Jump to content

Ateistler size göre enerji ve bilginin kökeni nedir?


Recommended Posts

18 minutes ago, Ten Ten said:

Bilim adamları Bigbang ile genişleyen ortama evren ismi veriyorlar.

 

Genişlediği ortamdan ayırıyorlar.

 

O yüzden evren soğuyor diyorlar.

 

Sen ayırmıyorsun.Bende panteist iken  ayırmazdım.:)

 

Ama bu kabul ile sorun çözülmüş olmuyor.


https://en.wikipedia.org/wiki/Entropy_(arrow_of_time)

 

Kapalı bir sistemde zamanla artan entropi  zamanla tekrar azalır mı?

Azalırsa termodinamik kanunlar yanlış mıdır?

 

Termodinamik kanunlara göre ısı sıcak ortamdan soğuk ortama akar tersi mümkün değildir.:ders:

 

 

 

Hala dangalak olmakta ısrar ediyorsun:

 

Termodinamik kanunlara göre ısı sıcak ortamdan, soğuk ortama akar. İyi de dangalak, ortam yoksa, nereye akacak? O küçük kafan hala, evrenin dışında ortma denen şey olmadığını, bu yüzden de evrendeki ısının akacağı bir yerinde olmadığını bir türlü anlamadı. Yani dangalaklıkta zirve yapıyorsun sadece..

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 390
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

 

 

Hala dangalak olmakta ısrar ediyorsun:

 

Termodinamik kanunlara göre ısı sıcak ortamdan, soğuk ortama akar. İyi de dangalak, ortam yoksa, nereye akacak? O küçük kafan hala, evrenin dışında ortma denen şey olmadığını, bu yüzden de evrendeki ısının akacağı bir yerinde olmadığını bir türlü anlamadı. Yani dangalaklıkta zirve yapıyorsun sadece..

 

salak adam senin kapalı sistemini zamanında bende kabul ettim diyorum.:)

 

aşağıdaki sorulara cevap ver.

 

Kapalı bir sistemde zamanla artan entropi  zamanla tekrar azalır mı?

Azalırsa termodinamik kanunlar yanlış mıdır?

 

Termodinamik kanunlara göre ısı sıcak ortamdan soğuk ortama akar tersi mümkün değildir.:ders:

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 minutes ago, Ten Ten said:

salak adam senin kapalı sistemini zamanında bende kabul ettim diyorum.:)

 

aşağıdaki sorulara cevap ver.

 

Kapalı bir sistemde zamanla artan entropi  zamanla tekrar azalır mı?

Azalırsa termodinamik kanunlar yanlış mıdır?

 

Termodinamik kanunlara göre ısı sıcak ortamdan soğuk ortama akar tersi mümkün değildir.:ders:

 

 

Hala dangalaklıkta ısrar ediyorsun. 

 

Termodinamik kanunlara göre, ısının olmayan bir yere akması mümkün mü değil mi, bunu söyle bir evvela, kaz kafalı dümbük...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Evren kütle ve ısı giriş çıkışı olmadığı kabul edildiği için kapalı ve adyabatik bir sistem.

 

(Burada konuyu iyice döngüsel evrene bağladın,  tek teori o değil, çoklu evrenler, sonsuz evren gibi bir sürü başka model var. Baloncuk gibi evrenlerin birleştiği modeller var. Bunlarda evren kapalı bir sistem kabul edilmiyor)

 

Evrenin genişlemesi bir şeyin içinde maddenin genişlemesi gibi bir şey değil. Evren dendiğinde uzay-madde-enerji ne varsa içerdiğinden bahsediyorsun. Dolayısıyla evrenin kendisi hiçlik ile uzay-zaman arasında bir sınır oluşturuyor, bir şeyin içi diye bir kavram evren için geçerli değil. Bu benzetme uymuyor gerçeğe.

 

Evren uzay-zaman dokusu genişlediği için genişliyor. Yani evrenin sınırındaki galaksiler uzaklaşıyor da onların kırmızıya kaydığını görüyoruz şeklinde değil, bütün galaksiler aynı anda birbirinden uzaklaşıyor. Bir balonun yüzeyindeki noktalar nasıl balon şişerken birbirinden uzaklaşıyor işte öyle.

 

Genişleyen evrende ısı yoğunluğu azaldığı için sıcaklık düşüyor. Toplam enerjinin değişmesi gibi bir şey söz konusu değil.

 

 

Evren hem  balon gibi genişliyor diyorsun sonrada balonun dışı yok diyorsun.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

Enerji düşmüyor anladık  ama sıcaklık düşüyor.

 

sürekli genişleyen evren modelinde entropi sonsuza dek artacak demektir.

 

entropi sonsuza dek artacak ise yeni evrenler nasıl oluşacak?

 

Bulunduğumuz evren nasıl oluştu o zaman?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 minutes ago, Ten Ten said:

Evren hem  balon gibi genişliyor diyorsun sonrada balonun dışı yok diyorsun.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

Enerji düşmüyor anladık  ama sıcaklık düşüyor.

 

sürekli genişleyen evren modelinde entropi sonsuza dek artacak demektir.

 

entropi sonsuza dek artacak ise yeni evrenler nasıl oluşacak?

 

Bulunduğumuz evren nasıl oluştu o zaman?

 

 

 

Hala aynı dangalaklık, usanmadın bir türlü...

 

Buyur aha evren, de ki, amanda evrenin dışında da şu var.. Bari götünden uydur da, bir halta benzesin...

 

Hala anlamıyorsun zira, götünle düşünüyorsun. 

 

Evrenin içindeki mekan için, entropinin artışı, evrenin tümü için anlamsızdır. O götünle düşünmeyi bırakta, azıcık aklını kullan artık. 

 

Evrendeki herhangi bir odada entropinin alıp başını gitmesi, giden şeyin gene evrenin içinde kalacağı gerçeğini etkilemez, bir türlü bunu anlamış değilsin.

 

Eğer götünle değilde, aklınla düşünmeyi becerebilirsen, belki, yerçekimi alanında entropinin falan o kadar basit ifade edilemeyeceğini vs. de konuşabilirdik te, mümkün değil.. Zira boyuna fikir şeyedecem derken sıçıyorsun sadece...

,

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

 

Hala aynı dangalaklık, usanmadın bir türlü...

 

Buyur aha evren, de ki, amanda evrenin dışında da şu var.. Bari götünden uydur da, bir halta benzesin...

 

Hala anlamıyorsun zira, götünle düşünüyorsun. 

 

Evrenin içindeki mekan için, entropinin artışı, evrenin tümü için anlamsızdır. O götünle düşünmeyi bırakta, azıcık aklını kullan artık. 

 

Evrendeki herhangi bir odada entropinin alıp başını gitmesi, giden şeyin gene evrenin içinde kalacağı gerçeğini etkilemez, bir türlü bunu anlamış değilsin.

 

Eğer götünle değilde, aklınla düşünmeyi becerebilirsen, belki, yerçekimi alanında entropinin falan o kadar basit ifade edilemeyeceğini vs. de konuşabilirdik te, mümkün değil.. Zira boyuna fikir şeyedecem derken sıçıyorsun sadece...

,


evren modellerinizi adam gibi anlatmıyorsunuz ki biriniz açık evren modelini savunuyor diğeriniz kapalı evren modelini savunuyor.

 

hanginize nasıl cevap vereceğimi şaşırıyorum.

 

Anibal senin evren modelin kapalı evren modeli evren dışı yok.

 

Evren dışını kabul etmeyen biri genişleyen evren modelini savunamaz.

 

Balonun şişebilmesi için balon dışı mekan olması gerekir.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 minutes ago, Ten Ten said:


evren modellerinizi adam gibi anlatmıyorsunuz ki biriniz açık evren modelini savunuyor diğeriniz kapalı evren modelini savunuyor.

 

hanginize nasıl cevap vereceğimi şaşırıyorum.

 

Anibal senin evren modelin kapalı evren modeli evren dışı yok.

 

Evren dışını kabul etmeyen biri genişleyen evren modelini savunamaz.

 

Balonun şişebilmesi için balon dışı mekan olması gerekir.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

 

Seni takdir etmiyor değilim aslında, bir insanın dangalaklıkta bu kadar kararlı olması, takdire şayan aslen...

 

Evrenin kapalı veya açık olması bir şeyi değiştirmez, her durumda, evrenden dışarıya kaçacak bir enerji falan olmayacaktır. Ve bu gerzeklikle neyine senin açık evren, kapalı evren falan, bu da ayrı bir mesele...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Evren hem  balon gibi genişliyor diyorsun sonrada balonun dışı yok diyorsun.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

Enerji düşmüyor anladık  ama sıcaklık düşüyor.

 

sürekli genişleyen evren modelinde entropi sonsuza dek artacak demektir.

 

entropi sonsuza dek artacak ise yeni evrenler nasıl oluşacak?

 

Bulunduğumuz evren nasıl oluştu o zaman?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Diyorsun ki "Bana anlat, bakalım ben anlamamakta inat ederken bana anlatmayı başarabilecek misin"

 

Balonun yüzeyine 3 nokta çiz keçeli kalemle. Sonra da şişir. Bütün noktalar birbirinden uzaklaşır. Ama aslında balon yüzeyinde çizdiğin noktalar yer değiştirmemiştir. Evren ile balon benzetmesi bunu ifade ediyor. Odanın içindeki bir balon değil. Uzay-zaman aynı bir balonun yüzeyi gibi genişliyor. 

 

Sana bu konu başlığında döngüsel model ile ilgili bir doküman yayınlamıştım. Evrenin denge konumundan sonra yerçekimi kuvvetinin bir itki yaratıp nasıl dengeyi bozup yeni bir evrenin oluşmasına neden olabileceğini anlatıyor. Detayı nedir, nasıl matematiksel olarak ortaya konur bunu fizikçiler bilir. Adam koymuş işte ortaya.

 

Tek model döngüsel model de değil. Yukarıda tekrar tekrar anlattık bir sürü alternatif model var. Bunların hangisinin evren ile tam olarak uyuştuğunu yorumlayabilmek için yeterli veri yok elimizde. Yeni edinilecek bilgilere göre bu modellerden çok daha uçuk bir model ortaya konabilir hatta. Şu anda bilgimiz dahilinde ortaya konanlar bunlar.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tartışmaların bir farkındalık yaratmak, bilinç düzeyini bir basamak daha yükseltmek için yapılması gerekiyor. Bilgi edinmek için demiyorum, bilgi komprime şekilde almak isteyen için hazır bekliyor zaten. Fakat sorun, bilgi kirliliği. Doğru bilgiyi ayıklayıp süzmek için farkındalık şart. Yoksa bilgi edineyim derken bilgi kirliliğinde boğulmak var.

 

Bunun dışında kalan amaçlar için, ego tatmini, zaman öldürmek, geyik yapmak... gibi amaçlar için tartışmak havanda su dövmektir. Ha leylekler lak lak etmiş, ha bu şekilde tartışılmış. Bu lak lak leylekleri işte bilgi kirliliğinin nedeni de... Bir ton lak lakın arasından süzüp bir dirhem farkındalık çıkartacaksın.

 

Değerli şeyler hep böyle elde edilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Diyorsun ki "Bana anlat, bakalım ben anlamamakta inat ederken bana anlatmayı başarabilecek misin"

 

Balonun yüzeyine 3 nokta çiz keçeli kalemle. Sonra da şişir. Bütün noktalar birbirinden uzaklaşır. Ama aslında balon yüzeyinde çizdiğin noktalar yer değiştirmemiştir. Evren ile balon benzetmesi bunu ifade ediyor. Odanın içindeki bir balon değil. Uzay-zaman aynı bir balonun yüzeyi gibi genişliyor. 

 

Sana bu konu başlığında döngüsel model ile ilgili bir doküman yayınlamıştım. Evrenin denge konumundan sonra yerçekimi kuvvetinin bir itki yaratıp nasıl dengeyi bozup yeni bir evrenin oluşmasına neden olabileceğini anlatıyor. Detayı nedir, nasıl matematiksel olarak ortaya konur bunu fizikçiler bilir. Adam koymuş işte ortaya.

 

Tek model döngüsel model de değil. Yukarıda tekrar tekrar anlattık bir sürü alternatif model var. Bunların hangisinin evren ile tam olarak uyuştuğunu yorumlayabilmek için yeterli veri yok elimizde. Yeni edinilecek bilgilere göre bu modellerden çok daha uçuk bir model ortaya konabilir hatta. Şu anda bilgimiz dahilinde ortaya konanlar bunlar.

 

 

 

 

Gözlemlediğimiz  evren küresel  ve her yöne genişleyen  bir evren.

 

Zaman içinde gözlemlediğimiz evrenin sadece iki boyutu genişlemiyor Üç boyutu genişliyor.

 

Döngüsel olmayan evren modellerini ciddiye almıyorum.Evren oluşumu hakkında fazla bilgi bilgi vermiyorlar.

 

Çoklu evren modelleride döngüsel olmak zorunda.Yoksa yoktan varolan vardan yok olan bir evren modelini savunmuş olursunuz.:)

 

Şişen balon yüzeyindeki noktalar kendi aralarında mesafe değiştiği gibi balon merkezinden dışarı doğruda genişlemede var.

 

 

stock-vector-the-universe-ever-since-the

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konunun özeti şu: Her halükarda sonsuz kavramına ihtiyacımız var. Bu kavram olmadan son nihai açıklamayı yapmanın bir yolu bulunmuyor. Son açıklamamızı sonsuzluğa dayandırmak zorundayız. Sonsuzluk aklen bir zorunluluktur. Bundan kaçınmanın bir yolu yok. Sonsuzluğu kapsayamadığımız için ondan pek hoşlandığımız söylenemez. Denetim dışılık insanları daima rahatsız etmiştir. Denetimimiz altına alamadığımız konular bizi rahatsız eder.

 

Sonsuzluk kavramından kaçınamayacağımızı taaa antik Yunan filozofları bile kavramışlardır. Bu, kendini dayatan bir gerçek. Fakat sonsuzluğu kendiliğinden zeki ve güçlü bir varlığa atamak akılcı değil. Bu varlık nerden, niye sonsuz güçlü ve zeki olsun? Durup dururken güç ve zeka kendiliğinden olur mu? Olmaz.

 

O halde sonsuzluğu uzay/zaman/madde/enerji dokusuna atamak gerekecektir. Gerçeğe uyanı budur.

 

Bodrumlar için tasarlanmış bir alet var. Bu alette bir beton ağırlık ve bir elle çevrilen kaldıraç (calaskar) sistemi ve bu sisteme bağlı bir dinamo ile led lamba var. Bodruma ineceğinizde calaskarı çevirip beton ağırlığı yerden yükseltiyorsunuz. İşiniz uzun sürecekse tavana kadar çıkartıyorsunuz. Ağırlığı serbest bıraktığınızda ağırlık indikçe dinamo dönerek lambayı yakıyor. Ağırlık yere oturunca lamba sönüyor.

 

Bu sistemin sürekli kulllanılabilirliği için calaskarı çevirecek biri şart. Bodruma yayılan ışık lambaya geri toplanıp dinamoyu geri çevirip ağırlığı yukarı kaldıramaz. Bu döngü sürekli periyodik tekrarlanıp ağırlık bir yukarı bir aşağı hareket edemez. Evren de aynen bu şekilde tek atımlık bir baruttur. Big Bang ile başlamış ve olasılıkla Büyük Yırtılma ile (Big Crunch da olabilir) son bulacaktır.

 

Evrende zaman, madde, enerji akışı tek yönlüdür. Geri çevrilemezdir. Muhtemelen uzayın da bir yönü vardır ama bu nasıl olur anlayamıyoruz. Bu konuda bir kuramımız bile yok, olamıyor. Uzayda nasıl yön olur, bunu kavrayamıyoruz. Matematiksel artı eksi sonsuz kavramı sadece zihinsel bir imaj sağlayabilir, o kadar.

 

Bu sonsuz madde/enerji/uzay/zaman dokusunda düşüş halinde bir kütle düşünelim. Hareket yerine düşüş sözcüğünü seçmemin nedeni uzayda yön olduğunu varsaymak ve benzetimi kolaylaştırmak açısından. Bunun, yere oturup hareketinin son bulacağı bir zemin bulunmuyor. Bodrumumuzdaki calaskarı her bodrumda işimiz olduğunda çevirmemiz gerektiği gibi olmuyor.

 

Çok faydalı bir alet, kıyamet sonrası !!! ekipmanlarından! Tavsiye ederim. Ben olanağım olsa bunu bir tonluk filan büyük bir beton kütle ile yapmayı tasarlıyorum ama çok zaman ve ekipman lazım. Şu an buna kaynak ayırmam olanaksız. Kıyamet sonrası kavramı Mad Max filminde anlatılan olay... Hollywood'un gözde konularındandır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

 

Hala dangalaklıkta ısrar ediyorsun. 

 

Termodinamik kanunlara göre, ısının olmayan bir yere akması mümkün mü değil mi, bunu söyle bir evvela, kaz kafalı dümbük...

 

mümkün.güneşten  ısı uzaya yayılıyor.

 

tersi mümkün mü peki?:)

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, Ten Ten said:

mümkün.güneşten  ısı uzaya yayılıyor.

 

tersi mümkün mü peki?:)

 

 

 

Hala aynı gerzkeliktesin..

 

Güneşten uzaya yayılmaz. Güneşten çıktığı anda fotondur mesela. Gelir dünyaya çarpar, ısı olur mesela. 

 

Fakat hala o kaz kafan anlamadı ki, güneşte, o uzayda, fotonda, gezegende hepsi de evrenin içinde olan şeyler. Nasıl bir danglaksan, hala, evrenin içindeki bir şeyler ile evrenin tamamının aynı şey olmadığını anlamış değilsin. 

 

Tekrar yazayım bak gerzek moron: Güneşte, o uzayda, evrenin bir parçası. Evrenin içinde olan biten, evrenin tümü için geçerli olmaz. 

 

Hala kaç keredir diyoruz, evrenin kendisinde, kütle ve enerji toplamı her zaman sabittir, sen ise hala gelmiş amanda güneşten ısı kaçıyor flan diye sayıklıyorsun, cahil moron. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Hala aynı gerzkeliktesin..

 

Güneşten uzaya yayılmaz. Güneşten çıktığı anda fotondur mesela. Gelir dünyaya çarpar, ısı olur mesela. 

 

Fakat hala o kaz kafan anlamadı ki, güneşte, o uzayda, fotonda, gezegende hepsi de evrenin içinde olan şeyler. Nasıl bir danglaksan, hala, evrenin içindeki bir şeyler ile evrenin tamamının aynı şey olmadığını anlamış değilsin. 

 

Tekrar yazayım bak gerzek moron: Güneşte, o uzayda, evrenin bir parçası. Evrenin içinde olan biten, evrenin tümü için geçerli olmaz. 

 

Hala kaç keredir diyoruz, evrenin kendisinde, kütle ve enerji toplamı her zaman sabittir, sen ise hala gelmiş amanda güneşten ısı kaçıyor flan diye sayıklıyorsun, cahil moron. 

sen neden yazmadığım  şeyleri yazmış gibi gösterip cevap veriyorsun?

 

cevabımda var mı enerji kütle toplamı sabit değildir diye.

 

soruna adam gibi cevap yazdık.

 

sorularıma hakaret ederek de cevap verme.

 

aşağıdaki sorularıma  cevap ver.

 

Kapalı bir sistemde zamanla artan entropi  zamanla tekrar azalır mı?

Azalırsa termodinamik kanunlar yanlış mıdır?

 

Sorularıma cevap vereceksen adam gibi cevap ver.:276:

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Ten Ten said:

sen neden yazmadığım  şeyleri yazmış gibi gösterip cevap veriyorsun?

 

cevabımda var mı enerji kütle toplamı sabit değildir diye.

 

soruna adam gibi cevap yazdık.

 

sorularıma hakaret ederek de cevap verme.

 

aşağıdaki sorularıma  cevap ver.

 

Kapalı bir sistemde zamanla artan entropi  zamanla tekrar azalır mı?

Azalırsa termodinamik kanunlar yanlış mıdır?

 

Sorularıma cevap vereceksen adam gibi cevap ver.:276:

 

 

 

 

 

Şu geri zekalılığı bırakta, artık bir anla. Entropi, evrenin herhangi bir noktası için geçerlidir, evrenin tümü için değil. Evrenin içinde dönen bir derivdaim makinesi, olmaz, olmayacaktır, entropi onu durdurur. Ama evrenin kendisi, bütünü, bir devridaim makinesi gibi, sürekli aynı döngüyü tekrarlayabilir. Çünkü, evrenin tümüne dair olan herşey, evrenden hiç bir zaman eksilmez.

 

O dangalak kafanın bir türlü almadığı şey, entropinin vs. evrendeki bazı şeylerle alakalı mevzular olduğu. Evrenin tümü için, yani olsaydı bir dışarısı, o dışarıdan bakanın göreceği evren için geçerli olmadığı. Dışarıdan bakınca, evrenin toplam kütlesi ve enerjisi sabit kalacak, en azından bir çarpan olarak. Bu yüzden, evrenin tekrar büzüşmesi, sonra tekrar big bangla genişlemesi ve bunu sonsuz kere tekrar etmesi mümkündür. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Şu geri zekalılığı bırakta, artık bir anla. Entropi, evrenin herhangi bir noktası için geçerlidir, evrenin tümü için değil. Evrenin içinde dönen bir derivdaim makinesi, olmaz, olmayacaktır, entropi onu durdurur. Ama evrenin kendisi, bütünü, bir devridaim makinesi gibi, sürekli aynı döngüyü tekrarlayabilir. Çünkü, evrenin tümüne dair olan herşey, evrenden hiç bir zaman eksilmez.

 

O dangalak kafanın bir türlü almadığı şey, entropinin vs. evrendeki bazı şeylerle alakalı mevzular olduğu. Evrenin tümü için, yani olsaydı bir dışarısı, o dışarıdan bakanın göreceği evren için geçerli olmadığı. Dışarıdan bakınca, evrenin toplam kütlesi ve enerjisi sabit kalacak, en azından bir çarpan olarak. Bu yüzden, evrenin tekrar büzüşmesi, sonra tekrar big bangla genişlemesi ve bunu sonsuz kere tekrar etmesi mümkündür. 

 

 


Hayalinde tasarladığın şeye iman ediyorsun.

:276:

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 20.07.2017 at 23:02, Ten Ten said:

Bilginin kökeni varlık olamaz.Hidrojen kendisinden sonra gelen elementlerin bilgisine sahip değil.

Bilginin kökeni ben olamam.Bilgi benden bağımsızdır.

 

Bilginin kökeni varlık olamaz da ne demek? Önce veri-enformasyon-bilgi ayrımlarını yapmalısın. Maddi etkileşimlerin olduğu yerde veri ve enformasyonun "olmaması" mümkün mü? Onları rafine hale getirip bilgi niteliğini kazandıran ise sensin. Yani özne. Yani bilinç. Sen yoksan bilgi de yok. Ama etkileşim var. Yani saf veri var ve kaçınılmaz. Aksi bir durum söz konusu ise onu önce sen göstermelisin. Ne yani, veri ya da enformasyon da olmamalı mıydı? Neye şaşırmaktasın?

 

On 20.07.2017 at 23:09, Ten Ten said:

Çoklu evren modelleride karadeliklerde termodinamik yasaları çiğneyemezler.

 

Karadeliklerin big bang oluşturacağı varsayımı  hayal ürünü.Evrende her galaksinin merkezinde karadelikler var.

 

Tanrıya bile imkan veren sen, hayal ürünü olamayacak kadar dahi olasılıksız olan tanrıya/şeye dahi imkan veren sen mi söylüyorsun bunu? Birçok kişi belki bu iddiada bulunabilir, ama sen değil. Senin haddine değil. Karadeliklere ise az sonra geleceğiz.

 

On 21.07.2017 at 12:17, Ten Ten said:

Ateistlerin evren modelleri ikinci kanuna takılıyor.
Q=m.c.DeltaT
Evrenin sıcaklığı formuldeki Delta t mutlak sıfıra doğru giderek azalıyor.
Ateistlerin evreni ezeli ve ebedi kabul etmeleri bu yüzden saçmalıktır.

Atesitlerin evren modeli bir şey yok. Fiziğin modelleri var. Demogojiyle sulandırma işi.

Bahsettiğin şey genel olarak entropi zehirlenmesi ya da termodinamik zehirlenme.

Ancak sence mesele sadece bundan mı ibaret? Emin misin? Onca araştırdın araştırdın da, bunun bir adım sonrası ile ilgili hiçbir halt bulamadın mı? Burası bana hiç samimi gelmiyor.

 

1-Döngüsel evrenler birbiri ile entropi olarak ilintili olmak zorunda değil.

2-Öyle olsa bile 2. yasayı dıştalayan ve atlatabilen, entropiyi resetleyen modeller mevcut.

3-2. yasa etkili ama temel olmak zorunda değil.

.............

Yaklaşımlar genel olarak şunlar:

1- 2. yasa mutlaktır. Kutsaldır. Her bir yeni evren ise bu bağlamda daha fazla ve daha fazla (maksimum) entropiye sahiptir.

2- 2. yasayı aşmak mümkündür. Fakat sadece büyük sekme(*) sırasında. Bu, entropinin resetlenmesi olarak tabir edilebilir.

3- 2. yasayı yine aşmak mümkündür, fakat bu kez kara delikler içerisindeki tekilliklerde. Evren termal ölüme ermiş, ancak bu entropi kara delik içerisindeki tekilliklerde buharlaştırılabiliyor olabilir. Penrose'nin bu mesele üzerine konferansları vardır.

 

4-2. yasa etkilidir ama "temel"(fundamental) değildir. Fizik temel olarak zaman/CPT simetriktir. ( charge-parity-time reversal (yük-parite-zaman tersinirliği simetrisi) Ve bu simetri 2. yasadan daha temeldir. Her yeni sekme, sadece tekil bir big bang değildir. Fakat aynı zamanda zaman/CPT simterisi perspektifinden bakıldığında, ikinci bir big bang benzeri,  neden sonuç ilişkisi zamansal olarak ters yönde olacak şekilde başlangıç vardır. Tersine evrimler en nihayetinde nihai düzeyde uzun termal ölüm dönemine erecek, bu da muhtemel olarak geriye kalan tüm düşük entropili yapıları yok edecektir. Bu konuda düşünce deneyleri ve zaman/CPT simetrisinin 2. yasaya göre daha mutlak/temel olduğuna dair görüşler mevcuttur.

 

5- Evrenin ısı ölümüne gittiği gün genişleme neticesinde uzayda ne enerji ne de madde bulunacak. Uzay mutlak sıfırdan daha soğuk olacak… Uzaydaki enerji sıfırın altına düştüğü üzere, boşluk tekrar ısınmaya başlayacak. boşluğu boşluktan yaratan enerji tabir edilen “sıfır noktası enerjisi”, uzayı yeniden ısıtarak yeni bir evrenin doğumuna yol açacak. Ancak bu evren eski evrenden kalanlardan değil, boşluktan doğacak. Eski evren yok olduğunda, geriye birşey kalmayacak…

 

Evrenin eski bir evrenin küllerinden değil de boşluktan doğmasının sebebi, boşluğun gerçek parçacıklardan değil, sanal parçacıklardan oluşmasıdır. Evren yoktan var oldu demek, yoktan enerji üretmek anlamına geliyor. Bu da termodinamik yasasına, enerjinin korunumu yasasına aykırı olduğu için sorunlu. Öte yandan boşluk da “boş olup” içinde tek bir gerçek parçacık bile barındırmamakta. Ancak, boşluktan enerji üretmek, yoktan enerji üretmek anlamına gelmediği için termodinamik yasasını ihlal etmemiş oluyoruz. Bu sonsuz enerjinin(negatif enerji) bir kısmı evreni oluşturuyor, geri kalanı ise boşlukta kalıyor. Ancak, sonsuzdan enerji çıkarmak sonsuzluğu ortadan kaldırmadığı için; boşluktan bir evrenin meydana gelmesi, boşluğa enerji eklemek veya boşluktan enerji üretmek, boşluğun toplamda sonsuz olan enerji düzeyini değiştirmiyor. Bunun sebebi ise boşluğun gerçek parçacıklardan değil, sanal parçacıklardan oluşması. Her halükarda, sonsuz boşluktaki sonsuz sıcaklığın sağladığı sonsuz enerji sebebiyle, boşlukta sonsuz sayıda sanal parçacık oluşuyor. Bundan sonrası heisenberg'in belirsizlik ilkesi ve false vacuum...vb.

