Jump to content

Türkiye'nin Sadece 1 Günlüğüne Marksist Anlayışla Yönetildiğini Düşünün


Recommended Posts

  • İleti 190
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

2 minutes ago, Robespierre said:

 

Azcık daha zekan yüksek olaydı, ben de eğlenirdim. 

 

 

Sende tak huniyi, eğlenmene bak...

 

Önüne gelene terörist deyip, pazardaki 70 yaşındaki maydanoz satan kadını teröristlikten tutuklamaya gidenlerin ülkesinde, akıllı olmak ziyandır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, anibal said:

Önüne gelene terörist deyip, pazardaki 70 yaşındaki maydanoz satan kadını teröristlikten tutuklamaya gidenlerin ülkesinde, akıllı olmak ziyandır.

 

Vay salak vay! Verdiği örneğe bak.

 

70 yaşındaki kadıncağızı pazarda maydanoz satmaya mahkum eden sisteme söyleyecek sözün yok ama ona terörist dediklerinde ağırına gidiyor.

 

Yemin ediyorum ske sürülecek akıl yok kafanda.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 minutes ago, Robespierre said:

 

Vay salak vay! Verdiği örneğe bak.

 

70 yaşındaki kadıncağızı pazarda maydanoz satmaya mahkum eden sisteme söyleyecek sözün yok ama ona terörist dediklerinde ağırına gidiyor.

 

Yemin ediyorum ske sürülecek akıl yok kafanda.

 

 

Sana geri zekalı ve yarım akıllı deyince, halololoooo ediyorsun birde.

 

Konumuz o ninenin maydanzo satması değil, konumuz terörist kim.

 

Ve burada, eğer yarım akıllı olmasan, kaç defa, bu sikindirik sistemin,aptalca bir emperyalizmin sonucu olduğunu da söylediğimizi bilirdin de kimi söylüyorum, aklı komanizm bokuyla (komanizm, komunizim her ne haltsa o değil, komanistlerin sıçtığı bok) dolu biri olan sen kim, bunu görmek kim...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, Khan said:

Marksizm dininin ve türevlerinin öğretilerinin satışını yapıp cukkayı indiriyor.

 

Khan, önemli bir konuya temas etmişsin aslında. Sizin gibi liberaller, Marksizmi bir tür din olmakla suçluyorsunuz. Bunu yaparak bireyci düşüncenizi övdüğünüzü sanıyorsunuz. Halbuki laik/seküler sistemin devamı için insanlara moral değerler ve idealler de sunmak gerekiyor. Liberallerin savunduğu, topluma önerdiği soyut ve şekilsiz bir özgürlük idealinden başka hiçbir yüksek değeri yok.

 

Çalış başar, fakirler aptaldır, güçlü olan güçsüzü ezsin yok etsin. Liberaller temelde bu minvalde bir değerler sistemine sahip. 90'larda Ertuğrul Özkök'ün başını çektiği bir grup insan yükselen değerler diye bir kavram çıkarmıştı. Aslında yükselen değerler dedikleri şey, bireyci ve acımasız liberalizmden başkası değildi. Bu misyonu yayarken Ertuğrul Özkök işi Uğur Mumcu'ya dil uzatmaya kadar vardırdı. Sol Kemalizm bile ona göre toplumcu (onun bakış açısına göre totaliter) bir içeriğe sahipti ve bu liberal dalganın onu da parçalamasını istiyordu.

 

Sonuç? Sonuç şu, insanları atomize edip yalnızlaştırmayı, diğer insanların kurdu haline getirmeyi vaaz eden liberalizm Türk toplumunu cemaatlere doğru kovaladı. Bireycilik dayatması, tam tersi bir toplumsallaşma ile sonuçlandı. Sadece kendini düşün, şu hayatta kendinden başka hiçbir dayanağın yok dedikleri insanlar, mezhepsel ve etnik cemaatlere koştu ve benliklerini o ortaçağ kurumları içinde eritti.

