Jump to content

ABD Türkiye’den gelen vize başvurularını askıya aldı


Recommended Posts

  • İleti 158
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

6 dakika önce, yeniçeri53 yazdı:

Yunanlılar 18 adayı işgal etmedilermi?TV kanallarında gösterilenler nedir ? Montajmı? Neden o kadar yazar bunu yazıyor o zaman?

 

İşgal filan yok sevgili yeniçeri. AKP bizzat anlaşarak, kendi elleriyle verdi adaları. Milli Savunma bakanı da biz verdik, olan bitenden haberimiz var diye açıkça belirtti ve bu sözleri meclis tutanaklarına böylece geçti.

 

@Huuu'nun bundan haberi yok belli ki. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

İşgal filan yok sevgili yeniçeri. AKP bizzat anlaşarak, kendi elleriyle verdi adaları. Milli Savunma bakanı da biz verdik, olan bitenden haberimiz var diye açıkça belirtti ve bu sözleri meclis tutanaklarına böylece geçti.

 

@Huuu'nun bundan haberi yok belli ki. 

 

"Türk toprak vermez. Sevmez vermeyi" dedin ya, o nedenle sordum ben sana. Bu doğru mu, değil mi diye.

 

Cidden merak ediyorum, bu iddia doğru mu? Emekli  bir askerin iddiasıymış bu ve daha çok Sözcü, Aydınlık ve Yeniçağ gibi ulusalcı gazete ve dergilerde çıkmış bu iddia.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, Türk Ateist said:

 

Kritik eşik %15 ise, yani madem böyle daha da ümitlendim aslında. 

 

Lider filan yok ortada, yeni bir aday var ama tutar mı tutmaz mı bilinmez. Belki de aniden çıkar veya hiç ummadığımız biri inisiyatifi ele alma cesareti gösterir ve kendini öne atar. Ama şimdilik yok, mevcut partilerden öyle bir beklentimiz de yok zaten.

 

Sana bir şey sormak istiyorum.

Türk toprak vermez. Sevmez vermeyi. 

Bu AKP denen çete, son 15 yıldır yerleştirmeye çalıştığı ümmet bilinciyle, aynı Müslüman bağın gülü olmak empozesiyle bu dinamiği biraz değiştirmiş midir?

Düşünmek gibi bir alışkanlıkları zaten pek yoktu ama uzunca bir süredir Adnan Oktar'ın kedilerinin robotik hali bunlarda da var. Şuur tamamen gitti, hipnotize edilmiş gibiler. Bu kemik kitle ve oranı çok yüksek değil. Ama geride kalanlar ne halde, bilemiyorum. Onlarda da şuur kalmadı çünkü.

 

Diğer yandan başta Katarlar olmak üzere, ekonomik bir teslimiyet, satış içindeyiz. Adamlar açıkça her şeyi onlara sattı, ortak etti ve resmi olarak birçok kuruma sahipler.  Bu durumda savaş neye yarar, neyi kazandırır, satılanları nasıl alırız bilmiyorum.

 

AKP'nin gördüğü ve kullandığı kitle, malum cahil cühela kitlesi ve görünen o ki, Cumhuriyet tarihi boyunca bu kütle ciddi kan kaybı yaşamış. 

 

Şu an mesele, daha önce yeraltında yaşayan tiplerin, artık aleni olabiliyor olmaya cesaret bulması. Ama bu angutlar, tıpkı arap efendileri gibi, yenilmeye mahkum. Çünkü, ne kafaları çalışır, ne de bir araya gelebilirler. En son varacakları yer, Tayyibin cenazesidir. Bunların peygamberi öldükten sonra yaşananları hatırlarsan, ne demek istediğimi anlaman çok zor olmaz. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
52 minutes ago, Türk Ateist said:

 

İşgal filan yok sevgili yeniçeri. AKP bizzat anlaşarak, kendi elleriyle verdi adaları. Milli Savunma bakanı da biz verdik, olan bitenden haberimiz var diye açıkça belirtti ve bu sözleri meclis tutanaklarına böylece geçti.

