Jump to content

Evren izole sistem midir kapalı sistem midir açık sistem midir?


Recommended Posts

Evren izole sistem midir kapalı sistem midir açık sistem midir?

Açık sistem : çevresi ile madde ve enerji alışverişi olan sistem.

 

kapalı sistem : çevresi ile madde alışverişi olmayan enerji alışverişi olan sistem.

 

izole sistem : çevresi ile enerji ve madde alışverişi olmayan sistem.

Sistemler 2.png

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 47
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Bu konuda öne sürülen fikirlerin hepsi hipotezdir. Yeterli gözlem de yoktur bilgi de. 

Bu nedenle aslında vereceğimiz cevapların da pek bir geçerliliği yok. 

Yani ben sana desem ki izole sistemdir, bana sorsan bunu neye göre söylüyorsun, ikna edici bir cevap veremem.

Hiç kimse veremez gibi hatta. 

Hiç bir şeyden kesin emin olamayız zaten ama bu konuda bir teori üretmek için bile çok erken. 

tarihinde ekinegemen tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu o kadar basit değil. 

 

Öncelikle, evren izole bir sistem olarak kabul edilir. Yani, evrene dışarıdan hiç bir şey ne gelir, ne gider. Zira, evrenin dışında başka bir şey yoktur, o kadar ki, yokluk bile yoktur. 

 

Aksi durumda, ki bu durum olmaz, olamaz diye bir şeyde yok, evrene dışarıdan her bişey gelebilir, evrenden de her bir şey bir yerlere gidebilir. MEsela, karadelikler böyle bir fonksiyon ortaya koyuyor olabilir. Ama öyle olsaydı, karadeliklerin çekim gücüde olamaz, var olamazlardı falan, bir sürü tantana. Fakat bu durumun böyle olduğuna dair, bir emare yok. 

 

Var olan kesin şey: Okkamın usturası. Bir sürü şey gevelenebilir, fakat evreni incelemek için konan modeller vs. bağlamında, en kolay ve tutarlı açıklama, evrenin izole bir evren olduğudur. 

 

Fakat, söz konusu olan evrense, hiç bir şey o kadar basit olamaz. Öyle ki, biz evrenin %95'ini bilmiyoruz. Bu değer, bilmediğimiz ve öğrenmemiz gerektiğini kesin olarak bildiğimiz bir değer. Fakat, bilmemiz gerektiğini bilmediğimiz, farkında bile olmadığımız daha neler olduğunu hiç bilmiyoruz.

 

Basitçe, 100 yıl önceye gidelim, galaksilerin varlığı bilinmiyordu. Kırmızıya kayma bilinmiyordu. Kara delikler bilinmiyordu vs. vs. Bir şeyleri gözledikçe, öğrenmek gereken çok daha fazla şey çıkıyor önümüze. Ve bu keşmekeşten yarın karşımıza ne çıkacak, bunu bilmek pek kolay değil. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yanıt "hiçbiri" olacak.

 

Gözlemimiz odur ki evren hızlanarak genişliyor. Bunda bir şüphemiz yok. Bunu evrenin içindeki (veya dışındaki) karanlık madde ve karanlık enerji dediğimiz ama aslında ne madde olarak ne de enerji olarak ölçemediğimiz bir çekici ve itici güce borçluyuz.

 

Eğer evren bildiğimiz anlamda izole bir sistem olsaydı içinde bulunan ve gözlemleyebildiğimiz madde ve enerji miktarı ile çökmesi gerekirdi. Ama çökmüyor.

 

Şimdi odamızı bir kutu yapalım ve izole edelim, yani dışarıdaki evren ile madde ve enerji alışverişini sıfırlayalım. Bu oda bir izole sistemdir. Ama yüz milyar yıl sonra bir bakacağız ki odamız genişlemiş, öylesine ki genişleyen evren ile birlikte bu odanın içindeki toplam enerji ve madde miktarı da azalmış. Bu mümkündür, çünkü eğer kozmolojik sabit eğer değişmiyor olsaydı, yani eğer yüz milyar yıl sonraki evren ile bugünkü evren aynı hızda genişliyor olsaydı, odamız da evrenle birlikte genişleyecek ama toplam enerji miktarı sabit kalacaktı.

 

Ama evrenimizin sadece genişlediğini değil, hızlanarak genişlediğini biliyoruz. Genel görelilik bize her an aslında değişen sabitlerle çalışan bir evrende bulunduğumuzu söylüyor.

