Jump to content

Bazı UFO ve Kaçırılma Vakaları Hakkında


Recommended Posts

7 hours ago, Donatello23 said:

 

- "Özellikle bizim almamız için" diye bir şey yok. Olamaz da zaten. SETI bile belirli yıldızlara belirli sürelerle mesaj iletiyor. Bazılarına daha uzun, bazılarına daha kısa.

Bizim en iyi şansımız, 1950'lerden beri uzaya zaten yaymakta olduğumuz TV ve Radyo yayınları.

SETI'nin elindeki imkanlar, mesafeye göre tabi, Bu türden yayınları + özellikle bize gönderilmiş mesajları almaya yönelik. 

 

Şunu anlamak çok mu zor: O Yayınlar, güneş sisteminden dahi çıkamaz. Ne bileyim, fransızca falan mı söylemek gerekiyor? Bu arada SETI mesaj göndermez, gönderecek aleti yok. Şu uzak mesafe sondaları için, gönderme kabiliyeti olan bir kaç büyük anten var, ama onlar SETI'nin değil.

 

7 hours ago, Donatello23 said:

Şöyle bir sorun var: SETI'nin özellikle gönderdiği çok kuvvetli mesajlar da var. Ama bu mesaj oraya zaten 5-10-100 yıl sonra ulaşacak. + Oradaki uzayların bu mesajın iletildiği atıyorum 1 saatlik süre içerisinde çanak antenlerini bize ayarlamış ve dinliyor olmaları gerekiyor. Bu Açıdan SETI biraz da rast gele balık tutmaya benziyor (cahil de değilim, okuduğum şeyleri aktarıyorum).

 

Tekrar yazalım, SETI'nin sinyal gönderme donanımı yok. SETI sadece dinliyor. 

 

7 hours ago, Donatello23 said:

O yüzden bence en iyi şansımız, sizin "düşük frekanslı" dediğiniz radyo / TV yayınları olmalıdır. 80 ışık yılı çapında bir alana yayılmışlar ve sürekli olarak varlar. Yani 20 ışık yılı uzaklıkta adamlar Sİbel Can'In "Padişah" şarkısını dinliyor olabilirler.

 

Ne bileyim, anlayışınız mı kıt? O yayınlar, dış uzaya erişemez, yeterince açık mı?

 

7 hours ago, Donatello23 said:

/ Uzayın %99'u boştur. Bu tür sinyaller mesela yıldız / gezegen / nebula vb. gibi yapılara göre farklı titreşime sahipler. Yani Alpha Centauri'de birileri varsa, ve Çanak anten yapıp güneşe ayarlamışlarsa, her halde önce anormal bir şey fark ederler. (Radyo-TV kanalları sayesinde. Sonra odaklanıp incelemeye başladıkça sesleri / görüntüleri ayırt etmeye başlayabilirler.

 

İyimser tahmin böyle. 

 

Alacakları tek şey, güneşten yayılan parazitler, Satürn'ün, Jupiter'in parazitleri olur en fazla, olursa o da... Ancak biz alın bunu diye, özellikle bir şey göndermezsek.

 

7 hours ago, Donatello23 said:

 

- Ben yazının birinci kısmını anlar gibi oldum. Çin'de 2-3 futbol sahası boyunda çanak anten inşa edilmiş. ABD'de Kilometrelere yayılmış 100 - 200 çanak Antenden oluşan alanlar var (SETI'ye bağlı olan). Bu yöntemlerle, çok uzaktaki gezegenleri fark edip Güneş sistemi dışındaki bazı gezegenlerin listesini çıkarmaya başladılar. Tabi ki "ışık yılı" ile ölçülen çok uzak mesafelerde.

 

Benim bildiğim ABD'de SETI'nin öyle bir radyoteleskobu yok. Ama dünyadaki tüm teleskoplar, Hubble ve Aerobico çanağı dahil, SETI de dahil olmak üzere, araştırmacıların kullanımına açıktır. Gider, başvurur, teleskop zamanı istersin, genelde kabul de edilir. 

 

7 hours ago, Donatello23 said:

"sinyal karışması" sorunu olabileceği kesin. Ama onun haricinde yıldızlar arası mesafe boştur. Göktaşı / toz / bulut vs. yoktur. Gezegenler arası mesafe bile tamamen boştur. Dünyanın yörüngesi bile boştur. Yani bir kez uzaya çıkan sinyal gider de gider. Tek sorun ışık hızında olması ve bu hızın üstüne çıkamaması. Ben basitleştirerek anlattım. Ama evet, Lise bilgim böyle. Yayın alırsa ilk Hitler'in yayınını alacaklar ve bunu 80 ışık yılı çapında her yerden alabilirler. 

 

Yıldızlar arası mesafe boş değildir. Güneş rüzgarları vs. nereye gidiyor iyi bir sorudur, ama daha iyi soru, sen, ben, güneş falan nerden geldi sorusudur. Yani, biz süpernovanın kalıntısıyız ve bir nebulanın içindeyiz. Ve Hitler'in yayını alamayacaklar, emin olabilirsin. Ve gene evet, lise seviyesi bilgilerle bu ahkamı kesiyorsun maalesef.

 

7 hours ago, Donatello23 said:

Aklıma takılan: Mesafe gittikçe büyüyor. tabi. 10 Işık yılı mesafeden yayın almaları 80 ışık yılı mesafeye göre daha kolay olacaktır. Sinyalin / ışığın yoğunluğu nedeniyle. 

Bunun matematiksel hesabı nedir? - Onu bilmiyorum. Güneşi bile Pluton'dan artık zar-zor ayırt ediyorsun. Yine de Pluton'daki uzay aracı çalışıyor ve DÜnya ile iletişimde olmaya devam edebiliyor. 

 

{\displaystyle {\begin{aligned}{\mbox{FSPL))=\left({\frac {4\pi d}{\lambda ))\right)^{2}\end{aligned))}

 

Eğer hesabına meraklı isen, al sana hesap makinesi. 

 

https://www.pasternack.com/t-calculator-fspl.aspx

 

Ha, bununla hesaplarsan, evdeki kablosuzun 15 km öteden bağlanılabilir olduğunu görürsen şaşırma. 

 

Hesap, daha farklı bir sürü hesapta içeriyor. Fresnel zone falan gibi. 

 

 

7 hours ago, Donatello23 said:

- yani mantık yürütüyorum. Teknik açıdan olmaz diyorsanız bunu açıklayın. 

 

Yukarılarda, sebeplerini açıkladık zaten, ama anlamamakta direniyorsunuz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 132
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Buradaki video çok ilginç. Türkiye'de, Kumburgaz'da çekilen görüntüler, İtalyan bilim adamlarınca görüntü analizine tutulup ortaya şaşırtıcı görüntüler çıkarılmış. Türkçe değil, ama ilerleyen süre içinde görünen yabancı uzaylı görüntülerine dikkat.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 minutes ago, Huuu said:

Buradaki video çok ilginç. Türkiye'de, Kumburgaz'da çekilen görüntüler, İtalyan bilim adamlarınca görüntü analizine tutulup ortaya şaşırtıcı görüntüler çıkarılmış. Türkçe değil, ama ilerleyen süre içinde görünen yabancı uzaylı görüntülerine dikkat.

 

 

 

Zeki bir hayatın oluşabilmesi için, bildiğimiz bazı gerekler şunlar, nerden biliyoruz, kendimizden, tecrübeyle sabit.

 

Bir yıldız olacak, patlayıp süpernova olacak. İlk süpernovalar kainat 500 milyon yaşında iken ortaya çıkmaya başladı. 

 

Süpernovanın ürettiği ağır elementler, birleşecek gezegen oluşacak, elbette hafif olanlar, yeni bir yıldız olacak, gezegen onun yörüngesinde olacak. Kabaca, 1 milyar yıl diyelim.

 

Oluşan gezegenlerden önemli bir kısmı, hayata elverişli bölgede oluşacak, bu kaçınılmaz. O gezegenlerde hayat oluşacak ki bu da kaçınılmaz. Ve hayat evrim geçirip zeki bir forma dönebilecek. Bu da kabaca 5 Milyar, hadi olsun 6 milyar yıl diyelim. 

 

Oluşan zeki hayatın uzaya gözünü dikmesi için teknoloji üretmesi gerekecek, bu da abartalım, 2 milyon yıl sürsün. 

 

Bu değerlerle, 13.7 milyar yıl yaşındaki kainatta, ilk uzay keşfine çıkan uygarlıkların ortaya çıkma zamanı, kainatın 7.5 milyarıncı yaşı olacaktır. Bu da en az bir 6 milyar yıldır, kainatta yeni zeki yaşam türleri oluşabilecek durumun varlığını gösterir. Ve biz ise, bunların en sonuncu, bu nedenle de en ilkel olanlarından biriyiz. Bizden bir milyar yıl önce ortaya çıkmış bir uygarlığın, bir milyar yıl boyunca teknolojik gelime ile ilerlediğini düşünün şimdi. 

 

Süpernova sayısı, yeni yıldız sayısı, gezegen oluşma oranı vs. gibi değerlere bakarsanız, Drake denklemini falan geçin, kainatta bizden zeki uygarlıklar olması zorunlu, hatta bir sürü olması elzem. 

 

Bu nedenle, uzayda bizden zeki canlılar olmaması, absürt olur, en şaşılacak şey olur. Emin olabiliriz, kainat, zeki uygarlık dolu.

 

Fakat, bu UFO'ların onlardan biri olduğu ise, bir o kadar imkansız, bir o kadar olasılık dışı. Bunu sebebi, ardında yatan uzaylılar teorisi değil, bu UFO olarak iddia edilen şeylerin, bir kaç gezegen öteden gelmeyi becerecek bir uygarlığın yapısı olamayacağı gerçeği.

 

Bu uzaylılar kesinlikle Dünya'dan bihaber, Dünya'ya hiç gelmiyorlar, gelemezler falan demek değil. Belki, şu an aramızda insan görünümünde gezen milyonlarca uzaylı turist dahi gayet olası. Yada, nanorobotlarla falan dünyada keşif yapmaları. Tabi bu, bunlar var demek değil, sadece, bu durum, gayetle, çok çok mümkün demek.

 

Ama bu UFO denen şeylerin uzaylı olması hiç fiziğe, bilime falan uygun değil. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, anibal yazdı:

Fakat, bu UFO'ların onlardan biri olduğu ise, bir o kadar imkansız, bir o kadar olasılık dışı. Bunu sebebi, ardında yatan uzaylılar teorisi değil, bu UFO olarak iddia edilen şeylerin, bir kaç gezegen öteden gelmeyi becerecek bir uygarlığın yapısı olamayacağı gerçeği.

 

Ama bu UFO denen şeylerin uzaylı olması hiç fiziğe, bilime falan uygun değil. 

 

 

Bu kısmı anlamadım. Neden birkaç gezegen öteden gelemesinler?

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 minutes ago, Huuu said:

 

Bu kısmı anlamadım. Neden birkaç gezegen öteden gelemesinler?

 

Bir kaç gezegen öteden dahi gelecek teknolojiye sahip olan, gelip burda böyle şaklabanlık yapıp gitmezdi en azından. 

 

Belki galaksinin ötesi değil, zamanın ötesinden bile gelebilecek bir uygarlık var olabilir elbette, sorun bu değil. Sorun, bu UFO mevzularının pek akla mantığa uygun olmaması.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, anibal yazdı:

 

Bir kaç gezegen öteden dahi gelecek teknolojiye sahip olan, gelip burda böyle şaklabanlık yapıp gitmezdi en azından. 

 

Belki galaksinin ötesi değil, zamanın ötesinden bile gelebilecek bir uygarlık var olabilir elbette, sorun bu değil. Sorun, bu UFO mevzularının pek akla mantığa uygun olmaması.

 

 

Neden şaklabanlık olduğunu düşünüyorsun? 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, Huuu said:

 

 

Neden şaklabanlık olduğunu düşünüyorsun? 

 

 

Sen galaksini öbür ucundan kalk gel, sonrada birini kaçırıp spermlerini al git falan..

 

Ya da, böyle gökyüzünde artistlik yapmaya çık. 

 

Düşün bakalım, galaksinin öbür ucundaki bir gezegen gitsen, sen ne yapardın?

 

Sorun, UFO diyerek rapor edilen şeylerin, bir uzaylı ziyaretine göre eblehliği. Yoksa, uzaylı yoktur, olmaz, falan, bunlar başka mesele. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 dakika önce, anibal yazdı:

 

Sen galaksini öbür ucundan kalk gel, sonrada birini kaçırıp spermlerini al git falan..

 

Ya da, böyle gökyüzünde artistlik yapmaya çık. 

 

Düşün bakalım, galaksinin öbür ucundaki bir gezegen gitsen, sen ne yapardın?

 

Sorun, UFO diyerek rapor edilen şeylerin, bir uzaylı ziyaretine göre eblehliği. Yoksa, uzaylı yoktur, olmaz, falan, bunlar başka mesele. 

 

 

Sperm alıp gittiklerini bilmiyoruz ki. Görüntülerden anlaşılan fazla bir şey yok. Ama yabancı görünümlü varlıkların biriyle ilgilendiği seçilebiliyor.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, anibal yazdı:

Şunu anlamak çok mu zor: O Yayınlar, güneş sisteminden dahi çıkamaz. Ne bileyim, fransızca falan mı söylemek gerekiyor? Bu arada SETI mesaj göndermez, gönderecek aleti yok. Şu uzak mesafe sondaları için, gönderme kabiliyeti olan bir kaç büyük anten var, ama onlar SETI'nin değil.

 

- O zaman artık sormam gerekiyor. Siz fizikçi ya da teknisyen misiniz?

SETI'nin tam anlamıyla zaman kaybı olduğunu düşünenler var. Tabi bambaşka nedenlerle. Ama güneş sistemi dışından da mesaj alıyoruz, Güneş sistemi dışına da mesaj iletiyoruz. 

>Alın size SETI ile ilgili basitleştirilmiş bir anlatım:

http://science.howstuffworks.com/seti.htm

 

6 saat önce, anibal yazdı:

Tekrar yazalım, SETI'nin sinyal gönderme donanımı yok. SETI sadece dinliyor. 

 

Ona "Active SETI" deniliyor. Gönderdikleri mesaj şudur:

110px-Arecibo_message_bw.svg.png
 
Detayları Burada (maalesef İngilizce): https://en.wikipedia.org/wiki/Active_SETI
 
6 saat önce, anibal yazdı:

Ne bileyim, anlayışınız mı kıt? O yayınlar, dış uzaya erişemez, yeterince açık mı?

 

- Tamam da kim söylüyor? FETO okulunda olup da yarı-deli fizik öğretmenin sizi böyle şeylerle mi dolduruyor diye düşünmeye başladım.

 

6 saat önce, anibal yazdı:

 

Alacakları tek şey, güneşten yayılan parazitler, Satürn'ün, Jupiter'in parazitleri olur en fazla, olursa o da... Ancak biz alın bunu diye, özellikle bir şey göndermezsek.

 

- Uydular vb. de parazit yapıyor. Da hepsini ayrıştırıyorlar. İlk linki okuyun. 

İngilizce bilmiyorsanız Bilim Teknik arşivine girmeye çalışın. 90'ların sonu - 2000'lerin başında çok güzel makaleler vardı.

 

6 saat önce, anibal yazdı:

Benim bildiğim ABD'de SETI'nin öyle bir radyoteleskobu yok. Ama dünyadaki tüm teleskoplar, Hubble ve Aerobico çanağı dahil, SETI de dahil olmak üzere, araştırmacıların kullanımına açıktır. Gider, başvurur, teleskop zamanı istersin, genelde kabul de edilir. 

 

- Olmaz olur mu? SETI'nin kendi teleskopları + Berkeley Üniversitesi / Harward Üniversitesi gibi SETI ile ortak çalışma yapan kurumların kendi teleskopları bile var.

Ciddi bir tartışma yaptığımızı düşünmüyorum.

 

6 saat önce, anibal yazdı:

Yıldızlar arası mesafe boş değildir. Güneş rüzgarları vs. nereye gidiyor iyi bir sorudur, ama daha iyi soru, sen, ben, güneş falan nerden geldi sorusudur. Yani, biz süpernovanın kalıntısıyız ve bir nebulanın içindeyiz. Ve Hitler'in yayını alamayacaklar, emin olabilirsin. Ve gene evet, lise seviyesi bilgilerle bu ahkamı kesiyorsun maalesef.

 

- Güzel bir link ekledim işte. Ben demiyorum. Orada öyle yazıyor. git oku.

 

6 saat önce, anibal yazdı:

{\displaystyle {\begin{aligned}{\mbox{FSPL))=\left({\frac {4\pi d}{\lambda ))\right)^{2}\end{aligned))}

 

Eğer hesabına meraklı isen, al sana hesap makinesi. 

 

https://www.pasternack.com/t-calculator-fspl.aspx

 

Ha, bununla hesaplarsan, evdeki kablosuzun 15 km öteden bağlanılabilir olduğunu görürsen şaşırma. 

 

Hesap, daha farklı bir sürü hesapta içeriyor. Fresnel zone falan gibi. 

 

-  SETI'deki adamlar 50 senedir vakit geçirip devlet parası mı yiyorlar o zaman?

 

6 saat önce, anibal yazdı:

Yukarılarda, sebeplerini açıkladık zaten, ama anlamamakta direniyorsunuz. 

 

- Direnirim tabi. Dünyanın en büyük bilimsel projelerinden birisi için "Yok öyle bişey" demeye başladınız. Nasıl inanayım. Çılgınca iddiaları olan sensin + SETI'den de haberin yok. "Güneş sisteminin dışına çıkamaz" diyorsun. "SETI dinlemiyor" diyorsun. "Boş uzayda ışık / radyo sinyalleri gidemez" diyorsun. 

 

/Bir tek frekans karışmasını anladım. Var olabilir. Ama o meseleyi çözmemiş olasal 50 senedir o işe o kadar para ayırmazlardı herhalde.

 

HUU: bende de var öyle videolar: https://youtu.be/RxvDxB1y9Bo?t=23

 

Bir saat önce, anibal yazdı:

 

Sen galaksini öbür ucundan kalk gel, sonrada birini kaçırıp spermlerini al git falan..

 

Ya da, böyle gökyüzünde artistlik yapmaya çık. 

 

Düşün bakalım, galaksinin öbür ucundaki bir gezegen gitsen, sen ne yapardın?

 

Sorun, UFO diyerek rapor edilen şeylerin, bir uzaylı ziyaretine göre eblehliği. Yoksa, uzaylı yoktur, olmaz, falan, bunlar başka mesele. 

