Jump to content

Dusunce kayit formu


Recommended Posts

Merhaba,

 

http://www.bilisseldavranisci.org/images/stories/formlar/dusunce_kaydi_yedi_sutunlu.pdf

 

Bu, terapilerde kullanilan dusunce kayit formu. Benim sormak istedigim, sacma buldugum bir durum var.

 

Ornegin, biri ile konustunuz, sizin hakkinizda kotu dusundu ve bunu surat ifadesinden anladiniz. Bu sizi uzdu ve dusunce kayit formu hazirliyorsunuz. Kanit bolumune hicbir sey yazamazsiniz. Cunku karsinizdaki kisinin surat ifadesinin farkli bir sebebi olabilir.

 

Sizin hakkinizda kotu dusunuyor ve bu da surat ifadesine yansiyor ama kanit yok diye uzulmemeniz gerekiyor. Peki bu sacma degil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, Bir Buçuk yazdı:

Belki de sen bu konu üstüne düşünüp adamın seni sevmiş olma ihtimalini göz önünde bulundur diye eklenmiştir...

Bir Bucuk,

 

Diyelim ki, ben seni sevmiyorum. Sen bunu biliyorsun, anliyorsun ama bunu sana hic soylemedim. Benim seni sevmemem, seni cok uzuyor.

 

Dusunce kayit formu olusturdun. Kanitin ne? Yok. Oyleyse uzulme!

 

Bu sacma gelmiyor mu sana?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üzülme demiyor ki.

Kanıtın olmadığının farkında ol yeter. Yoksa beni sevmediğini anlamış olabilirim, cidden sevmiyor da olabilirsin ama önemli olan kanıt değil, yazan kişiyi bu yolda düşündürmek. Objektif olarak baktırmak yani.

Tabi biz psikoloji bilmiyoruz. Bilmediğim konuda fikir belirtmeyi sevmem ama öyle gibi duruyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 dakika önce, Bir Buçuk yazdı:

Üzülme demiyor ki.

Kanıtın olmadığının farkında ol yeter. Yoksa beni sevmediğini anlamış olabilirim, cidden sevmiyor da olabilirsin ama önemli olan kanıt değil, yazan kişiyi bu yolda düşündürmek. Objektif olarak baktırmak yani.

Tabi biz psikoloji bilmiyoruz. Bilmediğim konuda fikir belirtmeyi sevmem ama öyle gibi duruyor.

Objektif bakip, kaygi veya uzuntu hissediyorsan, terapinin bir amaci yok. Terapiye kaygilarindan ve uzuntunden kurtulmak icin gidiyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, investor yazdı:

Merhaba,

 

http://www.bilisseldavranisci.org/images/stories/formlar/dusunce_kaydi_yedi_sutunlu.pdf

 

Bu, terapilerde kullanilan dusunce kayit formu. Benim sormak istedigim, sacma buldugum bir durum var.

 

Ornegin, biri ile konustunuz, sizin hakkinizda kotu dusundu ve bunu surat ifadesinden anladiniz. Bu sizi uzdu ve dusunce kayit formu hazirliyorsunuz. Kanit bolumune hicbir sey yazamazsiniz. Cunku karsinizdaki kisinin surat ifadesinin farkli bir sebebi olabilir.

 

Sizin hakkinizda kotu dusunuyor ve bu da surat ifadesine yansiyor ama kanit yok diye uzulmemeniz gerekiyor. Peki bu sacma degil mi?

 

Aslında olaya ilginç bir örnek oluşturmuşsun burada ama şimdi uzun uzun açıklamak zor bunu. Soruna gelelim.

 

Formdaki kanıt kısmına yazacağın şey belli. "İfadesi değişti, olumsuzdu ve ben bunu direkt farkedip rahtsız oldum" dersin, bu rahatsızlık durumunun ayrıntısını anlatırsın diğer sütunda. Bu çok net kanıttır, orada sorulan şey zaten bizim ne hissettiğimiz. Benden hoşlanmadığını ve bunu yüz ifadesiyle belirttiğini, en azından saklayamadığını düşündük ve bunu destekleyici kanıtlar bölümüne yazdık.

