Jump to content

Madde mi bilinci yaratır, bilinç mi maddeyi?..


Recommended Posts

13 minutes ago, Huuu said:

 

Ama bu tüm maddelerde var. Oysa tüm maddeler canlı değil. Bence bu canlılığı çeken bir özellik olabilir, yani canlılık bu özelliklere göre maddeye geliyor olabilir belki de.

 

 

Ama tüm maddeler aynı değil Hidrojen atomu farklı Oksijen farklı bu fark ise yine o atomlarım iç yapısı olan maddelerden kaynaklanıyorlar.Ve yine değişik şekillerde birleşerek daha değişik yapıda maddeleri oluşturuyorlarki en sonunda canlı madde oluşuyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 209
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

11 minutes ago, Huuu said:

 

Beyin ölünce bizim beyin aracılığıyla aldığımız sinyaller kesilir. Biz berendeysen artık algılayamaz oluruz. Ama var olmaya devam ederiz. Bizi var eden nedir? Bedenden kurtuluruz, beden ruhun kısıtlı kaldığı bir maddedir ancak.

 

Bedendeyken algımız sınırlı ve yanıltıcıdır. Bedenden kurtulunca algımızda değişim de olur.

 

 

Beyin ölümünden sonra var olacağımızı neye dayanarak ileri sürüyorsunuz? Birde bunun üstüne bedenden kurtulunca algılarımızın farklı olacağını? Bunlar hep insanlığın kendini avutmasından öteye geçemez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, yeniçeri53 yazdı:

Beyin ölümünden sonra var olacağımızı neye dayanarak ileri sürüyorsunuz? Birde bunun üstüne bedenden kurtulunca algılarımızın farklı olacağını? Bunlar hep insanlığın kendini avutmasından öteye geçemez.

 

Ölüme yakın deneyim anlatımları var. Kısa süre olup tekrar dirilen hastalar. Bunların ortak ifadeleri var. Ayrıca reenkarnasyon iddiaları ve ruhsal varlıklarla kurulan irtibatlar var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, yeniçeri53 yazdı:

Bunlara güvenemezsiniz.Ve bunların çoğuna cevaplarda verilmiştir. Bir Bektaşi babası dostum vardı .Açık kalp ameliyatı geçirmişti. Sordular "öteki tarafta ne var?" Vallahi orada hiç bir şey yok! ne varsa burada var dedi ve rakısını içmeye büyük bir zevkle devam etti:))

 

Ama o gidip gelmemiş. :)

 

Mesela adam kısa süre ölü kaldığında ruhu yükseliyor ve ameliyat masasında kendisini ve etrafındaki doktorları vb görüyor. Yahut ölü bedenine sarılıp ağlayan yakınlarını, sevenlerini görüyor. Dönünce bunları anlatıyor. Verdiği bilgiler tutarlı ve dogru çıkıyor. 

 

Astral seyahat anlatımları var. Bunu herkes yapabiliyormuş. Bir düşünce hızıyla, dunyanın en uzak bir yerine veya  bir galaksiye gitmek bile mümkünmüş. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunların hiç ama hiç bir ispatı yok.Eğer Allahı arıyorsanız Canlı yani Hay olan tabiata bakınız.Ondanda bir şey çıkaramazsak onun özeti olan insana bakın orada bütün mükemmeliyetlerle birlikte acziyetleri,gaddarlıkları hepsini görürüz.Ancak bizler öldükmü asla geri dönüşü yada ruh olarak muhafazası olamaz.Dağılırız parçalarımızdan belki yeni insanlıklar oluşur ama biz değiliz.Kainat dahi bir gün yok olsa onun parçalarından yeni bir kainat ve canlı gezegen ile yepyeni versiyonda insanlıklar oluşabilir. Fakat bizim bilincimiz olamaz bu yeni oluşumlarda sadece bilincimizin parçaları zevklerimiz dağılır onlarda yeni versiyonda onun bilincinde yaşarlar o kadar.

tarihinde yeniçeri53 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, yeniçeri53 yazdı:

Bunların hiç ama hiç bir ispatı yok.Eğer Allahı arıyorsanız Canlı yani Hay olan tabiata bakınız.Ondanda bir şey çıkaramazsak onun özeti olan insana bakın orada bütün mükemmeliyetlerle birlikte acziyetleri,gaddarlıkları hepsini görürüz.Ancak bizler öldükmü asla geri dönüşü yada ruh olarak muhafazası olamaz.Dağılırız parçalarımızdan belki yeni insanlıklar oluşur ama biz değiliz.Kainat dahi bir gün yok olsa onun parçalarından yeni bir kainat ve canlı gezegen ile yepyeni versiyonda insanlıklar oluşabilir. Fakat bizim bilincimiz olamaz bu yeni oluşumlarda sadece bilincimizin parçaları zevklerimiz dağılır onlarda yeni versiyonda onun bilincinde yaşarlar o kadar.

 

Uykudayken bazan düşme hissi yaşarız da sıçrayarak uyanırız ya, çok pis bir histir hani, işte o bile, bizlerin onbinlerce yıl önce ağaçlarda yaşadığımız dönemlerden kalma bir hismiş. 

 

Evet, evren ve dünyamız canlı ve hayat her yerde var. Suda, ağaçta, taşta... Ama bu hayatın kaynağı asla, bir zaman sonra dağılıp gidecek olan madde değil. 

tarihinde Huuu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, Huuu yazdı:

 

%99,999'u boşluktan ibaret olan bir katı maddeyi sen olsan nasıl adlandırırsın? 

 

Beynimizin içindeki işlemin sonucunu biz ses, kökü, tad, görüntü, temas, vb olarak algılıyoruz. Peki bunu algılayan "biz" sence kim? 

 

Unutma, beynin içind e olup bitiyor hepsi. Ve bunu algılayan biz, bu algilananlardan farklı olmak zorundayız.

 

O halde bu "biz" kim?

Maddenin kendisi ilüzyon değil. Bizim maddeyi algılayışımız ilüzyon.

"Biz" dediğin de maddenin karmaşık bir şekilde organize olmuş hali. Çevreyeden gelen uyartılara tepki veren, algılayan ve algılarımızdan gelenleri işleyen bir organizmayız. Ruhani açıklamalara gerek yok.

42 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Ölüme yakın deneyim anlatımları var. Kısa süre olup tekrar dirilen hastalar. Bunların ortak ifadeleri var. Ayrıca reenkarnasyon iddiaları ve ruhsal varlıklarla kurulan irtibatlar var.

Bunların ortak ifadeleri gördüklerinin gerçek olduğu anlamına gelmiyor. Mesela gördüğümüz bazı rüyalar da ortaktır, beynimiz aynı şekilde çalışıyor sonuçta. Örneğin rüyada insanların olduğu yerlerde yarı çıplak dolaşmanız, bir şeyden utandığınız anlamına geliyor. Ya da koşmaya çalışıp da bedenimizin harekete geçemediği rüyalar görürüz, falan. Bunların hep psikolojik tahlilleri var. Bunun gibi farklı kişilerin yaşadığı aynı psikiyatrik sorunların da beyindeki kaynağı aynı. Beyin çok benzer olunca, benzer deneyimler yaşıyorlar, tıpkı herkesin benzer rüyaları görmesi gibi. Ölüme yakın deneyim deyip duruyorsun, araştır artık. Zaten çözülmüş, sırrı kalmamış bir şey.

 

"Reenkarnasyon iddiaları", adı üstünde iddia. İnanmak için mantıklı deliller mi var? İnanmak istediğin için inanıyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, skeptikal yazdı:

Maddenin kendisi ilüzyon değil. Bizim maddeyi algılayışımız ilüzyon.

"Biz" dediğin de maddenin karmaşık bir şekilde organize olmuş hali. Çevreyeden gelen uyartılara tepki veren, algılayan ve algılarımızdan gelenleri işleyen bir organizmayız. Ruhani açıklamalara gerek yok.

 

Beynimizin sinyalleri işlemden geçirip yansıttığı algıları algılayan şey de yine beynimizin ürünü yani öyle mi? Yani beynimizin yansıttığı görüntü, ses, kökü, vb şeyleri algılayan varlık da yine beynimiz tarafından üretilmiş bir algı mı?

 

Bu nasıl olabilir? Bu mantıklı mı?

 

10 dakika önce, skeptikal yazdı:

Bunların ortak ifadeleri gördüklerinin gerçek olduğu anlamına gelmiyor. Mesela gördüğümüz bazı rüyalar da ortaktır, beynimiz aynı şekilde çalışıyor sonuçta. Örneğin rüyada insanların olduğu yerlerde yarı çıplak dolaşmanız, bir şeyden utandığınız anlamına geliyor. Ya da koşmaya çalışıp da bedenimizin harekete geçemediği rüyalar görürüz, falan. Bunların hep psikolojik tahlilleri var. Bunun gibi farklı kişilerin yaşadığı aynı psikiyatrik sorunların da beyindeki kaynağı aynı. Beyin çok benzer olunca, benzer deneyimler yaşıyorlar, tıpkı herkesin benzer rüyaları görmesi gibi. Ölüme yakın deneyim deyip duruyorsun, araştır artık. Zaten çözülmüş, sırrı kalmamış bir şey.