 

 

- Konudan konuya atlıyoruz. 90'larda "Gizli Dosyalar" diye bir dizi vardı. Tavsiye edebilirim.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
44 minutes ago, Donatello23 said:

 

- O zaman artık sormam gerekiyor. Siz fizikçi ya da teknisyen misiniz?

SETI'nin tam anlamıyla zaman kaybı olduğunu düşünenler var. Tabi bambaşka nedenlerle. Ama güneş sistemi dışından da mesaj alıyoruz, Güneş sistemi dışına da mesaj iletiyoruz. 

>Alın size SETI ile ilgili basitleştirilmiş bir anlatım:

http://science.howstuffworks.com/seti.htm

 

SETI zaman kaybı falan değil. Astronomik mevzularda ufak düşünürsen, var olamazsın.

 

Quote

 

Ona "Active SETI" deniliyor. Gönderdikleri mesaj şudur:

110px-Arecibo_message_bw.svg.png
 
Detayları Burada (maalesef İngilizce): https://en.wikipedia.org/wiki/Active_SETI
 

- Tamam da kim söylüyor? FETO okulunda olup da yarı-deli fizik öğretmenin sizi böyle şeylerle mi dolduruyor diye düşünmeye başladım.

- Uydular vb. de parazit yapıyor. Da hepsini ayrıştırıyorlar. İlk linki okuyun. 

İngilizce bilmiyorsanız Bilim Teknik arşivine girmeye çalışın. 90'ların sonu - 2000'lerin başında çok güzel makaleler vardı.

 

 

- Olmaz olur mu? SETI'nin kendi teleskopları + Berkeley Üniversitesi / Harward Üniversitesi gibi SETI ile ortak çalışma yapan kurumların kendi teleskopları bile var.

Ciddi bir tartışma yaptığımızı düşünmüyorum.

 

 

- Güzel bir link ekledim işte. Ben demiyorum. Orada öyle yazıyor. git oku.

 

 

-  SETI'deki adamlar 50 senedir vakit geçirip devlet parası mı yiyorlar o zaman?

 

 

- Direnirim tabi. Dünyanın en büyük bilimsel projelerinden birisi için "Yok öyle bişey" demeye başladınız. Nasıl inanayım. Çılgınca iddiaları olan sensin + SETI'den de haberin yok. "Güneş sisteminin dışına çıkamaz" diyorsun. "SETI dinlemiyor" diyorsun. "Boş uzayda ışık / radyo sinyalleri gidemez" diyorsun. 

 

/Bir tek frekans karışmasını anladım. Var olabilir. Ama o meseleyi çözmemiş olasal 50 senedir o işe o kadar para ayırmazlardı herhalde.

 

HUU: bende de var öyle videolar: https://youtu.be/RxvDxB1y9Bo?t=23

 

 

- Konudan konuya atlıyoruz. 90'larda "Gizli Dosyalar" diye bir dizi vardı. Tavsiye edebilirim.

 

 

 

 

 

Active SETI, bir tanımken, SETI bir enstitünün adı. Ve o sinyalleri gönderen SETI, yani SETI enstitüsü değil. SETI'Nin, verici kabiliyeti olan teleskopu yok, yeterince açık mı? 

 

Ve hala uyuz uyuz sayıklıyorsun. Sonra da çıkar, amanda hakaret vs diye kafa ütülersin. 

 

Bak geri zekalı. Uydular dediğin şeyler, şuradan bir karış mesafede sayılacak menzilde gezen şeyler. Sen yıldızlararası, yüzlerce ışık yılı mesafeden bahsediyorsun. Bunu bir farket, evindeki kablosuz zımbırtısı da tonla gürültü alıyor, düzeltielcek diye, yollanan sinyalin yarıdan fazlasını FEC kodları oluşturuyor. Senin ettiğin laf, evin içinde çekiyorsa, 1500 km öteden de çeker demekten farksız. 

 

Bak zavallı. İyi dinle şimdi. Bir uzaylı varsa alsın diye gönderilen sinyal, mesela Rusların 70 metrelik dev teleskobundan gönderilen sinyal, 70 metrelik bir çanakla, 150 kW güç ile gönderildi. Bu 0.01 derecelik bir açı, tepe açısı 0.01 derece olan bir koni şeklindeki beam ile, 152 dBi, yani on üzeri 15.2 watt ışıma gücü demek. Bu da kabaca 1.600.000 MW, yani MegaWatt demek, yazıyla, Bir milyon altı yüz bin megawatt. Yani 1.600.000 kere bin kilowatt. Senin Hitler'in yaptığı yayının her hangi bir yönde değil, her yöne toplam gücü, 10 kilowattı, herhangi bir yıldıza doğru bu 10 kW'ın ne kadarı düşer, otur bir hesapla bakalım. 

 

Bugünün en güçlü TV vericisi, 600 kW gücünde ve bunu her yöne gönderiyor, kaldı ki o da, aslen 400 kW güçle çalışıyor. Eğer azıcık hesap kitap yapabiliyorsan, uzaylılar alsın diye gönderilen bir sinyalle, TV yayınları arasındaki trilyonlarca kat güç farkını hesaplayabilirsin.

 

Kaç bin kere söylememiz gerekiyor, tipik radyo TV yayınları, yıldızlara falan ulaşamaz diye? Ancak bahsettiğimiz gibi, özel ekipmanlarla, oralara kadar ulaşacak kadar güçlü ve uygun formda sinyal ile yıldızlara ulaşabilirsin.Herhalde, 70m'lik bir çanak anten ve 150kW'lık 5 GHz bir verici (nromal bir TV vericisini kW başına maliyeti 5 dolar iken, 5 GHz vericini kilowat başına maliyeti 4000 $ kadardır) yeterince bu iş için özel bir sistem olacaktır elbette.

 

Sana yarım akılla, hiç bir halt bilmeden vıdı vıdı ediyorsun diyorum. Bak, uzay boş değil, önce bir bunu anla. Senin TV falan sinyalin önce atmosferi geçecek ki, büyük ihtimalle çoğu tabakalar arası geçişlerden dünyaya geri yansıyacak. Ondan sonra da önünde yıldızlararası ortamın toz ve parçacıkları gelecek. Senin uyduların güneş sistemi içinde, gezegenler falan o tozu, gazı, parçacıkları vs. zaten güzelce temizliyor boyuna. Ama dış uzayda öyle bişey yok. Ortalık, radyo sinyalini emen toz, parçacık falan dolu. Her bin kilometrede belki trilyonda birini zor emiyor sinyalin, ama o kadar çok bin km var ki, bunu anlamak o kadar mı zor?

