Jump to content

Kılıçdaroğlu referandumda gerçekten hayır mı dedi?


Recommended Posts

Bu konuda çok ciddi şüphelerim var. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin belki de en kritik oylamasını geçirdik ama bu adam bu süreçte üzerine düşeni yapmadı.

Seçimin galibi hayırdı, sandıktan hayır çıkmıştı. Ama alenen seçim sonuçları manipüle edildi. 

Madem Kılıçdaroğlu bu kadar adalete, hakka ve hukuka düşkün; madem milyonları sokaklara dökebilecek kabiliyeti vardı o halde bu halde niçin bu şaibeli referandumdan sonra bu gücünü kullanmadı?

g98vm2.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Ateist Türk yazdı:

Bu konuda çok ciddi şüphelerim var. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin belki de en kritik oylamasını geçirdik ama bu adam bu süreçte üzerine düşeni yapmadı.

Seçimin galibi hayırdı, sandıktan hayır çıkmıştı. Ama alenen seçim sonuçları manipüle edildi. 

Madem Kılıçdaroğlu bu kadar adalete, hakka ve hukuka düşkün; madem milyonları sokaklara dökebilecek kabiliyeti vardı o halde bu halde niçin bu şaibeli referandumdan sonra bu gücünü kullanmadı?

 

Çok ciddi şüphe için çok ciddi dayanak gerekir.  Bu sordugun soru ciddi bir dayanak sayılmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şüpheler çok haklı ve yerinde. Acaba Fetöcüler içeri girince niye adalet istemek aklına geldi de Ergenekon sürecinde gelmemişti? Şüphelenme gel de şimdi!

 

Ama üzülmeyin, referandum zaten son umut filan değildi. Kurtarılacak bir şey zaten kalmamıştı. Hayır da çıksa hiç bir şeyi kurtaramazdınız. İş işten geçeli çoook olduğunu ben iki yıldır filan söylüyorum. Daha önceden düşünüyordum da artık kör gözüne olunca söylemeye başladım. Daha da görmeyen varsa artık bu saatten sonra bir şey demek istemiyorum. Zamanında dedik diyeceğimizi.

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sadece Kılıçdaroğlu değil, meclistekilerin hiç birinin hayır demesi için hiç bir nedeni yok ama evet demesi için bir çok nedenleri var...

 

Türkiye denen bu ülke 1947 yılında yapılan antlaşma ve anlaşmalarla kapitalizme teslim edilmiş, bağımsızlığını yitirmiştir.

Bağımlı bir ülkede meclise girenler kapitalizme göbekten bağlı olmadığı müddetçe o konumda bulunamazlar.

Zira bağımlı bir ülke iç yönetimden değil, bağımlı olduğu dış merkezlerden yönetilir.

Dış merkezlere hizmet etmeyi seçenler için bağımlılık onun varlık nedenidir, bu yüzden bu sistemi bozmak istemezler.

Türkiye'de yapılan son referandum ise bağımlılığı daha sağlamlaştırmak ve bağımsızlık kalıntılarını yok etmek içindi.

Bu yüzden meclistekilerin hayır deme şansı yoktur ve olamaz da...

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, bilgivehis yazdı:

bu ülke 1947 yılında yapılan antlaşma ve anlaşmalarla kapitalizme teslim edilmiş, bağımsızlığını yitirmiştir.

 

Evet, ne yazık ki Atatürk ölür ölmez devrimleri durdu. Hemen de geri gitmeye başladı. Hani biz şimdi imamatip açılışında söylenen "ölülerimizi yıkayacak imam bulamıyorduk" lafı ile dalga geçiyor, gülüyor, alaya alıyoruz ya... Bunu aslında daha önce söyleyen İsmet İnönü'dür. Neden imamatip açtığı sorusuna karşı meclis kürsüsünden bu yanıtı vermiştir. Köy Enstitülerini kuşa çeviren de, Atatürk'ün kurduğu uçak fabrikasını da işlemez hale getiren odur.

 

Ondan sonra da Varşova ile Atlantik arasında sıkışırsın, ölümü gösterip sıtmaya razı ederler işte öyle.

 

Ne yazık ki Atatürk yalnız bir adamdı. İlkel bir kabileye mecburi iniş yapmış bir uzaylı gibiydi. Çok çabaladı bunlar bir insan olsunlar diye, gaz verdi, zekisiniz, çalışkansınız dedi ama içten içe ne zeki, ne de çalışkan olmadıklarını biliyordu ki Gençliğe Hitabe'yi yazdı. İlerdeki gençlikten bir parça umudu vardı. Atatürk çok çok fazla büyük geldi. Layık olmadığınız bir şeyi elinizden kaçırırsınız. Layığınızı bulursunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, bilgivehis yazdı:

Sadece Kılıçdaroğlu değil, meclistekilerin hiç birinin hayır demesi için hiç bir nedeni yok ama evet demesi için bir çok nedenleri var...

 

Türkiye denen bu ülke 1947 yılında yapılan antlaşma ve anlaşmalarla kapitalizme teslim edilmiş, bağımsızlığını yitirmiştir.

Bağımlı bir ülkede meclise girenler kapitalizme göbekten bağlı olmadığı müddetçe o konumda bulunamazlar.

Zira bağımlı bir ülke iç yönetimden değil, bağımlı olduğu dış merkezlerden yönetilir.

Dış merkezlere hizmet etmeyi seçenler için bağımlılık onun varlık nedenidir, bu yüzden bu sistemi bozmak istemezler.

Türkiye'de yapılan son referandum ise bağımlılığı daha sağlamlaştırmak ve bağımsızlık kalıntılarını yok etmek içindi.

Bu yüzden meclistekilerin hayır deme şansı yoktur ve olamaz da...

 

- İki gündür görüp duruyorum bu bağımsızlık meselesini.

 

Türkiye'Nin bağımsızlık sorunu olmamıştır, olmayacaktır (Gelecekte de İran benzeri bir şey olur en fazla. Yani Rusya veya Çin'e yakın, acayip bir takım devletlerden birisi olur). 

 

Olsaydı. "Siz Rusyanın mandası oldunuz" diye karşı çıkardım. Ama yok öyle bir şey. Tayyip bugün Ukrayna'yı ziyaret edip Rusya'Nın Kırımı işgalini tanımadığını söylemiş. Rusya ile tarım ürünü alışverişi de yeni yeni iyileşiyor.

 

ABD meselesi aslında Trump meselesidir. Obama olsa Tayyibi idare ederdi. Trump'un öyle abilik edecek kapasitesi yoktur. Yesinler birbirlerini işte! Ne güzel.

 

Tek rahatsızlığım: Bunlar geçmişte solcunun her söylediğini yalanladılar, bütün uyarıları görmezden geldiler. Şimdi dolculardan duydukları lafları (üstelik anlamadan) papağan gibi tekrar ediyorlar.

 

"TR ABD'nin Mandasıymış" 

- Daha adam ben o lafı niye ettim, ne ima ettim anlamıyor, laf ebeliği olsun da ne olursa olsun. Ben bu adamın nesine cevap vereyim? Haksız mıyım? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, Donatello23 yazdı:

 

"TR ABD'nin Mandasıymış" 

- Daha adam ben o lafı niye ettim, ne ima ettim anlamıyor, laf ebeliği olsun da ne olursa olsun. Ben bu adamın nesine cevap vereyim? Haksız mıyım? 

 

Sayın Dona, önce bağımsızlığın ne olduğunu, nasıl kazanıldığını, nasıl korunduğunu ifade etseydin, şu cümlene cevap vermeye değerdi.

Ama ben yine de çok kısa cevap vereyim, tabi bilmiyorsan sen de öğrenmiş olursun.

 

İkinci dünya savaşına kadar bağımsızlık, tanklı-toplu işgalcilere karşı kazanılmış zaferden ibaretti.

Lakin dünya hakimleri artık dünyayı paylaşmış, pazarın tek sahibi olmuş, tank-top işgaline de gerek kalmamıştı.

Sonuçta psikolojik savaşın önü açılmış, bağımsız olduğunu zan eden ülkeler yönetim aracılığıyla masa başında kaybetmişti.

Böylece bağımsızlığını masa başında kaybettiğinden habersiz Donatello gibilere de burada ahkâm kesme fırsatı doğmuştur...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, bilgivehis yazdı:

 

Sayın Dona, önce bağımsızlığın ne olduğunu, nasıl kazanıldığını, nasıl korunduğunu ifade etseydin, şu cümlene cevap vermeye değerdi.

Ama ben yine de çok kısa cevap vereyim, tabi bilmiyorsan sen de öğrenmiş olursun.

 

İkinci dünya savaşına kadar bağımsızlık, tanklı-toplu işgalcilere karşı kazanılmış zaferden ibaretti.

Lakin dünya hakimleri artık dünyayı paylaşmış, pazarın tek sahibi olmuş, tank-top işgaline de gerek kalmamıştı.

Sonuçta psikolojik savaşın önü açılmış, bağımsız olduğunu zan eden ülkeler yönetim aracılığıyla masa başında kaybetmişti.

Böylece bağımsızlığını masa başında kaybettiğinden habersiz Donatello gibilere de burada ahkâm kesme fırsatı doğmuştur...

 

 

- Yazdığımı okumamışsın ya da anlamamışsın. Biz solcular, Yani "Biz". İnönü döneminden beri TR'nin ABD ile fazla yakınlaştığını, bunun emperyalizm olduğunu, Türkiye'nin adeta bir Amerikan mandası haline geldiğini söyleyerek durumu biraz da abartırız. Bu bizim lafımız.

 

Benim öfkelendiğim, biz bunu söyleyince bize "vatan haini" filan diyenler, şimdi benzer lafları cumhuriyeti yıkmak için telafüz ediyorlar (bizim laflarımızı). ve bunu birşey bilip bilmeden yapıyorlar. TV'deki talk-showdan duyup filan.

 

Bu 1)

 

2) Türkiye Tayyibin mandasındadır. Yaklaşan ekonomik kriz de Donald Trump'dan değil, AKP'Nin aşırı uç politikalarının sonucudur. 

 

/Ben bu politikaya karşıyım. Rusya ve İran yerine Batı ile yakınlaşmaktan yanayım. Çünkü Rusya-İran diye bir cephe oluşursa bunlar kaybedecektir. 

 

Öyle yani. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Referandum sonrası, şaibeli seçim sonucuna karşı halk şiddet içermeyen etkili bir halk direnişi gösterebilirdi. Hiçbir siyasi irade ortaya konulmadı.

 

Kılıçdaroğlunun iddiası: Silahlı gruplar vardı, kan dökülmesinin önüne geçmek için pasif kaldık. Memnunuz. (Darbe sonrası akp'lilerin sivil grupları silahlandırdığı, emniyet envanterinde eksik olan yarı otomatik silahların, bu kafa kesme meraklısı, şeriatçı halk militanlarında olduğu ortaya çıktı. Hatta bu silahlarla bazı adi suçlar da işlendi)

 

Kılıçdaroğlu'nun haklılık payı var mı ?  Var.

Ama gerçekten samimi mi ? Bilmiyoruz.

 

Olayların bu kadar basit olmadığı kanaatindeyim. Chp geçmişte yaptığı gibi o gün de  affedilemez bir hata yapmıştır.

 

Bildiğiniz gibi referandumla Atatürk'ün Cumhuriyeti Kağıt üzerinde yıkılmıştır.

Artık kuvvetler ayrılığı, bağımsız yargı, demokrasi kağıt üzerinde de kalmamıştır.

Anayasa hukuku litaratürüne göre kurulan rejimin adı objektif, tarafsız olarak tanımlarsak ''diktatörlük'' /totaliter plebisiter dikatörlüktür.

Artık ülkemizin adı ve bayrağı aynı kalsa da, Atatürk'ün kurduğu demokratik laik hukuk devletiyle fiilen de kağıt üzerinde de alakası kalmamıştır.

Biz bu çerçevede parlementer sistemden demokratik başkanlık sistemine geçmedik. 15 yıllık süreçte Rejim fiilen değişmişti, hukuken de değişti.

1876 öncesine geri döndük. (Artık Tayyip gidip Ahmet Mehmet de gelse, yeni Türkiyedeki rejim cumhuriyet olmayacaktır. Ta ki düzeltilinceye kadar.)

 

Chp'nin tarihinde kara bir lekedir bu, Cumhuriyete sahip çıkması gereken belki de son günde sessiz kalınmıştır.

(Referandum öncesi meclis görüşmelerinde hararetle direnen tek parti ve irade chpli vekillerdi.

Burada kendilerini çok takdir etmiştim ama sonrasında gösterilen kabullenme tam bir hayal kırıklığıydı.)

 

Sonuç: Atatürk'ün Türkiyesi düşük zekalı, şark kurnazı siyasi islamcılara tamamıyla mücadelesiz bir şekilde terk edilmiştir.

 

Chp'nin affedemediğimiz hatalarından bazıları:  

 

1-Deniz Baykalın Tayyibin önünü açması, çarşaf açılımı gibi hareketleri vs.

2-Ekmellettin vakası.   Bir yazarın dediği gibi bize şerefli bir yenilgiyi bile çok gördüler, ''Seve seve oy verceksiniz'' lafını hatırladıkça tüylerim halen diken diken oluyor.

3-Nazlı Ilıcak, Altan Tan gibi cemaat tetikçisi isimlerin savunulmaya çalışılması, isimlerinin meydandan haykırılması (Kılıçdaroğlunun ABD ve  F tipi cemaatle yakınlaşması da kısmen doğrudur.)

4- Şaibeli Referandumun kabullenilmesi.

 

Kanaatimce Akp'nin oyununa gelerek dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla sıranın kendisine geldiğini anlayan, ve kaybettiği itibar ile parti içi muhalefeti susturmak adına  yapılan

adalet yürüşüyü, Chp ve Kılıçdaroğlunun geçmiş hatalarını temizleyememiştir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Felliks yazdı:

 

 

Kılıçdaroğlunun iddiası: Silahlı gruplar vardı, kan dökülmesinin önüne geçmek için pasif kaldık. Memnunuz.

 

 

Önce tespitinizin doğru olduğunu ifade edeyim.

Kılıçdaroğlu alıntıladığım yukarıdaki beyanatıyla zaten Türkiye Cumhuriyetini referandumdan önce teslim ettiğini itiraf etmiş oldu.

Bir tarafta Türkiye Cumhuriyeti için yüz binlerce insan canını veriyor, diğer tarafta ise Türkiye Cumhuriyetinin kurucu parti genel başkanı, silahlı guruplar var diyerek Türkiye Cumhuriyetinin teslim edilişinden memnun olduğunu söylüyor.

Savaşla, kanla alındı, Kılıçdaroğlunun memnuniyetiyle verildi. 

Kendisinin itirafından daha kesin kanıt olmaz herhalde.

Böylesine memnun olan bir Kılıçdaroğlu, halkın ciddi bir şekilde tepkisi olsaydı yapacağı yegane davranış, halkı pasifize etmek olacaktı...

Link to post
Sitelerde Paylaş
On ‎11‎.‎10‎.‎2017 at 03:19, Felliks yazdı:

adalet yürüşüyü, Chp ve Kılıçdaroğlunun geçmiş hatalarını temizleyememiştir.

 

Öyle tabii. Bu adalet yürüyüşünün Ergenekon adı takılmış hıyanet tezgahına karşı yapılması gerekiyordu. Fetoşlar için değil. Fakat referandum ile kurtarılacak bir şey zaten kalmamıştı, artık zaten çok geç olmuştu. Referandum ile kaybedilecek bir şey zaten kalmamıştı, kaybedilen çoktan kaybedilmişti.

 

Üstüne tüy dikti tabii, o başka da... Kaçmış bir fırsat filan değil yani, referandumun sonucunun kurtaracağı bir şey zaten kalmamıştı.

 

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 10.10.2017 at 19:11, democrossian said:

 

Evet, ne yazık ki Atatürk ölür ölmez devrimleri durdu. Hemen de geri gitmeye başladı. Hani biz şimdi imamatip açılışında söylenen "ölülerimizi yıkayacak imam bulamıyorduk" lafı ile dalga geçiyor, gülüyor, alaya alıyoruz ya... Bunu aslında daha önce söyleyen İsmet İnönü'dür. Neden imamatip açtığı sorusuna karşı meclis kürsüsünden bu yanıtı vermiştir. Köy Enstitülerini kuşa çeviren de, Atatürk'ün kurduğu uçak fabrikasını da işlemez hale getiren odur.

 

Ondan sonra da Varşova ile Atlantik arasında sıkışırsın, ölümü gösterip sıtmaya razı ederler işte öyle.

 

Ne yazık ki Atatürk yalnız bir adamdı. İlkel bir kabileye mecburi iniş yapmış bir uzaylı gibiydi. Çok çabaladı bunlar bir insan olsunlar diye, gaz verdi, zekisiniz, çalışkansınız dedi ama içten içe ne zeki, ne de çalışkan olmadıklarını biliyordu ki Gençliğe Hitabe'yi yazdı. İlerdeki gençlikten bir parça umudu vardı. Atatürk çok çok fazla büyük geldi. Layık olmadığınız bir şeyi elinizden kaçırırsınız. Layığınızı bulursunuz.