 

"Reenkarnasyon iddiaları", adı üstünde iddia. İnanmak için mantıklı deliller mi var? İnanmak istediğin için inanıyorsun.

 

Bu açıklamaların elbette doğru olabilir. Ben de senin gibi uzun yıllar bu açıklamaları yapıyordum. Ama doga dışı gibi görünen olaylarin ne kadarını karşılıyor bu açıklamalar, o belli değil.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Huuu yazdı:

 

Beynimizin sinyalleri işlemden geçirip yansıttığı algıları algılayan şey de yine beynimizin ürünü yani öyle mi? Yani beynimizin yansıttığı görüntü, ses, kökü, vb şeyleri algılayan varlık da yine beynimiz tarafından üretilmiş bir algı mı?

 

Bu nasıl olabilir? Bu mantıklı mı?

Neden değil? Sen ve bilincin, beyninin bir ürünü. Başka nasıl olacak? Öldün, beynin dağıldı gitti, sana dair bir şey kalmadı. Ee? Beyinden başka nerde olacaksın "sen"? Farklı bir yerde olduğunu iddia ediyorsan, bu senin spekülasyonundur. Mantıklı olan açıklama bu.

 

4 saat önce, Huuu yazdı:

Bu açıklamaların elbette doğru olabilir. Ben de senin gibi uzun yıllar bu açıklamaları yapıyordum. Ama doga dışı gibi görünen olaylarin ne kadarını karşılıyor bu açıklamalar, o belli değil.

"Elbette doğru olabilir"

Doğru da değil, ihtimal veriyorsun yani :) Ama kabul etmek istemediğin bariz şey şu: bilimin doğruları ihtimalse, seninkilerden çok daha yüksek ihtimal. Senin öne sürdüklerini bilim yeteri kadar açıklıyor, yeteri kadar karşılıyor. Ölüme yakın deneyimlerde doğa üstü hiçbir şey yok, bunu sen böyle görmek istiyorsun. Bilim açıklayabiliyorsa doğa üstü falan değildir. Ha, açıklamadığı yerde istediğin kadar atıp tutabilirdin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, skeptikal yazdı:

Neden değil? Sen ve bilincin, beyninin bir ürünü. Başka nasıl olacak? Öldün, beynin dağıldı gitti, sana dair bir şey kalmadı. Ee? Beyinden başka nerde olacaksın "sen"? Farklı bir yerde olduğunu iddia ediyorsan, bu senin spekülasyonundur. Mantıklı olan açıklama bu.

 

Neresi mantıklı?.. Düşün, sesleri, kokuları, görüntüleri vb hep beynin aracılığıyla algılıyorsun. Peki bunları algılayan sen kimsin? Aynı beynin bir başka bölümünün işlevi misin? Yoksa ondan daha öte başka biri mi? 

 

Sen beynin, hafıza, sorgulama, muhakeme, inanma, öğrenme, korku, merak, ilgi, yetenek, vb bölümleri gibi bir bolum değilsin. Bunlar beyninin işlevleri. Sen başka birisin. Beynin dağılıp gitse de sağ kalacak olan biri.

Link to post
Sitelerde Paylaş
27 dakika önce, Huuu yazdı:

Sen beynin, hafıza, sorgulama, muhakeme, inanma, öğrenme, korku, merak, ilgi, yetenek, vb bölümleri gibi bir bolum değilsin. Bunlar beyninin işlevleri. Sen başka birisin. Beynin dağılıp gitse de sağ kalacak olan biri.

 

iyi güzelde, bu iddiana dedikodu ve spekülatif söylemler dışında en ufak bir somut kanıt verebiliyor musun? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Ebu Kafir yazdı:

 

iyi güzelde, bu iddiana dedikodu ve spekülatif söylemler dışında en ufak bir somut kanıt verebiliyor musun? 

 

Binlerce... Daha önce de yazdım; ruhsal varlıklarla kurulan irtibatlar, ölüme yakın deneyimler, reenkarnasyon anlatımları, astral seyahatler... bunlar hep birer kanıt.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Binlerce... Daha önce de yazdım; ruhsal varlıklarla kurulan irtibatlar, ölüme yakın deneyimler, reenkarnasyon anlatımları, astral seyahatler... bunlar hep birer kanıt.

 

Yanlış, bunların hiçbiri kanıt değil, birilerinin dayanaksız söylemlerinden ibaret, bilimsel çevreler bu iddialara dönüp bakmaz bile,
üstelik sadece bilimsel bir önyargı diyemezsiniz, benzer iddialarla mahkemeye gitseniz delil yetersizliğinden dava düşerdi..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Ebu Kafir yazdı:

 

Yanlış, bunların hiçbiri kanıt değil, birilerinin dayanaksız söylemlerinden ibaret, bilimsel çevreler bu iddialara dönüp bakmaz bile,
üstelik sadece bilimsel bir önyargı diyemezsiniz, benzer iddialarla mahkemeye gitseniz delil yetersizliğinden dava düşerdi..

