 24, 2017 gönderildi Raporla Share Temmuz 24, 2017 gönderildi Meseleyi bireysel düzeyde açıklamışsınız ama sosyal ve toplumsal düzey daha önemli konu bağlamında. İnsan, bilmediğinden korkar ve rahatsız olur. İçgüdüsel bu. Bulamadığı cevapları da k.çından uydurur. Bu uydurma eğilimi, çok büyük ve önemli konularda kendini gösterdiğinde de birileri çıkar ve kişinin kendi iç uydurma ihtiyacını dışarıdan karşılar. Din temelde budur. Nereden geldik, nereye gidiyoruz? Bunu bilmiyoruz ama bu çok önemli. Herkes kendine göre bir şey uydurur ise bu konudaki olası gerçeklerin bir önemi kalmaz. Bu sebeple birileri herkesin bu konuda yalan uydurma ihtiyacını karşılayacak iyi ve fiyakalı bir yalan uydurur. Herkes de inanır, konu kapanır. Bu yalanı ne kadar süsler isen o kadar çok kişi inanır. Amacım din konuşmak değil, bunu yeri bu başlık değil ama gerçekten bilgilerimizdeki ve duygularımızdaki boşluklar büyüdüğünde, onları doldurmak için uydurduğumuz yalanlar da büyük ve tercihen toplumsal olmalıdır. Yani nereden geldik sorusuna Ankaradan galiba diyemezsin. Kendin bile söylediğin yalana inanamazsın. Büyük olmalı. İşte yalan büyüdükçe de etki alanı genişler. Tüm toplumsal inanışların temeli bu işte. Ha... Bir yalan büyüdükçe süslenir dedim ya. Sen nereden geldik sorusuna cevap uydurursun ama buna benzer başka sorular da türer. Neden geldik gibi. İLk yalanı uyduran geniş kitleleri etkisi altına alabildiğini görünce, başka sorulara da cevap verme cüretini gösterir. Neden geldik? Ona da bir yalan bulur. İşte bu cüret etme geçen asırlar mesiller sonrası öyle bir seviyeye gelir ki artık kitlelerin içindeki yanlış bilgi boşluğunu doldurma cüretini gösterenler üzerlerine zerre bilgi sahibi olmayan konularda bile söylemlere girişirler. Günümüz din adamlarının politikacılarının sayısız söylemi gibi. Ve insanların yanlış bilgilere olan meyili, toplumsal seviyede olduğunda daha da güçlenir. Atıyorum, sen genç biri olarak bazı cevaplarını kendin bulmaya çalışırsın ama çevrendeki bir çok insan hazır bilgiyi kabul edince sen de bir gün gelir kabullenmeye başlarsın. Sorunun cevabı burada işte. Neden bu şekilde evrimleştik? Çünkü bu kolay, basit. Sayısız gerçeği bulmak için ömrünü yiyeceğine, enerjini tüketeceğine sana söylenen yalanlara inan ve artan enerjini besin temin etmekte ve üremekte kullan. Gayet mantıklı. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts