Jump to content

Büyük İskender'i Referans Alan Takvimlerde 309 Yılı


Recommended Posts

Hristiyanlar'da İskender'in egemenliğinin başlangıcını referans alan takvimlerde 309 Yılı çok önemli bir yıldır o yıl  ( miladi M.Ö 2) yani 309 Yılı Îsa'nın doğduğu yıldır. İsteyen Süryani Kilisesi'nden Antakyalı Severus'un Edessa (Urfa) Kronik'ine ya da Muhammed'in peygamberliğinden önce yazılmış Arapça Çocukluk İncil'ine bakabilir:

 

Edessa Kroniği (Severus 5 ila 6.yüzyılda yaşadı) : http://www.earlychristianwritings.com/fathers/chronicle_of_edessa.html

 

Arapça Çocukluk İncil'i :  http://www.newadvent.org/fathers/0806.htm

 

 

Iki eserde de İsa'nın doğumu Iskender'den sonra 309.

 

Kuran'da, Ashab-ı Kehf Kıssası'nda efsanenin hiçbir Hristiyan versiyonunda olmayan bir uyku süresi verilmiştir:

 

Kehf Suresi 25 - Onlar, mağaralarında üçyüz yıl kadar kaldılar ve dokuz yıl da buna ilave etmişlerdir.

 

Oysa Hristiyan versiyonlarında uykunun en fazla suresi 150 yıl civarlarında olarak geçer.  Kuran bu kez cesaretini toplamış ve diğer zamanlarda olduğu gibi " yuvarlak laflar kurmayıp " kaç yıl uykuda kaldıklarını yazmıştır.

 

Öyleyse bu 309 yıl neyin nesidir?...

 

En üstte yazdığım gibi Kuran yazarları İskender takvimine göre İsa'nın doğumu olan 309 yılı Ashab-ı Kehf'e atfetmiştir. 

 

Üstelik Arapça Çocukluk İncil'i 309 Yılı içermesine ek olarak, İsa'nın mağarada doğduğunu söylediği için doğum anındaki mucizeyi güneşin hareketleriyle de betimlediği için ve hem Arapça Çocukluk İncil'i hem Kehf Suresi 'nde doğum yapılan ve uyunulan yer tapınak gibi görüldüğü veya mescit yapılmak istendiği için Kuran yazarları bu detayları Arapça Çocukluk Incil'inden duyup kasıtlı veya kasıtsız şekilde Ashab-ı Kehf olayında kullanmış ve bu yüzden karışık bir hikâye çıkmıştır.  İsa'nın doğum yılı ve mağarada doğum, tapınak/ mescit gibi görülen mağara  ve güneşe yapılan göndermeler Ashab-ı Kehf'in öyküsüne karıştırılmıştır. 

 

Son olarak Isa'nın İskender Devri'nden 309 yıl sonra doğduğuna inanıldığını bir kez daha hatırlarsak Kuran'ın  aynı Kehf Suresi'nde Iskender ( Zulkarneyn) masalını anlatması bu karman çorman hikâye yaratma tezini güçlendirmektedir.

tarihinde Desert Wind tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yılını veriyor da sayılarını vermiyor. Üç dediler beş dediler yedi dediler diye sayıklıyor. Ülen ne dediklerini ne yapacaksın, sen kaç diyorsan onu söyle be! Şöyle bir terelellinin kitap yerine konması öyle acayip ki yani buna inananların zekası hakkında kesin fikir veriyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Yılını veriyor da sayılarını vermiyor. Üç dediler beş dediler yedi dediler diye sayıklıyor. Ülen ne dediklerini ne yapacaksın, sen kaç diyorsan onu söyle be! Şöyle bir terelellinin kitap yerine konması öyle acayip ki yani buna inananların zekası hakkında kesin fikir veriyor.

Kehf 22: Ashab-ı Kehf'in sayılarında ihtilaf edenlerden bazıları: Onlar, üç kişidir, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler. Diğer bazıları da "Onlar, beş kişidir, altıncıları köpekleridir " diyecekler. Her ikisi de bilinmeyen hakkında tahmin yürütmektir. (kimileri de:) "Onlar, yedi kişidir; sekizincisi köpekleridir" derler. De ki: "Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir." Onları ancak pek azı bilir, Bu sebeple onlar hakkında bu bildirilenler dışında bir münakaşaya girişme ve bunlar hakkında hiç kimseye de bir şey sorma! 

 

Aynen öyle..Bu ayetten hangi evrensel sonucu çıkaracağız?Bu ayetin amacı nedir?

Rabbimiz gerçek sayıyı biliyorsa neden söylemiyor?Yoksa o da mı bilmiyor?Uğruna kosmosu yarattığı,Muhammed Mustafa'dan gerçekleri niye saklıyor?

3-5-7 diye sayıp en sonunda doğrusunu rabbim bilir diye ayet mi olur?Ayrıca gerçek sayının kaç olduğunu bilmenin bize ne faydası var?Diyelim ki gerçekte 10 kişiler,bunu öğrendik,bunun bize hayatta katacağı pozitif katkılar ne olabilir?

 
tarihinde Beelzebub tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...