Jump to content

Kafayı yemek


Recommended Posts

 

Geçen seferde aynı şeyleri söyledim, şahısa hakaret konusunda seni uyardım. Umursadığımdan değil kendini komik duruma düşürdüğün ve alçalttığın için. Halbuki iyi bir yazarsın.

 

Birine acıdığım için veya kafası mahvolmuş diye gerçekleri saptıracak değilim. 

 

Bir kez daha ölüm karşısında yaşam savunulamaz. Eğer ölmek mantıklı olan ise o zaman  öl diyen varsa, umarım hayatı boyunca her zaman  en mantıklı olan şeyi yapmıştır. " canı öyle istedi" veya " öyle işine geldi " veya " üşendiği" için mantıklı olanı yapmadıysa. O zamam bir kez daha mantıklı olanı yapmaya gerek yok. Korku mu ? Hayır. Kimya. Canının istemesi gibi. Kimyan ölmemeye programlı. Bozuldu mu ? Doktora git düzeltirler. 

 

Bu konuyu açan içindi. 

 

Peki bunlar bir çeliş ki mi ? Evet. Yani ? 

 

Sen sorunlu musun arkadaşım? Geçen sefer de sana hakaret etmemiştim, bugün de etmedim. Yazı ortada duruyor, nerede hakaret var? 

Ben kendimi komik duruma düşürmeyecek kadar şuurlu biriyim, hata yaptığımda kabul etmekten hiç çekinmem. 

Şimdi göster lütfen, nerede hakaret ettim?

 

Sana başlığı açana acı demedim. Ben de acımadım, acınacak bir durumu yok. Bu durumda okuduğunu anlayamayan, sana ne denmek istendiğini anlamaktan çok uzak olduğunu bir kere daha görmüş oldum.

 

Ölüm karşısında yaşam savunulamaz diyen kafa hasta, sorunlu kafadır arkadaşım. Ya da dinden çıkamamış, ölüm sonrasıyla sorunu olan kafadır.

Geri kalan laf-ı güzaf. Saçma sapan, ipe sapa gelmez, akla mantığa uymaz bir dolu şeyi sıralayıp duruyorsun her zamanki gibi. Dolayısıyla elbette çelişkiden kurtulamazsın.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 315
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

 

Peki, seninle bu kadar tartışma yeter. 

 

Yo hayır, ikidir sana hakaret ettiğimi söylüyorsun, bense bakıyorum yazıma, tek bir hakaret bulamıyorum. Etmemiştim çünkü. Neden edeyim durdurk yerde?

 

O yüzden göster lütfen. Beni uyarmışsın, buna rağmen hakaret ediyor ve böyle yaparak kendimi komik duruma düşüyormuşum madem, göster.

Yok öyle istediğin lafı edip gitmek.

Bekliyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Milletin yaşına laf edene de bakın hele.

^_^

Madem ciddiyetin yok ne halta soru soruyorsun ? İstediğin cevabı alamayınca iyi yumuldun bence.

:lol:

Kimin yasina laf etmisim? Boyle gifleri seviyorum. :) Kelimelerden daha iyi olabiliyor bazen.

 

Sende ciddiyet yok. Iyice sacmalamaya basladin. Kafan cok karisik oldugu icin, insanlari anlamiyorsun. Benim konumda da aynisini yapmistin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu yaşlarda böyle düşünceler çok normal ama bu genç kız bi tık fazla.bence bi doktora görünmekte fayda var..ayrıca kendine bi hobi ve hedef koy.bence dünya dipsiz bir kuyu ve biz bikere dünyaya geliyoruz.1800 lü yıllarda yaşamış insan örneğin çok güzel mesela.bende de aynı düşünceler vardı o yaşlarda gayet normal.o yüzden ben mesela kendime bi hedef ve hayal rotası çizdim.mesleki hedefime ulaştım ve hayal rotamda 21 ülke ve 100 sen fazla şehir gezdim.yerlilerle yaşadım şili de şelalelerde ırmaklarda ay ışığında yüzdüm.herbiri inanılmaz deneyimdi.inkalardan mısırlılara, japonyadan arabistana tibet e kadar dinleri gözümle gördüm inananların yanında dua ettim herbirinde.bence dünyayı yaşamı yaşa tek ihtiyacın olan hayal gücün ve bir çantan..

