Jump to content

100 sene sonra


Recommended Posts

22 dakika önce, democrossian yazdı:

Mars'ta insan kolonisi kurulacağını sanmıyorum. Düşük yerçekimine adapte olmanın olanaksız olduğunu düşünüyorum. Bence Mars'ta robot kolonsi kullanılacak ve oradaki madenler çevreyi kirletme, radyasyon, ozon tabakası filan kaygısı duymadan alabildiğine rahatça her türlü dünyada çok sakıncalı olabilecek yöntemle çıkartılacak. 

 

Kapıyı tümden kapatmak yersiz olur, bir olasılık insanlar düşük yerçekimine adapte olabilir. Ama bana çok zor gibi geliyor. Sağlık sorunları olur diye düşünüyorum. Ayrıca Mars'ta yerkabuğu yenilenmesi, yani tektonik hareketlerin olmadığını da hesaba katmak lazım. Yenilenen yerkabuğu karbondioksiti karbonatlı kayaçlara hapseder. Daha dünyada bile fazla karbondioksiti yapay yöntemlerle emmenin bir yolunu geliştiremedik.  

Gayet güzel bilimsel bir yazı olmuş teşekkürler. Robot kolonisi fikri de oldukça mantıklı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Küçük mavi bilyenin tek sığınağımız olduğunu kafamıza iyice soksak ve onu gözümüz gibi korusak iyi ederiz. Bu küçük mavi bilyenin etrafı hayata alabildiğine düşman karanlık ve soğuk bir uzayla kuşatılı. İncecik bir atmosferle bu düşman koşullardan yalıtılıyor ve fanus içinde yaşıyoruz. Bunun olabilecek en üst düzeyde bilincinde olmamız gerekiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilhassa motorlu tașıtların çoğunluğu fosil enerjiye(petrol, doğal gaz) ihtiyaçları kalmayacak.

Bu nedenle, bizim ortadoğulu komșularımızın geleceği zifiri karanlık.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, democrossian yazdı:

Küçük mavi bilyenin tek sığınağımız olduğunu kafamıza iyice soksak ve onu gözümüz gibi korusak iyi ederiz. Bu küçük mavi bilyenin etrafı hayata alabildiğine düşman karanlık ve soğuk bir uzayla kuşatılı. İncecik bir atmosferle bu düşman koşullardan yalıtılıyor ve fanus içinde yaşıyoruz. Bunun olabilecek en üst düzeyde bilincinde olmamız gerekiyor.

İnsanlar o kadar kendi çıkarlarına düşkün ki, dünyanın 200 yıl sonra yok olacağını bilseler sanki 200 yıl yaşayacak mıyız der yaptıklarına devam ederler. Onları bu konuda bilinçlendirmek maalesef zor. Ya da en azından bu gelişmiş ülkelerde bir derece mümkün olabilir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
57 dakika önce, kavak yazdı:

Bilhassa motorlu tașıtların çoğunluğu fosil enerjiye(petrol, doğal gaz) ihtiyaçları kalmayacak.

Bu nedenle, bizim ortadoğulu komșularımızın geleceği zifiri karanlık.

Onların geleceği her zaman karanlık parada yüzerken bile başlarından bela eksik olmuyor bu cahillikle böyle de devam eder...

Link to post
Sitelerde Paylaş

olumlu beklentiler:
Füzyon reaktörleri yaygın halde kullanılır, nükleer enerji santralleri tarih olur

yenilenebilir enerji kaynakları enerji gereksinimlerinin yarısı veya daha fazlasını karşılar duruma gelir

gelişmiş ülkelerde insan ömrü ortalama 100 yıla çıkar

körlük, kanser, aids, şeker vb. ya tamamen bitirilir ya da çok büyük ilerleme kaydedilir

silikon bazlı bilgisayarlardan karbon tüp ve quantum tabanlı bilgisayarlara geçiş tamamlanır

petrol gözden düşer, hidrojen yakıt ve elektrikli araçlar standard olur

 

olumsuz beklentiler:

artan nüfus sebebiyle temiz su kaynaklarına ulaşım sıkıntısı baş gösterir, su kaynakları için bölgesel savaşlar olabilir

dünya birkaç siyasi kutba ayrılabilir, bu geçiş süreçleri sancılı olabilir.

teknolojiye ve bilime yönelen uluslar ve dinci-gerici ülkeler arasındaki makas iyice açılır, Türkiye tüm listelerde afganistan, somali, sudan gibi ülkelerin arasında kalıcı yerini alır

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, herathegoddess yazdı:

Sizce hangi ülkeler daha güçlü konumda olacak?

Güç ülkelerden ziyade büyük şirketlerde toplanacaktır, örneğin ABD şu anda bile perde arkasından rockfeller ve rostchild vb. gibi büyük sermaye sahibi aileler tarafından yönetilmekte, ilerde teknolojiyi de kullanıp ipleri iyiden iyiye ele alacaklarını tahmin ediyorum..    

Link to post
Sitelerde Paylaş
On ‎18‎.‎10‎.‎2017 at 23:47, herathegoddess yazdı:

İnsanlar o kadar kendi çıkarlarına düşkün ki, dünyanın 200 yıl sonra yok olacağını bilseler sanki 200 yıl yaşayacak mıyız der yaptıklarına devam ederler. Onları bu konuda bilinçlendirmek maalesef zor. Ya da en azından bu gelişmiş ülkelerde bir derece mümkün olabilir. 

 

Bu konuda Kızılderili atasözünü örnek almak gerekiyor. Bu atasözü dünyanın ataların mirası değil, gelecek nesillerin emaneti olduğunu söyler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...