Jump to content

Bazı UFO ve Kaçırılma Vakaları Hakkında


Recommended Posts

2 minutes ago, democrossian said:

Hatta digital sinyalleri radyo sinyali ile gönderirsek uzaylılar bu sinyalleri digital/analog çeviriciye sokup görsele dönüştürmenin yolunu da biliyor olacaklardır. Bu hiç sürpriz olmaz, tersine çok beklenen ve umulan bir şey olur. Anında çözerler. Onların digitali dörtlü sisteme dayansa bile haaa bu gezegendeki uygarlık ikili digital kod kullanıyor deyip hemen ikili çözümleyici yapar çözerler.

 

 

İyice sayıklar oldun, bir uyu sen şöyle...

 

Dijital sinyal diye bir şey yok, antenden falan gönderebileceğin, kablodan iletebileceğin. Tüm sinyaller analog, el mahkum. Fiziksel,analog sinyali, mantıksal olarak değerlenidirip, aha bu dijital diyorsun, mesela, 2.5V üzeri ise 1, altı ise 0 gibi...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 132
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

2 dakika önce, anibal yazdı:

Dijital sinyal diye bir şey yok, antenden falan gönderebileceğin,

 

Ne? Bu kadar cahil olacağını ummazdım. Ne saçmalıyorsun be? Basit bir telgraf bile Mors alfabesi iletebiliyor! Sen aklını mı kaçırdın, inat mı bastı zihnini? Bütün mesele sembollerin ne anlama geldiğini çözmekte. Bunu da şıp diye çözerler. Uzaylı aptal olsa iletişim kuramazdı zaten!

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, democrossian said:

 

Ne? Bu kadar cahil olacağını ummazdım. Ne saçmalıyorsun be? Basit bir telgraf bile Mors alfabesi iletebiliyor! Sen aklını mı kaçırdın, inat mı bastı zihnini? Bütün mesele sembollerin ne anlama geldiğini çözmekte. Bunu da şıp diye çözerler. Uzaylı aptal olsa iletişim kuramazdı zaten!

 

Mesele, onun sembol olduğunu idrak edebilmekte... 

 

Sen o uzaylı ile aynı idrak kabiliyetine sahip değilsen, ne o senin sinyalini anlar, ne de sen onunkini. Ve aynı idrak kabiliyetine sahip olman için, aynı algı sistemi ve veri işleme modelini, yani aynı göz, kulak falan ve beyin mekanizmasına sahip olman lazım. bu da pek kolay değil. 

 

Diyoruz sana, belki parazit sanıp geçip gittiğin şey, bir uzaylının diğerine yolladığı zaman makinesi yapma talimatları... 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

anibal aşırı saçmaladın. Uzaylılar senin gibi geri zekalı olmayacaklardır. Nasıl böyle geri zekalı olabilirsin yahu? İnanamıyorum. Ülen herif sana pat diye zaman makinesi yapma talimatnamesi gönderir mi, o mu salak, sen mi?

 

Bunun yolunu sana açıkladık. Önce evrensel geçerlilikler, matematik, geometri, fizik kimya üzerinden kelime anlamları aktaracaksın birbirine. Ne zaman makinesi yapma şifresi yahu, aklını mı kaçırdın, ne saçmalıyorsun sen be?

 

Hayır akıllı sandığın adam bir noktada niye cozurt cızırt ediyor ben anlamıyorum, yeter be! İyice eşşeğin kulağına suyu kaçırdın ha! Seni akıllı sanıp sana bir şey anlatanda kabahat! Bir git be! Hayır nasıl bu kadar saçmalayabiliyorsun anlamıyorum yahu!

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 minutes ago, democrossian said:

Uzayda bir uygarlık olsun ve kontak kurulsun... Anlaşmak kolay... Onda problem yok da, bunlar ne arıyor? Sorun orda. Buraya gelebilirler mi? Tüm sorun bu, yoksa iletişimde filan problem yok.

 

 

Eğer bir uzaylı bizi bulur, bizim algı vs. sistemimizi çözer, özellikle bizim anlamamız için bir mesaj gönderirse, haha işte o zaman dediğin doğru olur.

 

Ama iki uzaylının birbirine ilan ı aşk ilan ettiği filmi yayınlayan uzaylı uydusunun sinyalini yakalasak bir şekilde, bunun bir uzaylı sinyali olduğunu anlayamayabiliriz bile.. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, democrossian said:

anibal aşırı saçmaladın. Uzaylılar senin gibi geri zekalı olmayacaklardır. Nasıl böyle geri zekalı olabilirsin yahu? İnanamıyorum. Ülen herif sana pat diye zaman makinesi yapma talimatnamesi gönderir mi, o mu salak, sen mi?

 

Bunun yolunu sana açıkladık. Önce evrensel geçerlilikler, matematik, geometri, fizik kimya üzerinden kelime anlamları aktaracaksın birbirine. Ne zaman makinesi yapma şifresi yahu, aklını mı kaçırdın, ne saçmalıyorsun sen be?

 

Hayır akıllı sandığın adam bir noktada niye cozurt cızırt ediyor ben anlamıyorum, yeter be! İyice eşşeğin kulağına suyu kaçırdın ha! Seni akıllı sanıp sana bir şey anlatanda kabahat! Bir git be! Hayır nasıl bu kadar saçmalayabiliyorsun anlamıyorum yahu!