 

Ve evet, diğer yandan o kişinin suratındaki ifadenin bizimle hiçbir ilgisi olmayabilir, biz saçma bir biçimde üstümüze alınmış olabiliriz. Gayet mantıklı ve mümkün.

Ama zaten bunu belirtmek için de "İşlevsiz düşünceyi desteklemeyen kanıtlar" bölümü var. Burada da tam olarak bunları yazarız. Belki başka bir nedenden dolayı yüzü kötüydü ve ben üstüme alındım şeklinde yazarak...

 

Sonra oturup mantıklı ve objektif düşünüyorsun çünkü form senden bunu istiyor. Öncesinde hislerini ve o hisleri destekleyen ve desteklemeyen kanıtları yazdın. Oturup bir bak ve tekrar düşün diyor çünkü bu noktadan sonra daha gerçekçi ve dengeli düşüneceğini söylüyor, en azından karşılaştırma yapıp öyle düşünmeye sevkediyor.

 

12 saat önce, investor yazdı:

Objektif bakip, kaygi veya uzuntu hissediyorsan, terapinin bir amaci yok. Terapiye kaygilarindan ve uzuntunden kurtulmak icin gidiyorsun.

 

Hayır, sürecin sonunda tamamen objektif olmayı başarabilmene rağmen hala kaygı ve üzüntü duyuyorsan, onu zaten duymalısın. Terapiye kaygı ve üzüntülerden kurtulmak için gitmeyiz. Kaygı ve üzüntüler de sağlıklı insan duygularıdır, onları hissetmemek normal değildir.

Bu terapilerde amaç, işlevi ve gerçek karşılığı olmayan kaygılardan kurtulmaktır. Örneğin senin verdiğin örnek bu noktada güzel. Birinin bizimle tanışıp bizden hoşlanmaması ve bizim bunu farketmemiz bizi ne kadar etkiliyor, ona bakmak lazım.

Aman bana ne, benden hoşlansa ne hoşlanmasa ne deyip geçebiliyor muyuz yoksa düşünüp güven sorunu haline getiriyor muyuz, buna bakılır vs.

Bunlar basit ve küçük örnekler. Bu tip sorunlar aslında daha komplekstir bu bu gibi kayıt ve testler, kişinin bir tür sesli düşünmesini ve hislerini ifade ve analiz ederek kendini görmesine yardımcı olmayı hedefler. Terapisite de yararı vardır ama sanıldığı kadar değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

Aslında olaya ilginç bir örnek oluşturmuşsun burada ama şimdi uzun uzun açıklamak zor bunu. Soruna gelelim.

 

Formdaki kanıt kısmına yazacağın şey belli. "İfadesi değişti, olumsuzdu ve ben bunu direkt farkedip rahtsız oldum" dersin, bu rahatsızlık durumunun ayrıntısını anlatırsın diğer sütunda. Bu çok net kanıttır, orada sorulan şey zaten bizim ne hissettiğimiz. Benden hoşlanmadığını ve bunu yüz ifadesiyle belirttiğini, en azından saklayamadığını düşündük ve bunu destekleyici kanıtlar bölümüne yazdık.

 

Ve evet, diğer yandan o kişinin suratındaki ifadenin bizimle hiçbir ilgisi olmayabilir, biz saçma bir biçimde üstümüze alınmış olabiliriz. Gayet mantıklı ve mümkün.

Ama zaten bunu belirtmek için de "İşlevsiz düşünceyi desteklemeyen kanıtlar" bölümü var. Burada da tam olarak bunları yazarız. Belki başka bir nedenden dolayı yüzü kötüydü ve ben üstüme alındım şeklinde yazarak...

 

Sonra oturup mantıklı ve objektif düşünüyorsun çünkü form senden bunu istiyor. Öncesinde hislerini ve o hisleri destekleyen ve desteklemeyen kanıtları yazdın. Oturup bir bak ve tekrar düşün diyor çünkü bu noktadan sonra daha gerçekçi ve dengeli düşüneceğini söylüyor, en azından karşılaştırma yapıp öyle düşünmeye sevkediyor.

 

 

Hayır, sürecin sonunda tamamen objektif olmayı başarabilmene rağmen hala kaygı ve üzüntü duyuyorsan, onu zaten duymalısın. Terapiye kaygı ve üzüntülerden kurtulmak için gitmeyiz. Kaygı ve üzüntüler de sağlıklı insan duygularıdır, onları hissetmemek normal değildir.

Bu terapilerde amaç, işlevi ve gerçek karşılığı olmayan kaygılardan kurtulmaktır. Örneğin senin verdiğin örnek bu noktada güzel. Birinin bizimle tanışıp bizden hoşlanmaması ve bizim bunu farketmemiz bizi ne kadar etkiliyor, ona bakmak lazım.

Aman bana ne, benden hoşlansa ne hoşlanmasa ne deyip geçebiliyor muyuz yoksa düşünüp güven sorunu haline getiriyor muyuz, buna bakılır vs.

Bunlar basit ve küçük örnekler. Bu tip sorunlar aslında daha komplekstir bu bu gibi kayıt ve testler, kişinin bir tür sesli düşünmesini ve hislerini ifade ve analiz ederek kendini görmesine yardımcı olmayı hedefler. Terapisite de yararı vardır ama sanıldığı kadar değil.

Bir sirkette calisiyorsun ve toplantida mukemmel bir sunum yapman gerekiyor.

 

Toplanti sirasinda heyecanlandin ve herkes bunu fark etti ve sunumu guzel yapamadin. Utandin filan...

 

Bir daha toplanti oluyor ve ayni seyleri yasiyorsun...

 

Eve geldin ve dusunce kayit formu olusturdun cunku 3. toplantida ayni seyleri yasamak istemiyorsun. Kanit bolumune ne yazacaksin ki? Insanlarin surat ifadesinden senin hakkinda beceriksiz oldugunu dusunduklerini anlarsin ama kanit yok.

 

Dusunce kayit formu objektif bakmani sagladi ama 3. toplantida sen yine ayni olacaksin. Oyle ise dusunce kayit formu ne ise yariyor ki? Yine kaygi duyacaksin.

tarihinde investor tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, investor yazdı:

Bir sirkette calisiyorsun ve toplantida mukemmel bir sunum yapman gerekiyor.

 

Toplanti sirasinda heyecanlandin ve herkes bunu fark etti ve sunumu guzel yapamadin. Utandin filan...

 

Bir daha toplanti oluyor ve ayni seyleri yasiyorsun...

 

Eve geldin ve dusunce kayit formu olusturdun cunku 3. toplantida ayni seyleri yasamak istemiyorsun. Kanit bolumune ne yazacaksin ki? Insanlarin surat ifadesinden senin hakkinda beceriksiz oldugunu dusunduklerini anlarsin ama kanit yok.

 

Dusunce kayit formu objektif bakmani sagladi ama 3. toplantida sen yine ayni olacaksin. Oyle ise dusunce kayit formu ne ise yariyor ki? Yine kaygi duyacaksin.

 

Sapla saman karışıyor burada. 

 

Düşünce kayıt formu otomatik düşünceleri kayıt altına alıp, sonra rasyonel olanı not düşüp kıyas yapmaya ve rasyonel olana odaklanmaya yardımcı olur sadece. Kendi başına bir tedavi yöntemi değildir. Oldukça işe yarar ama doğru yer ve durumda kullanılırsa. 

 

Kalabalıklar karşısında konuşmak, sunum yapmak gibi durumlarda aşırı derecede heyecanlanmak, çok utanmak  nedeniyle başarısız olmak kaygısı çok görülen bir kaygıdır ve çoğu zaman formlarla tedavi edilmez. Kişinin olumsuz duygularının derecesine göre teşhis konur ki bunlardan biri sosyal fobidir mesela.

 

Bir de, bu kayıt formlarında kanıt göstermek sanıldığı gibi zor değildir. Sunum yaptım, çok heyecanlı ve utangaç olduğum için verimli olmadı diyorsan kanıt açıktır. Aşırı utangaçlık, heyecan ve çekingenlik kendi başına kanıttır, daha da güçlü kanıta dinleyiciden aldığın tepkidir. Bunu okumak zor değildir sunum yapan için.

 

Terapistler veya bu tip formlar ve terapistler yargıç ya da polis değil. Bu kanıt geçersiz, daha geçerlisi bul demez. Ne düşünüyor ve hissediyorsan olduğu gibi aktarmak lazım, kaygılarım için kanıtım yok diye düşünüp hesap yapmak anlamlı değil. Kanıtın, insanların tepkisi. Onun ne kadar rasyonel olup olmadığı hakkında karara varmak sonraki aşama. Mantıklı, gerçekçi, objektif ve dengeli baktığında rasyonel olmadığından eminsen ama duygusal olarak ikna olmuyorsan onun üstüne gidilir, nedeni araştırılır ve düzeltilir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

Sapla saman karışıyor burada. 

 

Düşünce kayıt formu otomatik düşünceleri kayıt altına alıp, sonra rasyonel olanı not düşüp kıyas yapmaya ve rasyonel olana odaklanmaya yardımcı olur sadece. Kendi başına bir tedavi yöntemi değildir. Oldukça işe yarar ama doğru yer ve durumda kullanılırsa. 

 

Kalabalıklar karşısında konuşmak, sunum yapmak gibi durumlarda aşırı derecede heyecanlanmak, çok utanmak  nedeniyle başarısız olmak kaygısı çok görülen bir kaygıdır ve çoğu zaman formlarla tedavi edilmez. Kişinin olumsuz duygularının derecesine göre teşhis konur ki bunlardan biri sosyal fobidir mesela.

 

Bir de, bu kayıt formlarında kanıt göstermek sanıldığı gibi zor değildir. Sunum yaptım, çok heyecanlı ve utangaç olduğum için verimli olmadı diyorsan kanıt açıktır. Aşırı utangaçlık, heyecan ve çekingenlik kendi başına kanıttır, daha da güçlü kanıta dinleyiciden aldığın tepkidir. Bunu okumak zor değildir sunum yapan için.

 

Terapistler veya bu tip formlar ve terapistler yargıç ya da polis değil. Bu kanıt geçersiz, daha geçerlisi bul demez. Ne düşünüyor ve hissediyorsan olduğu gibi aktarmak lazım, kaygılarım için kanıtım yok diye düşünüp hesap yapmak anlamlı değil. Kanıtın, insanların tepkisi. Onun ne kadar rasyonel olup olmadığı hakkında karara varmak sonraki aşama. Mantıklı, gerçekçi, objektif ve dengeli baktığında rasyonel olmadığından eminsen ama duygusal olarak ikna olmuyorsan onun üstüne gidilir, nedeni araştırılır ve düzeltilir.

 

BDT hakkinda kitap okudum ve doktorun kendisinden de dinledim.

 

Sosyal fobi icin bilissel davranisci terapi yapiliyor diyorsun. Peki bilissel davranisci terapi, dusunce kayit formu ile olmuyor mu zaten?

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, investor yazdı:

BDT hakkinda kitap okudum ve doktorun kendisinden de dinledim.

 

Sosyal fobi icin bilissel davranisci terapi yapiliyor diyorsun. Peki bilissel davranisci terapi, dusunce kayit formu ile olmuyor mu zaten?