 

İnsanın kendi benliği üzerinde bir varlığa bağlanma ihtiyacı var. Benim gözlemim bu yönde. Liberaller insanları tek ve zavallı benliği ile acımasız bir cangılın içine fırlatmak istiyor. Buna karşı bir moral değerler sistemi öneren Sosyalizm, Kemalizm gibi düşüncelere ise sert şekilde muhalefet ediyor. Ama bu çıkmaz bir yoldur. İnsanlara kendi benliklerinin üzerinde, bir dava, bir ideal, bir ülkü vermek gerekiyor. Liberalizmin ise bir ülküsü yok. Eğer bu konu tartışılacaksa, Marksizmin insanlara sunduğu moral değerler ve yüksek ideallerin kötülüğü yerine, liberalizmin insanın benliğini mekanik bir çark içinde parçalayan yalnızlaştırıcı yönelimi konuşulmalıdır. Bugün içine düştüğümüz ortaçağ çukurunun sebebi Marksizm değil, insanlara hiçbir moral değer sunamayan liberalizmdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Robespierre said:

İnsanın kendi benliği üzerinde bir varlığa bağlanma ihtiyacı var.

 

Burada tam meramımı anlatamamışım. Oradaki kelime varlık değil, ideal olacak. Yani insanlar kendi gündelik hayatlarının hayhuyunun üzerinde, bir üst davaya bağlanmak istiyorlar. Liberalizm, çok küçük ve bence sağlıksız ruhsal yapıya sahip insan dışında, insanların çoğuna hitap edebilecek bir içeriğe sahip değil. Nitekim ABD toplumu bunun açık bir örneğidir. ABD'de ya tam bireyci, kendi yalnızlığında kaybolmuş insanlar ya da en ağır ağdalı dini cemaatlerin kölesi olmuş olan insanlar var. Sosyalizm ve Kemalizm kesinlikle daha sağlıklı bireyler ve daha sağlıklı bir toplum yaratıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 05.09.2017 at 18:55, anibal yazdı:

 

 

Yarım akılllı gerzek... 

 

Aha PKK, amanda terörist, OK.

 

Aha robespierre, komanist hem, PKK!da kmanist, işte terörist robespierre... 

 

Şimdi siktir git terörist, kripto PKKCı aşşağılık momanist robespierre...

 

Şimdi acaba aşşağılık ve rezil bir PKK lı terörist olduğun hakikatini inkar mı edeceksin?

 

 

- Ben o noktaya geldim evet. Tamam PKK olacak halimiz de yok. Da Kürdistan'I savunuyorum. Kürdistan olsun A.S.yım (Bıktım bu heriflerden)

 

On 05.09.2017 at 19:51, anibal yazdı:

 

Yaylan hadi yaylan... Başla yürümeye moskova'ya...

 

Hoş ortada komaanist kalmadı, ama artık idare edersin, adi kripto PKK'cı terörist seni.

 

 

- Kriptocu değilim de Kürdistan'I bal gibi savunuyorum. Elazığ'dan sonrası verilsin bence.

- Ben AKP / Feto ayrımı da yapmıyorum. Mesela "CHP Fetocudur" demek

 benim için "CHP AKP'lidir" demekle aynı şey.

AKP ve Feto'Nun her ikisi de salafisttir. Ben salafizmin her türüne karşıyım.

 

On 05.09.2017 at 20:11, Ten Ten yazdı:

Bende seni deneyimli biri zannetmiştim.

 

 

-Ticaret aklı bir de iyi bir eğitimi olursa neden olmasın? Hiç de hayalci değil. Ama önce iyi bir iktisat diploması lazım. Ben öyle diyorum

 

On 05.09.2017 at 20:11, anibal yazdı:

 

 

Sana geri zekalı ve yarım akıllı deyince, halololoooo ediyorsun birde.

 

Konumuz o ninenin maydanzo satması değil, konumuz terörist kim.

 

Ve burada, eğer yarım akıllı olmasan, kaç defa, bu sikindirik sistemin,aptalca bir emperyalizmin sonucu olduğunu da söylediğimizi bilirdin de kimi söylüyorum, aklı komanizm bokuyla (komanizm, komunizim her ne haltsa o değil, komanistlerin sıçtığı bok) dolu biri olan sen kim, bunu görmek kim...

 

 

- "Tayyibi sevmeyen teröristtir" deniyor. bunun sebebi de adamın diktatör olmasıdır. Olayın özü bu. 

 

10 saat önce, Khan yazdı:

Konu iyice çocuk atışmasına döndü.

 

Ama @Robespierre yani 20'lik dişi dölleyen gözüme din tüccarı gibi gelmeye başladı. Dergi satıyorum diyordu. Yüksek ihtimal geneli solcu dergileridir. Marksizm dininin ve türevlerinin öğretilerinin satışını yapıp cukkayı indiriyor.

 

- Bu iyi bir örnek. Ben de zengin olmak için AKP / Feto gastası satmayı düşünüyordum. Senle öyle bir iş kuralım.

 

4 saat önce, Robespierre yazdı:

 

Khan, önemli bir konuya temas etmişsin aslında. Sizin gibi liberaller, Marksizmi bir tür din olmakla suçluyorsunuz. Bunu yaparak bireyci düşüncenizi övdüğünüzü sanıyorsunuz. Halbuki laik/seküler sistemin devamı için insanlara moral değerler ve idealler de sunmak gerekiyor. Liberallerin savunduğu, topluma önerdiği soyut ve şekilsiz bir özgürlük idealinden başka hiçbir yüksek değeri yok.

 

Çalış başar, fakirler aptaldır, güçlü olan güçsüzü ezsin yok etsin. Liberaller temelde bu minvalde bir değerler sistemine sahip. 90'larda Ertuğrul Özkök'ün başını çektiği bir grup insan yükselen değerler diye bir kavram çıkarmıştı. Aslında yükselen değerler dedikleri şey, bireyci ve acımasız liberalizmden başkası değildi. Bu misyonu yayarken Ertuğrul Özkök işi Uğur Mumcu'ya dil uzatmaya kadar vardırdı. Sol Kemalizm bile ona göre toplumcu (onun bakış açısına göre totaliter) bir içeriğe sahipti ve bu liberal dalganın onu da parçalamasını istiyordu.

 

Sonuç? Sonuç şu, insanları atomize edip yalnızlaştırmayı, diğer insanların kurdu haline getirmeyi vaaz eden liberalizm Türk toplumunu cemaatlere doğru kovaladı. Bireycilik dayatması, tam tersi bir toplumsallaşma ile sonuçlandı. Sadece kendini düşün, şu hayatta kendinden başka hiçbir dayanağın yok dedikleri insanlar, mezhepsel ve etnik cemaatlere koştu ve benliklerini o ortaçağ kurumları içinde eritti.

 

İnsanın kendi benliği üzerinde bir varlığa bağlanma ihtiyacı var. Benim gözlemim bu yönde. Liberaller insanları tek ve zavallı benliği ile acımasız bir cangılın içine fırlatmak istiyor. Buna karşı bir moral değerler sistemi öneren Sosyalizm, Kemalizm gibi düşüncelere ise sert şekilde muhalefet ediyor. Ama bu çıkmaz bir yoldur. İnsanlara kendi benliklerinin üzerinde, bir dava, bir ideal, bir ülkü vermek gerekiyor. Liberalizmin ise bir ülküsü yok. Eğer bu konu tartışılacaksa, Marksizmin insanlara sunduğu moral değerler ve yüksek ideallerin kötülüğü yerine, liberalizmin insanın benliğini mekanik bir çark içinde parçalayan yalnızlaştırıcı yönelimi konuşulmalıdır. Bugün içine düştüğümüz ortaçağ çukurunun sebebi Marksizm değil, insanlara hiçbir moral değer sunamayan liberalizmdir.

 

3 Paragraftan sonrası: BU olayın liberalizm ile hiçbir alakası yok. Darbeler döneminde Solculara alternatif olsun diye habire MHP'liler, tarikatçıları kullanma politikası izlediler. (Günümüzde AKP'nin İŞİD'e yaptığı gibi). 90 lara kadar adamlar azdıkça azdılar (kendileri azdırdılar) 90'ların ortalarından itibaren de "Bura bizim la" demeye başladılar. Önünü de bu saate kadar kesemediler. Sivri zekalı lmak böyle bir şey işte.

 

3 saat önce, Robespierre yazdı:

 

Burada tam meramımı anlatamamışım. Oradaki kelime varlık değil, ideal olacak. Yani insanlar kendi gündelik hayatlarının hayhuyunun üzerinde, bir üst davaya bağlanmak istiyorlar. Liberalizm, çok küçük ve bence sağlıksız ruhsal yapıya sahip insan dışında, insanların çoğuna hitap edebilecek bir içeriğe sahip değil. Nitekim ABD toplumu bunun açık bir örneğidir. ABD'de ya tam bireyci, kendi yalnızlığında kaybolmuş insanlar ya da en ağır ağdalı dini cemaatlerin kölesi olmuş olan insanlar var. Sosyalizm ve Kemalizm kesinlikle daha sağlıklı bireyler ve daha sağlıklı bir toplum yaratıyor.

 

- Konular biraz iç içe geçmiş.

- Liberalizm'in sizin anladığınız gibi bir şey olmadığını önceki mesajlarda yazmıştım.

 

Sosyalizm ve Kemalizm ayrı konu. Her şey birbirine girmese iyi olur. bi de sözümü kesmeyin lütfen. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 07.09.2017 at 08:58, Robespierre said:

Khan, önemli bir konuya temas etmişsin aslında. Sizin gibi liberaller, Marksizmi bir tür din olmakla suçluyorsunuz. Bunu yaparak bireyci düşüncenizi övdüğünüzü sanıyorsunuz. Halbuki laik/seküler sistemin devamı için insanlara moral değerler ve idealler de sunmak gerekiyor. Liberallerin savunduğu, topluma önerdiği soyut ve şekilsiz bir özgürlük idealinden başka hiçbir yüksek değeri yok.

'Liberalizm'i anlamadan 'başıboşluk' olarak ima etmişsin. Liberalizm laik/seküler sistemin devamı için insanlara moral değerler ve idealler sunuyor. Temel ilkelerinden biri olan 'Temel birey hak ve özgürlüklerinin savunulması' bunu sağlıyor. SSCB'deki, Küba'daki veya Kuzey Kore'deki gibi insanlara ateizmi zorla dayatarak bu işler yürümüyor.

 

On 07.09.2017 at 08:58, Robespierre said:

Çalış başar, fakirler aptaldır, güçlü olan güçsüzü ezsin yok etsin. Liberaller temelde bu minvalde bir değerler sistemine sahip.

Liberalizm ile vahşi kapitalizm çağını karıştırdığın için bu tür yorumları yapmanı yadırgamıyorum. Daha önce de belirttim: Sen ve senin çevrendekiler(yani Doğu Perinçek tayfası) kendilerini sanayi devrimi zamanındaki vahşi kapitalizm döneminde hissettikleri için aldıkları önlemler de bunlara yönelik oluyor. Hele Doğu Perinçek'in Atatürk'ü ve dönemini kullanarak yaptığı demagojiler efsanedir. Atatürk döneminde yapılanları tekrar yapmaya çalışıyor. Oldu olacak ülkeyi batırıp Kurtuluş Savaşı sonrası dönemi seviyesine çekin, en azından yaptıklarınızın dayanağı olsun.

 

Liberalizmde bireycilik ön plandadır. Ama bireyciliğin getirdiği sorumluluğa da sahip olmak gerekir. Fakirlerin herhangi bir sağlık sorunu yoksa, bu durumda kendilerini düzeltemiyorlarsa aptallık sahip oldukları özelliklerinden biridir. Bir başkası cehalet olabilir, bir başkası sorumluluk, bir başkası alışkanlıklar, öngörüsüzlük...

Ama Liberalizm'de fakirlere yardım edilmez diye bir kural yok. İnsan doğasının tembelliğe yatkın olması, insanları hazıra alıştırmamak sebebiyle sosyal yardımlara sol görüş kadar önem verilmez.

 

On 07.09.2017 at 08:58, Robespierre said:

Sonuç? Sonuç şu, insanları atomize edip yalnızlaştırmayı, diğer insanların kurdu haline getirmeyi vaaz eden liberalizm Türk toplumunu cemaatlere doğru kovaladı. Bireycilik dayatması, tam tersi bir toplumsallaşma ile sonuçlandı. Sadece kendini düşün, şu hayatta kendinden başka hiçbir dayanağın yok dedikleri insanlar, mezhepsel ve etnik cemaatlere koştu ve benliklerini o ortaçağ kurumları içinde eritti.

Muhafazakar Özal dönemini liberal dönem diye yutturmaya kalkma.

Cemaate katılma isteği bu toplumda çok eskilerden gelen bir alışkanlık. Bu millet Ortaçağ'dan günümüze geçmeye çalışan insanların barındırıyor. Bunun sorunsuz geçmesini beklememek gerekir. Eski alışkanlıklara geri dönmeler olabilir.

