Jump to content

psişik cerrahlık


Recommended Posts

Psişik cerrahlık

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Psişik cerrahlık, alternatif tıp adı altında ele alınan uzmanlık alanlarından biri olup, özellikle Filipinler ve Brezilya’da uygulandığı ileri sürülen, şifacı medyumların bilinen klasik cerrahi aletlerini kullanmaksızın yaptıkları ameliyatlara ve bu uzmanlık alanına verilen addır.

Filmlerle belgelendiği ileri sürülen iddialara göre, birer şifacı medyum olan bu cerrahlar, önemli kanamalara meydan vermeden, hastanın vücudunu bilinen mutfak aletleriyle ya da inanılması güç bir şekilde, doğrudan elleriyle yararak ameliyat yapabilmektedirler. Becerileri bununla kalmamakta, hem hasta hiçbir anestezik uygulama olmamasına karşın en ufak bir acı duymamakta, hem de ameliyat bitiminde ameliyat yarığı mucizevi bir şekilde, en küçük bir iz bırakmadan kapanmaktadır. Bu tür ameliyatlarda bugüne dek hiçbir başarısızlığa rastlanmadığı ileri sürülür. Yöntem, özellikle Filipinler’de, “doktor” ünvanıyla çalışanlarca yaygın biçimde uygulanmaktadır.

Yöntem Brezilya’da Filipinler’deki kadar meşru bir zemin bulamamıştır. Brezilyalı psişik cerrahlar içinde en ünlüsü onbinlerce kişiyi tedavi ettiği ileri sürülen ve Brezilya halkı tarafından ulusal kahraman olarak görülmüş José Arigo’dur (1918-1971). Arigo 1956’da şarlatanlık ve “yasa-dışı tedavi uygulamaları” gerekçesiyle tutuklanmış, fakat devlet başkanı Juscelino Kubitschek’in kanserli kızını sağlığına kavuşturunca serbest bırakılmıştır. Ardından 1961’de ülkede iktidar değişikliği olunca Kilise’nin ve Tabipler Birliği’nin baskıyla yeniden tutuklanmış, bu kez de davaya bakan yargıç Filippe Immesi’nin önünde, çakısıyla bir hastanın gözündeki kataraktı almıştır (hastanın gözleri birkaç dakika sonra görmeye başlamıştır). Arigo, olacağı kendisi tarafından önceden bildirilen bir trafik kazasında yaşamını yitirmiştir.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Psişik_cerrahlık

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaptığı işlemleri izledim, hiçbirinde bir numara yok. Anestezi yerine bir tür hipnoz kullanıyor. Buna inanan mallar yarı acı çeker yarı çekmez halde işlem bitene dek dayanıyorlar. Karında yaptığı işlem cilt ve cilt altını geçip karın duvarı kaslarını geçmeden o aralıkta parmağını sokup etrafı mıncıklamaktan ibaret. Kasları geçip karın boşluğuna kesinlikle girmiyor, çünkü başına geleceği biliyor kurnaz, bağırsakları dökerse bir daha toplayamacağını biliyor, hiç bulaşmıyor  Buruna yaptığı şey de, telkin altında içeri nazofarenkse cerrahi makas sokup, oradan bir doku parçası çıkarıp "aha bakın çıkardım" demek. Muhtemelen ordan rastgele bir mukoza parçası söküyor ve onu çıkarıp gösteriyor.  Burundaki işlemden sonra hasta kanlar içinde götürülüyor oradan. Karındaki işlem de kansız değil, çünkü karının cilt-ciltaltı dokusu fazla kanamaz zaten. Doğru düzgün de dikmiyor, çuval diker gibi iki dikiş koyup yolluyor. Ellerini de iyi yıkamıyor pezevenk. Bu işlemlerden sonra "en ufak bir iz kalmadığı" iddiası ise tam bir kuyruklu yalan. Madem öyle, aynı kişilerin 1 sene sonraki yara yeri görüntülerini koysunlar görelim, iz var mı yok mu. Hade bakim ben burda bekliyorum.