 

Olur mu canım öyle şey? Düşünce kayıt formuyla tedavi olur mu? Bu sadece yöntemlerden biri. Başlangıç.

Terapi seansı başlamadan önce birtakım form ve psikolojik ölçekler doldurturlar, düşünce kayıt formu da onlardan biri. Kendi başına hiçbir şeye yaramaz, her şey terapistle birlikte yapılır. Formlar bu noktada durumun nereden nereye gittiğini de gösteren yardımcı faktörlerdir, daha nesnel bir saptama yapmaya yardımcı olurlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Olur mu canım öyle şey? Düşünce kayıt formuyla tedavi olur mu? Bu sadece yöntemlerden biri. Başlangıç.

Terapi seansı başlamadan önce birtakım form ve psikolojik ölçekler doldurturlar, düşünce kayıt formu da onlardan biri. Kendi başına hiçbir şeye yaramaz, her şey terapistle birlikte yapılır. Formlar bu noktada durumun nereden nereye gittiğini de gösteren yardımcı faktörlerdir, daha nesnel bir saptama yapmaya yardımcı olurlar.

Bilissel davranisci terapinin basarisinin azaldigini soyluyorlar. Bu dogru mu? Dogruysa, neden?

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, investor yazdı:

Bilissel davranisci terapinin basarisinin azaldigini soyluyorlar. Bu dogru mu? Dogruysa, neden?

 

Böyle bir şey bilmiyorum, doğru vakada doğru biçimde uygulanırsa gayet de sonuç alınan, bilimsel bir yöntemdir bu. 

Psikolojik tedavi kompleksi iştir, profesyonel kişi neyi nerede kullanması gerektiğini bilirse son derece başarılı sonuçlar alınır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...
On 20.09.2017 at 11:12, Türk Ateist yazdı:

 

Böyle bir şey bilmiyorum, doğru vakada doğru biçimde uygulanırsa gayet de sonuç alınan, bilimsel bir yöntemdir bu. 

Psikolojik tedavi kompleksi iştir, profesyonel kişi neyi nerede kullanması gerektiğini bilirse son derece başarılı sonuçlar alınır. 

Sana bir sey soracagim. Iyi hissetmek kitabini inceliyordum ve oradaki senaryolardan bir tanesi hic mantikli gelmedi.

 

Diyelim ki, dunyaca unlu, tum ulkelerde taninan bir terapist var. Kitaplari filan herkes tarafindan cok begeniliyor. Isinde cok iyi. Ders kitaplarinda bile adi geciyor olsun. Isi ve zekasi sayesinde milyon dolarlar kazaniyor. Psikoloji bilimine cok buyuk katkilari olmus.

 

Bu terapist ile bir yerde karsilastigini dusun. Terapist sana, "ben isimde cok basariliyim, herkes beni taniyor, psikoloji bilimine cok buyuk katkilarim oldu, kitaplarim dunya capinda milyonlar satti, sen ise sadece Turkiye'de taninan bir terapistsin, ben senden cok daha basariliyim" desin. Hatta bunu dedigi zaman, meslektaslarinin da orada oldugunu dusun.

 

Bu senaryoda senin "kotu hissetmen" gerekmiyor mu?

 

Eger kotu hissetmeyecek dusuncelerin varsa, sen neden basarili olmak icin cabaliyorsun ki? Herkes tarafindan taninan, basarili biri olmak seni daha fazla mutlu ederse, ayni sekilde, tam tersi de seni mutsuz etmeli.

 

Kitaptaki senaryo buna benzerdi. Cevabini merak ediyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 saat önce, investor yazdı:

Sana bir sey soracagim. Iyi hissetmek kitabini inceliyordum ve oradaki senaryolardan bir tanesi hic mantikli gelmedi.

 

Diyelim ki, dunyaca unlu, tum ulkelerde taninan bir terapist var. Kitaplari filan herkes tarafindan cok begeniliyor. Isinde cok iyi. Ders kitaplarinda bile adi geciyor olsun. Isi ve zekasi sayesinde milyon dolarlar kazaniyor. Psikoloji bilimine cok buyuk katkilari olmus.

 

Bu terapist ile bir yerde karsilastigini dusun. Terapist sana, "ben isimde cok basariliyim, herkes beni taniyor, psikoloji bilimine cok buyuk katkilarim oldu, kitaplarim dunya capinda milyonlar satti, sen ise sadece Turkiye'de taninan bir terapistsin, ben senden cok daha basariliyim" desin. Hatta bunu dedigi zaman, meslektaslarinin da orada oldugunu dusun.

 

Bu senaryoda senin "kotu hissetmen" gerekmiyor mu?

 

Eger kotu hissetmeyecek dusuncelerin varsa, sen neden basarili olmak icin cabaliyorsun ki? Herkes tarafindan taninan, basarili biri olmak seni daha fazla mutlu ederse, ayni sekilde, tam tersi de seni mutsuz etmeli.

 

Kitaptaki senaryo buna benzerdi. Cevabini merak ediyorum.

 

Bu, yanıtı biraz uzun bir kişisel soru. Yine de kısaca açıklamaya çalışayım.

 

O senaryoda kendi açımdan hiçbir şekilde kötü hissetmem. İşinde çok başarılı, okul kitaplarında bile adı geçen ve psikolojiye büyük katkılar sağlamış biri benim için zaten çok değerli ve saygın biridir, başarısını en baştan kabul eder ve ondan yararlanmanın peşine düşerim.

 

Fakat böyle bir kişi, böyle bir meslekte bu kadar iyi ve başarılıysa sıradan bir meslektaşını bu şekilde ezerek ego tatmini peşine düşmez. Onun egosu için bu tür bir ezme girişimi pek hafif kalır, yani hiçbir şekilde ihtiyaç duymaz, etik bulmaz, uğraşmaz vs. Ama biz yine de olduğunu farzedelim; üzülmem. Böyle bakarım çünkü. Manyakmış, hammış, yürüyen egoymuş, hastalarından daha fazla hastaymış der ve çıkarım. Üzüldüğüm şey bu hastalıklı ego ve komplekse rağmen nasıl böyle kandığımız filan olur. Ama gerçekçi olacaksak, dediğim gibi, böyle biri zaten bu denli başarılı olamaz. 

 

Böyle düşünmekse beni mutsuz değil mutlu ve rahat biri haline getirir. Ben tabii mutlu ve rahat olayım diye böyle düşünüyor değilim, gerçekten böyle düşünüyor ve bakıyorum. Başarı kriterim başkalarının başarı noktası veya ünü vb değil, kendi yaptıklarım. İşimi kendi çapımda iyi yapıyorsam ve içim bu anlamda gerçekten rahatsa sorun yok. Daha iyi olmak, daha fazla öğrenmek gibi motivasyonlarım devam eder gider.

 

Bununla birlikte, her insan işinde en iyi, en başarılı; otorite gibi görülecek kadar hakim olmak ve dünyaca bilinmek ister, bu da çok doğal ve aslen motive edici bir durumdur. Ama çokça zor olduğu ve herkesin başaramayacağı bir durumdur da aynı zamanda. Özellikle Türkiye'de yaşayıp çalışan biri için. 

Bütün bunları bilince dünyanın en iyi ve en ünlülerinden biri olamamış olmak mutsuz etmez. Bundan dolayı mutsuz olmak ayrıca saplantılı bir hale işaret eder. Her insan kendini yüzde yüz mesleğine adamaz, adayamaz, mesleği için yaşamaz. Benim için hayatımdaki öncelik mesleğim değil çocuğumdur mesela, iş saatlerimi bile onun okul saatlerine göre ayarlamış, iki eli kanda olsa ondan önce evde olup onu evde karşılamış biriyimdir. Anahtar çocuğu olmasını istememişimdir. Böyle bin tane detay var, dolayısıyla insan her şeye birden aynı anda sahip olamaz.