 

On 07.09.2017 at 08:58, Robespierre said:

İnsanın kendi benliği üzerinde bir varlığa bağlanma ihtiyacı var. Benim gözlemim bu yönde. Liberaller insanları tek ve zavallı benliği ile acımasız bir cangılın içine fırlatmak istiyor. Buna karşı bir moral değerler sistemi öneren Sosyalizm, Kemalizm gibi düşüncelere ise sert şekilde muhalefet ediyor. Ama bu çıkmaz bir yoldur. İnsanlara kendi benliklerinin üzerinde, bir dava, bir ideal, bir ülkü vermek gerekiyor. Liberalizmin ise bir ülküsü yok. Eğer bu konu tartışılacaksa, Marksizmin insanlara sunduğu moral değerler ve yüksek ideallerin kötülüğü yerine, liberalizmin insanın benliğini mekanik bir çark içinde parçalayan yalnızlaştırıcı yönelimi konuşulmalıdır. Bugün içine düştüğümüz ortaçağ çukurunun sebebi Marksizm değil, insanlara hiçbir moral değer sunamayan liberalizmdir.

Yazdıklarından dünyayı nasıl kendi ideolojinin baskıcılığından algılayabildiğini görebiliyorum. Liberalizm insanlara yalnız olacaksınız diye bir kural koymuyor. Senin hastalıklı baskıcı düşüncenin temel sorunu burada. Bireycilik, 'insan toplum için vardır' zırvalığının karşısında durmaktadır ve bireyin özgürlüğünü temel alır. Yazdıkların dinci Müslüman düşüncelerine benziyor.

 

On 07.09.2017 at 09:49, Robespierre said:

Liberalizm, çok küçük ve bence sağlıksız ruhsal yapıya sahip insan dışında, insanların çoğuna hitap edebilecek bir içeriğe sahip değil.

Liberalizm'in en temel özelliği olan özgürlük toplumdan farklı düşünenler içindir. İçinde bulunulan toplumla aynı düşüncelere sahip olup bunları dillendirmek özgürlük değildir.

 

On 07.09.2017 at 09:49, Robespierre said:

ABD'de ya tam bireyci, kendi yalnızlığında kaybolmuş insanlar ya da en ağır ağdalı dini cemaatlerin kölesi olmuş olan insanlar var.

Bu tür insanlar her yerde vardır. İnsanın sosyal bir hayvan olması bu tür oluşumların ortaya çıkmasının doğal nedenidir. İnsanların çoğu düşünerek iş yapmazlar. Var oldukları toplumdan aldıkları kültür ve cesaretle bir şeyleri yerine getirirler.

Liberalizm ise yukarıdaki kategoriye girmeyen, farklı düşünen insanları korur. Yoksa topluluğa bağlı olanların sosyal yaşamın getirdiği avantajlarla bireysel olarak farklı düşünenleri yok etmesi işten bile değildir. Örneğin Galileo Galilei'ye yapılanlar.

 

On 07.09.2017 at 08:58, Robespierre said:

Bugün içine düştüğümüz ortaçağ çukurunun sebebi Marksizm değil, insanlara hiçbir moral değer sunamayan liberalizmdir.

Bugün Türkiye'nin içine düştüğü Ortaçağ çukurunun ne Marksizm ne de Liberalizm ile alakası yok. Osmanlı devleti zaten bir Ortaçağ devletiydi. Modernleşemeyenlerin, yani Osmanlı devleti ile aynı seviyede kalanların yönetimi ele geçirmesi vaziyetin bu hale gelmesine sebep oldu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 hours ago, Khan said:

Temel ilkelerinden biri olan 'Temel birey hak ve özgürlüklerinin savunulması' bunu sağlıyor. SSCB'deki, Küba'daki veya Kuzey Kore'deki gibi insanlara ateizmi zorla dayatarak bu işler yürümüyor.

 

 

Temel birey hak ve özgürlükleri kimsenin umurunda değil. Bu bir entelektüel fantazisidir. Bu idealler için sokağa dökecek insan bulamazsın. Bu idealler için ömrünü adayacak insan bulamazsın. Liberalizmin özü zaten insanın kendisini bir davaya adamaya engeldir. Senin nasıl bir liberalizm hayal ettiğini anlayabiliyorum. Ama bu toplumsallaşma ihtimali olmayan bir fantaziden fazla birşey değil. 