 

Dolayısıyla enerjinin korunumu kanununu evrenimiz için uygulayamayız, çünkü yüz milyar yıl sonraki evrenimiz, yani enerji, madde, kütleçekim sabitlerimiz bugünkünden farklı olacaktır.

 

Evrenin ve izole haldeki odamızın gelecekteki toplam enerji miktarı zamana bağlı bir fonksiyondur. Yani değişkendir.

 

Bu durumda evren için açık, kapalı veya izole bir sistemden söz edemeyiz.

 

Yanıt E Hiçbiridir. :)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu evren olunca, astronomik düşünmek gerekir... Yani, çooook büyük sayılar, hızlar, mesafeler filan... Bu kadar astronomik rakamlarla yazılan evrenin kitabındaki bilginin de, astronomik boyutlarda olacağını kabul etmekten başka yol yok.

 

Yani, biz henüz kendi gezegenini doğru dürüst keşfedememiş bir tür olarak, yenecek astronomik miktarda ekmeğimiz var daha...

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Konu evren olunca, astronomik düşünmek gerekir... Yani, çooook büyük sayılar, hızlar, mesafeler filan... Bu kadar astronomik rakamlarla yazılan evrenin kitabındaki bilginin de, astronomik boyutlarda olacağını kabul etmekten başka yol yok.

 

Yani, biz henüz kendi gezegenini doğru dürüst keşfedememiş bir tür olarak, yenecek astronomik miktarda ekmeğimiz var daha...

 

Daha birkaç bin yıl gidelim de yiyecek ekmeğimiz olsun umarım.

 

Mitolojiden etkilenip, evrene heyecanlanmayan bir nesli kaybettik. Hani kaybettik diyorum, belki bilim forumunda yeri yoktur ama deve sidiğinin uzun uzadıya nesini anlatalım? Biraz ürik asit, biraz DNA, su ve diğerleri.

 

Halbuki evren öyle midir? Yıldızlara bakıp da heyecanlanmayan insan olamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Evren genisliyorsa evrenin disinda bir alan mevcut bence, yalniz bu boslukta herhangi bir enerji veya madde yok. Eger bu sekilde ise, bizim evrenimiz bosluga enerji ve madde doldurarak ilerliyor demektir..

 

Bu da benim teorim :)

Bu boşluk dediğimiz şey evrenin dışında ise, o zaman evrenin onun içine genişlediği evren dışında bir yerden söz ediyoruz demektir.

 

Aslında hayal etmek biraz antrenman istiyor. Diyelim ki dünya gezegeninden evrenin sınırlarına bir ışın gönderdik ve yeterince bekledik. Ne olmasını umarız? Bu ışın yeterince uzun gidecek ve yine gidecek ve yine gidecektir. Yani düz bir dünya varsayımı gibi bu ışının köşeden düşmesini bekleyemeyiz değil mi?

 

O zaman evren aslında ışık ve maddenin her yerden her yere ulaşabildiği her yer olarak tanımlanabilir. Üstelik evrenin başlangıçta ışıktan hızlı genişlediğini de biliyoruz, sonra yavaşladığını ve yine hızlanarak ışıktan hızlı genişleyeceğini de.

 

Bunu anlamak ve anlatmak öylesine zor ki, belki de anibal'ın dediği gibi , cehaletimiz öyle anlamsız ki, hiç bir şey anlamadığımız halde anlamış gibi yapıyoruz.

 

Aynı anda olası bir çok konumda bulunup da gözlem yapınca çöken elektronlar, tam delirmiş olmalıyız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 minutes ago, bilelim said:

Bu boşluk dediğimiz şey evrenin dışında ise, o zaman evrenin onun içine genişlediği evren dışında bir yerden söz ediyoruz demektir.

 

Aslında hayal etmek biraz antrenman istiyor. Diyelim ki dünya gezegeninden evrenin sınırlarına bir ışın gönderdik ve yeterince bekledik. Ne olmasını umarız? Bu ışın yeterince uzun gidecek ve yine gidecek ve yine gidecektir. Yani düz bir dünya varsayımı gibi bu ışının köşeden düşmesini bekleyemeyiz değil mi?

 

O zaman evren aslında ışık ve maddenin her yerden her yere ulaşabildiği her yer olarak tanımlanabilir. Üstelik evrenin başlangıçta ışıktan hızlı genişlediğini de biliyoruz, sonra yavaşladığını ve yine hızlanarak ışıktan hızlı genişleyeceğini de.

 

Bunu anlamak ve anlatmak öylesine zor ki, belki de anibal'ın dediği gibi , cehaletimiz öyle anlamsız ki, hiç bir şey anlamadığımız halde anlamış gibi yapıyoruz.

 

Aynı anda olası bir çok konumda bulunup da gözlem yapınca çöken elektronlar, tam delirmiş olmalıyız.

 

Evet bence evrenin disarisinda bir bosluk soz konusu. Buyuk patlamadan once ne vardi? Bunu arastirirken hiclik kuramina rastladim. Hiclik kurami bana sacma geliyor nedense (bu benim gorusum, belki de hicligi tam anlayamadigim icin olabilir). Basta hicbirsey yoktu ve sonsuz yogunluktaki cart curt.. hicbirsey yoksa sonsuz yogunluktaki atom alti parcacik nerede duruyordu? Bence onun durdugu yer bu bosluk olarak dusundugum yer. Ve bu parcacigin patlamasina sebep olan sey neydi? Bunu bilemeyiz fakat bu atomalti parcacik patladigina gore biryerde duruyordu ve hatta onun patlamasina sebep olan baska birsey daha vardi orada. Bunlar sacma olabilir ama ben boyle dusunuyorum..

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Evet bence evrenin disarisinda bir bosluk soz konusu. Buyuk patlamadan once ne vardi? Bunu arastirirken hiclik kuramina rastladim. Hiclik kurami bana sacma geliyor nedense (bu benim gorusum, belki de hicligi tam anlayamadigim icin olabilir). Basta hicbirsey yoktu ve sonsuz yogunluktaki cart curt.. hicbirsey yoksa sonsuz yogunluktaki atom alti parcacik nerede duruyordu? Bence onun durdugu yer bu bosluk olarak dusundugum yer. Ve bu parcacigin patlamasina sebep olan sey neydi? Bunu bilemeyiz fakat bu atomalti parcacik patladigina gore biryerde duruyordu ve hatta onun patlamasina sebep olan baska birsey daha vardi orada. Bunlar sacma olabilir ama ben boyle dusunuyorum..

 

Aslında şöyle düşünmek lazım. Bugünkü her şey aslında küçük bir şeyin içine sıkışmıştı bu küçük şey hızla büyüyerek bugünkü her şey oldu, yani enerjiyi, zamanı, madde ve galaksileri oluşturdu. Big Bang modeli tam olarak bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, NotFound said:

 

Evet bence evrenin disarisinda bir bosluk soz konusu. Buyuk patlamadan once ne vardi? Bunu arastirirken hiclik kuramina rastladim. Hiclik kurami bana sacma geliyor nedense (bu benim gorusum, belki de hicligi tam anlayamadigim icin olabilir). Basta hicbirsey yoktu ve sonsuz yogunluktaki cart curt.. hicbirsey yoksa sonsuz yogunluktaki atom alti parcacik nerede duruyordu? Bence onun durdugu yer bu bosluk olarak dusundugum yer. Ve bu parcacigin patlamasina sebep olan sey neydi? Bunu bilemeyiz fakat bu atomalti parcacik patladigina gore biryerde duruyordu ve hatta onun patlamasina sebep olan baska birsey daha vardi orada. Bunlar sacma olabilir ama ben boyle dusunuyorum..

 

 

Bu noktayı kaçırıyor, çok fala evrenin içinden düşünüyorsunuz. 

 

Evrenin dışında bir boşluk olamaz. Öyle ki, boşluk dahi olamaz orada. Yani, yokluğun dahi olmadığı bir şeyden bahsediyoruz. 

 

Algımız bize, binlerce sene dünya düzdür dedirtti ya, işte onun gibi bir husus bu.

 

Sartre okuyun biraz, hiçliğini falan. Bir boşluk olması için, doluluğun olması ve doluluğun orada olmaması gerekir. Bir sandalye düşün, sinemada bir koltuk. Ona boş diyor olman, onda oturan birinin olmaması gereğini ifade eder. Yani onun boş olması için, dolduran şeyin varlığı gerekir falan. 

 

Evrensel düşünmeyin, evrenin dışında, yokluk dahil, hiç bir şey yok.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

 

Bu noktayı kaçırıyor, çok fala evrenin içinden düşünüyorsunuz. 

 

Evrenin dışında bir boşluk olamaz. Öyle ki, boşluk dahi olamaz orada. Yani, yokluğun dahi olmadığı bir şeyden bahsediyoruz. 

 

Algımız bize, binlerce sene dünya düzdür dedirtti ya, işte onun gibi bir husus bu.

 

Sartre okuyun biraz, hiçliğini falan. Bir boşluk olması için, doluluğun olması ve doluluğun orada olmaması gerekir. Bir sandalye düşün, sinemada bir koltuk. Ona boş diyor olman, onda oturan birinin olmaması gereğini ifade eder. Yani onun boş olması için, dolduran şeyin varlığı gerekir falan. 

 

Evrensel düşünmeyin, evrenin dışında, yokluk dahil, hiç bir şey yok.

 

evren genişliyorsa genişlediği ortam yok diyemezsin.

:lol:

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, Ten Ten said:

evren genişliyorsa genişlediği ortam yok diyemezsin.

:lol:

 

 

Diyoruz ya, çok evrenin içinden düşünüyorsunuz. Normali hele senin gibi bir dangalak ve cahil için. 

 

Sartre oku biraz... Ondan sonra bir daha bakarız..

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, anibal said:

 

 

Bu noktayı kaçırıyor, çok fala evrenin içinden düşünüyorsunuz. 

 

Evrenin dışında bir boşluk olamaz. Öyle ki, boşluk dahi olamaz orada. Yani, yokluğun dahi olmadığı bir şeyden bahsediyoruz. 

 

Algımız bize, binlerce sene dünya düzdür dedirtti ya, işte onun gibi bir husus bu.

 

Sartre okuyun biraz, hiçliğini falan. Bir boşluk olması için, doluluğun olması ve doluluğun orada olmaması gerekir. Bir sandalye düşün, sinemada bir koltuk. Ona boş diyor olman, onda oturan birinin olmaması gereğini ifade eder. Yani onun boş olması için, dolduran şeyin varlığı gerekir falan. 

 

Evrensel düşünmeyin, evrenin dışında, yokluk dahil, hiç bir şey yok.

 

 

Peki nereye genisliyor anibal? Belki hicligi imgeleyemiyoruz bu da olabilir. Yalniz evren nereye dogru genisliyor? Bir balon dusun (belgesellerde balon ile ornekliyorlar genislemeyi, bu yuzden balon dedim), sisirdikce buyuyor. Sebebi icerisinde biriken havanin balonun disarisinda da bir bosluk olusu. Ufak bir kutu icerisindeki balonu sisirmeye baslarsan kutunun icerisindeki alan kadar genisleyecektir. Evren de bu sekilde genisliyor olamaz mi? Evrenin disarisinda bir alan yoksa nasil genislemeyi surdurebiliyor? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Peki nereye genisliyor anibal? Belki hicligi imgeleyemiyoruz bu da olabilir. Yalniz evren nereye dogru genisliyor? Bir balon dusun (belgesellerde balon ile ornekliyorlar genislemeyi, bu yuzden balon dedim), sisirdikce buyuyor. Sebebi icerisinde biriken havanin balonun disarisinda da bir bosluk olusu. Ufak bir kutu icerisindeki balonu sisirmeye baslarsan kutunun icerisindeki alan kadar genisleyecektir. Evren de bu sekilde genisliyor olamaz mi? Evrenin disarisinda bir alan yoksa nasil genislemeyi surdurebiliyor? 

 

Balon örneğini verirken balonun yüzeyini evrene benzetiyorlar. Balonun içi veya dışı dahil değil benzetmeye.

 

Evrende gözlemlenen, yerel galaksiler hariç bütün galaksiler birbirinden uzaklaşıyor. Bu uzaklaşma galaksinin hareketinden bağımsız. Yani bizden belirli yönde uzaklaşan bir galaksi o yöndeki daha uzak galaksilerden de aynı şekilde uzaklaşıyor.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Diyoruz ya, çok evrenin içinden düşünüyorsunuz. Normali hele senin gibi bir dangalak ve cahil için. 

 

Sartre oku biraz... Ondan sonra bir daha bakarız..

 

 

sartre sorumu çözecek ise okuyayım.çözemeyecek ise canı cehenneme.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

İzole bir sistemde Q ısısına m kütlesine ve t sıcaklığına sahip bir gazın entropisi sıcaklığı ve hacmi değişemez.

 

Genişleyen evren izole sistem değildir.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Balon örneğini verirken balonun yüzeyini evrene benzetiyorlar. Balonun içi veya dışı dahil değil benzetmeye.

