Jump to content

İslam Tek Tanrılı Bir Putperestliktir.


Recommended Posts

On ‎17‎.‎12‎.‎2017 at 23:05, Burakey yazdı:

ölüm gerçek.

korkularımız gerçek

umutsuzluk gerçek

kaygılarımız gerçek

anlamsızlık gerçek

 

Ölüm diye bir şey aslında yoktur. Çünkü hiç bir şey yok olmaz. Yok olma diye bir şey yoktur. Çünkü var olma diye bir şey yoktur. Biz var edilmedik. O yüzden yok da edilemeyiz. Uzay/zaman/madde/enerji dokusu sürekli dinamik kalacaktır. Sona erme diye bir durum gerçekte yoktur. Hiç bir şey sona ermez.

 

Korku da ölüm gibi göreceli ve geçicidir. Fazla önemsemeye gerek yok. sadece hayatta kalmayı sağlayan bir güdü o kadar.

 

Bu durumda umutsuzluk da anlamını yitiriyor. Tabii kaygılar tamamen önemsiz. Anlamsızlık sonsuz uzay/zamanda hiç olmayacak bir şey... Bundan daha anlamlı ne olabilir? Sonsuzluğa uzanan bir devinim... 

 

Üstelik bir tanrının keyfine de kalmış değil. Tanrı yok cennet huri vermeyeceğim. Düşündüm de sonsuza kadar huri itmenizi mi izleyeceğim dese ne diyebileceksin? :lol: Bundan iyisi şamda kayısı! :D Din asla felsefe kadar üretken olamaz. Zaten din felsefenin sığ bir yan atık ürünü!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 62
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

57 dakika önce, democrossian yazdı:

Üstelik bir tanrının keyfine de kalmış değil. Tanrı yok cennet huri vermeyeceğim. Düşündüm de sonsuza kadar huri itmenizi mi izleyeceğim dese ne diyebileceksin? :lol: Bundan iyisi şamda kayısı! :D Din asla felsefe kadar üretken olamaz. Zaten din felsefenin sığ bir yan atık ürünü!!!

 

İnsanların korku ve zaaflarının beslediği inancın felsefi bir tarafının olması beklenemez zâten. İnanç kurumsallaşıp din hâline gelince, sistematik olarak her şey daha "düzenli" imiş gibi algılanırken muhteviyat zarar görmüş.. Şekli ve tartışılması imkânsız dogmalar türemiş. Bu dogmalar karşısında inançlı insanların bir kısmı söz konusu dogmatizmi hazmedilebilir kılma yolunda çabalar sarfetmiş. Düşünce üretmiş, gerekçelendirmiş. Diğer bir kısmı da daogmaları reddederek daha mantıklı bir inanç sistemi peşinde koşmuşlar. Fakat ma'alesef bu ikinci grup insanlar hep azınlıkta kalmış ve çoğunluğu oluşturan gürüh tarafından "sapkın" ilân edilmiş.

 

Doğruya giden yol başkalarıunın dayattığı doktrin ve tavsiyelerdeden değil, her insanın kendi içinden geçer. Dindarların gerçekte üzerinde hiç düşünmedikleri, kafa patlatmadıkları hususları "şaşmaz-değişmez gerçek" gibi görüp göstermeye çalışmaları, tamâmen âidiyet duygusunun ve sosoyo-kültürel kimlik ihtiyâcının güdülemesinden kaynaklanır.

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
20 saat önce, anibal yazdı:

 

  bir köpek kulübesi yapamıyooo, 

 

 

 

KAİNATI HİÇ  KİMSEYE MUHTAÇ OLMADAN YARATMIŞKEN, klube yapamıyor demek çok saçma..

 

sen Allah'ın CC. evrendeki düzenini bilmiyorsun. SEBEBLER ALEMİNDE YAŞIYORUZ.

 

bu dediğini yapmak onun için çok kolay ,ancak bunu yapacağına dair bir ayet delil getir. varsa ayetten delilin o zaman iste..fakat senin istediğin şekilde  bir düzen yaratılmadı.

 

senin o klübeyi yapman onun yaratması ile oluyor, yani senin yapmak istediklerini Allah CC. yaratıyor. senin elinle yaptıklarını da Allah CC. yaratıyor.

sen şimdi diyorsun ki , ben elimi sürmem, Allah CC. yaratsın. senin için olmayacak bir iş bu. ancak peygamberleri ve sevdiği kulları için klube yapmak için gereken bu sebebleri kaldırabilir. sen Allah 'ın CC.  sözünü tutmazken Allah'tan CC. kendi sözünü tutmasını istiyorsun.

 

sen sebebler dairesinde yaşadığını unutma. sebeblere yapışacaksın. dünya o yüzden Allah'ın CC. kudretine perde olmakta pek çok insan sebebleri yaratıcı konumuna çıkartıp, ŞİRKE düşmekte..

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, FETİH yazdı:

 

KAİNATI HİÇ  KİMSEYE MUHTAÇ OLMADAN YARATMIŞKEN, klube yapamıyor demek çok saçma..

 

sen Allah'ın CC. evrendeki düzenini bilmiyorsun. SEBEBLER ALEMİNDE YAŞIYORUZ.

 

bu dediğini yapmak onun için çok kolay ,ancak bunu yapacağına dair bir ayet delil getir. varsa ayetten delilin o zaman iste..fakat senin istediğin şekilde  bir düzen yaratılmadı.

 

senin o klübeyi yapman onun yaratması ile oluyor, yani senin yapmak istediklerini Allah CC. yaratıyor. senin elinle yaptıklarını da Allah CC. yaratıyor.

sen şimdi diyorsun ki , ben elimi sürmem, Allah CC. yaratsın. senin için olmayacak bir iş bu. ancak peygamberleri ve sevdiği kulları için klube yapmak için gereken bu sebebleri kaldırabilir. sen Allah 'ın CC.  sözünü tutmazken Allah'tan CC. kendi sözünü tutmasını istiyorsun.

 

sen sebebler dairesinde yaşadığını unutma. sebeblere yapışacaksın. dünya o yüzden Allah'ın CC. kudretine perde olmakta pek çok insan sebebleri yaratıcı konumuna çıkartıp, ŞİRKE düşmekte..

Allah cece ilk önce kitabında evrenden söz etsin,evren anlamında bir sözcük kullansın da,sonra evren yaratır allah cece.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yer ve gökleri 6 günde yaratan,yeri düzleştiren,göğün kapıları var diyen,yıldızlarla şeytan taşlayan,yıldırımlarla kafirleri çarpan,göğün oturulabilir yerlerine oturup melekleri dinleyen cinleri alev toplarıyla vuran allah ceceye nasıl inanmazsınız,ey gerçeğin üstünü örtüp,gizleyen kafirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, democrossian yazdı:

 

Ölüm diye bir şey aslında yoktur. Çünkü hiç bir şey yok olmaz. Yok olma diye bir şey yoktur. Çünkü var olma diye bir şey yoktur. Biz var edilmedik. O yüzden yok da edilemeyiz. Uzay/zaman/madde/enerji dokusu sürekli dinamik kalacaktır. Sona erme diye bir durum gerçekte yoktur. Hiç bir şey sona ermez.

 

Korku da ölüm gibi göreceli ve geçicidir. Fazla önemsemeye gerek yok. sadece hayatta kalmayı sağlayan bir güdü o kadar.

 

Bu durumda umutsuzluk da anlamını yitiriyor. Tabii kaygılar tamamen önemsiz. Anlamsızlık sonsuz uzay/zamanda hiç olmayacak bir şey... Bundan daha anlamlı ne olabilir? Sonsuzluğa uzanan bir devinim... 

 

 

Bu sözler bir tür  savunma mekanizması mı? bilemedim. bu sözlerde neden hiç duygu yok? 'ben' dediğiniz şeyi bütünün önemsiz bir parçası olarak mı görüyorsunuz? bu kadar nesnellik fazla değil mi? bu nesnel düşüncelerin dayanağı ne? siz özne değil misiniz? ben aslında ben değilim! gibi mi tercüme edeyim? sizi okuyorum hiçcilik karşıtı düşüncelerinizi biliyorum. bu sözler dolaylı yoldan hiçcilik değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, FETİH said:

 

KAİNATI HİÇ  KİMSEYE MUHTAÇ OLMADAN YARATMIŞKEN, klube yapamıyor demek çok saçma..

 

sen Allah'ın CC. evrendeki düzenini bilmiyorsun. SEBEBLER ALEMİNDE YAŞIYORUZ.

 

bu dediğini yapmak onun için çok kolay ,ancak bunu yapacağına dair bir ayet delil getir. varsa ayetten delilin o zaman iste..fakat senin istediğin şekilde  bir düzen yaratılmadı.

 

senin o klübeyi yapman onun yaratması ile oluyor, yani senin yapmak istediklerini Allah CC. yaratıyor. senin elinle yaptıklarını da Allah CC. yaratıyor.

sen şimdi diyorsun ki , ben elimi sürmem, Allah CC. yaratsın. senin için olmayacak bir iş bu. ancak peygamberleri ve sevdiği kulları için klube yapmak için gereken bu sebebleri kaldırabilir. sen Allah 'ın CC.  sözünü tutmazken Allah'tan CC. kendi sözünü tutmasını istiyorsun.

 

sen sebebler dairesinde yaşadığını unutma. sebeblere yapışacaksın. dünya o yüzden Allah'ın CC. kudretine perde olmakta pek çok insan sebebleri yaratıcı konumuna çıkartıp, ŞİRKE düşmekte..

 

Lan bi köpek kulübesi yapamıyo, siz çıkmış kainatı yaratmış diye sayıklıyorsunuz...

 

O allah dediğiniz godoştan kainat falan istemiyoruz, aha şuraya bi köpek kulübesi yapsın da görelim hadi.

 

 

Ne ayeti, ne delili? Götten uydurulmuş zırvanızdan başka bir bok yok ortada. Amand aneymiş, kainat yaratmışmış...

 

Bak sana kapak olsun. Yahu geçen yanlışlıkla TAT Kuru fasulyesi konservesi almışım. TAMEK olsa böyle olmazdı. Ama etli göveçte pek hoş oldu, velakin bir osrudum, bir osurdum ki, amanda ne göreyim? Ne olacak, koca kainatı yaratıvermişim işte..

 

Ve bak ben buradayım, her sualine cevap veren ben, ve diyorum, yahu o allah bir götten uydurma, ben ve kuru fasulye sayesinde, osurup yarattım kainatı. ..

 

Buyur, varsa bir itrazın görelim, kainatın benim osuruğumdan mütevellit olmadığına dair.....

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 18.12.2017 at 22:34, FETİH yazdı:

 

sen çok yanlış hüküm veriyorsun.doğrusunu yazayım..

 

ölüm gerçek. ..................evet ..ahirete uyanıyorsun...

korkularımız gerçek..........hayır........korkacak bir şey yok. sonu cenneete çıkan İman nimeti varsa korku gereksiz.

umutsuzluk gerçek...... hayır....... Allah'tan CC. ümit kesilmez.

kaygılarımız gerçek......hayır......İslam bütün kaygıları yok eder.

anlamsızlık gerçek......hayır......hayat+iman+cihat bu 3 lü anlam olarak yeter.

 

bu düşüncelerinin kanıtı ne dostum? kuran diyeceksin. eyvallah. o musafı okudum. o musafa güvenim yok. %1 ihtimal bile yok.((%1 ihtimal verirken bile inanmaya devam etmiştim, sıfırlanınca terkettim) 

 

 beni yaratan her neyse ya konuşamıyor yada hiç konuşmadı...

tarihinde Burakey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 17.12.2017 at 21:50, FETİH yazdı:

Allah şahit ama sen de şahit ol diye söylüyorum.

evet. 

Nereden biliyorsun, gözünle gördün mü?, kulağınla duydun mu?.. 17 karısı, cariyeleri veya kölelerinin yanı sıra hizmetkarları olan bir peygamberin fakir olması ne kadar inandırıcı. Vefatından sonra yaşanan mal ve arazi kavgalarına ne diyorsun?.. Artı bu hadisleri aktaran kaynaklardaki saçma, sapan diğer hadisler ortada dururken, neden sadece işine gelenlere inanıyorsun..

Üstelik doğru veya yanlış da olsa Hz.Muhammed'in vefatından uzun yıllar sonra yazılmış bu bilgilerin çelişkileri net ortada iken ...

 Faik Bulut'un 'Allah Devletinde Demokrasi' kitabını ve bu kitaptaki 'tüccarların piri sayılan Muhammed' kısmını bir oku derim......

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 saat önce, Burakey yazdı:

 'ben' dediğiniz şeyi bütünün önemsiz bir parçası olarak mı görüyorsunuz?

 

Ben'in önemi yoktur. Ben'e önem vermek bencilliktir. Ben sonsuz değildir. Olmaması da gerekir. Olması iyi olmazdı. Sonsuz benlik iddiası tanrı iddiası ile eşdeğer bir olanaksızlıktır. Sonsuz benlik iddiası tanrı olma iddiasıdır. Ateizm her tür tanrı iddiasına karşıdır.

 

Sözlerimde duygu olmadığı yanlış ama bencillik olmadığı doğru. Duyguları benlikle ilgili olarak düşünürsen bu yanlış sonuca varırsın. Ben tabii ki ben değilim. Çünkü benliğim geçici bir durumsal. Sonsuza kadar ben olarak kalamam. Bu kötü bir durum olurdu. Bunu isteyemeyiz.

 

Aksi halde diğer canlılara karşı üstün olduğumuz vehmine kapılırdık. Ben'i yok etmek en yüksek ahlaktır. Ben'in diğer canlılara göre bir üstünlüğü olmadığını bilmekten daha yüksek bir ahlak bilmiyorum. Ben'in bir hiç olduğu doğru, bu bakımdan hiççi olabilirim. Benliğimi bir şey olarak görmüyorum. Geçici, süreli, ölümlü bir durumsaldan başka bir şey değil.

 

Hiççiliğin olumsuz yanı, gerçek ve bilgiyi de hiç kapsamına alması. Bu yanlış. Gerçek ve bilgi ben'den bağımsızdır ve etkilenmez. Ben öldüğümde de köşedeki markette insanlar alışveriş yapacak, caddede trafik akacak. Varlık ben'in kaybolmasından zerre kadar etkilenmeyecek.   

 

Paralel evrenler kuramı ben'in devamlılığı için ortaya atılmıştır ama ben paralel evrenlere olasılık vermem. Ben multiverseciyim. Paralel evrenler bencilce bir kuram. Ben sonsuz olamam. Varlık sonsuz olur ve her şekle de bürünebilir. Varlığa kayıt koymanın bir yolu yok.

 

Din bencildir, çünkü benliği sonsuz kılma rüşveti vaat eder. Bunun yalan bir vaat olması da bencilliğin katmerlisi bir ahlaksızlıktır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 29.08.2017 at 18:51, haci yazdı:

İSLAM, TEK TANRILI BiR PUTPERESTLiKTiR


 

 

Bunu bizim Müslümanlar neden anlayamamaktadırlar acaba? Çünkü beyinleri yıkanmıştır onların..

İslam neden tek tanrılı putperestliktir?

Her şeyden önce Al-lah bir Arap putudur. Kabe Al-lah'ı simgeler. Kabe'deki gök taşı Al-lah'ı simgeler.. Al-lah'ın 360 kızı vardır.. Muhammed bütün putları kırdırmış ama Al-lah putunu kırdırmamıştır. Onu baş tacı yapmış ve İslam'ın başına getirmiştir.. Buna mecburdur. Muhammed Kabe'yi ortadan kaldıramazdı. Kabe putların bulunduğu yer olduğu halde, Arapların gönlünü kazanmak için Muhammed bir putu, Al-lah'ı korumak zorundaydı.. Al-lah İslam'ın tek putudur. Bu da İslam'ın tek tanrılı bir putperestlik olduğunu göstermektedir.

İslam'ın koşullarını bir kere daha inceleyelim.
1. Kelime-i şehadet. "Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in, O'nun resulü olduğuna" inanacaksınız. Peki burada Muhammed'in ne gibi bir rolü vardır? Allah'tan sonra Muhammed mi geliyor? Muhammed'in kendini Allah'la bir araya getirmesinin nedeni O'nun ününden ve saygınlığından yararlanmasıdır.
2. Kabe'yi ziyaret.. Bu çok eski bir putperest geleneğidir.
3. Zekat vermek.. Bu aslında Muhammed'e bağışta bulunmaktan türemiştir. Hırsızlıktır. Uygulanmayan bir koşuldur, çünkü uygulanmasına olanak yoktur. Bir zengin, malının yüzde 2.5'unu paylaşmaz. Bu mümkün değildir. Hiçbir zaman gerçekleşmemiştir. Muhtemelen Muhammed de zekat vermemiştir.. Almıştır.. Muhammed ayrıca eşkıyalık da yapmıştır. Zamparalık da.
4. Namaz kılmak. Eski bir dua etmek geleneğidir. Putlara, Al-lah'a namaz kılınarak dua edilirdi.
5. Oruç tutmak. Bu da eski bir Arap putperest geleneğinin modifikasyonudur.. Hristiyanlar da oruç tutar, Yahudiler de. Farklı şekilleri vardır. Al-lah putu orucu 30 gün yapmıştır. Neden? Değişik olsun diye.

İnsan, temeli bu kadar çürük, bozuk, eski, yozlaşmış, kötü bir dine nasıl inanabilir.... Bu nasıl mümkündür..
Bunların yanıtını beklemiyorum Müslümanlardan. Bunlar belagatli sorulardır.. Yani yanıt istemeyen.. Yanıtları gün gibi meydanda olan sorulardır..
Muhammed gençliğinden beri Arapların tek tanrılı bir dine sahip olmasını istemiştir. Onlara İslam'ı kakalamıştır..
Al-lah bir puttur. İslam tek tanrılı bir putperestliktir..
Bunu göremiyor musunuz?
Gafiller...
Uyanın artık.. Uyanınnnnnnnnnnn...
Neden korkuyorsunuz..
Al-lah arkanızdan gelip size booooooooo yapacak mi sanıyorsunuz. Kaldırın atın bu geri dini... Aslınıza dönün. Dinsiz, Allah'sız doğan kendinize... İnsanlığınıza...

 

TEK TANRILI DiNLER DE PUTPEREST OLABiLiR..

 

 

Bir dinin tek tanrılı olması, o dinin putperestlik olmadığını göstermez.
Örneğin... Hristiyanlık.. Özellikle Katoliklik.. Isa ikonları her yerdedir. Adamlar İsa'nın çarmıha gerildiğini simgeleyen putlara tapmaktadırlar.
İslam'in Kabe ziyareti putperestliktir.. Kabe puttur.. Müslüman mezarlarındaki tasla putu simgeler. Tesbih puttur.. Ayrıca Al-lah denen bir gök taşına tapar Müslümanlar...
Budizm de bir tur putperestliktir.. Hinduizm zaten çok putlu bir dindir..
İslam sanki farklı mıdır?
Muhammed size Al-lah putunu Allah diye yutturmuştur..
Siz de inanmışsınızdır.
Bence putperestlikle monoteistlik arasında hiçbir fark yoktur. Pardon.. Yanlış söyledim.. Fark vardır ve putperestlik daha iyidir. Peki o halde İslam da iyi değil midir? Değildir. Çünkü İslam insanlığa karşı yalan söylemektedir. Al-lah putunu insanlığa kazıklamıştır...

Ateizmin kökenine  bakılırsa ateizmde putperest bir dindir.Tanrının özellikleri maddeye enerjiye doğaya evrene yükleniyor.:)

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 20.12.2017 at 20:36, democrossian yazdı:

 

Ben'in önemi yoktur. Ben'e önem vermek bencilliktir. Ben sonsuz değildir. Olmaması da gerekir. Olması iyi olmazdı. Sonsuz benlik iddiası tanrı iddiası ile eşdeğer bir olanaksızlıktır. Sonsuz benlik iddiası tanrı olma iddiasıdır. Ateizm her tür tanrı iddiasına karşıdır.

 

Sözlerimde duygu olmadığı yanlış ama bencillik olmadığı doğru. Duyguları benlikle ilgili olarak düşünürsen bu yanlış sonuca varırsın. Ben tabii ki ben değilim. Çünkü benliğim geçici bir durumsal. Sonsuza kadar ben olarak kalamam. Bu kötü bir durum olurdu. Bunu isteyemeyiz.

 

Aksi halde diğer canlılara karşı üstün olduğumuz vehmine kapılırdık. Ben'i yok etmek en yüksek ahlaktır. Ben'in diğer canlılara göre bir üstünlüğü olmadığını bilmekten daha yüksek bir ahlak bilmiyorum. Ben'in bir hiç olduğu doğru, bu bakımdan hiççi olabilirim. Benliğimi bir şey olarak görmüyorum. Geçici, süreli, ölümlü bir durumsaldan başka bir şey değil.

 

Hiççiliğin olumsuz yanı, gerçek ve bilgiyi de hiç kapsamına alması. Bu yanlış. Gerçek ve bilgi ben'den bağımsızdır ve etkilenmez. Ben öldüğümde de köşedeki markette insanlar alışveriş yapacak, caddede trafik akacak. Varlık ben'in kaybolmasından zerre kadar etkilenmeyecek.   

 

Paralel evrenler kuramı ben'in devamlılığı için ortaya atılmıştır ama ben paralel evrenlere olasılık vermem. Ben multiverseciyim. Paralel evrenler bencilce bir kuram. Ben sonsuz olamam. Varlık sonsuz olur ve her şekle de bürünebilir. Varlığa kayıt koymanın bir yolu yok.

 

Din bencildir, çünkü benliği sonsuz kılma rüşveti vaat eder. Bunun yalan bir vaat olması da bencilliğin katmerlisi bir ahlaksızlıktır. 

 

Ben dini bir inanç taşımıyorum,''ben''in sonsuz olması içinde herhangi bir duygusal/zihinsel özel çabam yok, tanrı konusunda ise kararsızım.( cevabınızda bu konulara değindiğiniz için yazıyorum)

 

dostum temelde anlamak/öğrenmek istediğim şu;

 

''Benliğimi bir şey olarak görmüyorum. Geçici, süreli, ölümlü bir durumsaldan başka bir şey değil''  diyorsunuz 

 

iyide; gecicide olsa,ölümlüde olsa,durumsalda olsa benimizden başka bir şeyimiz yok ki. bu sahip olduğumuz tek şey. bizi biz yapan şey. başka bi deyişle ; biz buyuz, biz biziz.

 

ama siz ''bizi' değil,  dışımızdaki şeyi (varlığı) önemsiyorsunuz.  varlık biz olmadıktan sonra neden umrumuzda olsun ki? veya neden varlığa bakip kendimizi önemsiz kılalım. sonsuz olması mı varlığı önemli/değerli yapıyor? başka bir deyişle ;neden öznellik değil nesnellik?

 

 

tarihinde Burakey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On ‎21‎.‎12‎.‎2017 at 20:46, TAO yazdı:

Ateizmin kökenine  bakılırsa ateizmde putperest bir dindir.Tanrının özellikleri maddeye enerjiye doğaya evrene yükleniyor.:)

 

Böyle saçma zırva lafları nasıl edebildiğinize şaşıyorum. Hiç mi akıl yok yahu! Sen hiç maddeye dua eden ateist gördün mü! Yaaa madde işlerimi rast getir yaaa madde diye secdeye kapanan ateist gördün mü hiç? Ya da madde bana huriler şaraplar etler verecek diye inanan?

 

Tanrıya verdiğiniz özellikleri bizim maddeye vermediğimizi, maddenin tanrınız gibi öfkelenmediğini, sevinmediğini, kendisine inanmayanları öldürmemizi emrettiğine inanmadığımızı domuz gibi de biliyorsun. Ama dogmalarını savunmak için zırvalamaktan başka çıkar yolun yok. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, Burakey yazdı:

 istatistikte 10 üzeri 50.000 de olsa imkansız değildir .

 

Tanrı söz konusu olduğunda matematiksel olarak da istatiksel olarak da olasılık net biçimde sıfırdır. Binde sıfır yüzde sıfır farketmez. Sıfır.

 

Bunu bazıları öfkeyle, hınçla söylenmiş bir abartı sanıyor. Değil. Tamamen mantıksal ve akılcı olarak net olarak sıfır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Burakey yazdı:

varlık biz olmadıktan sonra neden umrumuzda olsun ki?

 

Çok açık, çünkü hiç yok olmayacağız. Yok olmak olanaksız. Ama benliğimiz formatlanacak, başka bir ben olacağız. Zaten böylesi iyi. Sonsuza kadar aynı ben olmak olanaksız ve kötü de zaten. Hatta berbat. Hatta korkunç.

 

Hiç yok olmayacağıma göre varlığı elbette umursarım. Hatta o da geçici olduğu halde doğayı da umursuyoruz. Korumaya özen göstermeye çalışıyoruz. Hayatımızı bile kolaylıkla riske atmıyoruz. Bu böyle yani, hayat adına yakaladığımız tüm şansları sonuna kadar kullanmaya çabalıyoruz. Böyle olması gerekir zaten ve öyle. Bu böyleyken yok olmak diye bir şey yoksa varlığı nasıl önemsemem? Her şeyi bencilce ben'e endeksleyerek sadece saçmalamış olurum. Varlık ben ile kayıtlı ve sınırlı olamaz. 