 

@Huuu'nun bundan haberi yok belli ki. 

Anlaşma bir şeyler karşılığı olur .Neyin karşılığında verdik acaba haberiniz varmı? Yazık oldu ! Ama en önemlisi bu adaları bu kadar yıldır Turistik açıdan değerlendirememiz oldu.Oraya vapur seferleri Oteller restoranlar plajlar villalar yapabilseydik böyle olmazdı .Saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, yeniçeri53 yazdı:

Anlaşma bir şeyler karşılığı olur .Neyin karşılığında verdik acaba haberiniz varmı? Yazık oldu ! Ama en önemlisi bu adaları bu kadar yıldır Turistik açıdan değerlendirememiz oldu.Oraya vapur seferleri Oteller restoranlar plajlar villalar yapabilseydik böyle olmazdı .Saygılar.

 

Bu adalar bizim değilmiş, zaten Yunanlılarınmış gibi görünüyor. Birileri sizi kekliyor olmasın?.. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Huuu yazdı:

 

"Türk toprak vermez. Sevmez vermeyi" dedin ya, o nedenle sordum ben sana. Bu doğru mu, değil mi diye.

 

Cidden merak ediyorum, bu iddia doğru mu? Emekli  bir askerin iddiasıymış bu ve daha çok Sözcü, Aydınlık ve Yeniçağ gibi ulusalcı gazete ve dergilerde çıkmış bu iddia.

 

 

 

İddia değil, gerçek. Öyle olmasa mecliste kıyametler kopmaz, hırsız çetenin Milli Savunma Bakanı da haberimiz var, fiilen onların demez, onca küfürü ortalık yerde milletvekillerinden yemez herhalde.

 

Ulusalcı dediğin o gazeteler iktidar yalakası olmadığı, gerçekleri çatır çatır yazdığı, iktidarın satın alınmış ulusal ve yerel medyası bu gerçeğe asla ve kat-a değinmeyip sakladığı için yalnızca bunlarda görmüş olabilir misin?

 

 

4 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Bu adalar bizim değilmiş, zaten Yunanlılarınmış gibi görünüyor. Birileri sizi kekliyor olmasın?.. :)

 

Yoo, adalar resmen, hukuken bizim. Seni keklemişler bizzat.

Ama derdin ne, onu anlamadım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 minutes ago, Huuu said:

 

Bu adalar bizim değilmiş, zaten Yunanlılarınmış gibi görünüyor. Birileri sizi kekliyor olmasın?.. :)

Nasıl değil? Onlar bizim kıta sahanlığımızın içindeler? Neden o zaman Yunanlılar taa bu zamana kadar durdularda ondan sonra buralara çıktılar?Yunanlılarla it dalaşmalarız hep bunlar için değilmiydi?

tarihinde yeniçeri53 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
21 dakika önce, yeniçeri53 yazdı:

Anlaşma bir şeyler karşılığı olur .Neyin karşılığında verdik acaba haberiniz varmı? Yazık oldu ! Ama en önemlisi bu adaları bu kadar yıldır Turistik açıdan değerlendirememiz oldu.Oraya vapur seferleri Oteller restoranlar plajlar villalar yapabilseydik böyle olmazdı .Saygılar.

 

Nereden bilebiliriz ki? Bu alçakların kimlere neleri sattığını, hangi kapılar ardında ülkeyi kimlere nasıl peşkeş çektiklerini biliyor muyuz ki? Bildiklerimiz bile kanımızı donduruyorsa, gerisini sen düşün. Bak yukarıda Abdurrahman Dilipak'ın yazdığı bir yazıyı astım, orada açıkça yedikleri pislikleri itiraf etmiş içeriden biri olarak. Yazdıkları da yalnızca gün yüzüne çıkacağını düşündüğü kadarı.

 

Sevgi saygı benden.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

İddia değil, gerçek. Öyle olmasa mecliste kıyametler kopmaz, hırsız çetenin Milli Savunma Bakanı da haberimiz var, fiilen onların demez, onca küfürü ortalık yerde milletvekillerinden yemez herhalde.