 

Dinler nasıl yaygınlaştıysa, sekülerizm de öyle yaygınlaşacaktır. Taşa taş demire demir.

 

5 hours ago, Khan said:

Liberalizmde bireycilik ön plandadır. Ama bireyciliğin getirdiği sorumluluğa da sahip olmak gerekir. Fakirlerin herhangi bir sağlık sorunu yoksa, bu durumda kendilerini düzeltemiyorlarsa aptallık sahip oldukları özelliklerinden biridir. Bir başkası cehalet olabilir, bir başkası sorumluluk, bir başkası alışkanlıklar, öngörüsüzlük...

Ama Liberalizm'de fakirlere yardım edilmez diye bir kural yok. İnsan doğasının tembelliğe yatkın olması, insanları hazıra alıştırmamak sebebiyle sosyal yardımlara sol görüş kadar önem verilmez.

 

Sen devrin 1900'lü yılların başı gibi olmadığını söylüyorsun. Evet. İnsanlık olarak artık daha kolay üretim yapıyoruz, daha kitlesel şekilde üretebiliyoruz. Ucuz ve kolay enerji geliştirme imkanlarımız var. Bütün bunlar neye yarıyor biliyor musun? Şu bizim meşhur tembellik hakkına! Evet mına koyim ya. Tembellik bir haktır! Eğer ihtiyaçlarımızı kazanabilmek için at gibi kamçılanmamıza gerek yoksa, nedir sizdeki bu kamçı arzusu?

 

Akılcı bir şekilde üretim planlanabilirse, insanlar haftada sadece 2 gün çalışarak yeteri kadar üretim gerçekleştirebilir. Yaşasın tembellik!

 

Sana birşey söyleyim mi, şu son yazdığım paragraf bütün liberal külliyattan çok daha fazla enerji ve pırıltı içeriyor. İnan bana. Liberalizm boş bir kibirden fazlası değil.

 

5 hours ago, Khan said:

Yazdıklarından dünyayı nasıl kendi ideolojinin baskıcılığından algılayabildiğini görebiliyorum. Liberalizm insanlara yalnız olacaksınız diye bir kural koymuyor. Senin hastalıklı baskıcı düşüncenin temel sorunu burada. Bireycilik, 'insan toplum için vardır' zırvalığının karşısında durmaktadır ve bireyin özgürlüğünü temel alır. Yazdıkların dinci Müslüman düşüncelerine benziyor.

 

İnsan toplum için var değildir. Tam aksini söylüyorum, toplum üretim fazlasını insana vermelidir. Tam aksi yani. Toplum insan için var. Toplumun üretim fazlası insana, insanlığa aittir diyorum.

 

Dine benzetmenden gocunmam. Neticede dinler milyarlarca insanı etkiliyor. Demek ki orada insanları yönetebilmek için gerekli bazı yöntemler gizli. Bunları kullanmaktan hiiç rahatsızlık duymam.

 

6 hours ago, Khan said:

Liberalizm ise yukarıdaki kategoriye girmeyen, farklı düşünen insanları korur.

 

Liberalizmin neyi koruduğundan ziyade ne önerdiği önemli. Toplumun geniş kesimlerine kölelikten başka hiçbir şey önermiyor. Niye peşinize takılsınlar ki? Din kesinlikle liberalizmden çok daha derin ve kapsayıcı bir ideolojidir. Liberalizmin din ve hatta faşizm karşısında hiçbir şansı yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her şeyden önce bir şeyin adını koyalım.

Kapitalizm gücü temel alır.

Sosyalizm iş-gücünü temel alır.

Komünizm eşitliği temel alır.

 

Kapitalizmin gücü temel alması kısa vadede bütün canlı-cansızların düşmanıdır ancak on binlerce yıl gibi uzun vade için olumlu yanı da var.

Evrim diyoruz, değişim diyoruz, diğer yandan da zıtların birliği diyoruz.

Oysa kapitalizm, evrimin ve zıtların bir parçasıdır.

Kapitalizm; bütün baskı, sömürü, kültürel yozlaşmanın mimarı ve faşizmine rağmen insanların gelişimini hızlandıran bir role sahiptir.