 

 

Uyku anvalesi oldun sen herhalde...

 

Uzaylıların, bizim sayma ve matematik sistemlerimizi kullanmasını beklemek, saftirlik olur. Bizim matematiğimiz, bizim beynimize dairdir. 

 

Bu yüzden sen, uzaylı sinyali alıyor olsan bile, bunun içinde bir yapay sinyal, yani bilgi taşıyan bir şey var mı, yok mu, anlayamazsın büyük ihtimalle. 

 

Ve sana zaman makinesi talimatı gönderirler diyen de yok, git bir yüzünü gözünü yıka. 

 

Düşün bakalım, X sistemindeki A gezegeninde yaşayan uzaylı, bir milyon sene önce kolonileştirdiği B gezegenindekilere zaman makinesi yapma kılavuzu gönderiyor. 

 

Sende bu sinyali yakaladın,  nerden bilebileceksin ki, bu sinyal akıllı bir sinyaldir? Mesele bu.

 

Uykun açılınca tekrar oku: Bir uygarlık, diğerine anlaması için bir şeyler gönderebilir, bizzat, bilfiil anlamaları için. Ama eğer bir uygarlık, kendi arasında iletişim için bir sinyal falan gönderiyorsa, diğer uygarlık bu sinyalin bilgi içerdiğini, yapay bir sinyal olduğunu dahi anlayamayacaktır büyük ihtimalle. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Geri zekalı kompleksli sorunlu kişiler muhatabım değil. Normal zekada olan kişilere söylüyorum.

 

Göndereceğimiz görseli digital kodladık değil mi... Kod 10010100010110100100111010011100101101010001001101001011... gibi bir şey olacaktır. Bunun bir parçasını ele alalım. 100101. Bunu :..:.: şeklinde kodladığımızı varsayarsak gönderilecek sinyal bip bipbip bipbip bip bipbip bip şeklinde olacaktır. Uzaylılar sinyalde iki değişken olduğunu (bip ve bipbip) görünce bunun ikili kodlama olduğunu bir saniye geçmeden anlarlar. Tek sorun bip mi 1 bipbip mi. Yoksa bipbip 1 de bip mi 0. Bunu deneme yanılmayla çözmeleri fazla bir zamanlarını almaz.

 

Ondan sonra onlara Earth belgeselini gönderebiliriz ve izleyebilirler. Tek sorun, karşılıklı meram anlatma dilini oluşturmanın alacağı zaman. Bu da uzaklığa bağlı. Uzaklık fazlaysa yanıtın çok gecikmesi (50 ışık yılı filan uzayda çok yakın mesafe) bu anlaşma ve karşılıklı meram anlatacak düzeye gelme süresini çok uzatacaktır. Örneğin H2O ya bizim water dediğimiz bilgisini yolladın. Elli senede gitti. Öbür yüzyıl "biz sizin water dediğinize ulab diyoruz" mesajı gelebilecek. Bir yüzyılda bir ortak kelime oluşturdun. Ölme eşşeğim ölme! :lol:

 

"Sizde su var mı su, bizim gezegen suyunu çekti acayip susadık gelsek bir bardak su verir misiniz" demeleri için binlerce yıl geçer. O yüzden iletişim filan hikaye. Tek sorun yerimizi belirledikleri anda savaş gemilerini yola çıkaracaklar ve hiç bir tek kelime konuşma olmadan istila başlayacak mı... Tüm sorun budur. Uzaylılarla nasıl iletişim kuracağız filan diye bir sorun yok. Tek sorun buraya gelebilirler mi gelemezler mi. Işık hızında giden gemileri var mı ve elli sene sonra kapımıza dayanırlar mı. Tek sorun bu! Ya da ışık hızının yarısında giden gemileri var mı ve öbür yüzyıl istila başlar mı... Onları öldürmek için de en etkilisi headshot mudur! :D  Işın silahları, güç kalkanları olacak mı... Adil bir savaş olacak mı... Sorunlar bunlar. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok da ben bu insanları anlamıyorum. Uzaylılarla olacak olan da bu, eğer kontak kurulursa. Kısa bir süre bilgi fikir alışverişi, sonra vay sen şöyle dediydin vay sen de şöyle dediydin al sana ışın al benden de sana füze!

 

Olacak olan bundan başka hiç bir şey! :lol: Uzaylıların da bizden daha matah bir şey çıkacaklarını hiç düşünmüyorum. :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, democrossian said:

Geri zekalı kompleksli sorunlu kişiler muhatabım değil. Normal zekada olan kişilere söylüyorum.

 

Göndereceğimiz görseli digital kodladık değil mi... Kod 10010100010110100100111010011100101101010001001101001011... gibi bir şey olacaktır. Bunun bir parçasını ele alalım. 100101. Bunu :..:.: şeklinde kodladığımızı varsayarsak gönderilecek sinyal bip bipbip bipbip bip bipbip bip şeklinde olacaktır. Uzaylılar sinyalde iki değişken olduğunu (bip ve bipbip) görünce bunun ikili kodlama olduğunu bir saniye geçmeden anlarlar. Tek sorun bip mi 1 bipbip mi. Yoksa bipbip 1 de bip mi 0. Bunu deneme yanılmayla çözmeleri fazla bir zamanlarını almaz.

 

Ondan sonra onlara Earth belgeselini gönderebiliriz ve izleyebilirler. Tek sorun, karşılıklı meram anlatma dilini oluşturmanın alacağı zaman. Bu da uzaklığa bağlı. Uzaklık fazlaysa yanıtın çok gecikmesi (50 ışık yılı filan uzayda çok yakın mesafe) bu anlaşma ve karşılıklı meram anlatacak düzeye gelme süresini çok uzatacaktır. Örneğin H2O ya bizim water dediğimiz bilgisini yolladın. Elli senede gitti. Öbür yüzyıl "biz sizin water dediğinize ulab diyoruz" mesajı gelebilecek. Bir yüzyılda bir ortak kelime oluşturdun. Ölme eşşeğim ölme! :lol:

 

"Sizde su var mı su, bizim gezegen suyunu çekti acayip susadık gelsek bir bardak su verir misiniz" demeleri için binlerce yıl geçer. O yüzden iletişim filan hikaye. Tek sorun yerimizi belirledikleri anda savaş gemilerini yola çıkaracaklar ve hiç bir tek kelime konuşma olmadan istila başlayacak mı... Tüm sorun budur. Uzaylılarla nasıl iletişim kuracağız filan diye bir sorun yok. Tek sorun buraya gelebilirler mi gelemezler mi. Işık hızında giden gemileri var mı ve elli sene sonra kapımıza dayanırlar mı. Tek sorun bu! Ya da ışık hızının yarısında giden gemileri var mı ve öbür yüzyıl istila başlar mı... Onları öldürmek için de en etkilisi headshot mudur! :D  Işın silahları, güç kalkanları olacak mı... Adil bir savaş olacak mı... Sorunlar bunlar. 

 

Hala anlamış değilsin...

 

Bip olduğunu nerden bilecekler diyoruz sana.. Uzaylı bunun bir bip yada bipbip olduğunu nerden bilecek diyoruz, hala anlamadın gittin. İşimiz gücümüz oturup o dediğin bibpipleri falan üreten, çözen eden şeyler yapmak, gelmişsin burada kırk yıllık orospuya s..kiş öğretmeye çıkıyorsun... Adamlara kağıda yazıp göndersen belki, ama  elinde olan şey radyo sinyali.

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, democrossian said:

Geri zekalı kompleksli sorunlu kişiler muhatabım değil. Normal zekada olan kişilere söylüyorum.

 

Göndereceğimiz görseli digital kodladık değil mi... Kod 10010100010110100100111010011100101101010001001101001011... gibi bir şey olacaktır. Bunun bir parçasını ele alalım. 100101. Bunu :..:.: şeklinde kodladığımızı varsayarsak gönderilecek sinyal bip bipbip bipbip bip bipbip bip şeklinde olacaktır. Uzaylılar sinyalde iki değişken olduğunu (bip ve bipbip) görünce bunun ikili kodlama olduğunu bir saniye geçmeden anlarlar. Tek sorun bip mi 1 bipbip mi. Yoksa bipbip 1 de bip mi 0. Bunu deneme yanılmayla çözmeleri fazla bir zamanlarını almaz.

 

Ondan sonra onlara Earth belgeselini gönderebiliriz ve izleyebilirler. Tek sorun, karşılıklı meram anlatma dilini oluşturmanın alacağı zaman. Bu da uzaklığa bağlı. Uzaklık fazlaysa yanıtın çok gecikmesi (50 ışık yılı filan uzayda çok yakın mesafe) bu anlaşma ve karşılıklı meram anlatacak düzeye gelme süresini çok uzatacaktır. Örneğin H2O ya bizim water dediğimiz bilgisini yolladın. Elli senede gitti. Öbür yüzyıl "biz sizin water dediğinize ulab diyoruz" mesajı gelebilecek. Bir yüzyılda bir ortak kelime oluşturdun. Ölme eşşeğim ölme! :lol:

 

"Sizde su var mı su, bizim gezegen suyunu çekti acayip susadık gelsek bir bardak su verir misiniz" demeleri için binlerce yıl geçer. O yüzden iletişim filan hikaye. Tek sorun yerimizi belirledikleri anda savaş gemilerini yola çıkaracaklar ve hiç bir tek kelime konuşma olmadan istila başlayacak mı... Tüm sorun budur. Uzaylılarla nasıl iletişim kuracağız filan diye bir sorun yok. Tek sorun buraya gelebilirler mi gelemezler mi. Işık hızında giden gemileri var mı ve elli sene sonra kapımıza dayanırlar mı. Tek sorun bu! Ya da ışık hızının yarısında giden gemileri var mı ve öbür yüzyıl istila başlar mı... Onları öldürmek için de en etkilisi headshot mudur! :D  Işın silahları, güç kalkanları olacak mı... Adil bir savaş olacak mı... Sorunlar bunlar. 

 

Toparlayalım...

 

Eğer, özellikle uzaylıların anlaması için bir sinyal göndermezsen, uzaylı onun sinyal olduğunu bile anlamayabilir. 

 

Aynı şekilde, uzaylılar da özellikle bize ulaşacak fiziksel (güç, beam angle vs.) ve içerik formunda bir sinyal göndermezse biz de onun uzaylı sinyali olduğunu anlayamayız. Yani, uzaylıların kendi aralarındaki görüşmelere dair sinyalleri yakalarsak, büyük ihtimalle bu sinyalin bir uzaylı sinyali olduğunu dahi anlayamayız.

 

Uzaylılar dünyaya gelirse mi? Bu çetrefilli bir soru. Diyelim Mars'ta buzların altında yaşayan bir uygarlıksa ve ilk fırsatta buzlardan kurtulmak için yeterli teknolojiye ulaşınca dünyaya geldilerse, belki biraz şansımız olacaktır. Ama, güneş sisteminin dışından gelecek kadar tekonolojiye sahip bir uygarlığa karşı, silahlarımız çok etkili olmayacaktır. Bu durumda, en iyi şansımız, ormanlara, dağlara falan iyice dağılmakla başlar. Böylece, uzaylının rahatça ve topluca bizi yok edebileceği şehirler olmaz. Bundan sonra da, ancak düşük yoğunluklu savaş taktikleri ile onlara zarar verebiiiriz. Belki de kazanadabiliriz.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, anibal yazdı:

 

Hala anlamış değilsin...

 

Bip olduğunu nerden bilecekler diyoruz sana.. Uzaylı bunun bir bip yada bipbip olduğunu nerden bilecek diyoruz, hala anlamadın gittin. İşimiz gücümüz oturup o dediğin bibpipleri falan üreten, çözen eden şeyler yapmak, gelmişsin burada kırk yıllık orospuya s..kiş öğretmeye çıkıyorsun... Adamlara kağıda yazıp göndersen belki, ama  elinde olan şey radyo sinyali.

 

Eğer uzaylılar varsa ve radyo sinyalleriyle anlaşıyorlarsa, bizim kullandığımız yöntemlerin benzerini kullanma ihtimali nedir?

Gelişmiş teknolojileri değil, AM ve FM gibi biçimleri kastediyorum. Aktarılan bilgi zaten yorumlanamaz, en fazla öyle bir medeniyet var diyebiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 minutes ago, Bir Buçuk said:

 

Eğer uzaylılar varsa ve radyo sinyalleriyle anlaşıyorlarsa, bizim kullandığımız yöntemlerin benzerini kullanma ihtimali nedir?

Gelişmiş teknolojileri değil, AM ve FM gibi biçimleri kastediyorum. Aktarılan bilgi zaten yorumlanamaz, en fazla öyle bir medeniyet var diyebiliriz.

 

Büyük ihtimalle gene bizim kullandığımız yöntemleri temel olarak kullanacaklardır. Fakat, bunlar, yıldızlararası haberleşmeye uygun yöntemler değil. Sıkıntıda buradan başlıyor. 

 

Biz can sıkıntısından dev gibi alet yapıyoruz, sonra aya sinyal gönderip geri alıyoruz. Ancak çok çok düşük bant genişliği ve hızlarda bir işe yarıyor. Hatta, özellikle bu işe uygun olarak geliştirilmiş JT65 falan gibi modülasyonlar olmadan çok çok zor. Yani, bizzat bizim farketmemiz için kullanılabilecek biçimler var, fakat onlar günlük haberleşme için çok kötü netice veriyor. 

 

İşin en kötü tarafı, uzayın kendisi zaten devasa bir radyo vericisi gibi, her tür gürültü, her yerde mevcut. O kadar ki, piknik yaparken çaktığınız kibrit bile bir gürültü kaynağı. Çok uzaklardan gelecek çok zayıf sinyalleri alabilmeniz, ancak onların bu parazitin üstüne çıkması ile mümkün. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
21 dakika önce, anibal yazdı:

 

Büyük ihtimalle gene bizim kullandığımız yöntemleri temel olarak kullanacaklardır. Fakat, bunlar, yıldızlararası haberleşmeye uygun yöntemler değil. Sıkıntıda buradan başlıyor. 

 

Biz can sıkıntısından dev gibi alet yapıyoruz, sonra aya sinyal gönderip geri alıyoruz. Ancak çok çok düşük bant genişliği ve hızlarda bir işe yarıyor. Hatta, özellikle bu işe uygun olarak geliştirilmiş JT65 falan gibi modülasyonlar olmadan çok çok zor. Yani, bizzat bizim farketmemiz için kullanılabilecek biçimler var, fakat onlar günlük haberleşme için çok kötü netice veriyor. 

 

İşin en kötü tarafı, uzayın kendisi zaten devasa bir radyo vericisi gibi, her tür gürültü, her yerde mevcut. O kadar ki, piknik yaparken çaktığınız kibrit bile bir gürültü kaynağı. Çok uzaklardan gelecek çok zayıf sinyalleri alabilmeniz, ancak onların bu parazitin üstüne çıkması ile mümkün. 

 

 

 

Yani bu SETI filan hikaye mi diyorsun bir yerde? Senelerdir deli gibi uğraşıyorlar yazık. Devlet desteği çekince bağışlarla filan ayakta kalmaya çalıştı, hala çalışıyor.

Ben evdeki üç bilgisayarı da kullanımlarına açtım. SETI Home takımına katılmıştım, hiç değilse böyle desteğimiz olsun diyerek. İnternete bağlı çook sayıda bilgisayardan oluşan bir sanal süperbilgisayar yapmayı düşündükten sonra bu proje hayata geçmiş. Verileri orada topluyorlar.

Detayını sen biliyorsundur işte. Ben pek anlamam...

 

Linki burada da vereyim de ilgilenen, destek olmak isteyenler bilgisayarına kursun.

 

http://setiathome.berkeley.edu/

 

http://www.seti.org/node/905

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 minutes ago, Türk Ateist said:

 

Yani bu SETI filan hikaye mi diyorsun bir yerde? Senelerdir deli gibi uğraşıyorlar yazık. Devlet desteği çekince bağışlarla filan ayakta kalmaya çalıştı, hala çalışıyor.

Ben evdeki üç bilgisayarı da kullanımlarına açtım. SETI Home takımına katılmıştım, hiç değilse böyle desteğimiz olsun diyerek. İnternete bağlı çook sayıda bilgisayardan oluşan bir sanal süperbilgisayar yapmayı düşündükten sonra bu proje hayata geçmiş. Verileri orada topluyorlar.

Detayını sen biliyorsundur işte. Ben pek anlamam...

 

Linki burada da vereyim de ilgilenen, destek olmak isteyenler bilgisayarına kursun.

 

http://setiathome.berkeley.edu/

 

http://www.seti.org/node/905

 

 

 

SETI, işi gücü safi sinyale bakmak olan bir yer değil. Bir sürü farklı işlerde yapıyorlar. 

 

Bu dediklerimin onlar da farkında, ama oturup beklemek abes bir şey. Kaldı ki, SETI ile bir sürü şeyde yaptım kendi adıma, 

 

Ha, o radyoteleskoplardan elde edilen bilgi, bir uzaylı yakalanmasa bile, cidden son derece değerli bir bilgi. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, anibal yazdı:

 

Mesele, onun sembol olduğunu idrak edebilmekte... 

 

Sen o uzaylı ile aynı idrak kabiliyetine sahip değilsen, ne o senin sinyalini anlar, ne de sen onunkini. Ve aynı idrak kabiliyetine sahip olman için, aynı algı sistemi ve veri işleme modelini, yani aynı göz, kulak falan ve beyin mekanizmasına sahip olman lazım. bu da pek kolay değil. 

 

Diyoruz sana, belki parazit sanıp geçip gittiğin şey, bir uzaylının diğerine yolladığı zaman makinesi yapma talimatları... 

 

- Bu ciddi bir sorun olabilir. Zaten o yüzden, bu sıralar gelip ne olduğuna bakıyor olma ihtimalleri oldukça güçlüdür. 

- Zaman makinesi vermezler bence. Ben olsam çaktırmadan yardım ederdim "kendi kendini yok etmesin" filan diye.

 

17 saat önce, anibal yazdı:

 

 

Eğer bir uzaylı bizi bulur, bizim algı vs. sistemimizi çözer, özellikle bizim anlamamız için bir mesaj gönderirse, haha işte o zaman dediğin doğru olur.

 

Ama iki uzaylının birbirine ilan ı aşk ilan ettiği filmi yayınlayan uzaylı uydusunun sinyalini yakalasak bir şekilde, bunun bir uzaylı sinyali olduğunu anlayamayabiliriz bile.. 

 +

- SETI'Nin çalışma prensibi zaten bizimkine benzer uygarlıklarla iletişim kurma üzerine kurulu. Dedikleri gibi evren yaşam kaynıyorsa ileriki yıllarda o da denk gelebilir. 

 

17 saat önce, anibal yazdı:

 

 

Uyku anvalesi oldun sen herhalde...

 

Uzaylıların, bizim sayma ve matematik sistemlerimizi kullanmasını beklemek, saftirlik olur. Bizim matematiğimiz, bizim beynimize dairdir. 

 

Bu yüzden sen, uzaylı sinyali alıyor olsan bile, bunun içinde bir yapay sinyal, yani bilgi taşıyan bir şey var mı, yok mu, anlayamazsın büyük ihtimalle. 

 

Ve sana zaman makinesi talimatı gönderirler diyen de yok, git bir yüzünü gözünü yıka. 

 

Düşün bakalım, X sistemindeki A gezegeninde yaşayan uzaylı, bir milyon sene önce kolonileştirdiği B gezegenindekilere zaman makinesi yapma kılavuzu gönderiyor. 

 

Sende bu sinyali yakaladın,  nerden bilebileceksin ki, bu sinyal akıllı bir sinyaldir? Mesele bu.

 

Uykun açılınca tekrar oku: Bir uygarlık, diğerine anlaması için bir şeyler gönderebilir, bizzat, bilfiil anlamaları için. Ama eğer bir uygarlık, kendi arasında iletişim için bir sinyal falan gönderiyorsa, diğer uygarlık bu sinyalin bilgi içerdiğini, yapay bir sinyal olduğunu dahi anlayamayacaktır büyük ihtimalle. 

 

- Kılavuz filan göndermezler. ABD / Rusya Uganda'ya gidip atom silahı yapma yollarını öğretiyor mu? - Yok ben karşıyım öyle uzaylıya.

 

10 saat önce, democrossian yazdı:

Geri zekalı kompleksli sorunlu kişiler muhatabım değil. Normal zekada olan kişilere söylüyorum.

 

Göndereceğimiz görseli digital kodladık değil mi... Kod 10010100010110100100111010011100101101010001001101001011... gibi bir şey olacaktır. Bunun bir parçasını ele alalım. 100101. Bunu :..:.: şeklinde kodladığımızı varsayarsak gönderilecek sinyal bip bipbip bipbip bip bipbip bip şeklinde olacaktır. Uzaylılar sinyalde iki değişken olduğunu (bip ve bipbip) görünce bunun ikili kodlama olduğunu bir saniye geçmeden anlarlar. Tek sorun bip mi 1 bipbip mi. Yoksa bipbip 1 de bip mi 0. Bunu deneme yanılmayla çözmeleri fazla bir zamanlarını almaz.

 

Ondan sonra onlara Earth belgeselini gönderebiliriz ve izleyebilirler. Tek sorun, karşılıklı meram anlatma dilini oluşturmanın alacağı zaman. Bu da uzaklığa bağlı. Uzaklık fazlaysa yanıtın çok gecikmesi (50 ışık yılı filan uzayda çok yakın mesafe) bu anlaşma ve karşılıklı meram anlatacak düzeye gelme süresini çok uzatacaktır. Örneğin H2O ya bizim water dediğimiz bilgisini yolladın. Elli senede gitti. Öbür yüzyıl "biz sizin water dediğinize ulab diyoruz" mesajı gelebilecek. Bir yüzyılda bir ortak kelime oluşturdun. Ölme eşşeğim ölme! :lol:

 

"Sizde su var mı su, bizim gezegen suyunu çekti acayip susadık gelsek bir bardak su verir misiniz" demeleri için binlerce yıl geçer. O yüzden iletişim filan hikaye. Tek sorun yerimizi belirledikleri anda savaş gemilerini yola çıkaracaklar ve hiç bir tek kelime konuşma olmadan istila başlayacak mı... Tüm sorun budur. Uzaylılarla nasıl iletişim kuracağız filan diye bir sorun yok. Tek sorun buraya gelebilirler mi gelemezler mi. Işık hızında giden gemileri var mı ve elli sene sonra kapımıza dayanırlar mı. Tek sorun bu! Ya da ışık hızının yarısında giden gemileri var mı ve öbür yüzyıl istila başlar mı... Onları öldürmek için de en etkilisi headshot mudur! :D  Işın silahları, güç kalkanları olacak mı... Adil bir savaş olacak mı... Sorunlar bunlar. 

 

- SETI'de böyle radyo ile iletişim planları var. Gayet de akla yatkın. 

Sonraki aşamaya çoktan geçmişsiniz. Mesela TV sinyallerimiz yıllardır uzayda genişleyerek yayılıyor zaten. Biz bir şekilde öyle bir "radyo yayını" da yakalayabiliriz.

Ne olacak?

- En azından bileceğiz oradalar mı? değiller mi? sonra 200-300 sene sonra, uzay gemisi çıkınca, ilk oraya gideceğiz filan.

10 saat önce, democrossian yazdı:

Yok da ben bu insanları anlamıyorum. Uzaylılarla olacak olan da bu, eğer kontak kurulursa. Kısa bir süre bilgi fikir alışverişi, sonra vay sen şöyle dediydin vay sen de şöyle dediydin al sana ışın al benden de sana füze!

 

Olacak olan bundan başka hiç bir şey! :lol: Uzaylıların da bizden daha matah bir şey çıkacaklarını hiç düşünmüyorum. :D

 

- Onu da bilemezsin. 

 

8 saat önce, anibal yazdı:

 

Hala anlamış değilsin...

 

Bip olduğunu nerden bilecekler diyoruz sana.. Uzaylı bunun bir bip yada bipbip olduğunu nerden bilecek diyoruz, hala anlamadın gittin. İşimiz gücümüz oturup o dediğin bibpipleri falan üreten, çözen eden şeyler yapmak, gelmişsin burada kırk yıllık orospuya s..kiş öğretmeye çıkıyorsun... Adamlara kağıda yazıp göndersen belki, ama  elinde olan şey radyo sinyali.

 

- Bizimkine benzer bir şey olacağını varsayıyoruz zaten. 

Mesela radyo dalgası kullanmayan, atıyorum telepatik güçleri olan bir uygarlık varsa, onunla zaten iletişim kuramayız ki. 

İleride Radyo dışında bir iletişim aracı çıkarsa (ki çıkacağından emin değilim) O zaman mesela bu "lazer iletişimi" olsun. O zaman Lazer iletişimli SETI projesi başlatırız. Şu an elimizde olanlar bunlar.

 

7 saat önce, anibal yazdı:

 

Toparlayalım...

 

Eğer, özellikle uzaylıların anlaması için bir sinyal göndermezsen, uzaylı onun sinyal olduğunu bile anlamayabilir. 

 

Aynı şekilde, uzaylılar da özellikle bize ulaşacak fiziksel (güç, beam angle vs.) ve içerik formunda bir sinyal göndermezse biz de onun uzaylı sinyali olduğunu anlayamayız. Yani, uzaylıların kendi aralarındaki görüşmelere dair sinyalleri yakalarsak, büyük ihtimalle bu sinyalin bir uzaylı sinyali olduğunu dahi anlayamayız.