 

Ulusalcı dediğin o gazeteler iktidar yalakası olmadığı, gerçekleri çatır çatır yazdığı, iktidarın satın alınmış ulusal ve yerel medyası bu gerçeğe asla ve kat-a değinmeyip sakladığı için yalnızca bunlarda görmüş olabilir misin?

 

Yoo, adalar resmen, hukuken bizim. Seni keklemişler bizzat.

Ama derdin ne, onu anlamadım.

 

7 dakika önce, yeniçeri53 yazdı:

Nasıl değil? Onlar bizim kıta sahanlığımızın içindeler? Neden o zaman Yunanlılar taa bu zamana kadar durdularda ondan sonra buralara çıktılar

 

Biraz önce Google Earth'dan baktım. O adalar Yunan adaları içinde görülüyor. Adaların isimlerini şuradan buldum:

 

Türkiye'ye ait olan Yunanistan işgalindeki 18 ada'nın isimleri Ege’deki Hurşit, Fornoz, Eşek, Nergizçik, Bulamaç, Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba ve Ardacık adaları ile Akdeniz’deki Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi ve Koufonisi adaları. Bu adalar resmi kayıtlarda Türk adası olmasına rağmen Yunanistan tarafından işgal edilmiş olup günümüzde bu adalarda birçok yunanlı yaşamaktadır.

KONYA HABER ==>http://www.ajanskonya.net/guncel/yunanistan-a-verilen-18-ada-hangileri-isimleri-neler-h14364.html

Ajans Konya

Link to post
Sitelerde Paylaş
24 dakika önce, anibal yazdı:

 

AKP'nin gördüğü ve kullandığı kitle, malum cahil cühela kitlesi ve görünen o ki, Cumhuriyet tarihi boyunca bu kütle ciddi kan kaybı yaşamış. 

 

Şu an mesele, daha önce yeraltında yaşayan tiplerin, artık aleni olabiliyor olmaya cesaret bulması. Ama bu angutlar, tıpkı arap efendileri gibi, yenilmeye mahkum. Çünkü, ne kafaları çalışır, ne de bir araya gelebilirler. En son varacakları yer, Tayyibin cenazesidir. Bunların peygamberi öldükten sonra yaşananları hatırlarsan, ne demek istediğimi anlaman çok zor olmaz. 

 

 

Tayyip geberip gittiği anda bu çete dağılmakla kalmaz, direkt birbirini yer ve harcar diyorsun. Haklısın. Bunun böyle olacağını biliyoruz, imamdan devlet adamı olmaz, bunlar ülke yönetip gelecek tesis edemeyecek kadar cahil ve aptaldır ama bırakacakları enkaz kötü.

 

Bunları birbirlerine bağlayan tek şey var, o para. Din min değil.

Paracıklar tehlikeye düştüğünde patır patır dökülüp birbirlerini boğazlacaklar. İlk örneğini Fethullah'la yaşadılar işte.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu iddiayı ilk ortaya atan kişi ile ilgili haber:

 

Ege ve Akdeniz’deki adalarla ilgili olarak Demokrat Parti (DP) Yüksek Danışma Kurulu Üyesi ve Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, önemli bir iddia ortaya attı.

Ümit Yalım, Türkiye’nin ihmali sonucu, Ege ve Akdeniz’deki 16 küçük adanın Yunanistan’a kaptırıldığını iddia etti. Yalım, “Türk hükümetinin Avrupa Birliği müzakerelerinde gün almak için adaların Yunanistan tarafından ele geçirilmesine göz yumduğunu” söyledi.

Adaların Yunanistan tarafından ele geçirilmesinin 2004’te başladığını aktaran Yalım, ilk olarak da Türkiye açıklarındaki Eşek ve Bulamaç adalarının kaptırıldığını ifade etti. Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, 2004’ten bu yana “Yunanistan tarafından Ege’deki 11 ve Akdeniz’deki 5 adanın ele geçirildiğini, Yunan askerlerinin de adalarda nöbet tutuklarını” dile getirdi.

Konu Davutoğlu'na Soruldu

Konu birkaç ay önce Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na parlamentoda soruldu.

