Jump to content

19 SİSTEMİ SADECE BİR MUCİZEDİR


Recommended Posts

1 hour ago, ANTİATEİST said:

İşin teknik sınıfına girmezsek, şunları söyleyebiliriz.

 

Kuran Allah tarafından korunmuştur. Bunun delili 19 sistemidir.

 

Kuran korunmadığı için değil tam tersi korunduğu için bugün Tevbe suresinin 127 ayet olduğunu biliyoruz.

 

Allah'ın adını anarak başlamadığı tek sure Tevbe suresidir.

 

Bu tesadüf değildir. Bunun sebebi bu surede beşer sözünün olmasından kaynaklanmaktadır.

 

Yüce Allah kasıtlı olarak 9/128-129'u insanlar için bir test haline sokmuştur.

 

Geçmiş kavimlerin de buna benzer şekilde test edildiğini şu ayetlerden biliyoruz:

 

22:52 

Senden önce, arzularına şeytanın karışmadığı hiç bir elçi ve hiç bir peygamberi göndermedik. Allah şeytanın attığı şeyleri ortadan kaldırır ve sonra Allah ayetlerini sağlamlaştırır. Allah Bilendir, Bilgedir.

 

22:53

Böylece şeytanın attığını kalplerinde hastalık bulunanlar ve kalpleri katı olanlar için bir test haline sokar. Zalimler, elbette apaçık bir karşıtlık içindedirler.

 

19 sistemi ilk keşfedildiği dönemlerde İslam dünyasında göklere çıkartılmış,  kitaplar yok satmıştı. 

 

Fakat ne zaman test unsurları (9:128/129) devreye girdi insanların Allah'ın deliline karşı olan samimiyetleri Allah tarafından afişe edildi.

 

İnsanlar Allah'ın açık delilini geleneklerine tercih ederek ayrılığa düştüler. İşte bu sebeple 9:128/129 çok önemli.

 

Beynine / Delil Suresi:

98:1

Kitap halkının inkarcıları ve putperestler, kendilerine açık delil/kanıt gelmesine rağmen yollarını terketmezler.

 

98:4

Gerçek şu ki, kendilerine kitap verilmiş olanlar, ancak onlara açık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.

 

Burada kullanılan delil kelimesinin Kuran'da 19 defa tekrarlanması manidardır. 

 

Tevhid Allah'a tam teslimeyetle olur.

 

Bunun ilk adımlarının hadisler reddetmek olduğunu düşünüyorum. 

 

Birey belli bir olgunluğa eriştiğinde 19 sistemini inceleyerek bir karar verebilir. 

 

Allah'ın bu deliline karşı ne gerekiyorsa onu yapmamız gerektiğini düşünüyorum. 

 

 

Matematik nedir, haberin var mı senin?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 69
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Şu nefsi müdafaa mı?

 

Haram aylar çıkınca bu allaha ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. şüphesiz allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.(tevbe 5)

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 minutes ago, malta erigi said:

Antiateist son resul diyemez. Çünkü bunların 19 dinine göre reşat'a vahiy geliyordu. Hatta edip kendisine de vahiy geldiğini söylüyor ama ona itibar eder mi bilmem.

 

Kutsal kitapta yer alan büyük bir mucizenin sıradan bir insan tarafından şans eseri keşfedilmesine elbette inanmıyorum Malta. 

 

19un keşif tarihi ve Müddesir suresi bunun planlanmış olduğunu gösteriyor.

 

Resad'ın sürekli tevhid mesajını vurgulaması ve bu uğurda müşrikler tarafından öldürülmesi buna pararellik gösteriyor.

 

Kuran kesin bir şekilde son elçi Muhammed deseydi elbette burada Kuran'ı dinlerdim, merak etme. :)

 

Kuran'ı beğenin yada beğenmeyin bu bir gerçek.

 

Elbette benim de kafamın basmadığı ayetler var. Büyük ihtimal Resad'ın da vardır, Edip'in de vardır.

 

Muhammed'de zamanında şüpheye düşmüş. İbrahim peygamber de öyle.

 

Biz insanız ve herkes dört dörtlük değil, herkes bir sorgulama ve bir sınav sürecinde.