 

Başarılı ve bilgiye sahip insanları çok önemser, büyük saygı ve hayranlık beslerim. Onları kıskanmak veya onlar gibi olamadığım için mutsuz olmak yerine onlardan dibine dek yararlanabilmenin yoluna bakarım. Gider kapısında yatarım gerekirse, yeter ki iyi bir şeyler öğreneyim, yararlanayım. Ben böyle bakıyor ve yaşıyorken, egosu hastalıklı derecede şişik birinin, başarısı her ne olursa olsun beni ezmekle mutlu olacağını görmek beni kendi dünyamda mutsuz etmez, kendimi sorgulamama ve kıyas yapmama neden olmaz.

 

O kitabı biliyorum ama okumadım. Kimseye de önermiş değilim.

Buralarda bir yerlerde vardı sanıyorum, bana okuduğun bölüm veya sayfanın numarasını verirsen bakarım. Bu senaryo bilişsel terapiyle ilgili galiba. Düşünce sistemini değiştirmeye yönelik gibi duruyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eger gercekten boyle dusunuyorsan, cogu meslektasindan daha iyi oldugun icin sevinmemen gerekmez miydi? Ornegin Istanbul'un en iyi terapisti oldugun bilinse ve meslektaslarin ile bir yemege davet edilmis olsan, kendini onlarin arasinda daha guvenli hissetmemen gerekir.

 

Ama tahmin ediyorum ki, diger meslektaslarindan cok daha iyi olmak, seni daha fazla mutlu edecektir.

 

Ornegin ben, isimde en iyisi olsam, o yemekte digerlerini asagilamam ama kendime guvenim tam olurdu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, investor yazdı:

Eger gercekten boyle dusunuyorsan, cogu meslektasindan daha iyi oldugun icin sevinmemen gerekmez miydi? Ornegin Istanbul'un en iyi terapisti oldugun bilinse ve meslektaslarin ile bir yemege davet edilmis olsan, kendini onlarin arasinda daha guvenli hissetmemen gerekir.

 

Ama tahmin ediyorum ki, diger meslektaslarindan cok daha iyi olmak, seni daha fazla mutlu edecektir.

 

Ornegin ben, isimde en iyisi olsam, o yemekte digerlerini asagilamam ama kendime guvenim tam olurdu.

 

Bu her meslek sahibi için böyledir zaten. Her insan işini en iyi biçimde yapmalı ayrıca. Bu bir ev kadınıysa da böyle mühendisse de bilmem ne ise de. Ne yapıyorsan onu iyi yapacaksın. O zaman kendine güvenin de tam olur, başkalarının yanında ezilmezsin de. 

 

Sen yukarıda dünya çapında büyük ün sahibi olmak, kitaplarda adı geçecek kadar mesleğe katkı yapmak, kitapları dünya çapında satmak gibi şeylerden sözettiğin için çok zordur ve kişi bunu iyi bildiği için kastettiğin anlamda mutsuz olmaz dedim. Yoksa herkes ister...

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Bu her meslek sahibi için böyledir zaten. Her insan işini en iyi biçimde yapmalı ayrıca. Bu bir ev kadınıysa da böyle mühendisse de bilmem ne ise de. Ne yapıyorsan onu iyi yapacaksın. O zaman kendine güvenin de tam olur, başkalarının yanında ezilmezsin de. 

 

Sen yukarıda dünya çapında büyük ün sahibi olmak, kitaplarda adı geçecek kadar mesleğe katkı yapmak, kitapları dünya çapında satmak gibi şeylerden sözettiğin için çok zordur ve kişi bunu iyi bildiği için kastettiğin anlamda mutsuz olmaz dedim. Yoksa herkes ister...

Aslinda bu sorulari sorma sebebim, terapinin bir Polyannacilik olup olmadigi. Ben gercekler ile mutlu olmayi isterim cunku.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...