Jump to content

Recommended Posts

1)Şu mükkemmel vücudumuz,kainat falan akıllı tasarım argümanıdır,geçmiş yüzyıllarda kalmış,çoktan yanıtlanmış bir argüman,ben birkaç cevap atayım sen araştır gene de;

 

 

1)www.evrimagaci.org/makale/168

 

2)http://alfa-sorgulama.blogspot.com.tr/2014/11/benzetmeye-dayal-tasarm-kant.html

 

3)http://alfa-sorgulama.blogspot.com.tr/2013/06/mukemmel-tasarm-iddias.html

 

yani evrimi bilmiyolrar mesela bunu öne sürenler.

 

Evrim bir doğa yasasıdır,modern biyolojinin temelidir,birçok kanıtı vardır evrimin;

 

www.evrimagaci.org/fotograf/54/6936

 

her ciddi bilim kurumunda da okutulur,mesela dünyanın en iyi 10 ünisine bak hepsinde bölümler var evrime dair,evrimsel antroloji,insan evrimi vb.;

 

www.evrimagaci.org/makale/361

 

Şu Harvard insan evrimi bölümü mesela;

 

https://heb.fas.harvard.edu/

 

 

sırf inançla çelişiyor diye evrimi araştırmadan reddetmenin galileo'yu afaroz edenlerin yaptıklarından farkı yoktur.

 

ve de evrenin canlılığın oluşumu ile ilgili araştırmalara kitaplara bakmanızı öneririm bu konuları anlamanız için hawking'in büyük tasarım adlı kitabı mesela.

 

 

2)Ya varsa argümanı bu ikinci yazdığın da,o da birçok açıdan hatalı bir argüman,binlerce din binlerce tanrı önermesi olduğunu unutuyorsun bunu yazarken,bu ve diğer hataların analizi içim şu yazıyı oku;

 

  a)http://alfa-sorgulama.blogspot.com/2014/01/paskaln-kuram.html?m=1

 

  B)http://alfa-sorgulama.blogspot.com/2014/06/ya-varsa-kuramnn-tutarszlg.html?m=1

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 71
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Evrim, basit bir mesele değildir, aha şu şundan gelmiş falan gibi bir hikayeden başka bir şeydir. 

 

Eğer yeterince ihtisasınız yokken evrim üzerine ahkam kesiyorsanız, bu ancak sizin cehaletiniz ve embesilliğiniz olur. 

 

İlk tavsiyem, Türlerin Kökeni'ni okumanızdır, dikkatli olun ayağınıza falan düşürmeyin ha... Ondan sonra Biyolojiye Giriş 101'den başlayarak ders notları ile devam edebilirsiniz, tahminen 60000 (Altmış bin) sayfa kadar kasınca, evrim hakkında terennüm edecek kadar bilginiz olur.

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir şeylere karar vermek için her şeyden önce bizlere binlerce yıldır dayatılan, bakar kör haline getirilen, beynimize aşılanan korkulardan, hislerimizi dahi ele geçiren anlayışlardan ön yargılarını bir kenara bırakacaksın.

Tanrı da dahil bütün kavramların insanların kendi çıkarlarına göre uydurulmuş olduğunu sürekli göz önünde bulunduracaksın.

Evrim yok desen de tanrı yok desen de önce iddianın altını doldurmalısın.

Çünkü içeriği yeterince doldurulmamış iddialar balon gibidir, zamanı geldiğinde yüzüne patlayıverir.

Baban da olsa soru sorulan her insan kendi çıkarına göre cevap verir, bu yüzden gerçeği araştırmanda etkilenmene, yanılmana neden olabilir.

İnsanlara soru sormaktan ziyade kendi araştırmalarına, kitap okumalarına daha çok ağırlık vermelisin.

Böylece okuduğun her kitapta, gördüğün her şeyde daha somut, daha gerçekçi verilere ulaşırsın.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 hours ago, anibal said:

Evrim, basit bir mesele değildir, aha şu şundan gelmiş falan gibi bir hikayeden başka bir şeydir. 

 

Eğer yeterince ihtisasınız yokken evrim üzerine ahkam kesiyorsanız, bu ancak sizin cehaletiniz ve embesilliğiniz olur. 

 

İlk tavsiyem, Türlerin Kökeni'ni okumanızdır, dikkatli olun ayağınıza falan düşürmeyin ha... Ondan sonra Biyolojiye Giriş 101'den başlayarak ders notları ile devam edebilirsiniz, tahminen 60000 (Altmış bin) sayfa kadar kasınca, evrim hakkında terennüm edecek kadar bilginiz olur.

Turlerin kokeni bende 1859 orijinal ingilizce 1.baskı vardı ve ben kaybettim/çaldırdım. 18 senedir acısı geçmedi. Kapağı zedelenmişti ama olsun, eminim yine de kıymetli bir kitaptı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

  Bence henüz Kuran'ı türkçeden okumamış dolayısıylada içinde köklü şeyler yazdığını zannediyor.Aklında birtakım sorular olmasa zaten bu foruma uğramazdı.Forumu biraz inceleyip Kuran'ı okumaya karar verirse, inanıyorum ki en yakın zamanda dinsizlikle şereflenecek.??

  Ateistlerin neden ateist olduğunu merak ediyorsan şu kitabı incelemeni şiddetle tavsiye ederim=unnamed.png.4aa464ea079170cd7e890c5072def8e1.png

Ben Kuranı Kerim'i zaten okuyorum arapçasını da türkçesini de. İçinde geçen ayetleri büküp kıvırarak kendinizi haklı çıkarmaya çalışıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın...

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 minutes ago, Betelgeuse said:

Ben Kuranı Kerim'i zaten okuyorum arapçasını da türkçesini de. İçinde geçen ayetleri büküp kıvırarak kendinizi haklı çıkarmaya çalışıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın...

 

Karılarınızı dövün diyen ayet hakkında ne düşündüğünü öğrenmek isterdik.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Ben Kuranı Kerim'i zaten okuyorum arapçasını da türkçesini de. İçinde geçen ayetleri büküp kıvırarak kendinizi haklı çıkarmaya çalışıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın...

   Tamam ama kimsenin birşey bükmeye çalıştığı yok.Bizler bundan bir rant sağlamıyoruz, herhangi bir gelirde elde etmiyoruz.Kimsenin aferin dediğide yok.

   Yani subjektif bir tutum sergilememiz için bir neden yok.

tarihinde Zarava ehmel tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Onursuz, gurursuz, aklınızı kiraya vermiş kadınlarsınız. Şunları büküp kivirmaya gerek var mı? 

 

"allah'ın kimini kimine üstün kılmasından ötürü ve erkeklerin, mallarından sarf etmelerinden dolayı, erkekler, kadınlar üzerine hakimdirler. iyi kadınlar, gönülden boyun eğenler ve allah'ın korunmasını emrettiğini, kocasının bulunmadığı zaman da koruyanlardır.serkeşlik etmelerinde endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarında onları yalnız bırakın, nihayet dövün. size itaat ediyorlarsa onların aleyhine yol aramayın. doğrusu allah yüce'dir, büyük'tür." (nisa/34)

"erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinda belli hakları vardır.ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptirler." (bakara/228)

"eğer (kendileriyle evlendiğiniz takdir de) yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz (veya size helâl olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın. haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır."(nisa/3)

"mümin kadınlara da söyle: gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). ey müminler! hep birden allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz" (24/nur/31)

"allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü allah yücedir, büyüktür"(nisa/4/34)

" eğer bir kadın kocasının geçimsizliğinden yahut kendisinden yüz çevirmesinden endişe ederse, aralarında bir sulh yapmalarında onlara günah yoktur. sulh (daima) hayırlıdır. zaten nefisler kıskançlığa hazırdır. eğer iyi geçinir ve allah'tan korkarsanız şüphesiz allah yaptıklarınızdan haberdardır. "nisa/4/128

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Onursuz, gurursuz, aklınızı kiraya vermiş kadınlarsınız. Şunları büküp kivirmaya gerek var mı? 

 

"allah'ın kimini kimine üstün kılmasından ötürü ve erkeklerin, mallarından sarf etmelerinden dolayı, erkekler, kadınlar üzerine hakimdirler. iyi kadınlar, gönülden boyun eğenler ve allah'ın korunmasını emrettiğini, kocasının bulunmadığı zaman da koruyanlardır.serkeşlik etmelerinde endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarında onları yalnız bırakın, nihayet dövün. size itaat ediyorlarsa onların aleyhine yol aramayın. doğrusu allah yüce'dir, büyük'tür." (nisa/34)

"erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinda belli hakları vardır.ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptirler." (bakara/228)

"eğer (kendileriyle evlendiğiniz takdir de) yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz (veya size helâl olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın. haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır."(nisa/3)

"mümin kadınlara da söyle: gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). ey müminler! hep birden allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz" (24/nur/31)

"allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü allah yücedir, büyüktür"(nisa/4/34)

" eğer bir kadın kocasının geçimsizliğinden yahut kendisinden yüz çevirmesinden endişe ederse, aralarında bir sulh yapmalarında onlara günah yoktur. sulh (daima) hayırlıdır. zaten nefisler kıskançlığa hazırdır. eğer iyi geçinir ve allah'tan korkarsanız şüphesiz allah yaptıklarınızdan haberdardır. "nisa/4/128

Gurursuz mu? Onursuz mu? Eleştiriye açık -ki zaten böyle bir sitede bir müslüman olarak eleştiriye açık olmak gerekir- bir insanım. Sadece size birkaç soru sorup cevap istedim. Biliyorum sizin gözünüzde bir dine inananlar bir avuç gerizekalıdan başka birşey değil. Ama siz kim oluyorsunuz da benim onuruma laf ediyorsunuz? Akılsız, kendine küçükken öğretilenden başka bir şey bilmeyen, araştırmaya bile gerek duymayan biri yok karşınızda. Ben son bir senedir deli gibi tüm dinleri aradım, kutsal kitapları okudum -internetten bulduğum kadarıyla-, günlerce düşündüm. Mantık yürütmeye çalıştım. Ve müslüman olarak kalmaya karar verdim. Size "Hahaha pis kafirler hepiniz çatır çutur yanacaksınız ohhh" ya da "Siz malların gram aklı yok mu azıcık mantıklı düşünün" demedim, neden hakaret ediyorsunuz? İslam dininde erkekler; kadınlardan daha güçlü, daha üstün yaratılmışlardır. Ve bu gösterdiğin ayetlerin çoğu, yoruma açıktırlar. Bir kadın, kocasının sözüne itaat edip; ona karşı gelmemelidir. Tabi bu durumda erkekler kadınlara kötü davranmamalıdırlar. Söylediğin Nisa 34. ayette bir erkeğin, karısının sözünü dinlemediği takdirde ne yapması gerektiğinden bahsediyor. Ha bu arada İslama göre bir kadın kocasına karşı gelmemesi gerektiği için kadının asilik yaptığı zaman kocasının ne yapması gerektiğinden bahsediyor. Her vakit bir posta dövün demiyor. Karınızın barışmaya ikna olacak bir durumu yoksa ve karşı geliyorsa önce düzgünce konuşun, eğer akıllanıp yola gelmezlerse yatakta yalnız bırakın; yine akıllanmazlarsa iz bırakmayacak şekilde dövün diyor şap şup vurun demiyor. Ki eğer kadın yola gelmişse adam karısını incitmekten kaçınmalı. O zamanlarda kadınlar şimdiki gibi değillerdi. Hak sahibi olmayan, cinsel arzular için kullanılan adeta bir alet gibiydiler. Sadece kölelik yapıp kullanılıyorlardı. Ki kadınlar o zamanlarda köle gibi oldukları için erkekler, kendilerine istedikleri kadar kadın alıyorlardı. Örnek olarak verdiğin Nisa 3. ayetinde "İstediğiniz kadar kadın alın" demiyor, sanırım sen bunu demeye çalışıyorsun. Sana bunu örnekle anlatsam daha iyi olacak, mesela sen o zamanlarda Medine'de yaşayan 30 yaşında bir müslüman adamsın. Senin bir tane amcan var. Amcan ölüyor ve 20 yaşındaki kızı hem yetim hem öksüz kalıyor. Ve kızın senden başka akrabası yok. Sen bu kızı nikahın altına almadan evinde yaşatamazsın. Ama zaten bir karın var. Karınla konuşursun anlatırsın ve sonra kızla nikahlanırsın. Öyle ohh 30 karı nikahlayım 40 karı nikahlayım her gün birine giderim diye bir şey yok. Eğer bir kız, geçim kaynağı olmadan akrabası yoksa veya kızı reddediyorsa sen o kızı kötü yola düşmekten kurtarmak için nikahlayabilirsin. Böylece kız namuslu yaşamaya devam etmiş olur. Ve karılarına eşit süreyle ilgi gösterip ayrım yapmamalısın diyor. Bu arada, o zamanlar için konuşuyorum. Şimdilerde öyle 2,3 kadın nikahlama yok. Artık eskisi gibi değil, kadınların da neredeyse erkeklerinki kadar hakları var. Köle gibi değiliz... Ve isteyen istediğine inanır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Gurursuz mu? Onursuz mu? Eleştiriye açık -ki zaten böyle bir sitede bir müslüman olarak eleştiriye açık olmak gerekir- bir insanım. Sadece size birkaç soru sorup cevap istedim. Biliyorum sizin gözünüzde bir dine inananlar bir avuç gerizekalıdan başka birşey değil. Ama siz kim oluyorsunuz da benim onuruma laf ediyorsunuz? Akılsız, kendine küçükken öğretilenden başka bir şey bilmeyen, araştırmaya bile gerek duymayan biri yok karşınızda. Ben son bir senedir deli gibi tüm dinleri aradım, kutsal kitapları okudum -internetten bulduğum kadarıyla-, günlerce düşündüm. Mantık yürütmeye çalıştım. Ve müslüman olarak kalmaya karar verdim. Size "Hahaha pis kafirler hepiniz çatır çutur yanacaksınız ohhh" ya da "Siz malların gram aklı yok mu azıcık mantıklı düşünün" demedim, neden hakaret ediyorsunuz? İslam dininde erkekler; kadınlardan daha güçlü, daha üstün yaratılmışlardır. Ve bu gösterdiğin ayetlerin çoğu, yoruma açıktırlar. Bir kadın, kocasının sözüne itaat edip; ona karşı gelmemelidir. Tabi bu durumda erkekler kadınlara kötü davranmamalıdırlar. Söylediğin Nisa 34. ayette bir erkeğin, karısının sözünü dinlemediği takdirde ne yapması gerektiğinden bahsediyor. Ha bu arada İslama göre bir kadın kocasına karşı gelmemesi gerektiği için kadının asilik yaptığı zaman kocasının ne yapması gerektiğinden bahsediyor. Her vakit bir posta dövün demiyor. Karınızın barışmaya ikna olacak bir durumu yoksa ve karşı geliyorsa önce düzgünce konuşun, eğer akıllanıp yola gelmezlerse yatakta yalnız bırakın; yine akıllanmazlarsa iz bırakmayacak şekilde dövün diyor şap şup vurun demiyor. Ki eğer kadın yola gelmişse adam karısını incitmekten kaçınmalı. O zamanlarda kadınlar şimdiki gibi değillerdi. Hak sahibi olmayan, cinsel arzular için kullanılan adeta bir alet gibiydiler. Sadece kölelik yapıp kullanılıyorlardı. Ki kadınlar o zamanlarda köle gibi oldukları için erkekler, kendilerine istedikleri kadar kadın alıyorlardı. Örnek olarak verdiğin Nisa 3. ayetinde "İstediğiniz kadar kadın alın" demiyor, sanırım sen bunu demeye çalışıyorsun. Sana bunu örnekle anlatsam daha iyi olacak, mesela sen o zamanlarda Medine'de yaşayan 30 yaşında bir müslüman adamsın. Senin bir tane amcan var. Amcan ölüyor ve 20 yaşındaki kızı hem yetim hem öksüz kalıyor. Ve kızın senden başka akrabası yok. Sen bu kızı nikahın altına almadan evinde yaşatamazsın. Ama zaten bir karın var. Karınla konuşursun anlatırsın ve sonra kızla nikahlanırsın. Öyle ohh 30 karı nikahlayım 40 karı nikahlayım her gün birine giderim diye bir şey yok. Eğer bir kız, geçim kaynağı olmadan akrabası yoksa veya kızı reddediyorsa sen o kızı kötü yola düşmekten kurtarmak için nikahlayabilirsin. Böylece kız namuslu yaşamaya devam etmiş olur. Ve karılarına eşit süreyle ilgi gösterip ayrım yapmamalısın diyor. Bu arada, o zamanlar için konuşuyorum. Şimdilerde öyle 2,3 kadın nikahlama yok. Artık eskisi gibi değil, kadınların da neredeyse erkeklerinki kadar hakları var. Köle gibi değiliz... Ve isteyen istediğine inanır.

Sizin gibi saçma salak, çöl arapları yüzünden bu topraklarda gelişme olmuyor..!

Kadın zavallı,perişandır,tek başına hareket edemez,erkek hakimiyeti altında yaşam imkanı bulur diyorsun,zavallı ve aptalsın..

Ama İslam siz kadınlara,zavallılık ve aptallık vaad ediyordu değil mi?

Şaşırmadım..

Kendi başına varolamıyorsunuz?

 

tarihinde Beelzebub tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

Sizin gibi saçma salak, çöl arapları yüzünden bu topraklarda gelişme olmuyor..!

Kadın zavallı,perişandır,tek başına hareket edemez,erkek hakimiyeti altında yaşam imkanı bulur diyorsun,zavallı ve aptalsın..

Ama İslam siz kadınlara,zavallılık ve aptallık vaad ediyordu değil mi?

Şaşırmadım..

Kendi başına varolamıyorsunuz?

 

Ben size eski zamanlardan söz ettiğimi söyledim, şimdiden değil. 1400 yıl önce kadınları; kimsenin gözünde bir değer sahibi olmayan, çalışmasına fırsat tanınmayanlar olarak bahsettim. O zamanlar her kadın bir kocaya muhtaçtı. "Ben dışarı çıkarım, çalışırım, ohh sonra da keyfime bakarım misss" gibi birşey deme lüksün yoktu. Ama şimdi git, ister kız ol; ister erkek, her türlü iş bulursun. Artık herkes kendi başının çaresine bakabilir. Bir kocaya muhtaç olmadan yaşarsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
31 minutes ago, Betelgeuse said:

Gurursuz mu? Onursuz mu? Eleştiriye açık -ki zaten böyle bir sitede bir müslüman olarak eleştiriye açık olmak gerekir- bir insanım. Sadece size birkaç soru sorup cevap istedim. Biliyorum sizin gözünüzde bir dine inananlar bir avuç gerizekalıdan başka birşey değil. Ama siz kim oluyorsunuz da benim onuruma laf ediyorsunuz? Akılsız, kendine küçükken öğretilenden başka bir şey bilmeyen, araştırmaya bile gerek duymayan biri yok karşınızda. Ben son bir senedir deli gibi tüm dinleri aradım, kutsal kitapları okudum -internetten bulduğum kadarıyla-, günlerce düşündüm. Mantık yürütmeye çalıştım. Ve müslüman olarak kalmaya karar verdim. Size "Hahaha pis kafirler hepiniz çatır çutur yanacaksınız ohhh" ya da "Siz malların gram aklı yok mu azıcık mantıklı düşünün" demedim, neden hakaret ediyorsunuz? İslam dininde erkekler; kadınlardan daha güçlü, daha üstün yaratılmışlardır. Ve bu gösterdiğin ayetlerin çoğu, yoruma açıktırlar. Bir kadın, kocasının sözüne itaat edip; ona karşı gelmemelidir. Tabi bu durumda erkekler kadınlara kötü davranmamalıdırlar. Söylediğin Nisa 34. ayette bir erkeğin, karısının sözünü dinlemediği takdirde ne yapması gerektiğinden bahsediyor. Ha bu arada İslama göre bir kadın kocasına karşı gelmemesi gerektiği için kadının asilik yaptığı zaman kocasının ne yapması gerektiğinden bahsediyor. Her vakit bir posta dövün demiyor. Karınızın barışmaya ikna olacak bir durumu yoksa ve karşı geliyorsa önce düzgünce konuşun, eğer akıllanıp yola gelmezlerse yatakta yalnız bırakın; yine akıllanmazlarsa iz bırakmayacak şekilde dövün diyor şap şup vurun demiyor. Ki eğer kadın yola gelmişse adam karısını incitmekten kaçınmalı. O zamanlarda kadınlar şimdiki gibi değillerdi. Hak sahibi olmayan, cinsel arzular için kullanılan adeta bir alet gibiydiler. Sadece kölelik yapıp kullanılıyorlardı. Ki kadınlar o zamanlarda köle gibi oldukları için erkekler, kendilerine istedikleri kadar kadın alıyorlardı. Örnek olarak verdiğin Nisa 3. ayetinde "İstediğiniz kadar kadın alın" demiyor, sanırım sen bunu demeye çalışıyorsun. Sana bunu örnekle anlatsam daha iyi olacak, mesela sen o zamanlarda Medine'de yaşayan 30 yaşında bir müslüman adamsın. Senin bir tane amcan var. Amcan ölüyor ve 20 yaşındaki kızı hem yetim hem öksüz kalıyor. Ve kızın senden başka akrabası yok. Sen bu kızı nikahın altına almadan evinde yaşatamazsın. Ama zaten bir karın var. Karınla konuşursun anlatırsın ve sonra kızla nikahlanırsın. Öyle ohh 30 karı nikahlayım 40 karı nikahlayım her gün birine giderim diye bir şey yok. Eğer bir kız, geçim kaynağı olmadan akrabası yoksa veya kızı reddediyorsa sen o kızı kötü yola düşmekten kurtarmak için nikahlayabilirsin. Böylece kız namuslu yaşamaya devam etmiş olur. Ve karılarına eşit süreyle ilgi gösterip ayrım yapmamalısın diyor. Bu arada, o zamanlar için konuşuyorum. Şimdilerde öyle 2,3 kadın nikahlama yok. Artık eskisi gibi değil, kadınların da neredeyse erkeklerinki kadar hakları var. Köle gibi değiliz... Ve isteyen istediğine inanır.

Ye dayağı otur o zaman, bana ne? Artık eskisi gibi değilse, bu seküler insanlar sayesinde. Senin tecavüzcü, katil peygamberinin kitabı hala aynı, değişmedi. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, Betelgeuse said:

Ben size eski zamanlardan söz ettiğimi söyledim, şimdiden değil. 1400 yıl önce kadınları; kimsenin gözünde bir değer sahibi olmayan, çalışmasına fırsat tanınmayanlar olarak bahsettim. O zamanlar her kadın bir kocaya muhtaçtı. "Ben dışarı çıkarım, çalışırım, ohh sonra da keyfime bakarım misss" gibi birşey deme lüksün yoktu. Ama şimdi git, ister kız ol; ister erkek, her türlü iş bulursun. Artık herkes kendi başının çaresine bakabilir. Bir kocaya muhtaç olmadan yaşarsın.

Git bir şeriat ülkesinde yaşa bakalım söylediğin şekilde. Laik bir ülkede yaşayıp bedavadan islam savunmak kolay. Islam hala 1400 sene onceki islam. Değişen birşey yok. Şeriat kanunları ve islam fıkhı aynı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