Davutoğlu’nun ise Ege’de sahiplik konusu da dahil birkaç adayı ilgilendiren sorun olduğunu ve Türkiye’nin Yunanistan ile diyalog yoluyla çözüm bulmak için çaba sarf ettiği şeklinde cevap verdiği kaydedildi.

Adaların İsimleri Şöyle

Yunanistan tarafından ele geçirildiği iddia edilen 16 ada ise şöyle: Ege’deki Hurşit, Fornoz, Eşek, Nergizçik, Bulamaç, Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba ve Ardacık adaları ile Akdeniz’deki Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi ve Koufonisi adaları.

DP Yüksek Danışma Kurulu Üyesi ve Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım ayrıca Yunanistan’ın adalarda yerleşim yerleri inşa edildiğini, asker yerleştirildiğini ve Yunan bayrağı dikildiğini ifade ediyor.

Yalım, Birinci Dünya Savaşı’nda sonra 1923’te imzalanan Lozan Anlaşması ile Ankara’nın Ege ve Akdeniz’de 9 adayı Yunanistan’a bırakmayı kabul ettiğini söyledi. Ümit Yalım, ayrıca anlaşmada adı geçen adalar arasında Yunanistan’ın 2004’ten bu yana ele geçirdiği 16 adanın olmadığının da altını çiziyor.

 

Şimdi de şunu okuyun:

(Murat Bardakçı yazmış.)

12 Adalar’ı Lozan’da verdik ama hangi Lozan’da?

 

BİLMEDEN, öğrenmeden, tek satır okumadan ve meselelerin aslına vâkıf olmadan kahvehane muhabbeti misâli kulaktan kulağa nakledilenlere dayanarak fikir yürütüp yorum yapmak ve ahkâm kesmek aslında kolay ve kâr getirici bir iştir. Millet zaten yazılı bilgiye değil kulaktan dolma ifadelere önem verdiği ve dedikoduyu da ciddî mâlûmat zannettiği için böyle palavraları ortaya atanlar bir kesimin gözünde “üstad” ve “âlim”oluverirler!

Ne güzel değil mi? Okuyup araştırmak için mübarek mâbâdınızı kımıldatma zahmetine bile katlanmadan oturduğunuz yerden uydurup duracaksınız, belge-melge hakgetirecek, hiçbir zaman mevcut olmamış hâdiseleri gerçekmiş gibi ortaya atacak, yalanlarınızı şişirip şişirip tekrarlayacak ve neticede “büyük üstad” olacaksınız! Türkiye’de bu şekilde yalanlara ve utanmazca palavralara sermaye edilen konuların başında bugün 94. yıldönümünü idrak ettiğimiz Lozan Anlaşması gelir.

BİR ÇATLAĞIN HEZEYANLARI...

Daha önce de yazmıştım, şimdi tekrar edeyim: Bir kesimin yerden yere vurduğu Lozan, Türk Tarihi’nin en şerefli anlaşmalarındandır! Senelerce süren savaşlardan bitkin ve yorgun ama zaferle çıkabilmiş bir devlet, yani Türkiye, anlaşma masasında o şartlarda alabileceği herşeyi almıştır ve Musul, Batı Trakya yahut 12 Ada gibi yerleri de elde etmek maksadıyla askerî harekâta girişmeye ise artık tâkati yoktur.

Lozan’ı yerden yere vuranların senelerden buyana sakız gibi çiğnedikleri iddialarının kaynağı, anlaşmayı Türkiye adına imzalayan üç delegeden biri olan ama sonradan deliren ve “Hayatım ve Hâtırâtım” adını verdiği akla-hayâle gelmeyen yalanlarla dolu tuğla kadar bir kitap yazan Dr. Rıza Nur’un hezeyanlarıdır. Hadiseleri belgelerle mukayese işinde henüz emekleme çağında bile olmadığımız için, arşivlerimizde her türlü kaynağın mevcut bulunmasına rağmen bu çatlak doktorun iddialarına şimdiye kadar ilmî bir cevap verilemedi. Üstelik, Lozan’ın bütün zabıtları defalarca yayınlanmış olduğu halde, inkılâp tarihçiliğinde “Atatürk’ün mavi gözlerinin verdiği ilham” çizgisini bir türlü aşamayan ulemâ da bu konuda çalışmaya tenezzül buyurmadı!

