Jump to content

Kabullenmek


Recommended Posts

Yazın buraya birkaç konu açmıştım. Ölüm gerçeğiyle ilk kez karşılaşmıştım ve ateizmi kabullenme evresindeydim. Daha doğrusu kabullenememe. Yok olma fikri, şuana kadar bağlı olduğum her şeyin yalan olması çok fazla gelmişti bana. Şimdi çoğu şeyi kabullendim. Ölüm fikri korkutucu değil hatta ölümsüzlük çok daha korkutucu geliyor. Günah korkusu olmadan yaşamak, tamamen özgür hissetmek mükemmel geliyor. Ama bir sorunum var. Etrafımdaki herkes koyu olmasa da müslüman sayılır. En basiti sevgilim. Cuma namazına gidiyor. Çok komik geliyor bana ve anlamsız. Resmen zaman kaybı. Boş bir olay yani. Ama bunu ona diyemiyorum. İçten içe gerizekalı diyorum sadece. Etrafımdakiler ezan okununca müziği kapatıyor. Olmayan bir şey için hayatını şekillendiren insanlara içimden gülüyorum. Yav sabah namazı için güneş doğmadan o uykularından kalkıyorlar vs. Allahın peygamberin gözüne gircez diye saçma sapan hareketler. Şehit olma gazıyla  elindeki tek yaşam hakkını gerizekalı gibi harcayan insanlar. Ne bileyim. Hepsi aydınlansın istiyorum. Hepsine mal mısınız öbür dünya yok, tek gerçek bu hayat ve onu da saçma sapan boşa harcıyosunuz demek istiyorum. Elimde olmadan ben bu gerçekleri kavradım ama bunlar kavrayamadı diyip kendimi üstüm görüyorum çevremdekilerden ve soyutluyorum. Arkadaşlarımla bile buluşmak istemiyorum. Yurtta odamda saatlerce oturup tek başıma takılmak ve dünyayı sorgulamak çok güzel geliyor. Ama fark ettim ki çok yalnız kaldım. Hayattan zevk almıyorum. Keşke etrafımda ben gibi daha çok insan olsa istiyorum ama malesef en değer verdiğim insanlar asla böyle değil. Bu durum geçici mi yani etrafımdakileri öyle kabullenip eskisi gibi olabilir miyim ki bundan sonra?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elbette olabilirsin. 

Bu şekilde kendini soyutlamayı seçen sensin. Erkek arkadaşının yüzüne sevgi sözcükleri söyleyip içten içe gerizekalı diyen biri kendiyle ve toplumla barışık olabilir mi? Sen onları Allah'ın gözüne girmek için hareketler yapmakla suçluyorsun ama onlara hoş gözükmek için sen de riyakarlık yapıyorsun. Hala bazı şeyleri kabullenmiş değilsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnanın, korkulacak hiçbir şey yok.Olumsuz durumlar insanları güçlendirir.Bence hırs yapmanız gerekiyor.Biraz ağır olacak ancak ne pahasına olursa olsun yavaş yavaş çevrenizdekilere bu durumu aşılamalısınız.Dediğim gibi olumsuz durumlar sizi daha da güçlendirir.Eğer bu olumsuz durumları değerlendiremezsiniz bu üzüntünün içinden çıkamazsanız maalesef.Eğer çevrenizdekilere, karşı düşünceler sergileyemeyeceğinizi buna hazır olmadığınızı düşünüyorsanız, daha fazla bilgi birikimine ve daha fazla hırsa sahip olmayı bekleyin.

 

Kendi geçmişime bakıyorum, eğer olumsuz durumlar olmasaydı bir çok olumlu durum var olmayacaktı.Bu, iki negatifin bir artıya dönüşmesi gibi birşey sanırım, en iyi böyle anlatabilirdim herhalde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, Paradoksiya yazdı:

Yazın buraya birkaç konu açmıştım. Ölüm gerçeğiyle ilk kez karşılaşmıştım ve ateizmi kabullenme evresindeydim. Daha doğrusu kabullenememe. Yok olma fikri, şuana kadar bağlı olduğum her şeyin yalan olması çok fazla gelmişti bana. Şimdi çoğu şeyi kabullendim. Ölüm fikri korkutucu değil hatta ölümsüzlük çok daha korkutucu geliyor. Günah korkusu olmadan yaşamak, tamamen özgür hissetmek mükemmel geliyor. Ama bir sorunum var. Etrafımdaki herkes koyu olmasa da müslüman sayılır. En basiti sevgilim. Cuma namazına gidiyor. Çok komik geliyor bana ve anlamsız. Resmen zaman kaybı. Boş bir olay yani. Ama bunu ona diyemiyorum. İçten içe gerizekalı diyorum sadece. Etrafımdakiler ezan okununca müziği kapatıyor. Olmayan bir şey için hayatını şekillendiren insanlara içimden gülüyorum. Yav sabah namazı için güneş doğmadan o uykularından kalkıyorlar vs. Allahın peygamberin gözüne gircez diye saçma sapan hareketler. Şehit olma gazıyla  elindeki tek yaşam hakkını gerizekalı gibi harcayan insanlar. Ne bileyim. Hepsi aydınlansın istiyorum. Hepsine mal mısınız öbür dünya yok, tek gerçek bu hayat ve onu da saçma sapan boşa harcıyosunuz demek istiyorum. Elimde olmadan ben bu gerçekleri kavradım ama bunlar kavrayamadı diyip kendimi üstüm görüyorum çevremdekilerden ve soyutluyorum. Arkadaşlarımla bile buluşmak istemiyorum. Yurtta odamda saatlerce oturup tek başıma takılmak ve dünyayı sorgulamak çok güzel geliyor. Ama fark ettim ki çok yalnız kaldım. Hayattan zevk almıyorum. Keşke etrafımda ben gibi daha çok insan olsa istiyorum ama malesef en değer verdiğim insanlar asla böyle değil. Bu durum geçici mi yani etrafımdakileri öyle kabullenip eskisi gibi olabilir miyim ki bundan sonra?

 

Gayet tabii eskisi gibi olabilirsin, hatta olmak zorundasın.

 

İnanmak suç değil. Bu insanların inanma nedenleri var, kimse geri zekalı olduğu için inanıyor değil. İçlerinde elbette geri zekalı olanlar var, hatta insanların çoğu akıllı ve zeki değildir ama biz görüyoruz ki akıllı ve zeki olan insanlar da basbayağı inanıyor.

 

İnsanları inançlarına göre yargılayıp sınıflandırmak doğru değil. Çok dindar veya sürekli dinden bahseden insanlarla zaten arkadaşlık edemeyiz, paylaşacak pek bir şeyimiz olmaz, sohbetler tat vermez ama kendi halinde inanan insanları asla suçlamamak lazım. Onları oldukları gibi kabul etmek ve din dışı konularda eğer ortak noktalar, edilecek sohbetler, güzel geçirilecek saatler varsa kişinin neye inanıp inanmadığının önemi yok. Çoğunluk inanıyor. Bu açık gerçek.

 

Ama sevgilini terket derim. Cuma namazına giden adamla ne işin var senin? 

İçinden "geri zekalı" dediğin adamla işin olmasın... Bu biraz kendine saygı duymamak oluyor sanki.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

Gayet tabii eskisi gibi olabilirsin, hatta olmak zorundasın.

 

İnanmak suç değil. Bu insanların inanma nedenleri var, kimse geri zekalı olduğu için inanıyor değil. İçlerinde elbette geri zekalı olanlar var, hatta insanların çoğu akıllı ve zeki değildir ama biz görüyoruz ki akıllı ve zeki olan insanlar da basbayağı inanıyor.