 

Dahası, güneş, gezegenler falan hepsi, tonla radyo sinyali üretiyor, bunlar senin sinyaline karışıp bozacak. Kaç defa söylüyoruz? O senin uzaylı dinliyor sandığın antenler, işte o parazitleri dinleyip, uzaydaki gezegen, yıldız vs. ne varsa onlardan bilgi almaya çalışıyor, bunu bir öğren. Bilgi denince, atmosfer yapısı, sıcaklık, manyetizma vs. vs. gibi doğal şeyler elbette.

 

Sana kaç yüz kere söylüyoruz. Silkin, şu dangalaklığı at üstünden. SETi dinlemiyor diyen yok, budala, hatta dinliyor ve dinlemesi lazım diyoruz. Ama duyabileceği, ancak bizim almamız için gönderilmiş özel bir sinyal olacaktır, bunu anlamak çok mu zor? 

 

Evet, gayet ciddiyetsiz bir tartışma. Hayatında bir kez olsun bir anten vs. yapıp, dikip bir şeyler göndereyim, alayayım dememiş, hayatında hiç verici, alıcı falan yapmamış, radyo propagasyon üzerine zerre bilgisi olmayan, cahil cühela olduğu gibi kendini de bir bok biliyor sanan angutlara  laf anlatmaya çalışıyoruz, hepsi bu.

 

 

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, Huuu said:

 

Sperm alıp gittiklerini bilmiyoruz ki. Görüntülerden anlaşılan fazla bir şey yok. Ama yabancı görünümlü varlıkların biriyle ilgilendiği seçilebiliyor.

 

 

 

Belki ateş alıp gitmişlerdir, koca uzay gemisinde ocağı tutuşturacak ateşleri yoktur. 

 

Yabancı görünümlü mü? Türleri tanıma ve sınıflama üzerinde doktora yapmış biri olarak, ben hiç yabancı görünüm falan görmedim bugüne kadar. Bir uzaylının böyle primata benzemesi falan hiç olası değil zira. Uzaylı diye gösterilenler, basbaya, gayet net şekilde dünyalılara benziyor bilfiil...

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

- Bir şey sayıkladığım yok. Sen bir şey savunuyorsun, bir yerden bir şeyler de biliyor gibisin da ben bir şey anlamadım. 

Hakaret olayına da girmesek diyorum. Zaten kendini anlatamıyorsun bir de işin içine küfür girerse konu iyice sulanacak.

 

Özet: SETI vardır. Hem dinliyorlar, hem de mesaj iletiyorlar. Senin dediğin orada 50 senedir yapılan işin teknik zorlukları ile ilgili.

 

Uzay da boştur. O kadar roketimiz / uydumuz vs'miz gitti bugüne kadar taş'a çarpa, kozmik ışınlar yüzünden erime vs olmadı. Voyager'ler bile 50 senedir uzayda yol alıyorlar.

 

"100 ışık yılı" demişsin. Onu anlatıyorum. Atmosfer katmanlarını aşıp da Uzaya çıkacak güçte olan ilk yayınımız 1937 tarihli bir Nazi Almanya'sı yayınıdır. O dönemden beri (80 sene diyelim) 80 ışık yılı çapında bir alanda sinyallerimiz mevcut.

 

Radyo sinyali tabi ki var. Onun için ayrı radyoteleskoplarımız var. SETI bunlarla uğraşmıyor. "Doğal olmayan" sinyal bulmaya çalışıyor. Linke tıklayın ya da bilim Teknik arşivine üye olup okuyun.

- Yan ürün olarak birçok şey de öğreniliyor. Ama temel amaç dinlemek ve mesaj göndermek. Sen bunun neresini anlamıyorsun?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, Donatello23 said:

- Bir şey sayıkladığım yok. Sen bir şey savunuyorsun, bir yerden bir şeyler de biliyor gibisin da ben bir şey anlamadım. 

Hakaret olayına da girmesek diyorum. Zaten kendini anlatamıyorsun bir de işin içine küfür girerse konu iyice sulanacak.

 

Yahu, benim işim bu. Ben bizzat radyo haberleşme sistemleri yapan biriyim, tasarımı, kodlaması falan hepsi dahil. Yeterince açık mı?

 

7 hours ago, Donatello23 said:

Özet: SETI vardır. Hem dinliyorlar, hem de mesaj iletiyorlar. Senin dediğin orada 50 senedir yapılan işin teknik zorlukları ile ilgili.

 

Bak hala anlamıyorsun, kafan bu kadar kalın olamaz. SETI denen, SETI enstitüsü, ki o son "I" enstitü demek zaten, bir yıldıza erişecek güçta yayın yapabilen bir teçhizata sahip değil. 

 

Dinliyorlar mı, evet, hemde çok iyi yapıyorlar. 

 

7 hours ago, Donatello23 said:

Uzay da boştur. O kadar roketimiz / uydumuz vs'miz gitti bugüne kadar taş'a çarpa, kozmik ışınlar yüzünden erime vs olmadı. Voyager'ler bile 50 senedir uzayda yol alıyorlar.

 

Uzay boş değildir. Uzayda yol alması için yapılan bir aletle, korunmasız bir radyo dalgasını aynı kefeye koymak gibi bir abes iş içindesin.

 

 

7 hours ago, Donatello23 said:

"100 ışık yılı" demişsin. Onu anlatıyorum. Atmosfer katmanlarını aşıp da Uzaya çıkacak güçte olan ilk yayınımız 1937 tarihli bir Nazi Almanya'sı yayınıdır. O dönemden beri (80 sene diyelim) 80 ışık yılı çapında bir alanda sinyallerimiz mevcut.

 

Bunu anlamak bu kadar mı zor? O yayının atmosferi aşmış olması, pluton yörüngesine bile ulaşamadan, alınamayacak kadar zayıflayıp yok olduğu gerçeğini değiştirmiyor, bu kadar basit bir şeyi anlamak, bu kadar mı zor?

 

7 hours ago, Donatello23 said:

Radyo sinyali tabi ki var. Onun için ayrı radyoteleskoplarımız var. SETI bunlarla uğraşmıyor. "Doğal olmayan" sinyal bulmaya çalışıyor. Linke tıklayın ya da bilim Teknik arşivine üye olup okuyun.

 

İlla işi şahsi mevzuya döküp, kendini ezdireceksin, rahat edemedin bir türlü... O arşivi tutanda, o dergiyi çıkaran da biziz zaten, ben dahil bir sürü TÜBİTAK çalışanı. Zaten en azından işyerinden doğal olarak erişimimiz var senin üyelik falan gevelediğin yere. 

 

SETi, doğal olmayan sinyal arar, ama alınan o bir ton doğal sinyal içinde bir sürü şey de otomatikman bulur. Gezegen bulmak için optik teleskopta ne görüyorsan, ondan daha çok bilgiyi o SETI teleskoplarıda verir sana. Ve bilmediğin şey, SETi'nin dinleme programı, SETi'nin faaliyetlerinin %10'u bile değildir. 

  

 

7 hours ago, Donatello23 said:

- Yan ürün olarak birçok şey de öğreniliyor. Ama temel amaç dinlemek ve mesaj göndermek. Sen bunun neresini anlamıyorsun?

 

Asıl sen anlamıyorsun. SETi'nin mesaj göndermek gibi bir amacı yok. Çünkü mesaj gönderecek ekipman çok çok pahalı ve gereksiz, SETi'nin misyonunda böyle bir erek mevcut değil. Git, bak SETi neler yapıyor:

 

https://www.seti.org/node/647

 

Göreceğin gibi, uzaylılarla iletişime geçmek gibi bir işleri yok adamların, bu kadar basit bir mevzuyu kaç defadır anlamadın gittin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Derneğin web adresini vermişsin. İlginç şeyler var. Ama benim sözünü ettiği Active SETI veya METI projesi nedense yok. 

O yüzden buyrun Wikipedia'dan bakın: 

https://en.wikipedia.org/wiki/Active_SETI

 

İlginç örnekler de Ekleyeyim: (İngilizce ama Wiki'nin SETI sayfasını kimse kapsamlı biçimde çevirmeye bile çalışmamış. Bana para verseler de çevirsem)

https://en.wikipedia.org/wiki/Morse_Message_(1962)

 

 

Alıntı

 

"In 1962 a radio message in Morse code was transmitted from the Evpatoria Planetary Radar (EPR) and directed to the planet Venus.[1][2] The word "MIR" (Russian: Мир meaning both "peace" and "world") was transmitted from the EPR on November 19, 1962, and the words "LENIN" (Russian: Ленин) and "SSSR" (Russian: СССР, the abbreviation for the Soviet Union (Союз Советских Социалистических Республик)) on November 24, 1962, respectively. All three words were sent using the Morse code.[3] In Russian, this letter is called Radio Message "MIR, LENIN, SSSR". This message was the first radio broadcast for extraterrestrial civilizations in the history of mankind.[1] It was also used as a test for the radar station (but was not used for measuring the distance to Venus because for distance measurements the EPR uses a coherent waveform with frequency manipulation). The signal reflected from the surface of Venus and was received 4 minutes 32.7 seconds (Nov 19) and 4 minutes 44.7 seconds (Nov 24) later.

Now this radio message is flying to the star HD 131336 [4] in the Libra constellation (the famous star Gliese 581, the addressee of A Message From Earth and Hello From Earth, is also located in the Libra)."

 

 

(Yani İlk kapsamlı mesaj [Mors kodunda] Ruslar tarafından 1962 yılında Venüs'e gönderilmiş)

 

https://en.wikipedia.org/wiki/Arecibo_message

(Yukarıda resmi olan 1974 Tarihli mesaj SETI tarafından  M13 Galaksi Kümesine gönderilmiş)

Alıntı


The Arecibo message is a 1974 interstellar radio message carrying basic information about humanity and Earth sent to globular star cluster M13 in the hope that extraterrestrial intelligence might receive and decipher it. The message was broadcast into space a single time via frequency modulated radio waves at a ceremony to mark the remodeling of the Arecibo radio telescope in Puerto Rico on 16 November 1974.[1][2] The message was aimed at the current location of M13 some 25,000 light years away because M13 was a large and close collection of stars that was available in the sky at the time and place of the ceremony.[3] The message consisted of 1,679 binary digits, approximately 210 bytes, transmitted at a frequency of 2,380 MHz and modulated by shifting the frequency by 10 Hz, with a power of 1,000 kW. The "ones" and "zeros" were transmitted by frequency shifting at the rate of 10 bits per second. The total broadcast was less than three minutes.[1][4]

The cardinality of 1,679 was chosen because it is a semiprime (the product of two prime numbers), to be arranged rectangularly as 73 rows by 23 columns. The alternative arrangement, 23 rows by 73 columns, produces jumbled nonsense (as do all other X/Y formats). The message forms the image shown on the right, or its inverse, when translated into graphics, characters and spaces.[5]

 

 

 

2009 - Hello From Earth projesi: Gezegenleri olduğu düşünülen bir yıldız sistemine gitmiş: https://en.wikipedia.org/wiki/Hello_from_Earth

 

Alıntı

 

Hello From Earth (HFE) is an Interstellar Radio Message (IRM). It was sent from the 70-meter dish at NASA Deep Space Station 43 (Canberra Deep Space Communication Complex), at midday on Friday 28 August 2009. The message was directed at the nearby Gliese 581 planetary system.

The total number of individual messages, which were sent by users to HFE web site, is about 25,880. The total size of the messages was 2,845,539 bytes.

The main defect of this IRM was insufficient scientific and technical justification, since no SETI scientist made any statement validating HFE's design. According to www.hellofromearth.net: "After the final message was collected on Monday 24 August 2009, messages were exported as a text file and sent to NASA's Jet Propulsion Laboratory in California, where they were encoded into binary, packaged and tested before transmission."

 

 

Giden toplam mesajların listesi:

Alıntı



(YYYY-MM-DD)
Message
Messier 13 NGC 6205 Hercules 1974-11-161974-11-16 27000~ Arecibo Message
Altair Alpha Aql Aquila 1983-08-151983-08-15 1999 Altair (Morimoto - Hirabayashi) Message [20]
Spica Alpha Vir Virgo 1997-081997-08 2247 NASDA Cosmic-College
16 Cyg A HD 186408 Cygnus 1999-05-241999-05-24 2069-112069-11 Cosmic Call 1
15 Sge HD 190406 Sagitta 1999-06-301999-06-30 2057-022057-02
  HD 178428 2067-102067-10
Gl 777 HD 190360 Cygnus 1999-07-011999-07-01 2051-042051-04
  HD 197076 Delphinus 2000-08-292001-08-29 2070-022070-02 Teen Age Message
47 UMa HD 95128 Ursa Major 2001-09-032001-09-03 2047-072047-07
37 Gem HD 50692 Gemini 2057-122057-12
  HD 126053 Virgo 2001-092001-09 2059-122059-01
  HD 76151 Hydra 2001-09-042001-09-04 2057-052057-05
  HD 193664 Draco 2059-012059-01
  HIP 4872 Cassiopeia 2003-07-062003-07-06 2036-042036-04 Cosmic Call 2
  HD 245409 Orion 2040-082040-08
55 Cnc HD 75732 Cancer 2044-052044-05
  HD 10307 Andromeda 2044-092044-09
47 UMa HD 95128 Ursa Major 2049-052049-05
Polaris HIP 11767 Ursa Minor 2008-10-092008-02-04 20292439 Across the Universe
Gliese 581 HIP 74995 Libra 2008-10-092008-10-09 20292029 A Message From Earth
2008-10-092009-08-28 20302030 Hello From Earth
GJ 83.1 GJ 83.1 Aries 2009-11-072009-11-07 2024 RuBisCo Stars
Teegarden's Star SO J025300.5+165258 2022
Kappa1 Ceti GJ 137 Cetus 2039
  HIP 34511 Gemini 2012-08-152012-08-15 2163 Wow! Reply
37 Gem HD 50692 2069
55 Cnc HD 75732 Cancer 2053
GJ 526 HD 119850 Boötes 2013-07-102013-07-10 2031 Lone Signal
Polaris HIP 11767 Ursa Minor 2008-10-092016-10-10 24502450 A Simple Response to an Elemental Message

 

 
 
+ Bu sitenin kapsamını bilmiyorum. Ama yıllar önce izlediğim bir belgeselde SETI'nin düzenli mesaj gönderdiğinden de söz ediliyordu. Öyle hatırlıyorum.
 
/ Teknik bilginize bir şey diyemem. Zaten detayına girip de tartışmadım. "Dedikleriniz muhtemelen doğrudur, o tür sorunları halletmiş olmasalar SETI projesine o kadar para ayırmazlardı" dedim. Hepsi bu.
 
- Bir de ben kafadan atmam. Bir şey söylüyorsam mutlaka ya bir yerde okumuşumdur, Ya başka bir yerden hatırlıyorumdur. İnternette tanımadığım adamları kerizleyerek kendimi tatmin etme gibi bir huyum yok. 
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu keçinin inadı geçmez diye bir süre uzak durdum ama şimdi hayretle gördüm ki inadı geçmiş! Rezonans filtresinin işe yarayacağını sonunda kabul etmiş!

 

Fakat o frekansta milyonla sinyal olmasına bağlamış işi. Bir kere o frekansta milyonla sinyal olmaz. Frekanslarda illa farklılıklar olacaktır. İkincisi, yapay sinyal üretiyorsan herhalde doğal sinyal kaynakları ile karışmaması için bir frekans seçeceksindir. Elin uzaylısı ne bilsin bizim güneş sistemimizdeki doğal frekans kaynaklarını da farklı bir frekans seçsin denebilir.

 

Ama güneş sistemleri olasılıkla birbirlerine benzerdirler. Yani bir güneş sisteminde doğal frekans yayacak gezegenlerin büyüklükleri aşağı yukarı tahmin edilebilirdir. Bu gezegenler manyetosferleri ile güneş rüzgarının (parçacık yayılımı) etkileşimi sonucu radyo dalgaları yayarlar. Bu yayılımı ses biçiminde dinlemek olanaklıdır.

 

Radyo istasyonlarının yayınları çok yakın frekanslarda olmasına karşın tunner ayarı ile küçük bir oynama ile bir istasyona odaklanıp diğerlerinin sesinin karışması engellenebiliyor. Bunu hepimiz biliriz. Sayısal radyolarda bu otomatik yapılsa da analog radyolarda düğmeyi biz çeviririz. 

 

Fakat çok yakın bir vericinin bir sürü harmonik frekans karmaşası yayıp yakın çevresindeki tüm yayınları bastırması da bir gerçek. Jammer'lar böyle çalışır. Gaz devi gezegenler bizim VLF yayınlarımıza bunu yapamaz, çünkü gezegeni bir jammer cihazı olarak düşünebilseydik dünyanın kendisinin de bizim yayınlarımızı bastırması gerekirdi. Yani gezegenler öyle çok geniş bantta bir sürü harmonik frekans filan yaymıyorlar. Bunlar tekdüze basit yapılı frekanslar. En etkileyici olanı bence Jüpiter'in frekansı, boru sesini andırıyor. Boru çalınıyor (Müslümler bunu kıyamet Sur'una üfleniyor :lol: gibi algılayabilirler) gibi bir sesi var. Bu sesler uzay sondaları tarafından alınan radyo dalgaları sese çevrilerek elde edildi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, democrossian said:

Bu keçinin inadı geçmez diye bir süre uzak durdum ama şimdi hayretle gördüm ki inadı geçmiş! Rezonans filtresinin işe yarayacağını sonunda kabul etmiş!

 

Fakat o frekansta milyonla sinyal olmasına bağlamış işi. Bir kere o frekansta milyonla sinyal olmaz. Frekanslarda illa farklılıklar olacaktır. İkincisi, yapay sinyal üretiyorsan herhalde doğal sinyal kaynakları ile karışmaması için bir frekans seçeceksindir. Elin uzaylısı ne bilsin bizim güneş sistemimizdeki doğal frekans kaynaklarını da farklı bir frekans seçsin denebilir.

 

Ama güneş sistemleri olasılıkla birbirlerine benzerdirler. Yani bir güneş sisteminde doğal frekans yayacak gezegenlerin büyüklükleri aşağı yukarı tahmin edilebilirdir. Bu gezegenler manyetosferleri ile güneş rüzgarının (parçacık yayılımı) etkileşimi sonucu radyo dalgaları yayarlar. Bu yayılımı ses biçiminde dinlemek olanaklıdır.

