Jump to content

12 Eylül mü? yoksa RTE rejimi mi demokratik.?


Recommended Posts

Bazısı Kenan Evren'den Atatürk'ü baskıcı bir rejimin simgesi haline getiren kişilik olarak söz ederler. 

Yani PKK'nın filan nefret ettiği "Faşist TC"'nin Kenan Evren'İn işi olduğunu düşünürler.

 

Ben mantıktan yana biri olarak böyle "günah keçisi" olayına da karşıyım. Atatürk ve arkadaşlarının Cumhuriyeti benimsemeyen çok insan vardı. Osmanlıcılar, dinciler, turancılar, Belki İttihak ve Terakiciler, belki biraz sosyalistler. 

Tabi ki Atatürk/İnönü döneminde deliklerinden çıkamadılar. Sonrasında, Menderes döneminden itibaren cumhuriyeti yıpratma yoluna gittiler. Her darbede yeni bir şeyler eksiltildi / kırpıldı, Kenan Evren de kendinden öncekilerin yolundan giden fakat muhtemelen Türkiye Cumhuriyetine inanan bir kişilikti. Cumhuriyete inanıp inanmaması birçok eyleminin yanlış, yanlı ve duygusal kararlar olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

 

- Neticede, asker olabilir veya dedikleri gibiyse, olmayabilir. Türkiye çağdaş ülke olacaksa bunun yolu Atatürk modelinde bir cumhuriyettir veya sosyalizm'dir. 

 

AKP denen illet doğrudan cumhuriyeti hedef alan bir kuruluştur. Bu durum AKP'lilerin kendilerinin de gayet iyi bildikleri bir şeydir. O kadar. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 105
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

On 23.10.2017 at 20:39, haci said:

RTE rejiminin demokrasi kurallarına 12 Eylülden çok daha bağlı olduğu bir gerçek...

Tayyip iti demokrasiyi kullanarak ve çıkardığı yasaları uygulayarak Atatürk Cumhuriyetinin anasını belliyor..

Bu da bir gerçek...

Bundan nasıl bir sonuç çıkarabilirsiniz?

Demokrasi olgunluk, dürüstlük, çağdaşlık, bilgelik ve sabır işidir.. Zamanla yerleşir. Biz yerleşmesine izin ve olanak vermiyoruz. Acele ediyoruz.

Demokrasilerde rejim bazen sağa kayar, bazen sola.. Bazen dürüst ve güvenilir insanlar başa geçer, bazen sapıklar ve ahlaksızlar..

Demokrasilerde onların tümüne tahammül etmek zorunluğu vardır..

Halkımız zamanla aydınlanacaktır. Bu kaçınılmazdır. Bu zavallı halk hep böyle aciz, cahil ve zavallı kalacak değildir. Zamanla mutlaka aydınlanacaktır..

Ülkenin gidişatını beğenmeyen herkese bol sabırlar diliyorum. Başka yapacak bir şey yok...

Sevgili hacı 

Yukarıda yazdıklarına katılıyorum. Ancak senin yaptığın bu analizi yapan insan sayısı çok az ve çoğunluğu ümidini sanıyorum kaybetmekteler. 

RT nin iktidara gelirken sol sembollere (nazım hikmet, Ahmet Kaya 12 eylül zadeler , Demokrasi, cumhuriyet, azınlık v.s.) sahip çıkarak bir nevi tabanını genişletme çabası maalesef ki başarıya ulaştı ve şimdi ki duruma geldik. Ancak Bu kadar bariz yolsuzluk ve derebeyi rejiminin uygulandığı kraldan çok kralcı, adamdan çok şaklaban olan ülkede oryantalizmcilik, arap hayranlığı bir tarafa sahte kapital çarkın, hayalet sermayenin fink attığı piyasalarda sanki işsizlik bitti, herkes zengin ve mutlu havasında olanlar var..

Bu durum yaratmaya çalışan goygoycu ve g*t kılları en ufak bir muhalefette hakkını arayan kesime vatan haini ve fetöcü damgası vurmaya hazır beklemektedirler.