Zira etki olmazsa tepki olmuyor.

Kapitalizm vadesini doldurması için yukarıda bahsettiğim rolünü tamamlaması gerekiyor.

Diğer deyişle, din, ayrımcılık, bireycilik gibi onun besin kaynaklarının kuruması gerek.

Ne var ki, asıl sorun kapitalizmde değil, kapitalizm vadesini doldurana kadar insanların gerekli tepkiyi veremeden doğal yaşam kaynağının ve insanların yok olma tehlikesidir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Proletarya sosyalizminin bir ülkeyi iktidara geldikten sonra nasıl değiştireceği programında belirtilmektedir. Daha doğrusu, programın amacı budur. Dolayısıyla bir partinin iktidara gelmesi durumunda atılacak ilk adımlar şunlardır.

 

- Tüm yöneticilerin ücreti, bir işçi ücretini geçmeyecek şekilde ayarlanır (yani milletvekili maaşları düşer)

- Tüm yöneticilerin geri çağrılabilir olacağı ilan edilir.

- Çeşitli alanlarda angarya işlere son verildiği, bu işlerin ancak planlama dahilinde, ihtiyaçla birlikte ÖNCE gönüllülük esası ile tekrardan konulabileceği belirtilir.

- Tüm üretim araçları kamulaştırılır. Eğer o ülkede toprak düzeni kapitalist değil ise, toprak mülkiyeti çeşitli alanlarda dağıtılır.

- Tüm emperyalist kurumlardan ayrılma sağlanır ve emperyalist planlar açıklanır.

 

Bir günde olabilecek değişiklikler olarak bunu sayabiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, tarihselmaddeci yazdı:

Proletarya sosyalizminin bir ülkeyi iktidara geldikten sonra nasıl değiştireceği programında belirtilmektedir. Daha doğrusu, programın amacı budur. Dolayısıyla bir partinin iktidara gelmesi durumunda atılacak ilk adımlar şunlardır.

 

- Tüm yöneticilerin ücreti, bir işçi ücretini geçmeyecek şekilde ayarlanır (yani milletvekili maaşları düşer)

- Tüm yöneticilerin geri çağrılabilir olacağı ilan edilir.

- Çeşitli alanlarda angarya işlere son verildiği, bu işlerin ancak planlama dahilinde, ihtiyaçla birlikte ÖNCE gönüllülük esası ile tekrardan konulabileceği belirtilir.

- Tüm üretim araçları kamulaştırılır. Eğer o ülkede toprak düzeni kapitalist değil ise, toprak mülkiyeti çeşitli alanlarda dağıtılır.

- Tüm emperyalist kurumlardan ayrılma sağlanır ve emperyalist planlar açıklanır.

 

Bir günde olabilecek değişiklikler olarak bunu sayabiliriz.

 

- Hele Sükür!

 

Ben bu forumda 1 senedir bulunuyorum. "Ateist" forum olmasına rağmen %90 MHP'li faşistler geliyor. Daha sık yazarsanız arada tartışırız diye düşünüyorum. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, tarihselmaddeci said:

Proletarya sosyalizminin bir ülkeyi iktidara geldikten sonra nasıl değiştireceği programında belirtilmektedir. Daha doğrusu, programın amacı budur. Dolayısıyla bir partinin iktidara gelmesi durumunda atılacak ilk adımlar şunlardır.

 

- Tüm yöneticilerin ücreti, bir işçi ücretini geçmeyecek şekilde ayarlanır (yani milletvekili maaşları düşer)

- Tüm yöneticilerin geri çağrılabilir olacağı ilan edilir.

- Çeşitli alanlarda angarya işlere son verildiği, bu işlerin ancak planlama dahilinde, ihtiyaçla birlikte ÖNCE gönüllülük esası ile tekrardan konulabileceği belirtilir.

- Tüm üretim araçları kamulaştırılır. Eğer o ülkede toprak düzeni kapitalist değil ise, toprak mülkiyeti çeşitli alanlarda dağıtılır.

- Tüm emperyalist kurumlardan ayrılma sağlanır ve emperyalist planlar açıklanır.

 

Bir günde olabilecek değişiklikler olarak bunu sayabiliriz.

 

 

Braz eksik olmuş...

 

- Daha eşit olacak domuzlar tespit edilir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...