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Bir nevi. Yani 1800lü yıllarda yaşayan birini düşünüyorum. O da mutluydu, ben gibiydi. Şimdi ise yok. Çok saçma. Bundan 100 yıl sonra birileri hayatını yaşarken benim yok olacak olmam saçma geliyor. Değersiz hissediyorum. Zaman geçiyor durduramıyorum. Ölüm bildiğim en net gerçeklik. Bu insanlar onu yok sayarak nasıl yaşıyor? Annem 47 yaşında. Onu kaybettiğimi düşünmek, sarılamayacağımı düşünmek dayanılmaz bir ıstırap veriyor. Aynı şekilde ben daha önce olursam yine onu bir daha göremeyecek olmak ya da aşık olduğum adamla bir daha göz göze bile gelemeyecek olmak. Bunların olacağı kesin. Öyleyse niye yaşıyoruz? Kaçınılmaz sonu ertelemek niye? Ruhun olduğuna inanmak istiyorum, sevdiklerimle tekrar olmak istiyorum. Tam bir ümidim oluyor, sonra yine bu forumda ya da başka bir yerde her şeyin bilimsel bir açıklamasını okuyorum, içim yanıyor. Yok olacaksın, böcekeler yiyecek seni vb şeyler okuyunca bu kadar mı değersizim diyorum, bu kadar mı değersiz?

Bu yaşlarda böyle düşünceler çok normal ama bu genç kız bi tık fazla.bence bi doktora görünmekte fayda var..ayrıca kendine bi hobi ve hedef koy.bence dünya dipsiz bir kuyu ve biz bikere dünyaya geliyoruz.1800 lü yıllarda yaşamış insan örneğin çok güzel mesela.bende de aynı düşünceler vardı o yaşlarda gayet normal.o yüzden ben mesela kendime bi hedef ve hayal rotası çizdim.mesleki hedefime ulaştım ve hayal rotamda 21 ülke ve 100 sen fazla şehir gezdim.yerlilerle yaşadım şili de şelalelerde ırmaklarda ay ışığında yüzdüm.herbiri inanılmaz deneyimdi.inkalardan mısırlılara, japonyadan arabistana tibet e kadar dinleri gözümle gördüm inananların yanında dua ettim herbirinde.bence dünyayı yaşamı yaşa tek ihtiyacın olan hayal gücün ve bir çantan..

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Geçen seferde aynı şeyleri söyledim, şahısa hakaret konusunda seni uyardım. Umursadığımdan değil kendini komik duruma düşürdüğün ve alçalttığın için. Halbuki iyi bir yazarsın.

 

NotImportant, 

 

Bana yukarıdaki suçlamayı yönelttin ve bunu yaparken aslen sen hakaret ettin. Bu kısmı es geçtim zaten.

Ama sana nerede hakaret ettiğimi göstermeni, beklediğimi söyledim. Daha önce de aynı suçlamayı yaptın, sana yine nerede hakaret ettiğimi sormama ve gösterirsen özür dilemekten çekinmeyeceğimi belirttim, yanıt vermedin. Ben de üstüne gelmedim.

 

Şimdi yine aynı şeyi yapıyorsun ve bu kez alttan almak gibi bir niyetim yok. Öyle canının istediği gibi yazıp gitmek yok, ettiğin lafın altını doldur, göster.

Aksi takdirde tribünlere oynayan bir iftiracı, yalancı olmaktan kurtulamayacaksın, bunu her defa yüzüne vurmaktan çekinmeyeceğim. 

Bekliyorum göstermeni.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

NotImportant, 

 

Bak arkadaşım. İstediğini yüzüme vurabilirsin. Daha eğer dediklerini farkında olmayan biriysen ki 2. kez bu cümleyi kurduğuma göre öylesin konuşmanın anlamı yok.

 

''Ama sen ve senin gibi az sayıdaki evrim bilir, madde bilir ateist için durum değişiyor. Korkularınızı, kabul edemeyişlerinizi bilimsel bir kimliğin ardına gizlemeyi becerdiğiniz için çok bilgili cool adamlar oluveriyorsunuz.''

 

''kendinizle o kadar ilgilisiniz, kendinizle o kadar bozmuşsunuz ki, kafanızı kaldırıp etrafa baktığınız yok.''

 

Bu cümleler ben değil hesapta ben ve benim gibi düşünen kişileri sahtekar, bencil, yalancı olduğunu iddia ediyor. 

 

Bir dahakine bana alıntı yaparken bu saçma içerikli paragrafları koyma biliyorum yazılarını böyle şeylerin üzerine temellendirmek etkiyi arttırıyormuş gibi görünüyor.