Mutlak sıfırın ötesine geçmek, yani negatif sıcaklık nedir dersen, bu başarıldı, mutlak sıfırın ötesine geçmek demek, aslen yeniden ısınmak demek:

https://phys.org/news/2013-01-gas-temperature-absolute.html

 

Bu yazdığım 5 adet kaba yaklaşımın hiçbirisinin yanında arkasında karşısında sağında solunda olduğumu söylemiyorum(henüz). Sadece "varlar". Hikaye senin ortaya koyup da kısa kesip atmaya çalıştığın kadarından ibaret değil özetle.

On 21.07.2017 at 13:00, Ten Ten said:

Açık sistemde kabul ettiğin dış sınırsız enerji girdisi şu an nerede peki?

Dış  enerji girdisi varsa evren neden soğuyor?evrende enerji kaçağı var.
cevap verdikçe batıyorsun.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

Bak önce şunu verelim:

597dd52d6867a_max.entropi.JPG.06d086b2972d0ed757b935948a9da543.JPG
Stenger'in gösterdiği üzere(alıntıdır): Evrenin toplam entropisi ve evrenin çapının bir fonksiyonu olarak maksimum entropi... Başlangıçta, Planck zamanında, eşit olmaları evrenin tam kaostan başladığını gösterir. Ancak evren genleştiğinden, maksimum entropinin toplam entropiden daha hızla artmasının yarattığı fark termodinamiğin ikinci yasası ihlal edilmeden düzenin oluşmasını mümkün kılar. Yani kapalı bir sistem içerisinde dahi entropi, yerel açık sistemlerin bünyesinde "yerel olarak" düşürülebilir. Toplam entropi ise değişmez. Evrenin toplam entropisi ikinci yasanın gerektirdiği şekilde evren genişledikçe artar. Ancak Ancak evrenin sahip olabileceği maksimum entropi daha da hızlı artarak düzenin oluşabilmesi için daha fazla boş alan oluşmasını sağlar. Bunun nedeni belli bir yarıçapı olan bir kürenin (evreni bir küre gibi düşünüyoruz) maksimum entropisinin aynı yarıçaptaki bir karadeliğin entropisine eşit olmasıdır. Genişleyen evren bir karadelik olmadığına göre entropisi maksimum entropiden daha düşüktür. Dolayısıyla, zaman ilerledikçe bütünde daha düzensiz hale gelse de, genişleyen evrenimiz maksimal düzensizlikte değildir. Burada planck zamanı öncesi ile ilgili spekülasyon eleştirileri getirilebilir. Ama sen zaten meselenin bu yönüyle ilgili mevzunun dalağını mütemadiyetle yardığın üzere, bu nokta üzerine de pek bir söz söyleme hakkın yok.

 

Meselenin bu yönü senin sorduğun ana sorunun direk cevabı değil. Ama önemli bir ara aşama. Dış enerji girdisi bizim örneğimizde yerel olarak güneş.

Evren soğuyorsa demek zaten kavramsal bir yanılgı. Evren termodimamik dengeye gidiyor. Bunun için de enerji kaçağı olmasına gerek yok. Bu bağlamda evrende enerji kacağı var demen meseleyi henüz hiç mi hiç anlamadığını gösteriyor. Termodinamik denge için enerji kaçağı olmasına gerek mi var be adam?

On 23.07.2017 at 12:41, Ten Ten said:

Evren soğuduğuna göre enerji çıkışı var.uzay evrenden büyük ve sınırsız kabul edliliyor.

 

Evren mükemmel kapalı sistem  olsaydı soğumazdı.Örneğin Termos şişeleri var.mükemmel kapalı sistem olmasada çay kahve gibi sıcak içeceklerin sıcaklığını uzun süre muhafaza ediyor.
http://www.kuark.org/2014/11/uzayin-sicakligi-kac-derecedir/

Evren big crunch ile çökene kadar uzaya   enerjisinin bir kısmını  yaymış olacak.
Evrenin enerji verimliliği termodinamik yasalara göre 1 ve 1 den büyük olamaz.

 

Tekrar edeyim, yukarıdakileri yazmış olmak için meseleyi zerre kadar anlamamış olmak, ya da külliyen yanlış anlamış olmak gerekiyor.  Döngüsel modeller için ise verimliliğin 1 ya da 1'den büyük olmasına gerek yok. Evrenler arası fiziğe geçerken halen bu evrenin verimliliğinden bahsediyorsun. Mesele bu evrene değil artık, öteki evrene geçerken "arada" ne olduğu ya da olmadığı.

 

On 27.07.2017 at 02:13, Ten Ten said:

Her türlü bilgiden bahsediyorum.http://astrosun2.astro.cornell.edu/academics/courses/astro201/hydrogen_burn.htm

4 hidrojen atomu   bir helyum atomuna dönüşüyor.Bu dönüşümden  enerji ve neutrinoda elde ediliyor.

Bu dönüşümden yoğunluk ergime noktası kaynama noktası vb  bilgiler  nasıl ortaya çıkıyor?

1 +1 = 2 elde edilmesi gibi basit değil bu bilgilerin varlığı.

 

Bu nedir, ne demeye çalışyorsun? Sence böyle olmaması mı gerekirdi? Sence nasıl olması gerekirken böyle oldu? Böyle evrenler mi var? Maddenin ve etkileşimlerin olduğu yerde aslen böyle olmamasının imkanı, mümkünü var mı? Böyle evrenleri mi gezdin gördün? Ortaya çıkan şeyler bilgiler değil, veriler. E başka bir yolu varmı bu işin?

......................................................

Modellerden birini biraz daha somut olarak vermek gerekirse eğer örneğin(alıntı):

 

Fizikçi Popławski’ye göre, evrenimiz bir karadeliğin içinde doğdu ve solucandeliği gibi genişleyerek kara delikten kopup kendi uzayını yarattı. Bu nedenle de kendi çevresinde dönüyor.Evrenin kara delikten doğması zamanın neden ileri (geçmişten geleceğe) aktığını açıkladığı gibi, galaksilerdeki yıldızları bir arada tutan yerçekimini sağlayan görünmez karanlık madde ve evrenin gittikçe artan hızda genişlemesinden sorumlu karanlık enerjinin ne olduğunu da ortaya koyuyor.

 

Evrenimiz büyük patlama sırasında bir karadeliğin içerisinden dışarı doğru ışıktan hızlı genişleyerek doğduysa, eski fizik yasalrı ile arasındaki bağ kopuyor. Eski evren çökerken oluşan yeni evren eski evrenin enerji izini taşımak durumunda ve eski evrene nedensel olarak bağlı olduğu üzere termodinamik yasaları gereği ölü doğmalıydı. Buna karşılık bir kara deliğin içinde büyük patlama ile doğduğu vakit öncül evrenden ışıktan hızlı bir şekilde uzaklaştığı üzere eski evrenin enerji izini taşımak durumunda değil. Olagelen her evren bu şekilde reset atıyorsa, 2. yasa ile ilgili açmaz ortadan kalkmış oluyor. Detayları oldukça fazla, yazdığım kadarı sadece çok küçük bir özeti.

 

Bu teoriyi küçümsemeyin; büyük patlamanın nedeni ya da ne olduğu, evrenin neden (bir dönem) ışıktan hızlı genişlediği, anti maddenin kökeni, madde-anti madde miktarı, zaman oku, kozmolojik sabit ve tekillik paradoksuna değin tüm çıkmazları tek bir kerede ortadan kaldırabiliyor. Ve kütleçekim dalgalarının gözlenebilmesi gibi yöntemlerle test edilebilirlik özelliğine de sahip.

 

Görüldüğü üzere termodinamiği de içinde eritebilen modeller mevcut. Yukarıda verdiğim örnek ise bunlardan "sadece biri".

 

Nihai olarak çıkarılması gereken ders ise şu:

 

Ten ten kardeşim, mevcut verilere göre sen önce "mevcut durum 2+2=5'miş gibi duruyor. Buna katılmıyorum" diyorsun. Peki, amenna. Ancak arkasından getirdiğin alternatif ise şu: "O zaman 2+2= eşşektir" şelinde. Sana göre bu doğrudur. Çünkü eşşek neticede matematiksel bir nicelik/kavram değildir....?!!!....Sen kalk bunca sorgula, evrenler arası fiziğe falan gir, bilim adamları bu konuda göbeği halen çatlatadursun, ama sen akabinde kalk işi eşşeğe, yani tanrıya getir. E insanın da eşşoğlueşşek diyesi geliyor haliylen. Anibal işin bu kısmını ziyadesiyle karşıladığı için ben burada duruyorum.

 

Şimdi; termodinamikle ilgili açlığın henüz giderilmedi mi, aynı zamanda da ateizme ve tanrı yoktur demeye karşı bir alerjin, bu yönde bir saplantın mı var kardeşim? O zaman şunu yapacaksın: Agnostik takılacaksın. Bekleyeceksin. Ya ateist, ya da karın ağrına binaen agnostik. Bunun üçüncü bir yolu yok.

 

Termodinamikle ilgili çözümler mümkün gördüğün üzere, ama o ipe sapa gelmez ne idüğü belirsiz tanrın halen mümkünsüz ve sorunlu termodinamik modellerin yanında dahi koca bir hiç. Geçmiş olsun.

 

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Bilginin kökeni varlık olamaz da ne demek? Önce veri-enformasyon-bilgi ayrımlarını yapmalısın. Maddi etkileşimlerin olduğu yerde veri ve enformasyonun "olmaması" mümkün mü? Onları rafine hale getirip bilgi niteliğini kazandıran ise sensin. Yani özne. Yani bilinç. Sen yoksan bilgi de yok. Ama etkileşim var. Yani saf veri var ve kaçınılmaz. Aksi bir durum söz konusu ise onu önce sen göstermelisin. Ne yani, veri ya da enformasyon da olmamalı mıydı? Neye şaşırmaktasın?

 

 

Tanrıya bile imkan veren sen, hayal ürünü olamayacak kadar dahi olasılıksız olan tanrıya/şeye dahi imkan veren sen mi söylüyorsun bunu? Birçok kişi belki bu iddiada bulunabilir, ama sen değil. Senin haddine değil. Karadeliklere ise az sonra geleceğiz.

 

Atesitlerin evren modeli bir şey yok. Fiziğin modelleri var. Demogojiyle sulandırma işi.

Bahsettiğin şey genel olarak entropi zehirlenmesi ya da termodinamik zehirlenme.

Ancak sence mesele sadece bundan mı ibaret? Emin misin? Onca araştırdın araştırdın da, bunun bir adım sonrası ile ilgili hiçbir halt bulamadın mı? Burası bana hiç samimi gelmiyor.

 

1-Döngüsel evrenler birbiri ile entropi olarak ilintili olmak zorunda değil.

2-Öyle olsa bile 2. yasayı dıştalayan ve atlatabilen, entropiyi resetleyen modeller mevcut.

3-2. yasa etkili ama temel olmak zorunda değil.

.............

Yaklaşımlar genel olarak şunlar:

1- 2. yasa mutlaktır. Kutsaldır. Her bir yeni evren ise bu bağlamda daha fazla ve daha fazla (maksimum) entropiye sahiptir.

2- 2. yasayı aşmak mümkündür. Fakat sadece büyük sekme(*) sırasında. Bu, entropinin resetlenmesi olarak tabir edilebilir.

3- 2. yasayı yine aşmak mümkündür, fakat bu kez kara delikler içerisindeki tekilliklerde. Evren termal ölüme ermiş, ancak bu entropi kara delik içerisindeki tekilliklerde buharlaştırılabiliyor olabilir. Penrose'nin bu mesele üzerine konferansları vardır.

 

4-2. yasa etkilidir ama "temel"(fundamental) değildir. Fizik temel olarak zaman/CPT simetriktir. ( charge-parity-time reversal (yük-parite-zaman tersinirliği simetrisi) Ve bu simetri 2. yasadan daha temeldir. Her yeni sekme, sadece tekil bir big bang değildir. Fakat aynı zamanda zaman/CPT simterisi perspektifinden bakıldığında, ikinci bir big bang benzeri,  neden sonuç ilişkisi zamansal olarak ters yönde olacak şekilde başlangıç vardır. Tersine evrimler en nihayetinde nihai düzeyde uzun termal ölüm dönemine erecek, bu da muhtemel olarak geriye kalan tüm düşük entropili yapıları yok edecektir. Bu konuda düşünce deneyleri ve zaman/CPT simetrisinin 2. yasaya göre daha mutlak/temel olduğuna dair görüşler mevcuttur.

 

5- Evrenin ısı ölümüne gittiği gün genişleme neticesinde uzayda ne enerji ne de madde bulunacak. Uzay mutlak sıfırdan daha soğuk olacak… Uzaydaki enerji sıfırın altına düştüğü üzere, boşluk tekrar ısınmaya başlayacak. boşluğu boşluktan yaratan enerji tabir edilen “sıfır noktası enerjisi”, uzayı yeniden ısıtarak yeni bir evrenin doğumuna yol açacak. Ancak bu evren eski evrenden kalanlardan değil, boşluktan doğacak. Eski evren yok olduğunda, geriye birşey kalmayacak…

 

Evrenin eski bir evrenin küllerinden değil de boşluktan doğmasının sebebi, boşluğun gerçek parçacıklardan değil, sanal parçacıklardan oluşmasıdır.

 

Evren yoktan var oldu demek, yoktan enerji üretmek anlamına geliyor. Bu da termodinamik yasasına, enerjinin korunumu yasasına aykırı olduğu için sorunlu. Öte yandan boşluk da “boş olup” içinde tek bir gerçek parçacık bile barındırmamakta. Ancak, boşluktan enerji üretmek, yoktan enerji üretmek anlamına gelmediği için termodinamik yasasını ihlal etmemiş oluyoruz.

 

Bu sonsuz enerjinin(negatif enerji) bir kısmı evreni oluşturuyor, geri kalanı ise boşlukta kalıyor. Ancak, sonsuzdan enerji çıkarmak sonsuzluğu ortadan kaldırmadığı için; boşluktan bir evrenin meydana gelmesi, boşluğa enerji eklemek veya boşluktan enerji üretmek, boşluğun toplamda sonsuz olan enerji düzeyini değiştirmiyor. Bunun sebebi ise boşluğun gerçek parçacıklardan değil, sanal parçacıklardan oluşması. Her halükarda, sonsuz boşluktaki sonsuz sıcaklığın sağladığı sonsuz enerji sebebiyle, boşlukta sonsuz sayıda sanal parçacık oluşuyor. Bundan sonrası heisenberg'in belirsizlik ilkesi ve false vacuum...vb.

 

Mutlak sıfırın ötesine geçmek, yani negatif sıcaklık nedir dersen, bu başarıldı, mutlak sıfırın ötesine geçmek demek, aslen yeniden ısınmak demek:

https://phys.org/news/2013-01-gas-temperature-absolute.html

 

Bu yazdığım 5 adet kaba yaklaşımın hiçbirisinin yanında arkasında karşısında sağında solunda olduğunu söylemiyorum(henüz). Sadece "varlar". Hikaye senin ortaya koyup da kısa kesip atmaya çalıştığın kadarından ibaret değil özetle.

 

Bak önce şunu verelim:

597dd52d6867a_max.entropi.JPG.06d086b2972d0ed757b935948a9da543.JPG
Stenger'in gösterdiği üzere(alıntıdır): Evrenin toplam entropisi ve evrenin çapının bir fonksiyonu olarak maksimum entropi... Başlangıçta, Planck zamanında, eşit olmaları evrenin tam kaostan başladığını gösterir. Ancak evren genleştiğinden, maksimum entropinin toplam entropiden daha hızla artmasının yarattığı fark termodinamiğin ikinci yasası ihlal edilmeden düzenin oluşmasını mümkün kılar. Yani kapalı bir sistem içerisinde dahi entropi, yerel açık sistemlerin bünyesinde "yerel olarak" düşürülebilir. Toplam entropi ise değişmez. Evrenin toplam entropisi ikinci yasanın gerektirdiği şekilde evren genişledikçe artar. Ancak Ancak evrenin sahip olabileceği maksimum entropi daha da hızlı artarak düzenin oluşabilmesi için daha fazla boş alan oluşmasını sağlar. Bunun nedeni belli bir yarıçapı olan bir kürenin (evreni bir küre gibi düşünüyoruz) maksimum entropisinin aynı yarıçaptaki bir karadeliğin entropisine eşit olmasıdır. Genişleyen evren bir karadelik olmadığına göre entropisi maksimum entropiden daha düşüktür. Dolayısıyla, zaman ilerledikçe bütünde daha düzensiz hale gelse de, genişleyen evrenimiz maksimal düzensizlikte değildir. Burada planck zamanı öncesi ile ilgili spekülasyon eleştirileri getirilebilir. Ama sen zaten meselenin bu yönüyle ilgili mevzunun dalağını mütemadiyetle yardığın üzere, bu nokta üzerine de pek bir söz söyleme hakkın yok.

 

Meselenin bu yönü senin sorduğun ana sorunun direk cevabı değil. Ama önemli bir ara aşama. Dış enerji girdisi bizim örneğimizde yerel olarak güneş.

Evren soğuyorsa demek zaten kavramsal bir yanılgı. Evren termodimamik dengeye gidiyor. Bunun için de enerji kaçağı olmasına gerek yok. Bu bağlamda evrende enerji kacağı var demen meseleyi henüz hiç mi hiç anlamadığını gösteriyor. Termodinamik denge için enerji kaçağı olmasına gerek mi var be adam?

 

Tekrar edeyim, yukarıdakileri yazmış olmak için meseleyi zerre kadar anlamamış olmak, ya da külliyen yanlış anlamış olmak gerekiyor.  Döngüsel modeller için ise verimliliğin 1 ya da 1'den büyük olmasına gerek yok. Evrenler arası fiziğe geçerken halen bu evrenin verimliliğinden bahsediyorsun. Mesele bu evrene değil artık, öteki evrene geçerken "arada" ne olduğu ya da olmadığı.

 

 

Bu nedir, ne demeye çalışyorsun? Sence böyle olmaması mı gerekirdi? Sence nasıl olması gerekirken böyle oldu? Böyle evrenler mi var? Maddenin ve etkileşimlerin olduğu yerde aslen böyle olmamasının imkanı, mümkünü var mı? Böyle evrenleri mi gezdin gördün? Ortaya çıkan şeyler bilgiler değil, veriler. E başka bir yolu varmı bu işin?

......................................................

Modellerden birini biraz daha somut olarak vermeke gerekirse eğer örneğin(alıntı):

Fizikçi Popławski’ye göre, evrenimiz bir karadeliğin içinde doğdu ve solucandeliği gibi genişleyerek kara delikten kopup kendi uzayını yarattı. Bu nedenle de kendi çevresinde dönüyor.

 

Evrenin kara delikten doğması zamanın neden ileri (geçmişten geleceğe) aktığını açıkladığı gibi, galaksilerdeki yıldızları bir arada tutan yerçekimini sağlayan görünmez karanlık madde ve evrenin gittikçe artan hızda genişlemesinden sorumlu karanlık enerjinin ne olduğunu da ortaya koyuyor.

Evrenimiz büyük patlama sırasında bir karadeliğin içerisinden dışarı doğru ışıktan hızlı genişleyerek doğduysa, eski fizik yasalrı ile arasındaki bağ kopuyor. Eski evren çökerken oluşan yeni evren eski evrenin enerji izini taşımak durumunda ve eski evrene nedensel olarak bağlı olduğu üzere termodinamik yasaları gereği ölü doğmalıydı. Buna karşılık bir kara deliğin içinde büyük patlama ile doğduğu vakit öncül evrenden ışıktan hızlı bir şekilde uzaklaştığı üzere eski evrenin enerji izini taşımak durumunda değil. Olagelen her evren bu şekilde reset atıyorsa, 2. yasa ile ilgili açmaz ortadan kalkmış oluyor. Detayları oldukça fazla, yazdığım kadarı sadece çok küçük bir özeti.