 

Ben hiççiliğin olumsuzluğunu vurgularken doğa da hiç, dünya da aslında yok filan beyin boşaltan saçmalıkları eleştiriyorum zaten. Hiççi hiç bir şeyi umursamaz. Çünkü ona göre hiç bir şey yok aslında. Bu saçma fikirle çevreci, doğasever, bilimsever filan olmazsınız. Bir hiç olursunuz. Anlatabildim sanıyorum ama bu hassas ve önemli konuda sorulara daima açığım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 22.12.2017 at 20:34, democrossian yazdı:

 

Hiç yok olmayacağıma göre varlığı elbette umursarım. Hatta o da geçici olduğu halde doğayı da umursuyoruz. Korumaya özen göstermeye çalışıyoruz. Hayatımızı bile kolaylıkla riske atmıyoruz. Bu böyle yani, hayat adına yakaladığımız tüm şansları sonuna kadar kullanmaya çabalıyoruz. Böyle olması gerekir zaten ve öyle. Bu böyleyken yok olmak diye bir şey yoksa varlığı nasıl önemsemem? Her şeyi bencilce ben'e endeksleyerek sadece saçmalamış olurum. Varlık ben ile kayıtlı ve sınırlı olamaz. 

 

Anladım. ancak ''ben''liğinizden önce varlığı önemsemenizin nedeni olarak belirttiğiniz ''yok olmak diye bir şey yoksa'' çıkarımı/düşüncesi/inancı  yine 'ben''liğinize aittir. haliyle yanılma ihtimaliniz vardır. belkide  varlığın sonsuz döngüsünde parlayıp yok olan birer yıldız gibiyiz. bu duruma bakışınız nedir?

**

''Ben hiççiliğin olumsuzluğunu vurgularken doğa da hiç, dünya da aslında yok filan beyin boşaltan saçmalıkları eleştiriyorum zaten. Hiççi hiç bir şeyi umursamaz. Çünkü ona göre hiç bir şey yok aslında. Bu saçma fikirle çevreci, doğasever, bilimsever filan olmazsınız. Bir hiç olursunuz. Anlatabildim sanıyorum ama bu hassas ve önemli konuda sorulara daima açığım.''

 

Anladım.

**

 

''Tanrı söz konusu olduğunda matematiksel olarak da istatiksel olarak da olasılık net biçimde sıfırdır. Binde sıfır yüzde sıfır farketmez. Sıfır.

Bunu bazıları öfkeyle, hınçla söylenmiş bir abartı sanıyor. Değil. Tamamen mantıksal ve akılcı olarak net olarak sıfır''

 

Aslında birileri çıkıp tanrı bilgisine sahip olduğunu (vahiy,sezgi vb) iddia etmediği ve tanrı adına yeryüzünde yetkili gibi davranmadığı sürece Tanrı inancı veya inançsızlığının fazla bir önemi kalmıyor.. siz sıfır ihtimal veriyorsunuz. eyvallah. ancak felsefenin tanrısını (panteism,deism vb) sıfır ihtimal varsaymak için bence hala bilgimiz yeterli değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Burakey yazdı:

 ''yok olmak diye bir şey yoksa'' çıkarımı/düşüncesi/inancı  yine 'ben''liğinize aittir.

 

Bunun bir sakıncası yok. Aklın yolu birdir ve eğer aklımız yanılıyorsa da başvurabileceğimiz başka bir enstrümanımız bulunmuyor. Sezgiye filan güvenemeyiz. Sezgi olsa olsa akla belki bir an yol gösterebilir. Aklın dikkatini bir noktaya çekecek bir kıvılcım çaktırmaktan başka bir işlev bekleyemeyiz ondan.

 

Aklımızın yanılma olasılığını giderek ve hızla azaltıyoruz. Yeterli bir düzeyde olduğumuzu hiç iddia edemesek de hızla daha çok şey biliyoruz.

 

Tanrı konusunda yeni bir ileti yazmıştım. Buradaki konu ile ilgili kısımlarını buraya aktarayım: 

 

Bazen düşünürüm. Hangi şartlarda tanrı diye bir şeyin varlığını kabul edebilirdim?