 

Ama öyle değil ! 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Ben hayatı yeni yeni sorguluyorum. Ben neyim, kimim, beden miyim, enerji miyim? Bu sorgulama yakın birini kaybetmemle başladı. Kuranın mealini okuyorum. Tam inanıcam derken akla mantığa sığmayacak şeyler okuyorum. Evrimi araştırdım. Evrim var bu bir gerçek. Tabiki aklımın kavrayamadığı çok şey var. Her şeyin başlangıcı, yokluk, varlık, zaman. Kendime yabancılaştım. Ben aslında ben miyim? Ya da hayat ne kadar saçma eninde sonunda yokluğa karışıcaz. Bu çaba niye? Madem böyle olacaktı ben neden bu dünyadayım? Ateistlerin mantığı şu. Var olmadan önce yoktuk, varız, sonra yine yok olacağız. Bana mantıklı gelmiyor. Ne bileyim. Madem yok olacaktım neden bu bilince sahibim? Yok olacaksam, öleceğini bilmeyen hayvanlar gibi olmalıydım. Bir farkı olmalı insanın. Bilemiyorum belki de tüm bunlar değersiz hissetmemek için inanmak istediğim şeyler. Ölüm... daha önce düşünmemiştim hiç. Sevdiğim adamı bir daha göremeyeceğim, anneme bir daha sarılamayacağım, denize giremeyeceğim, gün batımını izleyemeyeceğim... insanın her istediğin karşılığı olması gerektiğini düşünüyorum. Su olmasa susamazdık, yemek olmasa acıkmazdık, ve sonsuza kadar var olmayacaksak yokluğu kavrayan bir beynimiz olmalıydı. Belki de bu korkum yokluğun bilinmezliğinden. Belki de yokluk yok. Varlık ne ki? Öyle işte... yok olacaksak bile hayatın tadını çıkarayım diyorum ama kafamdan atamıyorum. Korkunç bir korku var tüm hücrelerimde. Deliriyorum galiba. Siz ne düşünüyorsunuz?

Merhaba Paradoksiya.

 

Şu yazdığın şeylerin benzerini uzun bir süre önce ben de yaşadım. Kafamdan bir türlü çıkmıyordu. Yaptığım ve yapacağım her şeyin geleceğinde ölüm olduğunu düşünüyordum. Ölümü her gün düşünüyordum ve artık çökmüş durumdaydım. Hazmedemiyordum. Daha da kötüsü gerçek olanı düşünmeyi bırakıp kendimi kandıramıyordum da. Dehşet bir boşluktaydım.

Eğer hayat kaliteni fazlasıyla etkiliyorsa doktora git. Ben yapmamam gereken bir şey yaptım. Gitmedim. Ağır bir süreç olduğunu yeni yeni fark ediyorum, senden çok daha küçüktüm. Ama öyle güzel geçti ki, şimdi böyle bunalımlara gülüp geçiyorum.

Böyle süreçler seni güçlendirecektir. Merak etme. Her şeyi geride bırakacaksın. Bazı şeyleri ne kadar anlatsak da yaşamadan atlatamıyoruz. Mutlaka yaşayıp güçlenmemiz, tecrübe etmemiz gerek. Bazı tecrübeler acılı geçer. Emin ol senin de benim de tecrübe edeceğim onlarca şey var hayatta. İyisiyle kötüsüyle yaşanacaklar. Bu da onlardan biri.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Bak arkadaşım. İstediğini yüzüme vurabilirsin. Daha eğer dediklerini farkında olmayan biriysen ki 2. kez bu cümleyi kurduğuma göre öylesin konuşmanın anlamı yok.

 

''Ama sen ve senin gibi az sayıdaki evrim bilir, madde bilir ateist için durum değişiyor. Korkularınızı, kabul edemeyişlerinizi bilimsel bir kimliğin ardına gizlemeyi becerdiğiniz için çok bilgili cool adamlar oluveriyorsunuz.''

 

''kendinizle o kadar ilgilisiniz, kendinizle o kadar bozmuşsunuz ki, kafanızı kaldırıp etrafa baktığınız yok.''

 

Bu cümleler ben değil hesapta ben ve benim gibi düşünen kişileri sahtekar, bencil, yalancı olduğunu iddia ediyor. 

 

Bir dahakine bana alıntı yaparken bu saçma içerikli paragrafları koyma biliyorum yazılarını böyle şeylerin üzerine temellendirmek etkiyi arttırıyormuş gibi görünüyor.

 

Ama öyle değil ! 

 

 

Sen sandığımdan daha sorunlu çıktın. Bana hakaret ettiğimi söyledin, göster dedim. Gösteremeyeceğin açıktı zaten, çünkü etmedim. Etsem sen de görür ve yazdığım bazı cümleleri kendine göre yorumlayıp "aslında bunu demek istiyorsun, bunu iddia ediyorsun" demek zorunda kalmazdın deli deli.