 

12 Eylül faşizmini en iyi  yaşayan ve hapishanelerinde saç ağartan biri olarak şunu belirtmek isterim ki O zaman düşmanım karşımdaydı. Ama  maalesef şu anda düşmanım ikili oynuyor. Benim Özgürlüğüm taraf belirtmezsem yada iktidar yalakası olursam var. Eğer muhalefet  isem benim özgürlüğüm yok. üstünde bir hero yazan tişörtten fetöcüye  beş yıl veren tek rejim RT rejimidir. Açlık grevi yapan 2 memuru vicdansızsa içeride yatıran bir rejim, neyi yapmaz. 

Bu nedenle RT mi 12 Eylül mü? dersen.. Ben kafası pek çalışmayan despot generalleri tercih ederim. 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

İletinizle ne demek istediğinizi çok iyi anlıyorum. Ama ülkemizde rejimin demokratik cumhuriyet olduğunu unutmayalım.

Şu anda ülkemizi dini kullanan ahlaksız bir çete yönetiyor. Başkanlık kurumu diktatörlük değil.

Tayyip ölünce geride başkanlığı ailesine miras bırakmayacak. Dürüst bir başkanın başa geçmesi mümkün..

Şu anda geleceği kötümser bir bakış açısından değerlendirmek için bir neden yok.

Hala, teoride bile olsa, demokratik bir hukuk devleti ve cumhuriyetiyiz.

Demokrasiye şans tanımalıyız. Generallerle bu iş yürümez. Ben artık sizin gibi düşünmüyorum. Son darbenin başarılı olmasını istemiştim ama artık istemiyorum.

Dibe vurup biraz sıkıntı çekersek, akıllanacağımızı düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Mempish yazdı:

Sevgili hacı 

Yukarıda yazdıklarına katılıyorum. Ancak senin yaptığın bu analizi yapan insan sayısı çok az ve çoğunluğu ümidini sanıyorum kaybetmekteler. 

RT nin iktidara gelirken sol sembollere (nazım hikmet, Ahmet Kaya 12 eylül zadeler , Demokrasi, cumhuriyet, azınlık v.s.) sahip çıkarak bir nevi tabanını genişletme çabası maalesef ki başarıya ulaştı ve şimdi ki duruma geldik. Ancak Bu kadar bariz yolsuzluk ve derebeyi rejiminin uygulandığı kraldan çok kralcı, adamdan çok şaklaban olan ülkede oryantalizmcilik, arap hayranlığı bir tarafa sahte kapital çarkın, hayalet sermayenin fink attığı piyasalarda sanki işsizlik bitti, herkes zengin ve mutlu havasında olanlar var..

Bu durum yaratmaya çalışan goygoycu ve g*t kılları en ufak bir muhalefette hakkını arayan kesime vatan haini ve fetöcü damgası vurmaya hazır beklemektedirler.

 

12 Eylül faşizmini en iyi  yaşayan ve hapishanelerinde saç ağartan biri olarak şunu belirtmek isterim ki O zaman düşmanım karşımdaydı. Ama  maalesef şu anda düşmanım ikili oynuyor. Benim Özgürlüğüm taraf belirtmezsem yada iktidar yalakası olursam var. Eğer muhalefet  isem benim özgürlüğüm yok. üstünde bir hero yazan tişörtten fetöcüye  beş yıl veren tek rejim RT rejimidir. Açlık grevi yapan 2 memuru vicdansızsa içeride yatıran bir rejim, neyi yapmaz. 

Bu nedenle RT mi 12 Eylül mü? dersen.. Ben kafası pek çalışmayan despot generalleri tercih ederim. 

 

- Onu da istemiyoruz, diğerini de istemiyoruz. Yeniden yapılanma istiyoruz.

 

Şöyle cevap vereyim: Ben bunların öldürülmesini / elektrikler kesilip işkenceye görülmelerini, hapishanelerde ortadan kaybolmalarını istemiyorum ki.

