Jump to content

Yaşamı değerli kılan, ölümün varlığıdır..


Recommended Posts

  • İleti 50
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

1 hour ago, Strong Agnostik said:

Bu ateist kafasini yaşamak istiyorum. Birseyler ancak kaybedilecek olunca mi degerli oluyordu? Anlatsaniza biraz..

 

Kafalarin en guzeli, agnostik kafasini yasiyorsun. Sordugun soru ateistleri mi ilgilendiriyor? Sen anlatsana biraz, kafami yasamak istiyorum..

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Kafalarin en guzeli, agnostik kafasini yasiyorsun. Sordugun soru ateistleri mi ilgilendiriyor? Sen anlatsana biraz, kafami yasamak istiyorum..

Ölümden sonrasını bilmedigin icin hersey olabiliyor. Öldükten sonra bi uyanıyomuşum hersey rüyaymış, aslında tanrıymışım. Kabus görüyormuşum. Bu kafayı yaşayabilir misin? Ölümden sonrası yok diyen ateistler olduguna gore, sorum onları ilgilendirecek tabi. Simdi senin kafayi anlatacak misin?

Link to post
Sitelerde Paylaş
50 minutes ago, Strong Agnostik said:

Ölümden sonrasını bilmedigin icin hersey olabiliyor. Öldükten sonra bi uyanıyomuşum hersey rüyaymış, aslında tanrıymışım. Kabus görüyormuşum. Bu kafayı yaşayabilir misin? Ölümden sonrası yok diyen ateistler olduguna gore, sorum onları ilgilendirecek tabi. Simdi senin kafayi anlatacak misin?

 

O kafayi yasayamam tabi, kafan guzelmis. Olumden sonrasi var diyebiliyor musun? Bunlar teist hikayeleri. Oldukten sonra bir boktan farksiz oluyorsun, vucudunu sinekler bocekler yiyiyor. Olume cok da anlam yuklememek gerek. Hepimiz yuzyillar once dunyanin herhangi biryerinde ölen bir insan gibi ölüp kaybolacagiz ve bizi taniyan en son insan oldugunde hic dogmamis olacagiz ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Sahip olduklarini asla kaybetmeyecek olman onlari degersiz mi yapacakti. Konuyu biraz acsaniza, neyin kafasini yasiyorsunuz anlamak istiyorum.

 

Strong, ölümsüzsün diyelim. 

 

Hareket yeteneğini kaybettiğinde ölümsüz olman seni nasıl etkiler? Mesela tonlarca kaya altında sıkışıp kaldın. Evrenin sonuna kadar da kurtulma imkanın yok. Ölümsüz olmayı ister miydin böyle bir durumda?

 

Başka bir görüş; Seni ne kadar yaşam tatmin ederdi? Yaşamda yapılabilecek her şeyi milyarlarca kez tekrar tekrar yaptığında önünde yine bir sonsuzluk bulunmasını ister miydin yine de?

 

Başka bir görüş: Ne kadar çok üremek isterdin? Trilyon üzeri trilyon çocuğun olduğunda ve önünde yine de sonsuzluk olduğunda daha ne kadar üremeyi isterdin? Çoğalan nesillere nasıl kaynak yetiştirmeyi düşünürdün?

 

Sahip olduklarını asla kabetmeyecek olmanın onların değersiz olmasıyla alakası yok.

 

Sonsuzluk kavramının muazzamlığı söz konusu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Ölümden sonrasını bilmedigin icin hersey olabiliyor. Öldükten sonra bi uyanıyomuşum hersey rüyaymış, aslında tanrıymışım. Kabus görüyormuşum. Bu kafayı yaşayabilir misin? Ölümden sonrası yok diyen ateistler olduguna gore, sorum onları ilgilendirecek tabi. Simdi senin kafayi anlatacak misin?

 

Hoş geldin BRUTAL.

Elbette hiçbir şeyi bilemez, hiçbir şeyden emin olamazsın. Ama şöyle düşün, bilinç maddenin bir davranışı. Amigdalanı alsak korkmazsın, başka bir yerini alsak konuşamazsın. Bunlar ortadayken, tam tersini neden düşüneyim ki?

Tabi ki ihtimal dahilinde. Tabi ki her şey yalan olabilir. Ama bu kadar kurcalamak için bir nedenim var mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Bu ateist kafasini yaşamak istiyorum. Birseyler ancak kaybedilecek olunca mi degerli oluyordu? Anlatsaniza biraz..

 

Ölümü düşünen biri sayılmam, yani onu yüceltir ne de küçük görürüm ama bu dediğin daha ziyada teist kafasını anlatıyor gibi.

Ateist öleceğini zaten kabullenmiş ve ona anlamlar yüklemekten uzak biri. Bu nedenle "Yarın öleceğiz, o yüzden ne kadar iyi yaşarsak hayat o kadar değerli olur" diye düşünmez. Ben hiç böyle düşünmedim mesela, ölümü bir referans noktası ya da gerekçe gibi görmedim. Aklıma bile gelmedi. Hayat değerli ama sonunda ölecek olduğumuz için değil, dünyaya geldiğimiz için değerli. Sonunda ölüp gideceğimiz için değil.

 

Kurduğun neden sonuç ilişkisi bana göre değil velhasıl.

Hayat, ölümden dolayı sona ermez. Hayatın sona ermesine ölüm denir. Burayı iyi anla lütfen. O zaman teolojik odaklı baktığını ve sorunu öyle sorduğunu göreceksin.

 

Ama ölümsüzlüğü bulmuş ve hiç ölmeyecek olsaydık ne düşünürdük, hayata nasıl bakardık bilmiyorum, ilgilenmiyorum da. Beynimizin sonsuzluğu algılama kapasitesi yok, ayrıca şimdilik çok fazla gerçek dışı bir fantezi. 

 

Bence bu dediğini daha ziyade teistler düşünüyor. Onları ölüm sonrasındaki hayata taşıyacak olan bu hayat. Ölüm olmazsa bu dünya anlamını tamamen yitiriyor onlar için. O yüzden ateistlere sürekli ölüm üzerinden saldırıp duruyorlar biliyorsun. 

 

Peki sen ne düşünüyorsun? Sahip oldukların sonsuza dek seninle olacak olsa, hiçbir şekilde kaybetme ihtimalin bulunmasa hepsi senin için anlamını yitirir miydi?

Oturup düşündün mü bunu? Ölüm senin için bu kadar keskin bir referans noktası mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şöyle bir kafa da yaşayabilirsin mesela. 

 

Evren,  galaksiler, güneş sistemi,  dünya 

hepsi laboratuvarda çalışan bir elemanın bir petri kabında yapmış olduğu deneyden ibaret ve sen işte onu allah diye adladırıyorsun.

 

Öldükten sonra da bir bok olmuyor çünkü senin varlığından bile haberi yok. O aslında bu deneyle bam başka birsey araştırıyor. 

 

Bu durumda hayata daha fazla deger verir veya vermezsin o sana kalmış. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

O kafayi yasayamam tabi, kafan guzelmis. Olumden sonrasi var diyebiliyor musun? Bunlar teist hikayeleri. Oldukten sonra bir boktan farksiz oluyorsun, vucudunu sinekler bocekler yiyiyor. Olume cok da anlam yuklememek gerek. Hepimiz yuzyillar once dunyanin herhangi biryerinde ölen bir insan gibi ölüp kaybolacagiz ve bizi taniyan en son insan oldugunde hic dogmamis olacagiz ?

Hic dogmamis gibi olacaksan, ölüm hayati degersizlestiriyor demektir. Konuya niye atladin ki sen o zaman :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Strong, ölümsüzsün diyelim. 

 

Hareket yeteneğini kaybettiğinde ölümsüz olman seni nasıl etkiler? Mesela tonlarca kaya altında sıkışıp kaldın. Evrenin sonuna kadar da kurtulma imkanın yok. Ölümsüz olmayı ister miydin böyle bir durumda?

 

Başka bir görüş; Seni ne kadar yaşam tatmin ederdi? Yaşamda yapılabilecek her şeyi milyarlarca kez tekrar tekrar yaptığında önünde yine bir sonsuzluk bulunmasını ister miydin yine de?

 

Başka bir görüş: Ne kadar çok üremek isterdin? Trilyon üzeri trilyon çocuğun olduğunda ve önünde yine de sonsuzluk olduğunda daha ne kadar üremeyi isterdin? Çoğalan nesillere nasıl kaynak yetiştirmeyi düşünürdün?

 

Sahip olduklarını asla kabetmeyecek olmanın onların değersiz olmasıyla alakası yok.

 

Sonsuzluk kavramının muazzamlığı söz konusu.

Dunyada ölümsüz olmaktan kim bahsediyor ki? Acilarla dolu bir olumsuzluk tablosu cizersen kimse istemez tabi. Ama olumsuzsen aci algisi da degisir. Bundan zevk bile alabilirsin.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Hoş geldin BRUTAL.

Elbette hiçbir şeyi bilemez, hiçbir şeyden emin olamazsın. Ama şöyle düşün, bilinç maddenin bir davranışı. Amigdalanı alsak korkmazsın, başka bir yerini alsak konuşamazsın. Bunlar ortadayken, tam tersini neden düşüneyim ki?

Tabi ki ihtimal dahilinde. Tabi ki her şey yalan olabilir. Ama bu kadar kurcalamak için bir nedenim var mı?

 

Hosbulduk. Burada ateistlerin "sonu olan hayat degerlidir" sozunu tartisiyoruz. Olumden sonraki ihtimalleri dusunmeliyiz falan demedim zaten:)

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Ölümü düşünen biri sayılmam, yani onu yüceltir ne de küçük görürüm ama bu dediğin daha ziyada teist kafasını anlatıyor gibi.

Ateist öleceğini zaten kabullenmiş ve ona anlamlar yüklemekten uzak biri. Bu nedenle "Yarın öleceğiz, o yüzden ne kadar iyi yaşarsak hayat o kadar değerli olur" diye düşünmez. Ben hiç böyle düşünmedim mesela, ölümü bir referans noktası ya da gerekçe gibi görmedim. Aklıma bile gelmedi. Hayat değerli ama sonunda ölecek olduğumuz için değil, dünyaya geldiğimiz için değerli. 

 

Peki sen ne düşünüyorsun? Sahip oldukların sonsuza dek seninle olacak olsa, hiçbir şekilde kaybetme ihtimalin bulunmasa hepsi senin için anlamını yitirir miydi?

Oturup düşündün mü bunu? Ölüm senin için bu kadar keskin bir referans noktası mı?

 

Bu basliktaki iddia bana ait degil. Gecen gun Sundance nikli kullanici bu ifadeyi kullanmiş, ordan takildim. Senelerdir bu forumdaki ateist cogunluktan da bu ifadeyi hep gormusumdur.

Ölümü dusunmuyorsan, ondan kaciyorsun demektir. Sahip oldugun herseyi kaybedicek olman en keskin gercek senin icin,  nasil davranislarinda etkisi olmasin ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Bu basliktaki iddia bana ait degil. Gecen gun Sundance nikli kullanici bu ifadeyi kullanmiş, ordan takildim. Senelerdir bu forumdaki ateist cogunluktan da bu ifadeyi hep gormusumdur.

Ölümü dusunmuyorsan, ondan kaciyorsun demektir. Sahip oldugun herseyi kaybedicek olman en keskin gercek senin icin,  nasil davranislarinda etkisi olmasin ki?

 

Tahmin etmiştim zaten ahiret mesajı ile ilgili olduğunu :)

 

Ölüm, yaşamın bir gerçeği. 

 

Benim anladığım kadarı ile bu şekilde düşünen ateistler için işin özünde ölümden bir kaçış değil, ölümü aynı yaşam gibi doğal bir durum kabul etme durumu var.

 

Yani dediğin gibi şu anda sahip olduğumuz yaşamı, dolayısıyla benliğimizi, dolayısıyla her şeyimizi kaybedeceğiz ölümle. 

 

Bu doğal bir süreç, nasıl ki dünyaya gelip sahip olduğumuz her şeye sahip olduysak, zamanı geldiğinde ölüp, sahip olduğumuz her şeyi bırakacağız.

 

Anlayacağın nötr bir durum var.

 

 

Dunyada ölümsüz olmaktan kim bahsediyor ki? Acilarla dolu bir olumsuzluk tablosu cizersen kimse istemez tabi. Ama olumsuzsen aci algisi da degisir. Bundan zevk bile alabilirsin.

 

 

Dünyada ölümsüz olmamak mı? Başka bir boyutta mı ölümsüz olacaksın? Ayrıca acı algılaman da değişecek. O zaman belki uçma yeteneği kazanıp, gözlerinden ışın da çıkarabilirsin. Ve hatta inanılmaz bir güce sahip olabilirsin. 

 

Olabilir tabii. Ama anlattığın şey, aslında insandan uzaklaşmak demek farkındasın değil mi? 

 

Bir şeyin gerçekleşmesi için "Ol" demesi yeterli olan malum şahsı andırdı sanki senin tarif etmek istediğin. 

 

Gerçekte ise nasıl ki mutluluk, zevk, neşe hayatın parçası ise acı da hayatın bir parçası.

 

Nasıl ki sahip olup bırakmak istemediklerinin arasında güzel şeyler var, acı da var.

 

Dolayısıyla ölümsüzlükten bahsettiğinde acıyı da göz önüne almak gerekir diye düşünüyorum.

 

Öte yandan ölümsüzlük durumunda oluşabilecek terslikler sadece belirttiğimin bir boyutu idi.

 

Diğer görüşlere hiç değinmemişsin.

 

Sonuç olarak, ölüm yaşamın bir gerçeği. 

 

İlgini çeken iletide, 

 

"Her ne kadar yaşam, ölüme karşı çok daha tercih edilesi olsa da, sonsuz yaşam aynı dipsiz kuyu gibidir.

 

Yaşamı değerli yapan, ölümün varlığıdır."

 

ana fikir ölümün yaşamı değerli yapacak kadar güzel bir şey olduğu değil, ölümsüzlüğün yaşamı eziyet haline getireceğidir.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Bu basliktaki iddia bana ait degil. Gecen gun Sundance nikli kullanici bu ifadeyi kullanmiş, ordan takildim. Senelerdir bu forumdaki ateist cogunluktan da bu ifadeyi hep gormusumdur.

Ölümü dusunmuyorsan, ondan kaciyorsun demektir. Sahip oldugun herseyi kaybedicek olman en keskin gercek senin icin,  nasil davranislarinda etkisi olmasin ki?

 

Ölümden tabii ki kaçıyorum, daha doğrusu ölmek filan istemiyor ve ölümüme neden olabilecek riskli durumlardan uzak duruyorum. Doğam böyle. Böyle kodlanmışım, diğer tüm insanlar gibi.

 

Ölüme her şeyimi kaybedeceğim kesin gerçek gibi de bakmıyorum. Yani ölüm benim için sahip olduklarımı kaybetmeme neden olan son gibi değil, doğal bir durum, mevcut net gerçek olarak bakıyorum. Oturup düşünmüyor veya korkmuyorum. Ölmek istememek veya ölmekten korkmakla ölümden korkmak da aynı şeyler değil.

 

Dindarlarla tartışırken "Bir kere geldiğimiz şu hayatı en kaliteli, en mutlu şeklide yaşamak istiyoruz" deriz ve bu ölecek olduğumuza da işaret eder elbette ama senin anladığın anlamda değil. Yine de başka ateistler adına konuşmam doğru olmaz. Ancak Sundance de son iletisine bakınca senin anladığın şeyi anlatmamış.

Sonsuz yaşamın ya da diğer adıyla ölümsüzlüğün son derece sıkıcı ve anlamsız olduğunu ifade etmek istemiş. Düşününce, haksız görünmüyor, buna rağmen öngörmek veya bilmek zor. Sonsuz hayat pek anlayabileceğimiz türden bir şey değil, insanlık binlerce yıldır ölüme çare aramış ve sonsuza dek yaşamayı istemiş olmasına rağmen...

Dinlere, mitlere, masallara da bu yüzden bel bağlamışlar zaten. Ve belki bu da evrimsel olarak iyidir, yararlı olmuştur. 

Velhasıl ben felsefik bakamıyorum bu işlere. Ölüm evrimin en önemli enstrümanı ve tüm canlılar bir şekilde ölüyor. Ölmek kayıp ya da kazanç değil, kendi halinde basit bir gerçek. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...