İLK LOZAN’I İŞİTTİNİZ Mİ?

Lozan bahsinde ortaya atılan ve milletin kafasını karıştıran yalanlar o kadar çoktur ki, bunlara tek tek tek cevap vermek için cildler dolusu kitap yazmak gerekir... Meselâ, 12 Adalar bahsi...

12 Adayı “Lozan’da verdiğimiz” söylenir. Doğrudur, Lozan’da verdik ama 24 Temmuz 1923’teki Lozan Anlaşması ile değil, İtalya ile 1912’de imzalamak zorunda kaldığımız “ilk” Lozan Anlaşması ile... Lozan’ın sahil semti Ouchy’de, 15 Ekim 1912’de imzaladığımız bu metin tarihlerimizde “Uşi Anlaşması” diye geçer ise de resmî adı “Lozan Anlaşması”dır, hattâ 1930’lu senelere kadar “Birinci Lozan” denmiştir. Üstelik bu ilk“Lozan”ın aslı, Osmanlı Arşivleri’nin “Muahedeler” tasnifindeki 418 ve 419 numaralı dosyalarda muhafaza edilmektedir ama kimse gidip bakmaz ve esip gürlemeye meraklı nefret tarihçilerimiz de bir değil, iki Lozan Anlaşması olduğundan bîhaber kaldıkları için uydurur da uydururlar!

Burada üzerinde üç adet imza ile yine üç adet balmumu mührün bulunduğu bir sayfa görüyorsunuz... İlk defa yayınlanan bu belge, Türkiye’nin en önemli vâroluş evrakı olan ve bugün 94. yıldönümünü idrak ettiğimiz Lozan Anlaşması’nda Türk delegelerin, İsmet Paşa’nın, Dr. Rıza Nur’un ve Hasan Bey’in, yani Hasan Saka’nın imzalarının bulunduğu sayfadır...

Lozan’ın 143. maddesine göre anlaşmanın Fransızca olan aslı Paris’te, Fransız Dışişleri Bakanlığı Arşivi’nde muhafaza edilmektedir ve metnin tamamının görüntüleri Türkiye’ye ilk defa imzalanmasından 90 küsur sene sonra, tıpkıbasımının yayınlanması maksadıyla İş Bankası Kültür Yayınları tarafından getirtilmiştir.

Lozan’a hakaretten vazgeçin beyler; ayıptır ve günahtır! O günlerin şartlarında bu kadar sene yürürlükte kalabilmiş güçlü bir anlaşma yapabilmiş olanların hayırla yâdedilmeleri gerekir!

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, Huuu yazdı:

 

 

Biraz önce Google Earth'dan baktım. O adalar Yunan adaları içinde görülüyor. Adaların isimlerini şuradan buldum:

 

Türkiye'ye ait olan Yunanistan işgalindeki 18 ada'nın isimleri Ege’deki Hurşit, Fornoz, Eşek, Nergizçik, Bulamaç, Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba ve Ardacık adaları ile Akdeniz’deki Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi ve Koufonisi adaları. Bu adalar resmi kayıtlarda Türk adası olmasına rağmen Yunanistan tarafından işgal edilmiş olup günümüzde bu adalarda birçok yunanlı yaşamaktadır.

KONYA HABER ==>http://www.ajanskonya.net/guncel/yunanistan-a-verilen-18-ada-hangileri-isimleri-neler-h14364.html

Ajans Konya

 

İzmir'e bağlı Koyun Adası'na Binali Yıldırım adlı TC Başbakanı'nın pasaport kullanarak girdiğinden de haberin yoktur.

Sonra 15 Temmuz'da sözde Tayyip'i Marmaris'te öldürmeye gidenlerden ikisinin, yine bize ait olan Keçi Adası'na sığındığını ve askerimizin bile oraya giremediğini, bu nedenle Yunan askerinin bizim adımıza arama yaptığını da...