 

İnsanları inançlarına göre yargılayıp sınıflandırmak doğru değil. Çok dindar veya sürekli dinden bahseden insanlarla zaten arkadaşlık edemeyiz, paylaşacak pek bir şeyimiz olmaz, sohbetler tat vermez ama kendi halinde inanan insanları asla suçlamamak lazım. Onları oldukları gibi kabul etmek ve din dışı konularda eğer ortak noktalar, edilecek sohbetler, güzel geçirilecek saatler varsa kişinin neye inanıp inanmadığının önemi yok. Çoğunluk inanıyor. Bu açık gerçek.

 

Ama sevgilini terket derim. Cuma namazına giden adamla ne işin var senin? 

İçinden "geri zekalı" dediğin adamla işin olmasın... Bu biraz kendine saygı duymamak oluyor sanki.

 

 

Sadece cuma namazina gidiyorsa, gerikafali bir sevgilisi olmayabilir. Ailesi veya cevresindekiler zorluyor olabilir.

 

"Ama" kendisi isteyerek cuma namazina gidiyorsa, bence de oyle bir erkekten ayrilmali. Biraz gerikafalilik vardir bence de.

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, investor yazdı:

Sadece cuma namazina gidiyorsa, gerikafali bir sevgilisi olmayabilir. Ailesi veya cevresindekiler zorluyor olabilir.

 

"Ama" kendisi isteyerek cuma namazina gidiyorsa, bence de oyle bir erkekten ayrilmali. Biraz gerikafalilik vardir bence de.

 

Benim daha önceki yazılarından da anladığım, Paradoksiya'nın büyük bir şehirde yaşadığı. Hani küçük bir yerde yaşarsın da Cuma'dan kaçışın olmaz, aile ve çevre baskısıyla başedemeyecek yaştasındır ya da çalıştığın şirket vb yobazlardan oluşup topluca gidiyordur da sen de mecbur kalıyorsundur işini kaybetmemek için. Bu bile kötü ama bir yerde anlaşılabilir.

 

Ama büyük şehirde kim kime dum dama, kimse kimseyi öyle kolay kolay takip edemez, hele aile baskısı pek sökmez. Gidiyorum der, gitmezsin, ille de yalan söyleyeceksen.

Bu kızın sevgilisi koca adam olmuş, belli ki kendi isteğiyle gidiyor. İnanması Paradoksiya için belki sorun değil ama Cuma namazına gidecek kadar dindar olması rahatsız ediyor.

Ben olsam selam vermem, Allah'ına yakın bana uzak ol derim. Ateist bir kadının inançlı bir adamla olması zor. En iyi ihtimalle dinle ilgisi olmayan, laf olsun diye inanan biri olmalı ki o bile acayip itici. "Koca adam olmuşsun, inandığın şeye bak... Ayıp." Mesele aslında bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnanırlarda kırk gün süren çile çıkarma denen dünyadan soyutlama olayı var.

Ateistler ise zorunluluk yüzünden bu olayı neredeyse tüm yaşamı boyunca yaşıyor.

Bu yüzden ateizm günümüzde bir fedakârlık, bir erdem ve bir onurlu duruştur.

Zira bildiğin gerçekleri ya yok sayacak kendini kandıracaksın ya da bu fedakârlığı göstererek onurlu duruşunla mutlu olacaksın.

İnanırlar ya bilgisizdir ya yanlış bilgilerle donatılmıştır ya da inancı çıkar kapısı olarak seçmiştir.

Lakin çok çok azınlıkta olsa da içlerinde sorgulayan, kendini gizleyen ve dürüst  kesim de bulunmaktadır.

Bazen bu kesimin bir üyesiyle tesadüfen denk geldiğinde, bazen lüğatında inanç olmayan herhangi yasal bir örgütte bulunmak, bazen bu forumda yazışmak, bazen kendin gibi milyonların var olduğunu bilmek ve inançlı da olsa kendi ailen bir tesellidir ve hatta ateistin yaşam biçimidir...

 

Not: bunu yazan, yedi yıldır dışarıyı görmemiş, yedi yıldır bir tek insanla konuşmamış bir ateist olduğunu hatırlatayım...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de muhafazakar bir çevrede büyüdüm. Ateist olduktan sonraki en büyük hayallerimden ikisi kendimi o çevreden soyutlamak ve kaliteli bir çevre oluşturmaktı. Yaptıkları şeyler çok aptalca geliyordu, bu pek hoş olmasa da kabul edilebilir bir durum. Ancak senin üzerine baskı kurmaya çalıştıkları zaman film orada kopuyor. O şekilde davrananların yüzlerini bile bir daha görmek istemiyorsun.

Hayalimin ilk adımını atalı beş yılı geçti, kendime ait hiçkimseye muhtaç olmadan yaşayabileceğim ailemden, sülalemden uzakta güzel bir hayat kurdum. O baskıcı tipleri neredeyse hiç görmeden yaşıyorum. Yılda birkaç gün için ailemin yanına gidiyorum ama o birkaç günde bile boğuluyor, sıkıntıdan patlıyorum. Ancak kaliteli insanlardan oluşan bir çevre oluşturmak bu ülkede gerçekten çok zormuş. Bunun en büyük nedenlerinden birisi farklı kültürde ya da kültürsüzlükte büyümüş olmam. Ne yaparsan yap geçmişin izlerinden tamamen kurtulamıyorsun. Tabii benim için çok önemli de sayılmaz, yalnızlık çoğu insanın varlığından oldukça değerli.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 15.10.2017 at 15:21, bilgivehis yazdı:

İnanırlarda kırk gün süren çile çıkarma denen dünyadan soyutlama olayı var.

Ateistler ise zorunluluk yüzünden bu olayı neredeyse tüm yaşamı boyunca yaşıyor.

Bu yüzden ateizm günümüzde bir fedakârlık, bir erdem ve bir onurlu duruştur.

Zira bildiğin gerçekleri ya yok sayacak kendini kandıracaksın ya da bu fedakârlığı göstererek onurlu duruşunla mutlu olacaksın.

İnanırlar ya bilgisizdir ya yanlış bilgilerle donatılmıştır ya da inancı çıkar kapısı olarak seçmiştir.

Lakin çok çok azınlıkta olsa da içlerinde sorgulayan, kendini gizleyen ve dürüst  kesim de bulunmaktadır.

Bazen bu kesimin bir üyesiyle tesadüfen denk geldiğinde, bazen lüğatında inanç olmayan herhangi yasal bir örgütte bulunmak, bazen bu forumda yazışmak, bazen kendin gibi milyonların var olduğunu bilmek ve inançlı da olsa kendi ailen bir tesellidir ve hatta ateistin yaşam biçimidir...

 

Not: bunu yazan, yedi yıldır dışarıyı görmemiş, yedi yıldır bir tek insanla konuşmamış bir ateist olduğunu hatırlatayım...

 

 

O ateist siz misiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanları yargılamadan önce şunu düşün; bir süre önce sen de aynı yargıladığın insanlar gibiydin. Tabii ki dindar insanlarla arkadaşlık yap demiyorum ama, insanları dinlerine göre sınıflandırırsan arkadaşsız kalırsın. 

Sevgilinle ayrılman bana en mantıklısı gibi geldi çünkü o senin ateist olduğunu bilirse büyük ihtimal devam etmek istemeyecektir, sen de dindar biriyle olmayı istemiyorsun. Sürdürmenin bir anlamı yok.

Arkadaş seçerken şuna bak: Fedakâr mı? Başkalarının görüşlerine saygılı mı? Muhabbeti iyi mi? Yeterli bir bilgi birikimi var mı?

Dine inanan biri de pekâlâ bu özelliklere sahip olabilir. Çok dindar olmamak şartıyla teist bir arkadaş da edinebilirsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...