 

Buna Kurandan anladığımız kadarıyla peygamberler de dahil.

 

Allah acele etmeyin, ilim gelmeden ayetlerimi reddetmeyin sabırlı olun diyor.

 

Sonuçta kimse hayatın kökeni belirsiz diye evrim teorisini reddetmiyor.

 

Her ilmin bir zamanı ve bir vakti var.

 

Biz de beklemedeyiz.

 

 

tarihinde ANTİATEİST tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran`da sadece nefsi müdafaya izin vardır

 
İslam karşıtlarının yaptığı en güzel çarpıtma taktiklerinden biri de ayet cımbızlamadır. Bu yolla surenin bağlamından koparılan ayet alınır ve aslında sadece savunma savaşına izin veren söylemler sanki saldırı savaşını ve dinsel baskıyı emrediyormuş gibi gösterilir. Örneğin:

9 - Tevbe Suresi



1. Allah ve resulünden, kendileriyle antlaşma yapmış bulunduğunuz müşriklere bir ültimatomdur bu;

2. Yeryüzünde dört ay daha dolaşın ve bilin ki siz, Allah`ı âciz bırakamazsınız. Şu da bir gerçek ki, Allah küfre batanları rezil eder.

3. Bir de Allah ve resulünden insanlara Büyük Hac günü bir duyuru var: Allah da O`nun elçisi de müşriklerden kesinlikle uzaktır. O halde, tövde ederseniz bu sizin için hayırlırdır. Yok eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, siz Allah`ı acze düşüremezsiniz. Küfre saplananlara acıklı bir azabı muştula!

4. Antlaşma yapmış olduğunuz müşriklerden size karşı bir eksiklik sergilemeyen ve aleyhinizde başka birine yardım etmeyenler müstesnadır. Artık, onlara verdiğiniz sözü belirlenen süreye kadar tam bir şekilde koruyun. Şu bir gerçek ki Allah, sakınanları sever.

5. O haram aylar çıktığında artık müşrikleri, kendilerini bulduğunuz yerde öldürün. Yakalayın onları, kuşatın onları, tüm geçit noktalarını tıkayın onların. Bunun ardından tövbe eder, namazı gereğince kılar, zekâtı verirlerse, yollarını açın onların. Kesin olan şu ki, Allah Gafûr`dur, Rahîm`dir.

6. Eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse/senin yanına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence verip yakınlaşma isteğini kabul et ki, Allah`ın kel dinleyebilsin. Sonra da onu, güvenli gördüğü yere kadar götür. Böyle yapmanın gerekçesi şudur: Bunlar bilmeyen bir topluluktur.

7. Müşriklerin Allah katında, onun resulü katında ahitleri nasıl olabilir! Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız müstesna. Bu şekilde antlaşması olanlara, onlar size doğru-dürüst davrandıkça, siz de doğru-dürüst davranın. Allah, sakınanları sever

--------------------------------------------

Şimdi burada açıkça antlaşmayı bozup saldıran inkarcılara karşı siz de onlara karşı savunma amaçlı savaşın emri vardır.Ama antlaşmaya aykırı davranmayan , saldırmayanlara siz de saldırmayın, size saldıranlar da bundan vazgeçerlerse hemen siz de barışa yönelin denmektedir ayetlerde.

9:12 Anlaşma yaptıktan sonra andlarını bozar ve dininize saldırırlarsa, o inkarcılığın önderleriyle savaşın; çünkü onların andı artık geçersizdir. Belki vazgeçerler.

--------------------------------------------------------------------------------

9:13 Andlarını bozan, elçiyi sürmeye yeltenen ve sizinle (savaşı) ilk defa başlatan topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? İnanıyorsanız asıl çekinmeniz gereken ALLAH`tır.

--------------------------------------------------------------------------------
9:14 Onlarla savaşın ki, ALLAH ellerinizle onları cezalandırıp rezil etsin, sizi zafere ulaştırsın ve inanan toplumun göğsünü ferahlatsın,

Yine aynı sürede saldıranlarla savaşın kendinizi savunun emri vardır.

