Jump to content

Bizler Tanrıyız !


Recommended Posts

 

Madde antimadde ile karşılaşınca ortaya çok parlak bir ışık çıkmakta ve her ikisi de saf enerjiye dönüşerek yok olmaktadırlar. Yok olan madde ve onun karşıtı olan antimaddedir. Enerji hala vardır ve yok olmamaktadır. İncil ve Tevrat'a göre Sodom ve Gomore'nin tahribi sırasında bir ışık ortalığı aydınlatmış ve oradan kaçarken geriye dönüp bakanları yakarak yok etmiştir. Ayrıca Tanrı let there be light demiş ve evren ortaya yaratılmıştır. İslam'a göre ise evrenin oluşması için Allah'ın OL demesi yetmiştir.

Tanrı evreni neden yaratmıştır? Amacı nedir?

Ve Tanrı neden Big Bang gibi muhteşem bir başlangıcı yeğlemiştir? Herşey neden müthiş bir şölenle başlamıştır? 

Aslında Big Bang görkemli ve sesli bir patlama ve genişlemedir. Evren ol demeye bile zaman kalmadan, bir anda,  yeni doğan bir bebek gibi ağlayarak doğmuştur.  Evren yaratıldığı andan bugüne kadar  enerji maddeye dönüşürken sayısız devinimlere, süpernovalara,  sahne olmuştur. Yaşamın ortaya çıkması ile bu devinimler farklı bir boyutta devam etmeye başlamışlardır. Biri dışında biz canlıları oluşturan atomların hepsi yıldızların merkezindeki fırınlarda sentez edilmiş ve süpernovalarla evrene dağıtılmışlardır. Tek istisna hidrojen atomudur ki o, Big Bang sırasında sentez edilmiştir. Çok sonraları dünyada bir araya gelen ve yıldız tozundan başka bir şey olmayan bu gizemli elementler biz canlıları oluşturmuş, ortaya çıktığımızdan uzunca bir zaman sonra bize can veren aynı atom ve moleküller, bilinçli olmamızı da sağlayarak bizi gökyüzüne bakmaya zorlamıştır. İşte o bakış evrenle ve bizle ilgili hemen herşeyi değiştirmiştir. 


 

Bizde bilince kavuşan nedir?

Bizi bilince kavuşturan ne ise, bizde bilince kavuşan da odur. Evren midir bizde bilince kavuşan?

Panteistlerin tanrısı mıdır?

Tanrı mıdır?

İnsan mıdır bilince sahip olan?

Yoksa bilinç midir insanda ortaya çıkıp ona sahip olan?

Tanrı varsa eğer insanda bilinci neden yaratmıştır?

Yoksa evren insanı ve insanda bilinci onların aracılığı ile kendini görmek,tanımak, anlamak, görkemini algılamak için mi yaratmıştır?

Ben başka bir neden düşünemiyorum.

Bizler belki de evrenin  yıldız tozundan, kendini tanıma, anlama ve görme merakı ile yarattığı, onun hayalinden oluşan varlıklarız. Bizlerde yarattığı bilinç ve akıl ile kendini tanımaya çalışan evren aslında bizden başka birşey değildir. Bizi yaratan bir Tanrı olan evren belki de kendisini bize sorarak tanımak, ne olduğunu, neden ve nasıl var olduğunu anlamak ve ögrenmek istemektedir. Evren bize kim ve ne olduğunu sormakta, bizler de onu yanıtlamaya çalışmaktayız. Bunu bizden başka hiçbir canlı yapamaz. Çünkü bizler evrenin yarattığı en akıllı varlıklarız. Onun en mükemmel eseriyiz.

Tanrı var mı?

Elbette var!

Kendisi ile birlikte bizi yaratan O değil mi?

Nasıl olur da O olmaz?


 

Biz varsak, O da var. Kendimizi nasıl reddedebiliriz?

Bizler O'yuz. O'nun bir parçası ve gizemli bir manifestasyonuyuz.

O'nun en mükemmel eseriyiz.

O da var olduğu için varız.

 

Doğa varsa dünya var olduğu için var.

Dünya varsa evren var olduğu için var.

Evren varsa Tanrı var olduğu için var.

Bu doğal bir sonuç...

 

Diğer bir doğal sonuç da Tanrı'nın biz olduğudur.

Biz doğanın bir parçasıyız, doğa dünyanın, dünya evrenin, evren Tanrı'nın.....

O halde bizler de, kendisi değilsek bile, Tanrı'nın bir parçasıyız.

 

Bizler birer yıldız tozuyuz.

Doğanın en değerli birikimi, milylarlarca yıllık çabası sonucu yaratılan ve bir araya getirilen atomlardan oluşan değerli ve görkemli bir varlığız.

 

Bizler yıldız topluluğuyuz...

Galaksileriz.

Bizler kayan, sönen yıldızlarız.

Bizler süpernovalarız.

Bizler bitkiyiz, hayvanız.. canlıyız..

Bizler insanız, evreniz..

 

Bizler Tanrıyız...

  
 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 58
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Görüldüğü üzere, çarpıtılmadıkça ve out of context alınmadıkça Tanrı masum bir kavramdır.

Ama bu kavram abüz edilmeye duyarlıdır. Bundan da kavramın kendisi değil, onu manüple eden insanlık sorumludur. Tanrı'ya inanmayı bir takım koşullara bağlayan dinler mutluluğun ve insanca yaşamanın önündeki en büyük engellerdir. Doğa bize Tanrı kavramını kazandırmıştır. Dinler ise insanın bu masum kavrama olan katkısıdır. Masum Tanrı kavramı, insan kaynaklı habis kavramlar dizisi olan dinler tarafından yozlaştırılmaktadır..

Daha da kötüsü dinler tarafından yozlaştırılan bu Tanrı kavramına karşı bir eğilim ortaya çıkmıştır. Ona ateizm diyoruz.. Bu hem teizme, hem de ateizme karşı yapılan bir haksızlıktır.

Masum Tanrı kavramı önce dinler tarafından yozlaştırılmakta, ardından ateizm tarafından karşı gelinmektedir.

Tanrı kavramı tek başına ne doğrudur ne de yanlış. Ama aynı kavram dinlerle manüple edildiği  zaman,  her zaman  yanlıştır.

Teizmin kurumlaşmasından ve ateizm tarafından karşı gelinmesinden dinler sorumludur.

İnsanlık düşmanı olan Tanrı kavramı değildir. Tanrı kavramını manüple eden dinlerdir.

Bizler söz konusu olunca da İslam'dır.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Felsefe yaparken her türlü saçmalığı düşünmek elzemdir, ancak saçmalığı teori ve teoriyi de pratiğe uyarladın mı işte o zaman essahtan saçmalamış olursun.

Bunun anlamı yanlışın içine bir kaç doğru katarak, tamamının doğru iddiasını yutturmaktır.

Hitler iktidara gelirken, onun yakınları bu kuralı uyguladılar, otuz yanlışın içine bir doğru katarak iktidara geldiler.

Zira toplumların algı zaafı daha ziyade doğruya odaklanır.

Hitler'den sonra kapitalizm de bu kuralı benimsedi ve bunu bir proje haline getirdi.

Ancak otuz yanlış-bir doğru kuralını çok daha eski tarihlerde zaten dinler uyguluyordu.

Aradaki tek fark, dinsel olmayan alanda kullanılmasıydı.

 

Ne var ki, bu kuralın bir benzerini şimdi de bir bilim forumu olarak bildiğimiz ateist forumun bu başlığında görüyoruz.

Tanrı varlaştırılıyor ve masumlaştırılıyor, din kutsanıyor, inanç övülüyor daha sonra araya bir tane "bizler tanrıyız" doğrusuyla kural tamamlanıyor...

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 dakika önce, haci yazdı:

Aşağıdaki sorunun cevabını nasıl vereceğinizi çok merak ediyorum.

 

Dinlerin Tanrı inancına sahip çıkmadığı bir ortamda ateizm nasıl bir eğilim olurdu?

 

Boşta kalırdı! Bocalardı... :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, haci yazdı:

Ben ayrıca teizmin kendini nasıl savunacağını merak ediyorum. Ateizm teizme bir cevap oluşturacaktır. O savunma ne olabilir?

