Jump to content

Türkçe - öztürkçe


Recommended Posts

  • İleti 234
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

2 saat önce, Buzul yazdı:

Türkçede hangi eklerin ne gibi işlevleri vardı da,o ekler bugün işlevlerini yerine getiremiyor.

 

Sel eki yoktur türkçede. Kumsal ve uysal kelimelerine bakıp böyle bir ek var sanıldı ve bir sürü sel, sal ekli kelime türetildi. Görsel, işitsel, duysal, konusal, vb...

 

İmse eki, gibi yapmak anlamı katar. Gülümsemek... Oysa animsamak kelimesinde anar gibi yapmak olmaz, saçma olur. Üstelik ada gelmez. Oysa benimsemek, önemsemek gibi kelimelerde ada da getirilmiş.

 

Çıl eki hayvan avlayan hayvan eki iken (balıkçıl, tavşancıl), bencil, insancıl gibi kelimelerin tüketiminde gelişigüzel kullanılmış.

 

Gibi...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Zarava ehmel yazdı:

   Bilgisayar kelimesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bence bu konuda ki en başarılı örneğimiz bu kelimedir.

   Benim aklıma bu geldi.Böyle örnekler varsa yine bu başlık altına yazalım.En azından bu işin mümkün olduğunu görmüş oluruz.

 

Bu kelime güzel, başarılı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Ten Ten yazdı:

Almanları seviyorum.

Almanlar televizyon yerine fernseher kullanıyorlar.Hiç tuhaflarına gitmiyor.

Biz uzağı gösteren desek tuhafımıza gider.

 

Tuhaf olur zaten. :)

 

Televizyon tutmuş, yerleşmiş. Baştan bir kelime önerilseymiş, bilgisayar gibi, olurmuş.

tarihinde Huuu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Huuu yazdı:

 

Tuhaf olur zaten. :)

 

Televizyon tutmuş, yerleşmiş. Baştan bir kelime önerilseymiş, bilgisayar gibi, olurmuş.

Bence tuhaf olmazdı.

clairvoyant  kelimesi yerine durugörü kelimesini bulmuşuz.

uzgörü  diyebiliriz televizyon için. :)

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, Ten Ten yazdı:

Bence tuhaf olmazdı.

clairvoyant  kelimesi yerine durugörü kelimesini bulmuşuz.

uzgörü  diyebiliriz televizyon için. :)

 

 

İşte bütün mesele, öbürü dile yerleşmeden bulunup kullanıma sunulmasında. Duru görü tutmuş, öbürü yerleşmeden kendi yerleşmiş.

 

Televizyon girerken uzgörü denseymiş olurmuş. Ama artık olmaz.

 

Ama televizyon zaten olabilir. Hiç bir sakıncası yok. O artık türkçe. 

tarihinde Huuu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Sel eki yoktur türkçede. Kumsal ve uysal kelimelerine bakıp böyle bir ek var sanıldı ve bir sürü sel, sal ekli kelime türetildi. Görsel, işitsel, duysal, konusal, vb...

 

İmse eki, gibi yapmak anlamı katar. Gülümsemek... Oysa animsamak kelimesinde anar gibi yapmak olmaz, saçma olur. Üstelik ada gelmez. Oysa benimsemek, önemsemek gibi kelimelerde ada da getirilmiş.

 

Çıl eki hayvan avlayan hayvan eki iken (balıkçıl, tavşancıl), bencil, insancıl gibi kelimelerin tüketiminde gelişigüzel kullanılmış.

 

Gibi...

 

Sel ve sal ekinin Türkçeye kazandırılması çok iyi olmuş,yoksa bile.Bu sözcük arapçadan dilimize geçen i ekinin görevini yerine getiriyor.Kurumi demek yerine,Kurumsal demek çok çok daha iyi ve Türkçeyle uyumlu.

Gülümsemek:Gülümseme eylemi

Anımsamak:Anımsama eylemi

Benimsemek:Benimseme eylemi

Önemsemek:Önemseme eylemi

Şimdi sen bu eklerin yanlış kullanıldığını söylüyorsun.Peki sana göre benimsemek,önemsemek,anımsamak nasıl yazılmalıdır.Önemlemek,benimlemek,anımlamak biçiminde mi?

 

Bencil,insancıl gibi sözcükler peki nasıl olmalı.Benci,insancı biçiminde mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hangi solcular öztürkçeciliği savunmuş? Öztürkçe fikrini uygulamaya koyan kemalist sistem. Kemalizm ile solun ne alakası var ki?

Bu Türk düşmanlarının özellikle de Türkçe için yaptığı karalama propagandalarına çok aldanıyorsunuz. Türkçe gayet zengin, köklü ve güçlü bir dil. Eğer gerçekten fakir kaldıysa bunun tek sorumlusu ota boka özenen travesti Osmanlı zihniyetidir. 

Tamam hiç yabancı kelime de girmesin demiyoruz. Ama bakıyorsun Türkçede mesela 6-7 bin küsür Arapça kelime var. Arapçada ise sadece 300-400 küsür Türkçe kelime var. Bunun adı resmen kültürel emperyalizm. Sanki onların esareti altında yaşamışız gibi.

Bu apaçık bir enayilik, dangalaklıktır. Süzme salaklıktır. Utanmadan bu rezilliği entel süsü verilmiş cümlelerle savunuyorlar bir de. "Firkli kiltirlirli itkilişimi girmik çik gizil zinginlişiyiriz ni gizil"

Yani Arapların Türklerden görüp de aldığı hemen hemen hiçbir şeyi yok. Adamlar ne güzel kendi kültürlerine, kendi özlerine sahip çıksınlar. Ama biz illa keriz gibi a'dan z'ye onların her şeyini benimseyeceğiz, başka yolu yok!

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Huuu yazdı:

 

Öz ne demek, diğerleri üvey mi? Mesela yüzlerce yıllık gül (çicek) farsçadan alınmadır. Ama farsça gûl şeklindedir ve anlamı çiçektir. Bizde ise belli bir çiçeğin adıdır. Şimdi işbu kelime üvey mi?

 

Kalp üvey mi? Akıl üvey mi? Bunları atarsak bunlarla kurulan deyimler de topal kalacak. Bu doğru olur mu?

 

- Hayır ama Komputır yerine Bilgisayar, Teyyare yerine Uçak daha güzel, I-Phone yerine akıllı-telefon filan. 

İlla ki alacaksan, Farsa bize daha yakın. Azeriler gibi Respublika yerine, Cumhuriyet daha iyi. Yine de Cumhuriyet gibi kelimelerin öz Türkçesinin türetilebilmesi lazım. 

Dİğer yandan oromobil gibi bazı kelimelere ancak "Araç", "Taşıt" diyebiliyoruz. Ama "Kişisel Taşıma aracı" filan gibi kelime de üretilebilir. 

 

4 saat önce, Huuu yazdı:

 

Dil kendiliğinden gelişen bir organizmadır. Doğal olarak yol alır. Dile müdahale etmek yanlıştır. Yabancı dilden giren kelimelerin kimin yerini alacağına biz karar veremeyiz.

 

- Müdahele edilmeseydi Osmanlıca konuşuyor olacaktık.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, kavak yazdı:

Bilhassa teknik kelimelerin Türkçe karșılıkları neredeyse yok gibi.

Mesela "full HD dizi izle"...

Buradaki "full" kelimesinin karșılığı ne olmalı Sizce?

 

 

 

- Tamamen yüksek çözünürlüklü.

Türkçe hiç öyle fakir değil. Ama felsefi kelimeler. Mesela Cumhuriyet, Felsefe, Hükümdarlık, 

Bence soyutlanmış Türk gruplarına gidilip, "İktidar" vs gibi felsefi kavramların karşılığı aranmalı. sonra daha teknik kelimeler buna bakılarak üretilmeli.

 

2 saat önce, Ten Ten yazdı:

Almancada ne diyorlar full hd ye.

 

Aslında full kelimesi gereksiz yarımı mı var hd nin.:)

 

Hd (high density) yerine yüksek yoğunluklu veya yüksek çözünürlüklü kelimeleri kullanılabilir.

 

- Öz Almancası var ama TV voll HD dendiğini hatırlar gibiyim.

 

1 saat önce, Zarava ehmel yazdı:

   Bilgisayar kelimesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bence bu konuda ki en başarılı örneğimiz bu kelimedir.

   Benim aklıma bu geldi.Böyle örnekler varsa yine bu başlık altına yazalım.En azından bu işin mümkün olduğunu görmüş oluruz.

 

- Tarayıcı ve yazıcı da süper kelimeler. Mouse yok, Klavye yok....

 

1 saat önce, kavak yazdı:

Bunlar da fena değil bence:

 

Arkeoloji : Kazıbilim
Astronomi : Gökbilim

 

Gökbilim´den haberim vardı, ama Kazıbilim´i sözlükte yeni gördum.

 

- Kazıbilim daha başarılı.

 

Ama benim dediğim örnekte olduğu gibi. Bunlar zaten Yunancadan geliyor. Arkeo= Eski, Logia= Bilim.

 

Türkçeye'de bir çeşit Eski Yunanca bulmak lazım. Mesela ben TDK olsam Orhun yazıtlarını didik didik eder, bir proto-Türkçe dili, artık yol olduysa bile, tekrar icat ederdim. O zaman daha kavramsal kelimelerin Türkçesini doğru biçimde icat edebiliriz.

 

1 saat önce, Ten Ten yazdı:

Almanları seviyorum.

Almanlar televizyon yerine fernseher kullanıyorlar.Hiç tuhaflarına gitmiyor.

Biz uzağı gösteren desek tuhafımıza gider.

 

- Ama almanca çok eklentili bir dil. O yüzden seviyorsundur. Kelimeleri sürekli birleştiriyorlar. Belki de o yüzden teknolojide de çok ilerliyorlar. Her şeyleri öz-Almanca.

 

1 saat önce, Ten Ten yazdı:

Bence tuhaf olmazdı.

clairvoyant  kelimesi yerine durugörü kelimesini bulmuşuz.

uzgörü  diyebiliriz televizyon için. :)

 

 

 

- O zaman radyo'yu da değiştirmen gerek. 

 

Almanca derken buldum valla.

 

Radyo = Dalga Alıcısı

TV = Görüntülü dalga Alıcısı (oldu da bitti)

 

Peki sizce Modem'e ne diyebiliriz?

 

1 saat önce, Huuu yazdı:

 

İşte bütün mesele, öbürü dile yerleşmeden bulunup kullanıma sunulmasında. Duru görü tutmuş, öbürü yerleşmeden kendi yerleşmiş.

 

Televizyon girerken uzgörü denseymiş olurmuş. Ama artık olmaz.

 

Ama televizyon zaten olabilir. Hiç bir sakıncası yok. O artık türkçe. 

 

- Her dilin bir mantığı var. Fernseher Almancada olur. Türkçede iğrenç olur. O zaman Dürbünle karıştırılır. Dürbünde onlarda Frenglass, Yani "uzağı gösteren gözlük",

Dilin mantığına uyman lazım. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkçeye çok güzel öztürkçe sözcükler kazandırılmıştır. Bunlar dilimizi zenginleştirmiştir. Yani örneğin bir olasılık şahane güzel bir sözcük. İhtimal yerine bin kere yeğlerim.

 

Çok güzel ve çok tutan sözcüklerden biri bilgisayar. Mükemmel bir türetim, çok zekice ve yakışıklı. Yeryağının petrol yerine geçmesi çok zor ama olanak dışı değil. Zamanla yerleşebilir. Çok da güzel olur.

 

Bunlar zaten öneri. Akvaryuma atılan yemler. Balıklar istediğini yer istemediğini yemez. Zorlayan filan yok. Tutmayan öneriler kaybolur gider. Ve bağlacının bile yerine Türkçesi var. Ama ve, çok yerleşmiş olduğu için başka bir sözcüğün yerini tutması son derece zor. Zaten zorlayan da yok. Ama tutmuş ve yerleşmiş sayılması zor sayıda sözcük var. Çok da güzel oluyor dilin yenileşmesi. Zaviye yerine açı önerisi örneğin bizzat Atatürk'ün çok zekice ve çok güzel bir önerisidir ve tam bir kesinlikle tutmuştur.

 

Olası mümkün ve muhtemel yerine filan geçmiyor. Olası muhtemel yerine geçiyor. "Mümkün"ün karşılığı "olabilir"dir. Mümkün olabilir demek yanlıştır. Ya sadece mümkün denecek, ya sadece olabilir. Bu çok göze batan ve yakışıksız bir yanlış olmadığı için dikkat çekmiyor ama aslında ikisini birden söylemeye gerek yok. "Satürn'ün henüz keşfedemediğimiz başka uyduları olabilir" gibi bir cümle yeterlidir. "Satürn'ün henüz keşfedemediğimiz başka uydularının olması mümkündür." şeklinde bir cümleye gerek yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, Buzul yazdı:

benimsemek,önemsemek,anımsamak nasıl yazılmalıdır.Önemlemek,benimlemek,anımlamak biçiminde mi?

 

Bencil,insancıl gibi sözcükler peki nasıl olmalı.Benci,insancı biçiminde mi?

 

Yeşleşti artık.  O nedenle üzerinde durmak anlamsız. Ama hatırlamak varken anımsamak demenin gereği yok. Diğerlerini de artık yanlış da olsa kullanacağız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, Ateist Türk yazdı:

Hangi solcular öztürkçeciliği savunmuş? Öztürkçe fikrini uygulamaya koyan kemalist sistem. Kemalizm ile solun ne alakası var ki?

Bu Türk düşmanlarının özellikle de Türkçe için yaptığı karalama propagandalarına çok aldanıyorsunuz. Türkçe gayet zengin, köklü ve güçlü bir dil. Eğer gerçekten fakir kaldıysa bunun tek sorumlusu ota boka özenen travesti Osmanlı zihniyetidir. 

Tamam hiç yabancı kelime de girmesin demiyoruz. Ama bakıyorsun Türkçede mesela 6-7 bin küsür Arapça kelime var. Arapçada ise sadece 300-400 küsür Türkçe kelime var. 

 

Atatürk öztürkçeciliği önce uygulamış,  sonra hata yaptığını anlayıp vazgeçmiş. Ama tdk daha sonra bunu devam ettirmiş. Buna en çok solcular sahip çıkmış.  Sağcılar bu konuda doğru tavrı benimsemiş. Bir solcu olarak bunu söylemem gerek.

 

"Travesti Osmanlı zihniyeti" demekle kendi atalarına laf söylemiş oluyorsun. Bu nasıl laf!

 

Biz enfiye diyoruz. Arapça burun anlamındaki enf kelimesinden geliyor. Araplar burunotu diyor. Dil böyle bir şey. Dile müdahale olmaz. Olursa zarar verir.

 

"Tamam hiç yabancı kelime de girmesin demiyoruz" Dil senin zabıtalığını kabul etti mi ki kaç tane yabancı kelime gireceğini,  nelerin girip nelerin giremeyeceğini belirleme hakkını kendinde görüyorsun? Her gün yüzlerce yabancı kelime giriyor zaten. Arapçada farsça alerji var diye o tarafı tıkadın, İngilizceden giriyor şimdi.

 

Sen onlara çare öner. Ama sen onları bırakmış, yüzlerce yıllık "hafıza,  hatıra, ömür, hayat, çare, tedavi, teşhis, ihtimal" gibi kelimelerine üvey muamelesi çekiyorsun. "Anımsamak" nedir?! :(

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, Donatello23 yazdı:

 

- Hayır ama Komputır yerine Bilgisayar, Teyyare yerine Uçak daha güzel, I-Phone yerine akıllı-telefon filan. 

İlla ki alacaksan, Farsa bize daha yakın. Azeriler gibi Respublika yerine, Cumhuriyet daha iyi. Yine de Cumhuriyet gibi kelimelerin öz Türkçesinin türetilebilmesi lazım. 

Dİğer yandan oromobil gibi bazı kelimelere ancak "Araç", "Taşıt" diyebiliyoruz. Ama "Kişisel Taşıma aracı" filan gibi kelime de üretilebilir. 

 

- Müdahele edilmeseydi Osmanlıca konuşuyor olacaktık.

 

Osmanlıca diye bir dil yoktu. Osmanlı dönemi Türkçesi idi o. Günlük konuşma dili o zamanın Türkçesi idi. 

 

Sadeleştirme bir ölçüde gerekliydi. Özellikle terimlerin türkçe karsiliklarının bulunması iyi oldu. Ama aşırıya kaçıldı.  Öztürkcecılık kötü ve yanlış oldu. Zarar verdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, democrossian yazdı:

Olası mümkün ve muhtemel yerine filan geçmiyor. Olası muhtemel yerine geçiyor. "Mümkün"ün karşılığı "olabilir"dir. Mümkün olabilir demek yanlıştır. Ya sadece mümkün denecek, ya sadece olabilir. Bu çok göze batan ve yakışıksız bir yanlış olmadığı için dikkat çekmiyor ama aslında ikisini birden söylemeye gerek yok. "Satürn'ün henüz keşfedemediğimiz başka uyduları olabilir" gibi bir cümle yeterlidir. "Satürn'ün henüz keşfedemediğimiz başka uydularının olması mümkündür." şeklinde bir cümleye gerek yok.

 

Televizyonda dikkat et, hep "olası" diyorlar. Mesela "olası deprem" dediklerinde bu "muhtemel deprem" demek oluyor. Ama "bunun gerçekleşmesi olası degil" gibi bir cümlede mümkün değil anlamında kullanılıyor.

 

Tdk sitesinde olası kelimesinin tanımına bak, orada bile hem "mümkün" hem de "muhtemel" deniyor. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
42 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Atatürk öztürkçeciliği önce uygulamış,  sonra hata yaptığını anlayıp vazgeçmiş. Ama tdk daha sonra bunu devam ettirmiş. Buna en çok solcular sahip çıkmış.  Sağcılar bu konuda doğru tavrı benimsemiş. Bir solcu olarak bunu söylemem gerek.

 

"Travesti Osmanlı zihniyeti" demekle kendi atalarına laf söylemiş oluyorsun. Bu nasıl laf!

 

Biz enfiye diyoruz. Arapça burun anlamındaki enf kelimesinden geliyor. Araplar burunotu diyor. Dil böyle bir şey. Dile müdahale olmaz. Olursa zarar verir.

 

"Tamam hiç yabancı kelime de girmesin demiyoruz" Dil senin zabıtalığını kabul etti mi ki kaç tane yabancı kelime gireceğini,  nelerin girip nelerin giremeyeceğini belirleme hakkını kendinde görüyorsun? Her gün yüzlerce yabancı kelime giriyor zaten. Arapçada farsça alerji var diye o tarafı tıkadın, İngilizceden giriyor şimdi.

 

Sen onlara çare öner. Ama sen onları bırakmış, yüzlerce yıllık "hafıza,  hatıra, ömür, hayat, çare, tedavi, teşhis, ihtimal" gibi kelimelerine üvey muamelesi çekiyorsun. "Anımsamak" nedir?! :(

 

An anı kelimelerinden türetilmiş anımsamak.

Nesini beğenmiyorsun?

 

12 eylül 1980 darbesinden sonra edebiyat dersi yerine Türkçe dersi konuldu.

Failun failatün diye saçmasapan şeyler ezberletiliyordu. :)

Arapça farsça kelimelerden kurtulduğumuza çok sevinmiştik.

Örneğin arapçadan gelen cevap kelimesi yerine yanıt kelimesi kullanıyorduk.

Liseye başladık eski kafalılar yüzünden yeniden cevap kelimesi kullanmaya başladık.

Bende 1950 yılında yazılmış logaritma üzerine yazılmış ders kitabı var.

Arapça farsça kelimeler yüzünden birşey anlaşılmıyordu.Babama dedeme sormuştum.Günlük hayatınızda böyle mi konuşuyordunuz diye hayır demişlerdi. :)

Dedemin babası kurtuluş savaşınada katılmış osmanlı subayı olduğu halde arapça farsça kelimeleri kullanmıyormuş.

Hala muhasebe derslerinde türkçe karşılıkları olduğu halde arapça farsça kelimeler kullanılıyor.

Said nursi gibi konuşanlardan birşey anlamıyorum. :)

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Ten Ten yazdı:

An anı kelimelerinden türetilmiş anımsamak.

Nesini beğenmiyorsun?

 

12 eylül 1980 darbesinden sonra edebiyat dersi yerine Türkçe dersi konuldu.

Failun failatün diye saçmasapan şeyler ezberletiliyordu. :)

Arapça farsça kelimelerden kurtulduğumuza çok sevinmiştik.

Örneğin arapçadan gelen cevap kelimesi yerine yanıt kelimesi kullanıyorduk.

Liseye başladık eski kafalılar yüzünden yeniden cevap kelimesi kullanmaya başladık.

Bende 1950 yılında yazılmış logaritma üzerine yazılmış ders kitabı var.

Arapça farsça kelimeler yüzünden birşey anlaşılmıyordu.Babama dedeme sormuştum.Günlük hayatınızda böyle mi konuşuyordunuz diye hayır demişlerdi. :)

Dedemin babası kurtuluş savaşınada katılmış osmanlı subayı olduğu halde arapça farsça kelimeleri kullanmıyormuş.

Hala muhasebe derslerinde türkçe karşılıkları olduğu halde arapça farsça kelimeler kullanılıyor.

Said nursi gibi konuşanlardan birşey anlamıyorum. :)

 

 

 

"Anı"yı beğenmiyor değilim, "hatıra"yı beğenmeyenleri beğenmiyorum.  :)

 

İkisi de Türkçe diyorum. "Hatırlamak" varken "anımsamak" gibi uyduruk bir kelime türetmeyi beğenmiyorum. 

 

Faülatün 12 eylülle gelmedi, daha önceden de vardı. Divan edebiyatımızın bir bilgisidir.

 

Said-i nursī gibi konuşmayı savunmuyorum ki...

 

tarihinde Huuu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Huuu yazdı:

 

"Anı"yı beğenmiyor değilim, "hatıra"yı beğenmeyenleri beğenmiyorum.  :)

 

İkisi de Türkçe diyorum. "Hatırlamak" varken "anımsamak" gibi uyduruk bir kelime türetmeyi beğenmiyorum. 

 

Faülatün 12 eylülle gelmedi, daha önceden de vardı. Divan edebiyatımızın bir bilgisidir.

 

Said-i nursī gibi konuşmayı savunmuyorum ki...

 

12 eylül kaldırdı dedim.Getirdi demedim.

Atatürk ün konuşmasında bile o devirde kimsenin anlamadığı kelimeler var.

Dedem devlet memuru olduğu halde  böyle konuşmuyordu.

Örneğin Adnan menderes de  Atatürk gibi arapça farsça kelimeleri bolca kullanıyordu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...