 

İnsan gibi yargılanmalarını ve hukuki bir ceza almalarını istiyorum (Tıpkı ABD işgalinden sonra Nazilerin yargılanması gibi).

Ve gelecekte dini siyasi amaçlı kullanmaya yönelik her türlü girişimin (almanya'daki gibi) yasaklanmasını istiyorum. Mesela Tayyibin / Feto'nun kitapları varsa, bunlar yurt dışında satılsın. Türkiye'de 70 sene boyunca yasak edilsin.

 

Kimse gelip de Faişm mi? Salafizm mi? diye soramaz.

 

O zaman sen dövülmek mi istersin, uykusuzluk işkencesi mi istersin?

- Soru saçma. İkisini de istemiyorum.

 

3 saat önce, haci yazdı:

İletinizle ne demek istediğinizi çok iyi anlıyorum. Ama ülkemizde rejimin demokratik cumhuriyet olduğunu unutmayalım.

Şu anda ülkemizi dini kullanan ahlaksız bir çete yönetiyor. Başkanlık kurumu diktatörlük değil.

Tayyip ölünce geride başkanlığı ailesine miras bırakmayacak. Dürüst bir başkanın başa geçmesi mümkün..

Şu anda geleceği kötümser bir bakış açısından değerlendirmek için bir neden yok.

Hala, teoride bile olsa, demokratik bir hukuk devleti ve cumhuriyetiyiz.

Demokrasiye şans tanımalıyız. Generallerle bu iş yürümez. Ben artık sizin gibi düşünmüyorum. Son darbenin başarılı olmasını istemiştim ama artık istemiyorum.

Dibe vurup biraz sıkıntı çekersek, akıllanacağımızı düşünüyorum.

 

- Belki de çok güzel yürür. Belki de Mısır halkı gibi "Bizi müslüman kardeşlerden kurtardılar" dedirtirler bilemeyiz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 weeks later...

12 Eylül dönemin de çok çok ufaktım ancak darbenin psikolojik etkisi gençliğimin ilk yıllarına kadar toplumda hissedilir haldeydi.

12 Eylül dönemi ile bu günü kıyaslamak gerçekten de büyük talihsizlik olur.

Kızlara jop sokmak, yaş büyütüp idam etmeler, filmlere kitaplara ve sanatçılara toplu halde yasaklar getirmek.

Cezaevlerinde değişik gruplara toplu işkenceler ve infazlar. Sonu gelmeyen suikast ve faili meçhuller. Polis şubelerin de insanları öldürüp camdan aşağı atmalar.

Ülkede dövizin yasaklanması, yağ ekmek un şeker kuyrukları. Yakıt sıkıntısı ve yüzde yüz gibi oranlarda yapılan zamların artık alışkanlık halini alması.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Etra yazdı:

12 Eylül dönemin de çok çok ufaktım ancak darbenin psikolojik etkisi gençliğimin ilk yıllarına kadar toplumda hissedilir haldeydi.

12 Eylül dönemi ile bu günü kıyaslamak gerçekten de büyük talihsizlik olur.

Kızlara jop sokmak, yaş büyütüp idam etmeler, filmlere kitaplara ve sanatçılara toplu halde yasaklar getirmek.

Cezaevlerinde değişik gruplara toplu işkenceler ve infazlar. Sonu gelmeyen suikast ve faili meçhuller. Polis şubelerin de insanları öldürüp camdan aşağı atmalar.

Ülkede dövizin yasaklanması, yağ ekmek un şeker kuyrukları. Yakıt sıkıntısı ve yüzde yüz gibi oranlarda yapılan zamların artık alışkanlık halini alması.

 

- Tabi ki. Allah korusun bizi o günlere dönmekten.

Ama o günlerin gerçekliği 21 yy'da din devleti olmaya çalışmayı daha iyi göstermez.

 

O açıdan bende a) şıkkı mı? b-) şıkkı mı? sorusu olmaz.

"c) Hiçbiri" der geçerim.

tarihinde Raphael17 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...