Bu teoriyi küçümsemeyin; büyük patlamanın nedeni ya da ne olduğu, evrenin neden (bir dönem) ışıktan hızlı genişlediği, anti maddenin kökeni, madde-anti madde miktarı, zaman oku, kozmolojik sabit ve tekillik paradoksuna değin tüm çıkmazları tek bir kerede ortadan kaldırabiliyor. Ve kütleçekim dalgalarının gözlenebilmesi gibi yöntemlerle test edilebilirlik özelliğine de sahip.

 

 

Görüldüğü üzere termodinamiği de içinde eritebilen modeller mevcut. Yukarıda verdiğim örnek ise bunlardan "sadece biri".

Nihai olarak çıkarılması gereken ders ise şu:

Ten ten kardeşim, mevcut verilere göre sen önce "mevcut durum 2+2=5'miş gibi duruyor. Buna katılmıyorum" diyorsun. Peki, amenna. Ancak arkasından getirdiğin alternatif ise şu: "O zaman 2+2= eşşektir" şelinde. Sana göre bu doğrudur. Çünkü eşşek neticede matematiksel bir nicelik/kavram değildir....?!!!....Sen kalk bunca sorgula, evrenler arası fiziğe falan gir, bilim adamları bu konuda göbeği halen çatlatadursun, ama sen akabinde kalk işi eşşeğe, yani tanrıya getir. E insanın da eşşoğlueşşek diyesi geliyor haliylen. Anibal işin bu kısmını ziyadesiyle karşıladığı için ben burada duruyorum.

Şimdi; termodinamikle ilgili açlığın henüz giderilmedi mi, aynı zamanda da ateizme ve tanrı yoktur demeye karşı bir alerjin, bu yönde bir saplantın mı var kardeşim? O zaman şunu yapacaksın: Agnostik takılacaksın. Bekleyeceksin. Ya ateist, ya da karın ağrına binaen agnostik. Bunun üçüncü bir yolu yok.

Termodinamikle ilgili çözümler mümkün gördüğün üzere, ama o ipe sapa gelmez ne idüğü belirsiz tanrın halen mümkünsüz ve sorunlu termodinamik modellerin yanında dahi koca bir hiç. Geçmiş olsun.

 

https://phys.org/news/2013-01-gas-temperature-absolute.html

 

Bu linkte sadece geçildiği yazıyor detayına inilmemiş.

 

Milyarda bir gibi geçildiği yazıyor.Bu mutlak sıfırın geçildiği anlamına gelmez.mutlak sıfırın yanlış hesaplandığı anlamına  gelir.

 

Işık hızınında geçildiği yazılıyordu. Daha sonra hata olduğu meydana çıktı.

 

Termodinamik denge için ısı  kaçağı olması şart demedim.Demediğim şeyler hakkında yazmayınız.:276:

 

Çok uzun yazmışsın.Ateizminde dogmaları var.

:)

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Gözlemlediğimiz  evren küresel  ve her yöne genişleyen  bir evren.

 

Zaman içinde gözlemlediğimiz evrenin sadece iki boyutu genişlemiyor Üç boyutu genişliyor.

 

Döngüsel olmayan evren modellerini ciddiye almıyorum.Evren oluşumu hakkında fazla bilgi bilgi vermiyorlar.

 

Çoklu evren modelleride döngüsel olmak zorunda.Yoksa yoktan varolan vardan yok olan bir evren modelini savunmuş olursunuz.:)

 

Şişen balon yüzeyindeki noktalar kendi aralarında mesafe değiştiği gibi balon merkezinden dışarı doğruda genişlemede var.

 

 

stock-vector-the-universe-ever-since-the

 

 

 

 

Evrenin şeklinin küresel olduğunu söylemek doğru değil. 

 

Evrenin şeklini bilebilmek için önce eğimini bilmemiz gerekiyor. Bu eğime göre oluşabilecek şekilleri de üst boyuta taşımak gerekiyor.

 

Evren için balon yüzeyi benzetmesi yapılıyor ama daha iyi anlaşılması için 2 boyutlu bir evreni, bir membrana benzetelim. 2 boyutlu olduğu için bu evrende alt, üst, yukarısı, aşağısı gibi kavramların karşılığı yok. Bu membran evreni oluşturduğu için bir şeyin içinde bulunması veya biri tarafından tutulması söz konusu değil. Şimdi bu membran gerildiğinde nasıl üzerindeki noktaların tümü aynı şekilde birbirinden uzaklaşırsa evren de o şekilde genişliyor. Bizim evrenizde 3 boyut olduğu için elbette 3 boyutta da genişleme var.

 

Bu genişleme mevzuunun bu kadar uzamasına sebep olan senin bu konu başlığında evrenin sınırının ışık hızında gidemeyen madde olduğu ve ışık hızında giden enerjinin evrenin dışına kaçabileceği iddian gibi merkezden harekete geçip de dışarı doğru olan küresel bir genişleme değil anlayacağın. 

 

Döngüsel model örneklerinden birinde modelin neden devirdaim makinesi gibi çalışmadığı, yerçekimi kuvvetinin nasıl döngüyü devam ettirmek için gerekli itkiyi sağlayacağı açıklanmış. Adamın ortaya koyduğu modelle ilgili ben bilim insanı değilim, yanlışlığını ortaya koymak durumunda değilim diyorsun sonra da termodinamik yasalarının modele uyup uymadığını adamdan daha iyi bilircesine "Saçmalamış" diyerek tek kelime ile dehanı gösteriyorsun.

 

Çoklu evren modelinin döngüsellikle alakası yok. Enflasyon, köpükleşme, sicim teorilerinin yönlendirdiği bir kendi kendine oluşum durumu var. Burada hiçlikten oluşum diyebilirsin elbette ama potansiyel farkı gibi hiçlikten dengeyi bozmadan birleyler oluşabileğini öne sürüyorlar.

 

Şimdi mesele şu, bu modellerin hiçbiri ateizm teması ile ve ya ateizm ile ilgili olarak ortaya konan teoriler değil. Bilim insanlarının, evren ile yaptıkları gözlemler ve hesaplar doğrultusında öne sürülen evrenler. Yapabildikleri kadar elbette. Durum böyleyken sanki ateizmin savunduğu bir evren modeli varmış da, bu evren modeli fantastik bir evren modeliymiş gibi davranmanın manası yok. Hele hele sahip olduğu bilgi kırıntı seviyesinde bile olsa, bilim tarafından rasyonel veriler ışığında ortaya konulan bu modellere burun kıvırıp, hiçlik içinden bir tanrı uydurup bunun daha rasyonel olduğunu savunmak hiç akıl karı değil.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

 

Çok uzun yazmışsın.Ateizminde dogmaları var.

:)

 

 

Teflon evreni çok uzun yazmışsın, aspirin hapı gibi istiyor arkadaş.

 

"Hıh" dedin mi dağların oluşumunu anlatacaksın, "hoh" dedin mi okyanusların. Uzatma işte.

 

 

tarihinde Sundance tarafından düzenlendi
Ekleme
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...