 

Radyo istasyonlarının yayınları çok yakın frekanslarda olmasına karşın tunner ayarı ile küçük bir oynama ile bir istasyona odaklanıp diğerlerinin sesinin karışması engellenebiliyor. Bunu hepimiz biliriz. Sayısal radyolarda bu otomatik yapılsa da analog radyolarda düğmeyi biz çeviririz. 

 

Fakat çok yakın bir vericinin bir sürü harmonik frekans karmaşası yayıp yakın çevresindeki tüm yayınları bastırması da bir gerçek. Jammer'lar böyle çalışır. Gaz devi gezegenler bizim VLF yayınlarımıza bunu yapamaz, çünkü gezegeni bir jammer cihazı olarak düşünebilseydik dünyanın kendisinin de bizim yayınlarımızı bastırması gerekirdi. Yani gezegenler öyle çok geniş bantta bir sürü harmonik frekans filan yaymıyorlar. Bunlar tekdüze basit yapılı frekanslar. En etkileyici olanı bence Jüpiter'in frekansı, boru sesini andırıyor. Boru çalınıyor (Müslümler bunu kıyamet Sur'una üfleniyor :lol: gibi algılayabilirler) gibi bir sesi var. Bu sesler uzay sondaları tarafından alınan radyo dalgaları sese çevrilerek elde edildi.

 

 

O kadar bir cahilsiniz ki, cahil cesaretiniz had safhada..

 

Sen doğadaki gürültü üreten şeyleri OCXO falan mı sanıyorsun, sadece tek bir frekanstan, pürüzsüz tek bir sinyal üretsin? 

 

Cehaletinize veriyorum artık, bir ödev verelim, gidin çalışın, Beyaz gürültü neymiş, Gaussian gürültü neymiş? 

 

Kaç kere de söylüyoruz, filtre ile falan gürültüyü gideremezsin, rezonans filtresi diye bir halt yok zaten, ama anladık diyelim rezonansa gelmiş ideal bir tank devresi ile, o frekansta olan tüm sinyalleri, tüm gürültüleri, hepsini birden alabilirsin ancak. Dahası, dediğin gibi, sadece tek bir frekansı alan bir filtren olsaydı, o zamanda hiç bir bilgi alamazdın, bunu bile bilmeyen avanağın tekisin.

 

Radyo istasyonları, frekans tahsisi yapılırken, birbirine karışmayacak şekilde frekanslar verilir zaten. Yeterince frekans yoksa, offset frekans verilir, iki istasyon biraz farklı frekanslardan çalıştırılır. 

 

Ve söyledik, hala o koca kafanla kendi kafanca sayıklıyorsun. Aynı frekanstaki sinyallerin bozucu etkilerini gidermek için, senkron alıcı, dedektör neyse ondan kullanır, sinyallerin bir tanesine alıcıyı senkronize edersin. Boş boş laf ediyorsun yani sadece. 

 

Ve o zavallı cahil aklın alsın, inat meselesi değil, bir bok bilmediğin mevzuda boş boş ahkam kesiyorsun... 

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 hours ago, Donatello23 said:

Derneğin web adresini vermişsin. İlginç şeyler var. Ama benim sözünü ettiği Active SETI veya METI projesi nedense yok. 

O yüzden buyrun Wikipedia'dan bakın: 

https://en.wikipedia.org/wiki/Active_SETI

 

İlginç örnekler de Ekleyeyim: (İngilizce ama Wiki'nin SETI sayfasını kimse kapsamlı biçimde çevirmeye bile çalışmamış. Bana para verseler de çevirsem)

https://en.wikipedia.org/wiki/Morse_Message_(1962)

 

 

 

(Yani İlk kapsamlı mesaj [Mors kodunda] Ruslar tarafından 1962 yılında Venüs'e gönderilmiş)

 

https://en.wikipedia.org/wiki/Arecibo_message

(Yukarıda resmi olan 1974 Tarihli mesaj SETI tarafından  M13 Galaksi Kümesine gönderilmiş)

 

 

2009 - Hello From Earth projesi: Gezegenleri olduğu düşünülen bir yıldız sistemine gitmiş: https://en.wikipedia.org/wiki/Hello_from_Earth

 

 

Giden toplam mesajların listesi:

 
 
+ Bu sitenin kapsamını bilmiyorum. Ama yıllar önce izlediğim bir belgeselde SETI'nin düzenli mesaj gönderdiğinden de söz ediliyordu. Öyle hatırlıyorum.
 
/ Teknik bilginize bir şey diyemem. Zaten detayına girip de tartışmadım. "Dedikleriniz muhtemelen doğrudur, o tür sorunları halletmiş olmasalar SETI projesine o kadar para ayırmazlardı" dedim. Hepsi bu.
 
- Bir de ben kafadan atmam. Bir şey söylüyorsam mutlaka ya bir yerde okumuşumdur, Ya başka bir yerden hatırlıyorumdur. İnternette tanımadığım adamları kerizleyerek kendimi tatmin etme gibi bir huyum yok. 

 

Okuduysan da, bir şey anlamamışsın.

 

SETi, Yani SETi enstitüsü, sinyal göndermez, böyle bir işi yok. 

 

ACtive SETI denen mevzunun, SETI enstitüsü dışında yürütülen bir takım mevzular olduğunu da söyledik.

 

Dünya'dan uzaya, çeşitli yıldızlara ulaşabileceği beklenen, özellikle o yıldızlara yöneltilmiş bir sürü sinyal gönderildi zaten. Pek çoğu yolda gidiyor hala, muhtemelen. Fakat, Hitler'in TV yayınları dahil, tipik dünya verici sistemlerinin dış uzaya ulaşabilmesi mümkün değil, söylediğimiz bu. Dış uzaydanda, ancak bize ulaşması için özellikle yollanırsa bir sinyali alabileceğimizi belirttik. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 minutes ago, democrossian said:

:D Doğal vericiler niye pürüzsüz tek bir sinyal üretsin yahu! Radyo yayınları da birbirine yakın bir sürü frekanstan yayın yapıyor ama tuner devresi bunlardan tek birini seçip diğerlerini filtreliyor! :lol: 

 

Seçtiğin o frekansla aynı frekansta 100 tane daha gürültü sinyali varsa? 

 

Daha gürültü nedir bilmeden konuşuyorsunuz boş boş...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...