 

Uzaylılar dünyaya gelirse mi? Bu çetrefilli bir soru. Diyelim Mars'ta buzların altında yaşayan bir uygarlıksa ve ilk fırsatta buzlardan kurtulmak için yeterli teknolojiye ulaşınca dünyaya geldilerse, belki biraz şansımız olacaktır. Ama, güneş sisteminin dışından gelecek kadar tekonolojiye sahip bir uygarlığa karşı, silahlarımız çok etkili olmayacaktır. Bu durumda, en iyi şansımız, ormanlara, dağlara falan iyice dağılmakla başlar. Böylece, uzaylının rahatça ve topluca bizi yok edebileceği şehirler olmaz. Bundan sonra da, ancak düşük yoğunluklu savaş taktikleri ile onlara zarar verebiiiriz. Belki de kazanadabiliriz.

 

- İletişim düzeyinde kalalım:

- En azından deniyoruz. Senin aklında daha iyi bir yöntem varsa söyle. 

Bir yandan sırayla belirli yıldızları dinliyoruz. Diğer yandan belirli yıldızlara (maalesef kısa süreli) ama aldıklarında (eğer radyo teleskopları varsa) hemen anlayacakları mesajlar gönderiyoruz. 

En ufak bir şey keşfetmek 100 yıl, 1000 yıl sürebilir.

 

Daha mantıklı öneriniz var mı? AROG filmindeki gibi göğe ulaşmak için kule inşa etmekten iyidir.

 

6 saat önce, Bir Buçuk yazdı:

 

Eğer uzaylılar varsa ve radyo sinyalleriyle anlaşıyorlarsa, bizim kullandığımız yöntemlerin benzerini kullanma ihtimali nedir?

Gelişmiş teknolojileri değil, AM ve FM gibi biçimleri kastediyorum. Aktarılan bilgi zaten yorumlanamaz, en fazla öyle bir medeniyet var diyebiliriz.

 

- Bence güçlü bir ihtimal. "Daha iyi iletişim yöntemleri yoktur" demiyorum. Ama bir noktada radyo dalgalarını kullanmayı keşfedecekleri güçlü bir olasılık. Hatta neredeyse kesin. 

Dünya uygarlığını bugün sıfırladık diyelim. Yaklaşık 2000 yıla kadar gene biri çıkıp elektriği sonra telgrafı sonra radyoyu, sonra TV'yi / bilgisayarları filan keşfeder bence.

/ O açıdan mantıklı.

 

6 saat önce, anibal yazdı:

 

Büyük ihtimalle gene bizim kullandığımız yöntemleri temel olarak kullanacaklardır. Fakat, bunlar, yıldızlararası haberleşmeye uygun yöntemler değil. Sıkıntıda buradan başlıyor. 

 

Biz can sıkıntısından dev gibi alet yapıyoruz, sonra aya sinyal gönderip geri alıyoruz. Ancak çok çok düşük bant genişliği ve hızlarda bir işe yarıyor. Hatta, özellikle bu işe uygun olarak geliştirilmiş JT65 falan gibi modülasyonlar olmadan çok çok zor. Yani, bizzat bizim farketmemiz için kullanılabilecek biçimler var, fakat onlar günlük haberleşme için çok kötü netice veriyor. 

 

İşin en kötü tarafı, uzayın kendisi zaten devasa bir radyo vericisi gibi, her tür gürültü, her yerde mevcut. O kadar ki, piknik yaparken çaktığınız kibrit bile bir gürültü kaynağı. Çok uzaklardan gelecek çok zayıf sinyalleri alabilmeniz, ancak onların bu parazitin üstüne çıkması ile mümkün. 

 

 

 

- radyo dışında "Hızlı" bir iletişim yöntemi olsa bile biz böyle bir yöntemi bilmiyoruz. İleride çıkacak mı, onu da bilmiyoruz.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Desert Wind yazdı:

Roswell vakasını bilen var mı ilk başta neden bu bir uçan disk dendi 1947'de?

 

Hillary Clington "Ben seçilirsem olayın araştırılıp halka açıklanmasını sağlayacağım" sözü vermişti. Sırf o açıdan seçilseydi iyi olurdu. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, Donatello23 said:

 

- Bu ciddi bir sorun olabilir. Zaten o yüzden, bu sıralar gelip ne olduğuna bakıyor olma ihtimalleri oldukça güçlüdür. 

- Zaman makinesi vermezler bence. Ben olsam çaktırmadan yardım ederdim "kendi kendini yok etmesin" filan diye.

 

 +

- SETI'Nin çalışma prensibi zaten bizimkine benzer uygarlıklarla iletişim kurma üzerine kurulu. Dedikleri gibi evren yaşam kaynıyorsa ileriki yıllarda o da denk gelebilir. 

 

 

- Kılavuz filan göndermezler. ABD / Rusya Uganda'ya gidip atom silahı yapma yollarını öğretiyor mu? - Yok ben karşıyım öyle uzaylıya.

 

 

- SETI'de böyle radyo ile iletişim planları var. Gayet de akla yatkın. 

Sonraki aşamaya çoktan geçmişsiniz. Mesela TV sinyallerimiz yıllardır uzayda genişleyerek yayılıyor zaten. Biz bir şekilde öyle bir "radyo yayını" da yakalayabiliriz.

Ne olacak?

- En azından bileceğiz oradalar mı? değiller mi? sonra 200-300 sene sonra, uzay gemisi çıkınca, ilk oraya gideceğiz filan.