İşte tüm savaşla ilgili sürelerde istenen budur. Ama çarpıtma tekniğine başvurmak isteyenler bu nefsi müdafayla ilgili ayetlerden birini cımbızlıyor ve sanki durup dururken inkarcıları yakalayıp öldürün deniyormuş gibi bir hava yaratılıyor.)

Ama aslında istenen tek bir şey vardır, sana saldırana karşı kendini savun,onlar vazgeçerlerse sen de barış yap.

"Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın, (ancak) aşırı gitmeyin. Elbette Allah, aşırı gidenleri sevmez.Onları, bulduğunuz yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, öldürmekten beterdir. Onlar, size karşı savaşıncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kafirlerin cezası işte böyledir. Onlar, (savaşa) son verirlerse (siz de son verin); şüphesiz Allah, bağışlayandır esirgeyendir. (Yeryüzünde) Fitne kalmayıncaya ve din (yalnız) Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse, artık zulüm yapanlardan başkasına karşı düşmanlık yoktur. "(2 Bakara Suresi , 190-193)

Evet bu savunma savaşıyla ilgili ayetlerden de biri cımbızlanırsa sanki inanmayanlara saldırın gibi bir ifade varmış gibi gösterilir ki bu strateji hep izlenmektedir.

--------------------------------------------------------------------------------------

Kuran`da düşünce özgürlüğü temeldir. Çünkü imtihan dünyasının gereği insanlar dilediğine inanacak ki ahirette ondan sorumlu tutulabilsinler. Bu yüzden islam`da sadece tebliğ vardır. Kimse kimseye düşüncesinden dolayı bir tokat bile atamaz yoksa kendine yazık etmiş olur:


--------------------------------------------------------------------------------

Mearic Suresi 42 bırak onları! Dalsınlar, oynasınlar kendileri için belirlenen günlerine ulaşıncaya kadar.

------------------------------------------------

En`am Suresi 112 İşte böyle, biz peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar aldatmak için birbirlerine lafın yaldızlısını fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. bırak onları, düzdükleri iftiralarla başbaşa kalsınlar;

--------------------------------------------------

Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. (60 Mümtehine Suresi,

Herkes dilediğine inanmakta ve yaşamakta özgürdür ki, ahirette inancından dolayı sorumlu tutulabilsin:

Bakara Suresi 256 Dinde baskı-zorlama-tiksindirme yoktur. Doğru bilgiye dayalı eriş, bozuk bilgiye dayalı sapıştan açık bir biçimde ayrılmıştır. Her kim tâğuta sırt dönüp Allah`a inanırsa hiç kuşkusuz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Kopup parçalanması yoktur o kulpun. Allah, hakkıyla işiten, en iyi biçimde bilendir.

29. De ki, "Bu gerçek senin Rabbindendir." Dileyen inansın, dileyen inkar etsin. Biz zalimler için onları çepeçevre saracak bir ateş hazırladık. Onlar her ne zaman feryad ederek yardım isteseler, derişik asit gibi yüzleri haşlayan bir su sunulur. Ne kötübir içecek, ne kötü bir son!

10:99 Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi inanırdı. Öyleyse, sen mi halkı inanmaları için zorlayacaksın?

Evet düşünce özgürlüğü ve dilediğin gibi yaşama serbestliği vardır. Ve nefsi müdafa dışında savaş yasaktır. Hatta tokat bile atamazsın.

Sadece nefsi müdafaya izin veren ayetlerin dini bir konuda baskıyla yakından uzaktan alakasının olmadığının, amacın tamamen saldırganı durdurmak olduğunun en güzel kanıtlarından biri de şu ayettir:

HUCURAT

9. Müminlerden iki zümre çarpışırlarsa, onların aralarında hemen barışı kurun! Eğer onlardan biri öteki aleyhine sınır tanımazlık edip saldırırsa, azgınlık edenle, Allah`ın emrine dönünceye kadar savaşın. Eğer vazgeçerse, yine ikisi arasını adalet ve dürüstlükle sulh edin. Kuşkusuz, Allah adalette titiz davrananları sever.


Görüldüğü üzere saldıran taraf bir müslüman topluluk ise bile onlarla barışa yanaşıncaya kadar, başka bir deyişle saldırılarından vazgeçinceye kadar mücadele edin diyor.

Her zaman ayetlerde istenen barışın sağlanması, saldırganın-zulmedenin durdurulmasıdır. Yoksa herkes dilediği inancı yaşamakta serbesttir.

Selam ve sevgiler.

 

http://emre1974tr.blogspot.com.tr/2011/07/kuranda-sadece-nefsi-mudafaya-izin.html

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 minutes ago, malta erigi said:

En azından dürüst adam. Reşat'a vahiy geldiğini inkar etmiyor. Edipe ne diyorsun? Harbi ona da vahiy gelmiş midir?

 

Vahiy olayını siz yanlış anlıyorsunuz. 

 

Kuran'a göre arı da vahiy almakta. 

 

Allah arıyı karşısına alıp konuşmuyor elbette.

 

Allah'ın arıyla olan vahiy ilişkisini bilmediğim gibi Resad'ın Allah ile olan vahiy ilişkisini de bilmiyorum.

 

Bu beni ilgilendiren bir durum da değil.. 

 

Benim tek bildiğim elçilerin bir delil ile geldiği.

 

Bizim için önemli olan elçi değil, getirdiği delildir.

 

Resad'ın delili de 19.

 

Ben Resad'a değil 19a bakıyorum.

 

Edip'e gelirsek. Anlattığı bir olay var. 3:41 olayı. 

 

Yalan konuştuğunu düşünmüyorum, sanrıdır yada değildir.

 

Bizi ilgilendiriyor mu hayır. 

 

İnsanlar peygamberlerle elçilerle uğraşmaktan ana mesajı unutmuş durumda.

 

Biz şahsa değil, mesaja bakıyoruz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah bir kere de bize göndersin şu vahiyden de, biz de ahiretimizi kurtaralım o zaman. Bizim ne suçumuz var? Benim içime şeytan bile kaçmış olabilir. Ne zaman ezan duysam, haç görmüş vampir gibi oluyorum. Sanki beni s.kiyorlar. ölesiye nefret ediyorum, irrite oluyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne mesajı ?

Burnunuzun ucundakini görmüyorsunuz; kitabınız insan ürünü.

 

Ne mesajı ?

"Insan olan, insana böyle mi yapar ?" diye bir șarkı vardı. Aklıma o geldi.

 

Ne mesajı ?

Bu kitabın Türkçesini, Almancasını, Ingilizcesini okuduk. Okuduk da, ne oldu ?
 

Ne mesajı ?

Kitabınız, içerik bakımından 21 yașından küçüklere okutulmamalı.

 

Ne mesajı ?

12 yașında bir oğlum var.

21 yașına gelince, okuduktan sonra "Oğlum burada ne mesajı verilmektedir ?" die soracağım.

Vereceği cevabı șimdiden yazıyorum: "Die spinnen, die Araber !".

Asterix okuyanlar, ne demek istediğimi anlar. Anlamayanlar Google amcaya sorsunlar.:)

 

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tevbe adı verilmiş Kuran bölümününün besmele ile başlamayışı, içinde insan sözü filan olduğundan değildir. Zaten hepsi insan sözü de, gerekçesi bu değildir demek istiyorum. Peki gerekçesi nedir? Cahil çöl yağmacıları niye hazırladıkları bu bölümün başına besmele koymamışlar?

 

Şundan: Bu bölüm müşriklere verilmiş bir ölüm ültimatomudur. Haram aylar çıktığında anlaşması olmayanlar hemen bulundukları yerde öldürülmeye başlanacaklar. Anlaşması olanlar da anlaşmalarının bitiminde bulundukları yerde öldürülmeye başlanacaklar. Bir Müslüm zamanında iyiliğini gördüğü, öldürmeye elinin varmadığı eski dostu bir müşriki görürse onu sürgüne yollama izni verilmiştir. Onun haricinde Müslüm olmayı kabul etmeyenlerin hepsi ele geçirildiği yerde öldürülecek.

 

Yani bu bölüm bir soykırım emridir. Esirgeyen ve bağışlayan allahın adı ile başlamayışının nedeni budur. Çünkü soykırımın esirgemekle bağışlamakla bir alakası yok. Kahhar ve cebbar olan allahın adıyla diye başlatabilirlerdi, ama yeni adet çıkmasın diye bunu da yapmamışlar. Besmelesiz kalmış böylece.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlgili ayetler Bakara suresinde de geciyor.

 

Aynı kafa yapisiyla Bakara suresine de besmeleyle başlanmamasi gerekiyordu.

 

Insanlar 9. surede neden besmele yok diye cok kafa yormus. Senin gibi dusunenler de olmus, 9. surenin bir baska surenin devami oldugunu dusunende olmus.

 

Bense spekulasyonlara gore degil delillere gore dusuncemi belirtiyorum.

tarihinde ANTİATEİST tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
28 minutes ago, malta erigi said:

Allah bir kere de bize göndersin şu vahiyden de, biz de ahiretimizi kurtaralım o zaman. Bizim ne suçumuz var? Benim içime şeytan bile kaçmış olabilir. Ne zaman ezan duysam, haç görmüş vampir gibi oluyorum. Sanki beni s.kiyorlar. ölesiye nefret ediyorum, irrite oluyorum.

 

Herkes oxforda giremiyor, belli bir çaba ve uğrasta bulunmak gerekiyor. Basari icin calismak gerekiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

İlgili ayetler Bakara suresinde de geciyor.

 

Aynı kafa yapisiyla Bakara suresine de besmeleyle başlanmamasi gerekiyordu.

 

Ayetler geçmesi önemli değil. Bakara adı verilmiş bölümde pek çok konu ile ilgili pasaj geçer. Ama Tevbe adlı bölümün bizzat hazırlanış amacı, bir katliam ültimatomu olarak hazırlanmış oluşu ve direk konuya bu şekilde girmesidir. Daha lafa girerken hepiniz öldürüleceksiniz, bu size bir ihtardır, ya Müslüm olun ite ite, ya topunuz geberin diye başlayıp bu soykırım katliamının nasıl ne şartlarda gerçekleştirileceğini anlatan bir bölüm. O yüzden bu soykırımcı eli de üstü başı da kanlı katillere göre allahın bu bölümde rahman rahim isimleri "tecelli" etmemiş oluyor! O yüzden de besmele koymuyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üstelik insanlık utancı bu iğrenç bölümde müşriklere pislik denilerek insanlıktan çıkmanın en apaçık örneği utanmazca sergilenmekte ve yasak tapınağa yaklaştırılmamaları emredilerek tiksindirici bir ötekileştirme ve düşmanlaştırma yapılmaktadır. Müslümler pisliktir, onları üniversitelere sokmayın dense hepiniz ağlaşır sızlaşır bu ne zulümdür dersiniz değil mi!

 

Halbuki sizin kendi tarihinizde yazdığına göre müşrikler müslümlerin sillahsız olarak gelip yasak tapınakta tapınmalarına izin vererek anlaşma imzalamışlardı. Onlar Müslümlerden daha uygardı. Müslümler yasak tapınağı ele geçirince ne yaptılar, müşrikler pisliktir, onları yasak tapınağa yaklaştırmayın, hepsini yakaladığınız yerde gebertin dediler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, democrossian said:

Üstelik insanlık utancı bu iğrenç bölümde müşriklere pislik denilerek insanlıktan çıkmanın en apaçık örneği utanmazca sergilenmekte ve yasak tapınağa yaklaştırılmamaları emredilerek tiksindirici bir ötekileştirme ve düşmanlaştırma yapılmaktadır. Müslümler pisliktir, onları üniversitelere sokmayın dense hepiniz ağlaşır sızlaşır bu ne zulümdür dersiniz değil mi!

 

Halbuki sizin kendi tarihinizde yazdığına göre müşrikler müslümlerin sillahsız olarak gelip yasak tapınakta tapınmalarına izin vererek anlaşma imzalamışlardı. Onlar Müslümlerden daha uygardı. Müslümler yasak tapınağı ele geçirince ne yaptılar, müşrikler pisliktir, onları yasak tapınağa yaklaştırmayın, hepsini yakaladığınız yerde gebertin dediler.

Hala da öyle.  Suudi arabistanin bazı bölgelerine müslüm olmayanlar "necis" oldukları için giremiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Hala da öyle.  Suudi arabistanin bazı bölgelerine müslüm olmayanlar "necis" oldukları için giremiyor.

 

Elbette. 1978 idi sanırsam, Suudda bir isyan çıktı. İsyancılar yasak tapınağa girdiler. Suudlar bir iş beceremeyince "gavurlar" dan yardım istediler. Özel timler geldi ama herifler içerde, içeri de Müslüm olmayan pislik ya, girmesi yasak!

 

Ne yapalım ne yapalım, gavurların eline birer kağıt tutuşturdular. Kağıtta şehadet zırvası yazıyor, latin harflerle tabii. Timler bunu ne olduğunu bilmeden ağızlarında sakız geverek yamuk yumuk güya okudular ve içeri girmelerine izin verildi! İsyancılara operasyon yapıldı.

 

Hilei şeriyyenin de böyle rezili, kepazesi!

 

Kepazeliğin orijinali "innemel muşrikune necesun". Yüz karası yani, utanç, skandal! Böyle iğrenç bir ifade allah gönderdi dedikleri şeyde yazıyor! Bu nasıl bir allah böyle ülen? Böyle allahın taaaa...

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 Tevbe 4'te spesifik bir gruptan, anlaşma yapılmış olanlardan bahsediyor müstesna olarak.

 

Yine hayır; Müslümanlara saldıranlarla yapılan savaşta, o tacizkar müşriklerle  yapılan bir antlaşma var. "Şu dönemde saldırılır, şu dönemde saldırılmayacak" diye.

 

Bu antlaşmaya uydukları takdirde siz de uyun deniliyor.

 

Bu antlaşmaya göre o süre dolunca da savaş kaldığı yerden devam ediyormuş.

 

Ama eğer saldırgan müşrikler saldırılarından tamamen vazgeçip barışa yanaşırlarsa siz de yanaşın diyor. 

 

Sureyi bütünlük içinde okuyunca istenenin saldırganların durdurulması, nefsi müdafaa olduğu çok net.

 

Hatta kitabın tamamını okuyunca, saldırgan taraf Müslüman ise bile onlarla barışa yanaşıncaya kadar mücadele edin dendiğini göreceksiniz.

 

Yeter ki ayetlerin anlamını eğip bükmeye veya ayet cımbızlamaya kalkmayın.

 

Kuran'a göre tokat atmak dahi yasaktır bir insana inancından dolayı.

 

Selam

tarihinde Emre_1974tr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 minutes ago, Emre_1974tr said:

 

Yine hayır; Müslümanlara saldıranlarla yapılan savaşta,  müşriklerle  yapılan bir antlaşma var. "Şu dönemde saldırılır, şu dönemde saldırılmayacak" diye.

 

Bu antlaşmaya uydukları takdirde siz de uyun deniliyor.

 

Bu antlaşmaya göre o süre dolunca da savaş kaldığı yerden devam ediyormuş.

 

Ama eğer saldırgan müşrikler saldırılarından tamamen vazgeçip barışa yanaşırlarsa siz de yanaşın diyor. 

 

Sureyi bütünlük içinde okuyunca istenenin saldırganların durdurulması, nefsi müdafaa olduğu çok net.

 

Hatta kitabın tamamını okuyunca, saldırgan taraf Müslüman ise bile onlarla barışa yanaşıncaya kadar mücadele edin dendiğini göreceksiniz.

 

Yeter ki ayetlerin anlamını eğip bükmeye veya ayet cımbızlamaya kalkmayın.

 

Kuran'a göre tokat atmak dahi yasaktır bir insana inancından dolayı.

 

Selam

Iyi de beni onaylıyorsun şu anda. 4.ayette o anlaşma yaptıkları grubu  (anlaşmaya uymak kaidesiyle) müstesna tutuyor. 5.ayette ise haram aylar bitince muşriklere saldırın diyor. Bak kendinizi savunun demiyor, buldugunuz yerde öldürün diyor. Cümlelere dikkat etmelisin. Burada saldırıya teşvik ediyor. Söylediğin şeyi anlatmak için böyle cümleler kurulmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...