 

Sen hiç endişe etme, ben öyle demek istesem direkt öyle yazardım, senin sorunlu zihninin yorum yapmasına ihtiyaç duymazdım. Sahtekar, yalancı ve bencil olduğunu düşünsem öyle söylerdim. Gerçi bir tür bencil olduğunu zaten söyledim ama o hakaret değil. 

Sen gerçekten kafayı yemişsin. Ve gerçekten de kafayı kendinle bozduğunu, kendini her şeyin merkezi sandığını, yalnızca kendinle ilgili olduğunu tekrar göstermiş oldun.

O kadar alıngansan, havadaki buluttan nem kapacaksan hiç tartışma buralarda bence. Öte yandan yazdıklarım oldukça isabetli olduğu için canını sıktı, bu da bir diğer gerçek.

 

Otur da düşün, düşün. Bunu samimiyetle söylüyorum. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sizce terapi bir scam mi?

 

Ornegin, bu kizin sorunu, kotu bir iste calismasi ve bu nedenle kendini cok degersiz hissetmesi olsun. Bu nedenle terapiste gidiyor ve terapist ona "isin senin degerini belirlemez" diyor.

 

Bu o kadar komik ki... Bu su demek: gece gunduz calisip, cok iyi bir iste calisan insanlarin, kendini isi sayesinde degerli ve iyi hissetmesinin bir tur yalan oldugunu soylemek.

 

Bu ornegi kafamdan uydurmadim. CBT hakkinda okudugum kitaptan bir ornekti.

 

Ben de terapi almistim ve biraz sacma bulmustum. Yoksa yaniliyor muyum?

tarihinde investor tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Sizce terapi bir scam mi?

 

Ornegin, bu kizin sorunu, kotu bir iste calismasi ve bu nedenle kendini cok degersiz hissetmesi olsun. Bu nedenle terapiste gidiyor ve terapist ona "isin senin degerini belirlemez" diyor.

 

Bu o kadar komik ki... Bu su demek: gece gunduz calisip, cok iyi bir iste calisan insanlarin, kendini isi sayesinde degerli ve iyi hissetmesinin bir tur yalan oldugunu soylemek.

 

Bu ornegi kafamdan uydurmadim. CBT hakkinda okudugum kitaptan bir ornekti.

 

Ben de terapi almistim ve biraz sacma bulmustum. Yoksa yaniliyor muyum?

 

İşin senin değerini belirlemez tabii. Tuvalet temizlemek kimsenin yapmayı tercih etmeyeceği, kötü bir iş. Sanıyorum hiç kimse tuvalet temizlemenin çok güzel, havalı, çokça tercih edilen bir iş olduğunu düşünmüyordur. Hiçbir şey yapamazsam gider tuvalet temizler, karnımı doyururum der insanlar.

Ama bu işi yapanların değerini, yaptıkları işin kötü veya değersiz olmasıyla ölçmeyiz. Son derece düzgün, dürüst, ahlaklı, iyi, saygı gören bir insandır ve değerli biri deriz. 

Ya da tüm dünyada saygın, değerli bir meslek olan doktorluk. Adam doktordur ama beş para etmez biridir ki bunlardan ülkemizde sürüyle var...

 

İşinden memnun olmamak ve bu yüzden kendini gerçekten mutsuz hisseden kişiye, işi değiştirmesi yönünde cesaret ve motivasyon verilebilir. Yaptığı iş değil, onu yapmak zorunda olmak, başka çaresi olmadığı düşüncesinden kurtulamamak, kendini yetersiz görmek, yeni ve daha iyi bir işe başvuracak güvenden yoksun olduğunu düşünmek kişiye kendini değersiz hissettirir. 

 

Yani terapist, tamam yaptığın iş kötü ve sen kendini değersiz hissediyorsun ama bu işi yapmaya devam ederek kendini değerli hissetmen lazım demez, dememeli. Bir ömür tuvalet temizlemiş, ev temizliğine gitmiş, inşaatta duvar dizmiş kişi işinden memnun olmama eşiğini çoktan geçmiştir zaten, kabullenmiştir. Kabullenmemişse, birlikte, onun da kendini kabullenebileceği bir yol aranır. Terapist akıl veren değildir zaten. Onun ilgilenmesi gereken karşısındakinin aslında kim ve ne olup, neye ihtiyaç duyduğunu anlamak ve birlikte bir şeyleri yoluna koymak.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki kiz tipsiz ve kisa boylu biriyse? Bu yuzden kendini cok degersiz hissediyor, yakisikli bir erkekle birlikte olamayacagini dusunuyor. Hatta tipsiz oldugu icin, insanlarin ona saygi gostermedigini dusunuyor. Dogru dusunuyor cunku guzel bir kizsaniz veya yakisikli bir erkekseniz, insanlar size daha cok saygi gosterecektir. Yeni bir ortama girdiginizde size daha iyi davranacaklardir. Dis gorunus onemli.

 

Peki terapist, bu kiza ne diyecek? Kiz dogru dusunuyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Sen sandığımdan daha sorunlu çıktın. Bana hakaret ettiğimi söyledin, göster dedim. Gösteremeyeceğin açıktı zaten, çünkü etmedim. Etsem sen de görür ve yazdığım bazı cümleleri kendine göre yorumlayıp "aslında bunu demek istiyorsun, bunu iddia ediyorsun" demek zorunda kalmazdın deli deli.

 

Sen hiç endişe etme, ben öyle demek istesem direkt öyle yazardım, senin sorunlu zihninin yorum yapmasına ihtiyaç duymazdım. Sahtekar, yalancı ve bencil olduğunu düşünsem öyle söylerdim. Gerçi bir tür bencil olduğunu zaten söyledim ama o hakaret değil. 

Sen gerçekten kafayı yemişsin. Ve gerçekten de kafayı kendinle bozduğunu, kendini her şeyin merkezi sandığını, yalnızca kendinle ilgili olduğunu tekrar göstermiş oldun.

O kadar alıngansan, havadaki buluttan nem kapacaksan hiç tartışma buralarda bence. Öte yandan yazdıklarım oldukça isabetli olduğu için canını sıktı, bu da bir diğer gerçek.

 

Otur da düşün, düşün. Bunu samimiyetle söylüyorum. 

 

Cümleler şahsıma söylendiğine göre ben nasıl anlamışsam öyle söylenmiştir. Burada hatalı olan ben değilim. Söylediklerinin tam manası budur. Göster dedin gösterdim. 

 

İstersem bende senin gibi şeyler yazarım ama bu tartışma için faydalı olmaz. Mesela sakinliğim senin canını sıkıyor. Yazım şeklim yüzünden beni kendini beğenmiş olarak görüyorsun buda seni kızdırıyor. Böyle şeyler söylemek zor değil ama cümle israfı. 

 

Hiç canımda sıkılmıyor gayet sakinim. :)  Yazdığın bilgilere değer veririm ama şahsıma bulunduğun çıkarımlar işte onlar dikkatimi çekmiyor. Sen haddini bilmez bir hiç kimsesin niye bana bencil demeni ciddiye alayım ki ? Yukarıda yazdığın şeylerin bu yüzden %80 i çöp, değersiz, boş, gereksiz. 

 

İstediğini de aldığına göre artık tartışmaya son verebiliriz sanırım. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğru kişi tarafından doğru bir şekilde yapılan terapi çok faydalı. Ancak terapist ne yaptığını bilen, uzman biri olmalı. Eğer terapist sende saygı uyandırmayı başaramazsa, yapacağı terapi de zaman kaybı olur. Kişisel tecrübelerle yazıyorum bunu. Her iki örnekle de karşılaştım. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Peki kiz tipsiz ve kisa boylu biriyse? Bu yuzden kendini cok degersiz hissediyor, yakisikli bir erkekle birlikte olamayacagini dusunuyor. Hatta tipsiz oldugu icin, insanlarin ona saygi gostermedigini dusunuyor. Dogru dusunuyor cunku guzel bir kizsaniz veya yakisikli bir erkekseniz, insanlar size daha cok saygi gosterecektir. Yeni bir ortama girdiginizde size daha iyi davranacaklardir. Dis gorunus onemli.

 

Peki terapist, bu kiza ne diyecek? Kiz dogru dusunuyor.

 

Bunun tek bir yolu yok. Her insan farklı, herkesin bir algısı, arka planı, geçmişi, şusu busu var.

Terapist sana başka yaklaşım ve yöntem gösterir, diğerine başka. O kadar çok terapi yöntemi var ki. İyi bir uzman ne yapması gerektiğini bilir. 

 

Bu arada evet, dış görünüş önemli. Güzel ve yakışıklı kadın ve erkekler o yüzden bir sıfır önde başlıyor. Ama sonrası daha da önemli. Yani dış görünüş vb özellikler ilk filtrelerdir, ondan sonra diğer özellikler sınanır vs...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...