 

Aşağıdaki anlaşmaları araştır, oku ve adaların kime ait olduğunu öğren. Google Earth'e değil, uluslarlarası anlaşma ve sözleşmelere bak.

 

"Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarları tarafından alenen Yunan askerlerine teslim edilen 17 Ada ve 1 Kayalık, İngiliz ve Amerikan haritalarında belirtilen 12 Ada deniz sınırının dışında olup 1913 Londra Antlaşması, 1923 Lozan Antlaşması, 1932 Türk-İtalyan Sözleşmesi ve 1947ParisAntlaşması ile Yunanistan’a verilmemiş/devredilmemiştir. Ayrıca Yunan askerlerine teslim edilen 17 Ada ve 1 Kayalığın payına düşen Osmanlı Genel Borçları, Lozan Antlaşması’nın 46-55 .maddeleri gereği Türkiye Cumhuriyeti tarafından son kuruşuna kadar ödenmiştir. Ayrıca Yunan işgali altında olan İzmir/Koyun, Aydın/Bulamaç, Muğla/Kalolimnoz ve Muğla/Keçi adaları da 6 millik Türk karasuları içindedir. Başbakan Binali Yıldırım’ın, Türk bayrağını saklayarak, Yunan bayrağı ve pasaportla giriş yaptığı Koyun Adası 6 millik Türk karasuları içindedir. Verilen somut belge ve örnekler, Bakanlığın ‘Ege’deki bazı adacık ve kayalıkların aidiyeti ve bununla bağlantılı olarak Türkiye ile Yunanistan arasında geçerli bir uluslararası anlaşmayla tespit edilmiş deniz sınırlarının bulunmadığı’ iddiasının, ihanetin ve işgalin üstünü örtmek için uydurulan bir gerekçe olduğunu göstermektedir." 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

Konu meclise kadar taşındı, Milli Savunma Bakanı fiilen verdiklerini açıkça beyan etti diyorum, bu kalkmış iktidar yalakası Murat Bardakçı'nın yazısını getirmiş delil diye.

Aklın başında mı? 

 

Belki de sorun Murat Bardakçı dadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, adalet123 yazdı:

 

Belki de sorun Murat Bardakçı dadır.

 

Öyle zaten. İktidar yalakası, beslemesi dedim ya  o yüzden.

İktidar adaların bizim olduğunu zaten biliyor, söylüyor, fiilen Yunan'a verdiklerini de açık seçik itiraf ediyor ama biz Murat bardakçı denen yalakayı dinleyecekmişiz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Milli Savunma Bakanı'nın 16 Ada İtirafı MHP'li Vekilleri Ayağa Kaldırdı

TBMM'de MHP'li vekiller, 16 adanın Yunanistan tarafından işgaline seyirci kalındığını savunarak Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ı ağır sözlerle eleştirdi.

 

TBMM Genel Kurulu'nda Ege kıyılarında yer alan 16 Egemenliği Andlaşmalarla Devredilmemiş Ada, Kaya ve Kayacıkların (EGAYDAAK) fiilen Yunanistan tarafından, "işgal edilmesi" kavgası yaşandı.

 

KONUŞMALAR MECLİS TUTANAKLARINDA

Milliyet'ten Önder Yılmaz'ın haberine göre İsmet Yılmaz'ın 16 adaya ilişkin fiili işgalden bahsetmesi MHP'lilerin ayaklanmasına yol açarken tartışma TBMM tutanaklarına şöyle yansıdı:

 

- Ahmet Duran Bulut (MHP/Balıkesir): Sayın Bakan, Ege'de 16 Türk adasında Yunanlıların hâkim olduğu, bayraklarını astıkları; İzmir'in karşısındaki kayalıklara yine bayraklarını diktikleri, Türk hava sahasını ihlal eden Yunan askerî helikopterine karşı müdahale etmeme emrinin verildiğini basından okumaktayız, Genelkurmay'ın internet sitesinde görmekteyiz. "Dışişleri Bakanlığı'nın talimatıyla, bizim bilgimiz dâhilinde o Adalar onlara verildi' ifadesi neticesinde bu hava ihlalinin Genelkurmay'ın internet sitesinden kaldırılması resmî olarak talep edilmiştir. Bu konuyu açıklar mısınız Genel Kurul'a?