 

Wikipedi'de yazdığına göre bu tanrının John'una 2015'te agresif mide kanseri tanısı konmuş. Bizim John hastanede normal ameliyatını olmuş, 5 ay sonra da kemoterapisini görmüş. Soranlara da mide fıtığım vardı, onu tamir ettirdim demiş. Buyur burdan yak. Madem o kadar mucizesin şekilsin, kendini de tedavi edeydin ya. Hadi ameliyatı başkasına oldun diyelim, ulan kemoterapi ne, yakışır mı senin gibi mucize saçan adama kemoterapi yaptırmak! Ama, kendine numara çekemeyeceği için, bu soruyu sormanın da fazla anlamı yok elbette.

tarihinde isabettin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, isabettin yazdı:

Yaptığı işlemleri izledim, hiçbirinde bir numara yok. Anestezi yerine bir tür hipnoz kullanıyor. Buna inanan mallar yarı acı çeker yarı çekmez halde işlem bitene dek dayanıyorlar. Karında yaptığı işlem cilt ve cilt altını geçip karın duvarı kaslarını geçmeden o aralıkta parmağını sokup etrafı mıncıklamaktan ibaret. Kasları geçip karın boşluğuna kesinlikle girmiyor, çünkü başına geleceği biliyor kurnaz, bağırsakları dökerse bir daha toplayamacağını biliyor, hiç bulaşmıyor  Buruna yaptığı şey de, telkin altında içeri nazofarenkse cerrahi makas sokup, oradan bir doku parçası çıkarıp "aha bakın çıkardım" demek. Muhtemelen ordan rastgele bir mukoza parçası söküyor ve onu çıkarıp gösteriyor.  Burundaki işlemden sonra hasta kanlar içinde götürülüyor oradan. Karındaki işlem de kansız değil, çünkü karının cilt-ciltaltı dokusu fazla kanamaz zaten. Doğru düzgün de dikmiyor, çuval diker gibi iki dikiş koyup yolluyor. Ellerini de iyi yıkamıyor pezevenk. Bu işlemlerden sonra "en ufak bir iz kalmadığı" iddiası ise tam bir kuyruklu yalan. Madem öyle, aynı kişilerin 1 sene sonraki yara yeri görüntülerini koysunlar görelim, iz var mı yok mu. Hade bakim ben burda bekliyorum.

 

Wikipedi'de yazdığına göre bu tanrının John'una 2015'te agresif mide kanseri tanısı konmuş. Bizim John hastanede normal ameliyatını olmuş, 5 ay sonra da kemoterapisini görmüş. Soranlara da mide fıtığım vardı, onu tamir ettirdim demiş. Buyur burdan yak. Madem o kadar mucizesin şekilsin, kendini de tedavi edeydin ya. Hadi ameliyatı başkasına oldun diyelim, ulan kemoterapi ne, yakışır mı senin gibi mucize saçan adama kemoterapi yaptırmak! Ama, kendine numara çekemeyeceği için, bu soruyu sormanın da fazla anlamı yok elbette.

Hahaha, sesli guldum. :D

 

O burundan cikardigi doku, onemli bir sey olabilir mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
55 dakika önce, isabettin yazdı:

Yaptığı işlemleri izledim, hiçbirinde bir numara yok. Anestezi yerine bir tür hipnoz kullanıyor. Buna inanan mallar yarı acı çeker yarı çekmez halde işlem bitene dek dayanıyorlar. Karında yaptığı işlem cilt ve cilt altını geçip karın duvarı kaslarını geçmeden o aralıkta parmağını sokup etrafı mıncıklamaktan ibaret. Kasları geçip karın boşluğuna kesinlikle girmiyor, çünkü başına geleceği biliyor kurnaz, bağırsakları dökerse bir daha toplayamacağını biliyor, hiç bulaşmıyor  Buruna yaptığı şey de, telkin altında içeri nazofarenkse cerrahi makas sokup, oradan bir doku parçası çıkarıp "aha bakın çıkardım" demek. Muhtemelen ordan rastgele bir mukoza parçası söküyor ve onu çıkarıp gösteriyor.  Burundaki işlemden sonra hasta kanlar içinde götürülüyor oradan. Karındaki işlem de kansız değil, çünkü karının cilt-ciltaltı dokusu fazla kanamaz zaten. Doğru düzgün de dikmiyor, çuval diker gibi iki dikiş koyup yolluyor. Ellerini de iyi yıkamıyor pezevenk. Bu işlemlerden sonra "en ufak bir iz kalmadığı" iddiası ise tam bir kuyruklu yalan. Madem öyle, aynı kişilerin 1 sene sonraki yara yeri görüntülerini koysunlar görelim, iz var mı yok mu. Hade bakim ben burda bekliyorum.

 

Wikipedi'de yazdığına göre bu tanrının John'una 2015'te agresif mide kanseri tanısı konmuş. Bizim John hastanede normal ameliyatını olmuş, 5 ay sonra da kemoterapisini görmüş. Soranlara da mide fıtığım vardı, onu tamir ettirdim demiş. Buyur burdan yak. Madem o kadar mucizesin şekilsin, kendini de tedavi edeydin ya. Hadi ameliyatı başkasına oldun diyelim, ulan kemoterapi ne, yakışır mı senin gibi mucize saçan adama kemoterapi yaptırmak! Ama, kendine numara çekemeyeceği için, bu soruyu sormanın da fazla anlamı yok elbette.

Verdiğin bilgi için teşekkürler.

Hastaların kendilerini iyileşmiş hissetmeside hipnozun mu etkisi?

İnternette eleştiren olmaması çok ilginç.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
37 minutes ago, Ten Ten said:

Verdiğin bilgi için teşekkürler.

Hastaların kendilerini iyileşmiş hissetmeside hipnozun mu etkisi?

İnternette eleştiren olmaması çok ilginç.

 

 

Evet hipnozun etkisi. Bariz değil mi?

 

Eleştiren olmaması diye bir şey nerden çıktı. Eleştiren var. Şikayetlerim geçmedi diyenler de var.

tarihinde isabettin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, investor yazdı:

Hahaha, sesli guldum. :D

 

O burundan cikardigi doku, onemli bir sey olabilir mi?

 

İnternette burundan bir şey çıkarmadığı sihirbaz gösterilerinde yapılan sıradan bir gösteri olduğu belirtiliyor.

 

http://web.randi.org/home/from-the-archives-randis-inside-scoop-into-abc-news-john-of-god-investigation-2005

 

Bir saat önce, Ten Ten yazdı:

Verdiğin bilgi için teşekkürler.

Hastaların kendilerini iyileşmiş hissetmeside hipnozun mu etkisi?

İnternette eleştiren olmaması çok ilginç.

 

 

Hipnoz etkisi dışında adrenalin etkisi denilen aşırı heyecan altındayken ağrıyı hissetmeme şeklinde bir durum olabilir. 

 

Yaralanan askerlerin ortalık sakinleşinceye kadar yaralandıklarının farkına varmaması gibi. Çok odaklandığımız bir şeyler yapıyorken herkesin başına gelmiştir, ne zaman oldu bu yara diye hatırlamadığı durumlar.

 

Adam fiziksel olarak 3 tane işlem uyguluyor, bıçakla göz sıyırtma, burundan içeri forsept sokma, vücudun ufak bir bölgesine kesik atma. Bunlardan 1. ve 2. sihirbaz gösterisi olarak bir çok yerde yapılan şovlar. 3. ise düpedüz psikopatlık. 

 

Çiftliğinde insanların $25 karşılığı yattığı kristal yataklar ve günde $40.000 ciro yapan bitkisel ilaç satan bir eczanesi varmış. Yataklardan senede 2 milyon $, eczaneden ise yıllık 14 milyon $ hasılat yaptığı düşünülüyor. Hediyelik eşya, kutsal su, takı gibi ıvır zıvırları da eklesen senede 20 milyon $ gibi bir vurgun var ortada.

 

Dünyada 8 milyar insan var. İçlerinde her türlüsü mevut. Yani bu kadar para için değil milletin orasını burasını kesmek, burnuna forsept sokmak, annesinin memelerini kesip babasına takke diye giydirecek dünya kadar insan var.

 

Dikişi rezalet atıyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
42 dakika önce, isabettin yazdı:

 

Evet hipnozun etkisi. Bariz değil mi?

 

Eleştiren olmaması diye bir şey nerden çıktı. Eleştiren var. Şikayetlerim geçmedi diyenler de var.

Türkiye den turlar düzenleniyor bu adama.

Madem sahtekar devlet neden engel olmuyor?

Doktorlar neden bilgilendirmiyor insanları?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Ten Ten said:

Türkiye den turlar düzenleniyor bu adama.

Madem sahtekar devlet neden engel olmuyor?

Doktorlar neden bilgilendirmiyor insanları?

 

Yalnız, sahtekarlığı, kendini ameliyatları amaca uygun yapıyormuş gibi gösteriyor oluşu konusunda Yoksa, telkinle cerrahi anestezi (ya da hipoestezi diyelim) sağlamada başarılı. 

 

Devlet neden engel olmuyor? Devletin sahtekarlara engel olacak devletliği mi kaldı?

 

Doktorlar neden bilgilendirmiyor? Zaten hacca gitmenin de yaşlı insanların sağlığına ciddi yük bindirdiği ortada. Hacca da gitmeyin diyelim o zaman. Dedirtmezler.

tarihinde isabettin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
17 hours ago, investor said:

Ben nasil hipnoz olduklarini anlamadim. Birkac sacma sozcukler soyluyor, o kadar.

 

Adamın methini sağdan soldan duymalarından itibaren hipnoz başlıyor. Hipnozun başlangıcı çok öncede: "Adamın biri mucizevi şekilde hiç uyuşturmadan ameliyat yapıyormuş, hiç acımıyormuş" sözünü duyan kişi, virüsü kafaya daha bu söylentiyi duyduğu sırada alıyor. Bunların çoğu kendi halinde halktan insanlar. Mistik şeylere zaten eğilimli kişilik yapısına sahip insanlar gidiyor oralara. Oraya varınca, bu dalyarak henüz sahnede belirmeden saatlerce önce bunlara toplu dua, ayin mayin yaptırıp iyice havaya sokuyorlardır. John da işin finalinde gelip bir kafa vuruşuyla topu ağlara gönderiyor.

 

Azizler hakkında anlatılanlar, peygamberler zart zurt neydi sanıyorsun. Bu işte. Söylenti ve telkin.

 

Dünya büyük bir tımarhanedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

TenTen bu konulara kafayı takmış. 

Cevap. Evet var. "Alternatif tedavi yöntemleri" denilen bir sürü şey var. Mesela akupunktur var. Ben iyi bir tane biliyorum. Veriyim sana adresini git.

Sonra Rusya'da sülük tedavisi var. "Kısa ve orta vadede işe yarıyor" derler. 

Onun bittiği yerde, Sahtekarların en çok kol gezdikleri alan, Bitkisel tedavi yöntemleri var. 

 

- Sen Avrupadaysan, Yasal Marijuana edineceksin. Türkiyedeysen, kaliteli birini bulup (Türkiye'de satılan ot farklı bir ot) onun özelliklerini bir araştır, sonra güvenilir birinden alıp, kendi aratırmana göre, haftada 1, 2-3 günde 1 kullan. Yurt dışında kanserde filan öyle yapıyorlar. Önerilen dozda kullanırsan hem ağrıyı-sızıyı, hem de insanın moralini düzelten bir özelliği var.

 

Tek sorun: Ben yıllarca esrar içmedim. Çünkü Türkiye'deki "Esrar" ile gerçek "Marijuana" ne kadar yakın emin değilim. Bir de Burada böcek öldürücüyü filan çok doldurup kötü bir ürün haline de getirebilirler.

O yüzden Mesela Almanya'dan tohum alıp, balkonda filan yetiştir derim. Hatta Türkiye'den tohum alıp yetiştir. Yap işte birşeyler. :0_80cbc_37a71a73_L:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Donatello23 yazdı:

TenTen bu konulara kafayı takmış. 

Cevap. Evet var. "Alternatif tedavi yöntemleri" denilen bir sürü şey var. Mesela akupunktur var. Ben iyi bir tane biliyorum. Veriyim sana adresini git.

Sonra Rusya'da sülük tedavisi var. "Kısa ve orta vadede işe yarıyor" derler. 

Onun bittiği yerde, Sahtekarların en çok kol gezdikleri alan, Bitkisel tedavi yöntemleri var. 

