Jump to content

Türkçe - öztürkçe


Recommended Posts

Hepinize doğal seçilim yasasını hatırlatıyorum. Yeri değil gibi geliyor ama aslında tam yeri...

Temelde bu bir fizik yasasıdır ama, biyolojide ve bir dereceye kadar da sosyal bilimlerde geçerlidir.

Dilde şöyle bir kullanılma alanı var:

Daha önce o dilde olmayan rakip terimler ortaya atılır. Onlardan biri o dili kullananlar tarafından yeğlenir.

Çoğunluk o terimi (kelimeyi) seçmiştir. Yalnız o kabul görmüştür....

Doğal seçilim yasası yalnız evrimden değil, aynı zamanda dillerin  zenginleşmesinden de sorumludur.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 234
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

14 dakika önce, haci yazdı:

Hepinize doğal seçilim yasasını hatırlatıyorum. Yeri değil gibi geliyor ama aslında tam yeri...

Temelde bu bir fizik yasasıdır ama, biyolojide ve bir dereceye kadar da sosyal bilimlerde geçerlidir.

Dilde şöyle bir kullanılma alanı var:

Daha önce o dilde olmayan rakip terimler ortaya atılır. Onlardan biri o dili kullananlar tarafından yeğlenir.

Çoğunluk o terimi (kelimeyi) seçmiştir. Yalnız o kabul görmüştür....

Doğal seçilim yasası yalnız evrimden değil, aynı zamanda dillerin  zenginleşmesinden de sorumludur.

 

Doğadaki seçilim yasası hayatta kalanın gelişmesi ve devamı üzerine kurulu. Dildeki seçilimi belirleyen etkenler arasında, dilde ekonomiklik yasası başta geliyordur herhalde. Yani en az harf ve hece ile ifade edebilme...

 

Mesela cumhuriyet 4 hece, ona karşılık türetilip uydurulan kamubuyurum ise 5 hece. Tutmaması normal. :)

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Doğadaki seçilim yasası hayatta kalanın gelişmesi ve devamı üzerine kurulu. Dildeki seçilimi belirleyen etkenler arasında, dilde ekonomiklik yasası başta geliyordur herhalde. Yani en az harf ve hece ile ifade edebilme...

 

Mesela cumhuriyet 4 hece, ona karşılık türetilip uydurulan kamubuyurum ise 5 hece. Tutmaması normal. :)

 

 

Hiç belli olmuyor.. Böyle bir kural yok dilde.. Hiç umulmadık, beklenmedik bir kelime tutuyor..

 

Örnek: Türkçeye yeni bir kelime girdi.. konsensus.... Bu Türkçe karşılığı olduğu halde kullanılan bir kelime.

Şu anda doğal seçilim yasasına tabi... İlerde hangisinin seçileceği belli değil...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, haci yazdı:

Hiç belli olmuyor.. Böyle bir kural yok dilde.. Hiç umulmadık, beklenmedik bir kelime tutuyor..

 

Örnek: Türkçeye yeni bir kelime girdi.. konsensus.... Bu Türkçe karşılığı olduğu halde kullanılan bir kelime.

Şu anda doğal seçilim yasasına tabi... İlerde hangisinin seçileceği belli değil...

 

 

Doğru... 

 

Ama şu da var,  konsensüs günlük dilde yok henüz. Daha çok politika muhabbetlerine görülüyor. Günlük dile geçmesi biraz zor gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Murat Bardakçı arena vb sözcüklerin Türkçeye girişini özentilik olarak görüp,tutarsız bir biçimde tutuculuk yapıyorken ve Türkçenin içine yerleşmiş Arapça ve Farsça sözcükleri bolca kullanmaktan da geri kalmıyor.

http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/1508091-merhum-ve-magfur-turkcemiz

 

Bütün bunların üzerine bir de özenti merakı ucuzluğunu ilâve edin ve dilin uğradığı tecavüzü daha yakında görmek isterseniz revaçtaki semtlere, meselâ Teşvikiye, Nişantaşı yahut Harbiye taraflarına veya alışveriş merkezlerine gidip etrafınıza dikkatle bakın: Türkçe bir tabelâ artık yok gibidir, isimlerin neredeyse tamamı yabancı dildedir, tek-tük bazı Türkçe isimler de gâvur telâffuzu ile yazılmışlardır ve bu özenti curcunasının altında “Bir ara buluşup drink alalım diiir, teyk keyr” diye konuşan asil ve necip bir nesil dolaşmaktadır!