 

Bir kere ilk koşulum evrim. Tanrı da evrimleşmek zorunda. Bir kere öyle kendiliğinden zaten zeki ve güçlü olan bir şeyi kabul edemem. Böyle bir şey olamaz.

 

Peki tamam, tanrı evrimleşerek oluştu. Başka? Esasen başka bir şart da yok. Tek şartım bu. Peki yeryüzünde bu güne kadar hiç tanrının evrimleşerek oluştuğunu söyleyen bir din çıktı mı? Ben hiç duymadım. O halde eğer tanrı varsa da bize bir teklifte bulunmadı demektir. Hiç bir dinin tanrı tanımında bu yoktur.

 

O halde bu ancak deizmin tanrısı olabilir. Deist, teistin altından kalkamadığı soruların üstesinden gelebilir. Deiste ne biliyorsun tanrının olduğunu dediğin zaman "bilmiyorum, çünkü bize bir şey demedi. Dese bakardık ne dediğine ve bu söz tanrıdan gelmiş olabilir mi diye tartardık. Ama bir şey demediği için bilemeyiz" diyecektir. Bilmediğin şeye niye inanıyorsun diye sorduğumuzda "sakıncası olmadığı için inanmayı tercih ediyorum" diyecektir.

 

Dikkat ederseniz agnostik ile deist buluşuyor. O yüzden deizm ve agnostizm ateistim dememenin yöntemleridir. Peki ateistim demenin, deizm ve agnostizmi gereksiz bulmanın gerekçesi ne? Şudur:

 

Evrilerek oluşmuş bir tanrıya tanrı demenin gereği yok. Tanrı deyince teizmin iddia ettiği kavramdan başka bir anlam yüklemeye gerek yok. Evrilerek oluşmuş bir şey teizmin iddia ettiği şey, yani tanrı olmayacaktır. Tanrı iddiasını teizm ortaya atmış ve bu belli bir iddia: Kendiliğinden zeki ve güçlü olan ezelden beri var olan bir varlık. Bu tanım belli. Bu tanıma verilmiş ada, başka anlamlar yüklemek gereksiz. Başka anlamlar üreteceksen sen başka bir ad koyacaksın. Tanımı yapılmış adı kullanamazsın. Bizim deist olmama nedenimiz bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 25.12.2017 at 23:29, democrossian yazdı:

Dikkat ederseniz agnostik ile deist buluşuyor. O yüzden deizm ve agnostizm ateistim dememenin yöntemleridir. Peki ateistim demenin, deizm ve agnostizmi gereksiz bulmanın gerekçesi ne? Şudur:

 

Evrilerek oluşmuş bir tanrıya tanrı demenin gereği yok. Tanrı deyince teizmin iddia ettiği kavramdan başka bir anlam yüklemeye gerek yok. Evrilerek oluşmuş bir şey teizmin iddia ettiği şey, yani tanrı olmayacaktır. Tanrı iddiasını teizm ortaya atmış ve bu belli bir iddia: Kendiliğinden zeki ve güçlü olan ezelden beri var olan bir varlık. Bu tanım belli. Bu tanıma verilmiş ada, başka anlamlar yüklemek gereksiz. Başka anlamlar üreteceksen sen başka bir ad koyacaksın. Tanımı yapılmış adı kullanamazsın. Bizim deist olmama nedenimiz bu.

 

Eyvallah. satırlarınıza katılıyorum. burayı alıntıladım çünkü birkaç şey eklemek istiyorum. tanımı yapılan tüm tanrı inanç ve anlayışları çelişkiye düşmekten kurtulamıyor. bu durumdan kurtulmak için üretilmiş birçok argüman var; tanrı aşkındır,tanrının zatı bilinemez,tanrı ancak paradoksal olarak tanınabilir,tanrı aklın değil imanın konusudur vb. (geçekten bir tanrı olsa ve bize kavramlarla mesaj vermeye çalışsa o da çelişkiden kurtulamazdı .teistken bu argümanı kullanırdım inancımı savunmak için :))

agnostik veya deist bu zamana kadar tanımı yapılmamış bir yaratan/yaratıcı olabileceği ihtimalini açık bırakan kişi olarak ateistten ayrılıyor kanımca..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...