Jump to content

Bazı UFO ve Kaçırılma Vakaları Hakkında


Recommended Posts

7 minutes ago, democrossian said:

 

Muhtemelen çıkmıştır. Çıkması muhakkak hatta diyebilirim. Fakat ışınım ve parçacık uzayın her yerinde var. Güneşten uzaklaşsa başka yıldızlardan gelir. Uzayda mutlak hiç bir şey olmayan bir bölge yok. Bu araçların ömrünün sonu 2025 olarak tahmin ediliyor. Sonrasında ölü olarak, iletişimsiz yollarına devam edecekler. Nereye varacaklarını bazen cidden merak ederim. Fakat kozmik ışınımla çok yavaş ama düzenli şekilde yıpranıyorlar. Ancak içindeki hava kaçtı patladı gibi bir sorun olmadığına göre bunların tamamen eriyip neye benzedikleri anlaşılmaz duruma gelmeleri çok çok uzun zaman alabilir ve oldukça uzağa da gidebilirler. Ne düşüneceğimi doğrusu bilemiyorum. Korkunç büyüklükte boşlukta hızları çok düşük ama... Bilemiyorum. Keşke akibetlerini bilebilseydik.

 

 

Şöyle kabaca bir örnek verelim. Dış uzayda ona, önündeki on ışık yılı alanda çarpması olası parçacık, radyasyon vs. Dünyadan satürne gidene kadar ona ulaşan parçacık ve ışınımın binde biri ancak olacak. Ama bu on ışık yılı bölgeyi geçmesi, bir kaç milyon yıl sürebilir.

 

Voyager'lerin pili 2022 gibi bitecek. Tabi pil değil, bir nükleer reaktör var. Fakat, haberleşme işini yapacak kadar kapasite ile, 2032 - 2035 yılına kadar dayanması bekleniyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 132
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Just now, democrossian said:

 

Evet, sanırsam sonuçta karar vereceğimiz durum bu olmalı. Yine yanlış hatırlamıyorsam BM kararı bu tür bir sinyali yanıtlamayı da yasaklıyor.

 

 

Bazen böyle eblehlikler olur. Adam bizim varlığımızı bilmese, bize neden mesaj yollasın?

 

Şu ihtimali de unutmayalım, atıyorum çok güçlü bir medeniyet olsun. Bize sinyal yollayıp kimse var mı orada desin. Bizde cevap vermeyelim. Onlarda güneşimizi bir solucan deliği ile alıp gitsinler, yakıt yapmak için, nasılsa bu yıldızın etrafında yaşayan kimse yok diye, bu da olamaz mı diye düşünün.

Link to post
Sitelerde Paylaş

:D O kadar güçlü bir teknoloji olacağını sanmıyorum. Bir ara da bir yıldızın yakınında sıra dışı, gezegen olmayan bir şey belirlendi ve bunun dev bir güneş kollektörü olduğu iddia edildi. Bilemiyoruz, olasılıklar çok...

 

NASA Hubble'dan sonra güneş yörüngesinde dolanacak çok güçlü bir teleskop planlıyor. Bu hayata geçerse daha çok şey görebileceğiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlgili prosedürü buldum. Şöyleymiş:

 

SETI'ye uzaydan radyo sinyali gelirse enstitünün Prensipler Deklarasyonu'na göre astronomların bu bilgiyi bir süre gizlemesi gerekiyor. Sinyalin gerçek olup olmadığı iyice kontrol edildikten sonra, ki bunun bir hafta sürmesi muhtemel, haberin kamuoyuna duyurulmasından önce durum BM Genel Sekreteri'ne bildiriliyor. Genel Sekreter üye devletlerle yapacağı konsültasyonlardan sonra karşı tarafa nasıl bir yanıt verileceğini kararlaştırıyor. BM bu kararı bildirmeden önce SETI, dünyada yaşayanlar olduğunu gösteren hiçbir sinyal gönderemiyor. 

 

Yasak olarak aklımda kalan buymuş.

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 minutes ago, democrossian said:

:D O kadar güçlü bir teknoloji olacağını sanmıyorum. Bir ara da bir yıldızın yakınında sıra dışı, gezegen olmayan bir şey belirlendi ve bunun dev bir güneş kollektörü olduğu iddia edildi. Bilemiyoruz, olasılıklar çok...

 

NASA Hubble'dan sonra güneş yörüngesinde dolanacak çok güçlü bir teleskop planlıyor. Bu hayata geçerse daha çok şey görebileceğiz.

 

O değilde, gezegeni var mı diye bir yıldızın küt diye %25 falan neyse parlaklığını kaybetmesi meselesi var. Buna sebep olabilecek bir şey henüz bilinmiyor, belki bir uygarlık yıldızın etrafına bir güneş kollektörü falan mı yaptı acaba diye spekülasyonlar dönüyor. 

 

Webb uzay teleskopu, gerçekten güçlü ama, uzak yıldızları falan gözlemek için makul. Radyo sinyali yakalamak için değil. 

 

Pek sorulmayan asıl soru şu. Bir sinyal aldığımızda, sinyalin yapay bir sinyal olduğunu nerden bileceğiz? Şu an FM radyonu açsan, boş bir yere ayarlasan kesif bir hışırtı gelecek. Bunun bilmem kaçta kaçının aslen bir alien radyo sinyali olmadığını nerden biliyoruz?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

- Radyo filan açmaya gerek yok. SETİ bir sürü yıldızı sırayla, bazısını daha uzun süre dinliyor zaten. Bu işlere meraklıysanız "SETI Home" diye bir yazılım var. Bilgisayarınız boştayken SETİ'den veri alıp, bunları analiz edip SETI'ye geri gönderiyor. 

 

SETI'de zaten sinyal gönderme ve sinyal alma ile ilgili bir iş 1970'lerden beri yapılıyor. Ama "Işık hızı aşılamaz" denildiği için yapılacak tek ve en mantıklı iş bu şu anda. Sinyal gönderip sinyal bekleyeceksin. Alpha-Centauri'de filan olsalar 8-10 senede bir mesajlaşırız heriflerle. Da şimdilik böyle bir durum yok.

 

2) Uzay gerçekten çok büyük. CAssini'yi duymuşsunuzdur. Ben çocukken fırlatılan araç, 1-2 senedir ilgimç fotoğraflar gönderiyor. 2 gün önce de Satürn atmosferinde yandı.

Peki niye yakıldı biliyor musunuz?

- Enfeksiyon / contaminasyon riski yüzünden. Mesela Mars'a araç gönderirken dikkat ediyorlar. DÜnya'daki birçok bakterinin Satürn'Ün uydularında da hayatta kalıp orada evrimleşebileceği, 1000 sene sonra sorun olabileceği düşünülüyor.

 

Yani teknik açıdan, 1970'lerden beri mesela Ay'a giden bile olmadı. Mesafeler çok büyük. Masraflar çok fazla. Yarım asırdır da bu değişmedi.

 

/Ancak şu da var: Fizikçiler mesela çok boyutlu uzay şemaları filan hazırlıyorlar. Yani günümüz fiziği açısından olanaksız şeyler olsa da, Ben mesela çok da uzak olmayan bir gelecekte roket olmadan uzaya çıkabilmemiz gerektiğine inanıyorum. Roket teknolojisi bana çok kaba geliyor. Orta'çağda çinlilerin havai fişey yaptıkları teknolojinin aynısı sonuçta. Aşırı pahallı. Mesela "Ay'a madencilik" filan diyorlar. Da bu teknoloji ile Ayda Elmas olsa yine de zarar edersin.

 

- Bu gibi nedenle "Uzaylı" konusuna ben kapalı değilim.

Türk-Ate yazmış.

1950'lerden itibaren UFO olayları tavan yapmıştır. Sebebi filmler + ABD hükümetinin tuhaf tuhaf araçları denerken halkın bunları tesadüfen görmesidir.

 

/ Da pek Sinema izlemiyor gibi duruyorsunuz. Ben Uzaylı olsam "Arrival" filmindeki gibi yaparım. Hatta öyle bir şey olursa muhtemelen o filmdeki gibi olur diyorum. Veya 1997 "Contact" filmi gibi olur.

 

Uzay aracı meselesini de bilmiyorum. TSK pilotlarının / Astronotların filan ifadeleri var "Işık gördük" filan diye. 

- Ama şuna dikkat: Batılı hükumetler gençleri "Uzaysal Tehditlere" inandırıp askeri harcamalarını arttırmak için de bunlardan yararlanıyorlar.

 

Ben genel olarak kapalı değilim bu mevzuya. 

 

tarihinde Donatello23 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, anibal yazdı:

O değilde, gezegeni var mı diye bir yıldızın küt diye %25 falan neyse parlaklığını kaybetmesi meselesi var. Buna sebep olabilecek bir şey henüz bilinmiyor

 

Benim bahsettiğim de buydu.

 

Webb zaten optik bir teleskop. Bunun fırlatılmasına bir aksilik çıkmazsa bir yıl kaldı ama NASA daha da büyük ve güneş yörüngesine sokacağı bir teleskop planlıyor.

 

Sinyal alırsak biliriz. Evrensel bir mesaj gönderilmesi gerekiyor. Rakamları küçük noktalarla yazarak elementlerin periyodik tablosunun bir özeti gibi örneğin, mesela şu ( .. . :: ) 214 demek gibi. BM kararı gerçekçi değil, hemen how are you diyecek halleri yok. Anlaşmak, ortak bir dil geliştirmek ve dediklerini anlamak çok zaman alabilir ve ne dedikleri anlaşılmadan kamuoyuna açıklamazlar. Mesela iki hidrojen atomu ile bir oksijen atomunu bir arada gösterip önce bir buz kristali gösterip sonra su damlası göstereceksin, direk su damlasını anlayamazlar, ve buna biz water deriz filan diyecek, böylece karşılıklı sözcüklerin anlamlarını aktaracaksın ki bir ortak dil bulunacak. Zor iş. Bu ortak dili geliştirip anlamak için de sinyale önce evet buradayız karşılığı vermek gerekiyor... Çok karışık iş.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, democrossian said:

 

Benim bahsettiğim de buydu.

 

Webb zaten optik bir teleskop. Bunun fırlatılmasına bir aksilik çıkmazsa bir yıl kaldı ama NASA daha da büyük ve güneş yörüngesine sokacağı bir teleskop planlıyor.

 

Sinyal alırsak biliriz. Evrensel bir mesaj gönderilmesi gerekiyor. Rakamları küçük noktalarla yazarak elementlerin periyodik tablosunun bir özeti gibi örneğin, mesela şu ( .. . :: ) 214 demek gibi. BM kararı gerçekçi değil, hemen how are you diyecek halleri yok. Anlaşmak, ortak bir dil geliştirmek ve dediklerini anlamak çok zaman alabilir ve ne dedikleri anlaşılmadan kamuoyuna açıklamazlar. Mesela iki hidrojen atomu ile bir oksijen atomunu bir arada gösterip önce bir buz kristali gösterip sonra su damlası göstereceksin, direk su damlasını anlayamazlar, ve buna biz water deriz filan diyecek, böylece karşılıklı sözcüklerin anlamlarını aktaracaksın ki bir ortak dil bulunacak. Zor iş. Bu ortak dili geliştirip anlamak için de sinyale önce evet buradayız karşılığı vermek gerekiyor... Çok karışık iş.

 

 

Peki nasıl "göstereceksin" ? 

 

Nokta ne olacak? Unutma, elinde bir radyo sinyali var sadece. Ve buraya gelince el mahkum bozulmuşta olacak. 

 

Ve matematik, aslen tamamen insan aklının ürünü. Başka bir uygarlığın sayılardan bihaber olması gayet mümkün. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, Donatello23 yazdı:

 Mars'a araç gönderirken dikkat ediyorlar.

 

Mars için geç kalındı. NASA Mars'ın kontamine olması olasılığının yüksek olduğunu açıkladı. Mars yüzeyinde hiç bir şey yaşayamaz nasılsa diye dikkat edilmemiş. Çok zorlu koşullarda yaşayan bakteriler gözardı edilmiş. Ama Satürn uydularında yaşama uygunluk olasılığı olduğu için risk almadılar. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, democrossian yazdı:

 

Mars için geç kalındı. NASA Mars'ın kontamine olması olasılığının yüksek olduğunu açıkladı. Mars yüzeyinde hiç bir şey yaşayamaz nasılsa diye dikkat edilmemiş. Çok zorlu koşullarda yaşayan bakteriler gözardı edilmiş. Ama Satürn uydularında yaşama uygunluk olasılığı olduğu için risk almadılar. 

 

- Mars göktaşı olayını hatırlatayım diğer taraftan. 90'lı yıllarda Mars kaynaklı, üzerinde bakteri fosilleri bulunan bir meteor kalıntısı bulundu. Yaşamın orada başlamış olup dünya'ya gelmiş olma ihtimali bile var.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, anibal yazdı:

Peki nasıl "göstereceksin" ? 

 

Gösteremeyiz. Ancak verdiğim örnekteki 214 sayısını bip bip... bip... bip bip bip bip... diye kodlayabiliriz. Matematik evrenseldir. Radyo dalgaları kullanan bir uygarlığın sayıları bilmemesi düşünülemez. Dalda üç elma olması farklı, beş elma olması farklı. Üç elma beş elma daha sekiz elma eder. Bu evrensel bir kesinliktir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 minutes ago, Donatello23 said:

- Radyo filan açmaya gerek yok. SETİ bir sürü yıldızı sırayla, bazısını daha uzun süre dinliyor zaten. Bu işlere meraklıysanız "SETI Home" diye bir yazılım var. Bilgisayarınız boştayken SETİ'den veri alıp, bunları analiz edip SETI'ye geri gönderiyor. 

 

SETI'de zaten sinyal gönderme ve sinyal alma ile ilgili bir iş 1970'lerden beri yapılıyor. Ama "Işık hızı aşılamaz" denildiği için yapılacak tek ve en mantıklı iş bu şu anda. Sinyal gönderip sinyal bekleyeceksin. Alpha-Centauri'de filan olsalar 8-10 senede bir mesajlaşırız heriflerle. Da şimdilik böyle bir durum yok.

 

2) Uzay gerçekten çok büyük. CAssini'yi duymuşsunuzdur. Ben çocukken fırlatılan araç, 1-2 senedir ilgimç fotoğraflar gönderiyor. 2 gün önce de Satürn atmosferinde yandı.

Peki niye yakıldı biliyor musunuz?

- Enfeksiyon / contaminasyon riski yüzünden. Mesela Mars'a araç gönderirken dikkat ediyorlar. DÜnya'daki birçok bakterinin Satürn'Ün uydularında da hayatta kalıp orada evrimleşebileceği, 1000 sene sonra sorun olabileceği düşünülüyor.

 

Yani teknik açıdan, 1970'lerden beri mesela Ay'a giden bile olmadı. Mesafeler çok büyük. Masraflar çok fazla. Yarım asırdır da bu değişmedi.

 

/Ancak şu da var: Fizikçiler mesela çok boyutlu uzay şemaları filan hazırlıyorlar. Yani günümüz fiziği açısından olanaksız şeyler olsa da, Ben mesela çok da uzak olmayan bir gelecekte roket olmadan uzaya çıkabilmemiz gerektiğine inanıyorum. Roket teknolojisi bana çok kaba geliyor. Orta'çağda çinlilerin havai fişey yaptıkları teknolojinin aynısı sonuçta. Aşırı pahallı. Mesela "Ay'a madencilik" filan diyorlar. Da bu teknoloji ile Ayda Elmas olsa yine de zarar edersin.

 

- Bu gibi nedenle "Uzaylı" konusuna ben kapalı değilim.

Türk-Ate yazmış.

1950'lerden itibaren UFO olayları tavan yapmıştır. Sebebi filmler + ABD hükümetinin tuhaf tuhaf araçları denerken halkın bunları tesadüfen görmesidir.

 

/ Da pek Sinema izlemiyor gibi duruyorsunuz. Ben Uzaylı olsam "Arrival" filmindeki gibi yaparım. Hatta öyle bir şey olursa muhtemelen o filmdeki gibi olur diyorum. Veya 1997 "Contact" filmi gibi olur.

 

Uzay aracı meselesini de bilmiyorum. TSK pilotlarının / Astronotların filan ifadeleri var "Işık gördük" filan diye. 

- Ama şuna dikkat: Batılı hükumetler gençleri "Uzaysal Tehditlere" inandırıp askeri harcamalarını arttırmak için de bunlardan yararlanıyorlar.

 

Ben genel olarak kapalı değilim bu mevzuya. 

 

 

Uzayda hayatın olmaması en çok şaşırılacak şey olurdu. Bildiğimiz uzayda, hayatın tirlyon kere ortaya çıkıp var olması bir zorunluluk halinde bizzat.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Donatello23 yazdı:

- Mars göktaşı olayını hatırlatayım diğer taraftan. 90'lı yıllarda Mars kaynaklı, üzerinde bakteri fosilleri bulunan bir meteor kalıntısı bulundu. Yaşamın orada başlamış olup dünya'ya gelmiş olma ihtimali bile var.

 

Var ama bir kurtçuğa benzeyen o şeklin canlı fosili olduğundan kuşkulananlar da var. Kesinleşmedi. Ama doğrusu bir canlıya benziyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 minutes ago, democrossian said:

 

Gösteremeyiz. Ancak verdiğim örnekteki 214 sayısını bip bip... bip... bip bip bip bip... diye kodlayabiliriz. Matematik evrenseldir. Radyo dalgaları kullanan bir uygarlığın sayıları bilmemesi düşünülemez. Dalda üç elma olması farklı, beş elma olması farklı. Üç elma beş elma daha sekiz elma eder. Bu evrensel bir kesinliktir. 

 

 

Matematik evrensel değil, rasyoneldir, insan aklının ürünüdür. Evreni bizim algıladığımız gibi algılamayan uygarlıklar olmaması için hiç bir sebep yok. Hatta, matematiği başka bir uygarlığın aynı şekilde keşfetmesi, belki en şaşırılması gereken bir konu.

 

1 Elma, bizim aklımızın algısı. Yarım elma ne olaki o zaman? Belki, asla tamsayıları bilmeyen ve pi'nin bizim 1'imize eşit olduğu bir uygarlıkta var olabilir. 

 

Biraz daha açmak lazım. Skalar değil vektörel düşünen bir uygarlık düşün. Bir değeri her zaman her boyuttaki vektörüyle gösteren mesela. Bu başka bir matematik, sinüs, matris, sayılar falan olmayan.  

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, anibal yazdı:

 

Uzayda hayatın olmaması en çok şaşırılacak şey olurdu. Bildiğimiz uzayda, hayatın tirlyon kere ortaya çıkıp var olması bir zorunluluk halinde bizzat.

 

- Ama gerçekten olmaması da mümkün. 

Sepep: Dünyaya bakın. Güneşe biraz yakın olsak Venüs gibi, Biraz uzak olsak Mars gibi olacaktır.

+ bir göktaşı Dünya'nın yörüngesini bozmasaydı, Dünya şimdiki gibi yörüngesine göre eğik olmayacaktı. Bu ne demek? Mevsimler yok, demek. Mevsim olmayan yerde yaşam gelişir miydi? - Bilmiyoruz.

+ Güneş'in kendisi ideal ölçüdedir. Büyük olsa renk olmazdı. Küçük olsa sabit olmazdı filan.

+ Düzenin ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Bir sürü hesap/kitap çılgınca teoriler de var. Biri çıkıp başka yaşam olmadığını kanıtlasa ben o kadar da şok geçirmezdim.

 

 

6 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Var ama bir kurtçuğa benzeyen o şeklin canlı fosili olduğundan kuşkulananlar da var. Kesinleşmedi. Ama doğrusu bir canlıya benziyor.

 

- Diğer bir şey: Mayt benzeri çok küçük böceksi varlıkların uzayda hayatta kalabildikleri düşünülüyor.

 

/ İletişim: Bütün bu düşünülenler, kendi düzeyimizde bir uygarlık olması durumunda olacak şeylerdir. 

Bilmemek kadar berbat bir şey yok. Zaten o yüzden bilim yapıyoruz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, anibal yazdı:

 Belki, asla tamsayıları bilmeyen ve pi'nin bizim 1'imize eşit olduğu bir uygarlıkta var olabilir.  

 

Olamaz. Sayılar evrenseldir. Yarım elma için filan anlaşılır bir gösterim vardır ve farklıysa da kolayca yarım demek olduğu anlaşılır.

 

Yalnız sorun şu ki acaba onlar da bizim gibi on tabanlı sayı sistemi kullanırlar mı? Kullanmıyorlar, örneğin sekiz tabanlı sayı sistemi kullanıyorlar diyelim. Bizim on tabanlı sayı sistemi kullandığımızı hemen anlayacaklardır. Bunu anlamak saniyelerini alır sadece.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

Matematik evrensel değil, rasyoneldir, insan aklının ürünüdür. Evreni bizim algıladığımız gibi algılamayan uygarlıklar olmaması için hiç bir sebep yok. Hatta, matematiği başka bir uygarlığın aynı şekilde keşfetmesi, belki en şaşırılması gereken bir konu.

 

1 Elma, bizim aklımızın algısı. Yarım elma ne olaki o zaman? Belki, asla tamsayıları bilmeyen ve pi'nin bizim 1'imize eşit olduğu bir uygarlıkta var olabilir. 

 

Biraz daha açmak lazım. Skalar değil vektörel düşünen bir uygarlık düşün. Bir değeri her zaman her boyuttaki vektörüyle gösteren mesela. Bu başka bir matematik, sinüs, matris, sayılar falan olmayan.  

 

- Onu tartışalım o zaman: Pitagor kuramının geçerli olmadığı bir uygarlık olabilir mi? 

Pi sayısını bilmeyebilirsin, Ama hangi Galakside matematik yapsan, hesaplayınca Pi'den başka sayı bulamazsın. BU böyle.

 

6 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Uzay asansörleri her mucidin hayallerini süsler. Belki yapılacak.

+

- Ben bugün Star Wars izledim. Zihinsel olarak bana çok normal görünüyor. Jet benzeri uçaklar yerden kalkım 10 saniyede uzaya çıkıyorlar.

 

Deli Miyim?

 

- Aynı şey: 80'lerde "Detektif gadjet" diye bir çizgi film vardı. Kızın elinde bile kitap, kitap da tablet bilgisayardı. 30 sene sonra bu tablet bilgisayar/kitaplar gerçekten çıktı. Kimse de öngöremezdi.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Donatello23 yazdı:

Bilmemek kadar berbat bir şey yok. Zaten o yüzden bilim yapıyoruz. 

 

Evrende tek olduğumuzu öğrensek ben de şok yaşamam. Çok doğal karşılarım.

 

Yalnız Mars, Venüs ve Dünya arasında güneşe uzaklık bakımından önemli bir farklılık yoktur. Pekala Mars ile Venüs yer değiştirmiş olabilirdi. Bunların sıcaklıklarının güneşe olan uzaklıkla çok az alakası var. Asıl neden atmosferleri ve atmosfer bileşenleri. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...