 

Evrende gözlemlenen, yerel galaksiler hariç bütün galaksiler birbirinden uzaklaşıyor. Bu uzaklaşma galaksinin hareketinden bağımsız. Yani bizden belirli yönde uzaklaşan bir galaksi o yöndeki daha uzak galaksilerden de aynı şekilde uzaklaşıyor.

 

 

Evrende hacimsel genişleme var yüzeysel genişleme yok.:ders:

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, Ten Ten said:

sartre sorumu çözecek ise okuyayım.çözemeyecek ise canı cehenneme.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

İzole bir sistemde Q ısısına m kütlesine ve t sıcaklığına sahip bir gazın entropisi sıcaklığı ve hacmi değişemez.

 

Genişleyen evren izole sistem değildir.

 

 

Çok cahilsin, keşke köpekbalığı yese seni de, bir israftan ibaret kalmasan...

 

Kainat için, konunun amanda izoleydi değildi gibi söylenemeyeceğini bir türlü anlamadı şu dangalak aklın. Kainatın dışı bir şey yok, enerjini falan kainattan çıkıp gidebileceği bir yer yok. Bir türlü anlamadın bunu.

 

Kainat izolue olmaya mahkum bir sistem, yalnız, yapayalnız, onun dışında yokluk bile yok, o kadar yalnız. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 hours ago, NotFound said:

 

Peki nereye genisliyor anibal? Belki hicligi imgeleyemiyoruz bu da olabilir. Yalniz evren nereye dogru genisliyor? Bir balon dusun (belgesellerde balon ile ornekliyorlar genislemeyi, bu yuzden balon dedim), sisirdikce buyuyor. Sebebi icerisinde biriken havanin balonun disarisinda da bir bosluk olusu. Ufak bir kutu icerisindeki balonu sisirmeye baslarsan kutunun icerisindeki alan kadar genisleyecektir. Evren de bu sekilde genisliyor olamaz mi? Evrenin disarisinda bir alan yoksa nasil genislemeyi surdurebiliyor? 

 

 

Asrın sorusuna hoş geldin. BU soruyu çözmeyi bırak, bu soruya elle tutulur bir olasılık bile ortaya koyabilirsen, 10 yıllık nobel ödüllerini toptan sana verebilirler. 

 

Gözden kaçan temel husus şu. Yerçekimi denen bir melanet var. Bu lanet şey, maddeyi çektiği kadar, boşluk ediğimiz uzayı ve bir diğer ucube olan zamanı da çekiyor, yutuyor, büküyor falan. 

 

İşte sorun burada başlıyor. Madde <-> mekan + zaman ilişkisi, uzayın madde harici tüm boyutlardaki varlığının  (galaksiler arası boşluk da dahil) evrenin bir parçası olmasını gerektiriyor. Eğer uzayın dokusu diyebileceğimiz bu fenomen orada olmayaydı, herşeyi açıklamak çok kolaydı. Ama o var. 

 

Bu da, işi yokuşa sürüyor. Bu nedenle, önce evrenin sınırı nedir, ne olur falan bunu bir konsensüse bağlamak lazım. Mesela keşfedilebilir evren tanımı gibi. 

 

Bu durumda, evrenin dışı ile etkileşimizi yok, olamıyorda, o halde, evrenin dışının mutlak yokluk olması demek oluyor. Yani evrenin dışında bir halay ekibi olsa ve evrenin etrafında yallelelele halay çekiyor olsa dahi, onları alsa göremeyeceğimiz, duyamayacağımız vs. için, onlar mutlak yok olarak kalıyor olacak. Yani aslen bir garajdaki ejderhadan ibaret olacaklar. 

 

Bunu, fizik açısından, termodinamik açısından düşündüğünde, ulaşılabilecek tek sonuç bu. O halay veya çayda çıra ekibi ise, kozmolojinin en baba konusu olacaktır. Belki bir gün, farklı boyutlarda uzayan bir dış uzayın varlığını keşfedeceğiz. Fakat, oraya -yerçekimi dahil- hiçbir şekilde ulaşamayacak, hiç bir bilgi alamayacak ve gönderemeyeceğiz. 

 

Konu bağlamında, o dış uzaya evrenden hiç bir enerji veya madde yollayamayacağımız için, evren yalnız kainatı oynamaya ve varolan enerji ve maddesini sonsuza kadar korumaya devam edecektir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...