 

"ÇİLLER KADAR OLAMADINIZ"

 

- Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz: Ege adalarıyla ilgili, Lozan Barış Antlaşması 12'nci maddesi ve Paris Barış Antlaşması madde 14 hükümleriyle egemenliği devredilenler dışında hiçbir adanın egemenliği antlaşmalarla Yunanistan'a devredilmemiştir. Bu ada, adacık ve kayalıkların egemenliği Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyeti'ne halefiyet yoluyla intikal etmiştir. Hukuken, EGAYDAAK Türkiye Cumhuriyeti'nin hâkimiyetindedir. Antlaşmalarla gerçekleştirilen bu düzenlemeye karşılık EGAYDAAK'ların bir kısmı üzerinde, başından beri ama ta Osmanlı'dan bugüne gelinceye kadar bir Yunanistan'ın fiilî uygulamaları vardır. Ancak fiilî devlet uygulamaları onların yasal, hukuki statülerini değiştirmez. Bu, uluslararası mahkemelerin de vermiş olduğu karardır. Dolayısıyla, bu durumda EGAYDAAK'lar hukuken Türkiye Cumhuriyetiegemenliğindedir. EGAYDAAK'ların üzerindeki mevcut olan fiilî Yunan uygulamaları hukuki statüyü değiştirmez.

 

- Özcan Yeniçeri (MHP/Ankara): Tansu Çiller kadar olamadınız.

 

- Yılmaz: Yine, Dışişleri Bakanlığı'nın bahse konu araştırmasının 1997 yılında... (MHP sıralarından gürültüler) Dolayısıyla, aramızdaki fark şu: Siz, 'Burayı Yunanistan'a verdi' diyerek Yunanistan lehine görüş bildiriyorsunuz. Çok şükür ki siz iktidarda değilsiniz.

 

- Oktay Vural (MHP/İzmir): Yuh lan sana be!

 

- Bülent Belen (MHP/Tekirdağ): Yazıklar olsun sana, sıvışma bakanı!

 

- Yılmaz: Eğer iktidarda olsaydınız sizin bu sözlerinizi alarak Yunanistan uluslararası mahkemelerde kullanırdı.

 

"DAHA NE İSTİYORSUNUZ"

 

- Yılmaz: Hayır, çok net şekilde siz diyorsunuz ki: 'Buralar Yunan toprağı oldu' Ne diyorsunuz? E, Yunan toprağı değilse? Tamam, biz de diyoruz ki: 'Fiilî uygulamalar egemenlik durumunu değiştirmez'. Uluslararası antlaşmalar bunu söylüyor, hakem kararları bunu söylüyor. Daha ne istiyorsunuz? Daha ne istiyorsunuz? (MHP sıralarından gürültüler)

 

- Mehmet Günal (MHP/Antalya): Ama adamlar çıktı adaya, orayı işgal ediyor.

 

- Bulut: Bakın, ben o adaların kenarından geçiyorum, Yunan hücum botları teknemin önünü kesiyor, yanaştırmıyor adaya.

 

- Erkan Akçay (MHP/Manisa): Sen Millî Savunma Bakanı olarak o adalara girebilir misin şimdi?

 

"SIVIŞMA BAKANI"

Gerginliğin doruğa çıkması üzerine TBMM Başkanvekili Sadık Yakut birleşime ara vermek zorunda kaldı. Verilen arada tutanaklar devre dışı kalırken, Bakan Yılmaz'ın komisyon sıralarından ayrılmasına MHP'liler, "Kaç kaç, işin gücün kaçmak zaten. Adı sıvışma bakanı" diye laf attı. MHP sıralarından Yılmaz'a, "Vatan toprağı işgal edilmiş, sen bu durumu kabul ediyorsun. Sesin çıkmaz. Şaka gibi, toprağım işgal edildi diyor, 'fiili işgal var' diyor, hukuken bir şey ifade etmiyor diyor' diye bağırdı.