 

Teizm zaten dinlere uzak duruyor. O daha az etkilenirdi dinlerin tanrıdan uzaklaşmasından. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Huuu yazdı:

 

Teizm zaten dinlere uzak duruyor. O daha az etkilenirdi dinlerin tanrıdan uzaklaşmasından. 

Ben deizm'den bahsetmiyorum. Tanrı inancı olarak dinlerin savunduğu teizmden bahsediyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, haci yazdı:

Ben deizm'den bahsetmiyorum. Tanrı inancı olarak dinlerin savunduğu teizmden bahsediyorum.

 

Pardon, ben ikisini hep karıştırırım. Daha doğrusu, o ayrımı pek kabul etmek istemiyorum, etimolojik nedenlerle...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Buna panteizm diyoruz. Hallacı Mansur da enel hak demiş. Sakıncası yoktur. Panteizm ateizme çok yakındır. Tabii dinler tanrı inancını dayatmasa panteizm daha da geçerli bir felsefe, ateizme eşit olurdu. Hatta ateizme gerek kalmazdı. O zaman adeizm filan mı olurdu artık bilemiyorum. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
50 dakika önce, haci yazdı:

Aşağıdaki sorunun cevabını nasıl vereceğinizi çok merak ediyorum.

 

Dinlerin Tanrı inancına sahip çıkmadığı bir ortamda ateizm nasıl bir eğilim olurdu?

 

Tanrı inancı olmazsa zaten din olmazdı, din olmazsa zaten ateizm olmazdı.

Ateizm bir zıttın sonucudur, o zıt olmazsaydı zaten herkes doğal olarak inançsız olacaktı ve dinlerden önce de zaten öyleydi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, democrossian yazdı:

Buna panteizm diyoruz. Hallacı Mansur da enel hak demiş. Sakıncası yoktur. Panteizm ateizme çok yakındır. Tabii dinler tanrı inancını dayatmasa panteizm daha da geçerli bir felsefe, ateizme eşit olurdu. Hatta ateizme gerek kalmazdı. O zaman adeizm filan mı olurdu artık bilemiyorum. 

 

Hepimizde genel olarak kavramları sınıflandırma eğilimi var. Teizm var olduğu için panteizm var. Bir Tanrı evreni yarattıysa, evrenin kendini yaratması neden mümkün olmasın?Bir kavram olarak Teizm olmasaydı ne ateizm olurdu ne de panteizm.

Yozlaştırıcı etkileri ile dinler olmasaydı, teizm olsa bile bildiğimiz anlamda bir ateizm olmazdı.

Ateizm karşı olduğu izlenimi vermesine rağmen saf teizmden çok, dinler aracılığı ile savunulmaya çalışılan yozlaşmış bir teizme karşı olan bir eğilim. Çünkü saf teizm yok.  Ve bu ateizm aslındaTanrı inancı gibi ve onun kadar masum olmasına rağmen, zaman zaman masumiyetini yitirmeye zorlanan bir eğilim. Nedense hala rağbette değil...

Avrupa'da aydınlanma döneminde yayılan ateizm değildir. Deizmdir.. İnsanlık nedense günümüzde bile bir Tanrı'ya inanmayı coşku ile karşılamaktadır.. Bu elbette üstün insan aklı ile bağdaşmayan bir yanlıştır ama, insanlığın genel eğilimi bu yöndedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, haci yazdı:

Avrupa'da aydınlanma döneminde yayılan ateizm değildir. Deizmdir.

 

Elbette kesinlikle öyle. Biz deizmin yakaladığı başarıyı daha rüyamızda bile göremedik. Orası öyle.

 

Zaten o yüzden, dinsiz, saf tanrı inancına dayalı teizm diye bir şey olmadığı için deizm var. O yüzden deizm teizme karşıt bir tavır. Dinsiz tanrıcılık şeklinde bir teizm olsaydı deizm ortaya çıkmazdı.

 

Deizm evet teizme karşı çok parlak zaferler kazandı ve biz bu zaferleri daha rüyamızda bile göremedik ateistler olarak. Bu doğru. Ama bu hep böyle kalmayacak. Deizmin geçmişi çok parlak ama ateizmin de geleceği çok parlak olacak!  

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, democrossian yazdı:

Deizm evet teizme karşı çok parlak zaferler kazandı ve biz bu zaferleri daha rüyamızda bile göremedik ateistler olarak. Bu doğru. Ama bu hep böyle kalmayacak. Deizmin geçmişi çok parlak ama ateizmin de geleceği çok parlak olacak!  

 

Evet öyle olması gerekir. Buna ben de inanıyorum. Umarım biz kendimizi kandırmıyoruzdur..

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, haci yazdı:

Umarım biz kendimizi kandırmıyoruzdur..

 

Sanmıyorum, çünkü göstergeler o şekilde. Teistler en çok ateizmden korkuyorlar. Ateistim demesin de bir kişi, deistim desin canlarını yesin! Noolur tanrımızı bari inkar etmeyin, tamam peygamberimizi dinimizi kitabımızı inkar ettiniz ama noolur tanrımıza dokunmayın diye neredeyse yalvaracaklar. Dinden kitaptan peygamberden çoktan vazgeçtiler. Tanrı vardır dedin mi onları hadi neyse diye düşünüyorlar. Fakat tanrı yok denmesine resmen delleniyorlar.

 

Çünkü deizm bunlara çok ağır darbeler vurmasına rağmen işlerini bitiremedi. Bunlara artık bitirici, indirici darbeler vurulması gerekiyor.Henüz bunu yapabilmekten uzağız. Söylediğin gibi insanlar hâlâ tanrıdan haz duyuyorlar. Bu da teistlerin deizm karşısında gerileyip çekildikleri siperlerini savunmayı sürdürmelerini sağlıyor. Ölümdense sıtmaya razı olur gibi deizme razılar o yüzden.

 

Bu nedenle ben deizm atom bombası ise ateizm hidrojen bombasıdır diyorum ve daha henüz hiç bir savaşta kullanılmadı! Savaş ve silah terimleri kullanmam sevimsiz gelebilir ama bunlar sadece benzetme tabii.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Charlotte yazdı:

gelecek ne getirir bilinmez...

 

Öyle tabii. Ama tüm dünyada ateizm artık ana akım olarak görülüyor. Deistim agnostiğim panteistim diyenler de ateizmin farklı tonları olarak algılanıyor. Ya da ana amacın ateizm olduğu fakat taktiksel olarak bu söylemlere başvurulduğu şeklinde algı var. Bu algı da doğru. İnsanlar ateizmi amaçlıyor ama daha önce bazı ileri geri manevralar yapmayı yararlı buluyorlar. Fakat "ateist" etiketlemesinin son derece popüler olduğu açıkça görülüyor. Ateizmin imajı şimdiden parlak. Prestiji kesinlikle fazla yani, bu açıkça görülebiliyor. Ateist denince zeki ve bilgili bir kişi imajı giderek yerleşiyor. Hatta dürüst ve ilkeli kişi imajı bile gelişiyor. 

 

Ben gelecekte ateizmin düşünce evreninin ana motoru olacağına güveniyorum. Fakat bunu şu an fikri oturmuş, orta yaşını almış ve düşüncesi olgunlaşmış hiç kimsenin görebileceğine olasılık veremiyorum. Bu biraz uzun vadeli bir iş. En azından bir neslin tümden yenilenmesine kadar zaman alır diye düşünüyorum. Şeytan "ben goremeyecem ben goremeyecem" diye dövünmüş hesabı... Fakat bir nesil sonrasında bu tür bir gelişme aslında çok hızlı bir gelişmedir. Biz ömrümüze sığmadığı için yavaş gibi algılarız. Teknoloji gibi kültürel gelişimler de artık giderek hızlanıyor, yani ivme kazanıyor. Bilgisayar teknolojiye nasıl kısa zamanda çok şey kattıysa internet de insanlık kültürünü hızla değiştiriyor. Başta bir çok olumsuzluklar çıkıyor, fakat giderek yolunu buluyor, rotasını çiziyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...