Abdülmalik 0 Nisan 7, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 7, 2018 gönderildi 32 dakika önce, siramen yazdı: nerden uyduruyorsun bunu öyle birşey yok? Ayet'te; “Kocası olan kadınlarla da evlenmeniz haramdır, ancak harp esiri olarak eliniz altında bulunan cariyeler bundan müstesnadır." buyuruluyor ve daima evlilikten helalden bahsediliyor. sen tecavüz diyerek neyin iftirasındasın? Cüveyriye,Safiye yi bilmiyormusun?Senin peygamberin bunlara tecavüz etmedimi? İnkar mı ediyorsun? Link to post Sitelerde Paylaş
poiuz 0 Nisan 7, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 7, 2018 gönderildi Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her kuvvetli sesi kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar! Munafikun 4 Evet bunlar bir insanın sözleri olabilir mi? Sadece Allahın kendisi "Allah onları kahretsin" diye kendi kendine yalvarır :-))) Link to post Sitelerde Paylaş
siramen 0 Nisan 7, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 7, 2018 gönderildi abdülmalik denen ağzını dilini bilmez şerefsize mesajlar yazmıştım onları kim sildi? Link to post Sitelerde Paylaş
siramen 0 Nisan 7, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 7, 2018 gönderildi 11 saat önce, Abdülmalik yazdı: Cüveyriye,Safiye yi bilmiyormusun?Senin peygamberin bunlara tecavüz etmedimi? İnkar mı ediyorsun? oku be kafir, oku be iftiracı yalancı düzenbaz. Hz. Cüveyriye, Benî Müstalık kabilesi reisi Hâris b. Ebî Dırar’ın kızı idi. Müreysi Gazâsı’nda alınan esirlerden biri de oydu. Kocası Müsafi b. Safvan, Peygamberimizin amansız düşmanlarından biriydi. Harpte öldürülünce, Hz. Cüveyriye dul kalmıştı. Esirler, mücahitler arasında bölüştürüldüğü zaman, Hz. Cüveyriye, Sâbit b. Kays ile amcası oğlunun hissesine düşmüştü.[1] Hz. Cüveyriye, Sâbit b. Kays’la anlaşmış, kesişme yapmıştı.[2]Tayin edilen fidyeyi ödediği takdirde hürriyetine kavuşacaktı. Fakat fidye ödeyecek imkânı yoktu. Bu sebeple Peygamber Efendimize müracaat etti ve fidye-i necatının ödenmesi hususunda yardım talebinde bulundu. Resûl-i Ekrem Efendimiz, ona, “Sana, bundan daha hayırlı olan yok mudur?” diye sordu. Beklenmedik bir soruya muhatab olan Hz. Cüveyriye, birden şaşırdı. Hürriyetine kavuşmaktan, tekrar anne ve babasına, yurduna varmaktan daha hayırlı ne olabilirdi? Bir anlık bir tereddütten sonra, “Yâ Resûlallah!” dedi. “Hakkımda yapacağınız bundan daha hayırlı şey nedir?” Peygamber Efendimiz, “Senin fidye-i necatını ödemem ve seni zevceliğe kabul etmemdir” buyurdu. Hz. Cüveyriye bütün bütün şaşırdı. Esaretten kurtulduğu gibi, böylesine büyük bir şerefe de nâil olacaktı. Bir an kendi âlemine daldı. Peygamber Efendimizin yurtlarına varmadan birkaç gün önceki rüyasını hatırladı: Ay, Medine’den sanki yürüyüp gömleğine girmişti.[3]Bir anlık şaşkınlıktan sonra, yüzünde sevinç alâmetleri belirdi. Peygamberimizin teklifine cevabı şu oldu: “Yâ Resûlallah! Eğer beni bu şerefe nâil ederseniz, şüphesiz benim için bundan daha hayırlı bir devlet ve saadet olamaz!”[ Link to post Sitelerde Paylaş
Abdülmalik 0 Nisan 8, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 8, 2018 gönderildi 11 saat önce, siramen yazdı: abdülmalik denen ağzını dilini bilmez şerefsize mesajlar yazmıştım onları kim sildi? Küfür etme,ağzını topla! Safiye ve cüveyriyenin ailesini kesip kendine eş olarak seçme tecavüz değilde ne lan! Neymiş bu kadınlar kendi isteğiyle,güle oynaya Muhammed’in eşi olmuşlar,böyle bir şey mantıklı mı lan kereste! Senin ananı,babanı,karını,çocuğunu kesen adama güle oynaya eş olurmusun lan zibidi! Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Nisan 8, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 8, 2018 gönderildi (düzenlendi) Bu dindarlar bir âlem; kendi aralarında bile birbirlerini beğenmezken, gelmișler buraya din güzellemesi yapmaya. İnsan biraz utanır. Sıkıșınca "Gerçek tercüme bu değil, gerçek Islam bu değil", diye gazel okumaya bașlarlar. Burada olmadığına göre gerçek Islam, Marsta yașanıyor olmalı. Muhteremler; kendi inancınızı kendinize saklayın, bizlerin kafasını ütüleyemezsiniz. Dininize o kadar așıksanız, hergün istediğiniz kadar kıçınızı havaya kaldırıp, Tanrı´nıza tapın. Ne kadar çok taparsanız, o kadar çok bonus alırsınız. Tahtalı köye yanınızda patlamıș mısır, çekirdek, yemiș falan götürmeyi de unutmayın. Sizden olmayanlar orada yanarken, seyretmesi zevkli olur muhtemelen. Nisan 8, 2018 tarihinde kavak tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Nisan 8, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 8, 2018 gönderildi (düzenlendi) Xenophanes von Kolophon ( 570 MÖ) der ki: Tanrı´lar insanları yaratmadı, bilakis insanlar Tanrı´ları yarattı. İnsanlar Tanrı´ların yaratıkları değil, bilakis Tanrı´lar insanların yaratıklarıdır. Doğru söze ne denir ?! Bunu söyleyen șahıș milatan önce 570 yılında yașamıș, iyi mi ! Konu sahibinin kulakları çınlasın, yukarıdaki söz insanoğluna aittir. Keza bütün sözler için de aynısını söylemek mümkündür. Ayrıca bu söz, insanlığın birçok konuda çağ atlamasına rağmen, din konusunda dibe çakıldığının resmidir. Nisan 8, 2018 tarihinde kavak tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
kavak 0 Nisan 8, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 8, 2018 gönderildi (düzenlendi) Konfiçiyus (551 MÖ) der ki: Bir sivrisinek tașșağına konduğu vakit, kabak kuvvet kullanmadan problemleri çözmeyi öğreneceksin. Nisan 8, 2018 tarihinde kavak tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Mindsurfer 0 Nisan 8, 2018 gönderildi Raporla Share Nisan 8, 2018 gönderildi Herhalde başlık dalga geçmek için açılmış....; Bu sözlerde insanüstü en ufak bir özellik yok. Evet insan sözü....; hem de saltanat ve ganimet uğruna insanları aldatmaya çalışan kötü adamların sözü Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts