Jump to content

Türkçe - öztürkçe


Recommended Posts

7 dakika önce, Buzul yazdı:

Saçmalıyorsun.Neden mi?Kalp kan pompalayan organ,bu organdan kalpsiz türemiş.Bu da acımasız anlamına geliyor.Kalpsiz ve acımasız aynı anlama geliyor.Yürekten yüreksiz türemiş.Yüreksiz de korkak kişi anlamına geliyor.Kalp ile yürekte aynı anlama geliyor.İkisine de aynı eki getiriyorsun,ama aynı anlama gelmiyorlar.Nasıl oluyor bu.Neymiş efendim,ayrım ile fark ayrıymış.Siz ekini ekleyip,aynı anlama gelen iki sözcükten ayrı anlama gelen sözcükler ortaya çıkartırken iyi,ama ayrım sözcüğünden ayrımcılık sözcüğünü türetirken kötü.Neymiş,farkcılık diyebilirmiymişim.Aynı anlama gelen iki sözcüğe siz eki getirip,ayrı iki anlamı sözcük türetmeyi ilginç karşılama.Kazanın doğurduğuna inanıyorsun da,öldüğünü neden inanmıyorsun :0_80cbc_37a71a73_L:

 

Buradaki ilişkiyi senin bana değil, benim sana karşı kullanmam gerekir, ama sen bana karşı kullandın. :)

 

Kalp ve yürek anlamdaş. Ama ikisi de sonuna aynı eki aldıklarında farklı anlamlara bürünüyorlar. Bu da bizim dilimizdeki bir özellik. Yâni bu iki kelimenin de bizim dilimizde kazandığı özellik bu. Başka bir dilde kalpsiz diye bir kelime yok. Kalp kelimesi arapçada var ama orada onun kalpsiz gibi bir anlamı yok.

 

Fark ve ayrım anlamdaş değil. Sana iki saattir bunu anlatmaya çalışıyorum. Ayrım, fark kelimesine karşılık olsun diye türetilmiş ama artık farklı bir anlama sahip olmuş. Farksız diyebilirsin ama ayrımsız diyemezsin (dersin ama o anlama gelmiyor, dikkat et). Farkında dersin, ayrımında dersen zorlama ve sevimsiz olur. Farklılık dersin ama ayrımcılık diyemezsin, komik olursun. Fark etmez dersin ama ayırmaz dersen anlamı değişir.

 

Anladın mı? Umarım ve inşallah! :)

tarihinde Huuu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 234
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

9 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Buradaki ilişkiyi senin bana değil, benim sana karşı kullanmam gerekir, ama sen bana karşı kullandın. :)

 

Kalp ve yürek anlamdaş. Ama ikisi de sonuna aynı eki aldıklarında farklı anlamlara bürünüyorlar. Bu da bizim dilimizdeki bir özellik. Yâni bu iki kelimenin de bizim dilimizde kazandığı özellik bu. Başka bir dilde kalpsiz diye bir kelime yok. Kalp kelimesi arapçada var ama orada onun kalpsiz gibi bir anlamı yok.

 

Fark ve ayrım anlamdaş değil. Sana iki saattir bunu anlatmaya çalışıyorum. Ayrım, fark kelimesine karşılık olsun diye türetilmiş ama artık farklı bir anlama sahip olmuş. Farksız diyebilirsin ama ayrımsız diyemezsin (dersin ama o anlama gelmiyor, dikkat et). Farkında dersin, ayrımında dersen zorlama ve sevimsiz olur. Farklılık dersin ama ayrımcılık diyemezsin, komik olursun. Fark etmez dersin ama ayırmaz dersen anlamı değişir.

 

Anladın mı? Umarım ve inşallah! :)

Sen neyin kafasını yaşıyorsun ya.Kalp ile yürek aynı anlamda.Olağan koşullarda ikisine de siz eki getirince,aynı anlama gelmeliler.Ama ikisine siz eki getirmişler,ayrı iki anlamı olan sözcük ortaya çıkartmışlar.Aynı anlama gelen iki sözcüğe,aynı ekleri getirerek,ayrı anlamlı sözcükler ortaya çıkaran,onlara ayrı ayrı anlamlar yükleyen kim?İnsanlar.Ekler değil.:smashfreak:

 

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Buzul yazdı:

Sen neyin kafasını yaşıyorsun ya.Kalp ile yürek aynı anlamda.Olağan koşullarda ikisine de siz eki getirince,aynı anlama gelmeliler.Ama ikisine siz eki getirmişler,ayrı iki anlamı olan sözcük ortaya çıkartmışlar.Aynı anlama gelen iki sözcüğe,aynı ekleri getirerek,ayrı anlamlı sözcükler ortaya çıkaran kim?İnsanlar.Ekler değil.:smashfreak:

 

Ama bunu bilerek ve uğraşarak yapmamışlar, bu kendiliğinden ve zamanla oluşmuş. Yani belki ilk zamanlar ikisinin de anlamı aynıydı, sonradan biri korkak, diğeri zalim anlamına büründü.

 

Kalpsiz de, yüreksiz de birer deyim hâline gelmiş. Doğrudan ifade ettikleri ilk anlamlarından uzaklaşıp deyimleşmişler. İsim olarak kullanmak istenecek olsa biraz çaba sarfetmek gerekecek. Mesela  "kalp nakli ameliyatı sırasında adam bir süre kalpsiz olarak yaşadı." Burada deyim değil, isim olarak kullanıldığı anlaşılıyor. 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Huuu yazdı:

 

Ama bunu bilerek ve uğraşarak yapmamışlar, bu kendiliğinden ve zamanla oluşmuş. Yani belki ilk zamanlar ikisinin de anlamı aynıydı, sonradan biri korkak, diğeri zalim anlamına büründü.

 

Kalpsiz de, yüreksiz de birer deyim hâline gelmiş. Doğrudan ifade ettikleri ilk anlamlarından uzaklaşıp deyimleşmişler. İsim olarak kullanmak istenecek olsa biraz çaba sarfetmek gerekecek. Mesela  "kalp nakli ameliyatı sırasında adam bir süre kalpsiz olarak yaşadı." Burada deyim değil, isim olarak kullanıldığı anlaşılıyor. 

 

 

 

 

Bilerek ve uğraşarak yapmaları ya da yapmamaları önemli değil.Sonuç olarak anlamdaş sözcüklere getirilen,siz eki ikisine de aynı anlamı vermelidir.Öyle olmasını bekleriz..Ama görüyoruz ki,aynı anlamları olan iki sözcüğü aynı ekler gelmiş,ama ayrı anlamları olan iki sözcük ortaya çıkmış.Sen istersen bunu bilerek ve uğraşarak yap.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Buzul yazdı:

Bilerek ve uğraşarak yapmaları ya da yapmamaları önemli değil.Sonuç olarak anlamdaş sözcüklere getirilen,siz eki ikisine de aynı anlamı vermelidir.Öyle olmasını bekleriz..Ama görüyoruz ki,aynı anlamları olan iki sözcüğü aynı ekler gelmiş,ama ayrı anlamları olan iki sözcük ortaya çıkmış.Sen istersen bunu bilerek ve uğraşarak yap.

Ama dedim ya, deyim olmuşlar. Isım olarak kalsalar muhtemelen ikisi de aynı anlama sahip olmaya devam edecekti. 

 

Ayrıca anlamdaş kelimeler zamanla nüans ayrışması yaşar. Çok belli belirsiz anlam farklılığı oluşur. Kalp ile yürek kelimeleri demiyle olmuş. Cevap ile yanıt da öyle oluyor, hayat ile yaşam da...

 

Neyse, sonuçta ayrım ile fark farklı. "Ayrımındayım" soğuk ve sevimsiz. 

 

Dilde zorlama olmamalı. Dil doğal ortamda iyi gelişir, ideolojik ve yapay müdahaleler dili sakatlar. Sözün özü bu...

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 dakika önce, Huuu yazdı:

Ama dedim ya, deyim olmuşlar. Isım olarak kalsalar muhtemelen ikisi de aynı anlama sahip olmaya devam edecekti. 

 

Ayrıca anlamdaş kelimeler zamanla nüans ayrışması yaşar. Çok belli belirsiz anlam farklılığı oluşur. Kalp ile yürek kelimeleri demiyle olmuş. Cevap ile yanıt da öyle oluyor, hayat ile yaşam da...

 

Neyse, sonuçta ayrım ile fark farklı. "Ayrımındayım" soğuk ve sevimsiz. 

 

Dilde zorlama olmamalı. Dil doğal ortamda iyi gelişir, ideolojik ve yapay müdahaleler dili sakatlar. Sözün özü bu...

İşte ben ondan söz ediyorum.Kan pompalayan organ anlamına gelen iki sözcük.Bildiğin organ.Bunların ikisine de siz eki gelmiş.Aynı anlama gelmelerini beklersin.Düz mantıkla bakacak olursan da kan pompalayan organları yok anlamına gelmelidir.Ama bir bakıyorsun,biri olmuş acımasız,öteki olmuş korkak.

Ek olarak yürek ameliyatı olacak desem karşımdaki bu ne anlama geliyor diyip,yüzüme bön bön bakmaz sanırım.Çünkü yürek ile kalp aynı anlamda.Ama bunu tuhaf karşılayabilirler.Çünkü yürek ameliyatı yaygın bir kullanım değil.Ayrımındayım sözcüğü de aynı bu biçimde.Yaygın kullanılmıyor ya,alışıldık değil ya.Kullanınca da yadırganıyor.İtici,soğuk ve tuhaf geliyor karşıdaki kişiye.

 

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Buzul yazdı:

İşte ben ondan söz ediyorum.Kan pompalayan organ anlamına gelen iki sözcük.Bildiğin organ.Bunların ikisine de siz eki gelmiş.Aynı anlama gelmelerini beklersin.Düz mantıkla bakacak olursan da kan pompalayan organları yok anlamına gelmelidir.Ama bir bakıyorsun,biri olmuş acımasız,öteki olmuş korkak.

Ek olarak yürek ameliyatı olacak desem karşımdaki bu ne anlama geliyor diyip,yüzüme bön bön bakmaz sanırım.Çünkü yürek ile kalp aynı anlamda.Ama bunu tuhaf karşılayabilirler.Çünkü yürek ameliyatı yaygın bir kullanım değil.Ayrımındayım sözcüğü de aynı bu biçimde.Yaygın kullanılmıyor ya,alışıldık değil ya.Kullanınca da yadırganıyor.İtici,soğuk ve tuhaf geliyor karşıdaki kişiye.

 

Yani sonunda benim dediğime geldin demek ki. İyi, sevindim. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 saat önce, haci yazdı:

Hepinize doğal seçilim yasasını hatırlatıyorum. Yeri değil gibi geliyor ama aslında tam yeri...

Temelde bu bir fizik yasasıdır ama, biyolojide ve bir dereceye kadar da sosyal bilimlerde geçerlidir.

Dilde şöyle bir kullanılma alanı var:

Daha önce o dilde olmayan rakip terimler ortaya atılır. Onlardan biri o dili kullananlar tarafından yeğlenir.

Çoğunluk o terimi (kelimeyi) seçmiştir. Yalnız o kabul görmüştür....

Doğal seçilim yasası yalnız evrimden değil, aynı zamanda dillerin  zenginleşmesinden de sorumludur.

 

 

- Bu doğru. Toplum gibi, bir toplumun dili de yaşayan ve sürekli gelişen bir organizma gibidir.

 

19 saat önce, Huuu yazdı:

 

Doğadaki seçilim yasası hayatta kalanın gelişmesi ve devamı üzerine kurulu. Dildeki seçilimi belirleyen etkenler arasında, dilde ekonomiklik yasası başta geliyordur herhalde. Yani en az harf ve hece ile ifade edebilme...

 

Mesela cumhuriyet 4 hece, ona karşılık türetilip uydurulan kamubuyurum ise 5 hece. Tutmaması normal. :)

 

 

 

- Bu da doğru. Ama dil aynı zamanda bir araçtır. Bilgisayarı nasıl yenileyip upgrade edebiliyorsan, dil denen aracı da daha kullanışlı olsun diye, yeniden ayarlayabilirsin. Bütün dillerde bu yapılır. Bir tek Türkçede olan bir şey değil.

 

19 saat önce, haci yazdı:

Hiç belli olmuyor.. Böyle bir kural yok dilde.. Hiç umulmadık, beklenmedik bir kelime tutuyor..

 

Örnek: Türkçeye yeni bir kelime girdi.. konsensus.... Bu Türkçe karşılığı olduğu halde kullanılan bir kelime.

Şu anda doğal seçilim yasasına tabi... İlerde hangisinin seçileceği belli değil...

 

 

- Fikir birliği. 

 

14 saat önce, Huuu yazdı:

 

Yerleşmiş olan kelimelerin atılması tabii ki çok kötü bir şey. Neden atalım ki, yerleşmiş artık. 

 

Türkçe kökenli sözcük üretmek ise ancak yeni bir kavram veya eşya çıkmışsa o zaman gerekebilir. Oysa eskiden beri kullanılan, yerleşmiş kelimelere karşılık kelime türeyip durdular.

 

Kelime vardı, sözcük diye bir şeye ne gerek vardı ki?

 

 

 

- fikir birliği dersen (mutabakat yerine) genç öğrenciler bu kavramı daha iyi anlarlar. Çünkü "fikir birliği" denince, zaten anlıyorsun. Sözlüğe bakmana gerek kalmıyor.

 

14 saat önce, Huuu yazdı:

 

Müselles yerleşmiş değildi sanırım. Zaten o dönem okullu oranı da çok azdı. Üçgen iyi bir buluş, açı da öyle.

Ama sen şimdi müselles ile duvarı, kelimeyi, hatırlamak ve hayatı bir mi tutuyorsun?

 

 

 

- İşte zorlaşır. Almanca çok güzel bir dil çünkü eklentileri vs. var. Belirli sayıda kelimenin anlamını bildin mi, daha uzun kelimelerin anlamını kendi kendine çıkartabiliyorsun. Öz Türkçeleşince bizim dilimiz de öyle oluyor. Mesela bir Fransıca'daki karmaşıklık, sürekli sözlük peşinde koşma zorunluluğu ortadan kalkmış oluyor. 

 

Hukuk örneğini verdik. Oysa ilk hukuk dilinden başlanması gerekir. Köylünün bile hukuk dilini anlayabilmesi lazım. Mevcut durum ise bunun tam tersi.

 

13 saat önce, Huuu yazdı:

 

Yayılmacılık ile emperyalizm aynı şey değil ki. :)

 

Ayrım kelimesi soğuk değil, "ayrımında" soğuk. 

 

Bak mesela "ayırımcılık" diyoruz ve bunda sorun yok, bu iyi ve uygun. Ama "ayriminda" kötü, yavan, soğuk, zevksiz, yapmacık, yapay...

 

Üstelik fark ve farkında varken, ona ne gerek var?

 

Bak, "ayrımcılık" yerine "farkcılık" diyebilir misin? Hayır. Demek ki ayrım ile fark ayrılmaya ve başka yönlere doğru yol almaya başlamış.

 

İşte sizin yanildığınız yer o ayrım yeridir. :)

 

- Ayrımcılık gayet güzel olmuş işte.

"Yayılmacılık" tam olmuyor. emperyalizm ise, "dialektik materyalizm" gibi, siyasi bir kavram. Ama siyaset bilimcilerin "yayılmacılık" kelimesini kullanmaları daha mantıklı.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Huuu yazdı:

Yani sonunda benim dediğime geldin demek ki. İyi, sevindim. :)

Karşıdaki kişiye soğuk ve itici gelmesinin nedeni o.Yürek ameliyatı desem bile tuhaf karşılanır,kalp ile aynı anlama geldiği halde.Çünkü bu kullanım alışıldık,karşılaşılan bir kullanım değil.Yoksa yürekte,kalpte aynı anlamda.Karşıdaki kişinin bunu nasıl algıladığına bağlı.Benim yanımda biri yürek ameliyatı dese,bunu tuhaf karşılamam,ama başka birisi bunu tuhaf bulabilir.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Donatello23 yazdı:

- fikir birliği dersen (mutabakat yerine) genç öğrenciler bu kavramı daha iyi anlarlar. Çünkü "fikir birliği" denince, zaten anlıyorsun. Sözlüğe bakmana gerek kalmıyor.

 

- Ayrımcılık gayet güzel olmuş işte.

"Yayılmacılık" tam olmuyor. emperyalizm ise, "dialektik materyalizm" gibi, siyasi bir kavram. Ama siyaset bilimcilerin "yayılmacılık" kelimesini kullanmaları daha mantıklı.

 

 

Böyle çoklu alıntı yapınca sana alıntıyla cevap vermek zor oluyor.

 

Fikir birliği veya uzlaşı.. Mutabakat eskiden biliniyordu ve şimdi bilinmiyor yeni kuşaklarca. Bu iyi mi, kötü mü? Bundan 50 yıl önce bu ülkenin edebiyatçılarının yazdığı romanları, öyküleri, şiirleri bu ülkenin şimdiki kuşaklarının anlayamaması iyi mi kötü mü?..

 

Ayrımcılık güzel de, fark kelimesiyle anlam olarak bir ilgisi yok. Ben "ayrımındayım" için kötü dedim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
55 dakika önce, Buzul yazdı:

Karşıdaki kişiye soğuk ve itici gelmesinin nedeni o.Yürek ameliyatı desem bile tuhaf karşılanır,kalp ile aynı anlama geldiği halde.Çünkü bu kullanım alışıldık,karşılaşılan bir kullanım değil.Yoksa yürekte,kalpte aynı anlamda.Karşıdaki kişinin bunu nasıl algıladığına bağlı.Benim yanımda biri yürek ameliyatı dese,bunu tuhaf karşılamam,ama başka birisi bunu tuhaf bulabilir.

 

Tabii ki... İşte bu nedenle dile yapay müdahalelerde bulunmak sıkıntılı. Bırakalım dil doğal yolunda ilerlesin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Huuu yazdı:

 

Böyle çoklu alıntı yapınca sana alıntıyla cevap vermek zor oluyor.

 

Fikir birliği veya uzlaşı.. Mutabakat eskiden biliniyordu ve şimdi bilinmiyor yeni kuşaklarca. Bu iyi mi, kötü mü? Bundan 50 yıl önce bu ülkenin edebiyatçılarının yazdığı romanları, öyküleri, şiirleri bu ülkenin şimdiki kuşaklarının anlayamaması iyi mi kötü mü?..

 

Ayrımcılık güzel de, fark kelimesiyle anlam olarak bir ilgisi yok. Ben "ayrımındayım" için kötü dedim.

 

- Eğitimli kimseler tabi ki araştıracak. Ama lisanın daha kullanışlı olması açısından bu değişim bence olumlu bir değişim. 

Ben mesela Üniversite'de farsça öğrenmeyi düşünmüştüm. 

 

- günlük hayatta, siyasette / bilimde, halkın neyin ne olduğunu daha kolay anlaması daha önemli.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...