. Söylediğin Nisa 34. ayette bir erkeğin, karısının sözünü dinlemediği takdirde ne yapması gerektiğinden bahsediyor. Ha bu arada İslama göre bir kadın kocasına karşı gelmemesi gerektiği için kadının asilik yaptığı zaman kocasının ne yapması gerektiğinden bahsediyor. Her vakit bir posta dövün demiyor. Karınızın barışmaya ikna olacak bir durumu yoksa ve karşı geliyorsa önce düzgünce konuşun, eğer akıllanıp yola gelmezlerse yatakta yalnız bırakın; yine akıllanmazlarsa iz bırakmayacak şekilde dövün diyor şap şup vurun demiyor. Ki eğer kadın yola gelmişse adam karısını incitmekten kaçınmalı. O zamanlarda kadınlar şimdiki gibi değillerdi. Hak sahibi olmayan, cinsel arzular için kullanılan adeta bir alet gibiydiler. Sadece kölelik yapıp kullanılıyorlardı. Ki kadınlar o zamanlarda köle gibi oldukları için erkekler, kendilerine istedikleri kadar kadın alıyorlardı. Örnek olarak verdiğin Nisa 3. ayetinde "İstediğiniz kadar kadın alın" demiyor, sanırım sen bunu demeye çalışıyorsun. Sana bunu örnekle anlatsam daha iyi olacak, mesela sen o zamanlarda Medine'de yaşayan 30 yaşında bir müslüman adamsın. Senin bir tane amcan var. Amcan ölüyor ve 20 yaşındaki kızı hem yetim hem öksüz kalıyor. Ve kızın senden başka akrabası yok. Sen bu kızı nikahın altına almadan evinde yaşatamazsın. Ama zaten bir karın var. Karınla konuşursun anlatırsın ve sonra kızla nikahlanırsın. Öyle ohh 30 karı nikahlayım 40 karı nikahlayım her gün birine giderim diye bir şey yok. Eğer bir kız, geçim kaynağı olmadan akrabası yoksa veya kızı reddediyorsa sen o kızı kötü yola düşmekten kurtarmak için nikahlayabilirsin. Böylece kız namuslu yaşamaya devam etmiş olur. Ve karılarına eşit süreyle ilgi gösterip ayrım yapmamalısın diyor. Bu arada, o zamanlar için konuşuyorum. Şimdilerde öyle 2,3 kadın nikahlama yok. Artık eskisi gibi değil, kadınların da neredeyse erkeklerinki kadar hakları var. Köle gibi değiliz... Ve isteyen istediğine inanır.

 

Burada, ne yazık ki, araştırdığınız ve öğrendiğiniz yanılgısını yaşıyorsunuz. Sözleriniz, burada birçok kere farklı kişiler tarafından tekrarlandılar. Bunlar, çoğunlukla, erken yaşlardan bizler müslümanız ve ... biçiminde doldurulagelen kızların sözleri.

 

Savunduğunuz ayeti bir daha yazıp, inceleyelim:

 

serkeşlik etmelerinde endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarında onları yalnız bırakın, nihayet dövün.

 

serkeşlik olarak gizlenmiş olsa da, asıl sözcük itaatsizliktir. alın size bir senaryo: dün, eşiniz size yemek tuzlu olmuş demiş, gece sen yat, benim işim var demiş ve yatağa gelmemiş, bugün de yine tuzlu olmuş bahanesi ile midenize yumruğu yemişsiniz. 

 

bu senaryo, nisa 34e göre uygundur. siz ne olduğunu bile anlamadan, artık hergün dayak yiyebilir haldesiniz. çünkü her şey kitabına uygundur.

 

o zamanlar kadınlar şöyle ezikti, böyle güçsüzdü sözleri de ne yazık ki doğru değil. bunun en açık örneği, hatice annenizdir. masala göre, hatice muhammedi kervanlarında çalıştıran güçlü bir kadınken, kendisine koca olarak alır.

 

bu tür yalanlar, müslümanların en sevdiği yalanlardır. insanlara, göz göre göre yalan söyletene kadar aynı şeyi tekrarlarlar. bugün tayyibin demokrasimiz çok güçlü demesi ve bunu da demokrasi yokluğunda en çok ezilen çomar kitlesine söyletmesi ile, o zamanlar kadınlar eziliyordu, islam onlara haklar tanıdı yalanlarını kadınlara söyletiyor olmaları aynı şeydir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

  Milyar yıllar içinde, yakaladığı tek fırsatı çok daha iyi bir şekilde değerlendirebilecekken, olmayan cennetler uğruna giyimini kuşamını ve dahi hayatını bile harcıyor insan.

  Ölüm anında görmeyi beklediğin ölüm meleğini etraflarda göremeyince yediğin kazığın farkına varacaksın.;);)

 

tarihinde Zarava ehmel tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

  Milyar yıllar içinde, yakaladığı tek fırsatı çok daha iyi bir şekilde değerlendirebilecekken, olmayan cennetler uğruna giyimini kuşamını ve dahi hayatını bile harcıyor insan.

  Ölüm anında görmeyi beklediğin ölüm meleğini etraflarda göremeyince yediğin kazığın farkına varacaksın.;);)

 

Peki

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...