 

Eeee be Murat Bardakçı,Türkçeye yerleşmiş Arapça ve Farsça sözcüklerin atılmasını,bunların yerine Türkçe kökenli sözcüklerin üretilmesini eleştiriyorsun.Ama sonra diyorsun ki,şuralara buralara gidin orada Türkçe adlı iş yeri yok gibidir.Bu kullanılan sözcükleri de dilimize alalım.Nasıl ki zamanında Arapça ve Farsça sözcükleri doldurmuşlar Türkçeye.Bunları da alalım.Neden bunlar bizim dilimizin parçası olmasınlar ki.Neden tutuculuk yapıyorsun.Meydan Türkçe oluyor da,Arena Türkçe olamıyor mu?

Öptüm seni şekerim diyelim.Kis Yu şekerim diyelim ne olacak ki.Bak ne güzel

Sen ve Yu.Bak gördün mü?Artık iki tane sen anlamına gelen sözcüğümüz oldu.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
23 dakika önce, Buzul yazdı:

Türkçeye yerleşmiş Arapça ve Farsça sözcüklerin atılmasını,bunların yerine Türkçe kökenli sözcüklerin üretilmesini eleştiriyorsun.

 

Yerleşmiş olan kelimelerin atılması tabii ki çok kötü bir şey. Neden atalım ki, yerleşmiş artık. 

 

Türkçe kökenli sözcük üretmek ise ancak yeni bir kavram veya eşya çıkmışsa o zaman gerekebilir. Oysa eskiden beri kullanılan, yerleşmiş kelimelere karşılık kelime türeyip durdular.

 

Kelime vardı, sözcük diye bir şeye ne gerek vardı ki?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Yerleşmiş olan kelimelerin atılması tabii ki çok kötü bir şey. Neden atalım ki, yerleşmiş artık. 

 

Türkçe kökenli sözcük üretmek ise ancak yeni bir kavram veya eşya çıkmışsa o zaman gerekebilir. Oysa eskiden beri kullanılan, yerleşmiş kelimelere karşılık kelime türeyip durdular.

 

Kelime vardı, sözcük diye bir şeye ne gerek vardı ki?

 

 

Demi demi müselles varken,neden üçgen sözcüğünü ortaya atarsın ki.Zaviye varken neden açı sözcüğünü ortaya atarsın ki.Bunları ortaya atıp,neden o sözcükleri Türkçeden atarsın ki.Öyle kalsalardı.Sanki üçgeni sen buldun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, Buzul yazdı:

Demi demi müselles varken,neden üçgen sözcüğünü ortaya atarsın ki.Zaviye varken neden açı sözcüğünü ortaya atarsın ki.Bunları ortaya atıp,neden o sözcükleri Türkçeden atarsın ki.Öyle kalsalardı.Sanki üçgeni sen buldun.

 

Müselles yerleşmiş değildi sanırım. Zaten o dönem okullu oranı da çok azdı. Üçgen iyi bir buluş, açı da öyle.

Ama sen şimdi müselles ile duvarı, kelimeyi, hatırlamak ve hayatı bir mi tutuyorsun?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Müselles yerleşmiş değildi sanırım. Zaten o dönem okullu oranı da çok azdı. Üçgen iyi bir buluş, açı da öyle.

Ama sen şimdi müselles ile duvarı, kelimeyi, hatırlamak ve hayatı bir mi tutuyorsun?

 

 

O sözcükler,bunların Türkçesine ne gerek var diyip atılmamış,bunlar yerine Türkçe sözcük üretilmemiş olsaydı.Bugün bu sözcükler kullanılıyordu.Benim söz ettiğim bu.Ama şu var tabi.Bugün dile yerleşmiş,kökleşmiş,Türkçenin özüne işleyip,Türkçeleşmiş sözcükleri de atamazsın,bu olanaklı bir durum da değil.Bunun ayrımındayım.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, Buzul yazdı:

 ayrımındayım.

 

Neden farkında değilsin de ayrımındasın? :)

 

Görüyorsun değil mi, ne demek istediğimi anlıyor musun? Hem farkında kelimesini atmaktan yana olmadığını söylüyorsun, hem de ayrımında gibi soğuk bir "tilciği" veya "sözcüğü" ona yeğliyorsun. :)

 

Nazımın güzel şiirinde "ne sen bunun farkındasın, ne de polis farkında" diyor. Sen bunu "ayrımında" yapmayı matah bir şey sananlardansın. :)

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Neden farkında değilsin de ayrımındasın? :)

 

Görüyorsun değil mi, ne demek istediğimi anlıyor musun? Hem farkında kelimesini atmaktan yana olmadığını söylüyorsun, hem de ayrımında gibi soğuk bir "tilciği" veya "sözcüğü" ona yeğliyorsun. :)

 

Nazımın güzel şiirinde "ne sen bunun farkındasın, ne de polis farkında" diyor. Sen bunu "ayrımında" yapmayı matah bir şey sananlardansın. :)

 

 

Seçimimi Türkçe kökenli olanlardan yana kullanırım,elimden geldiğince.Bu tutumum kutsal arap yayılmacılığı ve sömürgeciliğine karşı da bir duruştur aynı zamanda.Ayrım sözcüğünü soğuk görüp,yadırgayan da sensin.

Bu arada yayılmacılık sözcüğünü de itici ve soğuk buldun mu?Emperyalizm sözcüğünü mü kullansaydım.Ne dersin. 

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Buzul yazdı:

Seçimimi Türkçe kökenli olanlardan yana kullanırım,elimden geldiğince.Bu tutumum kutsal arap yayılmacılığı ve sömürgeciliğine karşı da bir duruştur aynı zamanda.Ayrım sözcüğünü soğuk görüp,yadırgayan da sensin.

Bu arada yayılmacılık sözcüğünü de itici ve soğuk buldun mu?Emperyalizm sözcüğünü mü kullansaydım.Ne dersin. 

 

Yayılmacılık ile emperyalizm aynı şey değil ki. :)

 

Ayrım kelimesi soğuk değil, "ayrımında" soğuk. 

 

Bak mesela "ayırımcılık" diyoruz ve bunda sorun yok, bu iyi ve uygun. Ama "ayriminda" kötü, yavan, soğuk, zevksiz, yapmacık, yapay...

 

Üstelik fark ve farkında varken, ona ne gerek var?

 

Bak, "ayrımcılık" yerine "farkcılık" diyebilir misin? Hayır. Demek ki ayrım ile fark ayrılmaya ve başka yönlere doğru yol almaya başlamış.

 

İşte sizin yanildığınız yer o ayrım yeridir. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Yayılmacılık ile emperyalizm aynı şey değil ki. :)

 

Ayrım kelimesi soğuk değil, "ayrımında" soğuk. 

 

Bak mesela "ayırımcılık" diyoruz ve bunda sorun yok, bu iyi ve uygun. Ama "ayriminda" kötü, yavan, soğuk, zevksiz, yapmacık, yapay...

 

Üstelik fark ve farkında varken, ona ne gerek var?

 

Bak, "ayrımcılık" yerine "farkcılık" diyebilir misin? Hayır. Demek ki ayrım ile fark ayrılmaya ve başka yönlere doğru yol almaya başlamış.

 

İşte sizin yanildığınız yer o ayrım yeridir. :)

sanada sözcük beğendiremiyoruz. :)

 

http://wikidiff.com/scientifical/scientific

 

scientific ile scientifical arasında ki fark nedir diye sormuşlar. :)

tarihinde Ten Ten tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
20 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Yayılmacılık ile emperyalizm aynı şey değil ki. :)

 

Ayrım kelimesi soğuk değil, "ayrımında" soğuk. 

 

Bak mesela "ayırımcılık" diyoruz ve bunda sorun yok, bu iyi ve uygun. Ama "ayriminda" kötü, yavan, soğuk, zevksiz, yapmacık, yapay...

 

Üstelik fark ve farkında varken, ona ne gerek var?

 

Bak, "ayrımcılık" yerine "farkcılık" diyebilir misin? Hayır. Demek ki ayrım ile fark ayrılmaya ve başka yönlere doğru yol almaya başlamış.

 

İşte sizin yanildığınız yer o ayrım yeridir. :)

Aynı anlamda kullanılıyorlar.Ayrım sözcüğü soğuk ve itici değilse,ayrımındayım da soğuk ve itici olamaz.Ayrım sözcüğünü itici bulmayıp,ayrımındayım sözcüğünü itici bulmanız oldukça ilginç ve şaşırtıcı.

Fark ve farkında varken,onlarla aynı anlama gelen Türkçe kökenli sözcüklerin olmasında da bir sakınca yok.

Türkçe kökenli sözcükleri de elimden geldiğince kullanmayı sürdüreceğim,arapsevicilerin hoşuna gitmesede.

Bu arada yapay da yapay,o neden size yapmacık gelmiyor,onun yerine de sevimli ve sımsıcak suni sözcüğünü kullansanız çok güzel olur.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
16 dakika önce, Buzul yazdı:

Aynı anlamda kullanılıyorlar.Ayrım sözcüğü soğuk ve itici değilse,ayrımındayım da soğuk ve itici olamaz.Ayrım sözcüğünü itici bulmayıp,ayrımındayım sözcüğünü itici bulmanız oldukça ilginç ve şaşırtıcı.

Fark ve farkında varken,onlarla aynı anlama gelen Türkçe kökenli sözcüklerin olmasında da bir sakınca yok.

Türkçe kökenli sözcükleri de elimden geldiğince kullanmayı sürdüreceğim,arapsevicilerin hoşuna gitmesede.

Bu arada yapay da yapay,o neden size yapmacık gelmiyor,onun yerine de suni deseniz çok güzel olur.

 

Dil böyledir ama... "ayrım" gayet güzeldir ama "ayrımında" kötü ve zorlama olabilir. Dilimiz de diğer diller gibi doğal gelişen, canlı, yaşayan bir organizma olarak varlığını sürdürme hakkına sahip. 

 

Bak düşünmüyorsun, sana aralarındaki farkı yazdım, ayrımcılık yerine farkcilik diyebilir misin? Ikisi farklı artık. Ayrım, fark kelimesinden farklılaşmış.

 

Sen hâlâ ısrar ediyorsun. Et, tamam da mantikli bir karşı argüman geliştirerek yap. Öyle de yapmıyorsun, onun yerine "arap sevicisi" gibi, anlamsız, işe yaramaz, irrite edici, kısır polemik ürünü sözlerle geçiştirmeye çalışıyorsun.

 

Hâlâ kendi öz kelimene arap muamelesi yapmak...

 

Bu ayıptır, ama dil bilinci olana. Sizler daha buna sahip değilsiniz. Şöyle düşünmüyorsunuz, ya bu kelimelerle atalarımız ve biz yıllarca derdimizi ifade etmişiz, türküler söylemişiz, atasözlerinde yer almış bunlar, o halde bu benim öz varlığıdır, demiyorsunuz.

 

Yapay da yapay bir kelime. Sondaki ay takısı işlevsiz. Daha önce türkçede ay eki sadece yön bildiren kuzey, güney gibi kelimelere gelen bir işleve sahipti. Yeni türkçede keyfî olarak kullanıldı. 

tarihinde Huuu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Dil böyledir ama... "ayrım" gayet güzeldir ama "ayrımında" kötü ve zorlama olabilir. Dilimiz de diğer diller gibi doğal gelişen, canlı, yaşayan bir organizma olarak varlığını sürdürme hakkına sahip. 

 

Bak düşünmüyorsun, sana aralarındaki farkı yazdım, ayrımcılık yerine farkcilik diyebilir misin? Ikisi farklı artık. Ayrım, fark kelimesinden farklılaşmış.

 

Sen hâlâ ısrar ediyorsun. Et, tamam da mantikli bir karşı argüman geliştirerek yap. Öyle de yapmıyorsun, onun yerine "arap sevicisi" gibi, anlamsız, işe yaramaz, irrite edici, kısır polemik ürünü sözlerle geçiştirmeye çalışıyorsun.

 

Hâlâ kendi öz kelimene arap muamelesi yapmak...

 

Bu ayıptır, ama dil bilinci olana. Sizler daha buna sahip değilsiniz. Şöyle düşünmüyorsunuz, ya bu kelimelerle atalarımız ve biz yıllarca derdimizi ifade etmişiz, türküler söylemişiz, atasözlerinde yer almış bunlar, o halde bu benim öz varlığıdır, demiyorsunuz.

 

Yapay da yapay bir kelime. Sondaki ay takısı işlevsiz. Daha önce türkçede ay eki sadece yön bildiren kuzey, güney gibi kelimelere gelen bir işleve sahipti. Yeni türkçede keyfî olarak kullanıldı. 

sorgulama itaat et. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Ten Ten yazdı:

sorgulama itaat et. :)

 

Yaygınlaşınca mecburen uyuyoruz biz de. Ama sorgulamak da kaçınılmaz.