Doğru. Maalesef Mustafa Kemalin ölümünden sonra 1938 den sonra Türkiye hem ekonomik hemde askeri olarak abd emperyalizminin hedefine konuldu. Fetullahçılar abd tarafından Türkiyeyi bölmek için türkiyenin icine yerleştirilmis bir gladyo idi. Önce Türkiyeyi borclandırdılar, ve Atatürkün mirası olan bagımsız ekonomi yerine, sürekli borç devşiren, sıcak paraya bağımlı bir ülke haline getirdiler. Tabii bu ekonomiye bağlı olarak Türkiyede sürekli iktidar yapip iktidar deviren, ve Atatürkün bagımsız,üreten,güçlü ve çağdaş Türkiye icin yürüttüğü politikaları da ortadan kaldırdılar. Ama şuanda artık Türkiye uyanıyor, Abdnin 60 yıllık gladyosu bugün cezaevinde. Abdnin Türkiyeyi bölmek için ve Türkiyeyi işgal etmek icin basımıza bela ettiği güç bugün temizleniyor. Daha ne istiyosunuz ya? Artık Türkiye Abdnin bu girişimlerine sessiz kalamiyor, nasıl kalacak? Türkiyenin birikimi Tayyip Erdoganıda aşıyor. Tayyip Erdoğanı daha dogrusu Turkiyeyi yonetenleri bazı şeylere mecbur bırakıyor. Abd bunun farkında değilmi? Cia köpekleri niye havlıyor sanıyorsunuz? 

 

Merak etmeyin herşey güzel olacak.. Çok az kaldı.. çok az..

#AydınlıkTürkiyeYolunda

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 dakika önce, Kuranınizinde yazdı:

Türkiye uyanıyor, Abdnin 60 yıllık gladyosu bugün cezaevinde. Abdnin Türkiyeyi bölmek için ve Türkiyeyi işgal etmek icin basımıza bela ettiği güç bugün temizleniyor.

 

Tayyip, Atatürk'ü, Cumhuriyeti temizliyor.

Tayyipin Fetoyu temizlemesi, sizin gibi bir çoğunu böyle tuzağa düşürüyor, siz de bunu yutuyorsunuz.

Feto gitti Tayyip geldi, Tayyip Fetonun mimarıdır, Fetonun hedefinde sapma yok, Türkiye Cumhuriyetini yıkma hedefi takır takır işliyor...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, bilgivehis said:

 

Tayyip, Atatürk'ü, Cumhuriyeti temizliyor.

Tayyipin Fetoyu temizlemesi, sizin gibi bir çoğunu böyle tuzağa düşürüyor, siz de bunu yutuyorsunuz.

Feto gitti Tayyip geldi, Tayyip Fetonun mimarıdır, Fetonun hedefinde sapma yok, Türkiye Cumhuriyetini yıkma hedefi takır takır işliyor...

 

Böyle birşey yok. Uyduruyorsun. Tayyip Erdoğan Cumhuriyeti nasil yıkacak? Hangi gücle yapacak , Erdoganin silahli ordusumu var? Yeni bir rejim inşa etmek icin silahlı guçleriniz olmali. Ama Tayyip Erdoğan birakın silahli gücü, artık iktidarinın son günlerini yasıyor. Abd cumhuriyeti yıkma gorevini fetullahçilara verdi. Türkiyeyi bölmek ve cumhuriyeti yıkmak icin 15 Temmuzu planladilar ama basarisiz oldular. Şimdide Tayyip Erdoğan uzerinden Turkiyeye dıs bir mudahaleyi mesrulastirmak icin ileriye dönük planlari var amerikanin. Turkiyede rehim degisikligi gibi seyler imkansiz boyle biseyin olmasi imkansiz.

 

Bizimde bilsiklerimiz var dostum :)15 ay sonra görüşelim olur mu?

 

#AYDINLIKTÜRKİYEYOLUNDA

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Kuranınizinde yazdı:

Böyle birşey yok. Uyduruyorsun. Tayyip Erdoğan Cumhuriyeti nasil yıkacak? Hangi gücle yapacak , Erdoganin silahli ordusumu var? Yeni bir rejim inşa etmek icin silahlı guçleriniz olmali. Ama Tayyip Erdoğan birakın silahli gücü, artık iktidarinın son günlerini yasıyor.

 

Eksik anlatmışsın, tayyip ak sarayda aşçı başı sadece...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...