 

Doğru, dava düşerdi, ama bu, bunların asılsız iddialar olduğunu göstermez. Bu konuda çokça bilgi var ve bunların tümü palavra olamaz.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, Huuu yazdı:

Doğru, dava düşerdi, ama bu, bunların asılsız iddialar olduğunu göstermez. Bu konuda çokça bilgi var ve bunların tümü palavra olamaz.

 

 

  Bilgi çokluğu doğruluğuna işaret olamaz, orta çağ avrupasında cadı ve iblis avcıları içinde oldukça fazla spekülatif bilgi mevcuttu, binlerce masum insan bu asılsız söylemler yüzünden işkenceyle, kimisi kazıkta yakılarak can verdi, teknoloji geliştikten sonra cadı ve iblis söylemleri unutulup yerini ufo kaçırmalarına bıraktı, ve yine ilginçtir disk şeklinde ufo tanımlamaları  bu konuda ilk film yayınlandıktan ve disk şeklinde ufo bu filmde görüldükten sonra başladı ve şu anda milyonlarca amerikalı ciddi ciddi bir ufo tarafından kaçırıldığını veya uzaylılarla karşılaştığını iddia etmekte, insanlar kendilerini ve başkalarını yanlış yönlendirmeye çok müsait bir türdür..

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Huuu said:

 

Binlerce... Daha önce de yazdım; ruhsal varlıklarla kurulan irtibatlar, ölüme yakın deneyimler, reenkarnasyon anlatımları, astral seyahatler... bunlar hep birer kanıt.

 

Adam "Göğe çıkıp Allah'la direk görüştüm, günde beş vakit namaz kılacaksınız, yoksa yandınız" diyor. Ne diyorsun? 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başlığı açan Harun Yahya'ya:) hep sormak istemiştim ama hep unutuyordum.

Bilinç maddeyi yaratırsa bundan ne gibi bir sonuç çıkaracaksın?

Örneğin, varlıkları bizim yarattığımız iddiasında mısın yoksa tanrı yarattı iddiasını kanıtlama derdinde misin?

Oysa bilinç dediğinin de babası maddedir, madde olmadan bilincin var olabileceği gafletinde bulunmaya devam edersen Harun Yahyalıktan istifa et...

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

 

  Bilgi çokluğu doğruluğuna işaret olamaz, orta çağ avrupasında cadı ve iblis avcıları içinde oldukça fazla spekülatif bilgi mevcuttu, binlerce masum insan bu asılsız söylemler yüzünden işkenceyle, kimisi kazıkta yakılarak can verdi, teknoloji geliştikten sonra cadı ve iblis söylemleri unutulup yerini ufo kaçırmalarına bıraktı, ve yine ilginçtir disk şeklinde ufo tanımlamaları  bu konuda ilk film yayınlandıktan ve disk şeklinde ufo bu filmde görüldükten sonra başladı ve şu anda milyonlarca amerikalı ciddi ciddi bir ufo tarafından kaçırıldığını veya uzaylılarla karşılaştığını iddia etmekte, insanlar kendilerini ve başkalarını yanlış yönlendirmeye çok müsait bir türdür..

 

Doğrudur, hatta ilk başlarda uzaylılar antenli, robotsu varlıklar olarak tasvir edilirken,  zamanla bu tasvir degismiş, filim kurgu filimlerindeki uzayli tipine donmuştur. :)

 

Bu konuda haklısın. İnsanlar algı sorunu ile malul olarak böyle şeyler hayal edebilmekte ve inanabilmektedirler. Ancak bu, uzaylılarca kaçırıldığını gerçeğini değiştirmez.

 

Ben ruh çağırma seansına gözlemci olarak katılıp, kendi kendine oynayan kahve fincanını gördüğümde, bunun altında bir numara olup olmadığımı olay sırasında çok araştırdım. Şüpheci birisi olduğum için herkesin ellerine, tavırlarına, masanın altına falan baktım. Diğer izleyenlerin hayretten açılmış gözlerini gördüm. 

 

Seans sonrası diğer izleyicilerle konuştum. Hepsi şaşkındı. Ben onlara, o zamanlar sıkı bir materyalist ve ateist biri olarak, bunun bir şekilde beynimizin bir oyunu olduğunu söyledim, kendim de buna ikna olmaya çalışarak...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...