 

Vural, Yılmaz'ın derhal açıklama yapması gerektiğini belirtirken, "derhal bu bakan azledilmeli" dedi. CHP'liler de Yılmaz'ın skandal bir açıklama yaptığını ve bunun kabul edilemeyeceğini dile getirdi.

 

MHP Manisa Milletvekili Ekran Akçay, "Sen niye fiilî uygulama yapamıyorsun da Yunanistan yapıyor fiilî uygulamayı? Yeni Yunan hükümeti kuruldu, Millî Savunma Bakanı'nın ilk ziyareti o Türk adalarına, Eşek, Bulamaç adalarına oldu. Senin Millî Savunma Bakanı olarak o adayı ziyaret etmen gerekir, Yunan askeri var orada. Bu fiilî uygulamaya, bu oldu bittiye niye izin verdiniz, siz iktidardınız o zaman?" diye konuştu.

 

16 ADACIK

Yunanistan'ın işgal ettiği öne sürülen 16 ada ve 1 kayalığın isimleri şöyle: "Koyun, Hurşit, Fornoz, Eşek, Nergizcik, Bulamaç, Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba, Ardacık, Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi, Koufonisi ve Venedik kayalıkları."

 

https://www.haberler.com/milli-savunma-bakani-16-turk-adasinda-yunanistan-7127650-haberi/

 
Link to post
Sitelerde Paylaş
55 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

İzmir'e bağlı Koyun Adası'na Binali Yıldırım adlı TC Başbakanı'nın pasaport kullanarak girdiğinden de haberin yoktur.

 

 Haberim yoktu. Dahası, İzmire bağlı bir Koyun adası olduğundan da haberim yoktu. Hâlâ da yok! :)

 

 

tarihinde Huuu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
54 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

Konu meclise kadar taşındı, Milli Savunma Bakanı fiilen verdiklerini açıkça beyan etti diyorum, bu kalkmış iktidar yalakası Murat Bardakçı'nın yazısını getirmiş delil diye.

Aklın başında mı? 

 

Kimin dediği değil, ne dediği önemli. 1923 Lozan anlaşmasında adalar verilmedi diyor, adam Lozan'ı savunuyor. Hoşuna gitmesi gerekmez mi? Ama okumuyorsun, düşünmüyorsun.

tarihinde Huuu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Türk Ateist said:

 

Öyle zaten. İktidar yalakası, beslemesi dedim ya  o yüzden.

İktidar adaların bizim olduğunu zaten biliyor, söylüyor, fiilen Yunan'a verdiklerini de açık seçik itiraf ediyor ama biz Murat bardakçı denen yalakayı dinleyecekmişiz...

 

 

Murat Bardakçı doğru söylüyor, ama bahsedilen konu başka konu. 

 

İtalya ile Osmanlı arasındaki, Uşi anlaşması olarakta bilinen o ilk anlaşma, T.C. tarafından tam olarak tanınmış değildir. Adaları veren Osmanlı'dır, ama italyanlara... 1923 Lozan'da başka adalar Yunanistan'a bırakılırken, o adalardan çekilen, daha doğrusu bunlar üstünde ağaç bile olmayan kayalıklar ki, mesken falan yok, bu nedenle haklarından Yunanistan lehine vazgeçen İtalya'dır. 

 

Bu durum, mesela meşhur Kardak gibi, sürüncemede kalmıştır. Üstünde ot bile olmasa da, kara sayılmakta ve Yunan deniz sınırını 6 mil genişletmektedir. Bu da, çanakkale ya da istanbul'dan çıkıp, Antalya'ya mesela gitmek için Yunan Denizinden geçmenizi gerektirir. Kabul edilebilir değildir ve geçmişte de edilmemiştir. Türkiye hak iddia etmese de, Yunan'ın buraları toprağı ilan etmesine de izin vermemiştir. 

 

Tabi bizim türbeyi bile koruyamayıp kaçırmaya çıkan hükümet, bu adaları da yunana kaptırmıştır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...