 

- Onu da bilemezsin. 

 

 

- Bizimkine benzer bir şey olacağını varsayıyoruz zaten. 

Mesela radyo dalgası kullanmayan, atıyorum telepatik güçleri olan bir uygarlık varsa, onunla zaten iletişim kuramayız ki. 

İleride Radyo dışında bir iletişim aracı çıkarsa (ki çıkacağından emin değilim) O zaman mesela bu "lazer iletişimi" olsun. O zaman Lazer iletişimli SETI projesi başlatırız. Şu an elimizde olanlar bunlar.

 

 

- İletişim düzeyinde kalalım:

- En azından deniyoruz. Senin aklında daha iyi bir yöntem varsa söyle. 

Bir yandan sırayla belirli yıldızları dinliyoruz. Diğer yandan belirli yıldızlara (maalesef kısa süreli) ama aldıklarında (eğer radyo teleskopları varsa) hemen anlayacakları mesajlar gönderiyoruz. 

En ufak bir şey keşfetmek 100 yıl, 1000 yıl sürebilir.

 

Daha mantıklı öneriniz var mı? AROG filmindeki gibi göğe ulaşmak için kule inşa etmekten iyidir.

 

 

- Bence güçlü bir ihtimal. "Daha iyi iletişim yöntemleri yoktur" demiyorum. Ama bir noktada radyo dalgalarını kullanmayı keşfedecekleri güçlü bir olasılık. Hatta neredeyse kesin. 

Dünya uygarlığını bugün sıfırladık diyelim. Yaklaşık 2000 yıla kadar gene biri çıkıp elektriği sonra telgrafı sonra radyoyu, sonra TV'yi / bilgisayarları filan keşfeder bence.

/ O açıdan mantıklı.

 

 

- radyo dışında "Hızlı" bir iletişim yöntemi olsa bile biz böyle bir yöntemi bilmiyoruz. İleride çıkacak mı, onu da bilmiyoruz.

 

 

 

 

Birincisi şu, mesela TV sinyallerimiz giderek yayılıyor... mu acaba? Teorik olarak, TV sinyallerimiz 74 ışık yılı öteye ulaşabilir. Ve gene teorik olarak, bir baz istasyonu ile 30 km öteden kapsama alanına girebilirsiniz. Ve gene gene teorik olarak, evinizde kablosuz zamazingosu, 80 cm'lik bir masanın üzerinde ise, en azından 3 km mesafeye ulaşabilir. 

 

Ama pratikte, baz istasyonu ve wifi hedesinin mesafesini kendiniz ölçebilirsiniz, ama TV yayınlarımız için olanı ben söyleyeyim. TV yayınlarımızın güneş sisteminin hemen dışında dahi alınabiliyor olması, en azından bizim elimizdeki en sofistike alıcılarla dahi mümkün değil. Neden derseniz, basitçe, güneş rüzgarındaki parçacıklar, uzay tozu, meteor ve kuyruklu yıldızlardan oluşan emilme ve yansımalar, sinyali hem tüketiyor, hemde kendi kendisini karıştırmasına yol açıyor. 

 

Kısaca, Güneş sistemi dışında birinin oturup bizim dizilerimizi izleme keyfi mümkün değil. Tabi bu frekanslarda çalışan uzaylı tv yayınlarındaki filmleri de bizim izlememiz mümkün değil.

 

Kaç defadır, papağan gibi tekrar ettiriyorsunuz. Ancak, biz buradan, bilhassa uzaylı biri dinlesin, farketsin diyerek, buna özel ve son derece komplike bir sistemle bu işe uygun frekanslardan yayın yaparsak, bu başka bir yıldız sisteminde ayırt edilebilecek kadar başarılı olabilir. Elbette bunun terside geçerli. 

 

Genede, şu ihtimal dışı değil. Uzayın malum bir takım enteresan yapıları, sürekli değişen yapılar, bir an, belki bir saat için, çooook uzaklardaki bir sinyalin bize ulaşması için gereken şekilde bir araya gelebilir. Yıldızdaki bir püskürme, devasa bir anten gibi sinyalleri bize odaklayabilir falan... Örneğin, Kanada'nın FM radyo yayınlarını, bazen Fransa'dan dinlemek olasıdır. Örneğin, akşam güneş batarken, kısa ve orta dalga radyolarınız coşar, dünyanın her yerinden bir şeyler dinletebilir olur. İşte böyle şanslı bir anı yakalama fırsatı, belki trilyonda bir ihtimal olsa da bir pencere açıyor bize. 

 

Şu an yapabileceğimiz, bu piyangoya yatırım yapmaktan fazla bir şey yok. Ama, bu yatırım zaten, gerek teknoloji olarak gelişme, gerekse elde edilen sinyallerin radyoastronomi adına son derece iyi bir bilgi oluşu ile geri dönüşü de sağlanan bir yatırım.

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Askeri VLF sinyallerinin çok uzaklardan anlamlı olduğu düşünülecek bir parçasının yakalanmasının mümkün olduğunu düşünüyorum. UHF ve VHF yayınları için bu olasılık çok düşük bence. Bu yayınlar çok çabuk kendini dağıtır ve zayıflatır. VLF sinyallerini balinaların çıkardığı seslere benzetirim. Tüm okyanusa bile ulaşabilir, hassas kulaklar varsa...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...