 

Mesela mecburi vardı. Onu beğenmeyip zorunlu diye bir şey uydurdular. Nedir bu zorunlu, onda da zor var ve bu zor da arapça. O zora neden un eklediler? O un nedir, ne işe yarar? Bir de zorunsuz olur mu? Zorunlu oluyorsa zorunsuz da olmalı.

 

Kısacası saçmalık ve kötü oldu Türkce için.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Yaygınlaşınca mecburen uyuyoruz biz de. Ama sorgulamak da kaçınılmaz.

 

Mesela mecburi vardı. Onu beğenmeyip zorunlu diye bir şey uydurdular. Nedir bu zorunlu, onda da zor var ve bu zor da arapça. O zora neden un eklediler? O un nedir, ne işe yarar? Bir de zorunsuz olur mu? Zorunlu oluyorsa zorunsuz da olmalı.

 

Kısacası saçmalık ve kötü oldu Türkce için.

http://ctle.pau.edu.tr/tttr/index.php

 

http://dictionary.suleyman.cc/tatarca.php

 

 

tatarca bile arapça sözcük dolu. :)

 

mecburi diyorlarmış onlarda.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Dil böyledir ama... "ayrım" gayet güzeldir ama "ayrımında" kötü ve zorlama olabilir. Dilimiz de diğer diller gibi doğal gelişen, canlı, yaşayan bir organizma olarak varlığını sürdürme hakkına sahip. 

 

Bak düşünmüyorsun, sana aralarındaki farkı yazdım, ayrımcılık yerine farkcilik diyebilir misin? Ikisi farklı artık. Ayrım, fark kelimesinden farklılaşmış.

 

Sen hâlâ ısrar ediyorsun. Et, tamam da mantikli bir karşı argüman geliştirerek yap. Öyle de yapmıyorsun, onun yerine "arap sevicisi" gibi, anlamsız, işe yaramaz, irrite edici, kısır polemik ürünü sözlerle geçiştirmeye çalışıyorsun.

 

Hâlâ kendi öz kelimene arap muamelesi yapmak...

 

Bu ayıptır, ama dil bilinci olana. Sizler daha buna sahip değilsiniz. Şöyle düşünmüyorsunuz, ya bu kelimelerle atalarımız ve biz yıllarca derdimizi ifade etmişiz, türküler söylemişiz, atasözlerinde yer almış bunlar, o halde bu benim öz varlığıdır, demiyorsunuz.

 

Yapay da yapay bir kelime. Sondaki ay takısı işlevsiz. Daha önce türkçede ay eki sadece yön bildiren kuzey, güney gibi kelimelere gelen bir işleve sahipti. Yeni türkçede keyfî olarak kullanıldı. 

Saçmalıyorsun.Neden mi?Kalp kan pompalayan organ,bu organdan kalpsiz türemiş.Bu da acımasız anlamına geliyor.Kalpsiz ve acımasız aynı anlama geliyor.Yürekte kan pompalayan organ.Yürekten de yüreksiz türemiş.Yüreksiz de korkak kişi anlamına geliyor.Kalp ile yürekte aynı anlama geliyor.İkisine de aynı eki getiriyorsun,ama aynı anlama gelmiyorlar.Nasıl oluyor bu.Neymiş efendim,ayrım ile fark ayrıymış.Siz ekini ekleyip,aynı anlama gelen iki sözcükten ayrı anlama gelen sözcükler ortaya çıkartırken iyi,ama ayrım sözcüğünden ayrımcılık sözcüğünü türetirken kötü.Neymiş,farkcılık diyebilirmiymişim.İstersen diyelim ne olacak yani.Aynı anlama gelen iki sözcüğe,aynı ekleri getirerek,ayrı anlamları olan sözcükler üretilen bir ortam burası.Kazanın doğurduğuna inanıyorsun da,öldüğüne neden inanmıyorsun :0_80cbc_37a71a73_L:

Gel gözbebeğim gel.Nelerden,neler üretmedik ve türetmedik ki.Ayrımcılık ile farkçılığı da anlamdaş yaparız.Sıkıntı yok.:0_80cbc_37a71a73_L:

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...