 

- Sen Avrupadaysan, Yasal Marijuana edineceksin. Türkiyedeysen, kaliteli birini bulup (Türkiye'de satılan ot farklı bir ot) onun özelliklerini bir araştır, sonra güvenilir birinden alıp, kendi aratırmana göre, haftada 1, 2-3 günde 1 kullan. Yurt dışında kanserde filan öyle yapıyorlar. Önerilen dozda kullanırsan hem ağrıyı-sızıyı, hem de insanın moralini düzelten bir özelliği var.

 

Tek sorun: Ben yıllarca esrar içmedim. Çünkü Türkiye'deki "Esrar" ile gerçek "Marijuana" ne kadar yakın emin değilim. Bir de Burada böcek öldürücüyü filan çok doldurup kötü bir ürün haline de getirebilirler.

O yüzden Mesela Almanya'dan tohum alıp, balkonda filan yetiştir derim. Hatta Türkiye'den tohum alıp yetiştir. Yap işte birşeyler. :0_80cbc_37a71a73_L:

 

Bunlar hem kötü hem de son derece tehlikeli öneriler. Ayrıca da suç.

Raporlayıp silinmesini iste istersen.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Donatello23 yazdı:

TenTen bu konulara kafayı takmış. 

Cevap. Evet var. "Alternatif tedavi yöntemleri" denilen bir sürü şey var. Mesela akupunktur var. Ben iyi bir tane biliyorum. Veriyim sana adresini git.

Sonra Rusya'da sülük tedavisi var. "Kısa ve orta vadede işe yarıyor" derler. 

Onun bittiği yerde, Sahtekarların en çok kol gezdikleri alan, Bitkisel tedavi yöntemleri var. 

 

- Sen Avrupadaysan, Yasal Marijuana edineceksin. Türkiyedeysen, kaliteli birini bulup (Türkiye'de satılan ot farklı bir ot) onun özelliklerini bir araştır, sonra güvenilir birinden alıp, kendi aratırmana göre, haftada 1, 2-3 günde 1 kullan. Yurt dışında kanserde filan öyle yapıyorlar. Önerilen dozda kullanırsan hem ağrıyı-sızıyı, hem de insanın moralini düzelten bir özelliği var.

 

Tek sorun: Ben yıllarca esrar içmedim. Çünkü Türkiye'deki "Esrar" ile gerçek "Marijuana" ne kadar yakın emin değilim. Bir de Burada böcek öldürücüyü filan çok doldurup kötü bir ürün haline de getirebilirler.

O yüzden Mesela Almanya'dan tohum alıp, balkonda filan yetiştir derim. Hatta Türkiye'den tohum alıp yetiştir. Yap işte birşeyler. :0_80cbc_37a71a73_L:

Akupunktur hakkında bilgim var.Ve kesinlikle işe yaramayan bir yöntem. 

Örneğin geleneksel çin tıbbında diş ağrısı için baş parmakla işaret parmağının arasının ovulması önerilir.Dişin ağrıdığı zaman yaparsın. :)

 

Hipnoz hakkında ise bilgim yok.Hipnoza bu yüzden şüpheyle yaklaşıyorum.

Marihuana içip duvarla konuşmak istemiyorum. :)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Ten Ten yazdı:

Akupunktur hakkında bilgim var.Ve kesinlikle işe yaramayan bir yöntem. 

Örneğin geleneksel çin tıbbında diş ağrısı için baş parmakla işaret parmağının arasının ovulması önerilir.Dişin ağrıdığı zaman yaparsın. :)

 

Hipnoz hakkında ise bilgim yok.Hipnoza bu yüzden şüpheyle yaklaşıyorum.

Marihuana içip duvarla konuşmak istemiyorum. :)

 

- Hipnozun altın çağı 19 yy. - 20 yy'ın ilk yarısıydı. O dönemde anestezi filan çok gelişmemişti. Psikiyatri de başlangıç aşamasındaydı. Bazı "ünlü" kişiler hatta doktorlar bu tür yöntemlerle ün yapmıştır. Günümüzde halen var, ama nerede kullanılıyor ben de emin değilim. 

Hipnoz gerçekten olduğu için. Ben mesela "beynine format at" kitabı okumuyorum. Dışarıda da "Hipnozcuya" gidiliyor mu? onu da bilmiyorum. Dediğim gibi 1930'lar Londra'sında değiliz. Ya da ben bilmiyorum. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...